Salem? Şu halde zeytinyağının ? Sayfa SON POSTA İkinciteşrin 9 Hergün Sulh ve harb İktisadiyatı arasında Yazan: Muhittin Birgen eni Ticaret Vekilimizin ilk yaptı” * Ği işlerden biri, toprak mahsulle- rimizin büyük bir kısmı hakkında, iki ay evvel verilmiş bir kararı ortadan kaldır- mak oldu. Bundan iki ay evvel, Avrupa. da birdenbire büyük bir harb zuhur edi. yerince, hükümet bir (akım yiyecek m delerile iptidai maddelerin ihracını ya ta: mamen menetmiş, yahud da bu işi bir! takım hususi müsâadeler», Yani lissnsa tâbi tutmuştu. Birdenbire Avrupayı bir harb içine a- tan, nerelere ve ne zamana kadar uzanıp gideceği meçhul bulunan bır hârb karşı- sında, her hükümetin ilk düşüneceği şey, bittabi memleketin yiyecek maddesile, bühamu harb zamanlarında ehemmiyeti büyük olan iptidai madde ihtiyacını te. min keyfiyeti idi. Bunun için, harb ha- berleri ile birlikte bu men ve tahdid ka- rarları da ittihaz edilmişti. Fakat aradan geçen zaman, ortaya bir takim meseleler attı ve bu meselelerin esaslı bir mütalea- dan geçirilmesi icab etti. Bu mesele şun- 1 — Bir taraftan memleketin, iktisadi inkişatma mâni olmamak ve fakat ayni zamanda, harb tehlikeleri karşısında ge- ne memleketin yiyecek ve ham madde kuvvetlerini f düşürmemek maksadi. Je, acaba bu "İhracatı men ve tahdid ka- rarlarımı yeniden bir gözden geçirmeğe ihtiyaç yok mudur”? 3 — İhracatı men ve tahdid eden mah- sul nevilerinin memleket dahilindeki pi- düşmesi, acaba, bunların ye- ni istihsal senesind» köylü tarafından is- tihsaline rağbet ediknemesi tehlikesini de beraber taşımıyor mu? 3 — Acaba, memleket, ihracı menedi. Jen mahevilerin heps'ni bir ve hattâ iki sene içinde kâmilen istihlâk edebilecek midir? 4#'— Acaba, memleket, bu mahsullerin harab olmaksını muhafazalarını temine kâli tesisat ve teşkilâta sahib midir? Bu swnllere daha başkalarını ilâve e debilirdik. Memleketin iki aylık iktisadi hareketleri o tarzda cereyan ett, ki, eğer Ticaret Vekâleti, bu ihrac ve tahdid &a- Trarlarını ortadan kaldırmak üzere radi- kai bir adım atmış olmasaydı bu sütün- larda biz bu işin 'lerhal yapılması lehin- Net bir neşriyala başlamak üzere bu.| uyorduk. * Türk köylüsünün istihsal ettiği mah- #ullerin mutad piyasalarda satılmasını maeneden bir karar, bu mehsulün senelik Vasati piyasa kıymetinden birdenbire &- gağıya ve hattâ çok aşağıya düşmesi ve bazı abvalde de büsbütün mahvolmesı manasını ilade eder, Meselâ, canlı hay- vanı, yahud zeytinyağım ve pamuk | kirdeğini ele alalım. Türkiye, seneden $0-! meye artan canlı hayvan ıstibsi , her seve muntazam bir tem mec. burdur. Meğer ki, Türkiyede bu havvan- ari kesip konserve haline 7: cek bir teşkilât mevcud olsun. Bu tesk ade| teknik bir iş değildir. Memlek sü © hayatile derin ve umumi alâkası olan| bir işdir: Et konserveleri yapmaya teşeb- büs etmek için, bu konservelerin ya da- hilde veyahud hariçte istiblâkleri sartla- rinin mevcud olması lâzımdır. Taze eti bol olan Türkiyenin dahilde eti k l balinde yemesi, olsa olsa harb ei nla. | yapmaya gelince, konserve izlerinde Tür-| kiyenin elde edeceği maliyet fiatı, bizi! böyle bir teşebbüse sevketmeğe müsaid değildir. Şu halde, Türkiye, va havven mahsubümü canlı olarak ihraç edecek, ya- hud da bunların memleket dahilinde yi- de etmekten hali kalmadı. Bir de zeytinyağına bakalım: Türkiye istihsal ettiği yağın istihlüke nisbetle da- ha elhim olan bir miktarını her sene ih- raç eder. Bu ihraç zaruridir. Cünkü, Tür. #stihlâki Türkiyenin nor. mal istihsalini yutmıya kâfi değildir. Şu! halde, eğer zeytinyağını, fena günler için, ! mutlaka depo etmek lâzımsa ya bunun bir kıamnını da konservelerde kullanip harb zamanlarına saklamak, yahudda için de imkânsız bir tedbir olur: Sulh za.! manında hiç İşe yaramıvacak olan gaveti pahah bir depö toşkilâtı elde olmaksızın, | fevkalâde bir zamanda yağları nerede tu- ihracna mâni , zevtia mahsulünün kısmen! peytin halinde ve afacların dibinde çü - rümesini kabul etmek demektir, Pavuk çekirdeği de böyledir, arpa da böyledir ve fih.. bütün bu sebeblerden de- mahsullerimizin bir kısmını olsun, simdiden, hükümetin bhâdiselerin gidişi- İten (N ip iel Kendi kendime inanıyor musun, okuvvetlisin, nilmezsin, ye- doğar. Garb cephesi Sular altında özenin | emsan sase ee tarssasasa sansa semnran een Hergün bir fıkra i Atlas denizini geçen benim Bir Amerikalı ile bir Gaskonyok : yüzmekten bahsediliyordu, Amerikeh ij <—Beniyi yüzen birini tanırım, de- di, Atlas denirini yüzerek geçmişti. İ Yalnız saatte bir duruyor, on dakika * dinleniyordu. Gaskonyalı Amerikalmn ellerine sarıldı: — Dostüm, demet biz, çok eskiden birbirimizi tanırdık. Atlas denizini ge. çen o adam benim, o zamandan bu Zamana kodar çok değişmiş olacağım ki birdenbire tansyamadın! : m ea ei “ Duvarm bile Kulağı var?!.,, Garb cephesini suların bastığını gaze- telerde okudunuz. Bu resimde cephede Movclle mantakasnda Fransız hatları ge- risinde bir Fransız nakliye kolunun ge - çişini gösteriyor. bo Nevyork sergisinde ne kadar böbrek yendi? Son günlerde kapanan Nevyork ser -| gisinde Amerikalılar tam 54,115 böbrek yüreği yemişlerdir. Sergide (sarfedilen domuz sucuklarının da hesabı tutulmuş ise de, rakam ö milyonu bulunca alâka - darlar bu mereklarından vazgeçmişler - dir, ni dikkatle takib eden gözlerinin kontro-| Mi altında, derhal serbest bırakmak bir, Zaruret olmuştu. Ticaret Vekâletinin son kararı tam zamanında ve yerinde bir ka. rar olmuştur. * Acaba, #hracatın bu süretle büsbütün serbest bırakılması yerine bunların par - ça parça ve hususi müşsadeler, yani İnne usulile yapılması. Memleketin ik - tadi müdafansı bakımmdan daha fay - dalı olmaz mıydı? İktisadi işlerin derin taraflarını iyi ta- nmayan zihinler için, bu susl çok ciddi bir meselenin mevzu İ görünürse de hakikat öyle değildir. Lisans usulü, Ci - han Harbindeki vagon ticareti sistemini başka bir şekilde yeniden ihdas eylemek. başka bir fayda vermez. Bundan ne fara arel aş le üstaheil ie | | İngilterede askerleri tayakkuza davet tifade ederler. Her memlekette, bütün)etmek, hangi cepheye gideceklerini ve kazanç, ne kadar dikkat edilirse edilsin, | nerelere tayin edilmiş olduklarını en ya- nüfuzlu mutevassıtın - ki bunlar da ek -|kınlarına bile söylememeleri için yuka- seriya adedieri iki düzineyi geçmiyen in-İmda gördüğünüz ilânlar rılmaştır. sanlara münhasır kalır - ceplerini taşır - mis X yaşar mıya yarar, Türkiye, ne Cihan Harbinin Dönün: Bili al & vardır! eüm- caretini tecrübeye taraftar değildir. Bundan dolayıdır ki Ticaret Vekâle - tnin son kararı gerek piyasada, gerek müstehsiller muhitinde ve gerek iktisadi hareketlerin inceliklerine vâkıf olan mü- Mussolininin en kısa nutku İtalyan başvekili Mussolini faşist in. kılâbının 18 inci yıldönümünde söyle « nevverler muhitinde böytik bir memnu-|diği nutukla bütün ömründe irad ettiği| niyetle karşılandı. Temenni edelim ki,İnutukların en kısasını söylemiş bulun. ;|henüz tahdidlere tâbi olan maddeler (-İmaktadır. Filvaki Duçe bu sefer yal - zerinde de buna benzer karar alınmam gecikmesin, Muhittin Bisgen İNAN, nız iki buçuk dakika konuşmuş, ve bu konuşmasında harbe dair tek bir keli- me sarfetmemiştir. İSTER İSTER Gazetelerde okuyoruz; - Bir kısım yiyecek maddeleri ıçin fhraç müsandes'nin verilmesi piyasayı sevindirdi, diyorlar, Gümsük #tatietiklerine bakıyoruz; — Ecnebi raemleketlere satılabilmek müsaadesini kaza- İSTER İNAN, ISTE çelmesine: R ii nan bu yiyecek maddelerinin normal zamanlarda satış kıv- resti 15 milyon liradan fbarettir. Bu 15 milyon Jira da tak- “ben 3 milvon İngiliz veya bir milyon altın eder. Piyasamızı sevindirmek için bü kadar küçük şeyin kâfi İspanyol darbı meseli SE İnsanın e1 büyük kuvveti kendi kendisine İmanından nini Hitlerle Göring'in Yüzlerindeki mans Bu resim harbdenberi ilk defa olarak İ Hitlerle Göringi yan yana göstermekte- dir. Daily Herakd götetesi, Iki devlet ada- mının yüzlerinden, her ikisinin de giriş. tikleri harbden dolayı pek endişede bü- lundukları manasını çıkarmaktadır. Aiman tayyarelerinin Fransız topraklarına attıkları resimler Daily Expressin yazdığına göre günlerde Fransız hududuna hava hücum. larında bulunan Alman tayyareleri kül - Myetli miktarda risaleler atmışlardır, Bu risalelerde dört tane resimden başka bir İşey yoktur. Birinci resimde bir İngiliz neferi ile| bir Fransız neferinin Kızıldenizin sahi - İkinci resim, fel neferin de denize stıl- mak üzere olduklarını, Üçüncü resim,! Fransığ neferini denizde, İngiliz neferi - ni de sahilde, dördüncü resim ise, Fran-| İmz neferinin istimdad edişini; İngiliz ne- ferinin de tabana kuvvet kaçtığını gös - termektedir. Bir Fransız âdeti Avrupalılar, hurafelere fazla inanan. İlar şarklılardır. derler Ooamma bu hiç İdoğru değildir. Onlar o arasında öyle hurafelere inananlar vardır ki... Buşün bunun küçük bir misalini ar- çok gorih bir hurafe vardır. çifilik, arazi, bahçe sahibi olursa refi- kası yahud çocuğu, yahud ki varis! ko.' vanların yanına gider ve efendilerinin vefat eylediğini onlara üç defa bağıra. rak haber verir, Böyle hareket eyle. mediği takdirde, seneye varmaz, arı ların hepsi ya kaçar. oya telef ölürler imiş! İNANMA! son! zedeceğiz: Fransada Alsas vilâyetinde| Arı kovanlarına malik bulunan bir) Sözün kısası Endişelerimiz ne kadar boşmuş/! E. Ekrsm Talu eçen Umumi Harbden sonr muahedelerin ilk tesiri zail olur olmaz devletlerin giriştikleri silâh yarışından ne kadar endişeye düşmüş” tük! Fabrikalar, lâboratuvarlar, tezgâh “ (lâr alabildiklerine işliyor, harb ve ö * lüm sanayii ilerliyor, * kimyagerlerin» mühendislerin , mucidlerin kafalar durmadan, yeni yeni silâhlar, gazler» yer, gök, deniz tahrib vasıtaları: Ge miler, bombalar, tanklar, tayyareler, toplar icad ve imal ediyorlardı. Ceb kruvazörü, canlı torpil, denizaltı bombaları. hep harb sonrasının kor * kunç keşli « beşeriyetin uykularin£ kaçıran, zihinlere durgunluk veren w- maclardır. Rahmetli Milletler Cemiyetinin te * Jâşl: faaliyetine rağmen durdurulamı - Jyan bu silâhlanma hızının. herhangi İbir gün. dünyanın bir tarafında bif harb patlak verecek oldu mu idi, taş taş üstünde bırakmıyacak, insanların umumi sayısım yarıya, belki de dörtte bire indirecek yamanlardan yaman bir felâketle neticeleneceğini sanıyordu. Bu zannımızı teyid edecek, yakın mazide bir de örnek vard. Umumi Harbin ölü vekünu birkaç milyonu bulmuştu. 'Tahrib ve imha vasıtaları vüz misli tekâmül edince o yekünun İda ayni nisbette artması kadar tabit bir şey olamazdı. Bir de baktık ki harb işte patlayıver- di. Bugün fki buçuk ay oluyor. Silâh « ların ve harb tekniğinin bizlere endis8 veren tekâmülü, bilâkis menfi netice- ler doğuruyor. İki buçuk ayin zayiat bilânçosu hafif bir hastalık salgınının. kinden daha da ehvendir. Muharibler hâlâ yerlerinde say:yor, zorlu pehlivan güreşlerindeki gibi peşrevle vakit ges çiriyorlar. Çünkü beri vandaki hamle edecek olursa, öte taraftakinin de ars mud devşirmediğini ve ayni şiddetle mukabele edeceğini biliyor. Harb vasıtalarının tekâmülü, şu bir iki avlık tecrübe gösteriyor ki, harbin fecayiin! arttırmamış, bilâkis azalt » mıştır. Bucünkü abluka barbi ile en eski mevdan mubarebelerinin arasında ne büvük mesafe var! Bu ds muztarib beseriyet için bir tesellidir: Ölüm vasıtalarının mütekâ- 1 durumunda, mukabele #örmek kor- , wtMetler için, akıllılığın ve uslu” Tuğun baslanaıcı olabilir. E Elim al İzmit seferleri yapılıyor Uğur vapurunun bir kaza geçirmesi İlinde durdukları görülmektedir. üzerine tatil edilmek mecburiyeti ha * olan İzmit seferlerinin tekrar ya * asına karar verilmiştir. Ancak bu hatta ayrılan vapurlar kâ* fi gelmediğinden Uğur vapuru tamir - den çıkıncaya kadar Tayyar vapuru * nun İzmit hattına verilmesi . takarrir etmiştir. Tayyar. bugün Pazar günündenberi bekleyen İzmit yolcularını alarak li - manımızdan hareket edecektir. eşe sessecemsamessen “TAKVİM pil: TööıE Tao TANİ YARI TİS. Bİ ulasti (© 16 nu NANMA! size İLİ.