24 —e. SON POSTA D Sulh cephesinde Türk —"- ve Sovyetlerin rolleri © İstismar e istismar ediy Türkiye sulh cephesine girmiştir. Sovyet Rusyanın ta e e e müd Si Bir kitabcının cevabı : “ Biz muharrirleri değil. muharrirler bizi istismar ediyorlar ,, e an iltihakı gün meselesidir. Şu halde sulh cephesini ugün her zamankinden kuvvetli addedebiliriz Sui, . “ Snhaşi, İ yere bir Mağ Lehistan ve Romanyayı, aşi ikesine karşı, Üzerine g. SvYek, b ba * #mihvere karşı alacağı tavrın herhalde Münihteki ! üm püklüm olmıyacağını tahmin edebiliriz şeleriyar - İhgütere, Fransa, Rusya herkangi birisi Lehistan ve renin İtalya tarafından istüâ edilmesine nız kalmak ihtimalinden göz yumduğu batı Trablustan £ garanti *t-|İ Mısır tehdid olunur bir hale gi Rusya tekrar, si i t| letler arası siyasi münasebetlerin Zal R bn eni ley ön omanyaya verilmiş garantilerden dolayı hu , Miz vol NA çıkmıştı. Bunun 80-| nasıl esaslı değişikliklere maruz ol e bari Birişirse diğer iki- nn ize pad ai garantilerinin Do-| ceğini anlamak için de uzaklara in ona yardım «deceklerine dair bu * ” ihü y gla vE 3 ii hemirin Yü sne! Boy iliyet Glememeleri başlarına te-| hacet yoktur, sadece İngilterenin 20 Sene| yanan bir Fransız formülünden bahsolu- tiki İm layanın me: neleri ve bu hususta | evvel Türklerin elinden aldığı ve o: ayi DE walk e m Hmm di atında a0 geniş askeri kuvvet kay- |için “Türklere karşi harbettiği Mısır, Pi -|ouyor Bir aral ies ane da istifade az > | kendi arasında mevcud gizli bir muahe « usudur, Batı in ve Suri: ima beslenen,| sı için bugün Türk dostluğuna ve Türk tmâk ümüdinin| lâhlarının yardımına ihtiyaç göstermesi. ne bakmak kâfidir Hulâsa Türk ittifakının ve Türk dostlu- ğünun yalnız İngiltere ve Fransaya d: âlayni zamanda doğu Avrupa devletlerine de nasıl kıymetli bir yardım olduğunu anlamak için Vinston Çörçilin şu sözüne dikkat kifayet eder: «Büyük Britanya ve Fransa tarafından, Naziliğin yapacağı her hangi bir tecavüze karşı Lehistan ve Ro - ma verilen garanti, ancak Türkiye- nin, Büyük Britanya harb gemilerine ve icabında Fransız ve İngiliz kıt'alarına, Ka radenize geçmek müsaadesi vermesi ha» linde müessir olabilirdi» aybi zamanda) Fakat Sovyet Rusyanın yukarıda tarif linde, 4 Ve hava ordularının, | ettiğimiz doğu Avrupa garantiler sistemi. etler, | OLMANYarın doğuşun .|ne sokulması işinde, İngilterenin bir ay « Mi Haka gen temine mec - danberi sarfettiği büyük diplomatik gay. Naa, Çeko-gı, n İl işlerinden dolayı/retler henüz bir neticeye varmamıştır. vi * Sonya Siay vi meseleleri sıra - Şimdi de Fransa İngiliz ve Rus farklı dü- Yy, ekilmiş şim #ahneden hemen ta-| şünüş ve görüş tarzlarını birbirile uydur- Ne Rua yEörünen Sovyet Rus. mağa çalışıyor, tâ ki müzakerelerden Pay? a başı * birinci derecede! müsbet bir netice çıksın ve doğu Avrupa- İN üç Mv e şeması, böylece, Av-| da patlıyacak bir harbde Rus askeri kuv- ik, ik Ye tiyaç Yasetinde yeniden o.) vetle, batı demokrat devietlere yar - i ” anlaşın, ğündendir. in edilmiş olsun. itakın 28 ime Bü husustaki diplomatik © müzakere A Teabine in i kii | hep gizlidir; onun için aradaki güçlükler» he nda. lam, “yetimize teca- Je imkânların iki tarafın telâkkisine gi hal Maması, © zuman. mahiyetlerini tamamile bilmek © şimdili ı Akeleniag İngilterenin kabil olamaz. Bununla beraber İngiltere. de hasmane hs - nin Rusyadan kendisinin Yaptığı şekilde ileri! Le »la Romanyayı garanti etmesini in Almanya; tediğini, Rusyanın da böyle bir garan in mü Vi hafaza- e AMİNA Va JA İAZA gy dölayimle Lehlatanl Ro manyayı garanti etmediği, yahud iht ci komünist Rusyanın esas gayesinin rupayı ihtilâle vermek olması ve bunun da ancak Avrupada çıkacak harble mümkün bulunması dolayısile o - nun İngiltere ve Pransa ile bir anlaşma I yapmak istemediği iddia olunmuştu; fa kat bu yoldaki neşriyat garazsız olmadığı gibi isbatsızdır da... Onun için biz üç bü- yük devlet arasındaki müzakerelerin, he. Düz gizli mahiyetleri ne olursa olsun, C&. neverde olmasa bile, başka bir yerde ve pek yakında müsbet ve makul bir neti- ceye varacağını ümid ediyoruz. ri mahfellerde dai ma anyadan ayı “alyan itti ak. ettiril- Zarı “ruzet hükmünü almış" 1 at anla Romanyanın İngil - in İng eti edilmesinin ancak ahşıç Danmasına, belki de e biz a kuvvetlerine a» Rİ İnş Ve tesiri olabilirdi e iy, EİİRLO ba hukuşia evveli Filhakika, yalnız Lehistan, Romanya ve Yunanistanın garantileri, yani bunların Mihverin #aaddi ve istilâsından korun - maları keyfiyeti değil, doğu ve cemub do- ğu Avrupada bizzat sulhün temini lâzım- dır; bu ise ancak Sovyet Rusya le Tür - kiyenin bilfül yardımlarile mümkün ola- bilirdi. “Türkiye sulh cephesine girmiştir. Sovyet Rusyanın girmesi de bir gün me- selesi sayılabilir. Onun için sulh cephe- sini bugün her zamankinden daha kuv « vettli addedebiliriz ve Sovyetlerin kat'i ikihakından sonra da artık bu cephenin Mihvere karşı alacağı tavrın hep halde Münibteki gibi süklüm püklüm olmiyaca- ğırı tahmin edebiliriz, H. E, Erkilet Eminönünde yapılacak binaların şekilleri tesbit edildi De em de Akdenizdeki $i-| verebil mey ti Beçliliz Miydi denizdeki si-| verebilmek için İngiltere - Fransa - Rus irlifâları ve cephe ni iF gi. SSSİRO Uydurmağa ken | ya ârasında karşılıklı tam hir askeri itti Binaların ta da ve ağ e Yİ ama aradaki ei e oliywür. Balietieği 16 metzeyi üz etmiyecek, Peş rg, ak bey Menizdeki e) SN or laki fark çok büyüktü. Gerçi) alt katları Beyoğlundaki Lâle sineması İd, > ndan e Vara 'ngiltere, Rusyanın Lehistan, ve Romian- gibi sütunlu olacaktır. Alinğı, Olduğu |. O3a İlalya dar bir) yaya vereceği garanti taahhüdünün an -|” inş VU İni dönüm cak kendisinin bark giriniile meri e || Maarii Müdürlüğünde oöjükgi Yu, ve İmei z ti, yz *indeki | İtalyanlar | labileceği prensibini kabul etmekle arada bürosu kuruldu Sirk iy, Yilda ale Gelebilirlerdi. çıkan bir anlaşamamazlığı “bertaraf et - re ne kadar de - | miştir; va ba nizde İngiltere- İstanbul Maarif Müdürlüğünde e - in çünkü Sovyet Rusya Almanya ile) y#hat bürosu kurulmuştur. Büro mu - Lehistan veya Romanya arasında bir harb | allimler için dahil ve haricte sevahat - 9 Züman İhgilte-| çıktığı takdirde kendisinin bunlsria yal-İler tertib edecektir. “İen yüksek hakkı telif sayılır. En büyük kıy- Ötedenberi Ankara caddesinde bir kanaat vardır: Kilabcının muharriri dalma istismar ettig: söylenir. Muharrir olmak dahtamlığına uğradığı Için dalma purazız, parasız olduğu için de umumiyetle inüşkül mevkide olan yazıcının bir eline bu sıkıntısından istifade edilerek birkaç kuruş sılaştırıır, diğer elin- den eseri alınırmı a kitabcılar, kendilerinin Ankara ca desinin dört bir tarafına amuharriri kıstır - diyorlar?. esbabı mu- Ak üzere kendilerile konuştum «zl, sunlir $emih Lütfi Erciyas (Sühulet kütübhanesi sahibi) m kitabinra kiymet ve- sordum. Şöyle cevab verdiler rerek alırım. Benim için istismar keyfiyeti asla varid olamaz. Kıymet vermediğim mu- harririn eserini basmam, bastığım için de böyle bir şey düşünmem. Muharrire telif hak kını çok fazla olarak veriyoruz. Bunun © güzel misali, Refik Hatidin eserlerini forma sını elli liradan almamdır. Eserlerin! tabet - tiğim muharrirlere İmkân dairesinde en yük sek hakk; telif veririm. Kitsb satışları eskisi derecesinde değildir Bir aralık mühim bir buhran da geçirdik. Yavaş yavaş düzeliyorun. Ben kendi hesa - bima tabettiğim eserleri dalma lâyık oldu- ğu ücretle karşılamısımdır ve bastığım 686- rin adedi tab'ına göre o nisbette fazla hakkı telif veririm. — Bir esere en fazla ne verirsiniz? EMİ Hira formasına. Avrupada bile bu meti ifade eder. En son olarak verdiğimiz yüksek hakka telif budur. Öyle tahmin ediyo rum ki, Falih Rıfkı, Peyami Safa, Yakub Kadri, Reşad Nuri ve saire gibi kıymetlere daha fala hakkı telif vereceğimiz günler u- İsak değildir. — Bir eser en çok kaç lane satar? — On, on beş bin. İkinelsi bizde rekordur. Kitab ne kadar vcv: olursa o kadar çok sa- tar, Nitekim (Ucuz romanlar) serisi çok rağ- bet görmektedir. Tekrar mevzua dönelim. İstismar keyfiyeti benim için mevzuubahs değildir. Ahmed Halid (Ahmed Halid kütühhanesi sahibi) İstismar mı dediniz?. Biz bunun için misal isteriz. Acaba hangi muharrir istis - mar edilmiştir?. Bunu anlamak lâzım! Hiç bir kilabei mubharriri istismar etmemişür. On sene içerisinde !ki defa basılmış olan ki- tabiarın sayısı onu geçmez. Şu halde on s€- nede basılan kitabların ikinci, üçüncü, hattâ dördüncü, beşinci tabıları yapılmış olmalı - dır ki, istismar mevzuu bahsolebilsin!... On sene evvel basılan, hâlâ mevcudü kü -| kenmiyen, Babiâli caddesinin en az iki bin| çeşid kitabı var.. Bunlardan ancak on tanesi ikinel basım mazhariyetine nall çlabilmiş - tir, Bu istismar keyfiyeti bundan on öene| evvel bazılan mekteb kitabları için mevzuu bahanlabilir; onlar da bugün tafihe karış - mıştır. Bugün aklı başında hiçbir muharrir filân kitabeı benim kitabımdan elli bin tane bastı amma, benim hakkımı vermedi, beni istismar etti, diyemez. Eğet böyle bir iğdinda bulunacak mubar - rir varsa bu arkadaşın hakkını aramak he- pimiz için vazifedir. Bize müracaat etsin, ki tabçılar bir araya gölip onu nhakkını kır.) ” tarmağı taahhüd ederiz. Kitatçıların dükkün aylıklarını çıkarama- rde bu istismar masalları ka- sız bir !ddia tasavvur edemem. İla- leb orada ise arşın burada, Remzi (Remzi kütükhanesi sahibi) Gg İstismar değil, belki muharrirlere az mak, tongaya bastırmak işin kurulmuş birer | * harrirleri istismar ediyormuşsu-| veriliyor. Bunun yegâne sebebi kitabların 49 satılmasıdır. Ben faraza 1000 kitab sattığını #man 100 lira veriyorum 2000 de 2009 memnuniyetle veririm. Eser bize getirmeli dir ki, biz de muharriri tatmin edelim. Eses 71 müşteri bulan müellif katiyyen aldan» maz. Eseri satılan müellif dalma hakkın ahır İlyas Bayar (Kanaat kütübhanesi sahibi) hsolamaz, Ben si- Ya ar mevzuu 28 tersini söylereem şaşmaz misiniz”. müharrir bizi İstismar ediyorsa! Bir mümkün olur. Halbuki zavallı tabi yüze alır, Altı yüz masraf eder, yüz elli lira kazana - maz. İnanır mısınız, birçok zamanlarda mas- rafı, gık bın. yüzde sekseni zararla buna katlanır - lar. Niçin Avrupada ğu gibi bizde da muharrirler satiş nisbetinde kaşanç İstemin yorlar?.. Cevah verdim — Bunun için beklemek lâzım! — Beklenir. — İyi amma zavallı muharririn sekleme- ğe takati yoktur. Ne yesin, ne işsin? — Bu kadarını #annetmem. o Muharrirle mukavele yapmalı, satıldıkça yüzde üzerin- den hakkını almalı. O zaman hakiki mua» le yapılmış ve hakiki vaziyet anlaşılmış olur. Bizde muharririn bir dakika bekleme» fe tahammülü yoktur. Mukavela yapılmadan «ver parayı'. der.. (Netice Mibarile istis mar edilen muharrir değil, biziz. Sermayeyi yatırıyoruz. bekliyoruz. zarar ediyoruz. Mu- harrir az para alıyormuş. Zarar etmiyor ya Kitabçı dala zarardadır. Ben 6500 lira hak kı telif verdiğimi bilirim. Muharrir bize iyi eser versin, o da kazansın, biz de. Halbuki muharrir maalesef iyi eser getirmiyor. Biz türlü meşakkatler içinde artık bu İşi zevk edindiğimiz için uğraşiyoruz. Türk kül türüne yardım etmeğe çalışıyoruz. 6. Fikri (İnkılâb kütübhanesi sahibi) o Her muharririn kendine göre bir de « Heri vardır. Bseri o değere tekabül eder. Bas tığımız eserlere fazla hakkı telif verebiliriz. İş ki, satış fazla olsun!.. Satış ne kadar yük- sek olursa muharrir o nisbelie memnun e « dilir. Kitab ucuz olursa satış yüksek, kâr 0 nisbetbe fanzin olur, Mubarrir de fazin alır. Ben kendi besabıms eserlerini aldığım mu- hamirleri totmin ediyorum. Başkalarını bi mem, * Kitabcrların söyledikleri karşısında ma - barrirlerin meler konuşacaldarını cidden merak Yarın size bunları ânlatecağım. Nusret Safa Coşkun İki romörkör biribirile çarpıştı Dün sabah köprü ö: de bir deniz kazası olmuş, Denizbankm 20 ve numaralı romörkörleri köprü gözün » den geçerlerken birbirlerile müsademe etmişlerdir. Müsademe neticesinde her iki romörkör de hasara uğramışlardır. Deniz Ticareti Müdürlüğü kaza hak'- kında tahkikat yapmaktır. Bir sigara ateşinden yangın Çıltı Taksimde Mezarlık sokak Sarafidi apartımanının üst katında oturan Ya- velki gece sarhoş olörak yatağa girmiş, elindeki sigarayı yatağa dü - şürmüştür. Bir müddet sonra sigara & teşinden yorgan ve yatak tutuşmuş ve etrâfa sirayet etmiştir. Yangın, üst kat- taki çamaşırlık ile yanındaki oda fa manen yandıktan sonra itfaiye tarafn- söndürülmüstür. Tahkikata devam edilmektedir. ni €