5 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

5 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dsi Ms SE Gençlik Son Posta ,, ya düşüncelerini anlatıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Ünivetileye girdiğim zaman, geniş © (koridorları talebe kürelerile dopdolu buldum. Grup grup mahud beyanatın münakaşası yapılıyor, herkes duyduğu teessürü izhar ediyordu. Kirafımda çevrelenen, müşterek duyu- lan infial ve asubiyeti konuşarak, derdle- şerek tdhfif etmek istiyen gençleri birer birer dinledim. Genç Üniversiteliler bana şunları söy- ediler; Meserret Süküli: « «— Atatürk, harabe üzerinde yükselen bir tunç kaleydi ki, zafer bayrağı ancak oraya #ikilebilirdi. Yoksa zannettikleri | gibi Ata -| türk, inkılâbı yalnız başına başardığını hiç BiF gün Iddia etmemieti. Dalma, her #ösüin.| de: «Davamız mill! bir davadır ve bunu bu. #aran 'Türk milletidir.» demişti Kâsım Karı- © Dekir fikrinden hiç bir zaman dönmediğini yor. Bugün mensub olduğu partinin Bikirleri onun fikirlerinin ayni ise dünkü av- omlışının sebebi nedir? o Ayrı ise bugün ona © intisabının ssbsbi nedir?.. "Türk gençliği hiç bir zaman nankör de - Bildir. Memleketin kurtuluşuna hmli olan - ların hepsinin hakkını — tanımıştır. Bunun #n büyük misali bugün İsmet İnönüne kar- gi Ölan bağlılık ve sevgisidir» İhsan Devrim: «— Atatürk nutkunda der ki: «Arkadaş - farım ben! İİİF noktaya kadar takfb etmiş - lerdi 1 İşlerin Tlerlsine akılları er- bıraktılar, Küm Karabekir bunlardan birdir > © Bu sözün doğruluğunu reftmin on beş se- «nelik tarihi bize bütün açıkhöfle göstermiş. “#r. Bugünxü dünya ölçüsünde — vartığımızı yaratan insanın hatırasına en ufak bir göl- ge düşürülmesine mütehammli değilse Tuğral Tuna: «— Generalin hareketini esas iibarile çok © garib buluyorum. Peygamber diye tanıdığı - mz bir adama bu tarsda hücum (etmesi, bendisinin eğer bir kıymeti varan bile genç- öazanmda ra tensip sebeb ol - Bülend Kalmık: . «— Bu mülâkat karşısında her Türk gen- gibi benim &e duyduğum tesasür çok bü- ür, Biz Atatirk çocukları, onun eserine) tem çözle kimseyi baktırmamağa ahdetmiş bulunuyoruz. Bu hususta akidelerimizi sars- 5 meyva har fikir baltalanacak, her ha- t önlenesektir. Bu bize düşen bir vazi — dir.» Haydar Çeçen: «— Atatürkün mübarek mâşmın toprağa “tevdi edilişinin daba üçüncü gününde gaza. “te sütunlarına ona ve eserine karşı göste - rileri «bu Jâübaliliğin gençler Üzerinde yap - tığı tesir hakikaten derin ve yerindedir. Ka- nayan yaralarımıza daldırnlan bu neşter bi- ti çanevimizden vurmuştur. İşinde büyüdü- ve ona bitün "varlığile bağlanan bu genelik hiç bir menfi tesir ve propasandaya boyuh eğmiyecek ve yaman, bor nesil ayni titizlik, ayni oan- lilıkla buna mukabelede bulunacaktır.» İbrahim Akmanor: «— Kâzım Karabekirin memlekete tyilk kini bütün * bilir. Onun (o dagünkü İyeti Ise, şahsi !htiraslarına majitb bir san ölduğnna açık bir delildir. * Memleketi olgun dlmağlardan mahrum gi- İbi göstermek istemesi bu o#htirasların tabit ip Beticesidir. © Geheliğin kafasını modern Bürafelerie do- Ya gösteriyor. Bu hurafelerin neden fbaret ol “dünü da uçıkça bildirmesi ifemdır. Ge - İİ şunu bilmelidir ki, gençlik hakfkate dalma ulaşır. Onun zannettiği gibi, kafamız hurafelere deği, sağlam fikirler ve hakikat. dolu Orlarını tavsiye eteisti Hi daha iyi anlıyorum, — Sabri Çınar: «— Atalörk, Türk inkılâbım o yaratırken, mücadele ettiğini memleketin en sa- iyetli çatısı altında, Millet Meclisinde söy, büyük mıtukia . Türkiyeye ve bütün ya anlattı, Bu nutuk en kuvvetli inhilâb tarihimiz - . Onu bimrat yapan Ata, baska ellerde fata oğramasın diye kendi milletine he- etti, Bunu değistirmeği arru edenler o) ihda onun kudrelirin, onun kabiliye - onun feragatinin zerresine bile sahib dıklarını simdiye kadar bir çok veni - isbot ettiler. General Kâzım Karabekir, , Atatürk eaktile ona ekil dek - Bunun manasını Siyasi hayatta çok şahsi ve hissi ha- ettiğini &on beyanatile gördük. boş senedir Frenköyündeki köşkünde üp (0) olluğundan bahseden general, 8 beş senedir 'nkılâbın, bu memleket genç. nasıl yuğu;duğunu görememiş, anlaya- i ndi ge: beyecanını Belki hayret- wacaktır. İnkılâb o kadar tuztı git- kasından koşarak değti, yl - ek DR Bu on beş Çünkü hilâfetin iigası sıralarında bile Yü inkilâbelar'a atbaşı gidemediğini ken kumandankık | esini ber ordu mensubu gibi yaprmış o-| Semiha İğriboz: «— Atatürkün en büyük eserini emanet et- tiği kütleden bir genç ve daha henüz en bü- yük insana ağlayan bir vatandaş olarak da General Kâzım Bekirin beyanalı karşısında duyduğum teessür çok derindir. Pgoltmin SON POSTA Çanakkale: Çok kanlı bir piyade harbi (Baştarafı 8 inci sayfada) General Cemil Conk, mecruh zabi- tan adedinin on bir olduğunu (bunlar dan bir tanesi de zabit vekili Kazaros efendi) yazdıktan sonra raporuna şu suretle devam ediyor: « Yüz sandık ihtiyat cephanesinji eli- insanı bu derece insanlığın dışına savuraca | Mizden çıkarmamızın sebebi: ğini tahmin edemezdim. o Hakikstler, gayet varsa, mubakkak başka hakikatleri yıkarak vas'edilemez, Türk milleti, Türk gençliği her hakikati, ber kıymeti bilir, takdir eder. LA - kin hakikat diye şahsi ihtiraslarını öne sf. venler karşısında duyduğu yegâne his nef - rettir.» Şirzad Ulusoy: «— Görüyoruz ki, hJA kendilerini eski de- Yirlerde sananlar var, Bunca senedir yapılan inilâbliar bazılarının değil ruhuna işlemek, kulaklarına bile girmemiş! Şimdi bunler Asir Ölünün ruhunu ve onun yaptığı işleri hörmetle yâd edeceklerine, bi - Miks kendi dar düşüncelerini ortaya atmak, Wwtiyorlar, Bunun karşısında o Türk gençliği nefretle yüzünü buruşturuyor. Gelçilğin Ata- #na yapılacak en küçük (bir hürmetsirlik karşısında böyük protestolar yapmaktan bir am geri kalmıyacaktır. Çünkü onün birak - tağı eserin nöbetçisi biziz» Hedi Ataman: «— Ben arkadaşlarımın & sözlerine yalnız şunu Ülve etmek istiyarum: Bütün memle- keti kucakinyan bir partide &zalar hemfikir olmak gerektir. Bu birlik fikrine xd kana - atler tasiyanların partiye dahil olmamaları Mâzımdir.» & Bu sözlerden benim çıkardığım < hülâsa: Genç neslin bu heyecanı istikbalimizin en 6- mim sigortasıdır. e 8 .Co Karabekir ve Ten (Baştarafı 1 inci sayfuda) katarak, dört başı mamur bir neticeye varmak istedi ve mevzuunu da buldu: Karabekirle mülâkat!,. Karabekirle ne konuşacaktı?. Bugüne ve yarına aid değil elbet. Çünkü bu hu- susta söylenecek sözlerin cazibesi yok - tur. Düne aid! Ve muhterem muharrir, kalemine Ka- rabekiri takarak istediği gibi oynatma-| ğn başladı... Fakat, uyanık Türk gençliği ve Türk milleti Atamna dil uzatanlara karşı rw hunun bütün ateşile harrkete (geçince, Tan gazetesi'bu sefer de derhal millet ve gençlik safına geçerek, bundan çok sevindiğini, Karabekirle hemfikir ol - madığını ve kendi mütalealarını da mü.| lAkatın sonunda yazmıya karar vermiş | bulunduklarını söylüyor ve: (Çünkü, Atatürkün memlekete miras” bıraktığı ve gençliğe emanet ettiği in - kılâba sadık kalmıya and içenlerden bi - ri de Tandır!) diyor. Halbuki, bu satırlardan yirmi dört saat önce yazdıkları, tamamen bu iddianın aksidir. İşte, Karabekirle mülâkottan birkaç parça: (Saym General, mihnetli geçen uzun| yılların yıpratamadığı kadar, dinç, sıh- hatli ve zinde görünüyor.) (Çok selis bir ifade fle ve dinleyicileri peşinden sürükliyebilen bir helib kudre. tile konuşuyor!) Ve bu yayvan tasvirlerden sonra, Tan| gazetesi muhterem Generale soruyor: (İstiklâl harbindeki büytik hizmetle - rinizi mill rTermek fırsatını bulamadı!) Demek bu satırları yazan Tan gazetesi! Karabekirle hemfikir değilmiş, Türk) gençliğile berabermiş, Atatürkün mira - sına sadık kalmıya and içmiş öyle mi? Bir okuyucu Bakırköy ve Kasımpaşa Oria mehtebleri Ankara 4 (Hususi) — 245 kız, 295 er - kek talebesi bulunan Bâkırköy orta mek- tebinin ayrı binada bulunan şubesinin ve 337 erkek 519 kız talebesi bulunan Ka - sımpaşa orta mektebinin ayrı bi: İunan şubesinin müstakil birer orta mek. teb haline getirilmesi kararlaştırılmıştır. | Bir yangın başlangıcı Dün Küçükpazarda bir yangın baş - langıcı olmuştur, Bilikdeğirmen soka - ğında oluran Halim Aslan, odasına man- gâh bırakıp dışarı çıkmıştır. Mangaldan sıçrayan kıvılcımlardan döşeme tahtalbrı tutuşmuştur, Etraftan yetişenler ateşin büyümesine meydan bilir.» vermeden yangını söndürmüşlerdir. in mühim bir ekseriyeti öğ -| ada bu-| Siperlere gönderilmiş olan cephane - nin hep düşman topçusu tarafından tahrib edilen mahaller altında katma- sındandır. Bu gece siperler tathir ve te- mir edilirken bittabi onlar çıkartılacak ve temizlettirilecektir. Sağ cenah mıntakası ve alay 36 kumandanı Kaymakam Cemil General Cemil Conk, çok kanlı bir şekilde cereyan eden 4-6-915 muhare” besi hakkındaki sözlerine şu suretle devam etti: — Askı mizin, 8.5 saat mütema- diyen düşmanın deniz ve kara topları altında muharebe etmesine ve çeliğe karşı et ve kemikten ibaret olan vücüd- Jarmı germelörine nazaran, kuvvei mi neviyelerini fevkalâde yüksek telâkki etmek lâzımdır. Bu cihet, yani Türk askerlerinin müsbet harb kabiliyeti bütün Çanak - kale melhamesinin devamı müddetin - ce, bütün cephelerde tebarüz etmiştir. (Arkası var) Yazan: Sabih Alaçam Viyanadan istanbula (Baştarafı 7 inci sayfada) Fakat hayır, Çek milletinin bu basit çocuğu bu sözü kendisini teselli; etmek için söylüyor... Olan hâdisen'n aniliği, inanılmazlığı her şeyi onu şaşırtmış. Ne düşüneceğini bilmiyor... Şüphesiz ki, zaman onun kafasındaki, bu halkın kafasındaki hercümerci yatış- tiracak. Hâdiseler onlara nasıl düşün- mek lâzım geldiğini öğretecektir ve on- ar iştiklâl için, hürriyet ” kan dökmemenin ne büyük bir hata, ne müthiş bir ayıb olduğunu zamanla anlı- yacaklar. Ölmediklerine, hâlâ yaşadıkla- çına çok pişman olacaklardır. Suad Derviş Bir doktorun günlük notlarından Hidroterapi: Hidroterapide suyun mihaniki tesiri, ha- raret fiili, Hidro » stetik tazyiki iledir ki, veridi tazyiki çoğaltarak veridi kanm sadre doğru gitmesini (o mucib olur ve sadre hücum eden kanın tazyiki fazla olursa, vehim netice verir. Pakat Hid . ro - stetik tazyik az olursa zarar ver - mez. Suyun barsretinin tazyiki daha va - sıhtır. Soğuk vazo - konstrüktür oldu - ğundan (danlarları darlaştıran) müneb- bih ve senk vazo - dilatatör olduğun - dan müsekkindir. Şu halde soğuk ban - yoda kalb kanı muhite sevkedebilmek #- çin çok çalışır, Sıcak banyo ise bilâkis az hareket ettirir. Fakat banyonun müd deti pek çok olur veni tevessi pek fazla olursa avdet deveranını çok teşviş €de - ceğinden sistül için lâzım > gelen kan miktarı azalır ve kalb de nabazanını ç0- #altmağa, mecbur olur. Binaenaleyh kalb hastalarma mâku! derecede bir hararet lâzımdır ki bu da şahsın suya girdiği za- man bir iyilik ve rahatlık hisseyleme - #ini, suyun © Bararetinin de şiddetli ve ani bir hiz uyandırmamasiledir. İstiklâb esası, 30 De 39 derece #rasin- daki banyolarda çoğalır; bu derecenin Üst ve altında ezalır. Banyo o Sg. derecesi (OMuhitida- marlar Soğuk © Biden aşağı Tekaltis eder Sıcak 33 den yukarı Tevessü eder Çok mesk 38 den yukarı Teveasü eder Şiryani (o Nizm (Kalbe ge Kalbin en kan Om Değişmes Çoğalır veye, azalır E. yükselir E. çoğalır. Azalır Yükselir Yükselir OÇoğtlır O Çoğalır pulu yollamalarını rica ederim. Aksi tak- dirde İstekleri smakabelesiz kalabilir. Nisan b Çin - Japon harbinin sonu neye varacak ? (Baştarafı 7 wei sayfada) dahi Japonya uzun bir harbi göze ala” bilirdi. Muhtae olduğu yiyeceği ken - di yetiştiriyordu. Ham madde ithalâlı- nı ihracat gelirile karşılayabilirdi. Or du Çine girdikten sonra kısmen ora - dan beslenebilecekti, Çin yavaş yavaş kontrol altma alna“ cak, membaları ele geçirilecekti, Han- kow yakınlarile şimalin kömür ve de- miri, Ser#ntung'un pamuğu, yağı Ja - ponyanın olacaktı. Materyalist Çin tacir sınıfı çok geç- meden boyun eğecekti, Onların malla- rı gümrükten geçecek, gümrük geliri Japon bankalarma akacaktı. o Çinliler pamuklu vesâir Avrupa mensucatı giy- meğje alışmışlardı. Bunlar: o şimdiden sonra Japonyadan alacaklardı. Demek nihayet büyük gün —Japon ordularının çemberi içinde (doğacak «sulhcü teşrikimesai» günü— gelmişti. * İşte, insanlığın dörtte birini bir harb- Te boyunduruk altına almayı tasaria - yanlar, tarihin bu en büyük ( fütuhat mücadelesine böyle girdiler, Plânları sadedir. Demiryollarını, nehirleri, li - yanları ele geçirecekler. (Madenleri, fabrikaları işletecekler, Eenebi müda - halesine nihayet verecekler. Onlarca «harb bir muvasala ve mühim merkez leri ele geçirme işidir. «Uzun muba- rebelerde kat'l neticeyi donanma alır.» Askeri şartların hepsi Japanyanm le hinde... Yalnız biri müstesna: Napol - yonun dediği şu «nihat zafer, sayıca Üs- tün olanındır.» Galib #ki türlü olur: Devamlı, geçi - ci, Japonya hangisinden olacak? Japon emperyalizmi Attilâ ile «Timurlenk» in kine mi, yoksa Romalılarınkine mi ben zeyecek? On üç sene evvel, Çindeki sivil harb- lerin bir türlü arkası gelmiyordu. Eğer Japonya bu sırada idareyi ele alsaydı, uzun hârblerden yılan halk tarafından hoş görülebilirdi. Fakat o vakittenbe - ri Çan - Kay - Çek Çinlilerin bütün meziyetlerini okaybetmediğini, kötü (Kanton) u nasıl yeni baştan kurdu - Jarsa tekmil memleketi de öylece ihya edebileceklerini gösterdi. Kantonun son zamanlarda (Çinliler tarafından yakılışı Çinli irade ve kini- ni ifade eden çok manalı bir hareket * tir. Japonya Çin halkının (o yüreğinde öyle bir nefret ndırmıştı ki bugün” kü neslin kendisini bir hami gibi kabul edeceğin! hiç beklemesin. Çin köylüsü, tatlılığı hayıdsızlık, hu- şunet ve tutumlulukla birleştiren ka - rakteri, çete harbindeki kahramanlığı, meharefj ve kinini unutmaması bakı - mından Irlanda köylüsüne benzer. Der mek, Japonya bugün fki milyon mil mra rabba genişlikte, dört yüz milyon nir fuslu ve mukavemete oazmetmiş bir «Irlanda» ile başa çıkmaya çabalıyor. Çeviren: K. Neyyir Bir soğukhava deposunda yangın Beyoğlunda Meşrutiyet (o caddesinde 28 numaralı Kostinin kasap dükkânın- Zukhava deposu motörü, elek * triğin kontak yapmasından tutuşmuş - fur. Motörün cereyanı kesilerek yan - gının önüne geçilmiştir. vatan için | SATIŞ İLANI İstanbul Dördüncü İcra Memurluğundan : Veysel tarafından Vakıf Paralar İdaresinden 22764 ikraz No. sile borç alınan paraya mukabil 36 hissede 29 hissesi birinci derecede ipotek gösterilmiş olup borcun ödenmemesinden dolayı işbu ipotekli hissenin satılmasına karar verilen ve tamamına yeminli üç ehlivukuf tara fından (2484) lira kıymet takdir edilmiş olan Tophanede Kılıçalipuşa mahallesini n Mescid sokağında eski 8 yeni 10, 10/1 bir tarafı İtalya sefareti kavaslarından Mehmed kahvesi ve bir tarafı Türbe ve bir tarafı Anilyadi oğulları kârgirleri ve tarafı rabii tarikiâm ile mahdud dük- kânı olan nimkârgir evin evsaf ve mesa hası aşağıda yazılıdır: Zemin kat; Evin altında zemini taş döşeli musandırayı havi önü camekân ve istor kepenkli kahve dükkânı vardır. Hanenin zemin katı yalnız methalden ibarettir. Birinci kat: Bir aralık, iki oda, bir mut fak ve bir helâdir. İkinci kat: Birinci katın aynidir. Üçüncü kat: Çatı olup bir aralık, iki oda, zemini kırmızı çini tarastan ibaret- tir. Bina yarım kârgir olup birinci ve ikinci katlarda şahniş vardır. Elektrik te- sisatı mevcuddur. Merahası: 36,80 metre murabbaldır. Yukarıda hudud, evsaf ve mesahası ya nh gayri menkulün 36 hissede 29 his- gesi açık artırmaya konmuştur. i — İşbu gayrimenkulün artırma şartnamesi 11/4/939 tarihinden İtibaren 9365/401 No. ile İstanbul dördüncü icra dairesinin muayyen numarasında her- kesin görebilmesi için açıktır. İlinde yazılı olanlardan fazla malümat almak istiyenler, işbu şarinameye ve 935/491 dosya No. sile memuriyetimize müracasi etmelidir. E 2 — Artırmaya İştirak için yukarıda yazıh kıymetin $$ 7.5 nisbetmdö “pey veya milli bir bankanın teminat mektubu tevdi edilecektir, (Madde 124). 3 — İpotek sahibi alacaklılarla diğer allkadarların ve irtifak hakkı sahibleri- nin giyri menkul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddia. larını işbu ilân tarihinden ifibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile bir. likte memuriyetimize bildirmeleri icab eder. Aksi balde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşm asından hariç kalırlar. 4 — Gösterilen günde artırmaya iştirak edenler artırma şartnamesini okumuş ve lüzumlu malümat almuş ve bunları tamamen kabul etmiş ad ve itibar olu turlar, 5 — Gayri menkul 11/5/939 tarihinde Perşembe günü saat 14 den 16 ya ka- dar İstanbul dördüncü icra memurluğunda üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırına ihsle edilir, Ancak artırma bedeli muharmmen kıymetin “© 78 şini bul- maz veya satış iztiyenin alacağına rüçhanı olan diğer slacaklılar bulunup ta'be- del bunların bu gayri menkul ile temin edilmiş alacaklarının mecmuundan fa> İsya çıkmazsa en çok arttıran taahhüdü baki kalmak üzere artırma 135 gün da ha temdid edilerek 28/5/939 tarihinde Cuma günü saat 14 den 16 ya kadar İs- tanbul dördüncü icra memurluğu odasında artırma bedeli satış istiyenin alacağı. na rüçhanı olan diğer alacaklıların bu gayri menkul ile temin edilmiş alacak. ları mecmuundan fazlaya çıkmak ve muhammen kıymetin 96 75 şini tutmük şar üle en çok artırana hale edilir. Böyle bir bedel elde edilmezse ihale yapılmaz ve salış 2280 No. lu kanuna tevfikan geri bırakılır. 6 — Gayri menkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse İhale kararı fesholunarak kendisinden evvel en yüksek teklifte bülunan kimse arzetmiş olduğu bedelle almağa razı olursa ona, razı ol. maz veya bulunmazsa 15 gün müddetle artırmaya çıkarılıp en çok artırana ihale edilir. İki ihale arasindaki fark ve geçen günler için 96 5 den hesab olu- nacak faiz ve diğer zararlar üyrıca hükme hacet kalmaksızın memuriyetimizce alıcıdan tahsil olunur. (Madde 133). 7 — Alıcı artırma bedeli haricinde olarak yalniz tapu ferağ harcını yirmi se- nelik: vakıf taviz bedelini ve ihale karar pullarını vermeğe mecburdur. Müte- rakim vergiler, tenvirat ve tanrifat ve fellliye resminden müetevellid beledi- ye rüsumu ve müterakim vakıf icaresi alıcıya ald olmayıp artırma bedelinden #enzil olunur. İşbu gayri menkul yukarıda gösterilen tarihte İstanbul dördüncü lera memurluğu odasında işbu ilân ve gösterilen artırma şartnamesi dair de satılacağı ilim olunur, (2273)

Bu sayıdan diğer sayfalar: