Hergün Sulh helvası! K...... Yazan; Muhittin Birgen ekın bir zaman kadar Avrupa ve düryanın görünüşü sisli, bu- Tutlu ve karışık bir halde idi; milletlerin birbirlerine karşı olan veziyetleri de ko- layca her tarafa süzülebilen bir pelte ha- iinde bulunuyordu. Bu vaziyet içinde bir tahammür hareketi vukua geldi, Hayli uzun süren bu tahammür devresi içinde en aktif tesiri yapan unsur Almanya ok du. Versailles esaslarına karşı isyan ie işe başlıyan Almanya, birbirini takib e- den emri vakilerile, bu sisli, bulutlu ha- vayı harekete getirdi ve seyyal bir pelte halinde duran beynelmilel vaziyeti ka- rıştırdı. Herkesçe malüm olan bu emri vakiler hareketi eğer bir noktada dur- muş olsaydı ve eğer Almanya, gasbedilen haklarını istöhsalden sonra, Avrupa için, sırf hak üzerine kurulmuş yeni bir devir açmaya yarer bir takım yeni prensipler ortaya atabilseydi, Avrupa ve belki de dünya, muzaffer garb demokrasisinin 918 den sonra tesisine muvaffak olamadığı, muzafler 'bolşevik inkılâbının kurmak istediği halde kuramadığı yeni bir nizam östüne oturabilirdi. Bütün galibler gibi, nâsyonal sosyalizm ve faşizm hareketleri de. rez ettikleri muzafferiyetler içinde, zumundan fazla ileriye giden bir hod- gümlik duygusuna kapıldılar. Bu duygu. onlara kuvvetlerinin üstünde bir kudret #ahibi oldukları kanaatini verdi. Zannet- üler ki, giriştikleri emri vakiler hareke- ti ile dünyâya kendi renklerini verecek- ler, ve Cihan Harbinden yirmi şene son- raki Avrupaya kendi dam; nı vürü- bileceklerdir. Bir taraftan Versailles hod- gömlığım ortadan kaldırmak, öbür taraf- tan müfrit sosyalizm hareketine karşı Avrupanın nizam ve intizamımı müdafa& etmek gibi büyük iddialarla ortaya çıkan bu mihver kuvveti, pelte halinde duran Avrupayı karıştırırken onun Xıvamını kaçırdılar, Vazifeleri, bu pelteyi Karıştı- np karıştırıp muayyen bir noktadâ, işin kıvamı gelince onu her millet için mak- bul olabilecek yeni bir kalıba dökmek- ten ibaret olduğu halde, bu pelteyi sırf kendi kalıblarına dökmek için, kivamın geçtiğini farketmiyerek, karışlırmakta devam ettiler. Onların bugün pek gürel anlamakta oldukları bu hata neticesinde, teşebbüs, garb demokrasisinin eline geçti. Mihver politikasının - uzun veya kısa olacağı sonradan görünecek olan - tarihi, bu kay- bedilmiş fırsata günün birinde ağlasa gerektir! mürekkebli kalemi bukdu. Vindsör Düşesinin Üç küçük Büyü köpeği Yakti * Şimdi, bariz bir surette görülüyor kt gartb demokrasisi, mihverin emri vaki ve Dükü fle Düşesi Pariste, iki kuvvet politikasına karşı, Avrupada ve mizi sene müddetle kiraladıkları sayfiyelerine Amerikalı iki iş adamı arasında mühim “bir mukavele aktedilecekti. İçlerinden biri mukaveleyi imzalamak için kalemi eline aldığı zaman bir damla mürekkeb damladı. Ve bu damla mürekkeb mukavelenin bozulmasına sebeb oldu. Artık iş adamı işini gücünü kâğıdi kirletmiyecek bir kalem icadına hasretmişti ve nihayet kullanmakla olduğumuz SON POSTA İnsanlığı yükselten büyük keşiflerin iki safki vardır, bi- rincisine tesadüf derir, fakat ikincisi muhakkak &i eıztı - rar» dır. Bizi düşünmiye, bulmıya, yapınıya, küçük bir sâ- ba için «dâhi .olmıya sevkeder, çalıştırıcı, obuldurucu, yaptırıcı bir teşvik kırbacıdır, mecburiyet altında kaldığı- nız zaman kızabilirsiniz. sıkılebilirsiniz, fakat sonunda memnun olacağınızı unutmayınız. Bir taziye mektubunun Temin ettiği izdivaç Bir adam bir fikra anlatmış. Mu- hatabı gülmemiş. Fıkrayı otekrarla- müş, muhatabı gene yülmemiş. Üçün- cü defa tekrarlayınca muhatab: gül- ? meye başlamış: — Nihayet, demiş, anladın ve gül- dün, Gülen cerab vermiş: — Hayr, üçüncü defa anlattığın halde anlamadım da, anlamadığıma gülüyorum. N # Tayyare ile dünya Seyahatine çıkan 70 lik Amerikalı kadın 72 yaşlarında madam Fuderer is- minde Amerikalı bir kadın yanında eşya namına kü- çürük bir valiz © İrlandahlarm meşhur tenisçileri Ro- İgers bundan birkaç sene evvel karısile İfsviçrede bulemürken, iş icabı bütün Av- rupa şehirlerini gezen terzilik mütebas- İns, bir Alman İrızile bir sosyetede tanış- maş; ondan sonra'da bir daha onu görme- çıkmıştır. | Kadn ilkönce Şikagodan Sözün kısası Kazalardan sonra e) üyük şehirlerde kaza tabii hallerdendir. Kazasız şehir olmaz. Fakat bizim şehirde vukubulan her kazada muhakkak bir #hmal, bir lâ - kaydi göze çarpar. Daha evvelki göu bu sütunda bir plâj kazasını tafsilâtile anlatmış ve kazanın ölümle neticelenmesinde ne gibi noksan- ların dahli olduğunu izah etmiştim. Şimdi yeni bir kazaya daha şahid ol- duk. Bir bahçe sinemasında film tutuşu- yor. Halk arasında panik baş gösteriyor ve neticede birçokları yaralanıyorlar. Film tutuşabilir. panik baş göstere - bilir, insanler yaralanır.. Bunların hiç birini gayri tabii karşdamıyorum. Yalnız lbu kazada gene gayri tabii karşılamadı - İ ğem bir nokts var ki bu noktayı tabil kar İ şılamış olmam içtimai bir yaramızdır. Dünkü gazetelerde okudum: «Evvelki gece Ortuköyde yanan sine manın itfaiyeden ruhsatname almadın çalıştırıldığı anlaşılmıştır. Vali, Beşiktaş kaymakamına bu hususta tahkikat yep « masını bildirmiştir. Yaz münasebetile açılan sinemalar $t- kı bir teftişten geçirilecektir.» Her kazadan, her beliyeden sonra gü- zetelerde okuduğumuz formülleşmiş cüm leler... Sinemalar itfaiyeden ruhsat almı- ya mecburmuştar, fakat bu ruhsatı almak Yüzumunu sinemacılar hissetmedikleri gibi sinemaları kontrolla mükellef olan- lar da sinemacıların ruhsat ahp alma - mış olduklarını kontrol etmemişler. Ni « ıhayet kaza olmüş ve © zaman iş meydana Jem Yani noksan kazadan sonra görülü - fyor. Yani faciaya şehid olduğumuz za - iman. Bunun biraz da bizim ihmalimiz yüzünden olduğunu anlıyoruz ve bunu lân ediyoruz. Fakat bu itiraf, bu ilân bir işe yaramıyor. Çü teakib bir ka- za da gene hmalimiz yüzünden vuku bu- İuyor. #k*k Alman - Rus ticaret anlaşmaları hakkında Berlin ne diyor? Berlin 2 (A.A.) — Halihazırda ce - reyan etmekte olân (Alman « Sovyet jöcareti müzakereleri hakkında ecnebi memleketlerde dolaşan şayiaları yarı İresmi Alman mahfelleri, «hayal mah- sülüs olarak tavsif etmektedirler. | Bu mahfeller, bilhassa Dr. Funck'un | Moskovayı ret edeceğine dair ve - rilen haberleri tekzib etmekte ve tik bir netice elde edilmediği mi dünyada yeni bir nizam kurmaya çalış maktadır. Enternasyonal politika hava- #indaki sisli ve bulutlu manzara yavaş yavaş kayboluyor ve milletlerin birbir- lerine karşı olan vaziyetlerindeki pelte hali ortadan kalkıyor. Sade Avrupada değil, hattâ Asyada, Uzakşarkta da ayni bareket başlamıştır: Başta İngiltere ol- duğu halde, bu demokrasi #lemi ile elele vermiş görünen bir takım milletler, şim Gi, elbirliği ile, bu pelte vaziyeti ortadan kaldırıp, onun bu defaki kıvamını kaçır-| olmıyan milletler için, şiarı dava hiçbir| Tuadan, işleri yeni karar vermiş bulu vaziyetteki seyyal etik, katılaşma- ya, sertleşmeğe, doğru in- kişaf ediyor. Mivver, yeryüzünde, deha ziyade, yalmz kalmaya mahkümdür: Rusya ile henüz devam etr olan mü- zakereler tamamen peticelendiği takdir- de bu camizmn Avrupadaki kısmı, sert ve vazih bir çerçeve alınmış bulu- nacağı gibi, ayni camianm Uzakşarktaki kısmı da, balen kendisine karşı yeni bir © çerçevenin örülmekte bulunduğunu gö rüyor. İngiltere - Fransa - Rusya pakt gimdiye kadar malüm olan G€saslara göre, Avrupada olduğu kadar Uzaksark- #a da bir çerçeveleme, bir hareketidir. O kadar ki Amerikanın da buna filen iştirak etmiş vaziyette bulun- duğunda. son verdiği kararlara bâkılim- ca, artık şüpheye mahal yoktur. Yakın bir zamanda, mihver, düm her tarafında, demokratik bir ruh ta fından çevrilmiş bul aktır. Alman lar, Einkreisung, yani çemberleme de- dikleri bu hareketten çek müştekidirler. Fakat, eğer bu siyasetin bir #çemberle- Me, değil, bir edurdürmâs siyaseti ol- mın çemberleme İ yerleşmişlerdir. Resmimiz kendileri binanın üst katından aşağı kattaki salo- na inerken gösteriyor. Aşırı dereced pek meraklısı olen Dilşesin üç küçü peği hanımlarının yanından bir dekika ayrimamaktadırlar. e arm a — duğumu düşünürlerse şikâyetten ziyade, nedamete gitmeleri lâzım geleceğini pek güzl anhıyacaklardır. Bizim, gibi dünyayı idare iddiasında değişmez: Biz, hangi istikametten ile! ve hangi renkten olursa olsun, milletler! Kalküta, Bangkok yolile İarasında kuvvetin değil, hakkın hük'im sürmesini isti Bunun için fki temen- İnimiz vardır: Bir taraftan, mihver hata- İsini çabuk ulasın ve nedamet etsin; di- Per taraftan da, büyük demokrasi hare- keti, dünyaya milli haklar üzerine kuru- len yemi bir nizam vermeğe muvaffak olsun. Harbe ancak böyle bir nizam mâni olabilir. ğını ümid ettiğimiz helvayı, aloş üstün- den tam vaktinde alamassak, milletlere bir sulh ziyafeti çekmeğe irokân bula - EM ekili "EĞİEsg ani İSTER santilitrelik şişelerin 86 ve bi Tuşa satılacağını yazıyordu, biz hessb İSTER | Eğer yakmda tam meyanesini bülaca-| İNAN, Dünkü gazetelerden biri kırk derecelik rağbetini arttırmak için 25 santilitrelik şi: Hitrelik şişelerinin 170 ku- Yunan 45 derecel!k rakının yirmi beş santilitrelik bir şişesi Nevyorka, oradan Pan American Clipper tayy İe Lisbon ve Mar- #ilyaya, oradan da Parise uçmuş; şıklar beldesinden de Londraya gek miştir, Londra- dan Sütampiona Karaşı, İ Hong Könga gidecektir. Hong Kongdan da kalkarak Pasifiki aşıp San Fransisko ve Los An- celese uçacak, oradan dü Şikagoya döne-| İderiye, Kahire, Basra, en 34 bin kile nan ihtiyar k » yalnız bilet p rası ödemiştir. Üç sene evve! takr dın bu ras olan k ke biseyi bizzat iş geçerken 100 kartpostal yaz. İlardan en çoğunu iki yaşındaki töturüna ak bun- | kadının se-| İrede tanışmış olduğu bu Alman kızından |tan 8 İ diğint a js dermiştir. Bu Amerikalı yahati beş hafta sürecektir. İSTER rakıya halkın inin 44, 50 Ja bu- ettik, piya konulan fi NAN, ISTER kırk dokuz kuruşa verildiğ lik rakınm 25 santitrelik bir şişesinin flstıni kuruş elli akı santım tuttu, Bu hesaba göre ların halkın derecesi az rakıya rağbeti artır - mak maksadile konulmuş olduğuna: INANMA! miştir, Rogers geçenlerde, Mentreux'de|çe Ne Almanla nede Sovyetlerin Davis kupası tenis maçlarında oynarken, | bir tebliğ neşredemiyeceklerini teba » karısının İrlandada hastnneye kaldırıldı. |rüz ettirmektedirler. Eni, mühim bir ameliyat geçirmekte ol- yeke erik ER Mk İl duğunu huber almış, deli gibi hastann| Doktor Freud ağır hasta başucuna koşmuş ise de ancak ölümüne! Tondra 2 (A.A.) — «Daily Herald ilmiştir. Bu arada, vaktile İsviç-İ gazetesinin bildirdiğine göre Anşlus - mra İngiltereye iltica © eden ve şimdi Londra Hampstead'daki ikamet” gâhında bulunan Dr. Freuğ, ağır su * rette hastadır. Son günler zar! vahimleşen sıhhi vaziyeti, etraf“ leri endişeye düşürmektedir. yetiş gayet müştik ve hakikaten içten yazılmış bir taziye mektubu almış ve ilk zaman-| lar bu mektubun eadeliğimden başka bir| şey düşünmiyen tenisçi, birkaç gün öv- vel mektub sahibi ile Monte Karloda bir gazinoda karşılaşınca, Alman kızını sev- srmş, ona evlenme teklifinde bulunmuştur. Genç kızla, dev yapılı tenisçi yakında eveneceklerdir. 200.000 fatbol topa yandı İngilterede Haddersfieldde bir fabri- kada çıkan bir yangın neticesinde göle- cek mevsim için depoları istif edilmiş olan iki yüz bin futbol topu yanmıştır. INANMA! ine göre ayni nisbet dahflmde Prens Pol yarın Londradan ayrılıyor Londra 2 (A.A.) — Yugoslavya na ibi Prens Paul'ün yarın Yugosl: hareket edeceği TAKVİM