Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Örsle çekiç Arasında z Yazan: Muhittin Birgen Üyük dağiların başlarından du- man eksik olmaz, derler. doğ- rudur; bunun gibi, bugün de İngiliz poli- tikasının şahikaları gaile bulutlarile Ör- tülüdür. Dünya haritasını gözünüzün Ö- nüne koyunuz ve parmağınızı bu harita- nın üÜzerinde rastgele dolaştırıp bakınız! Bu dünyanın hiçbir sahası yoktur ki ora- da İngilterenin ya mahalli, yahud umu- mi bir alâkası ve bu alâka 'le birlikte bir de gallesi olmasm. Bu gaile kolleksiyonu içinde bir tanesi var ki son zamanlarda İngiltereyi pet çok Işgal ediyor. Derha. söyliyelim: Fi- listin gallesi. Bir tarafta İngilterenin müstemleke menfaatleri ' manzumesinin çok mühim bir sahasını isgal eden Arab- lar, öte tarafta da Londra borsasının sa- hibleri bulunan Yahudiler. Bunların bi- rini örs, diğerini çekiç farzedecek olur- sak, yanlış bir teşbih yapmış sayılmayız. Filistin Arabları, ölümü göze almışlar, akın akın dağlara çekilmişler, basıyorlar, basılıyorlar, orada öldürüp burada ölü- yorlar, fakat, ellerinden silâhı bırakmı- yorlar. Yıkılmadık köy kalmadı, virane- ye dönmedik ev parmaklı gösterilir hale geldi; buna rağmen, Arab dövüşmekten vazgeçmedi. Çok aşikâr olarak görülüyor ki İngilterenin Filistin Arablarını tam bir Haat ve Hnkıyada getirmesi için ye- gâne çare Filistin? Arabsız bırakmaktır. Bütün Arab memleketlerinin manevi hi« mayesi altında bulunan Filistinde böyle bir şey yapmaya imkâr. olmadığına göre onları memnun etmekten başka çare yoktur. Onları memnun etmek kolay, fakat, ötekilere ne demeli? Onlar da İngiltereyi tehdid etme kudretinden mahrum değil- dirler. Onların da ellerinde silâhları var. Hem, onların silâhiarı, ne Filistindeki mücahidlerin, ne de Londrayı titreten bombalı ihtilâleilerin kullandıkları silâh- lar gibi değildir. Taşıması da, kullanması da meşru olan ve hattâ, bir bakımdan, taşıyana ve kullanana şeref veren bir si- lâh: Para. Bu silâhı, Londra borsasında Berbestçe ve açıkça kullanabilen Yahudi Alemi, İngiltereye sade borsada — değil, bütün dünya siyasetinde büyük zararlar verebilir bir kuvvete sahih demektir. Şu halde, örü ve çekiç teşbihi çok doğ- ru olur. * İngilterede iş ve iktısal konjonkturu, hiçbir zaman bugünkü derecde müsaid olmadığı halde İngiliz lirası bir zaman- danberi hep düşmeğe meylediyor. Onu düşürmek istemiyen hükümetin ittihaz ettiği muhtelif tedhirler sayesinde, par'a- yı tutmak kabil oluyorsa da gene en mü- satd konjonktur içind? bülunan bir sürü İngiltr eshamında ayni zâfın eserleri gö- rtükNtyor. Ahvale vâkıf olanlar için bu ha- reketin manasını anlamak müşkü! değil. dir. Filistin meselesinde İngilterenin tut- tuğu stiyasetten asla memnün olmıyan Yahudi âlemi, bu düşürücü, — Zzayıflatımı faaliyeti ile İngiliz politikasına bir nevi Ihtarname göndermektedir. Yakın zamana kadar İngiltere siyaseti, Yahudi kuvvetini datma kendı yanı ba- şında hissederdi. Filistin meselesi etrâ- fındaki İngiliz siyaseti değişmeğe başla- dığı zamandanberi İngiliz politikası bu dünya kuvveti ile ihtılâfa düştü. Bu ihti- Jâfı artıran sebeblerin biri de İngiltere- nin Yahudi muhaceretine karşı gösterdi- Bi fazla hassasiyet oldu. O zaman, Yahu- dilik, Avrupada uğradığı taarruzlara mu- kavemet ve mukabele için Londra kale- sinin kâfi bir kuvvet teşkil etmediğini, İngittereyi bir müstahkem mevki olarak kullanamıyacağını anlıyarak, — «küçük» bir ricat hareket' ile Atlantiği geçti ve külli kuvvetlerini orada tahşide karar verdi. Halen açık söylemiyor; fakat, ©- radan yapmak istediği mukabi! taarruzu hazırlamaya çalışırken, Yahudilik, ara yerde İngiliz borsalarına da ihtarname göndermeği #hmal etmemiştir. ' * Başka bir zamanda olsaydı, İngiltere bütün bu davanın içinden, kolaylıkla sıyrılıp bir kenara çıkabilirdi. Fakat, gai- leler muhtelif, bunların bazılarının şid- detleri fazla olunca, İrngiltere aylardan- beri, kâh bir tarafa, kâh öbür tarafa gü- SON POSTA Resirnli Makale: yatında âmil clması icab eden en esası tamamen tegafül etrrişsiniz, demektir. Mücevher yüklü Bir kadın Amerikada Los Anceleste açılan — bir güzellik sergisinde, resmini gördüğünüz kadın, baştanbaşa mücevherler takınmış olarak görünmüş ve mücevherle zarafet müsabakasında birinelliği kazanmıştır. Senede 20 bin lira kazanan Hindli artist Daha iki yıl önce Miysona fil ahırların- da çalışan, son zamanlarda — Hollywood stüdyolarının en dikkate şayan — siması haline gelen Sabu Destgir ismindeki Hindli çocuk Amerikaya yollanırken, şahsi muhafızlarımnım elleri üstünde va- pura çıkarılmıştır. Hindli çocuk şimdi senede 20 bin lira kazanmaktadır. — kâh konferansın toplanmasını geciktirdi. Şimdi de toplanmış olan konferansın ve- receği kararları tayin edemiyerek, İngil- tere, kâh oturup Arablarla konuşuyor, kâh dönüp Yahudilerle bır mecliz yapı- yor. Çekiç vuruyor, örs eziyor, İngiltere de dişini sıkıp ses çıkarmadan sabrediyor. Fakat, bütün bu müşkül mevkie rağ- mecburdur ve elbet bulacaktır. Şu kadar söyliyebiliriz ki bulacağı çara ne olursa olsun, kendisini bu mesele münasebetile ni memnun edip diğerini darıltacak, ya- hud da hiç kimseyi memnun etmkesizin, ölüyü meydana bırakacak! Herhangi bir iş peşinde koşarken birdenbire muvaffaki- yet:.2l.ğe uğrayınca fazla müteessir olduğunuz oldu mu? Fazla teessür cuyduğunuzu hatırlar mısınız?! Derin yeis huh- ranları geçirâ'ğiniz olmuş mudur? Bu takdirde herkesin ha- men İngiltere bu derde bir çare bulmaya | hayat kaidesinder r Hergün bir fıkra Lütfen çeviriniz Bay Lâtif, soyadı kanunu çıktıktan sonra kendi soyadı olarak Çevrimi seçmişti. Bir gün dostlarından birine evini tarif etti: — Kapıda da markam yazılıdır. Şa- şırmazsın! Dedi. Dostu Lâtif Çevrimin evini aradı, buldu. Kapıda mürka yoktuş eve girdikten sonra sordu: — Kapıda markan olduğunu söyle- miştin, ben göremedim. — Nasıl olur göremezsin, çıkalım göstereyim. Kapıdan birlikte çıktılar, Lâütif Çev- rim, kapının zili üzerindeki «Lütfen çeviriniz: manasına yazılı iki harfi gösterdi: — İşte L, Ç. Yani Lâtif Çevrim! & . k OUU Amerikada yeni bir İskambil oyunu Amerikada ye - ni bir iskambil o- yunu İcad edilmiş- tir. Bu oyunun is- mi “«Âşk oyunu> dur. Bu hususta yazılmış ve oyu - nu bütün incelik « lerile tarif eden broşürler — vardır Bunlara aşk o. yunu, d ve « ya daha fazla oyuncu ile oynanabilir. O- yunda gaye, kız ile bacağın resimde gör - düğünüz şekilde, bir çok tvicaclı, ma - kineli yoldan geçtikten sonra, mihrab de- nilen noktaya varmasını temin etmektir. Bu kartlardan EHdyar y ile Walles kartı e- saslı büyük kozlardır. Bu kartlardan bi- rini çekerseniz, mihraba hemen varırsı - nız. Fakat, hasım oyuncu Kanterburi pa- Mubhit"n Birgen Bir meslektaş şu satırları yazdı: malar olmiyacaktı" İSTER İSTER İNAN, — Hani istasyenlera gidip vekil, müdüri umumi karşıla- _r' Va Evet, gene oluyor., amma, bir insan sevdiği bir yolcu- ıâ.mıkhıl etmek işterse nasıl mâai olunur? — Doöğru, ona müöni olunamaz... Amma çalışmu zamanın- Kazanma ihtimali ne kadar çök, kuvvetli olursa olgun, herhangi bir işe farla ümidle bağlanmayınız, her ümid dere- cesinın bir pahası verdir, Ümidinize ne kadar çok derece ve- rirseniz, muvaffakiyetsizlik halinde © kadar far'a ücret öde miş clursunuz, unutmayınız ki, İnsan ne kadar yüksekten düşerse o derece fazla hırpalanır. Bu adamı niçin ? Hapse atmışlar F : ğ Bu zatın cürmü ne idi ki, zavallıyı hapse atmışlardır?... diyeceksiniz. Bu yaştan sonra katil mj oldu acaba?... Yok- (Yundu?.. Hayır, hiç biri değil, Sokakta iş- Hiyen elektrikli asfalti makınesinin gürül- tüsü asabına dokunmuş, eline geçiraiği bir balta ile makiney. kırmış, ve gürül- tüyü kesmiğştir. Bunüun üzerine mahke- meye verikmiş, beylik eşyayı tahrib, ve huzur ve sükünu ihlâl suçile hapse atıl- mıştır. Bu zat Amerikalıların tanınmış sıhht balfisler fıkracısı doktor Clende- ningdir. 46 yaşından sonra diş çıkartan kadın İngiltere kasabalarından birinde çiftlik sahibi olan bir kadın, 30 yaşında iken bü- tün dişlerini çıkartmak ve yerlerine talr- ma diş takmak mecburiyetinde kalmıştı. Şimdi 46 yaşına bâsan bu kadının yeni- den dişleri çıkmaya ve artık eski takma dişlerini kulanmamaya başlamıştır. Grandük Aleksandroviçin nişanları satılıyor Rus Çarı ikinci Nikolanın kırdeşf. Grandük Aleksandroviçe aid olan müte- raddîd nişanlar, yakında Londrada mü- zayede ile satılacaktır. etmez, Bacakla kız menfaye yollanır Kanterburi papaz kartı sadece Ed - vardla, Wallisin kartlarının bir araya gelmesine müâni olur. Bunur için de bu kâğıdı çeken oyuncu, sonuna kadar bek- ler ve münasib fırsatı kollar. İngiliz meb'uslarından biri büu oyunun, İngiliz şahsiyetlerini tahkir — ettiğinden pazını oynarsa, © vakit bu kozlar fayda İSTER | dan mesai saatinde İNAN, İSTER da devairden yok olup ta istasyonlara koşan'ıra: «Sizin iİşi- niz burada değ'dir. Ne arıyorsunuz? Vaz!fererinizm başın- sert suali, ist/kbal edilen âmir sorabi'ir, sormalıdır da... Biz yukarıda gördüğünüz satırları okuduk'tan sonra İstas- yonlarda ömir karşılamalarımın önüne ancak âmirlerin ge- çebileceklerine inandık, fakat ey okuyucu sen: dolayı menedilmesini istemektedir. İNANMA! ne diye ayrıldınız”» denebilir. Hattâ bu İNANMA! Sözün kısası Kasabın yerinde Olsaydım.. E. Talu elediye memurları, çarşıda, ma- lak niyetine manda eti satan bir kasabı cezalandırmışlar. Yüzlerce hile «! kâr esnaf arasında bir tanesini cezalan « dırmak ve teşhir etmekle «Hamamın nü- musu» fıkrasına, belki de bilmiyerek, nâ- yerinde ben olsaydım, derdim ki: — Malak ile manda arasında ancak bir yaş farkı vardır. Körpelik ile kartlık me- selesini ise hiçe sayıyorum. Zira bizde, başka memleketlerde olduğu gibi besi' hayvanları yetişmez. Köylü, sapanı çeke- miyecek hale gelen öküzünü kasaba satar. Sonra malak, dana, oğlak kuzu gibi isim- ler bu hayvanlara fuzuli olarak konmuş- tur. Malüm ya? Arabistanda çok otur « duğunu ve arabeayı su gibi öğrendiğini iddia eden palavracimn birine sormuşları — Arabcada kayuna ne derler” — Ganem. — Ya, kuzuya?. Herif, düşünmüş düşünmüş, bulama « — Hiç bir şey demez!er.. demiş. Bek » lerler.. ve büyüdüğü vakit ona da ga « nem derler! İşte, sayın bay memurlar, malak ta bü- yüdüğü zaman manda olur. Hâlâ genç kızlık iddiasında bulunan bazı kartaloz yosma mütekaidlerine kanun ses çıkar » mıyor da, malaklığını iddia ettiğim şu mandadan dolayı ben ne diye ceza göre » yim? Hususile ki İstanbulun dörtte üçü, o- dum olası karamanı dağlıç, kara keçiyi kıvırcık niyetine yemeğe alışıktır. Hiç ol- mazsa ben etimin nev'ini değiştirmedim. Pek pek yaşını küçülttüm, Bunu da, o « nun nüfus kâğıdınaı kaydetmedim ki cük rüm sayılsın. Size acizane tavsiye ede » rim: Az ötede nohudu kahveye, kolayı yoğurda, kavramı tereyağına, karazeys tini havyara, patika şurubunu tahan heh vasma tebdil eden marifet erbabı hokka« bazlar var. Azıcık ta onların dükkânlarıs na, tezgâhlarına uğrayın. Ben de size söz veriyorum: Bundan sonra mandaya ma « ilak, öküze dana, tavuğa piliç, dört kaşlı kaynanama «bayan» demiyeceğim!.. İşte, ben kasabır. yerinde olsaydım, söyliyeceğim sözler! Bir çocuk kibritle oynarken yangına sebebiyet verdi Lângada Kâtib Kasım mahallesinde Zindan sokağında 4 sayılı Manuk'un evinin üst katından yangın çıkmıştır. Manukun 4 yaşındaki — oğlu Arman çatı arasında oynarken kibritleri yak « İtfaiye yangın yerine — gelmişse de BU sıkmadan dönmüştür. Bir çocus kavga ederken ayağı kırıldı Şehzadebaşında Cami sokağında o » turan 15 yaşında Akif ve Hamza adlı iki çocuk kavga etmişlerdir. Kavga sır (rasında Hamza yere düşmüş, sol ayağı bileğinden kırılmıştır. Yaralı çoculi hastaneve kaldırılmış, suçlu çocuk yar kalanmıştır. 1939 PERŞEEBE Muharrem Himsemeğe çalışarak, konuşuyor, söyle- zire yapan o memurlara, suçlu kasabım