23 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Bayfa 1939 yılında bir gece Beyoğlu eğlence yerlerini gezen kadın neler görür? (Baştarafı 9 uncu sayfada) Önde oturan ve şivelerinden taşralı oldukları anlaşrlar üç toy delikanlı bu ksşam hesabın altından nasıl çıkacak - lar!, Bira şişelerinin biri gelip, biri gi- diyor. Masaya aldıkları iki genç ka - Uandan bir tanesi, daha yaşlıcası tatlı, ftatlı konuşarak, durmadan bardaklara bdra boşaltıyor. Arkadaşı içmekte ge - elkirse dirseğile onun kolunu dürtü - yor. Kadehleri kaldırıp içiyorlar. — Şerefinize!, — Şerefinize!, Tabil erkeklik bu! Kadınlardan aşa- Bıya kalacak değiller ya!. Bira şişele - rinin dolmasile bitmesi bir oluyor... Bizim locanın tâ altında — oturan iki arkadaş masalarına gelen saz heyetin - den birine sitem ediyorlar: — Bu akşam tâ şu kenardaki masa - ya atıldık. Yeni müşterilere, yeni rağ - bet... Gelecek sefere kapı dışarı edile- ceğimizden korkuyoruz... — Aman kardeşim merhamet bu - yur... Biz sizi ne kadar — severiz, sizi İkardeş biliriz. Size hürmet ederiz. Fakat pek gücenmişler... Masada da boşalmış birkaç şişe var... Bu atmosferi pek iyi tanıyan teecrü - beli adamcağız bir iki tatlh söz söyle - dikten sonrâ masadan ayrılyor. Şimdi aşağıda yeni bir münakaşa başladı. İki arkadaşdan biri diğerinin “—Üüstüne ufak bhir şişeden kötü bir esans boşaltıyor. Diğeri: — Yapma kardeşim.. aşkına.. sonra bizim bayana — evde ne anlatırım.. nasıl,., bizim Mahmud reisle beraberdim... Yanımızda kadın yoktu, derim de inanır!, Yapma gözünü seve- yim. Fakat Mahmud reis söz dinlemiyor. Kahkahaları atarak; belki kokunun fe- nalığından, belki de karısına vereceği hesabı düşünmekten hakikaten müte - essir görünen arkadaşının — üstüne ve mürekkeb şişesi dökülmüş bir fesle - ğen saksısına benzeyen saçlarına şişe - yi boşaltıyor. Siyah başörtülü yaşlı — kadınlardan biri, üç bayın sessiz sadasız içki içtik - leri bir masaya çöktü... Kocaman rakı kadehlerini — yüzünü buruşturmadan bir nefeste boşaltıyor. Sonra çatlak bir sesle âdeta bağıra ba- ğıra konuşüyor: — Alem böyle yerde olmaz! Sazile, sözile bir evde yiyip içmeliyim ki ben de eğlendim! diyebileyim. Diye onlara bir şeyler anlatıyor. Karamelâ satan bir küçük kız masa- Tarın arasında dolaşırken gözlüklü a - damın masasına yaklaşıyor. Adam ya çok zengin, ya çok cömerd, ya çok sarhoş... Kendisi eğlenirken kü- Çük bir çocuğun böyle dilenmesi rik - katine dokunmuş olacak, cüzdanını ço cuğun önüne açıyor. İçinde bir liralık, beş liralık, on liralık kâğıdlar var. yapma Allah | — ÂAl ne kadar istersen! diyor. Çocuğun rengi kızarıyor.. fakat bir sarhoş şakası zannile mütereddid elini uzatamıyor. — Al ne kadar istersen diyorum sa- na!. Çocuğun elleri bağlı dudakları titri « yerek cüzdana bakıyor: —AL... — Almam, siz veriniz... : Sarhoş gözlerini kapayarak parma - ğinı cüzdana daldırıyor. Cüzdandan bir şey çekiyor. Ne olduğunu görmüyo - rum. Âldığı parayı küçük kızın kara - melâ kutusunun içine atıyor... Kız şim di yüzünü bize döndü. Artık başka bir masaya uğramadan belki de sarhoş a - dam pişman olur da verdiğini geri alır korkusile kapıya doğru -adeta koşu - yor. Biraz sonra gözden kayboluyor. Şimdi en genç muganniye şarkı söy - lüyor. Şarkı pek yanık bir şey!. Bir yerde genç kızın birbiri arkası sıra... — Âhâââh!... Âm!.. ÂâSâAh!, diye ma- kamla iç çektiğini duyüyoruz. Karamelâcı çocuğun sefaletine da - yanamıyan adam genç şarkıcının ahına dayanır mı?!.. Masada bir feryad koparıyor v — Ah... Ah yandım!.. Onun masasmdı ortuı-ın. saz heyetin- den bir zat: — ÂAman birader, ne yapıyorsun? di- ye elile ağzını tıkıyor. Bu ara yapiığı gafı anlayan müşteri afzını bu elden kurtarıyor ve bu defa garsona sesleniyor: — Garson bayı saz heyetine götür, beni de karakola! * Neşesi artan bu yerde fazla kalamı- yacağfımızı anladığımız için parayı ve- rip çıkıyoruz Gayet mütevazi bir ma- sada, asmari masrafla bir saat oturmuş- tuk. Yed;i yüz küsur kuruş para veri- yoTUz... O zaman hayretle bu yeri dolduran | şu basit giyinmiş vatandaşlara bakıyo- rTüm, İstanbulda para kolay mı kazanılı - yor, yoksa herkes fazla müsrif midir? Suıd Devnş Aksarayda bir evden yargın çıktı Aksarayda — Eminbey mahallesinde Tiryakihasan sokağında kuyumcu Sa - lihin evinde oturan Ali Haydarın oda- sından vangin çıkmışsa da, etraftan ye tişenler tarafından — söndürülmüştür. | Ev sigortasızdır, tahkikat yapılmakta - dır. Bir kahvenin bzaca kurumları tutuştn Aksarayda Gureba Hüseyinağa ma - hallesinde Nalıncı sokağında 2-3 sa - yılı ev ile altındaki kahvenin bacasın- daki kurumlar tutuşmuş, yangın evin yanında bulunan ağaca da sirayet et - miştir. Etraftan yetişenler, ateşin bü - yümesine mani olmuşlardır. İstanbul Mülhakatından Bevoğlu ile Galata beyninde Tahtelarz Demiryolu 94 Mart 1939 Cuma günü saat 15,30 da ! mumi Heyetin İstanbul mülhakatından Beyoğlu ile Türk Anonim Şirketi hissedarları, 1909 Tük Anonim Sirketi adi surette toplanması Galata beyninde tahtelarz Demiryolu Martının 24 üncü Cuma günü saat 15,20 da Beyoğlunda, İstiklâl caddesinde 475 No, lı Botter Hanının 1 No lı dairesin- deki İdare Merkezinde adi surette topla nacak Umumt! Heyete davet olunurlar. En az on hisse senedine malik “lup bu toplantıda hazır bulunmak istiyen his- sedarların ticaret kanununun 3T71 inci maddesine göre toplantıdan lâakal bir hafta evvel vâdeleri gelmemiş kuponlari le beraber hisse senedlerini: İstanbulda * : Osmanlı Bankasına. Selânik Banksasına, > » Brükselde * trieller, e tevdi eylemeleri icab eder. Hisse senedlerinin tevdiine müteallik damga vesair resimler tevdi alddir. Şirketin Idare merkez ine., «Sociât& Fınanciğre de Transports et d'Entreprieses İndus - edenlere MÜZAKERE RUZNAMESİ 1) — İdare meclisi ile mürakıblar ve hesab komiseri raporlarının okunması; 2) — Mevcudat hesabı, bilânço ve kâr ve zarar hesabının tasdiki; 3) — İdare meclisi azası seçilmesi, 4) — Mürakıblarla hesab kömiserinin tayini ve ücretlerinin tesbiti. 5) — İdare meclisi azasına,bizzat veya bilvasıta alâkadar olabilecekleri şir ketler veya ticarethaneler ile lüzumu takdirinde şirket namına ticari muamreleler yapabilmesi için ticuet kanununun 323 üncü maddesine göre mezuniyet verilmesi, İstanbul, 11 Şubat 1939 tdare Meclisi: SON POSTA Uludağda üç gün (Baştarafı 7 inci sayfada) larak bu işlerle uğraşacağını vâdeyledi. Bu vâd sevinçle, üzün alkışlarla karşı - landı. Akşam yemeği çok neş'eli geçti.. bir - birlerile kaynaşan Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü talebeleri elbirliğile salona, dı- şarıdaki soğuklukla rekabet eden hir sı- caklık doldurdular. Salonumuzdan neş'e, (kahkaha, alkış doldu, taştı Yaemekten sonra biz sobanın başındaki ,hasır koltuklarda mide dinlenmesi ya - parken, bir delikanlı akordiyonunu boy- nuna geçirdi. Genç kızlar, genç erkekler etrafını sardı. Profesör Daynes, refikası, beden terbiye öğretmeni İlyas Sınal, mu- siki öğretmeni Hasan Öne:, Ziraat Enstl- tüsü idare şefi Hayri Kar da gençlere il- tihak ettiler. Güzel bir koro heyeti teş - kil edilmişti. İki sesli şarkılar, marşlar, halk havaları, hattâ alaturka seçme şar- kilardan mürekkeb nefis bir konser din- ledik. Bir bayan: — İstanbula varayım, ortasında dura- yım! Şarkısını söyledi. Delikanlılar bu şar - kının korosu vazifestini gördüler. Valsler, tangolar, meşhur bazı film parçaları birbirini takib etti. Genç kız - lar ayrı, erkekler ayrı Zeybek, karşıla - ma gibi millf oyunlar oynadılar. İlyas Sı- nalın şefliğinde bir de ağız orkestrası ya- pılarak musiki faslıma son verildi. İçeri - de neş'eden kıyamet koparken, dışarı- da fırtınadan yer yetinden oynuyordu. Buna rağmen meteoroloji şefı Ekrem Ka- ray, yaram kilometre ilerideki odasına çocuğunu yatırdıktan sonra bize iştirak etmek üzere koşun gelmişti. Portatif rad- yosunda meteoroloji istasyonunun hava raporunu dinliyen Ekrem Karay, bize şu kara haberi verdi: — Yarın hava kapalı olacakmış!.. Resim işi gerti kalacağı için foto Ce » mal suratını astı. Fakat ben sevindim. Zira, rasadhanenin hava kapalı olacak şeklinde verdiği haberin muhakkak aksi çıkacağı tecrübelerle sabitti. Cemalin en- dişesine ancak haber: — Yarm hava iyi olacak! Şeklinde olsaydı iştirak ederdim. Ekrem Karay: — Maamafih bulutlar yükseliyor, de- di.. hava açık olabilir!.. Şimdi gençler muhtelif salon oyunları | yanr oynuyorlar, Biz bu şen çocukların ara - sından ayrılmak istemiyerek, fakat yor . gunluğun tahakkümüne zebun yatmağa çıkıyoruz. (Arkası var) ıııııııııııııııı TÜŞUĞUNYURCUNUNEUECEREEAEEMA Şehir siadyomu için hükü netten yar.ım istanecak Ankarada bulunan Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdarm görüşeceği mese - leler arasında, Dolmabahçede bulunan belediye ahırlarının bulünduğu mahal- de bir stadyom yapılması işi de mev - cuddür, Vali, bu hususta hükümetten icab e. den yardımı ısteyecektır b e bçaln aa ha bti hai kaklekelekekekakdlekdakakdelkakdekdikddkdelk d kkdekdlek el ... Ankara borsası Açılış- kapanış fiatla 1 22-2-93 ÇEKLER Açıaş 5,93 —ı'6 4() f ol 6 6065 18,BUS 67,67 60,76 41,3065 Kan u, 5,93 156 45 3,55 6,655 £8 805 67 .67 50,76 &1, 3065 1,4825 166 4.3550 5,93 &3.845 24.9675 0,905 &,85375 B4 61 30,5325 23,8726 AZLAR Aşiiry 19 d0 4.8376 54 62 30.5>25 43,8725 Klllllıı. 19 40 Satılık Çiftlik ve Arsa Beykoza bir buçuk saat mesafede dağ- ları ve akar sularile meşhur bir çiftlikle sahilde bir arsa ehven fiatla satılıktır. Bahçekapıda Anadolu hanında 8 numa - larak çıkarma#a muvaffak olduk. Leb - t Hayatım: Receb Safa ve Fahri (Baştarafı 8 inci sayfaca) drafn' a, taklidlı komediler — yazıyordu. İyilr tikten sonra, komedilerde de roller ak Halk günden güne bizi daha çok tu- tuyordu. Şanit tiyatrosu iş yapamaz bir hale gelmişti. Çünkü, dramlardan sonra Fahri ve Eyüb Sabri ile beraber oynadı- ğımız taklidli komediler fevkalâde be - Beniliyordu, Fahri yalnız tulüat sahnesinin değil, belki Türk tiyatrosunun yetiştirdiği na- dir san'atkârlardan biridir. Mazbut bir tahsili vardır, tiyatro tekniğine bihak - kin vâkıftır. Çok ta güzel makyaj yapar- dı. Halk bizim ikimizi bir sahnede gör - meği çok arzu ederdi. Ben de onun karşı- sında zevkle, duyarak, kendim de eğle - nerek oynardım. Fahrinin beklenmiyen ölümü Türk sahnesı için bir kayıptır. E- serleri hâlâ reperltuvarlarımızın en tutu- lan oyunları arasındadır. Bilâhare aramı- ze Manakyanın oğlu Aram Manakyan ve Karakaş ta iltihak edince bir kat daha kuvvetlendik. Leblebici Horhoru tam ©- Müteferrik : Bazı köy isimleri değiştirildi Dahiliye Vekâleti tarafından — bazı köy isimlerinin değiştirildiği dün vılâı-r yete bildirilmiştir. İsmi değişen köyler şunlardır: Bakırköy kazasının Yeşilköy ve Mah mudbev nahiyelerine bağlı Avaz köyü- nün Ateşalanı, Vitros köyünün Esenler, Vidos köyünün Güngören, Çiftburgaz köyünün Dağerar, Ayapa köyünün Ki- razlı, Mifos köyünün Kocasinan, Aya- yorgi köyünün ismi Kayabaşı — olarak tebdil edilmiştir. Harbiye caddesi kiısmen genişletilecek Harbiyede Yedek Sübay — okulunun önünde bulunan duvarın — Vali konağı caddesindeki apartımanın hizasından itibaren geri çekilmesi — ve bu suretle Vali konağı caddesinin yirmi beş met- re kadar genişletilmesi için belediyenin î'sptığı teşebbüs üzerine, belediye ile tanbul Komutanlığı arasında muha - bere başlamıştır. Bu muhaberenin ne - ticesinde tavazzuh — edecek şekle göre faahyete geçl]ecektır Şube ve ajans iKRAMİYE Ziraat Bankasında kümbaralı ve göre ikramiye dağıtılacaktır: 4 4 40 100 120 160 500 250 100 50 40 20 Kur'alar senede 4 defa, 1 Eylül, tarihlerinde çekilecektir. rada Bay Haydara müracaat. 4 Aded 1,000 Liralık 4,000 Lira lebici Horhor bir temsil hâdısesi oldu. İyi çalışmış, mükemmel bir şekilde hazırlan- mıştık. Geceli gündüzlü oynadık. Bu sı- ralarda da Benliyan, namı diğer Arşak, Beyoğlunda Odeon tiyatrosunda kendi heyetile operetler oynuyordu. Bu faaliyet te mütarekeye kadar de - vam etti. Mütareke ilân edildi, tersine $- ler bozuldu. İdare müdürümüz Aleksa - nın hastalığı bu bozukluğa tüy dikti. Bu vaziyet karşısında Kâzım Bey aramız - daki anlaşmanın daha fazla devm ede - miyeceğini söyledi; tiytroyü icarla ver - mek teklifinde bulundu. Kabul ettil. Tam peyleşeceğimiz gün hayretle, ti - yatronun Malül Gaziler cemiyetine ki . ralandığını gördük. Yapılan iyi bir teklit Üzerine Şark tiyatrosuna Muradzade Şük rü Beyin idaresine geçtik, İşler de artık biraz oynamağa başlamıştı. Burada Mü - cadelei Milliyeye ald piyesler, Manakyan röportuvarını, kendi oyunlarımızı temsile başladık. İş bir hayl sürüklendi. (Arkası var) Toplantılar : Kadıköy Halkevinde kontferans Kadıköy Halkevinde —Cuma akşamı Türk edebiyatında mizah mevzulu bir konferana verilecektir. Yeşilköyde bir evin bacası tutuştu Evvelki gece Yeşilköyde Necdetiye mahallesinde Serbest sokağında 4İ sa yılı evin bacası tutuşmuştur. Ev halkı, itfaiye gelmeden yangını söndürmüş * tür. Bir arabacının bacağı kırıldı Evvelki akşam araba ile —Cendere köyünden Kâğıdhaneköyüne gitmekte olan ÂAzizin arabası devrilmiş, sağ ba - cağı kırılmıştır. Yaralı hastaneye kal - dırılmıştır. Üç aylık maaşlar aybaşında verilecek Mütekaid, eytam ve eramilin üç aylık maaşlarının tevziine yakında — başlana- caktır. Emlâk ve Eytam Bankası tevziata Mar tın birinci gününden, maaşlarını malsan- dıklarından almakta olanlara da Martın üçüncü gününden itibaren tevziat yapk lwııktu-. T. C. ZİRAAT BANKASI Kuruluş tarihit Sermayesi: 100.000.000 Turk Lirası adedi: 262 Ziraf ve ticarf her nevi banka muameleleri PARA BıRıKTıRENLERE 28 800 Lira VERECEK ihbarsız tasarruf hesablarında en az 50 Hirası bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile nşag.daki plâna 2,000 1,000 4,000 5,000 4,800 3,200 ” ” ” ” ” ” DİKKAT: Hesablarındaki paralar bir sene içinde 50 liradan aşağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde 96 20 fazlasile verilecektir. 1 Birincikânun, 1 Mart ve 1 Haziran

Bu sayıdan diğer sayfalar: