2 Sayfa SON POSTA Temmuz 28 Hergün Uzakşarktaki Yeni vaziyet Yazan: Muhittin Birgen ünyayı idane emek işinin Ko- Tay bir şey olmadığını, hiç bir İngiliz başvekili, bugünkü Başvekil Bay Cizanberi: derecesinde, acılık ve yor gunlukdli hösetimiş olmasa gerektir. Dün- ya gemisinin dümeniri kendi elinde fu - in İngiltere başvekili, sade İngilizlere karşı değil, belki bugünkü dünyeda, bü- fön mililere karşı mev'uldür. İngilizlere karşı olan mesuliyeti; İngiltereyi bütün dünyanın Üstünde tutmak ve her hangi bir dünya meselesi hulkkunda karar ver - mek hakkını dsima İngiltere dinde bu - uundurmak vazifenile mukayyeddir, He kiden bir İngiliz beşvekilinin büğün vazi- fesi de bundan ibaretti, Habbuki, şimdi öyle değildir; bilhassa son yirmi sene - derbeni dünya küçüldü; her hangi bir milletin hayatı ve istikbali, döğerinin ha- yat ve detikbelinden eyrilemez bir hale geldi. Ayni zamanda, gözleri hayata da ha fazla açilen milletler, hep öğrendiler ki dünyanın idaresi İngilterenin elindedir; harb veya sulh, iyi gidiş veya fern yü - rüyüş, hop İngüterenin stacağı adımlara ve vereceği kararlana kiağladır. Eskiden milleğler ve insanlar bunu bilmezlerdi; fulkat, gimdi öğnendiler.. Bunun için, bir İngiliz başvekili, şimdi icen kendi vatandaşları önünde ağml 20 manda bütün dünyanın insar - dün- yadaşları diyelim! - huzurunda da mes'ul himediyor. Sırf bu duygudur ki bündun evve'ki başvekili yordu ve bir kenama çe kilmesini mucib oldu. Gene sıri bu duy- gudur ki bügürkü İngiliz başvekilini de, mesuliyeti Üzerine aldığı gündeniberi yo- Tup yıpranıyar. Bir taraftan ağır bir mes'uliyet altnda bulunan bir devlet otlarm için ber şey - den evvel sade smirsiz olmak değil, het- (8 hissiz olmak İâzndir. İcsbında hiç ha- tra bile gelmemiş olan kararları dahi & labilimek üzere, dünya bidişlerine kar- şı, ewwelce edinilmiş fikirlerden hiç bi - rine bağl almamak ve niheyet es SÜŞİ Amerikanın meşhur Adagio dansör- görünen tedbirlere bile tevessül edebil - leri Starnes ile Anavan Londrada bu- vasıfları haiz dimak bugünkü İngiltere- nin baş nazarında bulunmus zaruri olan niyacakları rakısların gördüğünüz şe- meziyetlerdir. Eğer sldanmıyorsuk, Bay|kilde provalarını yapmaktadırlar. Chamberlain bu meziyetleri haiz insan - Tardan biridir. > * Meselâ, Tieçin meselesi etrofındaki |re ökebilmek üzere, Japrınya ile konuş” münakaşa, büüm şiddetle devam edip girleriken ve bu bahiste İngilterenin Ja - ponyayı çak sikaştıracağı üzerinde bahse girişmekten çekinmiyecek olarların sa - yası çök görünürken birdenbire gördüm ki İngiltere, Japonyanın Çin üzerindeki hakimiyetini kabule karar vermiştir. Ni - tekim, Münih konferans esasında de İngiltere bu tarzda hareket etmişti. Her ne kadar bugün. kendisine sorulan su - Gilere korşi, İngiliz başvekili, shayır, Çin sâyasetimizin gidişinde hiç bir tebeddül yoktur!» diyom da bu tebeddülü bir emri vaki olarak kubui etmek zaruridir. Düne kadar, Japonyuya karşı Çen-Kay- Şek Çinine her mümkün vasi le yar - dım eden İngilterenin bugün ona yer - dendar vazgeçmedi kabuk edişi e)bet, büyük bir değişme ifsde eden bir emri validir. Şu fark ile ki, bu idbeddülün vu- kuumu inkâr eden İngiliz begvekili de halaez değiklir: Bugün, oradaki siyasetini değiştiren İngiltere, yarın, müseld vazi- yetler hâsml olduğu taklide gene ayni mevgun dünmeği unufmuiyacık ve &yni Siyeneti bırıktığı noktada tekrer de alıp ileriye doğru götürmesini bilecektir. İn- güz siyaseti oşubretmesimi ve, icdbınde Amerikada son mali buhran esnasında ayni sahada ça Iışan iki milyoner iflâs etmişlerdi. İçlerinden biri “daha o akşam bütün varlığını kaybettiğini yazan gazeteleri okuduğu dakikada bir kalb sektesine uğradı. İkincisi ise ertesi sabah Norman bankasına bir kâtib olarak girdi. Bugün müessesenin başlıca hissedarlarından biridi Tuyunuz. n bir fıkra Valizin içinde Trende biletsiz bir yolcu vardr, Kondüktör, bilet almasını söyledi. Yolcu oralı olmadı. Kondüktör kızdı. Yolcunun yanında duran büyükçe va lizini aldı ve trenin penceresinden &- i $ şağı ath. Yolcu da valizinin arkasın. i dan trenden atlamıştı. O sırada tren İ hareket etmişti. Biltesiz seyahat etmek istiyen yol- Cu, valizini atan kondüktöre bağırdı: — Velizin içinde yedi yaşındaki oğ- $ lum vardı. Eğer bir yerine bir şey $ olduysa senden davacıyı! m a a e e Faşist liderleri Afış talimlerinde i Hitlerin önünde dans Etmiye hazırlanan Sen'aikârlar Tunmaktadırler. Hitler'in önünde oy - m m m m nin yolunu tuttu. Bu yolda yupumağu ileri makta devem edecektir. Bu konuşmalar ona, hem Uzeleşaikt, bugün için sağla -| ma bağlanması zeruri görünen İngiliz menfaatlerinin. kurtarılmasını temin ede.) Romada faşist liderleri, şeflik mezi- cek, bem de diğer tanaflardaki işlerini | yederin yeniden İsbat etmek üzere s€- koflaylaştırscak'ar. Hattâ, bu yeni siya .)oelik atış müsabakalarında o bulunmuş- lardır. Faşist fırkası vmumi kâtibi Sirace İtabanca atışlarında birinci gelmiştir. U- mümi kâtib 55 yaşındadır. Resimde de İsoldaki zattır, get, Tapon - Alinan - İtalyan blokunu za- yıflasmak bakımızlan du faydalı ola - caktır. Hiâdiselerin ielkişafını göreceğiz. Şim-| E. ki halle, ortada değişmiş bir veziy İl yel Holandaklar erkek veliahd | in berber, ana siyasetle değişmiş hiç bir| bekliyorlar! İşey yulktur. Yer yüzü, saha saha, hirer| Yi | am ve İnt deb İD Gü ya Mİ öpen büyük © | gitmiştir. Prersesin doğum zamanı yak» yo KY AN e Batşmenş | Yanmaştır. İlki üç haflaya kadar doğura- Jbir dünya oyuncusudur. KÂh bir tarafa caktır. 5 Ağustostan itibaren serayın 6 «Kiş diyor; ün diğre tarafta, Bu oyun” | kilemetne mesafesini: fayyarelerin uçuş da, büdün insanları memmun eden en gü! yapmeları imenedilmiştir. Her yerde fes- iel nokta şudur: İngiltere, oyunu umu -|tival hazırlıkları yapılmaktadır. Holen- İmi bir harbe mâni dimek için oğruyor. | dallar ikinci çocuğun muhakkak suretle Çünkü, o herb istemiyor ve onun girmi- ekek olacağına inanmaktadırlar. yeceği her harb mutlak mahalli kadı -|. Prens Brenhardın arzusile de, Fede- bilir. Japonlar, İngiltereyi artık kendi şahalkırından söküp çıkamliklerımı zanne-| derek, gazeteleri vasıtasile, şodimanlık -| ler izhar ödiyorlar. Hayır, İngiltere, bu-| gün çekildiği bir sahadan hiç bir zaman! çekip gitmiş olamaz. O çekilmesini bil diği kedar dönüp tekrar yerine oturma-| sını da bilir. Bunun için, İngilizler Buy Ohamiberlaimin sözlerine ingmarlar; siyi- sette değişmiş bir şey yoktur. * İngiltere, dünyanm diğer nektaların- deki peilitikasmı İleri gölünmek üzme, U- zakşarkilaki davayı muayyen bir nolda - da ve mwayyen bir şekilde tasfiye elme- Büyük bir kayıb herkesin başından geçebilir, gerçi çok acıdır, fakat her zaman için tamir, telâfi edilmesi müm - kündür. Esas kaybe uğrıyan adamın yelse düşmemesi, bedbinliğe kapılmamasıdır. Aksi takdirde düştüğü çukur- dan çıkamsı, tekrar hayat sahasına güvenmesi mümkün değildir. Yeisten ve bedbinliğe kapılmaktan kendinizi ko- — İki insan tipi s Sözün “iin Buda mı kaza? *»X» pP Yija herkes gider, denize yüz- mek bilen de girer, bölmiyen de... Yüzmek bilen için de boğulmak " tebililsösi vardır, bilmiyen için de... Bunun böyle olduğunu bilmek ve plâj- Yarda sihhi teşkilâtı muntazam olmasını temin emek icab ederdi. Bilemediler. Bu yüzden ön gön evvel Küçüksu plâ - jmdan denize giren bir vetendeşi kay - İkinci bir ölüm vak'ası da evvelki gün Salanak plâjirda vukua geldi. Adamca - ğız denizde boğulmak tehlikesi geçiriyor- müş. Onu denizden geç çıkarmışlar. Sa- hile çikarıldığı zaman yaşıyormuş. Plâj- da bülunen doktorlar azami yardımı yapemşlar.. Ve bir an evvel hasiemeye kaldırılimser elem diluğunu söylemiş « Jer.. Plijm polisi o esnada plâjdnde» Bilmiş. Plâjda telefon yolamuş.. OPlâjın ikeliye yalın Kapın kapalıyımış, açıl « muyormmuş, Velhasıl bir takım noksnnler yüzünden vatandaş harteaneye geç kaldi” rümiş, ve ölmiiş. Demek oluyor ki, Kızkulesi piğjinden denize giren her hangi bir ferd bir ölüm tehlikesi geçirirse imdadına yetişilemi « yecektir. Yazık ki bunu ölen öldükten Shirley Temple nasıl &mra öğrenebiliyoruz. Kir bilir belki Muhafaza Fixya plâjinde, Cadüdhastan: plâjmda, Ediliyor? Giğer bürün plâjlarda da börçek naksnn- lar vardır. ve bunlar tamamlanmıyor « dur. Çünkü benüz kurbanlarını vepme » diler. Noksanı anlamak, tamamismak için mmhakkak insan mı ölmeli? İtieiyenin yangın tehlikesine, tahlisi « Bu tarzda tecrübeler yapmış oluslardı, noksnlear meydana çikar, ve hakiki ölüm tehlikelerinin önüne geçilmiş olurdu. Kaza bhtün tedbider ahndığı halde def'i kabil olmuyan vek'alara denir. Tedi. birsizlik, ilraksizlik, Iikaydi, vesaik nok- sanlığı yüzünden “zuhur eden ovek'alara kaza demek fazla olmaz ms? «Dünyanın en sıkı bir surette muha-| sre ka faza etilen, çocuğu kimdir?... derlerse) Bir adam kıskançlıkla karısını tereddüd etmeden: «Şeker sinema yıldızı > Shirley Tempiledir!» deyiniz. Zira. çocuk ağır surette yaraladı yıldızın yanında daima beş ie polisl Dün Yeşilköyde bir adam karısın bulunur. Her yerde onu takib eğerler.İvücüdünün üç yerinden biçaklıyarak Resimde de gördüğünüz gibi bır beyzbollağır surette yaralamıştır. müsabakamnı seyreden artistin yanında| Yeşilköyde 14 Nisan sokağında beş oturar sivil, satla, ön plândeki dört rös-|numarada olurun Sürpik isminde genç mi &esketli adım polistiner, bir kadın bundan bir müddet evvel ge” ne Yeşilköyde bir eve hizmetçi girmiş- Denize atılan 8000 liralık |tir-.Kadın bir gün kapı önünde bir yo- > ğurtçu ile konüşurken kocası görmüş, otomobil ve dün izinli olduğu için eve döner Bir Amerikalı seyyan kadın ¥isildörmez aralarında şiddetli bir kavga 1425 İngiliz Jirası eden Kadillak markah |başlamıştır. Hiddetini yenemiyen Sür. ötomebilini, sırf Fransizların | istediği |piğin kocası bıçağını çekerek karısını gümrük vengisini vermemek için inadjüç yerinden yaralamıştır. Yarası ağır ederek, Kale ile Dover aresında denizelolen Sürpik Balıklı Ermen! hastane - atanmıştır. Otomobil bundan bir müd-İsine kaldırılmıştır. det evvel Amerikadan Avrupaya vapar-İBir otomobil bir motosiklelte çarpıştı la gönderilmişti. Kadın. arabasike birİ Dün, Bomonti birahanesi önünde mo Avrupa seyahatine çıkmak niyetinde bu-İtosikletle gitmekte olan Maçka Fen Kanuyondu. Fakat beynelmilel durumun | Tatbikat okulundan Hamdi, aski isti- vuruhsuzluğu yüzünden bu f#ikrinden|kametten gelen 3692 sayılı taksi oto « caymıştı. Son günlerde Fransız gümrük İmebilile çarpışmıştır. ileresi kendisine müracaa: ederek oto-| Bu müsademe esnasında Hamdinin mebilin garajda triptik müddetini aşarak|sol bacağı iki yerinden kırılmış ve der durmakta olduğunu söylemiş. hal Gümüşsuyu hastanesine kaldırı! - — Ya ağır gümrük parasını verimi. |mIŞ0r. niz. veyahud da otomobilinizi sahiileri- Kazanın ne suretle vukubulduğu ve mizden çekersiniz! demiş, kadın da kıza-| KİMİNİN sebebiyet verdiği tahkik o - caktır. rer adındaki bir Çek mültecisi yeni do- il Aİ Bacak olan çocuğun elbiselerinin model-|rak arabasım yukarıda yazdığımız gibi|lUnmaktadır. Taksi şoförü yakalanmış k ilin (irgen İlerini hazülamaya başlamıştır. denize attırmıştır. tır. — TAKVİM İSTER İNAN, İSTER INANMA! Fikret Adil arkadaşımız bir Pazar günü Boğaza git- | — «... Bur satırları yazarken bir arkadaş havadis getir- mek istemiş. di. Dün Boğaza gidenlerin sayısı 70,000 imiş. Boğazın Pazar günleri nakil vasıtalarımızın ne hal aldıklarını bilirsiniz. Gidişte mesele yok. Fakat dönüşte sokağa çık- tığımıza binbir defa pişman olacağınızdan şüphe etmeyi - niz. Tarifede yazılı vapurlardan birincisi çok yüklü ok duğunden o iskeleye uğramamış, İkinetsi de üçü öyle, üçün- cüsü nasılsa uğramış ama 1600$4ijşilik (Oo vapurda belki 3200 kişi var. Fikret Adil güçhalle vapura dalmış, fakat tabii ayakta kalmış. Ve şimdi derd yanarak diyor ki: İSTER İNAN, ISTER ikinci mevki, birinci mıntaka tarifesine baktım, gidip gelme 17,5 kuruş. Vasatisi 25 kuruş eder. 70,000 ile darb 17,500 lira bilet parası çıkıyor, hesabım kuvvetli değildir. Yanılmıyorsam fena hasılât değildir.» Yazılarını zevkle okumuş olacağınız Fikret Adil bizim bildiğimize göre mali bir mücssesede hesab müfettişi - dir. Şu halde yazının seyrine kapılarak «hesabım kuv - vetli değildir» derken bu,sıfatını unumamış olacağına: INANMA!