Dedi. Ve, çıkıp gitti. Keşişin bu tembihi, Battal Gaziye Şök garib ve mânalh geldi: — Elbet bunda, bir sebeb var. Bunu, anlamak lâzım. Diyerek yatağına girdi. Fakat, uyumsdı. Yattığı yerde, dü- Derinden sesler işitt. Evvelâ bu $ ibadetine ma emmiyet ver- medi. Fakat bu sesler, uzad uzadı Sonra bunlara bir kadın sesi de karış” Mıva başladı. Keşişlerin gece eğlencesi sle- Battal, kalktı oturdu. Manastırda ve | keşişler arasında. kadın bulunamıyaca- ! Bını çok iyi biliyordu. Hürafelere ina- | hacak kadar boş kafalı olmadığı için, keşisin söylediğ. cazu hikâyesine de inanmıyordu. Kapıya gitti. Aralık ederek dişarıy:| dinledi. Uzâktani gelen sesler, ona büs- bütün merak verdi. Yatarken, hançerini belinden çıkar- mamıştı, Hemen kılıcını da boynuna taktı, El yordamı ile duvarları yokla * Ya yoklaya karanlık dehlizlerde dolaş- Muya başladı. Bir kapının önüne geldi. Bu kap;, &i- lidli idi, Başka bir kapı aradı, buldu. Bu da sımsıkı kilidlenmişti, Sesler, devam ediyordu. Bu arada, bir takım saz nağmeleri de işitiliyordu. Battalın merakı bir kat daha &tt. Keşişleri ürkütmeden, bu esrarlı işi an- lamak için çareler aramıya başladı Bu çareyi bulmakta geçikmedi. Der-| hal geri dönerek, sokak kapısının önü” ne geldi. Kapının arkasındaki sürmele- Tİ usullecik çekti. Dışarı çıktı. Manas tırın arka tarafına dolaştı. Sesler buradan, daha iyi isitiliyordu. Odalardan birinin pencerelerinde de şıklar görünüyordu. Battal, hemen bir ağata tırmandı. Işık görünen pencerelere baktı. Ve ba- kar bakmaz o kadar derin bir hayret İçinde kaldı ki; kendini tutamıyarak: Aferin, mubarek yuhanna keşi Hakikaten çok iyi bir ibadet ye! turmuşsun. Bu gidişle, cer nu, kolay bulursun. Diye, mırıldandı. Battal haksız değildi. Odadeki man- zarayı kim görse, hiç şüphesiz ki böyle söyliyecekti, Mübarek Yuhann# adını taşıyan ih- tiyar, bembeyaz sakallı keşiş, yüksek» te bir sedir üzerinde oturuyor'lu. Öteki keşişler de, sağında ve solunda sırala” hıyordu. Kesislerden fkisi, saz çahyor- du. Ortada da, hemen yarı çıplak vü « cudlü bir kız, hem şarkı söylüyor, hem de döne döne oynuyordu. Keşişler, vakit vakit, kızın sövlediği şarkının nekaratım tekrar ediyorlar. önlerindeki içki sofralarma uzanar# bakır kupalardaki şarabı bir hamlede içiyorlardı. Bu manzara, Battal: o kadar iğren - &irdi ve öfkelendirdi ki, derhal ağaçtan inip, keşiş cübbesi içinde saklanan Şu kaşarlanmış çapkınları bir hamlede te- pelemek istedi, Fdkat derhal bu fikirden vaz geçti. Çünkü onun asıl maksadı, Kayseriden gelecek olan pehlivan Ahmeri bekle » mek .. onunla boy ölçüşmek.. ve onun, Malatyaya giderek bir fenalık yapma- smın önüne geçmekti. Battal, orsdaki rezaleti kendi haline © — terkederek ağaçtan indi. Tekrar ma - © hastıra girdi. Yatağına uzandı. Düşün- © — meye başladı. En çok, kızı düşünüyordu... Bu kız. kima!?. Bu çapkın ve satrhoş keşişlerin eline nereden geçmişti7?. Acaba burada- ki hayatından memnun mu id1?, Yok- 82, buraya zorla kapatılmış bir esir mi 4417. Battal, bütün geceyi, bunları düşün- mekle geçirdi. Sabah olduğu zarnan, hizmetine ba- kan kese geldi, — Yiğitim!, Nasıl, uyuyabildin mi?) teklif ve nümüne vermeleri ilân olunur. | huzuruna Bir katıra binmiş olan dev cüsseli pehlivan İceşişlerin önünde idi Dedi, Battsl, bunlarla çarçabuk ahbab ol- Ba'dal, hiç renk vermiyerek: du. Evvelâ, şundan bundan konuştu. — Ovol, Doğrusu, öyle rakat uyudum ) Sonra sözü Bizans ahvaline getirerek, ki, hiç sorma. Doğrusu, sizin cazunuz, | oradaki vaziyeti sordu. Bu sldamler da, çok saygılı imiş. Beni, rahatsız etmedi. | Kayserili tüccarlar gibi söylüyorlardı. Diye, cevab verdi. Bizans'aki karışıklıklardan bahsedi - * yorlardı. Ve sonra da: O gün akşama doğru, at sesleri işitik |. efendimiz Ahmer pehlivah, Ma- di. Dışarıda bulunan keşişlerden biri:| atyaya gidip de Battal denilen o Türk — Kayserili Ahmer pehlivan geli * | pehlivanını öldürdükten sonra, artık o lendi muharebeye lüzum kalmıyacak. ye, seslendi. i Battal bu nemlh pehlivanı biran evvel Diyosinrd. a görebilemiz ikin kapıya köştü. Bir" ker | 21 korlüma BırüamAa bir eğiğ ge” nara çekildi. Manastırda bulunan on iki | di, Battal Gaziye geli keşiş kapımın önüne dizildi. İri e — Gel bakalım, delikanlı... Ahmer I& bir katıra binmiş ölan dev cüsseli | pehlivana, senden bahsettik. Seni gör” pehlivan, keşişlerin önüde, atından in- | mek istiyor. di. Büyük bir özimetle, Kepsine selâm | “Dedi. verdi. £ Li ü Keşişler, nehlivanın ko'una girdileri | yan sezi Moi pa agi Doruca. mübarek - ülkene; keşişin |» Ulanmanın CAN MA Se ler, şişin şarap ve günlük kokan elini öp - Ahmerin maiyetinde dört uşağı var.|tükten sonra, Ahmer pehlivanın da ö dı. Bunlar da, tepeden tırnaklarına ka | nünde eğilerek hürmetle » âm verdi. dar silâhlanmıslardı. farkın vor) İstarbul Tandarma Satınalma Komisyonundan: Tehmin İlk te. | İhale günü ve ssati bedeli minatı Mikdarı vs cinsi Li.Ku, Li.Ku. Altı milyon metre kurşurü edi mil. 2724.80 20438 (o 27/3/939 Pazartesi yon melre beyaz imakoıra ipliği, sent: 10 da açık eksiltme, İki bin yüz metre silindiri: kanaviçe, 336.00 2520 o 77/3/939 Pazartesi On metre kırmızı ve ön mere ma ha. B5— 6,38 sayt; İl de Elli bin aded büyük mat halkalı düğme açık eksiltme, ve bir milyon aded dö“1 delikl. çinko 1248.00 (o 9660 düğme ve on bin çifi kürük kopça, 1709.00 12818 m m mma İki bin metre kurşuni ve otuz üc bin 737300 553.04 (27/4/9329 Pazartesi metre beyaz astarlık bez. 1 — Cinsi, mikdan, submini bedeli-ve ilk teminatı yukarıda yası ön kalem dikim malzemesi cinsi e göre hizalarında gösterilen tarih ve santlerde İstan- bul Gedikpaşa Jendarmu Satınalma Konisyonunda bir kapalı zarf ve iki açık ek- siltme ile satın alınacaktır. 2 — Şartnamelerle nümüne ve evsıf hergün adı geçen komisyonda görülebi- lir veya şartname bedelsiz aldırılabilir. 3 — 2490 sayılı kanun şartlarını haiz işteklilerin vesika ve ilk teminatlarile yazılı gün ve sastlerde komisyonda bulunmaları ve kapah zarflarını ihale gün ve saatinden bir saat evveline kadar komisyona makbuz karşılığı olarak verme. «1622» leri Bütün Ağrıları Dindirir. P. T. T. Umumi Müdürlüğünden: Halk tipi olarak memleketimizde kullanılmak üzere İdarece tesbit edilmiş olan evsafta Radyo ahizesi imal edecek fabrikaların İstanbul ve Ankara P, T. TT Müdürlüklerinden alacakları izahnameye göre nihayet 5/4/9039 tarihine kadar «1074» son Posta'nın teirikası: 63 Baron de Tott'un hâlıraları er İkinci Mehmed ( Fatih) İstanbulun fethini müteakıb, Tataristanda büyük bir rol oynıyan Cenevizleri kovmuştu Tercüme eden: Hüseyin Cahid Yalçın Bugün muhezrirlerimizi meşgul eden İyi temsil eder, Tatar asaletinin bu şefi, Atlante adasının hakiki mevkii meselesi- | hülümder gibi, bir Calgaya, Nourudieş ni derin sürette tetkik iddiasına kalkmır | nazırları ve beylerbeyini içtimaa davet yarak sadece söyliyeceğim ki şimalde | hakkına maliktir. Bu hakkını Kam içti « Kafkas ve Tibet dağları zincirini Kora yârımadaşına kadar temadi ettiren Ta - #arislan yaylâsı, Asyanın merkezinden kürenin bu parçasının şimal ve cenubü- na doğru akan suların mecralarına ba - kılarak bir hüküm verilmesi icab ederse, Hindistan ve Kamçatka merkezlerini bir- bizlerinden ayıran. arazinin en yüksek parçasını teşkil eder. Xelnız bu müşahede, şimdi Tatarlar ta- rafından işgal edilen bu mantakanın As- yada ilk keşledilen, #k meskün hale 20 kulan toprak, ilk nüfus merkezi olduğunu isbat eder gibi görünüyor. Şimali Asya - ya doğru yürürken Çinin seddi ve Tibe - tin, Kafkasm geçidleri tarafından daimi surette geri püskürtülerek Gothlar, Os - trogothlar ve Visigothlar namı altında bizim Avrupamıza dolan jmühacirlerin çıktıkları merkez burasıdır. Bu faraziyeyi teyid eden coğrafya mü- şehedelerini Tetarların an'snesi teyid &- diyor. Bu an'aneyi Krim Euirray bena söyledi. Büraz sonra bu prens tahta çıka- cak, cesareti, vukufu, felsefesi ve ölümü ile herkesi hayran bırakacaktır. Müamafih Cengiz handan evvel Tatar- arın tarihinde sabit ve tamamen mu - hükkak bir şey bulup ortaya çıkarabil « mek zordur. Fakat bilindiğine göre, muh- telif kabilelerin Kamları tarafından bü- yük Kam intihab edilen bu prens onların en kudretfisi olduğundan dolayı küküm- darlar hükümdarı seçilmiştir. Gene ayni surette malümdur ki Cengiz Han tarihin görmüş diduğu en büyük bir imparator- Tuğu vücude getiren #ibâif projelerini o devirde düşündü ve fifle çıkardı, Bu fati- hi takib eden ve fethedilmiş ükeleri kap- kyan muhaceretler bu feyezanlar için M- zım nüfusun çokluğunu isbat ederler. Bütün bu sebebler bir araya gelince bu ailenin menşeini gayet eski zamanlara kadar çıkarırlar, Bu Cengiz prensleri hanedanmı ve Ta- tarların hâlâ tâbi bulundukları feodal hükümeti hiç fasılasız bir Zincir tâ zama. numuza kadar getirmiştir. Bizi idare eden #k kanunlar, bize hâkim olan ayni batıl fikirler Tatarlarda hâlâ mevcuddur, Bu münasebetler bu eski kavimlerin şimale ve şimal kavimlerinin bize doğru muha- ceretleri ile birleştirilecek olursa en eski Adetlerimizin kaynağı ihtimal ki meyda- na çıkarılmış olur. Mausour, Sedijoud, Argu'n Baroun aile- leri gelir, Cengiz Him ailesinden hüküm- ranlık hakkımı hafz prensler yetişir; Di - ğer beş aile de bu İmparatorluğun beş büyük vasalini çıkarırlar. Pek adı veri- len bu vasaller daima her ailenin en yaş- k ferdi tarafından temsil edilirler, Bu sıra hiç değişmez. Vekayinamelere göre menşeleri Cengiz Hanın arkadaşlarıma kadar çıkan bu eski Mirzelar, kaydettiğim sıraya göre, yük - sek asaleti vücude getirirler. Sonradan asalet kesbetmiş ailelerle bunlar hiç bir zaman karıştırılmmazlar, Maamafih, Mir- za Capikouly, yani prensin kölesi Mir- zalar namı altında bir araya toplanan bu #ilelerin bir beyleri vardır ki kendile - rini temsil eder. Bunlar büyük vassallık, iyani meciislene iştirmk etmek hakkını maliktirler. Kapikouiy Mirzaları arasm- da asalet kazanmasının eskiliği le müm. $az olen Koudaluk aileni asalet kesbetmiş, bütün eaklelerin mümessillerini yetiştirir. Bu mümesiler Koudalak ailesinin en ih- itiyar azalarıdırlar, Bu altı bey hüküm - darla birlürte penetoyu, «İltâr sarayını vücude getirirler ki Tatarların en yük- sek mukamıdır. Bu meclisler ancak fevkalâde haller - de içtiman davet okumurlar. Fakat büyük! vasa'ları toplamak hekkma malik olan Kam onların uzakta bulunmalarından is- #ifade ederek otoritesini feodalite hu - dıxilarm haricine tevsi edememesi için Chirinelerini daimi surette diğer beş be. İman ihmal eder de meclisin toplanması ona karşı fayda olursa o zamen istimai ©ğer, Chirinölerin Calga mansabi daima, beyden sonra en yaşlı zat tarafından İğ« gal olunur. Binaenaleyh şef, kendi varisini daimi suretle yarında bulundu rur demektir. Hükümdarlık kuvvetinin bu mukabil İuvveli dalma faal bir hak dedir, Bütün kuvvetleri istibdadın teşebbüs İlerine karşı birleştiren ve düzen hüw kümdarın emniyetini ve meşru nüfuz ve kudretinin idemesini de tekeffül eden İ Büyük Tatar vasalları hükümete ancal İ bir binanın direkleri tarzında bağlıdırlan, Hilkümeti sarsmağnı &adır olamadan hik kümeti tutarlar, Feodalite devrinde Frarm #ayı saramış olan kargaşalıkların bu kas vimlerde hiç misaline tesadüf edilmemiş. tir, (Arkası var) Güzel bir köy kızı yüzünden işlenen cinayet (Baştaralı 5 inci sayfada) fena halde hırslanan Osman, Habile yaklaşarak beynine ikinci bir kurşun daha sıkmış ve Habili teşvik ettikleri" ni tahmin ettiği Hüseyin ve Ahmedi aramak üzere köyün diğer kahvesine kosmuştur. Aradıkları arasında k'zın babası Mehmed de vardır. Elinde ta “ banca ile öteki kahveye giren katil Osman, ilk önüne gelen Mehmed Kes kin adında birisine tabancasını çevir“ miş, ateş etmek Üzere iken Mehme « din: — Aman Osman, ne yapıyorsun, ber ne yaptım sana? demesi üzerine aklı başına gelmiş, tabancasını yerine koy” muştur, “Bu hâdisenin ilk tahkikat safhası bitmiştir. Son tahkikattan sonra duruş maya başlannıcaktır. İki şoför birbisini yaraladı Pangaltida oturan şoför İsmail ile Beşiktaşta oturan şoför İbrahim kavga etmişler ve birbirlerini demirle başla” rınâtn yaralamışlardır. İsmail ile İb « rahimin yaraları ağır olduğu için het ikisi de Şişli hastanesine kaldırılmış" tir. Denize düşen bir çocuk kurtarıldı Küçükpazarda oturan ll yaşmdaki Kemal adlı çocuk, Eminönünde rıhtis ma bağlı duran mavnaların üstünde oynarken müvazenösini kaybederek de nize düşmüştür. Kemal, o civarda bulunan sandalcılak tarafından kurtarılmıştır. . —esesar senem mermere vessemraumen an aramama Ankara borsası