Bir Pazar yazısı — Yazımı çabuk bitireyim de gez “ meye gideyim. Diye düşündüm. Masama oturdum. — Fakat nereye gidebilirim? Ayağa kalktım, pencereden baktım: — Hava fena değil; matbaada, ya « hud da evde kapanmama mâna yok. Ellerim ceblerimde odanın içinde bir aşağı bir yukarı dolaştım: — Gitmeli amma, nereye gitmeli? Tekrar oturdum: — Hele şu yazımı bitireyim, o za - man düşünürüm. Kalemi elime alacağım zaman aklı - ma geldi: — Bir sinemaya gitsem? Kendi kendime cevab verdim: — Sen de sinemadan başka gidecek bir yer bulamaz mısın? — Tiyatroya giderim, Ben kendi kendime cevab verdim: — Sinema, tiyatro. Sen bunlardan başka hiçbir şey görmiyecek misin? Hayır hayır, yazımı bitireyim. Si - nemaya gitmiyeceğim, tiyatroya da ği başka bir yere gidece - 'Tam yarıya başlıyacağım sırada ge ne durdum. — Peki amma başka nereye gidebili- rim ki? Elimi şakağıma koydum, düşünme - ye başladım: — Sinemadan, tiyatrodan başka bir eğlence yeri. İstanbul; tenha sokakları, kalabalık caddeleri, irili ufaklı binalarile göz - lerimin önünden geçti: j! | Bunları bi Nevruz nasıl tes'id edilir? Mart ayı İran- Si Mar için miji bayramları olan Nevrozun yakın- Yaşması münase « betile hummalı Ynaliyetfp geçen bir aydır. Martın fik gününden iti- baren, evler sü - pürülür, hazır « günden evvel ge len Çarşamba ge cesi kuru yemişlerden mürekkeb bir sofra hazırlanır, yemekte muhakkak surette horozlu pilâv yenir. Nevruz & rifesinda de, ateşler yakılır, üzerlerin- den atlanır. Ateş oyunları yapılır. Tah İçki içmiyen erkekle Evlenmek istiyor Bir genç kız okuyucumdan aldı « ğun mektubu hülâsa edeyim: «Yirmi bir yaşındayım.. Ortamek- tebde okudum. Artık mektebe git - miyorum. Fakat evimde de boş dur- muyorum. Ev işlerile bep meşgul 0- lurum. Boş kaldığım zamanlarda da okurum, iş işlerim. Teyze kendi- mi methetmek için söylemiyorum. Tek berim hakkımda bir fikrin ol . sun diye bunları yazıyorum. Kısaca- &i ben, kendi halimde iyi, dürüst ve ayni zamanda da çirkin olmıyan bir kızım. Yaşımı başta söyledim Bu yaş evlenmek çağıdır. Ve beni çok istiyenler oluyor. Ben bu yaşıma gel dim ağzıma bir katra içki koyma - dım. Bunun en büyük sebebi baba - mun ve annemin içki içmedikleri ve ailem arssında içki içen bulunma “ dığıdır. Evleneceğim erkeğin de iç“ ki içmiyen ve içmemiş bir insan ol. masını istiyorum. Bu yüzden beni istiyenler hakkında ilk sorduğum sual: — İçki içer mi? Suali oluyor. Benim bu sualimi iyor mu — Nereye gidip eğlenmeli? Düşürdüm, düşündüm. Koskoca İs* tanbulda gidilebilecek bir tek eğlence yeri aklıma gelmiyordu. Kapı açıldı, içeri giren arkadaşımı yardıma çağırdım: — Bari sen öğret, dedim, bugün Pa zar; yazımı çabuk bitirip gezmeye gi- deceğim. — Ne âlâ, gez, eğlen — Fakat nereye gideyim. — Filân sinemada... — Hayır sinemaya gitmiyeceğim. — Şehir Tiyatrosunda... — Tiyatroya da gitmiyeceğim. Bun- lardan başka bir eğlence yeri istiyo - rum, Arkadaşım düşündü, düşündü: — Bulamadım! Dedi. Boynumu büktüm: — Ben de demindenberi düşünüyo- rum, fakat bir türlü aklıma bir yer gelmiyor. — Yok ki! — Evet yok, Amma bir çare buldum. — Evet yok. Amma bir çare buldum. Bugün de geçer. — Ne yapacaksın? — Yazımı yazacağım. Amma yavaş yavaş yazarım, Hem daha acelem yok. Otur, birer kahve içip biraz konuşa - ım. Arkadaşımla karşılıklı oturduk. Kah O kalktı, gitti, Bir başka arkada den tepeden konuştuk. Velh: y mı yazım mürettibhaneye verdiğim Za man akşam olmuştu. İSMET HULÜSİ idiniz ? | İngilterede “ Uğursuzluk, lar Her memleke tin uğursuz ad - dettiği o meş'um saydığı bazı şey- ler vardır. Bizde eskiden kapı e - şiklerinden des - fursuz geçilmez « d. o İngilizlerde merdiven altm - dan (geçilmesi, Cuma günleri se fere çıkılması ve 13 kişinin bülun- duğu medislere girilmesi uğursuz sayılır. a A ii randa Nevruz bayramlarında, ahalinin ekserisi, denizin yanında bulunan, İs- fahan, Kum, Şiraz gibi şehirlere gider ler. çok garib buluyorlar. Teyze, sen ne dersin, acaba yanlış mı düşünüyo « rum. * Kızım bu mesele biraz çetin, Bak şöyle düşünelim. Sana bir ta * Mib çıktı. Sordun ve öğrendin ki ağ zına bir kere olsun içki koymamış. Bu adamla evleniyorsun, evlendi * ğinden bir müddet sonra bir tesa « düfle içki içiyor, içkiye alışık, ve her aksam eve sarboş geliyor. Bu olabilir de. Senin bu ana kadar bir kere olsun içki içmemiş olmanı çok takdir ediyorum. Yukarıda göster « diğim misali gözönüne getir. Bir de bir erkek vardır ki arada sırada iç“ ki içer, fakat ne miktar içeceğini bi. lir, haddini aşmaz. İçki içtiği zaman da biraz neş'elense bile kendini kay- betmez. Münasebetsik hareketlerde bulunmaz. Böyle bir erkeği reddet men doğru değildir. İçki muzır ol « #makla beraber, itiyad edinmemiş, as rada sırada içenler için pek o kadar ehemmiyetli bir mazarratı yoktur. Şunu da flâve edeyim ki, sen ma- demki içmedin, içmiyorsun. Bun - an sonra da içme, TEYZE SON POSTA Kadın Köşesi Taze meyvalar | sayesinde güzelleşebilirsiniz ! Meselâ: Çilek suyu cugi güzeneştiren çok faydalı bir vasıtadır. mez, Evlerde sıkıp suyunu aldığınız li- monların kabuklarını atmayınız. Elleri- nizi yıkadıktan sonra limonun iç kabuk- larile tırnaklarınızı ve ellerinizi ovarsa- nız yumuşar, gözelleşirler. Limon suyu cildin mesamelerin! sıkış- tırmak için en iyi bir ilâçtır Bundan mizler, Yüzünüzü yumuşatmak için ince kesil İ miş bir limon dilimini yüzünüzün her ta- rafma sürünüz, arkasından bir dilim de olgun salatalık sürerseniz çok faydasını görürsünüz. Çilek yetişinciye kadar bu mevsimde portakal, mandalina, elmadan istifade ediniz. Es » kadınlar pişmiş elmayı sütle ezer, lâpa haline getirerek ilik ıbk yüzlerine koyarlardı. Ayni şeyi bugün de tatbik etmek faydalıdır. Ayva suyu da yüzü yumuşatır ve kadifeleştirir. Alelümum meyvaları tildınizle 15 dakika hali temasta tutunuz. Sonra yüzünüzü çiğ sütle çalkalayınız. Daha sonra da gül üzün nasıl yu- duğunu göreceksiniz. * Baska bir usul: Makyajınızı temizledikten sonra elini- zin çukurunda mevsime göre herhangi bir meyvayı suyu çıkacak kadar »7'p, yü zünüzün her tarafını sürüp parmakla nızın ucile masaj yapınız. On dakika bö: le kalınız, sonra temiz gül suyu ile yüzü- nüzü ıslatınız. Yüzünüz en mükemmel surette temizlenir ve cildiniz muhtaç ol- duğu vitamini almış olur. Pratik güzellik bilgileri Akşamları çok parlıyan bir cildin par- laklığı nasıl gidebilir?, Pudralanmadan önce koyu sarı bir pudra sürünüz, üstüne de da'ma kullan- dığınız kendi pudranizı sürünüz. x Bilhassa kolların üst kısmındaki pü - rüzleri nasıl gidermeli? Banyodan sonra fırça ile kuvvetli fırçalayınız. Esasen bu kan deveranının bozukluğundan ileri gelir. * Uçuktan nasıl korunmalı? Uçuk baş vermeden bir yanma duyar duymaz üzerine hemen Bicarbonat de soud sürünüz. Boyuna nasıl bakmalıt Boynunuza da yüzünüze yaptığınız ih- timamı yüzünüzle ayni zamanda yapınız. Hele Emonun iyilikleri söylemekle bit. başka yüzdeki pürüzleri giderir, cildi te-| Nevyork idare ed f Newyork sergisinden bahsetmek Grover Walhen'den sergisini en adam eamausananan nasanın bahsetmek demektir, Grover Walhen'den bahsedi- lince de akla derhal Nevyork gelir, Nevyork ile bu adamı ayırd etmek imkânsızdır Nevyorkun (o 1959 beynelmilel aergisin- den bahsetmek Gro- ver Walhenden bah- setmek demektir. Gro ve Walhenden bahs etmek (o Nevyorktan bahsetmek demektir. Nevyork Me bu ada - mi ayırd emek İm kânsızdır. Meşhur bir adam | Nevyorka geliyor de- Zil mi?.. Onu kargı- lamak lâzım, Pekâlâ! Onu kim karşılıye cak?... Grover Wak ben karşılıyacaktıri. Açık bir otamobii- de onu Broodway caddesinden (geçire cek olan gene Grover Walhendir. (Cadde tıklım tıklım doh dur... Yemek vakti- dir... Grover kalaba- hk olsun diye mah- sus kabul saatini o vakte tesadüf ettirir. 1000 yahud daha fazla şakşakçı topla- il mıştır. o İşaretçileri (| ÜZ"* imal edil vardır... Müzikler... serpantinler, kiâk- | sonlar... Halk neş'e içinde görünür. Gö- İrünmese de o hissi verir ya... O da kâ- £... Grover Walhen işte bu adamdır... Harika olacağı vadedilen 1939 Nevyo: İ sergisini idare edecek adam da odur... İ Hoş Nevyorkun meşhur olması için ser- İ giye ihtiyacı var mıydı?... O başlı başına İbir sergi değil de nedir?... Grover Walhen bu şehrin en mükem- mel mümessilidir. Nevyorkun şahsiyetini temsil eylemektedir... Grover Walheni tanımıyan yoktur. O, her mühim yerde hazır ve nazirdir. Siyah saçlıdır. Gür kaşları altında zekidan par- ıyan iki kurşuni gözü vardır Burnu kü- çüktür. Tıpkı bir kadın burnu... Ağzı adetâ gülmek için yaratılmıştır. Gayet zarif, itinalı bıyıkları vardır. Bıyıkları erkek moda mezmualarında sayfalar do- Jusu yer kaplamıştır... Grover Walhen Nevyorkun en iyi gi- yinmesini bilen adamıdır Kravatları, gömlekleri, çorapları Üzerlerinde herke İsin gözleri vardır. Modaya hâkimdir. Yaptığı her şey modadır!. Çok büyük bir serveti var gibi hareket eder... Fakat bu adam de kımdir?.. İşi, gücü nedir?,.. Mesleği nedir?... Birçok meslekleri vardır. Tüccar mı- dır? Polis müdürü müdür? Nevyorkun hâkimi midir?... Grover Walhen her şey- İdir. Meselâ perükârında onun emrine a- made bir sandalyası vardır Kimse çıkıp ta sandalyasını işgal edemez. Polis müdürlüğü de yapmıştır. Hayatı i maceralarla doludur. 1944 te George Washingtonun 150 inci senesini tes'ld eylemek üzere büyük bir sergi yapılması kararlaştırılmıştı (He men akla Grover geldi... Ondan başka kim becerecek bu işleri?... İki sene için- de tayini resmen tesbit edildi. Bu iki sene içinde sergi komitesi kendisine tevdi e- | Grover Walhen, Nevyork sergisinde 5000 sakinlerine bugünün medeniyeti hakkı senesindeki düny mia fikir vermek len çelik mermiyi toprağa indirirken dilmiş olar işlerde tam sekiz (aylık Dİ teahhür göstermişti. Ondan sonraki sene içinde Grover Walhen sayesinde Li ahhürden eser kalmadı... Kalmadığındaf maada üç aylık bir vakit te kazanım oldu. Emin olunuz ki bu adamın hayatını bik mek serginin safahatını bilmekten daha istifadelidir. Grover Walhen nasıl Grover Waihe$ oldu?... Babası Michael Walhen anasıl İrlandi# hıdır, Nevyorkta ticaretle meşguldü. Ş* tafattan hoşlanır bir adamdı, Pek zengif olmadığı halde bir araba ile iki beyaz #f Jsatın almıştı. Resmi geçidlerde, mer isimlerde bu arabası içinde debdebe öp | geçerdi... Halk onun kim olduğunu b'#$İ İmeden alkışlar dururdu... Yanında bul) nan küçük oğlu Grover iftihardan ne yi pacağını şaşırırdı. Grover bir harb ak demisine kaydolundu. 1917 senesinde 3İ yaşında idi. Siyasf hayata atıldı. Demokrat partisi belediye reisi wan” zedi bulunan John Hylan lehine paçalsf! sıvadı. John Hylan seçildi. Onun intih&# bında Gröverim propagandasının faydask kudreti görüldü... Mükâfaten reise muavin olarak seçi di. Bu vazifede çok kalmadı. Belediy& relsi sayesinde «istikbal heyeti birine, T€* isi. tayin olundu. Vazifesi, gelen yüksek misafirleri ka bul eylemek, ağırlamaktı... Onu bu v# zifeye tayin ettiren belediye relsi idi. O tarihlerde de Nevyorkta misafirler birbirlerini takib ediyorlardı, Kabul me rasimleri de o nisbette sıklaşıyordu... Kral Albert, kraliçe Elisabeth, Romar* ya kraliçesi Marie, İngiliz veliahdi, Bri * and, Lindbergh, Toffrs, Foch, Clemeneol ceau, Gertrude Ederle, amiral Byrü, işt€ misafirlerin başlıcaları... (Devam: 10 uncu sayfada) imezaem eee