Marn muharebesi bütün şiddet ve dehşetile devam ediyordu Dünkü kısmın hülâsası || | Hatıralarını yazan İngiliz aktörü Ber- hard Nevman'ın anası Alsas'lı bir kadın, ba-İ batı ise tipik bir İngiliz çiftçisidir. Nevman'ın 20 yaşına kadar olan hayatı çok basit geçmiştir. Kembriç Üniversitesini Oris, bir derece ile bitirmiş ve aktör olmak; hevesile hayata atılmıştır. Evvelâ küçük de-; tecslerde rol almiş, sonra da İkinei, nihayet birinci derecede bir aktör olmuştar. 1914 Haziranında tiyatrolar tasiti edilince Nevman Baden'de oturun uzak yeğenlerin- den birine, tebdilihavaya gidiyor. Bu sira - da Avrupa vaziyeti karışıyor. Avusturya Ve- Mahi Saray-Bosnada öldürülüyor. 1 Ağu tostu siyasi gerginlik artıyor. Bunun üze - rine aktör Pransa ile Almanyanın çarpışa- caklarını hissediyor, derhal Baden'den Fran Saya, oradan da İngiltereye geçiyor. İki gün sonra da İngütere Almanyaya harb ilân 6- yor. (Hatıralar devam ediyor) Bugünü takib eden hâdiseler gayet iyi hatırlıyorum, Ben o zamanlar, genç, enerjik, ve sıhhatli idim. Ben de derhal, benim yaşımdaki yüz binlerce genç gibi Umumi mahşere katıldım. Benim © 23- manlar korktuğum yegâne şey, harbin, benim harbe iştirakimden çok evvel bit- mesi keyfiyeti idi. Şunu da söylemeliyim ki, o zamanlar İngilterede üç senelik bir hârbden bahseden yeğâne (insan Kiç - nerdi (1). Halbuki ekseriyelimiz, harbin #lti haftada biteceğini zannediyordüuk. İlk hatırıma gelen fikir, hemen bulun- duğum yerde orduya gönüllü yazılmak- tı. fakat biraz düşündükten sonra bu fikrimden o caydım. Çünkü, emsalimin Fransada, cephede vuruştukları bir sıra- ds, benim monoton bir kışla hayatı ge- çirmeğe hiç te niyetim yoktu. ben, cephe kahramanları eve dönerken, his gadece «urra'» diye bağırmak düşünen- lerden biri olmak istemiyordum. ben bizzat kendim de, bu tarzda karşılanan bir kahraman olmak istiyordum. benim bu arzumda, belki de takdir ve alkış is-| temiyen aktör tabiatimin bir hissesi de! Vardı. İşte bütün bu sebeblerden ötürü, 5 A- Bustos gecesi, eski Kembriç arkadaşla. rımdan Vilovbi Meyzonun evine gittim. Meyzen, hayali çok zengin olan bir a- damdı. Sonra Meyzon, hariciye nezareti memurlarından olduğuna göre, herhalde Waziyete ard bazı şeyler bilmesi icab edi- yordu.. Meyzonla konuşmamızda, o, bizimle beraber Kembriçten mezün olan ve be- nim bir türlü vermeğe muvaffak olama- dığım «birinci smıf devlet memuriyeti, İmtihanını muvaffakiyelle veren, ve şu dak'kada harbiye nezaretinde çalışmak; | fa olan bir arkadaşımızı hatırladı. Biz derhal Barkley ismindeki bu ar kadaşımıza telefon ettik. ve vaziyet hakkında bizi tenvir etmesini, bugün” lerde Fransaya gönderileceğini kuvvet- miz heyeti seferiyeye bizim de girmemize imkân olup olmak dığırı bildirmesini kendisinden rica et- tik Barkley çok iyi ve çok nazik bir ço- cukmuş.. iki gün sonra bize telefonla çevab verdi: Hiç bir askeri hazırlığımız olmadığı için, herhangi bir piyade ve 8 yahud süvari livasile Fransaya gitme- # mizin kat'iyen mümkün olamıyacağını; «Zabit yetiştirme kursu» (2) nda edin- diğimiz tecrübelerin istihfafla karşı - Jandığını bildirdi. Maalmafih o postacı olarak kıfllanıMmak üzere, motosiklet kullanmasın: bilen kabiliyetli gençlere Biddetli bir ihtiyac hissedildiğini de bizim pek işimize w Pi Mareşal Kiçner: (1851-1916), 1914 zarfında İngiliz ordusunun başına geşi- İlen ve gönüllü İngiliz orduzunun organi» | lörü olarak tanılan bir adamdır. 1916 yi-| i #Haarpşire kruvazörile Rusyaya gi- erken, kruvazörün esrarengiz bir torpille Wparak batmasile ölmüştür. (8) 0.'T. G, (Officers Training Corpa) (Za- fa kadrosunu hazırlama Oomektebi). Bu bin rolü, yüksek tahsil gençliğine ih- Hİ bir yedek subay tahsili vermektir. İ yordu; çünkü mensub olduğum livanın | İ hayvanları ve ağırlığı karaya ihrac «| Umumi Harbde Fransaya sevke geliyordu. Çünkü gerek ben, gerekse Meyzon, motosiklet kullanmasını ve motosiklete binmesini çoktandır bili - yorduk,. Derhal, askerlik şubesi mer * kezinin bulunduğu O Old-Skotlend Yard'a koştuk. İtişe kakışa askerlik şu- besindekii çavuşlardan birinin yanına sokulabildik. Çavuşun eline ufak bir bahşiş sıkıştırınca, sıramızı falan bek! lemeğe lüzum kalmadan, askerlik şu-| besindeki subaylardan birinin yanma girdik Barkley'in verdiği malümat hakika- ten doğru imiş. Muhabereci kıtaata cid- den büyük bir ihtiyac varmış. hattâ bunlardan bir kısmı ilk partide Fran- sava sevkedilecekmiş... Askerlik subesindeki subay, bir mü det biz! süzdükten ve bir müddet te di sündiilkten sonra, görünüşe göre biz: yarar buldu. Tabil motosiklete birm imtihanın geçmemiz de lâzım gele- cekti. kolavca' tahmin ede re bizim bu imtihandan hiç br perva-| mız yoktu. hemen ertesi gün, elimizde emrimiz olduğu halde (3) Olderşit'a gönderildik.. oraya gelişimizden bir gün sonra da, Sa majeste ordusu asker- lerinin tâbi olduğu bütün formalite « lerden geçtik.. İşte Meyzonla ben, İngiliz kraliyet ordusu askeri muhabere hizmetine bu suretle girdik, Hele, muhabere sınıfını ifade eden mavili-beyazlı bandı kolu” muza taktığımız zaman, keyfimize pa yan yoktu Harbin ilk haftalarında, bir moto - sikletli-postacı sıfatile geçirdiğim gün- leri burada kaydetmeğe hiç lüzum gör“ mwüyorum. Bunları yazsam, oldukça enteresan bir hikâye meydana gelirdi. Fakat bunu benim yazmama meydan kalmadan, bizlerden birisi, benden ön-| ce böyle bir şey kaleme alıp neşret -| ti. (4) | Herhalde muhabere hizmetinde ge “ çirdiğimiz günler, bütün harb esnakın-| daki hayatımızın en enteresan bir saf-| hasıdır. İşin içinde mükemmel! bir he- yecan vardı; tehlike ise, sinirlerimizi tepreştirmeğe kâfi gelecek kadar çok- tu. sonra hepsinden iyisi, bir piyade askeri olmak için kaçınılması mümkün olmıyan br sürü ağır hizmetlerden de muafdık... Askerliğimin bu safhasında, muha - berecilik hizmetimle hiç bir münasebe- ti olmıyan, fakat bundan sonraki haya- üm üzerine fevkalâde mühim tesirler yapan iki vak'adan bahsetmek mecbu- riyetindeyim. | Bahfetmek istediğim birinci vak'a, | Fransaya geldiğimizin ilk günlerinde| cereyan etmişti.. Fransaya olan sevki- yatımızın bir kısmını Havr limanı vasi- tasile yapıyorduk.. Limanda müthiş bir karışıklık, müthiş bir hayhuydur gidi- | (9 Oderst: Büyük bir askeri talimgâhın balnnduğu kücük bir Kasaba, (8 WEL Watson: «Bir habereinin mace- ralârir ı bahsedebilirdi. hazırlanan İngiliz askerleri diliyordu. Bu ihrac ameliyesi konak - çılığını liva mülhakı bir erkânıharb za- biti idare ediyordu... Fakat adamcağız büyük bir müşkülât içinde idi. güçlü-| ğün başlıca sebebi, liva konakçısı su- bayın kâfi derecede Fransızca bilme - mesi idi. adamcağız Fransızcayı mek» | tebde öğrenmiş, fakat sonra unutmuş» | tu... Vakıâ o şimdi de Fransızca olarak « Bahçıvanın halasının kaleminden » Fakat gelgelelim, Mi - manda ağırlıklarımızın naklile meşgul olan beş on Fransız amelesine, limanda pırıl pırıl parlamakta olan müh'mmat ve ağırlık arabalarını, bir an evvel içe- rilere nakletmelerini, dalga geçmeme- lerini bir türlü söylemesini beceremi - (Arkan var) 1 — Çok katı - Yemek masdarından em- rihanır. 2 — İri diş - Beyaz 3 — Cerhetmek. 4 — Taharri etmede - Kalin 5 — Şiryan - İstifham nidas, 6 — Hükümdarların başlarına giydikle - ri - Bit mois. 77 — Nota - Çok büyük 8 — Sirt - Olur mu? $ — Bir erkek ismi - Siyah 10 — Eni olan - «Az» olsa İkaz - Yukarıdan aşağı: 1 — Karda ayağa geçirilen - Kediden korkan, kadını korkutan 3 — Tekdir - Tarama hleti 3 — Sıraya konulmuş - Bir nevi toprak 4 — Hedef - Caka 5 — Kalemler 6 — Etrafı su ile çevrili kara parçam - Bir nota, — İhrak eden - Kuşurunu bağışlamak, 10 — İlâve - Toprak seviyesi 1 284 65 6 78 910 güreş takımı seçmeleri Çoban Mehmed, Büyük Mustafa, Mersinli Ahmed, ve 6l kiloda Ahmed rakiblerini yendiler Ankara (Hususi) — Evvelki gün An - |kara Halkevi salonlarında kalabahk bir jseyirci kütlesi önünde Avrupn, şampi - İ yonammaşiştirik edecek milli takımın seç- meleri yapılmıştır. Birinci devrede alı - İnan neticeler şunlardır: 58 kiloda: Kenan Halil, Küçük Hüse. yin Mustafaya sayı hesabile galib, | 61 kiloda: Ahmed Işık, Niyazi Yıldıza 1,5 dakikada tuşla galib. 68 kilodu: Yaşar Doğu Yusuf Aslana sayı ile, kalan ta'ımların maçı Fikstür dün akşam tanzim edildi, maçlar bugünlerde yapılacak Bu hafta başlıyacak olan mülli küme İ maçlarından evvel yapılacak bu küme haricinde kalan takımların maçlarının #ikstürünü tanzim için dün akşam mın- taka merkezinde bir toplantı yapılmıştır. Toplantıya birinci ligden altı ve stad- yam ligine dahil ktüplerden Beyoğlu spor, Kadıköyspor, Arnavudköy, Taksim, Boz kurt, Galataspor, Kurtuluş ve Şişli klüp- lerinden murahhas gelmiştir. Mıntakada yapılan bu toplantıda mak- #ed anlatılmış ve yapılacak maçların e - hemmiyetinden bahsedilmiştir. On fki takım arasında yapılacak ve /ki devreden ibaret olacak olan maçların u- zun zaman sürmesi bir mahzur teşkil et- tiği için on İki klübün yarıya indirilmesi ve bunun da ancak bu klüplerin birleş - meleri ciretile mümklin olacağı hakkında verilen izahat ufak bir münakaşadan son- ra kabul edilmiştir. Gayri federe klüplerin azam olup ta res mi k'üplerde mukayyed bulunan futbol cular bu maçlara iştirak edemiyecekler ve her klüp on beş kişi için resimli vesi » kalar çıkaracaktır. Ecnebi tebaası olup ta şimdiye kadar maçlara iştirak eden futbolcular bu maş larda yer alabileceklerdir. Bu küme haricinde kalan Demirspor, Bozkurt ve Kadıköyspor klüplerine üç klip daha ilâve edilerek bunlar arasında da ikinci bir küme yapılacaktır. On iki küp kuvvet esasları nazarı iti- bara ahnarak birbirlerile şu vaziyette kay a i aşmışlardır. Hilâl - Eseyan; Süleymaniya - Şişli; İs. tanbulspor - Beyoğluspor; Topkapı - Ar. navudköy; Beykoz - Kurtuluş ile bir olu rak sahaya çrikacaklardır. Bu hafta yapılacak maçlar şunlardır: Şeref stadında : İstanbulspor - Beyoğ- huspor; Hilâl - Kurtuluş ve Galatasaray » Beşiktaş. Kadıköy stadında : Topkapı - Arna » Ankarada yapılan seçmelerden dört ayr: görünüş tuşla, Yahya Nureddine sayı fle galib. 72 kilodu: Celâl Sadığa sayı ile, Cahid Hüseyine tuşla galib, 79 kiloda: Mersinli Ahmed Adnana 7 dakikada tuşla galib. $7 kiloda; Büyük Mustafa İsmafle sayı ile galib. Ağırda: Çoban Mehmed Murada 10,10 | ddkikeda tuşla galib. Seçmelerin ikinci devresine devam edi- Beslen, Doğana 4,25 dakikada | lecektir. Milli küme haricinde ! Kuleli Askeri Liseler spor birincisi oldu Askeri müfettişlik tara- fından konan kupa Kulelilere verildi Deniz Harb okulu ile Kuleli, Maltepe, Bursa askeri Hisoleri arasında atletizm, voleybol, basketbol, hendbol, futbol, gil reş, boks gibi yedi mühim spor şubesi « nin birincilik müsabakaları her sene çok muntazam olarak yapılmakta ve büyük bir alâka ile takib edilmektedir. Bu seneki müsabakalara da binden fazla talebe iştirak etmiş ve neticede Ku- beli Esasi birinciliği kazanmış, müfet - tişlik tarafından konan kupayı almıştır. Kuleli talebesini ve onların yetişme « sinde büyük âmil olan beden terbiyesi hocaları Hüsameddin Güreli ile Nuriyi tebrik ederiz. Cezalı bir oyuncu nasıl oynıyabilir ? Beden terbiyesi umum müdürlüğü tas rafından hakem tarafından sahadan Çı « karıldığı için bir ay müsabaka boykotu alan Beyoğluspor klübünden Hristo, bu klübün Ankarada yaptığı ikı maçta da oynamış, fakat federasyonun gözünden kaçmıştır. Hakemlerimiz idman yapmıya karar verdiler İstanbul mntakası hakemleri yakında bir klüp açarak hep bir arada toplana - caklardır. Hakemlerimiz milit küme maçlarından evvel haftanın muayyen günleri salon id- manlerı yapacaklardır, Hakemlerimizin, mutlaka (çalışmaları lâzım geldiği hakkındaki yazımızdan son- ra harekete geçmiş olmaları gayanı teb- riktir. eeanunaenatsasazulzmezzsalesanelkrnennammmazmsznalmm Balıkesir Halkevi temsil kolu İzmire gidiyor Balikesir (Masusi) — Parti genel sekre « teriiğince verilen bir kararin Halkevi teme kolu İzmir ve Manisaya gidecek « Yaşıyan Ölü, «Kanun adamt,, «Hissel şayiaı, «Cesa kanunu, «Gün doğuyor» adlarındaki piyes- leri temsil edecektir. Nisan ayı içinde yapılacak olan bu seyabaf İşin şimdiden hazırlıklar yapılmaktadır.