SON POSTA Sayin 7 Genç görünebilmenin | şartları nelerdir? & , Şiyeceğinize dikkat ediniz. ü tiam - şapkanın, renklerin gü- v yade gencini yani genç gös- ilkel giyiniz. (Bu son moklayı hiz) irınızda bile ihmal etmemelisi - m bir korsa ile vücudünü: Şalı geldiği kadar ince göstermiye > Unutmayınız ki: İncelik genç- i De şartıdır. » vücudünüzün çevikliğini, yürü yi çevikliğini, yürü « Yönürün ahengini bozmıyacak rahat Ü eli. ve “vewm ayakkabılar almız. Pek az) Y çevik e Yüzünüze dikkat ediniz: atlardan enizde çizgiler bırakacak if- kantırmay yorgunluğun âmansız eline a tRkliklar hep. onlardan doğar. Yapa karin bile fazlam yüzde çizgiler agi (Bilhassa burun üstünde ve göz yarında.) in bir besleyici kremle bütün dan azaltabileceğinizi de hatırınız- Şkarmayınız. * 3. ba e Gencliğin işte bir sırrı daha: Pem- © sıhhat bir ten. Mun İçin hazım cihazınızın ve kan) ehe ANRiZIN yolunda gitmesine çok Ya Alin soluk benizden kurtulamazsınız tahgg son derece dikkatle, adetâ d ee Klerimiş gibi görünecek şek'l- a TÜNGA. Tizumundar fazla allık ! Genç değil yaslı gösterir. İki, ye sandalvaya arkalıksız sandalyaları ih ediniz. | sg — kıç, “iyen gorjlarınızı, jartiyer v #k olu A Binti, rlarsa belki vücudünüzü bir daraltırlar; Kız çocuklar için Yarı rob, yarı önlük fakat il bir elbise mekteb çocuğu için| Yap, İm elverişli ve kullanışlı olur. Vi düğmeler açılır; kolayca giyi- Minimini yuvarlak yakası LU $h yaraşan oyakadır. Cebi de te vü cebin üstündeki işleme mar- i İster bol, ister dar yapınız Pik etmez; bir. yürüyüş kadar insanı! r. kaçınınız: Kendinizi öfkenin, | Yınız. Ağız, göz kenavlarında-| mİYet veriniz. Bütün gayretinize| d. tik durmaya ve dik kalmıya çok t veriniz. Koltuk, kanape, arka.! İsi tama: mukabil onu öyle kaskatı bir hale ko. yarlar ki genç görüneyim derken /enç- liğinizden kaybedersiniz. * 6. Saçlarınıza son derece ehemmiy»* NİZ. Her saçın tabii rengi en güzeldir. Çünkü: En canlısı odur. Yukarı taralı saçlar insanı çocuklaştırmadan genç - leştirir Yaraşıyorsa ondan şaşmayınız. Ak teller baslar başlamaz derhal saçı- hizi ölçünüze göre yaptırınız. Çok /nız'n renginde boyatmak (imkânlarını ki faraştırırmız. Ne olursa olsun beyaz saç kaybettirir. na gençliğinden çok şe; | Genç kızların saç tuvaleti Ön ve yan saç » lar tek rulo ha linde geriye bü külmüş ve ka bartılmıştır. Ge: öle dü dür. Ufak bir kor- delâ fiyonga ile toplandıktan son- ra uçları hafif bir rulo gibi içe doğru kıvrılmıştır. £ IR. A i t ya l Bu terz pek yeni Çoklarına da yasaşır. Fazla olarak yüzün gençliğini arttırır ve yapılmasında en ufak güç- ik yokter. Bir kere ön ruloyu yaptı. mi öteki tarafları sıkı sıkı tarayıp bi maktan ve uçlarını müntazam bir şekilde firçalayıp yatirmaktan başka iş kalmaz. Yemek bahsi: Vanilyalı çörek Alınacak şeyler 5 yumurta, 250 gram un. 250 gram çekirdeksiz kuru üzüm, 185 gram kahvaltılık taze tere yağ. 105 gram pudra şeker. Yarım paket vanilya. Yarım kahve kaşığı karbonat. Tereyağı ile şeker! birbirine katınız. Ve kaşıkla iyice eziniz. (Madeni kaşıkla de- pil, tahta kaşıkla.) buna unu, üzümü, karbonatı da ilâve ederek karıştırımz.. İ Sonra yumurtaların sarılarını birer birer bu hamura akıtınız. Beyazlarını ayrı bir kabda köpük haline gelinceye kadar çar- pinız. Bunu da hamura katıştırımız. Düz bir kalıba yağ kâğıdı yaymız. Ha- zırladığınız hamuru bu kâğıdın üstüne boşaltınız. Fakat hiç bir vakit kahbi ya- 'rıdan fazla doldurmayınız. Piştikçe kaba- Kolay, PİR ağırbaşlılığını şenlendirir. İracak; kabı ağız ağıza dolduracaktır. Vanilyahi çörek fırında tam bir saatte pişer. in lnmdzzi isa e iel kk iinakdi NIZ Modanın yeni bir sürprizi: Kürk markalar Bu markalar astragan, (kas - tor gibi kısa tüy- iü güzel parçala - rından, yapılıyor. Spor kostümlere, çantalara, kumaş lara yeni ve güzel bir süs oluyor Fakat en güzeli kürk markalı e - şarplardır. İ Eşarp düvetin veya herhangi yumu. İşak bir yünlüden yapılır. Dardır. Bo. yunda iri bir fiyonga gibi bağlanır. İki ucuna, giyenin isminin baş harfleri pek moda olan koyu renk elbiseleri şenlendirmek için markalı eşarplardan alacak, sıcak renkler arasından seçilir. Meselâ: Çağala yeşili, tath kırmızı ve saire... İki ufak marka; üstünü birer sinek gibi süsler. Bu eşarpı hangi mantonuz. la, kışlık hangi kostümünüzle taksanız hosa gideceğinde şüphe etmeyiniz. Çenenizin altından bir çene daha çıkmasın l Çene altından çenenizin çıktığını is- temiyorsanız her sabah şu hareketleri İor. kere tekrarlamalısınız. Çok basittir. Yormez Kendi kendinize kusursuz ya- pabilirsiniz. Ayakta durunuz. a. Omuzlarnızı mümkün olduğu ka- dar geriye atınız. Ve o vaziyette yukarı kaldırınız. Sonra omuzlarınızı ileriye veriniz. Ve aşağı indiriniz. Bu dört va. ziyeti birbiri arkası sıra devrani bir hsteket halinde birleştiriniz ve tekrar- ayınız. b. Dört vaziyetten herhangi birinde durunuz, başınızı, arkanızı görmek is. İtiyormuş gibi, sağa sola çeviriniz. Her hadın bilmelidir: Çoraplarınızı giyerken dkkat Çoraplarınızı giyerken ayaklarınıza biraz toz halinde asid borik serperseniz yürüyüş sonunda şişmemelerine çok faydası dokunur. * Elinizin derisi bozulmasın Evlerinizi uzun zaman suda tutmıya mecbur kaldığınız günler işe başlama- dan önce üstlerini bol giyeörine i0dfl ile uğuşturunuz. Derileri bozulmamış © dur, AA kürkten kesilip dikilmiştir. Bu sene| çok istifade edilir. Yünlünün rengi göz LLEDEBİYAT-J Bir zabıta romanı nasıl yazılır ? “Son Posta ,, nın yeni tefrikası münasebetile bir mülâkat Cevad «Son Posta» iki gün evvel üç okuyu- cunun mektubuna cevaben «Valide Sul. tanın Gerdanlığır, «Otuz iki İlkteşrin romanları müellifi Cevad Fehminin yeni bir zabıta romanını satın aldığı ilân etti. Cevad Fehmiyi Son Posta okuyucular: pek iyi tanırlar. Onun yukarı isimlerini aldığım iki zabıta romanını okumıyan, hiç değilse methini duymıyan pek azdır, sanırım. Çünkü Cevad Fehminin bu iki romanı, yalnız gazete tefrikaları ölçüsün- de değil, yeni bir çığır olarak bütün mem- leket edebiyatı çapında birer hâdise teş- kil etmiştir. Bu hâdiselerin tesbit etiği bir haki- kat vardır &i, bunu benden evvel dostum İbrahim Heyi bir yazısında şöyle hüküm. lendirmiştir: «Bütün vasıflarile bizde ilk zabıta romanını yazan Cevad Fehmicir.» Cümlenin dolambacından kurtulursak hüküm başlı başına şudur: «Bizde hakiki ilk zabıta romanı müellifts Ben, bugün üstadın yeni romanı vesilesilo bu hükmü ilân fırsatını kazanırken, yen! bir tâbir icad etmeme müsaadenizi düeyerek bir noktaya temas cdeceğim: İ Pek çok okuyucularımız Cevad Feh- minin ayni zamanda bizim yazı işleri müdürümüz olduğunu bilmezler. Çünkü o, kendi evine bir tek resmini asmıyan müfrit, mütevazı İnsanlara benzer. Daima ikinci plânda kalmağı, kendi- sitdeğ bahsettirmemeği İster. O da bü- tün gazete sekreterleri gibi «meçhul bir kahraman» dır. Sinemada rejisör, bir harb gemisinde süvari, bir alayda kumandan ne ise, gaze. tecilikte sekreter odur... Cevad Fehmi, meydana getirdiği muazzam bir filmde ismini perde üzerinde yarım saniye gös- termiyen rejisöre benzer. Bir çokları gazeteyi bir mutfağa ben- zetirler. Aşçıbaşı sekreterdir. Pişmiş ko- tarılmış yemek gibi, meydana çıkmış ga. zete de onun eseridir. Gazetede resmi 0- lan ressamın, yazısı »lan muharririn, ter- cümesi olan mitercimin isimleri vardır da, bütün bunlara bir ahenk ve gazeteye gördüğünüz şekli veren vazı işleri mü- düründen bahis yoktur ve oku eline alıp beğendiği, sevdiği gazetesinin bu hale kimin tarafından getirildiğini bil. mez bile... İşte yazı işleri müdürü Ce- vad Fehmi, bizde Ilk zabıta romanı mü- ellifi Cevad Fehmidir. Yeni romanı vesi- lesile kendisinden bahsederken buna isa. ret edisimin tek «ebebi, biraz evvel ica- dna müsaade istediğim tâbirle, benim bir nevi tahriri kur yaptığım zehabına biran için olsun düsmemenizi temindir. Cevad Fehmi gasetecilikte, zabıta ro- manı muharrirliğinde gösterdiği Iki apav- rı brans muvaflakivetini ayi zamanda rövortajcılıkta da göstermistir. 1992 de Cümhurivet gezetesinde nesrettiği, hepi. mizin hâlâ bakıp vutkunduğumuz «Gece- leri Bizi tai serisile bütün nazarları kendisine ce. virmisti. Filhakiks, «Geceleri Bizi Kim- ler Beklivor?» muharririnden bir vabıta romanı telif etmesi beklenebilirdi. Cünkü gecenin karanlığı, esrarı ve sahısları ara» sında dolasan kalem hevecan, ürperti ve- ratmaktan hoslandığını ihsas ediyor. Bütün vasıflarından sivırarak, yalnız ilk zabıta romanı muharrir! Cevad Feh. mi ile konuşmak hem yeni tefrikası mü- pasebetile ve hem de zabıta romsnları mevzuu üzerinde faydalı olacaktı. Fakat meğerse çetin bir tevazuu aemok Zisfria Kattını yarmaktan daha müekül imis E- ârhivatımızda Nat Pinkertonun, Serlek Holmesi, Cingözü süprüntü terekesine vuvarlıvarak veni bir edebi çığır açan Cevad Fehmi İle iste konustuklarımız: Cevad Fehmi zabıta romanları hak- 'kındaki düşüncelerini hülâsa ederek, ni. imei hi Silika ki, mler Eekliyor?, isimli röpor- | Fehmi |çin zabıta romanı yazdığını şöyle anla- tiyor; — Medeni memleketlerde her sınıfa teşmil eğilen tahsil ve terbiye fena yara- tılışlı insanları da fikren yükseltmiş bus Junuyor. Bugün asri cinayet metodları var, Bugün iyi bir taharri memuru olmak için ârtık yalnız hukuki malümatı tam bulunmak, iyi talim ve terbiye görmek kâfi değildir, mikroskop ve tecrübe tüp leri Üzerinde yetişmiş bir fen âdamı ul. mak ta lâzımdır. Asri cinayet metodları cinayet âlemi. ne hergün yeni eserler verirken ve dün- ya zabıtası bunlarla mücadele için her sahada muhayyirülukul bir cehid ve gay» ret sarfederken devrin zabıta romanı yal harriri de bu terakki ve inkişafsayak uy. İdurmak mecburiyetindedir. ” Artık zabıta romanı demek dünkü (Hırsız - Polis) oyununun hikâyesi de mek değildir. Nat Pinkertonların, Cingöz Recailerin devri geçmiştir. Zabıta româ» nı muharriri hususi bir takım meziyet ilerden başka en az bugünün canisi ve bu, günün tahârri memuru kadar muhakeme | kabiliyetine, umumi malümata, zekâya, İgörgüye ve teknik bilgiye malik bulüne (malıdır, Bu itibarla iyi zabıta romanı muhârris İri bütün dünyada parmakla gösterilecek kadar âzdır. Bizim yaplıklarımıza gelince bunlar bir takım kalem tecrübelerinden ibarettir. « Zabıta romanlerile diğer roman ne- vileri arasında okuyucu bakımından fârk var mıdır? Zabıta romanlarının zekâ ü- zerindeki müsald tesirlerinden bahseder. iler? — Zabıta romanları ile diğer roman 'nevileri arasında okuyucu bakımından en bariz bir fark ta şudur: Zabıta romanı dinlendirir, diğerleri yorar. Kültür sahibi bir dastum vardır ki ha- kikaten yorucu bir işin başında bulun» maktadır. Geçen gün kendisini evine gi- deceği bir saatte yazıhanesinde ziyare etmiştim. oÇantasına geceleyin okuma! üzere bir sürü muhtelif lisanlarda Kitab yerleştirirken bana edebi cereyanları ta» kib edemediğinden şikâyet etti. Çantası. na koyduğu kitabları İşaret ettim: — Onlar mi, onlar zabıta romanı! dedi, Bu nevi romanlar benim ilücımdır, Onla rı okurken ün günün yorgunluğunu unuturum. Diğer roman nevilerinde ol duğu gibi muherririn ne demek istediğle ni anlamaya çalışmadan, büyük bir zevit icinde sayfaları çeviririm.» Zabıta romanının vasıflarını sıralars ken onun zekâyı işlettiğini, muhakeme kabiliyetini arttırdığını da unutmamak lâzımdır. . — En çok bu nevin hangi muharrirle, rini beğeniyorsunuz? | — Tanıdığım zabıta romanı muharrif- leri arasında İngiliz Conan Doyel ile A- erikalı (Van Dine) yi beğenirim. — Muayyen tipleriniz var mıdır? Ve kahramanlarımızı uasıl seçersiniz? — Birçok zabıta romanı muharrirleri gibi benim de muayyen tiplerim vardır, Bunlar cinayet masası serkomiseri Osman ile zabıta işlerine meraklı, geniş bir zekâ, muhakeme kabiliyeti ve malümat hazir resine sahib Rıdvan Sadullah isimli eski bir gazetecidir ve bizzat kendimimdir. Bu vesile ile size roman'arımı okumak lütufe kârlığını gösteren bazı zabıta memurlâri. mızın serzenişlerinden bahsetmek (iste İrim, bu zevat serkomiser Osman tiyini cinayet masası serkomiserliğine Wiyık öle mıyacak kadar saf ve scemi bulmakta dırlar. Her meslekte her nevi insan bulu- nabileceğinden sarfınazar ben kahrama, num serkomiser Osmanın bu şekilde tave “Devamı 11 inci amsik hnm kennel sai nin inen wi