vah, komşusu Bay Fehmi ile bir. ağ mi iki Çiçek fidanı almışlardı. E Bae gelmez her ikisi de kendi ba Nr Sıktılar. Ve çiçek fidanını b den ayıran duvarların Yengi ç Aİ çiçeği *diktikten sonra su i Ve kendi kendine: Tüyü kak Gün iyi bakarım. Hemen bü- Dedi ye gark her sabah erkenden bah - ni 1yor, fidanı suluyor, toprağını e liyordu. Bay Fehmi, Bay Vahidin £- *. 99 çabuk büyütmek e ona: kala, ilme bak, senin fidanın bodur » öenimki koskocaman! tı Kendi TAİ istediğini anlamış” ha dedi, hangimizin fidanı da- ik u GE esi tamay EİN Bay Vahid bahçeye indiği hun fidanının Aşmış olduğunu Şok kızdı: “rn ha. dedi, ben bu işi halle. On Bün ne mütehasssların Ee Mağaza mağaza do - Zi sun) gübreler aldı. Evi- mütehasalarından öğ - Pidanı sun'i gübre » koştu. A Çeşi Teri leri Bükre EPİ Over ay m bir masa saatı verece » İş pastaya bir aylık abone Dier yüz kişiye de ayrı » Bilmece » ddeti on beş gündür, büyümüş, | Komşunu Gün Pazartesi pazarına gitmiş -| ne olduğunu görmek için bahçeye koştu. Kendi fidanı olduğu gibi idi. Bay Fehmi - ninki ise bir gece içinde bir karış daha bü- yümüştü, Bay Fehmi b gün akşama kadar fidanının karşısında oturdu. Birkaç kere gübreledi. Birkaç kere suladı. Kökünü ça- paladı, Gözü ikide birde Bay Fehminin bahçesine iliştikçe hiddetten köprüyordu. gördü. | Bönderdliğiniz zarfın ece» kelimesini ve bi zeiede lme - Elutma SE tarihi yazına sa - İki » Bilmecedi d İleri e kazananla- Sayı ber hafta Pazartesi günü çı - Kütaşy azda > varı Paza he «ii, a) ilân edilir. Ve bilmece mü. in ç Perşembe günleri öğ. üz ani #tbaamızdan, kendilerine w ki la bulunanların hediyele - in se iriz. Birinci ve ikinci a ananlar eğer İstanbulda rini almak için matbaamı- SER İYİ Çıkmış birer resimlerini er. Taşrada bulunanlar ve. e gönderebilirler. Resme ©ri zarfın üzeri erine « . EMaldirlar. © <İdarez ke r Bi. * Ya, öy ele hakkın iYeler baky, eda bir söyliyeceğiniz, nda bir dileğiniz olursa yamalimiz. Bu tarzda dilek < « bilmece cevabı zarfından de «İdara, kelimesi yazılı bir BÖNdermeniz lâzımdır. Bim,“ Söyliyeyim çocuklar bize Bazılayı, e“ vablarına dikkat ediyo. inle gazeteden kestiğiniz bil. ik Sarpuk çurpuk kesiyor, Bu yi kâğıdlara yapıştırıyor- olmayı : oğru değil, hayatta mu- Re, İsa muntazam olmak J4 Ye a ” Yaz, intizama alışmalısınız. kit intizam elzemdir, Gi Bay Fehmi bahçesinde koltuklarını kâ- barta kabarta dolaşıyor. Fidânın önünden geçtikçe muvaffak olmuş insanların ba - kaşile fidana bakıyordu. Bay Vahid o gece hiç uyuyamadı. Göz- lerini kapar kapamaz, bahçesindeki türlü büyümiyen fidanı görür gibi olu - yordu: — Bakalım yarın ne olacak? Ertesi gün güneş doğar doğmaz bahçeye fırladı. Kendi fidanı olduğu gibi idi. Bay Fehminin bahçesindeki ise bir karış daha büyümüştü, Bay Vahid yumruklarını sık- tı, düvara doğru yürüdü. Bahçe kovasını tersine çevirip ürtüne çıktı ve Bay Fel nin bahçesine baktı, Birdenbire şaşırmış. tı. Bay Fehminin fidanı bir iğ ki fidânı sandıklardan en alçağının üzerine koymuş, ertesi gün bir karış yükseğine Koymuş ve böylece fidanı her gün bir karış yükseliyor gibi gösterebilmişti, Bay Fehmi kıskanç komşusile çok gü“ Metinin babam motosikletinin arka- sna kayışla bir minder bağladı ve Metine: — Bu mindere olurursun, seni de gezdiririm. Dedi. (Fay eya >) Bardaktaki yumurta Bir bardak suya bir yumurta koyarsı - nız. Yumurta suyun dibine gider. Fakat İ yumurtayı suyun ortasında tutmak ta ka- İ bildir. Bardağın yarısına yakın yerine | kadar su koyarsınız. Bu suya eritebil - İ diği kadar tuz ilâve edersiniz. Tuzlu su - İ yun üzerine ince bir kâğıd koyarsınız. Bir başka bardaktan tuzsuz su ilâve ederek bardağı doldurursunuz. Ve kAğıdı suyu | karıştırmadan yavaşça çekip çıkarırsınız. Bu tarzda hazırlanmış bardağa yumur » « İçinde | tayı koyunuz, yumurta tuzlu suyur sat -| hından aşağı inmez, yani bardaktaki yun ortasında kalmış olur. Bunü bardak- tan büyük bir kab içinde yaparsanız da olur, * Yazı makinesile resim KA AKAKARAKA KAMA KKM ÇK EN e yi » eşi» “28 Bu resmi bir okuyucumuz yazı maki - nesindeki birkaç işareti kullanarak, ma - Metin oturdu. Fakat pek az gitmiş- lerdi Ki; Metin birdenbire oturduğu yerden fırladı ve kaldırıma düştü, Bursada Nalbandoğlu okulunda verilen müsamereden bir tablo 19 MAYISTA Ey Atatürk çocuğu, Ey İnönü neferi! Ebedi zaferlerle ulaştır bu seferi.. Ergenekon'dan çıktık medeniyet saçmıya, İnsanlık gecesine gene şafak açmıya.. Yıldırımlara eşiz, ülküde beraberiz, Yarınlara fenle ve kültürle seferberiz. Kaygı ne? bilmiyoruz; duyguyla coşuyoruz, Sızmıyor çağlıyoruz, durmuyor koşuyoruz... kk Yavrusudur her zafer bu (On dokuz Mayıs) ın, Kutlu gün! Altıok'un ilk gerilmiş yayısın! ** Biz ki yaratacağız her şeyi Şefimiz var! Koşacağız elbette şafak hedefimiz var! Küheylân ülkümüz var, meydan var, şehsüvarız; Yarına güneş gibi baş lele * Türklük ve Anadolu yükselecek gençlikle, Bu yılda hangi Engel yıkılmaz bu dinçlikle?. Yılları başarıla, saferle yıkacağız, Gece bizden kaçıyor, yine çıkacağız. İnanıp güveniriz İnkılâb havasında, Koşacağız Türklüğün mukaddes davasında, Çünkü şu zaman bizim, çünkü bu zemin bizim, Tapacağız hepimiz o büyük yemin bizim!.. Afyonlu okuyucumuz Osman Attilâ Babası durmuştu, Metin: — Baba, sen minderi yanlış bağla dın; dedi, Minderi motosikletten güz « dü. kendi arkasına buğladı, motosiklet sar slır, ben düşersem hiç olmazsa minderle birik'u düsetim de örkam asnaz, — İşte şimdi oldu baba.. Eğer gene