12 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

12 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Politika âleminde Yorgunluk K.. Yazan: Muhittin Birgen — ünyanın bugünkü umumi poli- tika vaziyetini hülâsa etmek için bir tek kelime kâfidir: Yorgunluk. Enternasyonal sahada sözle, kombinezon- la, silâhla türlü türlü maçlara tutuşmuş olan milletler, birbirlerinin karşısında, şimdi soluys”soluya nefes alıyorlar, İn - gilterenin Chamberlain tarafından tem - sil edilen sulh ve silâhlanma politikası, Fransanın Daladier elile tatbik ettiği a- zim ve her ihtimale karşı hazırlanma &i- yaseti, Almanyanın istiyen ve istemek için mütemadiyen silâhlanan hamlesi, İlalyanın da mütemadi gürültüsü, hülâsa ber şey ve her taraf yorgundur. İngilterenin silâhlanma uğrunda sarfet- tiği paraların miktarı tüyleri ürpertiyor. Fransa bozuk bir bütçeye ve perişan bir| maliyeye rağmen, kesenin ağzını aç alahildiğme sarfed vaziyette, İtalya ise dişi mış, kemerini biraz da gayretlerini göstermeğe çalışıyor. “Ba - yük mali ve iktisadi hamlelerin devletleri ve milletleri ne kadar yorabileceğini tah- min etmek kolaydır. Eğer bu yorgunluk olmasaydı, son haf- talarda göze çarpan yumuşama, anlaşma, hattâ silâhsızlanma sözlerini işitemezdik. Lüzumundan fazla gergin sinirleri tes - kin için en güzel ilâç yorgunluk olduğuna göre bu yorucu hamlelerde, politika ve si- Mh mücadelesine girişm an milletleri yumuşatmış, birbirlerile “daha sakin ko nuşmalara oturmuş görüyoruz, Yalnız yorulmıyan bir şey var: Propa ganda, O, gene alabildiğine devam ediyor. Raporlar, telgraf ajansları, eskiden oldu. Bu gibi yalnız havadis vermekle meşgul olmaktan çıktılar. Şimdi verdikleri şey münhasıran propagandadır. Eskiden po- Htfka, bir takım imtiyazlı sınıfların işi ol-| duğu için bugünkü tarzda propagandalara Mirum görülmezdi. Şimdi pilitika, millet. lerin kalbleri, şuurları ve hayatlarile ya- pıldığı için herkes, dünyanın bu yeni kuvvetini kendi lehine kazanmak ihtiya-! Gnı veriyor ve bütün kuvvet'le propa - Bandaya çalışıyor. Yorulmıyan yegâne fasliyet budur. * Dünyanın son zamanlardaki politika vaziyetini bu suretle hülâsa edebiliriz. Diplomasi işlerine gelince, cereyan et - mekte olan hâdiseleri, hep bu yorgunluk duygusunun tesiri altında, bir takım pa- muk iplfklerile birbirine bağlamıya ça- hşan siyaset müdürlerinin elinde, ye » ni ve esaslı hiç bir har göstermiyor. İspanya meselesi, çoktanberi gelmesi zaruri görünen neticeye Artık iki muhtekf sınıfın birbirile yaptığı harbe neticelenmiş gözile bakabiliriz. İtalyanm istemekten, Fransanın da reddetmekten yorulan sesleri, son gün - lerde yurmuşadı. Her fki taraf ta «bizi bir. birimizden bir ayıran olsa da, hiç olmaz- sa biraz dinlensek!; der gibi etraflarına bakıyorlar, Galiba, bü de Göring ile İngiliz başvekili yapacaklar. Almanya, müstemleke istemekte de - vam ediyor. Fakat, simdilik İngitere ile konuşup kendisine bazı iktisadi men - #artler temini fle iktifa etmeğe taraftar. dır; fazla ileri gitmiyor. Şarki Avrupada bir hareket var:Şarkf Avrupa, toplanmak 'stiyor. Bu toplanma hareketinin belli başlı mürevviçleri Ro - mamya ile Lehistan görünüyorlar. Münih konferansı esnasında panik yapmış olan gark! Avrupa, etraftaki yorgunluktan ce- #aret alarak kendisini, hem kol hem de faşizme karsı bitaraf bir mücadele yapma fmkânları veren bir kuvvetle tec- hiz etmeğe çalışıyor. Hülâsa, herkes vorgundur Herkes, b'r başka bakımdan biraz toplanmak üzere, #stirahat yolları arıyor * Şu halde önümüzdeki vaz sulh i geçecek demektir. Bu sulh, ne ha hayal olarak istediği «ebedi sülh>, keskin mücadelelerden âzade uzun ve © devamlı bir sulbtür, Yalnız bır d me, mücadele esnasında dağı! leri düzeltip biraz nefes alı Bu biraz nefes almayı müteakih keskin mü- cadele yeniden başlıyacak ve belki de ge. lecek kış tekrar sinirli günler, heyecanlı haftalar serisini, Avrupâ tekrar yaşıya - caktır. Arada, ufak tefek mevzit hâdiseler o - kesir, ne de n- Resimli Makale: söylerken; miş olduğunu söyliyerek i har etti; etmek olurdu. Cildinizi bozulmaktan Nasıl Kurtarabilirsiniz ? Cildinizi bozulmaktan kurtarmak is - »İterseniz, resimdeki genç kız gibi, taze li-| mon, muz, domatesi dilim dilim keserek yüzünüze koyunuz, bir saat böyle kaldık. tan sonra, şeftali kremile de uğuşturunuz. Bu güzellik usulünün Amerika kadın- larının en son icsdlarından biri olduğunu söylemeğe Wüzum var mı? ama a mi labilir. Meselâ, Çeklerle Slovaklar ara - sındâ zuhur ettiği ve Slovakların Al - manyaya iltica eyledikleri haberlerini ye- ni aldığımız hâdiseler gibi. Yarın Memel, öbür gün Danzig, daha bir başka gün bunlara benzer küçük meseleler çıkabilir. Bunlârı müstesna olarak sayacağız ve önümüzdeki yazı muhatebesiz geçirece - ğiz. Fekat, silâhlanma gayreti duracak de- ğildir. O sahada plâna alınmış işler de - İvam edecek, tahsis olunan paralar sarfo- nacak ve bu sayede büyük sanayi mem- 'ketlerinde de iktısadi işler mütemadi - yen gıdalanıp gidecektir. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki «önü - müzde yazda da harb yok'. diyebilmek, birçok milletler için bir saadet teşkil e diyor! İ Muhittin Birgen İSTER leri gözden geçirdi. Çürük buldu, İN hakkı, Söy da kö) bem de vazifesidir. Fakat şimdi i halkı kışın ile Edirnekapı arasındaki yold gelmekten kurlulmak için belediyeye müracax — Eskilerinin yerine yenilerini koymak şartile otobüs ser- ISTER İngilterede meslek hayatının 50 inci yıldönümü kutlula - nan ihtiyar bir doktor, şerefine verilen ziyalelta nutuk Bu 50 yıl içinde tedavi ettiği on binlerce hastayı teşfiye etmek için ellâç vastasna> pek ender olarak müracası et- — Bütün hastalarımda ilk işim hastarın yükseltmek, ikinci işim de kendilerini iyileşeceklerine ikra İNAN, Belediye Sirkeci ile Rami arasında işlemekte olan otobüs. selerden menetti SON POSTA a Maneviyat kuvveti. S Hastalık bahsinde olduğu gibi iş bahsinde de bir derdden kurtulmanm veya bir teşebbüste muvaffak olmanm başlıca | amili maneviyattır. Düşünmek, plân yapmak, bilmek ve başlarken kuvvetli 'n işin ekli olmak yetişmez. Muvaffak olmak için o işe bir nefis itimadına sahib olmak ta ister. Herhangi bir teşebbüs önünde maneviyatınız kuvvetli de- mâneviyatını —- gilse, kendinizde i o işe hiç geen saman Hergün bir fıkra Ömrümde bir kere Bir gün bir kral başmabeyincisi birlikte bir yerden çıkıyormuş, Baş - mabeyinci kralın p mini Tutmuş, giydirmiş. Kr Ben de senin paltonu tutayım! Demiş, başmabeyinci irkilmiş: — Aman haşmetmeab, ne yapıyor. sunuz) — Paltonu tutacağım. — Kat'iyyen olmaz. — Emrediyorum. Mabeyinci bu söze karşı ısrar ede. memiş. Kral paltoyu tutmuş, mabeyin- ci giymiş. Sonra cebinden bir lira çı karıp krala uzatmış: Bu ne? — Bizim de âdetimiz böyledir. Pal tomuzu tutanlara bahşiş veririz. Kral rayı cebine koymuş; ve de- miş ki: — Ömrümde bir kere, bir iş muka- bilinde para aldığımı gördün. i e e e Vatikanın son Pulları Papa on İPinin ölümile, Va- çıkarmıştır. inal Paçellinin yeni Papa mamıştır; şimdi merakı İden ellerine geçirmek için her yere baş vurmaktadırlar. Bir maceraperestin sonu Parisli Praud isminde bir delikanlı da- ha yirmi yaşına basmadan borsada hava oyunlarında müthiş paralar kazanmış, ga yet usta bir pilot olarak şöhret bulmuş. Bir çok mülkler, otomobiller ve bir de tayyare satın almış; üç defa ismini de » Biştirmiş, bütün Avrupa içinde dal bu - dak salan büyük bir borsa acentalığı kur muş, ve geçenlerde de Fransanın cenu » bu gatbisinde, Langon tayyare meyda - nında, tayyareden inerken muhtelif sah- tevkif olunmuştur. zam servetinden Cebinde u rank çıkmıştır. cak birakç an- İSTER Hem | ne olacak? çamurda, yazm toz a yaya olarek gidip bilecek cinsten bir İNAN, İSTER i yiniz, olursa olsun muvaffak olamazsınız. en gelme bir cesaret hissetmiyorsanız .| bilginiz, melekeniz, kudretiniz ne Hitterin önünde Danseden Genç kadın Berlin Baş vekâlet deiresinde Hitler)” ile 600 davetlisi önünde harikulâde bir surette danseden artist Miryam Vernee; Alman başvekili müsamereden sonra bir kutu çikolata ile bir altm gamalı haç he- diye etmiştir. 24 kuruşluk yumurtaya 200 lira veren adam İngilterede Veymut'da bir bakkal dük- kânmdan 8 yumurta çalarken yakalanan! İbir İngiliz. 200 lira para cezasına mah - İköm edilmiştir. Hâkim kararı okuduktan ponra MAZMUNA: — Bü kabil suçta, vazu kanun 800 lira para cezası veyahud da 6 ay hapis tayin eder, Ben seni 200 lira para cezasına çarptırmakla, sana İyilik etmiş oluyo - Tum. sen de ucuz kurtulmuş bulunuyor - sun.. demiştir. Adamın çaldığı yumurta- ların değeri 24 kuruştur. İngilterede bir serserinin doğruluğu İngilterede boşta gezer 61 yaşlarında, polisin «serseri güruhundan, diye adlan- dırdığı bir İngiliz, bir akşam kendisine yatacak bir yer ararken yerde 2 İngiliz rası bulmuş. İşinden çıktığı üç seneden. beri, bu kadar para yfizü görmemiş olan bu namuslu İngiliz, en ufak bir tereddüd ssi geçirmeden, «bu para benim değil - dir.» demiş, ve doğru karakola giderek parayı teslim etmiştir. Polis te fakir bir kağın ölan sahibine bu, 2 İngiliz Hrasını vermiştir. İNANMA! visinin iade edilmesine tekrar müsaade istemiş. Bizim bildiğim'ze göre, İstanbulun içinde garaj ve ticaret İ evleri de dahil olmak şartile, Avrupada otobüs vasfı verile. tek otobüs yoktur. Bundan dolayıdır ki biz Rami halkının istidasında «sağlamca» otobüs kellmesi - nin yerine «yeni otobüs» kelimesinin yaniışlıkia konulmuş olacağına inanıyoruz, fakat ey okuyucu sen: INANMA! Sözün kısası Bu du şaka E, Talu azetelerin birinde Şakalar #ütü- nunu dolduran bir arkadaş. ben- den bu &na kadar takdir ve hürmetten başka bir şey görmediği halde, ne bile « yim beden, ikide birde nâçiz şahsiyetimi tezyife kalkışır. Eh, ne yapalım? Her yiğitin bir yoğurt yeyişi olduğu gibi, her müharririn de bir yazış tarzı vardır. Geçen gün de, eksik olmasın: «Teşt te hata olmaz.» keydile, bir fıkramı kiden, — keskin zekâsı, tarize uğ #Bzlerimle ne kasdetmiş olduğumu pek güzel anlamağa müsaid olduğu halde— beni kaza benzetmek inceliğinde bulun« miş. Onun bu hareketi bana eski zamanda kalan biz hatırlattı, ahir efendi namında biri bu zata ekelb» demiş. o da bunu duymuş. cevali İ olarak şu kıt'ayı yazmış ve yaymış: rin zarifane Bize Tühir efendi İltifat bu Maliki mezhebim benim zira, İtikadımca kelb Tâhir'dir!, Ben de, bu kaz şakası üzerine, muhntes rem muharririn ilifatına ne türlü mu « kabele edeceğimi düşünürken, (o Kapitol kazlar pek eski (ozamanlarda Ro: iü düşman istilâsından micra ısusunda oynadıkları büyük rolü ha « tırlıyarak, bu tarihi hâdiseden mülhem, gu kıl'ayı irticalen söylemiş bulundum: Bize Nâci Efendi kaz demiş Bu sıfat kendisine rücidir.. Roma tarihi kaydına nazaran: Biliriz hep ki kaz « diri, Bu türlü şakalardan pek hoşlandığını her günkü nezih ve nükteli fıkraların « dan anlamakta © olduğum aziz çocuğun, bu mukabelemden âlınmıyacağını ve 0 « nu suitefsir etmiyeceğini ümid eylemel gp Kızılay Reisliğine Doktor Hüsameddin Kural seçildi Ankara 11 (AA) — Başvekil dokte Refik Saydamın bugünkü vazifesi icabı olarak Kızlay reisliğinden çekilmesi is zerine açılan reisliğe li Mart 1939 tari ş hinde toplanan umumi merkez tarafın « dan Beyand meb'usu doktor Hüsamed w İdin Kural seçilmiştir. Varşovada bir casus Kurşuna dizildi Varşova 11 (A.A.) — İhtiyat onbaşıla rından posta müvezzii 32 yaşmda An: toine Slonski, casusluk cürmünden do» . layı kurşuna dizilmiştir, Papanın taç giyme merasimi bugün yapılıyor Vatikan li — Yeni Papanın taç giye me merasimi yarın yapılacaktır. Kardinal Luigi Maglione, Papalili makammın hariciye nazırı tayin edi » ir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: