10 Sayfa SON POSTA Ağustos 21 Dünkü güreşler Tekirdağlı ra kibini sıkıştırırken (Baştarafı 7 nci sayfada) İkinci d İkinci devre 6,12 de başladı. Beş da - &ikalık bir yer mücadelesinden sonra Hü #öyin, hasmını belinden (yakalayıp tuş vaziyetine getirmek istediyse de muvaf- fak olamadı. 11 inci dakikada Tekirdağlı, Bulgarın hem kafasını, hem kolunu kapmak sure. tile 10 - 15 saniye hasmını yerde ezdi. 16 ncı dakikada uzun ve artan bır taz. yikle sırtı yere gelmek üzere olan Bul - gar, hakemin düdüğü ile bu vaziyetten kurtuldu. Hakemler, müsabakanın bitmediğini, #aha kenarına gelindiği için durdurul. duğunu söylediler. Bunun üzerine Hüseyin giyindi, git - meğe hazırlandı. Hakemler, güreşe de - vamı tavsiye ettiler, Halk, Hüseyini tekrar sahaya çıkmağa icbar etti, Hüseyin, hakemlerin tavsiye. sine rağmen sahayı terkedip çekilse oyu. nu kaybedecekti. Uzun münakaşalardan sonra 6 n 35 geçe iki taraf yarı kalan maça tekrar başladılar, Yeniden ayakta tutuştular. Oyum çok asabi ve sert olarak (o devam ediyordu. Halkın coşlun âvazları içinde iki güreş Dünkü at yarışları çok heyecanlı oldu (Başlarafı 7 moi sayfada) Koşular gayet muntazam sürette cereyan etmiştir. ! Birinci koşu. Üç yaşındaki haliskan “Arab erkek ve taylar, mahsusi koşu, ikramiyesi birinciye 180 iira. Mesafesi 1600 metre. Bu koşuya iki hayvan iştirak etmiştir. Önal, birinci, Piker ikinci olmuştur. Ganyan 325 kuruş vermiştir. İkinci koşu (satış koşusu) — Üç ve daha yukarı yaştaki Maliskan İngiliz at ve kısraklara mahsus olup ikrami. yesi 180 lira, mesafesi 1400 numara İ. Ai. Bu koşuya 4 hayvan iştirak etmiş - tir. Sonondair birin&, Yatağan ikinci olmuştur. Ganyan 140 kuruş, plâsa 120, kuruş vermistir. Üçüncü koşu — Dört ve daha yuka. rl yaştaki yerli yarımkan İngiliz at ve kısraklarına mahsus olup ikrami. yesi birinciye 180 lira. Mesafesi 2600 di, Bu yarışa 5 hayvan iştirak ir. Ceylân birinci, Olga ikinciliği ka - zanmıştır. Ganyan 265, plâseler 300, 400 ku - ruş vermiştir. İkinci ve üçünü bahis arasmdaki çifte bahiste 3/3 ve 3/5 i tutturanlar 335 kuruş kazandıdar. Dördüncü koşu (Beykoz koşusu) — Üç ve daha yukarı yaştaki yerli halis. kan İngiliz at ve iisraklarına mahsus koşu, ikramiyesi birinciye 370 lira, i- kinciye 75 lira, üçüncüye 25 lira, me. safesi 2000 metre.. Bu koşuya beş hay van iştirak etti. Romans birindi, Ka. ya ikinci, Şipka üçüncü geldi. Ganyan 120, plâseler 110, 115 ku . ruş vermiştir. Bu koşuda Hkili bahis de olduğundan 3/5 i tutturanlar 170 ku. Tüş kazanmışlardır. Besinci kaşı Dört ve daha yukarı yaştaki haliskan Arab at ve kısrakla. re mahsus olun ikramiyesi birinciye 215 Vira, mesafesi de 3500 metre idi. “ui koşuya # hayvan iştirak etmiştir. ahtiyar birmci, Karakuş ikinci, Al . 160 ci de birbirinin üzerine kudurmuşcasına saldırıyor, hskem ve polisler her ikisine de sik sik ibtarlar yapıyorlardı. Güreş o hale geldi ki, bir kavga man. zarasını aldı, polis kordonu gittikçe da - raldı ve minderin etrafını. sardı. Üçüncü dakikada Hüseyin Bulgarı şiddetle kap. tı ve yere vurdu. Fakat Bankon bu teh - likeyi çabuk atlattı, mukabili harekete geçti. Sekizinci dakikada ise Hüseyir Bul . igann kolunu kaptı ve yere vurarak sırt üstü tazyika başladı, Fakat bu sırada dü dük çaldı ve ikinci devre bitli. Üçüncü devre Üçüncü devreye saat 6,43 do başlan - da. İki taraf da asabi.. Bir (arâ Bulgar | Hüseyini tuşa getirmek üzere iken Te - kirdağlı fıriadı, Bulgarın üstüne o cıktı. Bacaklarından yakalıyarak hasmını beş dakika yerde sürükledi. Fakı! bundan da bir netice çıkmadı. Bundan © sonra çarpışma iki tarafın da kapış ve saldırış. larile devam etti, Nihayet yediye beş kala Tekirdağlı | Hüseyin müthiş bir hamle © ile Bulgarı yere vurdu, üstüne çıktı ve çok güze! bir şekilde yaka'ıyarak bastırdı, tuş vaziyo. tine getirdi ve böylece (o bir saaftenberi İ suretle devam eden güreş Türk başpeh . livanmın zaferile neticelendi. Güneş İstanbul Kürek e sia i Birincisi oldu (Basızrafı 7 nel savfada) İki çifte — Galatasaray (Reşad, Fet. hi) 10.25, Güneş (Ferid, Anastas), Bey - koz (Sadettin, Cevdet), İzmit müsabaka harici 10.12 dakika He birinci gelmiştir. Dört tek: Güneş (Ferid, Kenan, Sa - bahattin, Emin, Murad. Fenerbahçe (Hü i seyin, Abdullah, Manuel, Bedii, Hüznü), İzmit müsabaka harici birinci olmuştur. Kızlar: Tek — Güneş (Nimet) 6.35, Galatasaraydan — (Naciye) ikinci, İzmit | müssbaka harici olmuştur. | İki çifte: Güneş (Nevin, Nimet, Hik - imet), Fenerbahçe (Melek, Fitnat, Ne - i zihe), Galatasaray (Azize, Nazlı, Gü. zel). Galatasaraylılar, yarişm başında kü - rekleri çıktığından tek kürekle yarışı bi. tirmişlerdir. Dört tek: Galatasaray (Behiye, Naz. lı, Azize, Güzel) 5,2, Fenerbahçe (Fit - nat, Nezihe, Melek, Leman). Güneş 10, Galatasaray 9, Fenerbahçe 8 puvan almışlardır. Kıdemliler: Tek — Güneş (Ahilya) 10.56, Beykoz (Mehmed), Galstasaray (Ali) İki çile: Gelstasaray (Turgud, Ru - hi) 10.2, Beykoz (Cihad, Agani), Beyler. beyi (Masum, İbrahim). Dört tek — Güneş (Ferid, Ahilya, Ne jad, Dursun) 8.48. Beykoz (Cihad, Mem- duh, Bürhan, (o Lefter(), Galwtastray (Azmi, AM, Turgud Fethi.) Umum! puven vaziyeti: Güneş 10, Bey koz 9, Gulatasaray 7, | M.T.Ö, m ———. derviş üçüncü olmuşlur. Ganyan 340, plâseler 160, 205 kuruş vermiştir. fanın 4 ve 5 inci sütumunda) ; Koşuların bu sene çok fazla rağbet (bulduğunu nazarı dikkate alan yarış Jıslah encümeni müsabakaları iki hafta ) daha uzatmağa karar vermiştir. ikinci hava taarruzu tecrübesi önümüzdeki günlerde yapılacak (Baştarafı 4 üncü sayfada) üstüne ağaç veya tahta dizdikten sonra yarım metre kadar toprakla örnektir. Bu aiperlerin duvarları toprak olarak i kalabildiği gibi tuğta veya taştan da ya- pılarak küçük bir oda haline getirilebi. lir. Bu suretle çok masraf yapmadan en iyi bir sığınak meydana getirilmiş olur. (Bu siper sığınakları apartımanların hâh- çelerinde de yapılabilir. Şu kadar ki bi- na yıkılacak olursa bu siperler enkaz gl. tında kalmamalıdır. : 9 — Hiç bir suretle sığınak inşasına elve- rişli olmıyan ahşab evlerin halkı hava ko- runma komisyonlarinin gösterecekleri umü- mi veya hasusl sıfınaklara taksim edilirler. Müsald olmadığından dolayı sığınak (o veya #iper yapılmamış olan evlerin halkı kendi - lerine gösterilen umumi sığınak ve siperle - re gitmeğe mecbur olmakla beraber çok A - cele ve stkişik hallerde bu sığınak ve siper- lere #ldememeleri ihtimaline karşı evlerinin müsald bir hol veya penceresi az bir oda - sını gazdan korunma odasi höline koymalı- dırlar, Gazden korunma odaları 10 — Bir gazdan koruma odası şöyle tan- im edilir: Zehirli gazların girebileceği ka - pi ve pencereler, bütün çatlak ve yarıklar, anahtar delikleri, eşiklerin yarıkları, hava gazı ve elekirik borularının geçtiği delikler ve babalar koyu arab aabunu, (alçı, camel macunu, sodah suya veya zeytin yağına ba- sırılımış kaba bez, muşamba, zamkı kâğıd ve benzerleri ile iyice tıkanmalıdır. Yapış - tırma işinde çiriş, kola ve benzerleri madde- ler kullanılabilir. 1i — İstanbulda depo olarak kullanılan bir enk bodrum katları vardır. Bu kârgir depo- lır veya bodrumlar çok güzel sığınak yeri olarak kullanılabilir. 12 — Bankalar, büyük yamıhaneler apartı- manlar gibidir. Bu gibi binalar çok sağlam İolduklarmdan bunların bodrum katları ken- | di memurları için çok güzel sığınak olurlar. Şu kadar ki: Bunların sığınak olarak kulla- İnilmazı için mühendis nezareti altında pot- İrellerle ve betonlarla takviyeleri ieah ede - cektir. Bu gibi büyük binaların bodrum kat- ları sığınak olarak (o kullanılınca havasının değiştirilmesi için dahi tertibat lâzımdır, Camiler ve medreseler 19 — İstanbulda bulunan ve Kürgir (olan İcamiler ve medreseler sığınak olarak kulla- İnmlabilirler. Bu gib! camilere tam bir mer - mi isabet ettiği takdirde fazla zaylat veri - leceği aşikâr olmakla beraber tem isabeti pek ax ihtimal fle vaki olacağı düşünülürse ve bunların duvarlarının o ve kubbelerinin parça tesirlerine karşı dayanıklı olduğu he- anba katılırsa bunlardan istifade etmek fay dalı olur. Bir ahşab evde bulunmaktanan bir camide bulunmağı üstün görmek Hiz:mdir. Bunun- Ja beraber bir camide o bulunmaktansa bir siper sığınağında bulunmağı daha üstün görmek icab eder, 14 — Havadan gelecek zararların büyük - lerinden birisi de yangın bombalarıdır. Hu- #uslle ahışab binasi çok olan yerlerde bu yan gın bombalarından çıkacak yangınları ça - buk bastırmak lâzımdır. Yangın bombaları patlayıcı olmayıp yakıcıdır. Bunun İçin yan- gın bombalarının döştüfünü gören herkes korku ve telâş ile kaçmayıp bu bombaların dir, Yangın bombalarını kum ve toprak fe söndürmek esastır. Yangın başlamış ise su We söndürmek çaresine baş vurulur, Gündüzleri evlerde çok defa yalnız ka - dınlar bulunacağından bu yangın söndürme Isin! kadınlarımız başarmak mecburiyetin - dedirler. Evlerde yangın söndürme tecrübeleri 15 — Yangın söndürme (tertibi her evde harrlanmış olmalıdır. Bununla beraber es- kidan İstanbulda olduğu gibi her mahallede yangın söndürücü tulumbacılığını o yeniden kurmak we Belediyenin nezareti altında bu- tundurmak ve fesbında işletmek zaruridir. 18 — Belediyeler kendi semtlerinde sığı - nak olmağa elverişli yerleri ahali için sığı - nak halinde bulundurmalıdırlar. Yerebatan sarayı, Kale burçları, eski yeraltı mahzenle- ri gibi yerler sığınak olarak © belediyelerce hazırlanabilir ve hazırlanmalıdır. Yine be - lediyeleree parklarda, gehir boşluklarında, kale diplerinde sığınak yapılabilir ve yapıl- malıdır. Belediyenin bu husustaki teşebbüs- lerine her semt ve mahalle ballı en büyük yardımı yapmalıdır. 17 — Tayyare bombaları tesirile su boru - ların patlaması ihtimati her zaman mev- cuddur. Halkın bu gibi zamanlarda (susuz kalmaması için İstanbul evlerinde öteden - beri mevcud olan kuyu ve sarnıçların dü - zeltilmesi ve mümkün ise arifırılması fay - dalı olur. 18 — Sivil halkın havaya karşı korunması hususunda bütün lüzumlu tedbizleri büdi - ren (Hava korunmasına) aid nisamname, ta- Umatname ve talimdtları bütün halkımızın oku öğrenmesini o ve öğrendiklerini tatbik etmesini tavsiyeye lâyık görürüm. üzerine kum veya toprak dökerek örtmeli -| Genubu Şarki Avrupasının en muallem, en yaman ordusu (Baştarafı 8 inci sayfada) | Ve gene bunun içindir ki, otuz sene ev- dan gayri hiçbir mühim devlet yoktur) veline gelinciye kadar, diplomatların # ki, siyasi, askeri, iktisadi veya kültürel bir işbirliği müzakere etmek üzere mü- messtilerini Atatürkün ülkesine gönder. miş olmasın. Diyecekler ki: Buna sebeb Türkiyenin coğrafi vaziyetinir. Eğer bu böyle olmuş olsaydı. Boğazalra hâkim devletin etrafında bu tehalük ötedenberi mevcud olmalıydı. Hayır! Bay Hausho. ferin Alman emperyalizminin emrine tahsis eylemiş olduğu geopolilik bir za. rurelin delerminist nazariycerıni, Ke- malist Cümhuriyetin vaziyeti kadar, hiç bir şey tekzib edemez. Tabatin Türkiye- ye bahşeylemiş bulunduğu dinamik ım- kânları kıymetlendiren insanların ve bil, hassa bir tek insanın, Atatürkün şuurw iradesi olmuştur. Eğer bu asrın başındaki «hasta adam», daha geçen gün mümtaz bir Fransiz ik- tısadcısının dediği gibi, yerini «teşebbüs arzuları içine sığamyıan genç bir atletes terkeylemiş ise, bu istihalenin şerefi ne bir müsald fırsata, ne de yabancı dev- letlerin gayretlerine aiddir. Bilâkis, bü. tün bir cihan, Osmanlı imparâtorluğu. nun bakayasını tam bir izmihlâlin derin- Biklerine gömülmüş görmek isterdi. A- zimkâr Anağolululara bu hayret verici canlanmayi temin eden onların kendi çe- tin mücadeleleridir. Bu işlere önayak olan «Gâzi» nin ya. nında, kendisine ssdıkane yardım eden kimseleri unutmamalıdır. On dört yıl hükümetin başında bulunan, Mustafa Kemalin her düşündüğünü tatbik mev- kiine koyan, vatanmın ihtiyaçlarını ve onu İlgileysı meseleleri herkesten iyi bi- len İsmet Inönü, Şefin hakiki ve lâyık halefi olmuştur. Türkiye Cümhuriyet:nin ikinci reisi devleti, birincisninki kadar azimkör bir el ile idare etmektedir. Şimd: hâkim olan onun iradesidir. Ve bu iradeyi enerji Başvekil Refik Saydam icraya memur. dur. Eğer İnönünün şahsi teşebbüsü ol. mamış olsaydı, İngikere ve Fransa ile âktedilen ittifak müzakeerleri böyle iy: netiöelenmezdi. Onun harici siyaset hak- kındaki düşünüşler fazla garba müteveccihtir. Ancak bu çok cüz'i bir noktainazar farkıdır, ve Alman- İtalyan matbuatı, İsmet İnörünü, selefi. nin vasiyetlerini icra etmemekle itham eylediği zaman açıkça mübalâğa eyle. mektedir. Ayni suretle yeni Rcisicümhu- run eski Türk mubafazakârlarile panis- lâmizm taraftarlarına sempati göster- mekte bulunduğu da kat'iyen iddia edi. iemez. Bu davalar müebbeden ortadan kalkmıştır. Gazi, memleketln'n, yeniden kuvvet- lenmesi için kendi öz kaynaklarından is- tilade etmesini isterdi. Bizzat kendisinin de muzaller bir kumandan olduğunu ha tırlıyan İnönü, şimdiys kadar toplanmış (kuvvetleri xâfi addetmekte ve genç at. letin tekrardan ortaya atılabilecek kuğ- İrette olduğunu görmekte; fakat hatfpcü- yane bir maxsadia değil, Türkiye, daha ziyade, Yakınşarkın başlıca büyük dev. ieti olmak, Balkanlarda ve yakın Asya. da en ön safı işgal eylemek hevesindedir. Ve bu heves, daha Atatürk zamanında Balkan Birliğinin ve Sadâbâd misakınn akitlerile tezahür etmiştir. Bu mevkii tutmak için ise, yeni devlet reisi, cüm huriyetin £ara, deniz ve hava kuvvetit- rini feabında harekete getirmekten çe- kinmiyecektir. Türk donanması, orta ehemmiyettek! deniz kuvvetlerinm en iyilerinden biri, dir. Türk askeri havacılığı da pek mü kemmel suret inkişaf eylemektedir. Lâkin, asil kiymetli olan kafa ordusudur. Bu ordu, Cenubu Şarki Avrupasının ve Garbi Asyanın, nisbet kabul etmez de. recede en sağlam, en muallem ve en ya, man ordusudur, O, bu vasıflarını önce Gazi ile İnönüne; ve bunlarla beraber de, © iki kumandanın eski mücadele arka- daşları olan Umum Erkfnharbiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmakla General Naci Tımaza ve parlak bir zabltan heyetine borçludur. Dahasıma gelince de, Türkiye, Avru. panın kendisin? hakiki medeniyet nami. na ne ki arzediyorss: İlim, hıfzıssıhha, sosyal kurumlar, teknik, modern ziraat, endüstri, v3. hepsini süratle ve kolay. likle temessül etmektedir. İşle bunun içindir ki, O İnönünün Cümhüriyeti, bugün Akdenizde birinci derecede bir rol oynamak iddiasındadır. lay mevzuu olan bir memleket, haliha- zırda, bir Rüştil Arasın ve bir Şükrü Sa. racoğlunun dirâyet ve meharetleri sa- yesinde Londra ve Parisle müsavi şart- Tar dairesinde müzakere edebilmekte, Romanya “le Sovyetler arasında tavas- sutta bulunmakta, Alman ve İtalyan plânlarını altüst eylemekte, hâsılı, düş. ame sasanan em. Ankara Radyosu DALGA UZUNLUĞU 1648 m. 182 Kez, 120 Kw. TAG. 19/14 m. 15108 Ken 20 Kw. TAP. 3170 m. 5465 Ker 20 Kw. PAZARTESİ 21/8/39 1230: Program. 1285: Türk müziği (PL) 13: Memleket saat Ayarı, alans ve meteo - roloji haberleri. 1315 - 14: Müzik (Dvora - kın Violonsel konsertosu - PL) 19: Program. 19.05: Müzik (Dans müziği . PL) 1930; Türk müziği: İncesaz faslı (Safiye Tokayın Iştira- kile) 2015: Konuşma. 2030; Memleket sant Ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 20.50: Türk müziği. Okuyan: Müzeyyen Senar. Ça- lanlar: Vecihe Daryal, Cevdet Kozan, Ke - mal Niyazi Seyhun. 1 — Hüseyni 2 — Lemi . Hüseyni şarkı: (Zaman olur ki) 3 — İsan Varan - Hüseyni şarkı: (Baygın suların.) 4 — Sadettin Kaynak - Hüseyni şarkı; (Ayrılık yıldönümü.) 5 — Ud taksi - ml. 6 — Neşet Halil - Karciğar şarkı: (Aş - kınla yandım.) 7 — Lemi - Karclğar şarkı: (Bir gölge ol) 8 — Udi Ahmed - Karelğar şarkı: (Zahmı hieranım gibi) 9 — Halk tür- küsü: (İki de turnam.) 10 — Karelğar saz semals!, 2130: Konuşma. 2146: Neşeli plâk- Jar - R. 2150: Müzik (o (Melodiler - PL) 23 Müzik (Küçük Orkestra - Şef: Nesib Aşkın) 1 — Paul Lincke - Darılma (Fantezi) 2 — Franz Lehar - Göttergatte operetinden pol- puri. $ — Niemann - Çarleton . Dans, 4 — 1. Birauss - Cenub çiçekleri 5 — Eduard Küpneke - Dans sültinden Bus. 6 — Paul Lineke - Olur. Olur. Olur (Şen parça.) 2: Son ajans haberleri, ziraat, esham ve tahri- Atstürkünkülerden | at, kambiyo - nukut borsası (Mat) 2820 Müzik (Cazband - PL) 2855 94: Yarınki program. rn Erkekler diyorlar ki (Bastarafı 8 inei sayfada) kadının birleşmesini güçleştiriyorsa, moda, vesaire vesaire teferrünttan baret kahr. Ei- verir ki makul olalım © Mustafa (Çorlu): «Anketinizdeki Kadın - erkek münakaşa - sini dizkatle fakat sinirle takib ettim. Artık yaptıkları neşriyat yerindedir. Hemen hep » #ini Ithamlarında, endişelerinde haklı bu - Yurum. Fakat bir kısım kadın ve kışlarımısı bundan istisna etmek şartile. Bunlar da köylü kadın ve kızlarımızdır. Yirmi dört yaşındayım, henüz evlenme - dim. Sevdiğim, beğendiğim kızlar oldu. Fa, kat muradıma nall olamadım. Onların Ü « mlidile bugüne kadar vakit geçirdim, Evlen- meği çok istiyorum. Bekir kalacak değilim. Bir atleyi mes'ud edecek Taziyetteyim. Şehirliyim; şehir kıylarına sempatim var- dır. Yalmız şehir kızlarının bazı hareket ve vaziyetlerinden çekiniyorum, Meselâ, gözle - ri saadette değil, servette. bunn Ge sebeb, Kadınlar diyorlar ki (Bastarafı 8 inci sayfada) bu suretle memlekette sizin her İki tarafın şikâyet ettiğiniz aileler meyda- Okuyucularıma cevablarım : © Bay Hasan Nami (Konya): — Mektubunuzun dereine imkân yoktur. Yalnız benim sütunumda değli bekâr erkek- ler anketi sütununda da buna ihtimal ola- maz Çünkü bu sütunlerimız bir fikir müna - Kaşası için açılmış bulunuyorlar, Şahsi in - flallerimizin aksinin bu sütunlarda dercin! istemek pek doğru olmaz sannındayız, © BayN.NX. — Arzunumu yerine getirmeğe imkân yok» tur, Böyle bir şey yapamayız. 8D.