prograritlı bir gon Halkevi b en ziyade köy teksif etmiştir. rindeki fnali icin muhtelif tertib etmektedir. kut Cemal Karah: tozam bir bando teşkiline zon (Hususi) — Yaz mesaisine |mitesinin de iştirakini temin etmiştir. Jae bakmış, ve ilâç vermiş, İlk defa olarak Zefanos köyünde ter | şekilde başlıyan 'Trab. ütün kudret ve kuvvetini |tib edilen ve köycülük üzerinde Ikevi köy ve köycü- İetmiş ve evin doxuz Komüt ı «)burada fanliyete geçerek şimdiye ka-| dar mubhitin hiç görmediğ bir şekilde köy ni arttırabi köy öy gezileri, ve - İhem de r Hölke a »*vinde uvaffak ol. mun gelen kalabalık bir halk kütlesi iştirak | mecmua tevzi wzüne hitab etme: derneğinde Ha ettişi Behçet Kemal Çağ tüphane ve neşriyat kolu tarafından bu panayır civar köylerden | köylülere parasız yüzlerce gazete ve »dilmiş ve bu gazeteler ından kapışılmıştır. Bu tebinden mezun olanlara urada merasimle diploma etmiştir. Bu civarda bulunan bü“ tün köylüleri bir araya toplamak su- “İretile dernek Halkevi bu ara halkına bandosile, davul zurnasile em- görülmemiş bir bayram gü yi bir netice ve: kevl devam edecektir. eğini Kireçhane köyün- yirden her köylü: tarı sene 1lE t dilniş ; kuran sal çok Ha r vermiştir. Resimler an intibalardır. (Baştarafı 9 uncu sayfada) Bebek, kendinden büyük çocuklar gibi banyoya sokulum, kurulanır, oğufur, purliralımır. Bu da annenin kalkıp banyo- Suna kader yürümesi, orada uzun uzun tuvaletini yaparken yanındakilerle çene çalma demektir. Mama saatlerinde çocuk; sersila sur - sla emzirmeye getirilir. Bir Ibhusanın büyük bir lokantada yemek yemek batı - mübille geçmesi gibi.. türenin kucağıns kadar kahlırılır. Sonra eğilir, annesinin yanına bırakılır. Bunun ne olduğunu anlamak için bobutayı © hasta halle kontrolü bozuk bir asansör- de bir aşağı bir yukarı inip çıkar farme - diniz. Bütün bunları #nneden istiyemediği - miz halle neden çocukta hoş görüyuruz? Güya çocuk kendini bilmezmiş. zevk ve taret farketmezmiş. Şu halde kendini bilmiyen hastalara gösterilen takayyüde re diyelim? Fennin ve İirin dikketine değen şey; yardım ihtiyamanın sezilişi de- gil kendisidir. Hayır, bu meselede haklı çıkmaya im- kân yoktur. Medeniyet tarihinde bir fasıla, Bayatın ik devresinde baş bir sayfa var ki? Ora- ya insanım ilk #vüyaçları hakkında bir şey yazan olmamış. Çüniü: Bunları tet - kik eden bulunmamış. Bunca tecrübenin ayidınlattığı gı hekiketi her gün birez da- ha iyi kavramaya mecburuz: İlk yaşların hatsıziiklam insanın bütün hayatına te - rma yatağını barakıp, kötü bir yollan oto| Beşikten çıkarılan yavrır annesine gö-| (hattâ doğumdan evvelki devrenin) ra -| Temmuz 28 Çocuk terbiyesi İ sir oder. Büyüğün ve ran eciimefi rüşey mân, çocuğun hayatındadır. (Bunu artık bilmiyen yuk). Şu halde nasıl oluyor da | doğum; hayatın en güç geçişlirilen buh - ran saymıyor. Çomuk; düğmeden övce her türlü ser - santıdan ve hararet değişikliğindenberi, sirf kendi rahatı için yaratmış müfteco- nis ve özlü bir muyiin içinde yaşıyordu. Oraya ne bir ışik, ne de bir ses girmişti. Böyle bir yerden havaya çıktı. Bu dünya değiştirmede kurbağı yavrusu gibi isti - haleler geçirmedi. Ses nedir işitmemiş ku Makları, ziya nedir görmemiş nazik gözle- rile büyükler dünyesme atıklı, Sarsıntı İ bilmiyen vücudü şimdi onun narinliğine hürmeti urutun büyüklerin kaba, duy - gusuz dilerinin temasım tadıyor. Keşki çektiği ımtırıb iki dünya arasın. İ delki tezadden ibaret kalsa... Şimdiye İkadar mütemadiyen dinlenen bebek; şimdi birdenbine kendi gücile doğmanın | yoneumduğuna da katlarımıya medbur - dur. Doğarken kemikleri birbirine geçi - İyar gibi sikişir, sinışer. Ve o bizm 0 mut Isik istirahietle bu harikulide doğma yor. gunlluğunun tezedile dhpdolu gelir. U - zekllertlan, çok uzeklardan gelen mükad: Yazik ki biz onu anlamayız. Bizim için o; bir insan değildir. Dünyaya geldiği va- kit karşılamanın bilmeyiz. Halbuki yo - rattığımaz dünya onun olacektiır. Bu ci n- yayı o devam ettirecek, o bizimkinden daha büyük terakkilere ulaştırmcaletır. Fakat garibdir: Dünyaya gelir, dünya onundur. Tanıyan olmez, evine gelir, ken dinin olanlar onu karşılamayı bilmezler, Doğu vapuruna muvazens temini için 180 ton safra lâzım! Almanyada Blum Und For tengihin - rında inşaatı ikmal edilen Devlet Deniz yollarına aid Doğu vapumu 5300 tonluk - tur. Devir ve teslim muamelesinde bu - Yurmale zere Almanyaya giden heyeti- miz, Doğu denine indirildiği asnada hay- ret içinde kalmışlar nizde müvazene tem rafa sarmışlar, Doğunun müvunenesini temin edebilmek için 780 ton safra #lâve edilmösi lizam gelmekttedir. Beş bön üç yüz tonluk bir geriye 780 tan safra âve etimek o gemiye hâssalarından böngoğunu kaybettirmek demektir. Dentayollam u - mum mütürlüğüne keyfiyeti bildiren Al manyada'ci heyetimiz buneden alacaklları cevaba intizinen beklemektedir. Tirhamn sürat tecrübeleri dün yapıldı İ Mersin hattına tahsis edilen Tirhan ö&- jgümüzdeki Salı günü Merdin hatla seler- erine başlıyacaktır. Tırtem on iki buçuk mil üzerinden seyretmek Üzere ısmar - larımış, fakat tecrübelerde on beş mil İ seyrettiği görülmüştür. Geminin süretini çoğalmak için bir kazan ilâve edilmiş ambarları küçülülmüş, kamarı adedi çoğa ltlmaştr. dün yapılmıştır. Büyükuduya kadar bir ceveldn yapmış olan Tirherm mukave - İ lelene tamamen uygun bir şekilde olduğu görülmüş, vapurun her türlü tesisat, tec hizat ve sürati matlüba muvafık çıkmış tır. Bumdan başka vapurun alıntı aşağı ve akıntı yuları seyri de dümen terfi - batı. manevra kabiliyeti sayesinde mu * vaflaktyetli olmuştur. Vapurun siret teorübelerinde, Denizyolları umüm mü- dünü İbrahim Kemal Baybom, muswini Yusuf Ziya Kalafatoğlu, Denizyolları iş- fa, güverte enspektörü Nuri, liman fen heyeti ve Denizyolları fen heyeti hazır bulunmuşlardır. A DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi Beria Türkiye subeleri? Galata » İstanbul - İzmir Deposu: İst Tütün Gümrüğü # Her türlü banka işi “ İloli haberleri; 1345 Turban vapunınun sürat Utcorübeleri| a, letme müdürü Nasuhi, enepektör Musta-| am BABY (RA YO; Ankara Radyosu DALGA UZUNLUĞU — 1848 m. 182 Kes, TAN 1974 m. 15195 Kes T.AP. 31/70 m. 9405 Kez Kw, Kw. 20 Ke (Esethoman- Program, 14: Müzi Plana komsertasu No. 5 - PL) 19 19.05: Müzik (Melodiler - PL) 1918: Türk mü API (Fasıl heyeti) 20: Memleket saat Ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 1015: Konuş- ma (Haftalık spor servisi.) 2030: Türk “mü — ağlı 1 — - Hüzzam peşreri, 2 — Sadi- Segâh sarkı; Ruhumda ölen. 3 — Zeki Arif Segâh şarkı: Muzrabı bırak, 4 — LAR ağa - Suzinik şarkı: Benim yarem gibi yare bulun İmaz.s — - Halk türküsü - Eminem sılada yas tutup ağlar. 6 — LAHE ai şarkı: Niçin şeb (A seher, Mustafa Nafi İcaz şarkı: Göğsünde açılmış, 8 — Ahmed Ra. İsim - Hicaz şarkı: Can hastasıyım. 8 — Ar- taki - Kürdülhicarkâr şarkı: Artık ne siyah İ görlerinin. 10 - Kürdülihica; İ Güller açmış bülbül olmuş. 21.10 1128: Neşeli plâklar - R. 2130: Müztk Yo Orkesir Şef: Hasan Ferid Amar.) 1 — Sehubert - Bitmemiş senfoni al minör. 2 E. Grleg - 1 inci per Günt siltti. 2230: Mlizik arı - PL) 23: Son ağans at, saham, tahvilâğ saat (flat) 2320 . 28.35 - 24: Yarınki program. band - Pİ Balıkesirde kinin satışları Balikesir (Huswsf) — Sıhhat dev Vekâle- | et kinininin satışını İnhisarlar Ve- kâltin devretmişti. Eskiden bayilerde sa- / taldığı halde şimdi şehirde biç bir yerde satılmamaktadır. Kinine stme mevsimi olan şu aylarda çok ihtiyaç görülmekte- dir. Nöhetçi eczaneler Bu gece nübetçi olan eeraneler Şun - lardır: İstanbul cihetindekiler: Şehzadebaşında (Üniversite), Emin5 - nünde (Yoryt, Aksatayda (Sarım), A - lemdarda (Sırrı Asm), Feyazıdda (Bel- kis), Fatihte “Hüsameddin. Balırkö - yünde (HA), #yübde (Eyübenlinn). Beyoğlu cihetindekiler; İsliklâl caddesinde (Galatasaray, Ga- rihi, Cümburiyet eiddesinde (Kürkçi - yan), Firurağada (Ertuğrul), “Şiştide (A- imle (Kemal), Beşiktaşta d). sem) Nal Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Kadıköyünde (Yeni Moda), Üsküdar- #a (Ömer Kehan), Sarıyerde (Osman), Adalarda (Şinasi Rıza)