| Hâdiseler | Karşısında | Polis ve gazeteciler ce: — Geçmiş olsun! Dedi. Şaşırdım: »— Hasta değildim ki! Meraklı matbaaya geldi, Beni görün- |dük, kendimizi peronda bulduk. — Ben kendimi meraklı sanırdım am ma, benden daha meraklılar varmış. — Sahi mi söylüyorsun? — Ben şaka eder miyim hiç, kabıdan atılırsanız bacadan girip giremiyece - — Hasta o aldığını biliyorum. Ge -| ginizi merak etmişler de onun için sizi çen akşamki hâdise... — Geçen akşamki hâdise mi? Geçen akşam.. geçen akşam.. hangi geçen ak- şam? atmışlar. Benden meraklı değiller mi? — Bilmem, belki! — E sonra, rahat rahat Kralı, Kra - liçeyi, veliahdeiği, ser: güzeli dadıyı, — Evvelki akşam canım.. hani saba-| yetmiş kişilik maiyeti gördünüz mü? ha karşı. — Haberim yok. yangın falan mı oldu. Bizim mahallede — Gördük, fakat rahat rahat değil! — Ya nasıl? — Kovulduk, sokulduk.. Atıldık, ya- — Yok birader.. Kral Zoxu gelirken. | naştık.. Nihayet işimizi başardık. Bu - — Kra! gelirken! Kral gelirken! Kral! nun isbatı da gazetelerde çıkan yatı - gelirken!.. — Bozuk gramofon plâğı | gibi ayni ma.. Siz gazeteciler gar - iyormuşsunuz. eğiz, işimiz bul -apı dısar' etmişler. ler ne yapalım, bizi kapıdı - şarı edenlerin de işleri ol — Neye işleri a oluyor? ir miyim? — Orada kaç kişiydiniz? ymak aklıma gelmedi. in muharrirleri. da sfbıkalı kim vardı? Ağzını topla yoksa, suratını pat - Jatırım. — Yavaş gel, henim suratımı patla- tacağın ben alnını karışlarım. — Ağzından çıkanı senin duymuyor galiba. — Ağzımdan çkanı kulağım duyar. Seni adam yerine koyduk da, geçmiş olsuna geldik. — Maşallah maşallah.. Böyle geçmişol- suna gelen hiç gelmesin daha iyi. Nr vaptık sanki? — Daha ne yapscaksın. sranızda sa- bıkal: var ru; sualini sordun; — Kabahat mi ettim.. Aranızda' sa - bıkalı olmasa sizi gardan palas pandı - ras kanı dışarı ederler miydi? — Eüiyorlar işte canım. — Tuhaf şev.. Merak ettim. Ben yer göstermemiştim amma, 0; karşımdaki sandalyeye oturdu. Masa - bın üzerindeki sirara paketimden bir sigara a): ktı; bir iki nefes çekti. — Sisi gardan attılar, fakat siz gene girdiniz dı mi? — Girdik tahil. — Nasıl girdiniz merek ettim? — Duvardan atladık. — Sonra ne yaptınız? — Vazonların altlarmdan gectik. âu- var dihlerinden saklaha saklan# vürü- Bütün gazeleie — Ar kulağın | lardır. — Size tam numarayı verdiler. — Gazetecilikten değil mi? — Hayır. sabır ve tahammülden. — Bizi imtihan m: ettiler, hizi imti- han edenler kim? — Benden meraklılar. — Ha şu bizi #anlar. — Onlar va, koğulsanız da atılsanız da gene işinizi yapıp yapamıyacağını - zı. her şeve karşı sabır ve tahammül gösterip gösteremiyeceğinizi merak et- mişler., sizi imtihandan geçirmişler. — Oldu bitti öyleyse. Bir daha böy - le şey başımıza gelmez. — Zannetmem! — Neve zannetmiyorsun, tam numarayı aldik. — Aldınız amme.. bu kâfi değil — Niçin? — Meraklıların huylarını bilmezsi - niz. biz bir kere bir şeyi anlamış ol - m4kla kat'i kararımızı veremeviz. Bir kaç vün geçince içimizde merak veni - den başlar. Bir kere daha merakımızı tatmin etmek isteriz. ve bu böyle de - vam eder. — İste bu fena — Ne yapalım, huyumuz bövle.. Az kals'n unutuvordum. merak ettim. — Gene neyi merak ettin? — Siz gazetecileri serbest bıraksala* ne yaparsınız? — Herhalde hiç fena bir şev vapma- yız! — 'Thaf şey? — Tuhaf olan da ne” — Onlar, yani sizi öteden beriden &- tan merakh'ar şimdiye kadar bunu me- rak etmemişler.. — Nereden biliyorsun? — Merak etsslerdi, bir kere olsun sizi serbest bırakırlar ve ne yapacağı- nızı görmek isterlerdi de.. İsmet Hulösi mademki | unla bi'iyormu idiniz? | Manastırlarda nasıl yıkanırlar ?| Bugün bütün hiristiyan âleminin din mensubları, yani rahibler ve rahibeler manastırlarda banyoya çıplak olarak giremezler. Kendi vücudleri dahi ol - sa, çıplak bir nd görmek onlar için bir günah sayıbr. Bu yüzdendir ki gömlekle yıkmmırlar, gene gömlekle ku runurlar!. Hekimlik ve Papa 13 üncü asırda hekimlik çok düşük bir meslek sayılırdı. Hattâ Papa Üçün- cü Honorius. hekimliği hakir gördüğü için papazların ve kilise mensublarının bu mesleğe sülük etmelerini yasak et- mişti, SON POSTA Kadın Köşesi Tayyör altına giymek için. plastron İ Bu plasiron tayyör altından pulo - ver'in ve bluzun yerini tutabilir. Mo - del gibi blölavand renginde lase'den ö- rerseniz gece mavisi, siyah ve nar Çi - çeği renginde tayyörlerle fevkalâde gü zel bir renk ahengi yapar. Kolsuzdur. Arkasızdır. Önümüzdeki aydan itibaren biraz kalın gelecek tay- yörlerinizi yanmadan giymenize yarat yacaktır. Sişman görünmenize de mâ - ni olur. Her kadın. bilmelidir Soda ile yıkanmış veya kolalanmış çamaşırlar kullanılmasalar da kulla - rilmış kadar eskirler. Yalnız pek yeni ve güneşte ağartılan çamaşır dolabda | dinlendikçe eskimekten (kurtulurlar. Bunun için, saklayscağınız çamaşır - ları sodalı yikatmaya, kolalamaya, ve şavet bunları yaparsanız (çamaşırları nafile yere bir tarafta bekletmeden kul Janmaya bakınız. Hepsini sıra ile kul - lanabilmek için de şöyle bir usul ku - runuz: Her yeni yıkanan çamaşırı ev - ve'kilerin üstüne değil, altına diziniz. Lâzım oldukça üsttekileri alınız. Bu su retle bütün çamaşırları yikama sıra - sına göre kullanmış olursunuz, * Bıçakları paslanmdktan kurtarmak için kirterini önce bir gazete kâğıdı parçasile alınız. Sonra sıcak suda yı - kayıp kurulayınız. En ince zımpara kâ- fadile siliniz. Vakit (o vakit bu şekilde temizlenen bıçaklar petlakhıklarım kaybetmezler. * Herhangi bir sebzenin çabuk pişme - sini isterseniz kavnarken içerisine bir çimdik bikarbonat atınız. * Fasulye besleyic! bir gıda olduğu hal de hazmı güçtür dive yemekten çeki - nenler çoktur. Pişmeden önce (birkaç saat hattâ bütün bir gece Soğuk suda b'rskır, sonra birkaç dakika sıcak suda kaynatıp süzer, üstüne ikinci bir kay - nar su dökerseniz bu mahzur ortadan kalkar. * ka bir zaman da kullanabilmek için i- İş Bankasından sahtekârlıkla para çekenlerin tecziyesi istenildi Suçluların dört muhtelif zamanda suç işledikleri v8 bu sebeble dört suçtan içtimaen tecziyeleri istendi Bir müddet evvel Beyoğlu İş Ban -| kasından sahtekârlık suretile 17 bin 899 buçuk lira alan ayni bankada me- mur Müşfik ve arkadaşı Necdet hakla- rında yapılmakta olan muhakemeye dün ikinci sulh ceza mahkemesinde de vam edilmiştir. Celsenin açılmasın müteakıb Müd- delumumi iddianamesini okumuştur. İddin makamı, Müşfik ve Necdet ta - raflarından işlenen suçun mühtelif ta- rihlerde ve muhtelif rakamlarla işlen - miş olduğundan tesbit edilen 4 suçtan dolayı 345 inci maddenin tatbikini ve 69 uncu madde mucibince de içtimaen tecziyelerini istemiştir. Bunun üzerine suçlu Müşfik vekili Celâl, Müddelumuminin bu husustaki iddiasına karşı itiraz ederek şöyle söy- lemistir: — Hakkımızda bugüne katlar 345 ve 80 inci maddeler mucibince tahkikat yapılmış ve bu maddelerle de mahke- meye sevkedilmiş bulunuyoruz. Şim - diye kadar da 345 ve 80 inci maddeler mucibince muhakememiz cereyan et - miştir. 69 uncu madde mevzuu bahso- lamaz. İşlenen süç, iddia mıfkamının söylediği gibi dört değil, birdir. İddia İmakamının bu hususta tevzihini iste - rim. Bu itiraz karşısında suçları saymıştır. — Her iki suçlu bankadan on yedi bin dokuz yüz doksda dokuz buçuk li- ray: bir kalemde çekmemlişlerdir. İd - dianamemizde tafsilen bildirdiğimiz Kuruçema cinayeti davası talik edildi Bir müddet evvel Kuruçeşmede ba - basını ve kardeşini öldüren Zekinin a- ğıreeza mahkemesinde yapılmakta © - lan muhakemesine dün devam edilmiş- tir. Geçen celsede suçlu tarafından Şa - ihid olavak dinlenilmesi istenen Sabri- nin ikametgâh adresinin suçlu tarafın- | dan bildirildiği takdirde davetiye çı - karılmasına karar verilmişti. Dün suç- lu Zeki tarafından, Sabrinin adresi bil- dirilmistir. Muhakeme, Sabriye celb kesilmesi i- çin başka bir güne talik edilmiştir. Bahçekapı yangın yerinde bir keşif yapıldı İkinci sorgu hâkimi Kâşif ve tahki- katı idare eden Müddelumumi mua - vinlerinden Rifat, Belediye mühendis- lerinden İbrahim, dün ve evvelki gün, nan Hasan ecze deposunun bulun - ğu yangın mâhalline giderek keşif yapmışlardır. Keşif mahallinde, bir kasa ile bir kesab makinesi üzerinde tetkikat ya - mış ve kasanın içindeki kâğıd para- n yanmış olduğu görülmüştür. Dün akşam yangm mahallinde tek - rar yapılan keşifte evvelki gün açıl - mıyan kasalar üzerinde tetkikat yapıl- iddia makamı | Balık kızarlmasından artan yağı baş-İmış ve yandının sebebi zuhuru etra -İ yudat üzerinde yapacağt tetkika fındaki araştırmalara devam olunmuş- i veçhile bu suçu işlemek için Necdet vi müşteri sıfatile bankaya müracaat ©” derek evvelâ 17 lira yatırmış, mukabil 7 kalemde bu 10 liraya mi ben 3893 lira para çekmiştir. Bu, &V” rak arasında o mevcud 7 aded V makbuzu ile bellidir. İkinci defa Necdet bankaya 30 lira yatırmış, bü” na mukabil ikinci defa da 2458,50 YE almıştır. Bundan sonra ayni şekilde lira yatırmış 3528 lira para çekmi: Dördüncü defa da gene Necdet tara” ından 20 lira yatırılarak 80020 dimmıştır. Bu iddia üzerine mahkeme müzâ kereye çekilmiş ve müzakere sonu! suçlu vekillerinin itirazlarının reddi * ne karsr ve: ir, Müteak;ben söz alan İş Bankası ve” kili, suçiu diğer banka memuri8 rna karsı bir ibreti müessire tef edecek surette cezalandırılmaların! temiştir. Suçlu vekili avukat Celâl, müvekki” lini müdafaaten şöyle söylemiştir: — Mahkemenize sahtekârlık su sevkedildik. halbuki, bu sahtekârli değildir. Müvekkilimin yaptığı ta bankanın alelâde bir makbuzu üzeri de yapılmıştır. Meselâ ben bir aşk weli tubu üzerinde tahrifat yapmış ol hiçbir zaman hakkımda kanuni taki” bat yapılamaz. Müvekkilimin sucu bu mis#l arasında bir fark yoktur. İ i kikat vaptırılmasını dilerim.» Muhakeme, karar için 1! Mayıs talik edilmişti Bir davacıyı döven adliyeye verildi Şişlide oturan Rifat Pervaneyi, M med ve Zeki adlı iki kişi tehdid ve Rifat da mahkemeye müracsat et“ miştir. Mehmed ve Zekinin arkadasla'nd#f şoför İbrahim ve Faruk Ulukut, Mi tı bulmuslar ve davasından vaz20$ mesini söylemişlerdir. £ Fakat Ri red cevabı vermesinden kızan İl ile Faruk, Rifatın üstüne hücum rek dövmüsler ve ağır bir cisimle VÖ Tup basından varalamışlardır. , Sucliar, adliyeye teslim edi'Mi$ lerdir. Şeker davası için bir ehli vukuf seçildi Hazinenin İstanbul ve Trakya şe! fabrikaları Türk Anonim Şirketi «Jeff hine açtığı 800 bin liralık bir vergi rüsum davasının yapılmakta olar Ni hakemesine, dün ikinei ticaret rn: mesinde devam edilmiştir. gi pi # Hazinenin vergiden alacağı olan tarın tesbiti için tetkikat yapmak öZ€ re bir ehlivukuf seçilmiştir. Seçilen : livukuf, Denizbank muhasebe um yl müdürü Emin Tokay, Ticaret meki p profesörlerindeh Resimden müteş€” (WE. kildir. Ehlivükufun muhteli > i£ defter ve yi sonra müşterek bir rapor tanzim cektir. çine bira; m suyu katmalıdır. Basit bir mesele... Ankarada oturan bir genç kız, Bayan T. E. bir delikanlı ile tanışıyor ve hemen ük mülâkatta delikanlının bir evlenme teklifle karşılaşıyor. Mektubunda kay - detmemiş, verdiği cevabın mahiyetini bi- İemiyorum. Bana müracaatini icab etti- ren sebeb başkadır. Genç kız bir gün işit- (Ocağı hareket yoluna gelince: (o Pikrime Miş ki, aralarındaki münasebet bu, bir göre vüzuh ve kat'iyet istemelidir. Müb. tek mülâkata inhisar ettiği halde evle - (hem vaziyetler her zaman için tehlikeli pevekleri rivayeti deveran etmektedir. dir. Bu rivayetin naml ve nereden çıktığı * beli değil. Yalnız gene genç kız işitmiş ki, delikanlı böyle bir rivayetin doğru o » lwp olmadığı suali karşısında kaldığı 2a- man: i — Hayır, böyle birşey yoktur, şeklinde bir cevab vermiştir, ve #enç kız şimdi ben- den kendisini seven, hep bir kolejli aşkı Me muhitinde dolaşan, aşkım söyliyen, evlenme teklifinde bulunan delikanlının böyle bir cevab vermiş olmasının sebebi. rİnci Napolyon bile iki harb emri arasn- da kürisma İki satır yazabilmek için pe - kâlâ vaki; bulabilirdi. Mazeret yoktur, O- lamar, TEYZE