Sebze ve meyva birliği Ve belediyemiz Yazan: Muhittin Birgen eyva ve sebrs kooperatifleri bir) ziyarete gittiğim zaman, müessesenin müdürlerini telâş içnde görmüştüm. Halde kendilerine tahsis edilen suhaya sığmalarına imkân yoktu. Bu hususta kolaylık gösteril - mesi için hal idarasine vak! olan müracaat- İarı netice vermemiş, kendilerin) gönderilen Üzümler meydanda kalmıştı. Yeni ambalâj Mindeki üzümler gündüz güneşin altında ve gece de birdenbire gelivermesi her zaman mümkün olan bir yağmur baskınının tehdi - dine maruz bulunuyordu. Bana derdlerini yandılar; «Sarfettiğimiz emek, bem bu je - hir halkının, hem de müstahllin faydasma oldluğu halde hal idaresinden kiç bir ko - Maylık görmeyize diyorlardı. © Hakikaten, sarfedilen emek ve bunun & - serleri meydanda idi. Hal idaresinden ko , Yaylık görmek bahsine gelince, eğer böyle bir kolaylık görmüş olsalardı Rayret eder dim. Çünkü, Yemiş iskelesindeki bu hal, ne böyle bir kolaylığı temin için tesis edilmiş, me de, onun İdaresine hâkim olan zihniyet, bu kolaylığı anlamıya müsa'd bulunmuştur. Orada hâkim olan ruh, brokrat bir beledi - ye ruhudur: İşlerin kâğıd üsilinde, nizama muvafık olarak gitmesini düşünmekte baş ka bir şeyle meşgul olmaz ve kâğidin üstün- deki bu düzgünlüğe mukabil, kâğıdın altında veya kenarında neler cereyan ettiği veya et- mesi mümkün olduğu meselesile zihnini bile yormaz. Birlik müdürleri bana derdlerini anlatır ve kendilerine bağlı olnuyan serbest müs - tahsillerin bile müesseseye nasi hücum ha - Minde mal gönderdiz.erini bikfye ederlerken ben de, ayni işlerle uğraştığım uzun seneler arasında umumi hizmetlerle mükellef dajre- ler karşısında uğrıdığım müşkülâtı hatırlı- yarak, bu memleketin, İşlerini Avrupalı ka- fasile ve onların wsul'le Idarö etmek husu - sanda sösterdiği şuursuzlukları düşünü - yordum, Meselâ, İstanbulun sebze ve meyva işlerini muntazam, dürüst ve herkes için hayirli bir halde idare etmek için bir teşkilât düşünül - düğü zaman, belediyenin aklına, her şeyden evvel bugünkü birik tarzında, buna benzer bir tavaasut koope.atifi vücüde getirmek fikri gelmek lerb ederdi, Hasir, o bunu di- şönmemiş, sadece bi: bina yaparak bunu kiralamak ve her gelen maldan bir resim aj- makla iktifa etmiştir Halbuki, İktısad Vekâletine girmiş olan) yeni bir zihniyet, İstanbulda bu birlik gibi| Dir müessesenin vücude getirilmesini temin etmiş, Eğer belediye bu birlikle elele vererek çalışsa İstanbul şehri müstehlikleri için ol - duğu kadar bütün sehre vr mevra müstah. - #leri için de bir takım büyük derdlerin hal- Mini temin ettikten başka bizsst hal idaresi- nin vazifesini tamam yapması için hesabe faydalar husule gel'vdi. Bühassa, hal mua - melelerinin kontrolü bakımından bu koope - Tatif belediyeye o kadar kıymetli bir rehber- Mik ifasına muktedirdir ki bunu görmemek ve bilmemek kadar büvtk bir hala olamaz. İs- tanbul belediyesinin yapması lcab eden bir işi, binde yeni bir kafa ile çalışmıya başlıyan devlet bizzat başarmıştır da belediye bundan İstifade etmesini bilemez. * Kooperatifçilik başlı başına bir ölemdir;| bunun ameli olduğu kadar nazari tarafları da vardir ve bunların hangi tarafile meşgul olsak gözlerimizin önüne yen! yeni Börüş sa- haları ve hepsini bir araya getirdiğimiz za - man da yepyeni ve büyük bir &lem açılır. Bu- gün, bu derin ve geniş âlemin küçük bir me- selesinden bahsedeyim: Herhangi şekilde olursa olsun, ber koops- tarif, iberal bir Iktisnd sistemi içinde, her hangi bir kazanç hareketini, sermayedar mü. terassıt elinden &lip 5 harökette amli ve © tavassutia mevzu vazifesini görenler hesa - bina yapmak gayetini takib eder. Kooperatif ticareti ne İnkâr, ne de ilga eder; salece ti. careti, sermayedar hesabina deği, görülen Iktisadi iş namına ifa eder. Bu bakımdan koo- peratif bir taraftan ticaret müessesesi, di - Zer taraftan da umum! bi: müodsesedir. Başka bir ifade ile ticaret prersiplerini Oga elmeksizin tcareti tüccar elinden alıp umu- ma maleden o kadar güzel bir icaddır ki ne- rede bu icad hayata kuvvetle müdahale e - derse orada istihsal, mübadele, istihlâk işle- Fİ ve bunların yambaşinda kredi, slgorta ve Mh her ven! iktasail faaliyetler ferah va in- kişaf hisseder. Doğmatlk sosyalizm, müfrit kommünizm gibi meslekler arasında nazari suretle yapılan ve ameliyat sahasına Çiktik- ça hayatta darlıktan başka bir sey vöcnde getirmiyen bütün münakaşalardan uzak, her şeyi kolayca halladiveren kooperatif, hattâ en hususi şeklinde dahi umumi bir mlesse- sedir. Bugünkü devleiin iktsadi vazifeleri her 1âhza artıyor. Bu ver'foler brokrasi asülile, Mdareciler ve zabıta teşkilâtı İle, adi veya Sey. kalâde kanunlarla ifa edilmeğe çalışıldı takdirde işlerin siki bir çember içine girdiği ve her şeyin daraldığı, hattâ bütün fanliye - #in durduğu, piyasırın kuruduğu şimdiye ka- dar her yerde yüz kere tecrübe edilmiştir, Buna mukabil, nercoe koopprasyon geniş lerse orada ferahlık, kolaylık, tabillik, inki- saf vücude pelir ve bunun en büyük sebebi de şuradadır: Bünyesinin Icabı He ve tabi olarak devletle zayet yakın ve sıkı bir te- mas halinde bulunan bir kooperatif mües - sese, banri mevsu ve saha üzerinde çalışı — yüra oynan, tavasen” veya arrmaya hareke - pisi > Marin pattalarına kadar, hulül e » der ve bitün hareketin en esrarlı târaflarını konuşulurken ilk itirazı galiblerin başkı Foş dermeyan etmişti: rine kadar götürülmelidir, demişti, Tüyordu. Eshi İngiliz Kralı Vatanında Üç senelik bir ayrılıktan sonra ana « Vütamna dönerek, Fransadaki İngiliz (kuvvetlerinin kumandanlığına tayin e dilen Vinsor Dükü, Londraya ayak ba - sar basmaz, intıbalarını soran gazete - cilere kısaca: — Memlekete gelmek hoş (şey! diye mukabelede bulunmuş, Vindsor Düşesi de kotasının bu fikrine iştirak etmiştir. —— a görür. Hattâ, kooperatifi bir milli #ktısad manzumesinin fevkalâda hassas bir istikşaf teşkilâtı olarak İfade edebiliriz. Hiç bir ka- Bun, hiç bir idare tedbiri, hiç bir polis me - muru onun sokulduğu sahalara kadar sokul- mıya ve onun öğrendiği, bildiği, anladığı ve hattâ ehlasetiiği. şeyleri öğrenmeğe kadir değildir. Devletçi bir #izamda da kooperatif en mükemmel bir kontrol pleti, en hassas, en tüccara bir İstikşaf, istihbar makinesi ve icabında tedbir aletidir. Netice, devletçilik, kooperatifçiliğe ne kadar yaklaşırsa o kadar hayırlı, ondan ne kadar uzaklaşırsa, «idare- leşir», «pollaleşir» se o kadar muzır olur. Birim belediyemiz bunları bilir m:? Ha - Iyır. Sade o değil, bizim Türk efkârı umu - İ miyesi dediğimiz kütle bilgisi, kütle anlama- İs da bu tarada bir Iktısadi kültüre yaban - İeadıd. Bunun içindir ki bu memleketin iktı- sadi hareketleri perişanlık içindedir ve elhti- kör» denilen şer de bu perlşartığın doğurdu- Bu bir pahalılıktan başka bir şey olamaz. Bü- gön Türkiyenin hiç olmazsa mühim mer - kezleri ve mühim İşleri. Avrupada olduğu gi- bi, kooperatiflerin tabii kontrolleri altına İ girmiş bulursa, Avrupada hürb sözleri çıkar çıkmaz, ne halkte telâş olur, ne de höküme- tin fevkalâde tedbirler almayı düşünmesine ihtiyaç kalırdı. Kooperatiflerle elele veren devlet ve belediyeler, halkla doğrudan doğ - ruyn, iş, hesab ve defter üzerinde temns ede- billesekleri için, her yay sükün içinde mana ve tereyanını takib eyierdi Maalesef, bu tepkilâtın hayata nizam ver- mekte ne mühim bir kuvvet olduğunu bil - .S'TER kırmızı bir kalemle çizmiş: — Giremez! Millt müdafan bahis mevzüu olduğu lem bizi tehlikeden koruyan bir kalka: Müdafaa haricinde kıllanılmen neşter vak'a da öyle olmuş olacak ki'muharrir olur, benim de sansüre söyliyeceklerim İSTER Sulh konferansmda Almanyaya kabul ettirilecek şartlar — Şartlar hafiftir, Fransız hududu hiç değilse Ren neh- İkinei itiraz Vilson'dan gelmişti; o bilâkis şartları ağır buluyor, Almanyayı intikam arzusuna sevkedeceğini söy - INAN, Fransız sansürü Grenguvar mecmuasının başmakalesini — Nihâyet Almanlardan bahsetmiştim, diyor, yalnız ne de olsa bu, benim icin bir derstir, fakat ders de karşılıklı Grenguvar mecmuası başmuharririnin ders faydasız değildir, şöyle hülâsa edilebilir; İNAN, e Hırs şiddetini kaybetmedi... & umandanı Mareşal (dadır, bu felâketin rına göre İse çok hi de mutlaka Versay muahedesidir. Avrupa üç haftâdanberi yeni bir harbin felâketi altın - sebebi bazılarına göre çok ağır, bazıla - afif olduğu için, fakat her iki fikre göre Ve öyle görülüyor ki bundan sonra çıkacak muharebenin sebebi de yeni mua - tadır, ama Hergün bir fıkra Bir yudumla bu kadar j Padişahla veriri tebdili kıyafet etmişler, Bekrinin sandalına binmiş- : ler. Karşıdan karşıya geçiyorlarmış. & Bekri deniz ortasında kayığı dur “1 durmuş, cebinden bir gişe rakı çı sİ karmış, Kendi bir yudum. içmiş, Pa. dişahla veririne de uzatmış: — Biz içmeyiz! Demişler, Bekri kızmış: — İçmezseniz kaşığı deviririm. Padişah ve vezir bu tehdid karşı - sında şişeden birer yudum içmişler, Bekri biraz sonra bir yudum daha almış. Gene onlara uzatmış. Bu sefer Vezir Bekrin'n kulağına eğilmiş. Sen, demiş, bizi tanımadın.. ben vezirim. Yanımdaki de Padişah. Bekri gülmüş: — Ne mübarek şeydir bu; gördü - niz ya. daha bir yudum içer içmez kendinizi vezir, padişah zannettiniz. ya birkaç yudum daha içseydiniz kim bilir ne zannedecektiniz! i vi İngiliz tayyarecilerine Verilmesi İstenen nisan İngiliz gazetele » ri, Kiel kanalın - daki Alman harb gemilerini bom. | bardıman eden İn- &iliz tayyarecile - rine yukarıda Tes. mini gördüğünüz nişanın verilme - sini istemekte, tün İngiliz efkâ - Tı umumiyesi bu » nü arzu etmektedir, demektedirler, 2 TE m —aAAMMiüiii..... mediğimiz için, Avrupanin en geri ikiıad si- temi içinde, bocalayıp duruyoruz, * Belediye relkimizden rica ederim: Şu mey- va halindeki birlikle alâkadar olmak, onun faaliyetini takib etmek lâzımdır, Benim gör- İdüğüme bakılırsa meyra hall, şimdiki halde İbu işi anlamış görünmüyor. Devletin kur - duğu bu müesseseokı yalnız İstanbul gel - rine temin edeceği fayda bakımından bele » diyenin bu kooperatif hareketini tutması, hayır, hiç değilse ar'aması lâzımdır? olshüttin Bi İSTER en hede olacaktır, çünkü hırs kuvvetiri kaybetmemiştir, yarı- nm muhtemel galibi bugünden azami şiddete hazırlanmak- SOZ ARASINDA Londra başvekâlet Dairesinin kedisi Dünyanın en çok resmi çekilen hay - vanı, hiç şüphe yok iki Londra Başvekâ- let dairesinde resmi gicilli, «fare tutan Ii Bobsdur, Bob'un Dovning Streat'in ka. ıpısında oturmamnı uğur alâmeti sayan- İar çoktur. Son gürlerin buhranlı da - kikalarına rağmen, Bob vazifesini ke - mal: ciddiyetle yapmakta ve Başvekâlet dairesinin önünden ayrılmamaktadır, Lorb Baldwin'in pipoları İngiliz devlet adamları içinde müs - tema bir mvkli bulunan Lord Baldwin -seşhür bir pipo meraklımdır. o Evindel çok kıymetli bir pipo kolleksiyonu ver - dır. Pipoların sayısı 785 dir. Her mem - İskette yapılar pipoları olduğu gibi ta nınmış şahsiyetler tarafından kullami - mış olan pipolar da bulunmaktadır. En kıymetlileri şunlardır: Amerikah Mereşsi Haigh'in piposu, Dickeus'un piposu, Fransız devlet ada - Wı Clemencesu'nun piposu, Bu pipo kri rıktır. 1919 senesindeki sulh konferan - sında fazla asabileşen Fransız başvekili Piposunu Versailles şatosundaki masaya vurarak kırmıştı, Lord Baldwin'in ağzından hiçbir su - retle pipo düşmemektedir. Piposü da ol- dukca büyüktür. INANMA! — 1914 de biz siperdeyken her gün gazetelerde bin bir çeşid rivayet okurduk. Bir gün Kayzerin bir kalb sektesin- den öldüğünü yazarlardı, ertesi gün Almanyada ibtildi çık- zaman kırmızı ka, ndir. Fakat Milli tesiri yapar. Bu kızmış: bunlardır.» var. lonların benzerleri sansüre verdiği EŞTER--İ tığını anlatırlardı. Daha sonra Berlinin aç kaldığını söy . Jerlerdi, Biz siperde bu haberleri okurken yumruklarımızı sıkardık, el'an hatırlarım. Neşrini menedeceğiniz haberler Grenguvar başmuklarririnin Haksız olduğu söylenemez, fakat düşününüz ki 25 sene evvel uçurulmuş olan bu ba - bu muharebenin İlk günlerinde İstan - bula kadar geldi. Faydadan ziyade zarar verdikleri mu hakkaktır, fakat önüne geçmenin kolay olduğuna: NANMA! - Sözün kısası Varoşuna” Muhafetind Hüküm ki... E. Ekrem Talu E ski Osmanlı padişahlarından ba. zılarının âdeti idi. (Kendileri, Topkapı sarayının Boğaza nazır şehnis şinlerinde, mürebbanişin olurken, ser hadlerde gâvur akınlarına göğü: muhefızlara teşçi hükmü şerifleri : ierdi, Polonyanın hâmüleri de şimdi tıpla onlar gibi Varşovanın bedbaht imüda « filerine ayni mahiyette mesaj gönderi yorlar, Bu mesajları eski ferman lisanma ço virecek olursak, benzerliği daha da göze çarpacaktır. Hele bir deneyelim! «Varoşova Muhafızına Hüküm ki: sKal'ai mezburu savleti âdaya karşu »sipârane ve hudapesendane müdafa- *anız elhak mazharı takdiri cihan ve * si tahsini âlemyandır. Lehistan bu kep re dahi nazara gelüp konşularının ürü“ li tecavüzkârane ve niyatı hasmâneleris ne kurban olmuştur. Ancak senin ve maiyet erlerinin, işbu tecavüzü def sa, dedinde vâki olan bamlej ; kavmi necibini yedi iklim dört küşede iti li hamaset deyu mâlüm ve mâruf İevlemiştir. Ercâmikâr mansurü muzaf « İfer olmanız hakkında rüzüşeb duada İmüdam olduğumuz cümleten mâlömu » İnuz ola. Ülmiddir ki duzvatımız er veya geç Bârigâhı Kibiryada omüstecab ol (Ve ciyuşu adüv târmar olup kej dahi harabü yebab ola, lemri şerifimiz vusul buldukta De İri o Devletimizi (Oahvalinizden (o ilgaz ile haberdar eyliyesiz. Tâ ki vazi. yetten arâh olalım ve duada kusur itmis yelim. Hurrere fi medinei London...» İyi amma, bir yandan dostların mes sajı, öbür yandan da düşmanın kuvveti masajı. biçare Lehistanın halâsa doğru pasajı nerede, ne tarafta? Ben göremi, Ty — El lala İzmir fuarı bu sabah kapandı İzmir 20 — Açılışmdası bugüne Kadar ge- çen otuz gün içinde fuari ziyare edenlerin 5ny18676,082 kişiye baliğ olmuştur. Fuar bu göce saa* yirmide belediye relsi « nin Ada gazinosunla verdiği bir ziyafeti ve #öylediği bir hulku müteekib sabahin ikisin» de kapanmıştır, izmir ihracat tacirleri toplzndı İzmir 20 (A.A) — Dün akşam saat 17 de başlayıp geç vakte kadar devam eden bir toplantıda, Ihracat tacirle-i, ihracatı kolaya laştırmak için hükümetçe alman tedbirleri tetkik etmişlerdir. İçtimaa mıntaka ticaret müdürü ve Cümhuziyet Merkez Bankası İz- mir şubesi müdürü de iştirak etmişlerdir. İh» racat tacirlerimiz alırmış olan kararlardan fevkalâde memnundurlar, Ankarada şoförlük ehliyetnamesi meselesi Ankara 20 (Hususi! — Şoförlük ehliyet « nsmesi verilecek kimselerin 31 yaşını ta « mamlâmış olmaları hakkında yapılan bir tek Ufi tetkik eden belediye mecilsi tarife ve ka- vanin encümeni mu teklifi yersiz görmüş v6 eskisi gibi 18 yaşını Ikmal etmiş yurddaşlara şoförlük ebliyetnamesi verilmesine devam €- dilmesini kararlaştı.mıştır. Encümenin bu kararı yarın belediy# ieclisinde görüşle cektir. Kuvvetli bir zelzele kaydedildi İstanbul 20 (A.A) — Kandımi rasadhane « sinden bildirilmiştir; Bu sabah saat 2 yi 21 dakika 15 saniye ge- çe kuvvetlice bir zelzele kaydeditmiştir. Merkez üstünün İstanbuldan 1030 kicmet- re mesafede bulunduğu tahmin edilmektedir. Lahey elçimiz Ankara 20 (Hususi) — Lahey elçimiz Yakub Kadri vazifesi başına gitmek ü « hareket etmiştir.