ER PEŞ e Sö Günün bahisleri — Bügün bir adam gördüm. Sokak s0- Sevincimden aklımı kaçıracaktım; me- Kak dolaşıyor; «ben yalancıyım> diye ba-| mur arkadaşım halimden anlamış olacak ğırıyordu. ki, sözünü tavzihe ihtiyaç hissetti: — İnanmam. — Yani dairede kâğıd, kalem bitti de- — İnan yahn, belki sen de duymuş-| mek istiyorum. sundur da farkında değilsindir, Elinde se- pet sepet Ereğli çilekleri taşıyan çilekçi- nin «Anavudköyünün çilek; diye bağır- dığını duymadın mı? * m pil e cak, denize girmek ihtiyacı başgösterecek, Diyen adamı bir gün bir yağcı dükkü.|Plâjlar ateş pahası olduğundan bir çok. nında gördüm. ları açıkta denize girecekler. Aralarından — Bu dükkânda bana hilesiz yağ ve- yirmisi, otuzu boğulacak, ğ * e — Siz radyoda epikir misiniz? Dedi. Güldüm. Evvelden; bana; ii — Neye böyle bir sual sordunuz! deniz banaz ben kendimi) galan başka türlü konuşuyor budala yerine koydurmam dediğini ha- da. Sam sunuz * | e dırımları — Eskiden bizim caddenin kadırım! Bir tanıdığım gazetede okumuş, bana | ox yoruktu. Caddenin iki yanındaki ye- * — Şu havalar bir ;mnsa. — Böyle fena temennilerde bulunma, — Havalar ısınsa, demek; fena bir te- menni mi? — Tabif fena temenni, havalar ısna. sordu: 5 ni yapılmış apartımanları gördükçe, böy- He ie e emi le apartımanlar bulunan yerde, bu kötü > yokt kaldırımlı cadde çok göze batıyor, der — Lögatte manası yoktur. i dim. * — Ya şimdi? — Şa adamı tanıyor musun, bir hafta.) o Şimdi cadde asfalt oldu Görüm danberi raslıyorum, hep yaya yürüyor. İcaddenin iki yanındaki eğri büğrü evlere — Muhakkak bir müdürü umumidir. Mişiyor: * — Bu kaldırım, bu caddenin nesine di- Biz, memur arkadaşım söyledi: yorum. İsmet Hulâsi izde kırtasiye bitti | Bunları biiyormu idiniz? | İngilterede “kiralık po'isler,, Atil bir hâkim Londra polis müdürü eski zaman -| Amerikada Saint Louis şehrinde bulu - lârda mer'i bulunan bir usulü tekrar|nan sulh hâkimi Louis Hicks geçenlerde ihya eylemek üzeredir. Bu usul saye-|alelâde bir sirkat davasını rüyet ettikten sinde eskiden İngiltere polis © dairesi |sonra şimdiye kadar biç bir hâkimin dü. bir hayli para kazanmakta idi. Para -| şünemediği bir surette davayı halleyle - Ban çok kıymetlendiği bu sırada bu gibi | miştir. mühim bir hasılât membamı ihmal ey- lemek istemiyen polis müdürünün teşeb- büsü şudur: Halktan arzu edene «iş sa- etleri haricinde» polis kiralamak!. Evvelce kiralık polislerin bedelleri göyle Tesbit edilmişti: Alelâde polis neferleri için günde iç la za seyi ma eke kfümiyeti nisbetinde mahküm edeceğim. İrıhrdı. Kiralik polisler ya takiblerde,| | Bu banker altı milyon frank çalmış ol- ya muhafazalarda. ya düğün ve ziya - a Rl eray yu - , ranga mi ZE sene isabet ediyor. Günde fekriben 4000 Fakat bu defa kira bedeli artırılmış. | ank saatte takriben 160 frank eder... ti i 60 frank çaldığınıza göre sizi yalnız yirmi tır. Bir polis çavuşu için günde üç İn-| giliz lirası alımacaktır. dört dakika mevkuf tutacağım. Yirmi dört dakika sonra serbest kala - Amerikada. kremlere caksınız, amma bir daha hırsızlık yap - sarfedilen para My Amerikan ticaret nezaretinin neş -İt mıştır. Üzerinde arama yapılınca da iki dolar bulunmuştur. Hâkim Lowis Hicks mahküma aynen şunları söylemiştir. — Kanun sizi muhakkak surette teczi- ye eylememi emrediyor, Fakat mümkün olduğu kadar âdil olmağa gayre: edece- , kı re vesair güzellik tertib- reylemiş olduğu ciddi bir istatistiğe na-)| lerine tam milyon dolar para sar - zaran Amerikalılar bir senede kozma-!feylemektedirler. rakmış olduğum için mâtecssirim. Size sormak istediğim şey şudur: — Bu kadın, böyle bir vaziyete dü- şen bir kadın doğrulmak imkânına ne- den melik olmasın? Bu, cemiyet hera- bına bir haksızlık değil midir? Bu kadın ne yapsın? Ankarada oturan Bay «1. L» mek- tubunda bir kadın portresi çiziyor. An- lattıklarını size tamamen maklede- mem, kadının tanınması mümkündür. Yalnız şu kadarını biliniz: Bu kadın üstüste iki kocadan ayrıl mış, hayatının bir kısmını üç erkekle serbest yaşama şeklinde geçirmiştir. Şimdi... bir dairede çalışmaktadır, ba- na mektubu yazan zat ta o dairenin bir mensubudur, Hülâsaten diyor ki: — Ben bu kadını yakından tetkik et- “üm. Onunla mes'ud olabildim onu mes'ud edebilirim, aramızda müteka- bil bir temayül de var. Fakat düşün. cemi en samimi bir arkadaşıma açtı- Zım zaman yüzünde derhal büyük bir teessür belirdi, mukebi: bir sual ile ce- vab verdi: © «Sonra ne yüzle sokağa çıkacaksın? Tanıdıklarınla kızarmadan nasıl konu. şacaksın?» Topu topu iki tane dastum var, ikin- isine de sordum. Onun cevabı daha acı oldu. İçimde bütün manisları yı. kıp geçecek kadar şiddetli bir aşk yok- Yu, vazgeçtim. Yalnız muhakkak bir Saadet imkâmmı kendi ihtiyarımla b. * Okuyucumun sualine müsbet cevab vermek ıztırarındayım: Haksızlıktır. Büyük bir haksızlıktır, fakat bu huk- szlık yapılmalıdır," yapılacaktır, kana kanla mukabeleyi moral reddeder, fa. kat idam hükmünü ceza kanunların- dan çıkarmış olan bazı milletler onu ia- de etmek mecburiyetinde kaldılar, İn- san clân dbret nümünesis ni görmeye muhtaçtır. Bir başka kadını fena yol- dan korumak için iyi yola geçmek isti- yen bu kadını bulunduğu noktada tev- kit edeceğiz, bu bir haksızlıktır, fakat bu haksızlığı muhafaza edeceğiz. * Bay «Said e: — Hissediyorsunuz ki, bu kızın ka. rarı dudaklarınızdan çıkacak bir keli. meye bağlıdır. fakat o kelimeyi söyle- meye cesaret edemiyorsunuz, neden diye soruyorsunuz? Beceriksizlikten, görgüsüzlükten desem kızmaz mısmız? © TEYZE Maznun açlık saikasile iki dolar çal -; Bim. Sizi banker Richard Witneyin mah -| SON POSTA — Kal Köşesi ERİ Çocuk bakımı Anneler çocuklarına sözlerini tatlı - lıkla ve kendilerini sevdirerek dinlet - melidirler. Cezaya, hele (şiddete hiç baş vurmamalıdırler. * Anneler çocuklarına karşı haksız mu amelede bulunmamaya çalışmalıdır - lar. Çocuk haksızlığı kolay kolay af - fetmez. Ve unutmaz. Bunun için sert davranmuk lâzım geldiği zamanlar bi - le yanılıp da ona haksızlık etmemeye çok itina etmelidir. 0 * Çocuğa neleri yapabileceğini, nele - ri yapamıyacağını öğretmeli, arzuları - nı tahdide alıştırmalıdır. * Çocukları sevmeli, pek çok sevmeli İfakat şimartmamak için bu sevgiyi lü- zumu kadar göstermelidir. - Bebeklik çağını geçen çocuk omuzunu okşayan anne elinin nasıl bir kıymet olduğunu bilmelidir. Anne şefkatini oçocuğun imuhitini odevamlı ve müvazeneli bir işekilde sarmalı, taşkm ve geçici ham - Jeler halinde tecelli etmemelidir. cuğuna ne telâş göstermeli, ne de ka - İyndsız görünmelidir. Bebeklikten uzaklaşan çocuk çok de- fa #nne sevgi ve şefkatine duyduğu ih- tiyacı açıkça göstermez, (o gösteremez. İYa çekingen, ürkek davranır, ya haşa- İri, ele avuca sığmaz olur. Anne onun bu değişikliklerini sezmeli ve şefkatle i karşılamalıdır. Çocuk bazan ufak bir yaramazlığı - İnn annesini çok üzdüğünü sanır. Bü - yük bir suç işlemiş gibi neş'esi kaçar. İ Böyle zamanlarda ona ber vakitten da- İha müsfik davranmalı onunla sakslaş- rsahdır. Hele sizi iizdüğünden hiç bah- setmemelidir. Çünkü o buna zâten viş- rean olmuştur. Yemek Bahsi: Hem salata, hem yemek Tâzm olan şeyler: o Nohud, limen, maydanoz, çam fıstığı sade yağ ve tahen. yıkanır, ezilecek hale gelin- pişirilir. İnce kabukları s0- İ yulur. Ve püre yapar gibi ezilir. İçine İlimon suyu karıştırıldıktan sonra yeni- den ezilir -ekşiliği zevkinize tâbi oldu- Zu için limen için muayyen bir miktar söylenemez- bu ezmeye tabak başma Iki kaşık hesabile tahan ile biraz ince kıyılmış maydanoz da karıştırılır. Ye- neceği vakit üstüne kızdırılmış tere - yağında kızartılan çamfıstıkları ile kız- gın yağ dökülür. Son derece nefis bir yemektir. Baş- ka yemeklerin yanımda s9lata yerini tuttuğu gibi pirzola, cızbız nevinden et yemeklerine garnitür olur. Hattâ başlı başına bir yemek gibi de yenilebilir. Anne; kucağına atılmak isteyen ço -| Kardeş Bundan bir müddet evvel Beyoğlun- da Galalasarayçıkmazında feci bir ci- nayet işlenmiş, Kazlhçeşme deri fabri - kasında çalışan Mahmud oğlu Hasan isminde bir amele, kızkardeşi Esmayı bıçaklıyarak öldürmüştü. Hâdiseye se- beb, Esmanın Haşim isminde bir kah - veci İle nikâhsız olarak yaşımasıydı. Hasan ile kızkardeşi arasında bu yüz den bir kavga çıkmış, Esmanın ağır sözlerle biraderini tahkir etmesi işi ci- nayete vardırmıştı. Bu vak'a etrafında sorgu hâkimliğin ce yapılmakta olan tahkikat neticeye varmış, suçu s#bit olan amele ceza ka- nununun 449 ve 59 uncu maddelerine göre, muhakeme ve tecziye edilmesi talebile ağırceza mahkemesine sevke - dilmistir. : Kardeş katilinin muhakemesine dün başlamılmıştır. Mahkemede yapılan sor gusu sırasında suçlu Hasan, şunları söylemiştir: — Esma "le Haşim nikâhsız olarak, yaşıyorlardı. Kızkardeşime kaç defa bu hale bir ayet vererek nikâhlan- malarını söyledim, aldırmadı. Vak'a günü, gene bu mesele aramızda taze - İlenmişti. Çok ağır sözlerle beni tah » kir etti. İşte, ondan sonra ne yaptığı - Mı bilemiyorum. Sorguvu müteakıb, Haşimin babası kahveci İsmail şehid olarak dinlenilmiş ve vak'a etrafında bildiklerini şöyle an latmıstır: — Biz. oğlumla kahvede oturuvor - duk. Vakit, akşamdı. Bir aralık Fema- nın eski kocasından doğma' kızı Tür - İkân yanımıza geldi ve: İ «— Dayım, annemi yere yatırm$, !bir sevler vapıvor, kosun'» dedi. Önce Haşim eve kostu, Arkasından da ben.. Odaya girdiğimizde Esma verde yatıyordu. Odada mangal vardı. İ Kömür çarotıına hükmederek, dısari ekardık. O vakit, gördük ki, vücudün - İden kan sızıyor, varulduğurm anladık. | Vaziveti derhal karakola ihbar ettik. İseve gelmemislerdir. Muhskeme, bun ların celbi için başka bir güne bırakıl- mıştır. Bir adamın elini kolunu | bağlayıp soyon dört kişi | tevkif edi'di İ İki gün evvel bir gece yarısı Beyoğ- lunda garib bir soygunculuk vak'ası ol- mustur. Raol, Jorj, Marko, Kiryako isimlerin de dört genç, Mis sokağında evine mi- safir gittikleri Fransuva isminde bir av damın elini kolunu bağlamak suretile bir miktar para ve eşyasını çalarak, ksemıslardır. Hâdiseyi müteakıb, süratle yakala - nan sur'uler, dün adliyeye teslim edil- mişlerdir. Dört genç ikinci sorgu hâkimliği ta- rafından yapılan sormularını mütea -| bula dönmesi bek! kib, tevkif edilmişlerdir. Bursada bir üfürükçü mutakems edildi iki ahbab çavuşla Bir kahveci ile metres hayatı yaşayan kızkardeşi öldüren amele dün ağır cezada muhakeme edi Vak'anın diğer sahidleri dünkü cel -| g, katilinin muhakemesine başlandi van ye anılan Hilmi Şenes üfürükçülük ve büyücülük iye zabıta tarafından yakalanarak teslim ve tevkif edilmiştir. 43 YAY da bulunan bu adam get şudur: Senelerdenberi Bursa V€ e köy ve kasabalarda üfürükçülük “14 mi yücülük yapmaktadır. Ki susi bir tenezzüh otomobili tenilen yerlere bununla gi Gene bu suçtan dolayı evvele8 kaç defa adliyeye verilmiş, miştir. Son defa tesbit edilen çoktur. Ezcümle Ahmed adındâ förün hasta bulunan çocuğuna ka vererek 4 Jirasını almıştır. yanın bir köyünde yeni evlenen medin iktidarsızlığım tedavi i€ okumuş, 10 Hira almıştır. Ziy bir memurun hasta olan çocu 19” lira eukabilinda 1 yg viye kalkmıştır. Muhakemesi e İda bunların birisini kabul ef mia teşkilâtla uydurulduğunu, e leri hiç bilmediğini söy 3 Bunu yakwlıyan komiser ri lis Recai ve Şahabın şahid s1f2! lenmeleri ve diğer sahidlerin wi mahkeme başka güne bırak” wi Muhakeme esnasında semi #9 dâ birçok meraklı bulunmaktâ hepsinin polis tarafından mü! Bursa ( Husu- si ) — Bayan Ze* kiyeye « Karaçe te imzasını köyâs rak tehdid mektüs bu yazan ve 600 lira vermediği tak İ dirde kardeşinin çocuğu İhsani da- kaldıra: Keraçete Syf #öyliyen açık zün yakalandığını yazmıştım, Server adını taşıyo” mın vaktile buna benzer bir iki olduğu anlaşılmıştır. Üçüncü Bergama k tarafından açılmış ve Şeyt ya küindeki sahada Bengi, Dağ Şap cirid ve kalkan müsabakaları V97 yaf tır. Bu münasebetle Ber : ları da yapılmıştır. K ültür işleri: Üniversite rektörü kugün Üniversite Rektörünün rün rivaseti altnda dekanlar? oi kile Üniversitede bir toplanti Td iğ cak, Rektör Arıkaradaki temasi rafında bu toplantıda izahat 3 Bursa (Hususi) — Burada asri hoca| tir. zi