18 ncı asırda İstanbula geien Bohamyalı Baron Wratislaw'ın hatıraları: 78 Türkçeve çeviren: Süreyya Dilmen Rüşvet tedarikinde güçlük il müracaat Üzerine sefirlerin ve bizim salt) ni terketmemiz bildirildi, Çık- w kisa, bir #eliri, tekrar he, Soler deü hüni müddet geçtikten sonra İngiliz divana, davet olunarak kendi. > €lnekte bulunan san. - iri takib etmek mecburiyetinde Cold, ” 7 vi ME Böre bizleri de himayesi altına ala. Di Bum Belgrad) a kadar götürmesini ve erlediler, bir yerde çadırlı ordugüh zaman #arafımızdan kulları). mak ere bep çadırın ve muhafazamız te- ceği van İG da alti yeniçeri neleri verile. deye Ondân sonra da derhal ku. alıp Sa Sıyazmızı (yâni partallarımızı) Kubbesi * büzme Çıkıp ba kuleye avdet eder- bir sevinç duymuş olduğum. tasvir ve tavsif etmek mümkün kadarcık kaydedeyim ki yıllar. K amdeğumuz sefaleti, çek. & ve ıztırabı karşılaştığımız eşe tamamlle ururtmuştuk?. Tarım etmediği Jütuftan dolayı Ulu hariki Kalbi şükranlarımızı arzederek, sinde, pa doğmuşuz gibi, sevinç ve neş'e defa gı ve Pirtımisi toplamak üzere - son Ki ; #Kâra kules ye gidiyorduk. kendisine küleye yaklaşırken ağa, evvelce iki yüz Yaptığımız vâdi hatırlattı, Bu vâd erek, & md h derhal aramızdan barlarını, bir a al N nında Şranga olduğu halde, Gnlataa Bu arkadasa, ir, tirliyan tacirlerin, Msacaklardı. yay dekilir danberi Şu imiz 9 beldede mtitemekkin hi- e bu mebiâit temine ca. iki zavallı arkadaşlarımız, Dak kadar Çalışmalara yalyarışlara Vaffak bir netler istihseline mu. olamamışlardı... bizim engin sefaleti: Pay) 23 tek bir ahsa bile tesadüf etme. Kevfiyet ağaya bildirildi. Bu haberi işiten bing, etten, asabiyetten köprü, kliplere m ©. sanıyordu ki bu meblâğı pekâlâ Dulmağa ll olduumuz halde kendi. vi vermekten sakını Yayı IVOTUZ ve pa. vaz, erimeden yakayı sıyırmağa çalışıyo- Bun; ğı ; e için hepimizi tekdir ve tehdide baş- senedir Madanda seşirdiğimiz ha. 3 » Bürabların hafifletmek, Sr Şimali hale koyabilmek icin ve haki Kör meler yapmış oklu. Mala nda De kadar sefkat gözter- e ğunu hatırlattıltan sonra: ör köpekler, hınzır sâvorlar!, bizler aş, 2 Söyliyerek evvelce okerdisile tertikan zina yapılan sözlü mukaveleye dandan ika altını veritmadikçe bu »in. dir nam, > Kaman gıkarmağa mukte. la tlü hünkârnın başı. - yemi Derhal ber iki avak- atıhmamı, Ve zincirler gecirilerek Si eği hattâ taminıklara zin b e yaşları dökerek, tı ealinvor, hı kikaten Bu sez inek het Yaklaştınmış, #ö?lerimi | iç- diyon gt Gibi bütün dirkatile beni Sülerinderi yeke meler Ölene, Biğle, in e ise, tene un! Ne mos'udum Velerie me Öpüyor, Kesik cüm. buradan cıkar, doğruca mişanımız oradan Aleme Dün Kirpiklerimi eğerek cevab verdim: — Benin onunla evleneceğini, daha Pusu onun senin karın olmak istediğin çoğ Bediyordum. Kaşlarını çattı, bir iki saniye düşündü; dürüst ve sicak bakışile Evet, amma ben onu İstemiyorum. Tatlı biş gülüşe dudaklarını büktü; Beri Mersine götürmek istemekten maksan. Jaşemizi de temin elmesini tebliğ | *kiâinin emrine girmemizi bil düka altınının temin ve tedari ik ed. eğe kendisine takdim kılınması Adi. alna. | era eylemeği yalnlız reddetmekle kalma. akssm Ankaraya gitmiştir. tedarik etmenin imkânını bulamamış oldu- Bumuzu yeminleric inandırmağa gayret edi- yorduk. Bununlu beraber ertesi günü, içi mizden başkalarının ayni teşebbüste bulum- malarına müsaade etmesini, bugün kapah olduğu anlaşılan «baht ve taliha imizin bel. ki yarın açümış buldnakileceğini beyan ettik. Ertesi günü, sabahleyin erkenden, ben, gövaiye rütbesinde daha üç arkadaş, rahib John ve doktor - prangalarımız ve sineirle- rimiz çıkarılmış olarak - bir kayığa bindir. dik ve Galataya gönderildik. Buraya ayak basinca, bütün hıristiyan ta- cirlerile, bilhassa Her milletten daha çok 0- lan Venediklilerle Iki yüz düka altınının bize (karan) temin ve tedariki eizafında konuş- malara giriştik. İ Biz bu adamların berletiyanlık damarlarını İ gıcıklayarak, hıristiyanlık rahim ve şefkn- tinin bizden diriğ edilmemesini, uzun müd. det sürüp gelen elim bir mahpusiyetten «halâs» ımız için bu meblâğı kendi araların. da toplamalarını, «Allah ve ibnüllak» aşkına bu yolda bize muavenet etmelerini diliyor, yalvarıyorduk. Bize, aralarında kolayca tamin (edebile- İceklerine şüpke olmıyan bu meblâğı, mem- Jeketimize dönünce, en çok yarım yıl içinde - fazlasile - elli düka da falz katarak, Vene. diğe göndercceğimii söylüyor ve bu yolda her türlü ve fakat sözle, teminat vermeğe İ çalışıyor, yeminler ediyorduk. | Fakat bütün bu acıklı dil dökmelerimizin İmeticesinde bu adamların içinde buristiyan- hık aşkının bir zerresi, bir kıvılcımı bile mev- €wd olmadığını görüyor ve anlıyorduk. Bu dindaşlar, istediğimiz iki yöz dükayı mışlar, dostane konuşmağa bile yanaşma mışlar, derin sefaletimize acmaktan, bize ikarrı birazeik sempati göstermekten uzak ikalmıslardı. Hattâ bazları, herhangi bir İsüünhevi üzerlerine çekmemek için, bizimle konuşmaktan çekindiklerini beyan ediyor. İlardı. İ Bu tacirlerle bir iş göremiyereğimizi an- layınca bizyat Venedik balyozuna müracaat İ ettik, evvelâ kim olduğumuzu, memleketi- İmizdeki içtima! tmevkilmizi, dostlarımızın halen o memlekette işgal ettizleri pozisyonu İzah ettikten sonra bise, ödünç olarak, iki yüz düka altını vermek Jottunda bulunma. #w Men ve bu paranın Pracdaki Venedik #efirine iade olunacağını izah eyleldik, Arzu eylediği takdirde faizini de zereceğimiri ve (bu hususta istediği şekilde bir sened de kale- me almağa amade olduğumuzu yana yaka anlattık. Fakat, tesssirle kaydederim ki, nasil ta. cirlerle yaptığımız konuşmaların sonunda İmüsbet Bir gey elde edemedikse, bu adamla da konuşmkatan faydalı bir sonuç elde ede- memiştik. i Balyoz cenabları, yalvarışlarımızı dinler gibi göründükten sonra, tuhaf bir surette ve İmazeret olarak fıkaralığından behsetınesin mi?.. Biçare adamın o esnada hiç hazır pa- İrası yokmuş amma, efendileri tarafından gönderilmekte bulunan, dolgun bir paranm yekün yekün ulaşmasını beklemekte imiş! (Arkası var) «Son Posla» nm tefrikası: o 74 Dİ — Hayır Cahid, bugün için Nahide hanı. mı buraya getirtmek daha iyi olucak; orada seni üzen çok feci hatıralar var, Vöcudü birdenbire sertleşti ve vasimin 66- Jedi; — Beni dinle Semiha; seninle nişanlan. madan evvel, mazimi, fk gençlik günlerimin Mücerasinı sana iki üç kelime ile söylemek tiyorum: Çok gençtim. hayatı henüz tanimıyordum; yaşlı, feltan ve gözel bir Ruz kadını benim aklımı ve irademi büyüledi, beni ar- kasından sürükledi. Meğer maksadı bepim b lee imiş... Bunu biraz bunla &râmiza aşılmaz bir uçurum girdi. E- İt datkaiz göcuğum dünyaya gelmeseydi (tam. SON POSTA SPOR Bu hafta yapılacak lig maçları Bu hafta da, dört sahada birden, Jig maçlarına devam edilecektir, Haftanın en enteresan karşılaşması Şeref stadında Gelatasârayla Beykoz &- rasında yapılacaktır. Geçen hafta genç İ.Spor takımına 3-2 mağlüb olarak hayli puvan kaybeden Galatasaray bu Pazar| da oldukça tehlikeli bir rakible karşılaş- siya kuvvetli bir müdafaa oyunile muks- bele eden Beykoza gol atabilmek hayli ü Maamatih geçen haftâki mağlü- y aksülâmeli ile sıkı oynıyacak ©- lan Galatasarayın bu maçı kazanması muhtemeldir, Şeref stadındaki diğer mü saban Kasımpaşa ile Beşiktaşı karşılaş” | tıracaktır. Bu maçta Beşiktaş farklı bir galibiyet alabilir. 'Tsksim stadında Fenerbahçe - Sü - leymaniye, İ.Spor - Topkapı maçları var- dır. Bu macların Fener ve İ.Spor lehine bitmesi muhakkak sawlabilir. Taksim stadındaki Pera - Anadoluhisar ikinci küme müsabakası da mühimdir. Fenerbahçe stadmdaki vegüne birinci İküme maçını Vefa ile Hilâl yapacaklar - dır. Vefanın galib gelmesi en kuvvetli ihtimaldir. Süleymaniye stadında da ikinci küme maçlarına devam edilecektir. M. T. Özerengin Kız ve erkek mekteb'eri spor faa'iyeti beş'ıyor İstanbul erkek ve kız mektebleri ara Jsında yapılacak spor hereketleri progri İmın: tanzim için dün Maarif Müdürlü - günde beden terbiyesi muallimleri ara - sında bir toplantı yapılmıstır. Mektebler arasmdaki spor hareketle - rinin tarihleri henüz tesbit edilemediği liçin bu hususta talimat almak üzere mek teb sporları komitesi namına bir zat dün | Erkek mektebleri arasındaki futbol! macları için mekteblere aşağıdaki nu - merslar verilmiştir. 1 — Muallim mektebi, 2 — Galatasa- ray, 3 — Kabataş, 4 — Pertevniyal, 5 — sim, 7 — İstanbul, 8 — Hay i, Darüssefaka, 10 — Isık, 11— Terakki. 12 — Boğsici, 13 — 'Tica- ret, 14 »- San'at, 15 — Yüce Ülkü, 16 — İstiklâl, 17 — Hayriye Kiz mektebleri arasındaki o voleybol mar'arı fikstürü de çekilmiştir. Kız m İteblerine su sıra numarası verilmistir: | 1 — Kız muslim, 2 — İstanbul, 3 — | Kandilli, 4 — Erenköy, 5 — Camlıca, 6— Cürehuriyet. 7 — Sişli Terakki, $ — Bo- İğazici, 9 — Tetiklar, 10 — İnönü Bevoğ'u klühünün bir milracaatı/ Beyoğluspor, Karagümrük O maçının Sayfa 9 «Son Posta» nın tarihi tefrikasr: 30 BİNBİRDİREK Yazan: Reşad Ekrem Kara Alinin eviğdliği Hüseyin efendi delikanlının sözünü kesti: ' güzele de derhal vurulurdu. Günü Fatmann — Ne yapacak imiş Küçükefendi seni. £ , Sayısız üşiklarından biri de o idi. Bu dilber — Beni hizmetinize aldığının söylemişler, | çingene kızını, Benli Yusuf bey gibi icab e- mâktadır. Büyük takımlara karşı ekse-| Size bir haber salmak için çağırimış suta-| derse hünkâr le vuruşacak kadar seviyordu, Fakat onu hiçbir zaman kendi malı addet- emişli, Günü Fatma oyun oynayıp geçinen bir ka- dındı. Gülü Fatmayı âşıklarının gözleri ö- — Küçükefendi kardeşiniz «Sultan Murad 'nünden çekerek kendine mai korkusundan Hüseyin elendi bazrellerine| Güllü Futmaya bakmak lâzimdı. Yandım Ali hasret kaldım» buyurdular. Büyükçekmece. | se serseri bir delikanlıydı. Kendi yatacak deki çiftliğinde yarın akşam bir cümbüş ter.| Yeri bile belli değildi. Gülü Patmayı kukan. tib eylemişler. Hakkımdaki itimad ve mu.| manın hakkı olmadığını anlamış bulunan habbetinizi öğrendikleri için sirin de teşrifi- | Yandım Ali, Güllü Fatma bir hakarete uğ- niz için bana rica ettiler. Pehlivan Ahmed | Tarsa, bıçağını onun uğuruna çekmeği de bir Kolu da gelecekmiş efendim... vazife biliyordu. , Hüseyin efendi: Zerefşana gelince, bu genç ve güzel kadını — Ne dersin... Gidelim mi? benimsemişti. Bir gece bir hursz gibi girdiği Diye sordu. Tayyarzade: İ evden, çılgın bir âşık alarak ayrılmıştı. Ta- — Benim efendim... Biraz açılır, gezer, eğ. İihsiz bir kadını mes'ud etdiğini sanıyordu. lentrsiniz değil mi?... Haftada bir gece, peri masallarındaki sevgi- Dedi liler gibi buluşuyorlardı. Yandım Ali Zeref. şanın aşkına ihanet etmediğini söyliyemes. di. Fakat Zerelşanın evini, dalma, içinde eşi bulunan bir yuva sanmıştı. Yandım Ali, GüL Sor'baharın bunaitici günlerinden biri !d.'lü Fatmaya bakıp geçindirememeği, onun Havada, bir fırtına kopacağını haber veren | hakkında kıskarç olmamak için kâfi bir se ağırlık vardı. Edirnekapıdanberi yaya gel. beb görmüştü. Halbuki kaç defa, Zerefşanı mekte olan Yandım Ali kan ter içinde kal halâ kendi sefil hayatına teşrik ederek ka- muşta, İ çırmağı düşünmüştü. Onu, kambur ve ihti. Baldır çıplak delikanlı kılığım, kiyafetini,!yar kocasından bile kiskanmıştı. Şimdi ise, ük bakışta tanınmıyacak şekilde değiştir- birdenbire korkunç dir hakikat ile karşılaşı. mişti, Bir helvacı, şekerci, tatlıcı kalfası kı. yordu; Yandım Ali kendisini, Zerefşanın yafetinde idi, Ayağında nalçalı kundura var. şöyle bir gönül eğlencesi olduğunu görüyor. dı. Ku poturunun üstüne peştemal sarmıştı.' du. Hem öyle bir eğlence ki, Zerefşan, ken- Sirlunda yamalı mintan, başında tülbend sa. | disinden sonra, kollarını nefret ettiği bir ge ri: keçekülâh vardı. | dama, cellâdbaşıya açıyordu. İstanbulun bu yaman serserisi, Edirneka- Bu dikenli ve zehirli delikanlı, Rıza çocu. pıda bir helvacı dükküni açmıştı. Fakat bu, Bun zekâ ile parlıyan gözlerinin karşısında, Yandım Alinin hayatını artık namuslu bir kendisini süratle topladı. Çocuğa içindeki iş adamı olarak kazanmağa niye, elmiş ol. (fırtınayı hissettirmedi: ması demek değildi. Yandım Alinin Edirne. | — Sen bizim Kara All ağanın evlâdiği de. kapıdaki dükkün!, bilâkis, Arnavıd Sinan Bil misin be?.. vasıtasile girdiği müthiş bir çetenin öşlerini| Diye sordu. Riza çocuk, Yandım Aliyi te. kolaylaştırmak çin açıtmiş bir tuzaktı. peden tırnağa kadar süzdü. Bu şekerci, ya- Yandım Ali Saraçhancbaşına gelince, Boz. | hud helvacıyı hiçbir yerde görmemişti. Birââ doğan kemerlerine sapan yolun ağrıda dur- | ürkek: du, gözlerini, sağ koldaki birinci kapıya di.| — Evet... Ne var ki?! kerek söylendi: Diye cevab verdi. Yandım Ali omuz silik; — Zörefşanı on beş gündür görmedim. | — Hiç. dedi, Kara Aliyi çoktandır görme Göürendirdim kadını... dim.. seni görünce ağanı sorayım diye se8- Fakat, birdenbire, bağırmamak için ken.jlendim... disini 20r tuttu, Kapı açılmış ve sokağa hir) Rıza çocuk, gayet saf: eocuk fırlamıştı. Serseri bu cocuğu derhal) — Kara Al ağam her skşam Karagüm. tanımıştı. Bir gece, eeilâğd Kara Alinin ya. jrükteki kahveye çıkıyor. nında gördüğü çocuktu. Dedi. Yandım Ali sesinin tabi tonunu zor Yandım Al: muhafaza ederek sordu: — Vay canına bel... Bre bizin kadın cehâd-| — Zerefşana gelmiyor mu şimdi? basının da kapatması imiş be... Vay canıma| Çocuk, Zerefşanın adını bu hiç tanımadığı bet m iğ ağzından işitince, biran, şaşırdı. A- Diye homurdandı. İğasının sayısı pek az olan hemen bütün ör Rıza çocuk su kemerlerine doğru hizi: hızlı | Kadaşlarını bilirdi. Ağası, bir şekerci, yahud nım Hüseyin efendi: — Haber salacak ağını yok mu imiş... Dedi BİR TESADÜF bir hâdise yüzünden yarıda kalması üze- İrine, Beyoğluspor klübü İstanbul mun- takasına müracaatla her türlü inzibattan mahrum olan Süleymaniye sahasında imsclara devamın pek büyük hödiselere İsebeb olacağını ve bu hususta icab eden tedbirlerin alınmasını istemiştir. Mühim bir crid atsı Finlandiyada yapılar bir atletizm ms- çında meşhur Jârvinan ciridi 7654 met- reye atmıştır. Bu müsabakada ikinci gelen Autonen ise 78.36 metre atmıya muvaffak olmuş- tür, ibağlamka, servetimden istifade etmek İçin yaptığını Mirfa etmekten çekinmedi. Elimi vicdanım üzerine koyar ve Allalı şahid tutarım ki ben son dakikaya kadar, karşı olan vazifelerini hakkile yaptım, on. Jarı iyi etanek için insan gücünün yettiği nis- betta çalışlam ve onların ölümünde benim hiçbir sun'u takalrim yoktur. Hattâ, o sağ iken, belki de iyileşmesine yardımı dokunur ümidile, oğlumu da yanına vermekten çekinmedim; zavallı çocuğun in- İsanlıkla alâkası olmadığını ve yaşamıyaca. İğını bana çoktan yerli. ecnebi doktorlar ba. İber vermişlerdi; hiç olmama anası kur- tarmak istedim, Bu da kabil olamadı. İ Ben temiz ve saf ruhlu bir kızsın Semiha; İsöiyle bana, doğrusunu söyle, bu faciada be- Ben de Refika hanım: İstemiyorum... | belki de ondan zesmi bir şekilde ayrılacak. (Dim kabahatim var m? — Sen insanların en iyi kalbilsi, en alice. Hagen birl Çok seven ve Sirrımız: belki de, © kadın alçak ve kalbsiz bir insanmış ga, |nabt ve en yükaök ruhlususun Cahid. son sa. &vvel keşfederek ona bir isim veren Yeheeme dik müjdeyi vermek, hem de. ray bulandı. Karısını ve çocuğunu, on. tesi hkibetlerini düşündüğü beli idi. jabm kendi soyundan dünyaya gelen (6 | Gukların ekseriyetinin böyle hasta doğduğu. İg pldiğA halde bir gocuk sahibi olmak iste. niyeye kadar vazifeni yapmış olduğuna €-| min olabilirsin. — O halde beni hakir görmüyorsun yay. di ve sonradan bunu, bilhassa beni kendisine İrum; beni şevebileceğini ümid ediyor musun? yürüyordu. Yandım Ali fayla düsünmedi. A helvacı arkadaşı olduğundan hiç bahzetme- it baş. mişti. Fakat çocuk, bu adamın iş güç sahibi e an ii abm mi olduğunu, Kara Alinin de, onun semtinden geçerken uğrayıp yarenlik odebileceğ; İşündü. Küçük bir çapkın tavrile gü s manalı bir şeklide kırparak: — Geliyer.. dedi. Salı akşamları... Yandım Ali: — Yamandır Kara Ali, yamandır... durması için elile işaret etti, Yandım Alinin şakakları sonklamağa baş- lamışta, İk anda beliren bir hayret, birkaç iye Içinde dehşete kalbolmuşt. © Örne Besa bsi sultanın imamının | Dedi ve Mâve etti: karısı Zerefşâm ile Sultan Muradın cellâğba-| — Benin adın Ahmed mi idi, Mehmed mi şısının ne münasebeti olabilirdi. Cellâdbaşıyı (4412 takib edip te bu sokağın İçinde kaybetlik.| Çocuk: leri gere, onun Zerefşanın evine girmiş ol.) — Rıza! mazı asla hatırına gelmemişti, Dedi, ve o da Höve etti: Yundum Alinin, gönlü da kendisi gibi ser.) — Ben seni hiç görmedim ağımla beraber, seri idi. Bir dalda durmazdı. Her gördüğü arkadaşı mısın onun? CArkası J ğı basmış, sular, dağlar ve ağa yulaşmaştı. Şimdi artık ona bakmiyordum. Onu ya. nımda hissetmek bana kâfi geliyor, gözlerim mor tepelere daliyordu. Bevim dalgınlığımı gören Cahid, hırçın, belki de kıskanç bir sesle sordu: — Bana bir gün, dünyada en çok dağları En #öylemiş ve onların içindeki esrarı anlamak için saatlerce gözlerini bu koyulu açıklı yamaçlardan ayiramadığını anlatmış. tan. HÂJ& onları her şeyden üstün mü tutu. yorsun Semiha? Gözlerimi ona çevirdim: — Eskiden ömrüm bep onların karşısında geçiyordu. Dağların haşmeti beni biyülemiş- Elimden bularak beni boş mağaradan Gi|t; dünyadaki bütün başka şeylerin onların sarı çıkardı. Ayda ile Tap ta fevkalâde bİr| yarında ellik ve sönük kaldığım farzediyor, şeyler geçtiğini anlıyarak pie beraber | onların büyüklüğü altında eziliyordum. çıkap yanımızda ayakta durdular. İrisinin de) sen bona denizi gösterdin. sansın ufuk. burunlar: havaya kalkmış, kuyru İ“-İları tanıtın, dalgaların ihtişamını öğrettin. vinçle sallanmağa başlamıştı. Ben beni insanlarla tanıştırdın; vahşi bir Saatlerce karanlıkta kalan gönlerimiz, bİr-! kızken beni medeni dünyaya yaklaştırdın. denbire dışarının aydınlığına — alışamıyarak | gimdi artık yalnız dağların deği, tabintle 'körlendi; fakat bir Iki saniye sonra etrafıma | yaşayan ber zerrenin kendisine göre bir sirri baktığım zaman, yüksek tepelerin arkasında | olduğunu biliyorum. kaybolmakta olan kızıl güneşi ve tâ yanımda| Koyulaşan bakışları yumuşadı, kalbimi 191. en parlak yıldışlardan daha çok parlıyau bir) tan sesi sordu: çift yeşil gözü gördüm. — Senin sırrını bana söyler misin Semiha? — Bemiha; işıkta bana İyi bek; senin için | Onu öğrenmeği çök, çok istiyorum. çok elddi ve yaşlı bir koca olmıyacek mıyım?! o Gözlerim bir saniyede, anlarda ve ağaçlar. Korkak bir çocuk tavrı vardı, Gülerek ve da dolaslıktan sonra ona piti: #andetien titreyerek kollarımı onun beynuna' — Dağlstın kizinin göğsünde sakladığı sir doladım, dudaklarımı uzattım... çok müthiş: O vasişini seriyor Oshid... Elele çiftliğe doğru yürürken akşam ka.| —SON-— mızı bu ağır ve üzünülü safha- Konus dan kurtarmak istiyerek gülümsedim: — Kim bilir? Sen beni çok, çok sever ve ! bana karşı ağır, elddi, somurtkan vasilik ro. sini hatırlatan bir sesle buna sa sözleri söy-İgerek o kadına, gerekse bedbehi çor uğumA (Jünü oynamamsan!... etmek için, »