SON POSTA pa” “Son Posta, rın Hikâyesi e Sarıyerdeki bahçeli ev, Saffet beye) babasından kalmıştı. O da kalmamış oi- saydı, Saffet bey aldığı az aylıkla ge- çinmekte daha çok güçlük çekecekti. Gerçi fazla bir masrafı, israfı yoktu. amma; kendini karısı ve dört yaşındaki çocuğunu geçindirmek için de bu para kâfi gelmiyordu. Ay başına kadar dara- dar idare edebiliyorlardı. Saffet bey işinden çıkar çıkmaz evine dönerdi. Onun bahçe meraki pek fazla idi. Nadide çiçekler, meyvalar yetiştir. mekten çok zevk duyardı. Hele son de- fa yetiştirdiği kayısı fevkalâde bır şeydi. Birkaç ağaçtan birbirine aşı yapa yapa tam altı senede meydana getirebilmişti. Ve ağaç ilk olarak ancak dört tane kayı- gı vezmişti, Kayısılatın ne derecede Jez- zetli olabileceği, görünüşlerinden belli idi. Karısı: — Hele şunlar tamamile olsalar,. Dediği zaman, Saffet bey: — Tamamlile olsâtar, kendine pay bek- leme,. dördünü de Güngöre yedireceğim! Diyondu. Saffet bey, oğlu OGüngörü çok severdi. Onun kiçbir şeyini eksik et- memeye mümkün olduğu kadar gayret ederdi. Bahçesinde yetişen bu dört kayı- $ıyı da Güngüre yedirmek onun eme Biyidi. — Gelevek sene, ağaç çok fazla vers- cektir, o zaman hepimiz yeriz. Diye düşünürdü... Kayıxlar uştu. Bir iki gün sonra koparılabilecek: yeh bir şey oldu. Akşam, işinden evine döndüğü zaman Saffet bey karısını ya- takta buldu. Birdenbire harareti yüksel- Kii hale gelmiş sının ain- di, Bu ağır bir hastalığın başlangıcı olabilirdi. Bir doktor çağırmak, muayene ettirmek lâ- zımdı. Oradaki doktor üç lira vizite alı- â ra, iki lira tu- cebinde an Mn para yoktu. Şim- orada kimseden borç para| ffet bey kısa bir zaman ka- atağının başucunda oturdu: -- Siz beni, benim k daha fazla sersem kı; zannettiğimden ediyormuşsu - n kı enim gibi bir adamın Kadriye Bu arada beklenilmi-| hanımla evlenmek istemesi onun tam manasile deli olması demektir. Ben 0- nunla nasıl uyuşurum. Sözlerinizden hiç bir mana anla - yamadım. — Evet Kadriye hanım © görünüşte çok güzel bir kızdır. Amma bu güzel - ik zahiridir. O içi kuru, egoist ve bir dalda durmıyan bir kızdır. — Hiç de öyle değildir. Diye ona cevab verirken Emine i - çinden: «Tıpkı benim gibi düşünüyor.» yordu. Şimdi daha ışıklı yollara doğru yü - rüyorlar ve bahçedeki ampullerin al - tında yürürlerken Emine (o büy dikkatle şimdi onun yüzüne bal hiç bir zaman Osman Tezcanın böyle diki bakmamıştı. Şimdi bu di - yüze bakarken onun hiç de fena ve çir- kin bir insan olmadığını görüyor. BI -| Yaz fazla iri, şişmanca, ağır fi ya | kışıklı bir adam. Çok sıhhatli ve çok| çevi Onda azıcık kuvvetli bir civan! güzelliği var. Sonra da pek akıllı bir insan. Demin mine İç re onun ko vetle öpmek istedi.. yapmaktan meneden den bir dakika bile üs rada karanlıkta ağlarken E- en gelen bir hisle birdenb! rına atılmak ve onu kuv. Onu bu hareketi mil ne düşünme- mak ihtimalini ha den onunla evlenmek fik em -Alpit” sevmi - uk dostluğu- ile ka - neden bü di Tezca inisreddedi -(# DÖRT KAYISI ALAN LAG. ezme Nimet (Mustafa “MENE — Hele ben bir bahçeyi dolaşayım; | çıktı. Birkaç dakika sonra, yeni boyan- gelirim! muş güzel bir evin kapısını çalıyordu. Ka- Diyerek odadan çıktı. Bahçeye indi. | pıyı açan uşağa sordu: Oğlu Güngör de onun peşisira bahçeye! — Bey evde mi? inmişti. Saffet bey.. kayıs ağacına bak-| — Evde! ta. Kayasılar tam koparılacak çağa rl — Orun meyva meraklın olduğunu mişlerdi. Saffet bey bahçe merdivenini (biliyorum. Şimdiye kadar görülmemiş bu ağaca dayadı, çıktı. Kayaların dördünü |dört kayısıyı ben yetiştirdim. Sepetle al, de kopardı. İndiği zaman kayısıları te-| götür, güsler.. beş lira verirse kendisine ker teker evirip çevirdi. Kokladı: veririm. — Bu kadar güzel kayısıyı hiç kimse Oğluma döndü: — Ben bunları senin için yetiştirdimdi. Dedi, Güngür elini uzatmıştı; | — Bey memnun oldu. İstediğin beş li- — Ver baba yiyeyim. İmayı da gönderdi. Böyle şeyler olursa — Olmaz. sen annenin yanına çık,| beni hatırlasın; dedi, ben şimdi gelirim. İ Saffet bey, cevab vermedi. Biraz son- iin kapısından doktorla bir- yordu, kapufa beş dakikadan fazla bekledi. U- İşak tekrar göründü. Elinde bir beş lira- ik vardı: Kayısıları. ufsk bir sepete koydu, se-İta kord pet elind bahçe kapısını kapayıp sokağa | Tikte | Trakya köy öğretmen okulunun faaliyeti ) Bdime, (Hasusi) — Muvakkaten Al-Jewik öğretmenlerinin mezoreli altında pulluda yerleştiğini evvelce bildirdiğim | çalışarak tatbikat göreceklerdir. Trakya köy öğretmen okulu Lüleburgaza| Binanın kurulduğu yerde su ihtiyacı- nakledilmiştir. Okul için aslalt yol üze-|nın temini için arteziyen kuyusu da âçil- rinde ve Lü za dört buçuk kilo-İr metre uzakta yeni bir binanın yapılması| Resim köy öğretmen okulu talebele- için inşaat hazırlıkları devam etimekte-| rinden bir grupu dülgeriik ve yapıcığık Gir. İnşast işinde okul talebeleri de yapı | dersinde gösteriyor. Uşak sepet elinde uzaklaştı. Saffet bey| TABLETİ Yemek salonlarına, yatak ve ban- yo odalarına, mutfaklara, aptesa- nelere, kahvelere. gazinolara, lo- kantalara, eşya depolarına asmakla Mz? #Na SİNEK, SİVRİ SİNEK, GÜVELER ve DİĞER HAŞERATI UZAKLAŞTIRMAK KABİL OLUR. Temas suretile mücadele ve imhası lâzım gelen GÜVELERİN SÜRFELERİ, KARINCALARI ve HAMAM BÖCEKLERİNİN İMHASI İÇİN ve kürklere, elbiselere, çamaşırlara, halılara, dolab ve çekmelerine sandıklara: “esim KRISTALIZE ASEPTAYI satılan kullanmalı İnhisarlar U. Müdürlüğünden: Muhammen B. $b 7,5 teminat Eksiltme şekli Lira Kr. Lira Kr. saati İyat 100 Eg. T80.— 58.50 Açık eksilt. 15 Muhtelif boy çivi (o 50000 » 1000. — 525.— Kapalı Z. (16 İ — Şartnameleri mucibince yukarıda cins ve miktarı yazılı 2 kalem malzeme hizalarında gösterilen usullerle satın alınacaktır. 2 — Muhammen bedeli, muvakkat teminatları eksiltme şeki! ve saatleri hi. zalarında yazılıdır. 3 — Eksiltme 8/V111/949 Salı günü Kubataşta Levazım ve Mübayaat şubesin deki alım komisyonunda yapılacaktır. 4 — Şarinameler her gün sözü geçen şubeden parasız alınabilir. $ — Kapalı zarf münukasasma gireceklerin mühürlü teklif mektubu kanımı vesaikle 9ç 7,5 güvenme parası makbuzuveya banka teminat mektubunu ihtiva edecek kapalı zarfların ihale saatinden bir saat evvel komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilmesi lâzımdır. Diğer eksiltmeye girecekler # 15 gü. venme parasile eksiltme için tayin edilen günde mezkür komisyona müracaat. (5515) . İstanbul Defterdarlığından: #luhammen senelik kina bedeli Lira Boğaziçinde Baltalimarında Kuleli bostam yanında Taşlıttayır ismile anılan 114 dönüm 600 metre mu- ratbat arazi, Yulkamda mevkii yazıl amazi hizesmdaki muhammen senelik kira bedeli ite m üç see müddetle Kiraya verilecektir. Kira bedeli dört takritte ve ber taksit- ler peşinendir. İhale 14/8/939 tarihine müsadif Pazarlı Tahibilerin ihale ginünden evvdi $6 7,6 pey akçı vel yaptırıp mezkür gön ve sastte Milt Emlik N müracaatları, (0656) Cinsi Miktarı la 98 #sme tererek: — İşte şurada dedi. Emine oraya baktı. Amcasınm işa - almış bu soyadını... Zaten kendisini de kim gelip hangi er- kek isteyecek... Her halde Osman kadar zengin bir ikinci ta- Hibe şüphesiz hayat- ta bir daha rastlaya- mıyacak, taşralar » da dolaşan biras, ker kızma (iyi bir kısmet çıktığı za - Toan fazla müşkül * besend olmak da doğru değik. Baba- sile öyle bir dolaşır, iş den öyle ce hennemin dibleri - ne kadar giderler ki bir daha başka kısmet de bulama - yıp evde kalabilir. İhtiyar kız olmak ta |yecek diye ümid etmek isterdim... E - pek mi güzel sanki... o Esasen Tezcan ğer benden onu esirgerseniz çok mi isminin çirkin olduğunu o bugüne ka- | kedder olacağım. dar hiç mdi bu isim| — Eskisi gibi dost kalacağız kendisine garib geldi... Kendi #smi ol-| — Aramizda geçen şeyi unutmanız yınca onun ga ül ederim Emine Tezcan! edeceğim... m canı öyle tez d | Eminenin susup düşün ren Osman: — Emine hanım di eceğim. «Ah evet namile unut mi? Dost Pp 8 dostluk hiç değişmi -İ —— Fakat reler sunuz 0e-« “jeti. Artık bu uzun ve güç muhavere - Ben de unutmağa gayret |sı dederim Osman | zi nra ben bu -| Osman ret ettiği yerde insanların oarasında ilerliyen çökük bü öne doğru eğir miş zavallı bir sır; görünüyordu. i bey: » dedi mesele ortada.. oğlan - cağızı atlattın galiba. Emine büyük bir hayretle: — Demek siz meseleyi biliyordu - nuz. Dedi. — Evet neticeyi de merakla bekli - orfum. Çünkü o bana projelerinden bahsetmişti. Ben de ona işi doğrudan doğruya sana açmasını tavsiye etmiş - tim. — Siz onun tarafını tutuyor. muy - dunuz Hayri amca? — Ne onun tarafını tutuyordum, ne de onun aleyhinde idim. Fakat bu iz - divaç talebinin ehemmiyetle düşünül- mesine taraftardım. Osman Tezcan na muslu, dürüst zeki, zengin ve oldukça da yakışıklı bir erkektir. İyi bir koca olabilir. — Hele benim gibi bütün hayatı taşrada geçen kendi halinde kızlar i - çin... — Bunu ben söylemedim. — Söylemek üzere idiniz. Ve bunu söylemekle de hakkınız vardı. Ben de kendi kendime böyle düşündüm ve © nun teklifini #eddederek, bu teklifi ya parak bana bahşettiği şereften dolayı sine teşekkür ettim. Reddederek teşekkür man bey? — Gitmenizin mu hakkak olduğunu bi liyorum. Fakat bir dakika bir çılgın gi” bi ebediyen yanı - nızda kalabilece - ğimi hayal ettikten sonra böyle sizi bir daha biç görmemek üzere kaybedece - dimi hatırlamak be - ni fevkalâde müte- essir etti... Bu çek feci bir şey-. Artık salonların kapısına gelmişler - di. Tam bu dakika « da Hayri bey kapı - nın önünde görün - dü. Onu görmek Emineyi çok merinun den bu suretle kartımı oluyordu. İyi âlâ. Emine yordum. Dans »liniz amma uzun sürdü. (Nerede ettin öyle Emine İ mımdas» diyeöekti. Fakat ba“ p de onu yanında göreme - böyle ol: ie siz de €v- miştiniz L, - Gayet makul ve zeki bir kız gibi görünmene rağmen sen de bütün di “ kızlar gibi delinin birisisin de o” Yerin dibine ğer dan, | geşti ga iba, Dedi. HM bey birdenbire gözile salonun tâ ilerisinde &ir noktayı gös - (Arkası var)