Danielle Darrieux Amerikadan Avrupaya neler götürmüş? een sk nan medal emine Di Fransız yıldızı teklif edilen yüz senaryodan ancak «Kalb ağ- sa» isimli bir senaryoyu beğendi ve son olarak onu çevirdi. Fran - ya döndüğü zaman ise: «Fransız neş'es'ne Amerikan orijinalliğini N yaratacağım!» dedi, i k karıştırıp şaheserler A İl ( Hoş sözler ) Nasıl anlıyorsunuz — Sabahtan akşama kadar büroda ne iş görüyorsunuz? — Hiç! — İşin bittiğini nasıl anlayıp buradan çıkıyorsunuz onu merak ettim? * Dememiş miydim — Neclâ, (o Necmettinle oavlendiğin - denberi kısa topuklu iskarpin giyiyor. — Ben evvelden, Neclâ bu adamla ev- lenmesi yüzünden çok alçalıyor, dememiş miydim? SON POSTA * Tek gözle bak — Ben içtiğim zaman biri iki görürüm. — Kolayı var.. İçtiğin zaman bir gö - #ürü kapa, tek gözle bak. * Gayet az İki aktör arasında: — Yeni komedide gene çok mu könü- ayır, gayet az; bu komedide ben koca rolünü yapıyorum. * Bilmem de — İtalyada doğmadığıma çok memnu- rum. — Makarnayı sevmez misin de? — O cihetten değil, bir kelime italyan- ca bilmem de. * Sinema için Anne — Uslu olursan cennete gidersin, yaramazlık yaparsan da cehenneme. Denielle Darrieuz K ka, lm Sanayiinin kaynağı olan Ameri-mızla, hıçkırıklarımızla karışırız. Bazan in m İş y hesahsr4 rrgilyonları, başdöndü-|da derin bir ıztırab ile kıvranrken ü Yin eb teklifleri Avrupah artisile-|midsiz bir saadet ile bahtiyar olurüz. ek üm oraya çekmiş... Her biri İşte bunu göz önünde tutan Ameri - büyük, birkaç film çevirdikten sonra|kalılar, g rdikleri filimlerde' san'at- İeketı bir hasret ve iştiyak ile mem-|kârlara birkaç şahsiyet birden yaşa- “rine dönmüşlerdir. tıyorlar. U sah'atkârların en başında Charles | Bu hal benim çok hoşuma gitti. On- il Danielle Darricux, Fernadlların bu usulünü tedkik ettim. Yani Yı Simone Simon gelmektedir. hem çalıştım hem de öğrendim. Bu kiymetli san'atkârların büyük | filmden evvel «Sâfuğü dönüş» isimli ein lâyikı veçhile takdir eden|bir ni oy aze ii üç Mer; Jşahsiyet yasatmıştım. Bu filmi çok se- vee amy maş ma viyorum. Her tarafta sördüğü raPbet yi İli Şeyi yapi bu yeğin halkı daha çek tetmin ettiğini Kiye Bölü lilere ziğmisi nel Ki Gi i bi, TİRİN hasretini çeken, vatanları.) ©“. Kai da bü gaye Niş Tup, Ulasıma, denizine âşık olan Ay.)"<<ür” Çünkü bu senaryoda ben muh- bay, s5n'atkârlar, işlerini bitirdikten |“ T şehsiyetler yaşatacağım. Fakirli- Üre ralardan aldıkları yöbi bilgiler; |” ztırabını, zenginliğin clgmlığını, 3 beter. Ge özle miüliinmedi) düba payet aşk ve saadet, felâket ve ıztı- gn olarak rl? irket jrabı birden duyacağım. Bana övle geli- rms MON erine vor ki film cenneti denilen Holivudda a. > uzun bir etüd yaptıktan sonra iki diin- Yıldı, "peel ve sehhar Fransız sinema | yanın tecrübelerinden: tooladiğım bil. i yan maNİRsaDıl e giler bu eseri şimdiye Kadar hazırla - Ne ekiş a rn iz leniitererme. Mi çok daha mükemmel yapa- e 5 “ İcaktır. eyy 912: «Kalp ağrıs-Battemente de Mitir, u temsil eylemeği kabul eyle - Te ölecektir. Onunla çalışmağa o kadar alıştım ki is havatımda bile ondan ay- rılmak bana pek güç geliyor. Ayni zamanda kocam da Amerikada- ki etüdlerime yardım eti. Evet, ikimiz de memleketimize, Ame. rikadan kucak kucak neş'e ve tecrübe erek Fransız zevkini, oAmerikan orijinalliğine karıştırarak o şaheserler harırlanacağına eminim.» Biz de bu güzel yıldızın «Şahesers dediği filmi görmiye hazırlanalım... Bakalim hukikaten beğenecek miviz? *** yz yıldızın bu kararı karşısında yemi filmi prodüktörü hayretini giz- *bep, etek kendisinden bu intihabın yi sormuştur. tiy, *isİle Darrievx, tatlı tatlı gülüm- ö demiştir kiz Mgs imdiye kadar burada çevirmiş Yet, W filimlerde mutlak bir şahsi - Meyş etyordumn. Film ya baştân başa dı Ra 2hud ıztırab ile dolu oluyor- üye Daki bu hiç de tabi hayata uy- © Yaşarken bazan kahkahaları Sİ” Bu filmi de kocam Henri Decoin ide-| Çocuğu — Peki amma anne, sinemaya gitmek için ne yapmalıyım? ye « Yorgun'uk — Bu sabah yorgun görü: — Dün gece rüyamda, k on saat çalışır gördüm de! * Fana da öğret — Alarm mı? — Hayır, karım! — Artık alıştınız. Alarm işaretini duyup sığınağa kaçtığınız zamar. eski- si gibi korkudan dişleriniz birbirine çarpmıyor. — Alışmaktan değil; dişlerimi ko- Mmodinin üzerinden alıp takmıya vakit bulamadım da.. — Kanm haftada bir eldiven alırdı. yet onu bu meraktan kurtardım, — Aman ne yaptın, bana da öğret! — Ona tek taş bir yüzük aldım. O zı- mândanberi eldiven giymiyor. Ni * Hiç yoktu — Ben ticarete atıldığım zamen, ser » maye olarak yalnız zekâm verdı, — Desene hiç sermayen yoktu, Nası olur — Kaynanamla bir kere bile kavga et- — Karımla evlenmeden tem bir sene evvel ölmüş! # WVâni olmak için — Cebinde ne var — Karımın takma dişleri, — Bugünlerde fena bir huy edindi. Ye- mekten evvel abur cubur, yiyor da, ona İmâni olmak için dişlerini yemek vaktine İkadar cebimde taşıyorum. * Muvafıx vulmam Memur — Ölen arkadaşımız Bay Hü - samettinin yerine geçmek istiyorum. Siz muvafık - bulursanız. Amir — Benim muvafık bulmam me sele değil. Azraile söyleyin. Mümkünse İsizi alsin, onu isde etsin, | Yayalar bir otomobilin etraf ku- atmışlar, hayretle bakıyorlar. İ — içki içmem, kumer çapkın değilimdir. — Hiç kusurunuz yok demek. | — Yalnız bir tek... Yalan söylerim. oynamam, Otomobiller arasında kalmış yaya- lar korkuyla bakıyorlar. İ Birkaç vecize Havaya dair Havvanın kızı, havayla yaşatılmaz, * İnsanın güzeli aranmakla bulunur, ha- vanın güzel aranmaklâ bulunmaz, kendi gebrse olur. * Havasız yerde yaşanmaz, vayla da yaşanmaz. arama ha - * Bir kere bozuldu mu, güç düzelen ha. va, siyaset havasıdır. ” Erkekler sık sık sokağa çıktıkları za - man: — Hava almak için çıkıyor! Derilir. Kadınlar sık sık sokağa çık - tıkları zaman da: — Hevelandı. Derilir, Kelimeler birbirine pek ben - zerler. Fakat manaları ayrıdır. * Havalardan biç sevmediğim, matem havasıdır. * Havanın soğuğu sevilmez, insanın 60- ğuğu hiç sevilmez. * Üç yaşımda iken havai mavi bir elbi. sem vardı, çok severdim. Beş yaşımda iken havaifişeğine bayılırdım. Yirmi ya şıma geldiğim zaman da havai meşrebii kadınlara âşık oluvermiştim. * Evde havanın bozması, dışarıda hava» nın bozmasından daha üzüntülü olur. * Kurd dumanlı havayı severmiş, Bunu bildikten sonra kurddan korkan da du - manlı havada dışarıya çıkmasın. ve Hava parası, dedikleri, havası güzel yerlerdeki köşklerin, ateş pahasına olan kiraları midir? * Havalar da son aylarda, dükkânlara benzedi, Pazar günleri kapalı oluyor. * Havadan gelecek karı sevmem, hava- dan gelecek doluyu sevmem. Havadan gelecek para olursa bakın o zaman bir diyeceğim yoktur. * Güzel hava insanı eziyete soksr. Öyle ya: Havayı güzel gören gezmek heve İsine kapılır. Tramvaya girer, sıkışır, vâ- pura biner oturacak yer bulamaz. Şapkasız gezmek modasına uyan- “ lardan biri — Başıma giyip tecrübe ef» meme lüzum yok. Elimde taşıyacağım da lelii #