* Kı beraber, tarih ve « Bununla beraber, itiraf ederim ki, o harb. sanca ve © nu şiddötle hareket getiren tesiri itibarile » salmaya çalışmaktan Hergün Eski harb, yeni harb Yazan: Muhittin Birgen edikodu ve propaganda harbi, > gittikçe şiddetini artırarak devam ediyor. Şimdi, bütün muhârib devletlerin radyoları, her dilden şakıyan bülbüllere benzediler. Bu arada, türkçe de radyolar enternasyonalinde hergün konuşulan bir dil oldu. Radyo din'eyicileri, bugünlerde büyük merkezlerden hangisinde arasalar türkçe neşriyata tesadüf edebilirler ve e. Şer kulaklarının saçma dinlemeğe taham- mülleri varsa, bol bol dinlemeleri de bir iş değildir. Fakat, benim zavallı kafamın ne kabahati var ki, Almanya ile İngiltere arasında cereyan eden muharebenin sah- nesi olsun? Bunun için, ben bu radyo neş- Tiyatına karşı kulaklarıma pamuk'a değil, | daha sıkı bir madde kapamayı tercih | ediyorum; hiç dinlemiyorum Bütün radyoların neşriyatları malüm: Eğer söyliyen Almanya ise, İngi'izleri| deniz hırsızı, yahud korsan olarak vâde-| der, Bu merkeze göre, Almanya yalnız| mazlum'arla meskün bir memleket olup! bütün işi korsanların yeryüzünde yap. tıkları zulme kâr: dele etmektir. Hayır, söyliyen radya, âleme Paris“veva| Londra semalarından hitab ediyorsa, bu tikdirde de Almanya, Avrupanın göb ğine yerleşmiş bir terrörizın ocağıdır. İn- giltere veya #ransanın meleklerle mes- kün memleketler olduğuna insnmak ve Almanyanın da Maydudlar vatam oldu- Bunu öğrenmek istiyenler için de bul merkezleri dinlemek kâfidir. Bu muha. ebe tarzı, üç aydanberi hergün daha şid- detlenetek bu halde gierken, öte tarafta ordular, geçe'eri rahat rahst uyuyo: ve kumandanlar da, issizlikten, kek, sıkılıp duruyorlar. Bunun gibi, harb malzemesi hazır'amak için senelerce ha- Til harıl çalışmış olan fabrikalar, gir sarfiyatsızlık neticesinda veni istihsalle. Yalan bir silâhtır, teveih edildiği h met yeti yoktur. Edene nişan Verildi Tini nereye koy arını $âş yettedir!er! rmış vaz. * Ben Cihan Harbile bu defaki devler barbinin ikisini de bütün ruhi kuvvetleri tam teşekkül etmiş olarak idrak eden nesle mensubum, Bir nesin, kendi haya- tında bu tarzda iki büyük harb görmesi, hattâ birinde seyirci vaziyetinde kalma- $ma rağmen, çok ağır ve acı bir iş olmak- hayatın o mücsdele Ranunu, bizim nesli rahatız oetmemeği| düşünecek kadar nazik olmadığı için, ta- ih bizim nesle bu cilveyi esirgememiştir. den sonra bü defaki harbi görmenin de| insan ruhunda giz'enen merak duygusu- hususi ve biraz da vahşi bir lezzeti var. Çünkü, insanlık, yirmi sene gibi gayet ki- $a bir sulh devresinden sonra, bu de- İfa karşımıza büsbütün yeni bir çehre ile çıkıyor. . Bu çehre, ileri giden ınedeniyetin, ye- mi harbe verdiği yeni kurakteri gösterir. Daha Cihan Harbi esnasında da biraz) kendisini hissettirmiş olan bu karakter! şudur: Eski muharebelerin insanları, in. kahramanca ateşe sevkeden ro- Ywanlik ruhu yerine, b faki harb. darı artık kahramanlık menkıbeleri ziyade büsbütün başka vasıtalar kullanmayı tercih ettiren | bir ruh yaratmıştır. Bugünkü harb, ken- disini bir taraftan teknik, öbür taraftan da tahrik harbi olarak gösteriyor. Lehistanda kaf rine, ağır bir teknik muzaffer oldu ve) yi tejisi karşı- vi rdük. Or'lan sonra, mücadele Lehistan sahasından kal- kıp ta garb sahasına intikal edince, mik Jetler arasında yalan, iftira, riyakârhk ve iğlal unsurlarına istinad eden bir tahrik mücadelesi inkişufına şahid olduk. İn-| sunlığın eski şövalye ruhu, romantik kah. | Taman'ığı ortadan , kayboldu. İnsarifar, | kendileri harbedecek yerde, evvelâ mal- zemeyi ve sonra da kendi hesablarına başkalarını harbettirmeğe çalışıyorlar.) Çünkü, her iki tarafın da bol bol müra-| cant ettiği tahrik silâhının yegâne hede- fi, kendi davalarının müdafaasma baska milletleri de iştirak ettirebilmekten iba- rettir! l Demek oluyor ki, teknik medeniyet sa. hasında çok ilerlemiş oldukları şüphesiz bulunan insanlar, manevi medenivet ba- kımından, böyle bir terakki iddiasında bulunamazlar, çünkü yeni harbin ablâki tarafı, gittikçe acıklı olarak tezahür edi- yor. İ * l Fakat, şimdi bir de miknâtıslı torpiller meselesi çıktı. Dünkü İstanbul gazetesin de okuduğum bir makale, Almanların Mmuıknatıslanmış torpiller kullanmaya bas- Yadıkları hakkında bir takım rivayetler dolaştığım söylüyor bittabi Almanya. ya veriştiriyor. Eğer rivayetler doğru ise, Almanlar, gemiletin demirlerini gör- dükçe, onlara doğrü vürüyen yeni tarzda bir torpil icad etmiş olacaklardır. Bu takdirde denizaltı şemilerinin y bir vazifeleri de denizlere bu torpi'leri dök- mekten ibaret bulunacaktır, Lehistanda başka türlü bi bi. Şimal denizinde ve İngiltere etr: daha başka bir teknik harbi, görülüyar ki bu defaki Harbde İnsanlar değil, gâh teknik ve gâh radyolar dövüşmektedir. demekte hata yoktur. Bu hal, sonuna ka- İngiliz harb kabinesinde dominyon - lar nazırı olan Eden, geçen hafta zar. fında Majino hattını gezmiş idi, Bu ye. sile ile, Fransa hükümeti tarafından kendisine bir Majino battı nişanı ve - rilmiştir. Burada kendisini, bu nisan, Leh generali Sikorski'ye gösterirken görüyorsunuz. İngilteren'n en hayırsöver milyoneri İngilizlerin meşhur hayırsever milyo “İnerlerinden Lord Nüffieldin, ordu emrine 50 bin İngiliz lirası teberrü ettiğini ajan ler haber verdi. Lord, bu para ile ceph deki askerlere radyo tesisatı vücude g tirilmesini istemiştir. Iord Nuffi milletine teberrü ettiği paranın miktar ön beş milvon İngiliz Hrasma yakın bu- Yunmaktadır. din son senelerde İngiliz dar bu tarzda devam edecek ve kim bilir, İncilfere ile Almanya birbirlerini #snen ve maddeten tahrib içim daha ne korkünğ ve ne gabri insani , ve gayri ahlâki - va- sıta'ar kullanacaklar! Bu harbin devam etmemesi, bütün in- sanlığın havrınadır. Cünkü e devam tikce teknik medeniveti, yalnız insanlı. ğm tahribi için calışan bir medeniyet 9- Iscak ve insanlarda sağlam muneviyet, yüksek ahlâk, ateş karsısındı necabet duygusu olarak ve kalmışsa hepsi de çü- rüyüp gidecektir! € 4 a fim Zen İSTER Kivayete kak'lırsa Almar rarengiz silâh bakikötte basit İN mleri *orpildı ile ki bu torpil mıkastslaştırılmıştır, deri inin teknesi tarafından cezbedilir, mü ge lice patlar, yatlaymeca gemiyi batırır. cluyor ki torpili ile gemiye atmak veya zi: Demek eski W. le gemisi ile getirip liman ağızlarına, yollara bırakmak kâfidir. Rivayet doğru mu, değil mi bilmiyoruz, içinde hayalin bir | keyli hissesi olması ihtimalini daha galeb görüyoruz, bununla | İSTER İ msşanı bazan fakat hakikatle Karşılaştığı dakikada derhal söner, mukave. in yen. buldukları e#- ix yollarma döşemek, bubu yaptrke lere göğüs permek Yüzumu kalmamıştır, tarsilleri denizaltı geçidlere, öldürür, Hakikati emi sSOZ ARASINDA 2 Hargin bir fikra İlham feşhur İngiliz şairi Shelley der manrida düşünmeye dalmış, eline geçirdiği kâğıdlarla da ufak kayıklar yapıp dalgalara bırakıyordu. K ları bitmişti. Cebinden bi: çıkardı. Onunla da kay: ki arkasından b» bu hareketini gören biri ik tedi; — Bu para ile hakıki bir kayık satın alabilirdiniz. Shet'ey cevab verdi: Ben de biliyorum, Fakat o anda ham, geliyordu. Onu durdurup kayık satın almak buradan git miye ne hakkım vardı, ne de vaktin & li Meşhur bestekâr Oskar Şirans Pariste Meshur Viyanalı bestekâr Oskar Şt- rsus, Fransız tebaası olmuştur ve bir Vivanaya o dönmiyecektir. Viyanaya ceğim, mden dehset içindeyim. Sim bulunuvorum. Bu osıklar Nazilikten evvelki Viya » en yökin olarak aksetti. edir.» #<ker» overetinin meşhur yeni bir operet hazırlamış » Madrid zahıtasının d''enci- öğe korşı bu'duğu tedbir Pek eski zamandanberi « Madrid » şehri dilencilerinin çokluğu ile şöhret İbulırustur. Son zamanlarda dilencilerin adedi büsbütün artmıstır. Zab'ta dilen- İcilere karşı tatbik edegelmekte olduğu tedbirlerin bir favda vermediğini zö- rünce veni ve çok güzel bir karar itti. hez eylemistir. İ Bu tedbir sudur: Bundan sonra taki. bata uğriyacak olân dilenciler olmıya. caktır. takibat dilencilere para veren! re karşı yapılacaktır. Dilenciye para verirken yakalanan adamdan ağir para cezosı alınacaktır. İcebında bapis ceza- sı.da verilecektir. AN, İSTER beraber bizzat İngi en ibarettir Şu firk | W den mamul olan me vukua ge Mer yüzünden u. gibi denizaltı g- issltıtı bağlıyarak n de birçok tehlike. bi yapan teh bu cümle birkaç “rı Mister Cörçil d beynelmilei Tanmuyacağı cihetle itibarla biz şimdiki verm NAN iSTER gene bir meziyettir, fskai söylenen hakikste sa tahammül etmek daha büyük bir meziyettir, öeyanaltan anlaşılıyo natıssız birçok torpili dir ki tesiri sadece | döküler, serseri terpillerin hepsi de patlamıyacağı veya top- 'e devam edeceğine inanıyoruz, ey okuyucu sen. İNANMA! pa e Yalan ve hakikat m ek insanın esaslı hasletierinden biri Ol- Sözün kısası miz va) Maarif işlerimizin ten, gaze'elerde E. Ekrem Talu Dp ir müddettir, bazı bugünkü yraarif işlerimize karşi $istematik bir tariz ve hücum başladı. BİF memleketin rejimi her ne olursa olsu tenkid vatandaşlar için mukaddes bir haktır. Bilhassa demokrasilerde.. haki * katte çıban olan, yahud ki gözümüze çi” ban görünen İntanların be-taraf edi'me- sini istemek meşrudur, ve elzemdir. An - cak bu kabil tenkidlerde, münekkid bin” nefis salâhiyettar olmalıdır, Şunun Vi nun telkinlerine, maalesef çok defa şahsi menfaat kaygusile verdikleri malümâta dayanan tenkidler fayda yerine zarar de ğurur ve samimiyetten de hakkile şüphe» ye düşürür. Maarif işlerimizin, hiç bir tenkid edile” cek taraf) yoktur diyemem.. Osmanlı dev- rinden bize mirüs kalan topsi maarifi of yedi senedir, doğru dürüst yürütebilmek için sarfedilen gayretlerin meresini almış değiliz. Fakat o gayret * lerin azami derecede sarfedilmie bulun. duğunu da inkâr edemeyiz. Evet: O gay” retler sarfedilmiş ve edilmektedir. Ve s€- reden seneye de maarifimizde ne gibi bir salâh hasıl olduğunu biz, işin içinde bü lunanlar görüyor ve biliyoruz. | Maarifimiz başında, ilk defa, meslek * ter ve çekirdekten yetişmiş, hüsnü niyet Amerikan haydudu Vaktile «Şikagonun Çarı» diye anı - lan en azılı Amerikâli o haydudlardan Alkapone, 8 senelik bir mahpes haya - fından sonra, San Fransisko sahilinde- ki müthiş hapishaneden çıkmıştır. Al kanone vergi kaçakçılığı yüzünden tev kif olunmuştu. Müteaddid. cinayetle - ri, raxiblerile güpegündüz yaptığı kan» li mücadelelerile Amerika polisini 2i « yadesile uğraştırmış olan haydud Ame. nın en tanınmış simalarından biri apone'nin yüzündeki iki derin yara izini, dudun bir iddia netice « sinde, eline geçirdiği bir çakı ile yap - Londranın meşhur bir maymunu öldü | Avrupanın en meşhur şempanze may munu ve Tondra hayvanat bahçesinin en çok (ziyaret edilen hayvanı olan Koro, bir kaç gün süren bir hastalıktan sonra ölm Je ın Kiepuranın sa” 'yesi hastane oldu Vakti'e sinema yıldızı Jean Kiopuraya aid bulunan Polonyanın yazlık sayfiyele- rinden Zakopane ve Krynicke'deki köşk man yarahlarını yatırmak için hasts- çevrilmiştir. İNANMA! z başvekilinin Avanı Kamarasında yap ki Alman'ar mıknatıslı veya mık- sal denizine dökmürlerdir ve bu son iki gün içinde bir düzüne vapur bat- Şi Ilkesini de göze alır, diyeceksiniz, doğru, hafta evvel bizzat İngiitere bahrive ns- e söylemiştir. Fakat bu. bir tehlike. harb zamanıma münhasır deği'di:, denize sulh zamanına da sirayet edesektir. Bu harbin meselâ 20 sene sonra da kurban ve kabiliyet sal bir zat var, Bu zat Vekâlele gelir gelmez, büyük bir isa | betle, maarif idaresinde inkılâb o yapt | Muhtelif şubelerin başına maarif âlemin” de hakkile hürmet kazanmış arkadasla” İgetirdi. Onlarla birlikte, ciddi işe koyu” duğu esnadadır ki maarif aleyhinde bu giddetli kampanyi başlıyor. Tenkid edilen noktalar nelerdir? An ladığıma göre, başlıca iki şeyi hoş gör * İmüyorlar: Biri mekteb kitablarının nok- sanlığı ve tek elden tevzi, diğeri de —. ilk mekteblerdeki çifte tedrisat usu” u. Mekteb kitablarının noksanlığı yeni il ir. Hâlâ devam edegelen in” inin ba kitab işlerinde iste” istemez doğurduğu aksaklığı düzeltme içindir ki Vekâlet bunların tabı, neşir ve tevzi işini kendi eline almıştır. Bunda İher hani bir favoritizm — himayecilik İfikri muzmerri bulunduğunu düşünmek dahi devletin hüsnü niyet rüstlüğünden iştibah etmek demektir. Her müellif eserini maarifs, maarifin $8 Jâhiyetli makamlarına beğendirebilir ve İprogramlara dahil ettirir. Lâkin, bunun tabı ve satişmi her hagi bir kitabom1 inhisarına ve ihtikârına, talebeyi ve ta « lebe velilerini evleviyetle düsünen hükâz met. terkedemez. Ettiği vakitki vaziyeti hepimiz gördük, ve biliriz: Şüphesiz daha vahimdi! Çilte tedrisat usulüne gelince, bu usuk çocuklarımızda gün günden artan oku * ma hevesine karşı İlk mekteblerin ezli * Amdan doğmuştur. Mekteblerin, Vi ki. tehslüke karsı koyabilmesi | İÇİM: sabahtan öğleye, öğleden de akşama && dar ayri ayrı tedrisat vapılmaktadır. E ” ğer, münekkidlerin nok e razlarını kabul edecek olsaydık, sun çocuklarımız, bina tedarik edilinciY© kadar mektebsiz kalacaklardı. Şüphesiz ki bazıları çok erken dav * ranmaktan, bazıları da yemek üstüne döl gun mide ile çalışmaktan pek memhul olmuyorlar. Lâkin her iki zümrenin de bU tarzı messiden, sıhhat bakımından bie bi zarar görmediklerini ve görmiyecekleri © ni, memleketimizin en 1eümtaz hekim'eri müttefikan temin ve teyid. eylemişlerii”” ” Şu halde, karsılığı bu suretle verile mevzuubahs tenkidlerir ta devami € vor, vahud ki daha doğrusu bu ısrarı TE” nalehdırmak #rrusumu duvuvar. Birkaç gündür. kiminle temas etti V€ bu bahsi görüştü isem, maarif makine © mizin daha da, hız aldığı bu sırada VE” pılan bu hücumu haksız görmekte he sini müttehidülefkâr buldum. İyi ve doğru düşünenler ve bilhassa leri vakından gören ve bilenler beni beraber: İ —Evet, diyorlar. tenkid haktır. Baf kın hududunu tecavüz etmedikçel. E . Clsöm Cali sersanararanasasa #000001 ERMAN Nar senem TAKVİM İKİNCİTEŞRİN 23. | Arabi 4609 wi > N — İsiazayin. | Rea Sİ am ww 101) ©. EE PERŞEMBE <<) Şevval inden ve dü: mesinde efkârı umumiye azna' göremi ©