Tamşvar « İstanbul B. m açımdan heyecanlı bir safha Evvelki gün şehrimize gden An» kara muhteliti Cumartesi gü-ü ve dün "Taksim nda iki müsabaka yap - de iyi bir oyun oynıyan ul muhtelitini 2 - | dünkü çia ise İyi teşkil olan muhtelitimize 3 - | mağ- lâb olmuşlardır. Dün havanın çok fena olma rağmen Taksim stadında yapılan mi him müsabakalar stada pek çok seyirci *oplamıştı. Hasılât: 2,800 Jira... An - kara rüzgârla beraber oynuyor, İlk hü- çumlarını Mehmed Ali kesti. Arka - sından sol açıklarınm enfes bir şütünü gene İstanbul kalecisi kurtarmağa mu vaffak oldu. Mukabil bir hücumda Bu- duri bir fırsat kaçırdı. Cumartesi gün“ kü mağlübiyetin acısını çıkarmak is - #iyen İstanbul bütün hatlarile gayret- Wi oynuyor. Dün takımın iyi teşkil e - dilmiş olması ve bir gün evvel berâber oynamanın da verdiği anlaşma ile İs - tanbul muhteliti hâkim oynamağs başladı. Necdet, Buduri, Diran müsellesi fev- kalâde oynuyor ve 9 ncu dakikada Musanm derinleme pasını 18 pas çizgi” sinin köşesinde yakahyan Buduri sıkı ve mükemmel bir vuruşla ik golü yap: tı. Rüzdâz aleyhlerine olduğu halde o- yuna İstanbul hâkim. Necdet, acele - den bir gol fırsatı kaçırdı. Ankaralılar soldan Hamdi vasıtasile tehlikeli akin lar yapmağa başladılar. Ve Hamdinin ortasını 15 inci dakikada Hâşim güzel kafa vuruşile İstanbul kalesine soka- rak beraber! temin etti, Ankaralılar bu golle canlanarak tehlikeli bir kaç — Eh! Gene seninki geliyor.. gözün| aydın! Bakalım bu defaki buhran ne kadar sürecek? Mangalı ortaya koy da, ateşi tezelensin' diyordu. O gün, gene Cavldana raslamak ü - midile gelmişler, lâkin koca gün bo - şuna geçmişti. Akşam üzeri, guruba yaklaşın güneş, Anadolu yakasındaki yalıların camlarını tutuştururken, de- renin ağına gelip durmuşlar, ve dö - nen sandalları bir bir gözden geçirmiş” lerdi. Macidin hali acınmağa lâyikti. Ba - zan, uzaktan görünen bir sandalı ben- zetiyor, gönlü ümidle doluyor, dudak - lan gülümsüyor, kalbi hızla çarpmağa başlıyor, sonra sandal yakına gelip de, © olmadığını anlayınca derin yeisine yeniden düşüyordu Güneş Rumelihisarının sırtlarında kaybolmuştu. Boğazın süları da o anda maviliğini ve parlaklığını terkederek, donuk bir loşluğa bürünüyordu. Hava da birdenbire serinlemişti. Ka- yıkçılar, incecik kıyafetlerile üşüme - mek için küreklere, olanca kuvvetleri- le asılıyorlardı. Narin Kayıklar, esâtirt su kuşları gibi sağa sola sür'atle süzü - Yiyor, limandan gelip Karadenize gi- den iri, tıknaz bir posta vapuru, yama: h karnını suya yaslamış, pervanesile dehizi köpürte köpürte, yarım yolla Kandilli akıntısını aşmağa çabalıyor * du. Yukarıya sabahleyin giden pazar ka- yıkları dönüyordu. Bunları deldi kadınlar ve çocuklar vo; kekler ise tı hazım ile m mış, gidiştek muşlard: kurmak üzere evlerine dönmüşlerdi. Hâlâ, dönüş seyretmek üzere, rıhtımdaki yerlerin - hücum yaptılar. Bi- risinde (Hamdinin sıkı şütü garib bir İsekilde direik vu. rarak dışarı kaç - tı, Bugün çok iyi oynıyan Diran, Şere fin verdiği pası fevkalâde bir şütle Ankara kalesine soktu. 20 nci dakikada İstanbul 2. 1 galib vaziyete geçmiştir. Devrenin mütebaki dakikalarında Ankara güzel hücumlar- la hâkim oynamağı başladı ise de bir- çok fırsatlar kaçırarak netice alama » dı. Oyun çok heyecanlı oluyor. Ve bi - rinci devre 2 - | İstanbul lehine neti » colendi. İkinci devrede Ankara takımı de » Sakatlanan Hâşim çıkarak yeri- ne Harbiyeli Habib, Bek Nurinin ye - rine de Enver girmişlerdi. İstanbul ta- kımında değişiklik yok.. İstanbul mü. temadiyen atak yapıyor. Beşinci da - kikada Şeref şahsi bir hücumle bek * leri geçerek İstanbulun üçüncü golü - nü yaptı. Oyun bu devrede heyecanı her dakikada artarak devam ediyor. İstank n yaptığı müteadd'd hücum- ları kaleci Necdet enfes pforğonlarla kesti. Bu anlarda gene Şerefin ofsayd j den attığı bir gol de tabii sayılmadı. Gündüzün güzel bir şütünü de Meh - med Ali önledi. İstanbul haf hattı ve bilhassa Musa çok güzel oynuyor... Buduri fevkalâde... Günün iyi oyun - cularından Diran'ın soldan sağ ayakla Memduhla Macid, ipek astarlı, ve ter zi Mirin makasın - dan çıkma bal rengi pardesülerini giy - mişler, konuşa ko - nüşa, yalıya dönü « yorlardı. Maci hakikaten çok müteessir, ade - tâ meyus idi. Sev giüsini görebilmek için koca bir hafta daha bekliyecekti , Hem, beklese de, bakalım ertesi Cu < ma görebilecek m idi? Bundan em olsa, bağrına taş basar, ümidle avunur, günleri iple çekerek hafta sonunu bu * lurdu. Lâkin, emin değildi işte! Memduh bermutad işin alayında idi. Hele ertesi akşamki ikbalini düşündük» - 'Turb sıkayım senin aklına, Macid! hiç sun. Eğlen.. zevkine bak. Onun elinin altında neler vardır, neler? Seninki on- SON POSTA SPO Dünkü Maçlar Tamşvar İstanbul B. mubhtelitile berabere kaldı Matbuat takımı ilk defa yenildi İstanbul muhteliti Ankara muhtelitini 3 - 1 yendi İstanbul . Ankara maçından heyecan bir safha çektiği mükemmel bir şütü Necdet ha- vada uçarken kornere attı, Son 10 da” kikada Ankara tamamen oyuna hâkim oldu Hamdi, ve Gündüzün gayretije yapılan müteaddid hücumlar iyi ve bil- gili oynıyan İstanbul müdafaası ö - nünde hiçbir netice vermedi. Şiddetli bir dolu başladı. Top İstanbul kalesi Vakıa evlenmek, müstaktllen bir kadına sahib olmek, yuva kurmak iyidir, hoş” tur. Lâkin daha dur bakalım, Yaşımız ne, bâşınmz ne? İnsan, otuzuna varma” dan, tariki dünya olmayı düşünür mü? ibi hayır, hasanat sahibleri de, çok kür eksik değil Bak keyfine! Sen ki Recaizadenin ıp da içlenece - g şairim diye geçinirsin. «Zemzemeslerini oku; ki zaman rind şairlerinin di - vanlarını oku da ibret al! Meselâ, o ne güzel sözdür.. «İç, güzel sev var ise aklı şuurun.. dünya var imiş, yâ ki yoğ olmuş, ne umurun”> bayılırım den kımıldamamakta ısrar edenler,İların ayağına, güzellik bakımından su | işle bu felsefeye! Gördün mü herifi? kim, sessizler, yahud ki evinde yar -İdökemen. Darılma; Pek enayi şeysin. | Emin ol, o, bu nasihati vermekle beşe-| bir ilâç kabul etmiyecek, müptelâlarını, İstünbul muhteliti maçtan evvel önlerinde oynar - ken maç bitti ve İstanbul 3 - i ma vaffak oldu Dünkü tahmini - , mizde yazdığımız gibi iyi teş (kil edilmiş ve çok gayretli bir | oyun çıkaran İstanbul muhteliti iki | gol farkla müsabakayı kâzardı. An - | karalılar işi dün gevşek tuttular, HA - şimle, Nurinin çıkmaları da takım: ol. dukça sarstı. Takımlar sahaya şöyle çıkmışlardı: İstanbul muhteliti: Mehmed AH - Lütfi, Hüsnü - Müsa, Angelidis, Yu - suf * Necdet, Naci, Buduri, Şeref, Di- ran, Ankara muhteliti: Necdet - AH Rı - za, Nuri « Nusret, Hasan, Keşfi - Ab - dul, Fikret, Gündüz, Haşim, Hamdi... Hakem: Ahmed Âdem (Kasımpa - şa). M.T.Ö. Tamşvar - İstanbul B, muhteliti Cumartesi günü akşam Ankaradan hareket eden Rumen Tamşvar takımı dün saat 13,30 da Pera - Şişli Klüple - rinden teşkil edilmiş bir B muhtelitile Taksim stadında karşılaştı. Muhteli Fenerbahçeden Lebib de yer almıştı. Ankaradaki iki maçı da büyük farkla kaybeden Rumenler yorgun bir halde maça çıktılar. İstanbul rüzgür da le hine aldığı halde ilk anlarda çok bo - zuk oynuyor... Rumenler de isteksiz hücumlarla vakit geçiriyorlar. Devre- nin ortalarma doğru maç hararetli bir Son Posta'nın Romanı : 66 ba “yete hizmet eden en büyük adamların başına geçmiştir. — Allah aşkına sus, Memduh! İçim- deki melâlin dere » cesini bilsen... — İyi yal Ben de o sebebsiz e melâlin dağılması için söy - Yiyorum. Vazgeç bu sevdadan! 'Tam o sırada ge - ecikmiş bir kayığın i- çinden bir saz sesi yükselmişti. — Biri, Rahmi beyin muhal- led İsfahan şarkı - #nı neyde üflüyor du. Memduh, arka- daşını dürtüp: — Nah, bak! dedi, İşte, senin haline münasib bir şarkı! Cübbesi de senin Ekrem Beyindir: «Geç bu sevdadan hemen, vazgeç gö - nül!, Olmasın halin yaman. gönül, Macir, bu sözlere karşılık başı lamakla iktifa etti, Sevdanın na kabul ettiği beşeriyet tarihinde görül- memiştir, Sevdazedenin gözleri kör ku 1 sağır olur, Onun muhakeme sine hitab etmek kadar s, faydasız bir yoktur. Fen, bir gün g veremin, kanserin, hattâ belki de ö mün çaresini bulacaktır. Fakat aşk de- nilen gönül hastalığı hiç bir zaman, hir vazgeç al hat çı kazanmağa mu-| hal'aldı. İstanbul takımı açıklarıie yap f tağı hücumlarla üstün veziyete geçti ise de gol çıkaramadı. Rumenlerin he * sablı birkaç akını da netice vermedi ve | devre 0 - O bitti İkinci devrede İstanbul B çok iyi ynamağa başladı. Yalnız santrfor oyw nıyan Nobar bozuk... Sol açık Sarafim mükemmel ortalar yapıyor. 65 inci dat kikada Rumen kalesine korner olduk Sarafim gene mükemmel ortaladı. Ko le karıştı ve bu suretle top tam 4 defâ kornere gitti. Fakat bunlardan hiçbiri gole çevrilmedi. 25 inci dakikada Beni bino'nun boş kaleye attığı topu rüzgâf gibi yetişen bek kurtardı. 30 uncu daf (Devamu 10 uncu sayfada) e öm makas | Matbuat - Pera maçından bir görünüş tâ «Hubutu Âdemsdenberi, nasıl ke." mirmiş ise, mahşere kadar öylece ke mirmekte devam edecektir. Maamafih, aşkın devası büsbütün d€ yok denilemez. Ümidsiz kalan, yahud ki tezyife ve istihakara uğrayan aş bazan yeni bir aşk ile şifa bulur, Bazal da, en büyük ıztırabları külleyen, söm düren zaman onun üzerinde de mücet" | sir olur. Hele aşkin, lâkaydi ile dahf İ ziyade alevlendiği, daha hâd bir mabi”| yet aldığı iddiası yalandır. İnsan gön © lü kadar nahif, rakik, isyana ve ak *İ sülâmele müstaid bir şey tasavvur olüt? namaz. Onunla pervasızca oynamak | çok tehlikelidir. Bahusus seven ei di kalb daha da nazik, daha da hassas o $ İur. Çabuk zedelenir. zedelenince gi tamir kabul etmez. Ömürlerinde bir de" fa sevmiş olanlara sorun. Sevdiklerini kayıdsızliği, katılığı, hiyaneti, kalble £ rinin, aşklarının Üzerinde ne tesir ya” mıştır? İnsanların fki yaman duyg | Aşk ile kin hemhududdur. Birincisini ikincisine taşırmadan idare etmek büyük bir dürendişliğe, fevkalâde mii barete mütevakkıftır. Aşk safkasile Köl bini veren, kin saikasile onu geri alâ yı da bilir. Ve bu türlü geri alman kal o saat kin, nefret, gayz ve adavetle go" tüverir. Anenk, bu raddeyi buluncaya kada biçare âşık tebellür ettirdiği sevgisini ye sevgilisinin nüfuzu altında esir 5 rief dünya ile alâkası kesik gi Lâkir hakikatte, değildir. A cak, etrafındaki tabiat, o seveiliden bahseder, onu hatır onun ılara sü | inu oyalamak hemen hemen muhaldifi uğraşma arp “İdan harice çıkaram ni gözlerinin önünden uzaklaştıramıyof “| du. İ (Arkası var) . |