| li Bi rr ee vara Le m, EAA RR Zi re SON POSTA Artık çok mes'ud ve bahtiyardım. Bütün amirlerim bana ç “büyük bir itimad gösteriyorlardı Tercüme eden: M. Mas O |/” Bayraklarla donatılmış olan Berlinde halk Untertenlindende yapılacak merasime koşarken güreş takımımız Gerb cephesinde çarpışan İtalyan askerlerinden bir grup Güreşçilerimiz ükreşten, Berline kadar kâh u- yuyarak, kâh etrafı süzerek ya Pılan iki gecelik seyahatten sönra Berli. ne geldik. Daha yollardan itibsren bayraklarla süslenen etrafın telâşından belli, Hitle- rin ellinci yıldönümü hazırlıkları her ta- rafta hararetli bir şekilde başlamış. Benim de talihim midir, nedir?, İki se- ne evvel Londrada kral kupası maçmı Ge seyir için bulunduğum zaman kral altın- <ı Jorjun taç giyme merasimine tesadüf etmiştim. Bugün Berlinde Hitlerin ellinci yıldö- nümü ile karşılaştım. Üç sene evvel Berlin, olimpiyad oyun. ları için muazzam binaların tepesinden yerlere kadar sürünen rengârenk bayrak. larla süstü idi. Bugün Berlin yalnız Alman bayrakla- rile süzlenmiş, her yer kapalı, herkes bu büyük saatin heyecanile yaşıyor. Bütün halk Untertenlindende yapıla. Fakat biraz etraflıca muhakeme yü-| Bizimkiler bu müddet zarfında, Alman-| böyle yapılmadı, raporum mutleka na-/cak merasime adetâ koşarken, giireş ta- yütünce şirketin seyyar memurlarından gelen bu gibi iş mektublarının kendisi- he değil, fakat doğrudan doğruya şir - na gelmeleri lâzım geldiğini ünmüş. bu işin garabetini düşü - nürken, birdenbire İngilteredeki esli dostunu, onun bu husustaki Icendisine kot nar yazdığı meklubu hatırlamış ve derhal Almanyadan gelen bu manâsız mektu- bu, olduğu gibi, babama göndermiş. (1) bakam mektubu alır almiiz, saçma sapan muhtevasını okuduktan sonra, fitri bir merakla kopye kâğıdına sarıl- mış ve tabi zahmetsizce onu doku - zeki olan babam meselenin işi ehemmiyetini kavra - makta geçikmemiş. bu hâdiseye müt - hiş sevinmiş. derhal soluğu harbiye nezaretinde âlmış.. zekâsı derecesinde soğukkanlı bir adam olan babam, har- biye nezaretinde kendisine gösterilen kubul tarzından da hayal sukutuna uğ- Tamamış.. çünkü babamı kabul eden, mutad olduğu üzere barld, istihbarat zâbiti, kendisine uzatılan kopye kAğıdı- fu gözden geçirdikten sonra, sadece &1- Bana söylemek düşmez amma, bu hâdise bütün harb esnasında yapılan iselerinin en mühimmi idi. x kopye kâğıdını ele geçir - Mekle düşmanm bütün plânlarını, en gizli tasavvurlarmı, en mahrem dü - Şüncelerini öğrenmiş oluyordum.. hem burada, sadece Falkenhayn'in o bütün taarruz plân: olduğu gibi, meydana çık- Muş olmakla k#lmıyordu; ben ayrıca, bu taarruzun takribi olarak hangi tarihte vukua geleceğini de vukuundan birkaç hafta önce bildirmekle muvaffak ol - muştum. Kopye kâğıdı le birlikte gön- derdiğim mektubta bütün elektrik te- sisatının, Şubatın nfhayetinden evvel bitmek mecburiyetinde olduğunu bil - hassa kaydetmiştim. İngiltereden gelen -ve güya oradaki esir Alman zabitlerinden bir arkadaşım trafından gönderilen - bir açık kart - tan, gönderdiğim şeylerin yerine vardı- ğını öğrendiğin: zaman bir koltuğa gö- Mülerek keyfimden kahkahalarla gül- düm, Mühim, hem de çok mühim bir iş raptığınım ben de farkında idim. Fal - yn, günlerce uğraşarak, Fransız- İarı Verdün'de nasıl gafil avlıyacağına Ahir gizli plânlar tertib ededursun, ben Bu hâdiseyi, bukuundan tam altı hafta önce bildirmek fırsatını elde etmiştim. (l) Tabii burada ya İngiliz sansörünün de Aman samürü atladığını veyahud İaziliz nün meseleden haberdar olarak bi- pin kolaylaştırdığımı kabul etmek meo- tindeyiz!- Bizce doğru olan ikinei gık: €x. Yani kitabın muharriri Brenar Mer - an'ın babası da bu işle allkadardı. fakat lirlerdi. i N yi kestiren, harb mey- Fakat Fransızlar bu tertibatı almıya| zaman öğle uykusu iy muvaffak oldular mı? Heyhat!. Bugün) danlarında olup bitenlere ehemmiyet artık Umumi Harbde cereyan eden Werdün hâdiselerini, o zamanlar Fran- sız ordularının başkumndanı olan Jof- fer'in, Verdündeki askerleri de doğru- dan doğruya emri altında bulundurmak için oradaki kuvvetleri nasıl geri çek- tiğini, Verdüne karşı yakın bir Alman taarruzundan biliseden Verdün ku - mandanı general Kutanso'nun, bu ka- naatlerini izhar ettiği için derhal mev- kiinden nasıl uzaklaştırıldığını, tarn- miş askeri muharrirlerden Nansi şehri meb'usu albay Driyan'n bu mesele hakkında doğrudan doğruya o zaman- lar Fransızların harbiye nazırı olan ge- neral Galliyeni'ni nasıl ike ettiğini; genera! Jofferin, terihte gülünç bir for- malizme örnek teşkil edecek mahiyet- teki cevabile albay Driyan'ın bu fikri- le nasıl alay ettiğini bilmiyen kalma - mıştır. Joffer, harbiye nazırı Galliyeni ye verdiği meşhur oev#bında bilhassa şunları söylemişti: « Verdün hakkında izhar ettiğiniz bu endişeler, Verdün müdafaasında güya bazı eksiklikler bulunduğuna dair bir rapora istinad ettiğine göre, lüfen bana bu raporun muharririni de bildir- menizi rice ederim. Verdiğim emirlerin terasına mütesilik meseleler hakkında harbiye nezaretine şikâyet ve prolesto- larda bulunan emrim altındaki asker- lerin, silsilei meratibe riayet etmeksi- zin doğrudan doğruya nezarete vâkı bu şikâyetlerini nazarı itibara almama im- kân yoktur. Akvi takdirde orduda di - siplin namına hiç bir şey kalmaz!» Bir ordunun başkumandanı, muay - yen ve formel kanallardan gelmedi di- ye, gönderilen raporları nazarı itibaka almazsa vaziyetin ne olabileceğini tah- min etmek hiç de güç bir şey değildir. Albay Driyan'ın raporuna lâyik olduğu ehemmiyeti overmiyen Joffer, benim gönderdiğim raporlara haydi haydi ehemmiyet vermiyecekti. Gene, sonradan edindiğim malümat ta göre. Falkenhyn'in Verdün hakkın - daki düşüncelerine dair yazdığım ra - , kopye kâğıdı, bizimkiler tara - — tam vaktinde Fransız başku - manddrılığına tevdi edilmiş.. hattâ, bu malümatın, fazlasile itimada şayan bir İngiliz sübayından geldiği de, hususi bir tezkere ile Fransızlara bildirilmiş. fakat sonradan anlıyorum ki, bu işte İngiliz Harbiye Nezaretinin de büyük bir hatası var. Benim raporum ve kop- ye kAğıdı, başkumandan Jofir'e değil Merman her nedense burasını #üküt geç -|9 zamanlar Fransızların Harbiye Naz- meği tercih etmiştir. Mütercim n olen Gelliyeni'ye gönderilecekti. ların bütün plânlarını altüst edecek şe-| zarı itibara alınır ve daha enerjik bazı kilde tertibat almağa muvaffak olabi -| tedbirler ittihaz edilirdi. Çünkü Galli- yeni, ber öğle yemeğinden sonra muta- vermeksizin her akşam erkenden yata ğına giren insanlardan değildi. Galli - yeni, iş ve hareket adamı idi... Hayatımı tehlikeye sokarak edindi - Kim malimattan zerre kadar istifade edilmediğini sonradan öğrendiğim za-| man fena halde canım sıkıldı. adetâ izzeti nefsimin kırıldığını hissettim. (Arkası var) Günün Bulmacası 1D 8 6: 99 Soldan sağa: 1 — Keflliik - Uzağı işsret için söylenilen nida 4 — Çabuk - Bükış 3 — Bundan sonra . Etrafı sa ile çevrili kara parçası 4 — Validem - Sübay 5 — Kaz, ördek gibi o da bir kümes hay - yanılır - Büyük hemşire 8 — Başında «Hs olsa yutulur 7 — Sonundaki «A» olmasa «Laha in sıddı. 8 — Cemi edatı. 9 — Doğrulmanın sıddı - Bir nota, 10 — İlâve - Eşinmek masdarından ismi- fa Yukarıdan aşağı: 1 — Bir kusur işlemiş. 3 — Ecnebiler - Törpü. ATM hem * KALİ MY HİmİLİTİRİA) NİCİIİMİAKİ kımımız Ravşsporfelddeki idman için ha- zırlık yapıyordu. Berlin olimpiyadının o, tarihi oyun yerlerinde en mükemmel bir şekilde id- man yapan güreşçileri bâşbaşa bırakıp bu spor cennetinin İçinde kendimden bir defa daha geçtim. Yüz binlerce halkın Üzerinde dolaştığı sahaları teker teker yalnız başıma dolaş- tım. Bizim çivili pabuçları yanıma almadı- #ıma çok müteessir oldum. Şu Ovensle- rin, Salminenlerin, Lawelokların koştuk- ları sahada hiç olmazsa idman yapmak fırsatını bu kadar yakından kaçırdığıma kim olsa üzülürdü... Bu ideal spor mahallesinde hayatları- nın en zevkli idmanlarını yapmış olan güreşçilerimizin neş'esi cidden görülme- ğe değer bir manzara idi, Dünyanın en güzel minderinde güreştiler, en güzel sa- lonunda jimnastik yaptılar, Nihayet suları en tatlı bir şırıltı ile a- kan duşlarda yıkandılar, kendilerini biraz dahâ sıhkratli ve o nisbette sağlam hissederek Rayşsporfeldi istemiye, iste. miye kendi haline terkederek bu canım spor mahallesinden ayakları geri geri gi- derek ayrıldılar, Şimdi; Norveçe doğru hareket ediyo- rüz!,. Ömer Besim Şişli Ankaraya gidiyor Gayri #ederelerden Şişli takım önü. müzdeki Cumartesi ve Pazar günü iki maç yâpmak için Ankaraya davet edil- mektedir. Şild dömifinal maçları MUM küme maçlraı dolayisle yapıla mıyan şild dömifinal maçlarından Süley- maniye - Fenerbahçe karşılaşması bahar | ( Ankara Demirspor - izmir Ateşspor maçı | İzmirin Ateşspor takımının evvelki gün Ankarada Demirspora 5-1 mağlüb duğunu yazmıştık. Yukarıdaki resim fki arada göstermektedir. Nisan yolda Rayşsporfelddeki O idmanlard hazırlanıyordu .. bayramı olan 1 Mayıs Pazartesi günü $* İ pılacaktır. Hakemlere tebligat Bölgemizde mukayyed Usansiye kemlerin muvazzah adresleri mevcud b Tunmadığından aşağıdaki tebliğin m zaruri görülmüştür. 1 — Uhtelerine maç idaresi tevdi ol& nan hakem ve yan hakemlerin hiç maz ret göstermeksizin vazifelerine ( gelm” dikleri gi 2—bBugi cak kararların ajanlığımıza iş'ar ması Futbol Federasyonumuzdan rica © dilmiş olmakla beraber meşru ma: lerine binaen maçlara gelemiyecek ol8#* ların Perşembe akşamına kadar behem€ hal bölge merkez bürosuna malümat ve” ğe le imali Ticaret işleri; Kumaş ve çorap markaları tetkik eciliyor Bazı yerli fabrikaların yabancı me leketlere aid markalarla piyasaya me Jsucat arzeltiklerini ve bunların Avr ipa malı diye satılmakta olduğu görü” jlerek tetkikata başlandığını yazmıf tik. Bu tetkikat sırasında bir kısım çorâf fabrikalarının çıkardıkları çorap muhtelif fabrikalar mamulâtı imiş gifi muhtelif'markalar koydukları görül * müştür. Bu şekil halkım lehinde teli” ki edilmediğinden alâkadar makamls * ra bir raporla bildirilmiştir. Piyasa'a dünkü fazliyet , Dün piyasada ehemmiyetli bir faali yet olmuş, külliyetli miktarda satışl9” yapılmıştır. Toprak Mahsulleri i piyastva 3-4 çavdarlı 163 ton kızıl İ ve 4-5 çavdarlı 326 ton yumuşak b day arzetmiş ve bu mallar 5,32 kuruf” | tan satılmıştır. 5 i Trakya ve Anadoludan da dün 1” ton buğday ve 90 ton arpa, 80 ton yk 30 ton mısır, 15 ton çavdar, 17 ton Y# pak, 6,5 ton tiftik gelmiş ve bu malls” rın hepsi narmal fiatlarla satılmıştı” İtalyaya çavdar ihracatı devam eti tedir. 0 Dün de İtalya için 4,05 kuruştan 19 ton çavdar satılmıştır. Toplentılar : Beyoğlu Halkevinden: Perşembe günü dl da Evimizin Tepebaşındaki binasında pf fesör Fatin Gökmen tarafından «Um fim adamları» mevzuunda mathim bir 8” ferans verilecektir. Türk Tıb Cemiyetinin toplantı#! Türk Tıb Cemiyeti Beyoğlunda Bursa #, kağındaki cemiyet binasmda mutad t6P lsntılarına devam edecektir. ö Toplantıda doktor Şinasi Hakin Hel |, profesör Helman tıbbi birer konferans “© reoaklerdir. p pir takım oyuncularını maçtan evvel