Mein SON POSTA Sayin 5 Müttefikler ekonomik ş harble Almanyayı mağlüb edebilirler mi? Sovyet Rusyanın Almanyaya bu yapabileceği yardım nedir? yolda İ ki günderberi, telsiz telefon makinele- Ve gazeteler Pransiz ve İngiliz baş- yi erinin müşterek yeni beyannamele- itin Yaymaktadırler, İki müttefik devle. Pas de toplanan yüksek harb şü- &i Mn 17 İkinciteşrin içtimaından sonra vekilin müştereken yaptıkları be- İba 1080 total harbinin sevk ve idaresi” Üzerinde tesiri büyük olacak olan bir ka- Wi müttefikler arasmda verildiğini ei tmektedir, Bu karar gösteriyor ki İn. Hü ile Fransa arasında yalnız kara, & ve deniz harblerinin değil, ayni 23- * ekonomik karbin de müştereken Pk Ve idaresi hakkında bir hareket bir- İsmin edilmek isteniyor. 1 Onomik harb total harbden, yani ig etlerin tekmil kuvvet kaynaklarının V8 mücadele alanına tamamile dökül- ehi taleb eden «bütün harb» den ileri “£ Ekonomik harb artık 1989 askeri inin yanında ehemmiyetli mevkiini laç, $0r Bunlar biribirlerini ikmal eder- “ar, harb zaman ve devam is. Sak sabır ve dayanıklık taleb eder; € birçok insan hayatı korur. az oo harb, umumiyetle mütalca bi isa, bugün Almanyanın müttefik “İK garb devletleri tarafından abiuka- $eklinde tezahür eder. Hakikatte ise ar bu derece basit değildir. Çünkü tiki, Yanın büsbütün ablukası, mütte- xn © şimdilik kabil olamaz, Onun i- Müttefikler, bir taraftan Almanysyı ten devam ile berâber diğer cihet- Halayı lerine lâzım olan ve dışarıdan Mat, mecbur oldukları silâh, mühim. harb malzemesi ile iptidai madde VE petrolu zmuntazam ve rekabetsiz Bigi ithal etmek ihtiyacındadırlar. kadı ki harbi, ancak en son dakikaya bu, düyanan taraf kazanacaktır. Fakat ni te ni dakikanın ne zaman geleceği belli dı ye ; 0 hâlde uzun müddet dayanmak “kor, 3r, Bunun için de sağlam bir harb ek, isinin yanında sağlam bir finans Bi i şarttır. ğer İngiltere ve Fransa hariçten te- İleri Muhtaç ve mecbur oldukları mad- Almak, birlikte ve haliâ tek elden satın del. Yolunda birleşemezlerse bu mad- Vika, İlatları, rekabet yüzünden, çok u bu ir. İşle yüksek harb şürasının Yin , “İteşrin toplantısında, müttefikle. yi istedikleri sklardan özami istifade değil, ayni nda bunları her türlü Hizumsuz İB- Almanyada ordu için hazırlanan çizme stokleri gem YAZAN se i Emekli general | i H. Emir Erkilet : Krem İİ e askeri raflardan korumak ta icab eder. Bu me- yanda, milli paranın korunması insan ha- yatını korumak derecesinde bir ehemmi- İyet kazanır. | İki müttefik büyük devletin, dışarıdan tedarike mecbur oldukları maddelerin, rekabet yüzünden, yalnız fiatlarının yük.| selmemelerine matuf tedbir almaları kâ- fi gelmez, bunların ana vatan limanlarına selâmetle nakilleri işini de yoluna koy- maları iktiza eder ki bu da ekonomik ve ticari deniz nakliyatının da müştereken tanzim ve bir elden idare, ayni zamanda himaye edilmesini isler. Görülüyor ki mâttefikler yüksek harb şürasının yeni kararları yalnız şümullü değil, ayni za- Jmanda, harbin sevk ve idaresi için ehem- miyetlidirler. Ancak bütün bunlar, askeri sahada mağlüb edilmesi şimdilik düşünülemiyen Almanyayı ekonomik #landa teslime mec. bur edebilecek midir?! Biz bu meseleyi ievvelce de bu sütunlarda tötkik ve mü- talea etmiştik: Şimdi dö La France tire, Manchester Guardian, Relazioni Enternazinali gazetelerinde gördüğüm bazı rakam ve hükümlere istinaden gü- nün bu en büyük meselesini yeniden göz- der geçirmeği faydalı buldüm. Almanyanın 1934 denberi harbe hazır. lanmakta olduğunu ve bunun için de ken- disinde bulunmayan ve bir harb hâlinde dışarıdan gelemiyecek olan harbe lüzumlu maddelerden kâfi staklar vücude getir-| diğini ve bu meyanda bir de mekülât ihtiyatı olduğunu ksbul etmek zarvridir.! | Filvaki Almanya 1934 yılındanberi can-| h hayvan ithal, mutaddan 100 de! 200, sınaf iptidai maddeler ithalatını 100| de 38, hayvani ve nebati iaşe maddelerini 100 de 40 derecelerinde arttırmıştı, «O halde Almanya, bugün hiçbir şey ithal edemese bile, gene bir dayanma genişli Hire malik sayılır. Bundan başka onun harble beraber ve hattâ harbden evvel vesika ile mahdud tevzist usulüne mü. racaati, uzun bir harbi göze aldığını gü terir ki bunlara kendi devam ve müuka- vemet imkânlarını arttırmak için alın. rile bakmalıdır. İngiliz - Fransız koalisyonunun bugün i yaçlarını tatmin hususunda istifade ede. cak ve Babiâli yokuşundan çıkacak. Raslay»p soracağız: — Diyojen elinde fener ne arıyor - * Bir kedm, seyyar sebzeciyi çağırdı: — Ayşekadın kaça? — Yirmi beş kuruş. — Ne kadar pahah, geçen sene bu mevsimde on beşe alırdık. Mahsul mü az? — Mahsul az değil amma, harb vazi- yeti yüzünden yollar kapandı. — Ayşekadın da, Avrupadan, Ame - rikadan mı geliyor? — Ayşekadın, Avrupadan, Amerika. dan gelmiyor amma hanım; Ayşekadın dikilen bostan sulanmak ister.. Su bos- tan kuyusundan dolabla çekilir. Dola- bın kovaları saçtandır. Saç hariçten ge- Uyor. Bunu hesablamak lâzım. * — Bü; hanım nerede? — Etyemez karakolunda. — Kücük hemşireniz? — Beyazıd merkezinde. — Amcanız? | Havlıyan kurbağa'ar Sen Dominikte bulunan havlayan kurhağalsr, diğer kurbağa cinslerin. den çok daha baş- jkadır. Sesleri ay- nen köpek havle- masına benzer, ettiği abluka Almanyayı, umümi- yelic dış denizlerden, yani yakın ve uzak doğudan, Şimali Amerika Birleşik dev- letlerinden ve Cenubi Amerikadan ber- mutad alâcağı şeylerden mahrum etmek- tedir, Fakat Almanya Rusyadan, Baltık denizi kıyılarındaki devletlerden ve ken. dine komşu ve mücavir bütün bitaraflar- dan, Akdeniz devletlerile Avrupan'n ce- nub doğu memleketlerinden ithslât ya. pabildiği gibi Lehistanın zapt ve işgal ettiği batı vilâyetlerinin orman, ziraat, maden ve sınai mahsullerinden de ihti- * Arka üstü yüzen köps! Köpekler süda yüzerler, Bir nevi yüzme tarzı bilir ler. Yalnız Viskon- senli bir adamın köpeği bütün kö- peklerden ayn w- larak arka üstü yüzmektedir. bilir. Hattâ kabul olunabilir ki bütün bu melnleketler Almanya hesabina ihracat * larını arttırsınlar; elverir ki Almanya i tediye edebilsin ki bu da ayrı bir mese- 18.000 kilometre uçuş ledir. İstatistiklere ve yapıln yeni hesablara göre Alman ithalâtının umumi tonajı harbdenberi 100 de 48 e inmiştir. Onun kendi dahili istihsalât noksanları ise hu- bubet cihetile 100 de 75, kümes hayve- matı cihetile 100 de 65, maden cihetile 100 de 53; madeni yağlar cihetile 100 de 45. yağ ve e cihetile de 100 de 39 dur. Stokların bu noksanları bir müddet te. lâti edeceği tabiidir. Fakat bu müddez ne olursa olsun mahduddar. Rus ekonomisi, yabancılsra karşı tem biv istiklâl takib eder, Rus sanayii mili kaynakları işlenmeği gözetir. Rus wstih- salâtı da dahili ihtiyaçlardan pek fazla olmadığı için, kendi sanayiini zarara sok- medan Rusyanın büyük ölçülerde ihra- 18,000 kilomet. relik bir mesafeyi hiç durmadan uça- rak kateden kuşlar mevcuddur. “Ben artık serbest Değil miyim ?, tub aldım: iyojen bugün tekrar dünyaya gelse, gene eline fenerini ala » Bir kadin okuyucumdan şöyle bir mek- UNDAN BUNDA — Emniyet âmirliğinde. Suallerinize, yukamdaki cevabları aldığınız 2aman, bütün efradı syank&- sici, katil, dolandırıcı, sarhoş bir aile arasında bulunduğunuz hissine kapıl sun? imayın.. Aile efrad; maaş yoklaması Cevab verecek zaman; geldiği için karakol karakol nlışsu il i kalmış na « — Ya z mekteb kitabı arıyo -|dolaşmak mecburiyetinde rum. ii muslu insanlardır. * Bazı gezetelerde çıkan siyasi haber“ lerden bir nümune: «Evvelki gün Hitler mesai odasın » dan dışarı çıkmamış. o Akşama kadar düşünmüştür. Hitlerin akşama kadar neler düşünmüş olduğunu, aklından ini aynen aşağıya yazıyo « * Üç vaşndaki oğlu ile bereber tram- vaya binen arkadaşımla Konuşuyor - duk. Tramvay Eminönüne geldiği za « man, yeni yapılan saat kulesile, üze - rindeki saate gözüm ilişti. Arkadaşı - ma da gösterdim: — Bu saat nasıl oldu? Arkadaşım üç yaşındaki oğlunun kasketini kendi başına giydi: — Ren şimdi nasıl oldumsa o da öyle oldu, dedi. Samet Alulüri (Bunlar biliyor mu idiniz? | Kış adamı Melburrlu, Frank Watsan on beş se- ne içinde otuz kış mevsimi görmüş tür. Bu adam, A- vustralya ve Av. rupa arasında da- ima seyahat et- mektedir. Avrupe- da bulunduğu zamanlar, Avrupada kış mevsimine ve Avustralyada bulunduğu zamanlarda Avustralyada kış mevsimine tesadüf etmiştir. * Hortlıyan gemi 1919 senesinin 21 Haziranında 28,000 tonluk AK man bandıralı Ba. yern . gemisi 40 metre (derinlikte tatmıştı. Bu gemi 1934 Temmuzunun 18 inci günü kendi kendine suyun yüzüne çıkmış. yarım saot su Üstünde kaldıktan sonra tekrar denize batmıştır. rica edecektim. Fakat biliyorsunuz ki ev. liyim. Hasta, yarı nüzullü, ölüme mahküm bir karım ver, bu bedbahtı terk edemem, benim için bir vicdan meselesidir. Esase9 günleri de sayılı, sizden vaziyeti meşru- Jaştırmayı ahkâmın husulüne tâlik eferek cat yapacağı umulmaz. Bahusus Rus is- tihselâtile sanayi grupları Volganın hat. tâ Ural dağlarının ötelerinde bulunduğu için bu azim mesafelerden, umumiyetle çök fena tavsif olunan Rus demiryollarile nskliyatın çok güç ve dolayısile ancak pek az olacağı hesab olunmaktadır. Rusyanın fazla istihsalâtı meyanmea bilhassa yün ile manganez vardır ki Rus- yanın mutad ihtacalı bütün dünya istih- salâtının 100 de 89 ve 100 de-60 1 derece- mdedir. Bu sebeble Almanyanın bun- an istifade edeceği aşikârdır. Rus petrolu istihsalâtı gerçi son on yıl. da, Mmilyon tondan. 1933 de, 28 milyona çıkmıstır, Fakat Rus petrol Oihracatr o nisbette ve hattâ daha fazla artan dahili sarfiyat dolayısile azalmıştır. Hattâ Rus- yanın birçok yerlerinde yakacakları ok madıkları için atıl kalmış traktörlerden bahsolunmaktadır. Buna nazaran da Rus lerde yalnız tekmil milli | ması Jâzrm gelen ihtiyat tedbirler naza-| yanın Almanyaya salacak petrolu pek bol olmasa gerektir. (Devamı 1l inci sayfada) — « Ben 3T yaşındayım ve el'an kızım. Annem, babam beni çok üstün görüyor- lardı, Birçok öalfbleri reddettiler. Bam. larını da bem beğenmedim, benim beğen- diklerim ie bane bakmadılar, ve nihayet İste bekâr kaldım. Bereket versin annemle babamdan kalmış küçük bir itadım yar, kendim de çalışıyorum, geçim meselesi bahis meyrun değil. Sizinle hlasi ve mâne. vi veziyelim Üzerinde konuşmak istiyo « rum, Halimin ne olduğunu tahmin edebilir. siniz: Bütün arkadaşlarımı ve tanıdıkla. rımı birer birer evlenmiş görmekten do. #sn acıları katre katre tattıktan sonra, bütün zevebileceğim. erkekleri baba olmuş görmenin ıztırablarını duyduktan sonra seneler var ki kalbim sertleşmişti, duyma Yabiliyetini kaybetmişti, hattâ bir kız ol- duğumu bile unutur hele gelmiştim. kimbilir belki de böyle ölüp gidecektim, eğer garib bir müracaat karşısında kal. masaydım... Bu müracsati yapan 46, #7 yaşlarında şimdiden müşterek bir hayst yaşamayı #stemiye de cesaretim yok. bununin be raber...» Bu cümleleri bu noktada kes - tim, ortaya bir mefiz izzet meselesi de çi. karmıyarak, gene dosi gibi konuşuyoruk, ve bu müuhavereyi de unutmuş görünü yoruz. Fakat ben içimden düşünüyorum: Artık eylenme ümidini tamamen kaybet, miş, herhalde anne olabilmek saadetinder ebediyen mahrum kaldığına kanaai ge tirmiş Ihtiyar bir kızım. Bu dakikaya ka, dar haysiyetimi, gerefimi muhafaza eltim Alemden kalmış isim lekesizdir. fakat bundan sonra hayalımı biraz serbest ola. rak idare edemez miyim? Esasen hayat denilen şeyden geriye ne kaldı ki?» Du miti okşyalar aramda veröçe: ğim cevabın ne olabileceğini merak ede: ler belki bulunacaktır. Fakat meraklarını tatrıin edemiyeceğim. Okuyucuma tek satırla: — Hayır, hakkınız yok, yahud da: — Ümldiniri kaybetmemellamiz, bira? daha beklemek mümkündür, demek kabil, fakat covab vermemek daha iyi olacak, okuyucum kendi hayatını tanzim etmek » kudretine manliktir. |