FOS | Böyle konuşanlar vardır: — Hele ben bir ağzımı açayım... — Derler, herkes şaşırır; meraklananlar olur; , — Acaha ağzını açıp da ne diyecek. ».. Kimbilir, neler söyliyecek neler, “.. Herhalde dilinin altında birşey var, vaktini bekliyor. Tekrarlar: — Hele ben bir ağzımı açayım! Nihayet sabredemiyen olur; — Aç bakalım ne olacak? — Neler olacak neler... — Ne olacak görelim? Artık daha fazla ısrar edemiyeceği- &i anladığı için açar. Öyle şeyler söy- Ter ki kıymetçe şundan aşağı değildir! — İşte ağzım: açtım, nefes aldım. Biraz daha açtım; esnedim. * Böyle konuşanlar vardır: — Ben onların nelerini relerım bili-| yarum. Derler. Herkes şaşırır. Meraklanan- lar olur. | Bunları biliyo Köpek balığından neler yapılır? Avustralyada bir müessese köpek balı- ından birçok şeyler imal etmektedir: Meşin, zamk, debağlıktı kullamlan bir cins toz, yağ, ve sun'i kiremid ilâh... * Hazineler dolu bir vapur yüzdürülecek Afrikanın cenubunda Cap mıntakasın- da 1782 senesinde batmış olan Grosvenor © adihdeki geminin yüzdürülmesine İngi- Yizlerce başlanacaktır. Bu gemi o sene Cap mıntakasında Pondo Land sahilinde batmıştı. İçindeki hazinenin miktarı şu- dur: — Acaba nelerini biliyon ... Kimbilir, onların gizli neleri vat dır? ... Herhalde bildiği epey mühim bir gey. ... Belli zaten, ben de tahmin eder » dim. ... Tevekkeli, eçok hacıların çıktı haçı ziri beğaldes dememişler. Sıkıştırırlar: — Nelerini biliyorsun söylesene, — Söyliyeceğim! — Hele söyle söyle.. Nihayet söyler, fakat söyledikleri &|,.. şağı yukarı şunlardır: — Biliyorum ya, erkeğin peltosu var, Kadınm saçları sarı, o » turdukları ev altı odalı, Bahçe üzerin|, İ cularım deki oda misafir odası * Şunu da ilâve edeyim: Böyle konuşanlar olduğu le yazanlar da vardır. ai İSMET HULÜSİ rmu idiniz? | gibi, böy- Bir mamutun amudu fıkarisi Meksikada bi Tanmuş, bir Ma mut iskeletinin a- mudu fıkaris, üze «h bir|. İ bir halde ise hiç şüphe ( Veteriner diyor ki Et ve müstahzaratı ile vukua gelen zehirlenmeler mele malik olan etin v ün ehemmiyet > Üzerinde hassasiyetle durulmağa değer etinden bahselimiştim. Bu işin 'a taki kuyucularıma tav. iy en: eEtten insana ne gelir » miş? Şimdi müayene mi edi- glhğın pürüz » bulunan Yİ lunumda bü alâkalı mevzuların izahını fa yanlardanım. Hemen şunu il e teşhisi yarım kalmış veya k'alar var - tayini baki- musırren durulmuş olsa ma - biyeti pek çabuk tebarüz ettirilir. Bir hayvana aid eti asgari yirmi kişi ye - miş bulunsa eğer o et mazarrat Yerici etmeyiniz ki yiyenlerin hiç birisi yakasını Ârızasız kurtaramaz. Geçen yazımda: Et te - semmümlerini husule getiren parati - füslerden bahsetmiş ve paratifik ba . silleri hararete dahi mukavemet ettik- | ride taştan yapl- mış oklar görül müştür. (o Mamut devrinde yaşıyan Amerika yerlileri de çok mahir avcılarmış demekmiş * Ölülerini yakan vahşiler Avustralyada Bali yerlileri ölülerin! yakarlar. Ölü yakmaya mahsus fırınları, koyunu andıran bir hayvan şeklinde ya- pılmiştır. 3 Yağmurlu hava'arda öten | kanarya | 720aded altın kölçesi. Buna 500.000 İn- giliz rası kıymet biçilmiştir. 1450 aded gümüş külçesi. Mücevherat, pırlantalar, Bunlari 800.000 İngiliz lirası kıymet biçilmi Bir kadın Şikâyeti daha.. Kocasından şikâyetçi olan bir ka- dın daha. İsminin ilk harfleri «B. g.Z.... * Bana yolladığı mektubunda şikâ - yetlerinin bir listesini yapmış. Bi- Ter birer okuyorum, hepsinde de haksızdır.. Arasıra bir temizlik me- selesinde hizmetçinin dikkat gözü. nü çeken erkek, karısının giyinme şeklinde fikrini söyliyen erkek, ak- şam geldiği zaman güler yüzle kar- şılanmasını istiyen erkek, şu veya bu noktada belki biraz titiz sayıla- bilir, fakat nihayet kendi rolünde » dir. Hele., Annesile birlikte oturmak istemesi bahsinde kadının hiç söz söylememesi lâzım.. Geçenlerde bir vatandaşımızla ev lenmiş, 25 yıl mes'ud bir hayat ya. şamış, nihayet oğlu ile yalnız kal - mış bi: İngiliz kadınının hikâyesini işitmiştim.. Kadın memleketimizi benimsemiştir, kocasını kaybettiği i- çin buradan İneiftereye dönecek değildir. Mezarınm kocasmınki ya- nında olmasını istemektedir. Yezâne İngiliz kadınlarından birinin kanar - yası güneşli havalarda gagasını kıpırdat. mamakta, şakır şakır yağmur yağdığı za- man ise neş'eli neşeli ölmektedir. şikâyeti şudur: — Oğlum yakında evlenecek, yal nız kalacağım.. — Niçin bi nuz? — Bizde âdet olmamıştır, geçine « memekten korkarım. İyisi mi uzak- tan sevişelim., Bence tamamen hakhdır. Fakat bizde maalesef aksi âdet vardır ve: — Dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz, darbmeseli bu gibi vak'alar için değil, bir evde birkaç ailenin oturması meselesi Üzerinde söylenmiştir. Genç kadin okuyucum üzülürse haklıdır, kayınvalideyi, Kattâ bir seyahatte dahi kendisile kocası aras önlüğü zaman sinirlenirse Fakat üzüldüğünü, sinir - i gösterirse, hele bu bahis üzerinde ağız açarsa derhal haksız mevkie düşer. Kendisine tavsiyem şudur: — Kayınvalideni sevmeğe çalış, kendini ona sevdirmeğe çalış. Kocan senin şahsına ve evine kar- şı alâka gösterirse memnun ol A - lâkasız erkek, lâkayd erkek kadın - dan ve evden bıktuş olandır. TEYZE ikte oturmuyor su « lerinden, bunlarla bulaşmış bir etin ve| ya müstahzaratının artık kabiliekil o- Jamıyacağını anlatmıştım, * nâtamam piş - iy et ve müstahzaralının ih- i Bacille botuligue veya Er - n toksininden ileri ge « Suçu sabit görülen genç Sarhoşluktan miüfeaddid pabıkaları | olan meşhur Jozefina, yeni bir hâdi-| seden dolayı tekrar adliyeye verilmiş” | tir, Daha son mahkümiyetini geçenlerde ikmal ederek, tahliye olunan genç ka- dın, bu defa da Beyoğlu caddesinde | bir se mualliminin önüne çıkmış, ko. luna tekvlarak sarkıntılık etmiştir. Evvelki akşam Turan barı önünde cereyan eden ve caddeyi altüst eden bu bâdisenin muhakemesi, Beyoğlu 3 üncü sulh ceza mahkemesinde, dür yapılmıştır. Jozefina, daha birçok kereler geldi- ği bu mahkemede, ürkeklik göstermeden atışları fevır - larla maznun mevkiine geçmiştir. Sır tında siyah bir kürk manto vardı ve manfonun Arasından tatli renkte bir akşam tuvaleti görünüyordu. Davacı muallim hâdiseyi şöyle an * lat: — Dün gece saat 2 raddelerinde, yoldan geçerken bu kadın birdembire koluma takıldı. Bana, bir yerde içki içmemizi teklif etti. Ben, tammadığım genç bir kadının böyle sokak ortasın- da koluma girivermesi karşısında şa - şırmıştım. Tabii teklifi reddettim. İş te, o vakit beni tahkir etti. Şahid Denizbank memurlarından Sa lih ise, mahkemede: — Davacı bay pek elim vaziyettey- len ve Botulisme denilen zehirlenme «| den bahsetmek istiyorum. ilini Ermengen ilk o - jambonda keşfetmiştir.) Bu etin içinde çoğalmaz. Fakat olan Toxogene yani sem- yapma hassası dolayısile uzviyet! pek| rob yani serbest yaşayan bu ba - ağdiye üzerinde bulunur. (Seproffti, Maam, bulaş »| tığı gıdalar bozulmamış O görünürler.| yalnız hafif tahriş edici bir koku his | solunur, Ve bu koku (o bözülmağa yüz tutmuş veni acılaşmağa başlamış tere-| yağı koku r. Basil (botuligve) en| ziyade bozulmuş et, sucuk, balık ve balık konserveleri, - salamuralar, et konserveleri, balık unları vesâir bilü - mum et ve et müs'ahzaratında bulu - nurlar, İkinci sırayı işgal etmek üzere ve pek ender vak'alara inhisar edebilmek sar- tile nebati konservelerde de görüldü - ğü olmuştur. Hastalık arızaları bozuk gıdanın yen mesinden 24 saat sonra başlar. Alelek- ser kusma ve !shal ile kendini göste - Fakat çok defa seriri tabloya asabi zafiyet arızaları hökimdir. Yüzde felc hurule gelir. Göz hadekası büyür. (Wiydriar), göz kapakları düşer (Pto. sis), bel'um ve hançerenin felci do - ilayısile yutkunma mefküdi ve Sa dada kısıklık (Aphonle) gö » Bun İdan sonra dilin ve vücudün diğer kı - sımlarının felci görülür. Hastalık 3 - 4 gün zarfında müdahale edilmezse ö - lümle neticelenir. di, kadın koluna yapışmış, berakmı vi yordu. Benden yardım istedi. Fakat, kadın yamandı. Bekçiler bile ondan çe kiniyorlar, kimse yaklaşmaya cesaret edemiyordu. Nihavet, davacı bay, ka - dını sürüye sürüye merkeze götürdü, Hâkim genç ve güzel kadma sor -| du: — Gene mi sarhoştun?... — Yok efendim, bu defa değil. Dün akşem yağmur vardı, üşümüştüm. Bu adam bana, sordu nereye diye?. Ben de sicak bir kahvehaneye dedim. İşte bu, | Hâkim, suçu sabit olan Jozefinayı © gün hapse, 2 lira para cezasına mah - küm etti Bir hırsız bir buçuk ay hapse mahküm oldu Dökmecilerde Artinin düğkânandan; muhtelif defalarda 18 kilo dökme pi - > duzdan şüphe ettirebilir. Fakat verilen gıdanın tecrübe hayvanlarına yediril - mesile kolayca ayırd etmek kabildir. Bu-basilin toksini o kadar kuvvetli- dir ki tecrübe hayvanlarında deri al - tına zerk edilen en ufak dozu dahi sür- atle hayvanı öldürmeğe kâfidir. artık eskisi gibi |” Sarhoş bir kadın bir erkeğe sarkıntılık ederken yakalandı kadın 6 gün hapse ve 20 lira para cezasına mahküm edildi rinç çalan Kirkor, Sultanahmeğ 2 net Sulh ceza mahkemesinde yapılan du - ruşması sonunda bir buçuk ay hapse mahküm edilmiştir. Adliyeye zabıt kâtibi alınıyor İstanbul Cümhuriyet Müddetumumiliğin- den: İstanbul mehakim ve devair! adi sinde açık bulunan ve açılacak olar kuruş maaşlı zabıt Kâtibliklerine » 4 üncü madö ve şartları haiz ve daktilo ile seri yazı ya - zaa talibler arasında müsabaka ile münasi leri alınacağından, isteklilerin bu m: yozüı belgeleri hâmilen İmtihan günü 2 Mart 939 Perşembe günü saat 10 dan bir gün evveline kadar İstanbal adliye encümeni Mardin cezaevinde Okuyub yazma kursları Mardin ( Hususi ) — Vazifeye henüz dört ay evvel başlıyan Mardin müddej. umumisi Âşir Ak su bütün vilâyet halkinm O sevgi ve itimadını üze rinde toplamış - tır. Âşir Aksu ce za evini bir 15 - Wwhhane (o haline koymak Oo azmile çalışmaktadır. İlk iş olarak bir 0 kuyup yazma küp susu açtırmıştır Bu kursa 70 mah. Aşir Aksı küm vatandaş devam oeylemektedin Bunlar İksa müddetle mahküm edileni kimselerdir. Müteakiben diğer uzun müddetli mahküm vatandaşlar için de bir kurs açılacaktı. Kursun hitamından sonra müdavimlere umumi malümai veren bir konferans serisi hazırlana « caktır. Bir fabrikanın bzca kurumları tutuştu Galatada Kemeraltı caddesinde 90 numaralı Avadisin boya ve pamuk fab» rTikasımda yangın çıkmıştır. Yangının istim k mın İaz'a hararet yaparak, kurumların tutuşmasından ileri geldiği anlaşılmıştır. Yangın ye « rine gelen Beyoğlu itfaiyesi ateşi, et » rafa sirayet etmeden söndürmüştür. yn lim ki belediyecilerimiz mezbahaları birer varidat membaı o olarak telâkk$ etmekten uzaklaşsınlar, umumt hıfzıs- sıhha işinde en büyük ve kudst meslek vazifesini gören veteriner (o mesleğini mümkün olan kontrol vasıfalarile yar dım eder bir vaziyete getirsinler, He- men şurasın; hatırlatayım ki lâbor# tuari olmıyan mezbahalarda bu iş nâ- tamamdır. Binaenaleyh (ilk iş olarak dan bu maddelerin sıkı bir lâboratuar| hiç olmazsa mezbahalara mülhak ufak kontrolü elzemdir. bir lâboratuar tesis etmek (lâzımdır. Temenni edelim ki diğer bütün şe -| Fakat görüyoruz ki pastırmasile meş - hirlerimiz de İstanbul belediyesinin Fa) hur olan Kayseride bile henüz bu şe - tih hayvan hastanesine mülhak olarak| kilde çalışılamıyor. Bu işin mahiyeti, yaptırdığ: ve hiç bir fedakârtığı esir -ini bilenler teslim ederler ki bir şehrin pemediği menşei hayvani meddeler| sağlığı her şeyden evvel o şehrin gıda Okuyucularıma arzettiğim et ve mÜS tahzaratından ileri gelmesi muhtemel arızalar gösteriyor ki sağlık bakımın - Bu hastalık et yiyen (o hayvanlarda ayni ârıza ile husule geldiğinden ku - tahlilât Vâboratuarı gibi birer lâbora -| maddelerinin iyi kontrolile mümkün « tuar tesis olunsun. Gene temenni ede-İdür. He mİ seeserasamnı sararma en | Bacaksızın maskaralıkları: Fotograf banyosu |