SON POSTA Berlinde üç sene kalemi ile geçinen bir Türk kadını SUAT DERVİŞİN HATIRALARI Berlinde beynelmilel maruf ediplerin toplantısından sonra hazin bir avdet Meşhur Fransız muharriri Jules Romaines yemekten sonra kendiliğinden yanıma yaklaştı. Başkalarının bizi tanıştırmasını beklemeden konuşmıya başladı. Kendi eserleri hakkında bildiklerimi söyleyince : “Beni Türkiyede tanıyorlarmış ha! ,, diye hayretle karışık bir memnuni | —Ze Dünkü kısmın hülâsası binde aklıma esti. Eserlerimi ceerleri bi ürk eserlerinin üme edilince Avrupada| muvaffakiye* kasanacağını ve bir Türk mu-| h ile ecnebi bir memlekette ya-| ettim, Cebime bir tren bileti > de seksen mark k dim. İlk geldiğim rlarsa, de Jarda dahi esini gi la meskündu | ne geldiğim günün ertesi gün çanta-| ma tereöme odilmiş hikâyelerimi koyuyo - rum. Almanyanın en büyük tabi müessese - lerinden biri olan Ulliştefn'e gidiyorum. Ev- velâ Vozs gazelesine uğrayorum. Kartımi 4 - geri verinen iyi karşılıyorlar. | Herkes gibi iyorlar. Şık bir alanıma alıyorlar, Tahrir mü -| ütitatla karplıyor. Ve ga - € geldiğimi yazdı -| meşhur ediğim garib kirasılar- uyorum. Bana ga - zaman bu korkum bü - iy ünkü Voss ga - ıl muhabiri benim Berline mdaki bir, bir bı Ne birlikte gaze! grarla bildi ve gazete bu yaz fasında neşretmiş. Bend Ben de müstağni görü ra yanlarımı vereceğli de: tunluk b yan 'k bir iki gün son- söyliycrek gazete- riliyorum (Yan devam ediyor) Bugünü takib eden güner büyük bir kada, pürneş'e, pi kıyorler, ve arkada dönüp, sa& elinin tü dudak ve Molla, reti veriy da beynine * kendini ki takı beraber düşürmüştü. Has lar, vardı. Fena hal ânm, bu oda dı erin hepsini o yüzden ileri geldi; ni anlıyordu. Fakat Yinden ne gelebilirdi? Pe: mış bulunan Tarı kaş, stile uzaklaştırdıktan sonra biçare kadın diz çökt ni, şakak dan da, becerebildiğ mıya, kandırm —Kırm.. ev a birdenbir: n mı döndü? ola ka içeriye yavrum! Ne oldu Safran mı kabardı? A gözlerini araladı. IN ormuşum? Nen var? O dediğin | herhalde bu bir Rânânın soluk tebessüm — Gör Seniye, nazar fırlattıkt — Ha, anl beyi de,'hani manın varı belirdi. m.. onu ncereden tarafa bir n sonra: m! dedi seri bizim Sud benzer mi, benzer. Bir el sı o, yarısı da budur sanki, Molla beye benzetmişsin. Kâfir| l , Suad Dervişten bahseden Alman | gözetelerinden birinin yazısı Hitler rejiminden sonra Almanyada . kardığı bir kitabda kendisi v ını isbat etmeğe ç uz bu meslekdaşın idd'aları, inşallah görülmüş, kabul edilmiş ve başına bir kötülük gelmemiştir. Onun için bi- tün can ve gönülden daima temennim budur.» Evet, bugünü takib eden günler büyük bir humma içinde gibi geçiyordu. Vos$ ga zetesinin ehemmiyetle kaydettiği bir hava si stlamış olan gazetelere bir gayret YE: EWELKI İSTANBUL değil: Ben de ne oldu bu hıza? deyip İlâhi Sağ ol, le mi? Seninki has - gözlerinden yaşlar ara- ayır, Seniye mcığım! odedi. çocuk gib tmağa uğ- Bugün İber İbettim. Şu anda his. İsettiğim © boşluğun çerisinde © ken de kaybolup gidebilsem.. b her $ Allahımdan | hiç bir şey istemiyorum, Ne bi ra insanmışım, & | Teessürü 0 derece yen! amimi, öyle içten mış bir haspa olan Ben.| ndu um! Haydi! Ma un, Bunlar, hay eklerin ne kadar sercaf olduklarını bilmez gibi yapma Onun bir he Gelir, döner. Farzı O zaman da, sen, elbette se-| sevecek başka birisini bulursun Yook! Başını sallama, öyle! Meşhur ke- mdır.. bilmez misin? «Sev, seni seve- benim sana tta şeylerdir. stir, | Yarın gene sana dönmed n yet gösterdi İra günden güne suyunu çekmekte idi. İ beynelmilel meşhur kalet .| Oraya İkincikânun muhbir geliyor. Yalnız Berlinin Almanyanın muht nimle mülâkatlar y lıyorlardı. Berlinin bütün hergün bir rexmim çıkıy bu suretle okuyucularına çok en bir şey öğretiyorlardı. Ben kendi h ma bundan çok mem- nundum, Hiç bi muhbiri boş di deği, ayı söndürm miyordum. Benden y. gazetelere 1ötfen (1!) birer eserimi birakmıştım. Fakat müstağni görünmek icab ettiği- ne göre «ne zaman neyredileceklerdir?» â'ye sormamıştım. Halbuki cebimdeki pa- azı istemiş olan * Artık Berlin omatbuatı Oâlem'nde ismi müteaddid defalar geçmiş ve mi - nevverler muhitinde İyice tanılmış olan bir insandım. Bunun için, n birinde P.E N i erbabiar, klü- bünden bir davetiye ald Berlinde misafireten bulunan Fransız muharriri Jules Romaines Un P.E. N. klübü bir zi fine Ber. veriyordu karşısında adım zaman, ek için n etimi yapmağa ki paranın yirmi marka inmiş o)- duğunu acı acı düşünüyordum. P.E, N. klübü Jules Romaines, bunlar benim genç edebiyatçı muhayyelem'n ud gibi andığı Demek ben şimdi Jules Ra - maines'le ayni sofrada yemek yiyecektim öyle mi? birer mabed. birer isimlerdi (Devamı 10 uncu sayfada) yaz şemsiyelil, Rânânan soluk dudaklarında acı bir tebesrüm belirdi ni hâk ile yeksan olsa; sevme seni sev. eni Mısırda sultan olsah demişler. Sil bakayım göz ninle ye ya çı N Rânânın mukavemete mecali yoktu. k bir cesed gibi yerinden| enin koluna dayanarak, as| Bır merdivenden çıktı. Yukarda, Molla beyle birlikte en d erini geçirdiği odada, Ben- ve kendisini avutucu sözlerle 0- du, m olunca, evin içerisinde bir te- 1âş hasıl oldu. Dışarıdaki gezinmeler. den, bir takım hazırlıklarda bulunul - duğu anlaşılmakta idi. Rânâ, bu faaliyete karşı m tl tamamile ”İtete, bu İkeramet, el çabukluğu m Kaçakçılık ve muhafa memurları arasında neler gördüm? Salına salına vapurdan çıkan seyyar karabi deposunun hamulesi: 13 kilo 800 grani ANLATAN: SA Ecnebi şileplerinden biri limana gir-| miştir. Tahmil ve tahliye için vapurun| bord ü | ve| r tümen tümen. kan, ve $ mesieğ'n salık - nların ar bulunabilir. i bozukların kendilerine göre bazı marifetleri de vard «— Ne gibi?» diyeceksiniz yüksek ağır eşyayı görmek te günah sa- r bu açık gözü gözetliyen O zaman «ne sih'rdir, fet! Yahudi bokkabazlara parmak bir maharetle yerine ge Allah ne verdi cebe indirmeli. yılmaz. yok: ne âlâ İşte bu cin vapuclatından tesini berisini tıka basa dolduruyor. Ar- yevmiyeyi hak etse de etmese de gam değil! Şshsi hamule yolunda ya, sen.ona bak, gibilerden caddeyi tutmak ist Fakat muhafaza teşkilâtı kordonundan yakayı Karaya çıkıp rıhtım kapısında artık ustası olan gözler - I soluğu ko- ameleliği yapan usta ça bu dırmak çaresini düşünü n kal- Paçalarıri lum haline getiri- n hissesine dü - yı belden aşağı istif yor. Vapurun ambarın şen pi faza iyor. salına salına muh memurlarınm önünder. geçm Amma, İş te burada çı lâkayıd duruyor, es- babını âraştırma yı aklına bile getir miyordu. OÜ den hâlâ gitmem ti. Uğuldayan bey - ninin içerisinde, dar madağın düşünce araya top- or, lâkin r türlü muvaffak olamıyordu. Her ta- rafı kesilmiş, irade-| si benliğini terket -| mişti, Bakışları yer-| deki halının göbe -| ğine dikilmiş, put gibi duruyordu. Dün ya ile, hayatla alâ. kası kesilmişti san - ki. Mefküresi maziye karışmış, onunla beraber tâ gerilere, uzaklara uçmuştu. Halının üzerinde, birbirile girift olmuş bir takım gölgeler oynuyordu: Molla konaktakiler.. kendi evi.. Şazi - Hürmüz... hepsinden, bir anda ayrı düşmüştü. Bu derece şamil bir ay rılığı ancak ölüm vücude getirirdi. De-| mek, kendinin şu dakikada bir ölüdi farkı yoktu. Zihninin saplandığı niha nokta bu oldu. ai x Bitişik odada sazlar akord ediliyor - du. Kanunun, madeni bir satıh üzerine| su damlayışını andıran sesi, kemençe.!b nin tiz feryadına, udun tok nağmesine se, aza, çoğu bakmadan yor. Sonra, | LtHA b ama, ALAÇAM dünâ ve tuv ile! Sıska bir adam, bird Hi pes dedirtecek olamaz yal yin purda na de fe! : 1 sel hele, nazlanma, söy:€* şaşıyorum se seni bir arayayım Ö n kürtül? 0 , kaçmak ister gibi bir A“ Fakat demir gibi bir ©) memurunun ek: Yö , gümrük binasınds! giriyoruz. Adamın ceplerin nın içinde bir şeyler yok. geliyor rilir verilme£ ii or. Sudan bir b ın” çıkmış sayılı şahid safatile tuvu's imzamı atıyorum ve bu © #n amelesine veda edip © rıhtıma doğru yürüyorum (Devamı 12 nci sayf rlendirdi. Ve, onlardan ka gelen « Hicran oku sinem deler-” « Ru iftirak enna yeter. » « İnsafa gel, ey şivezer, * «Mir gün gelir, çağın geçer! *” Rünâ can kula Ş lerile, sani le haleti ruhiy e tercüman o Derdi tazelenince, - yalnızlığındı” fade eder, adın teki? yaşlarını koyuverdi.. O, ba böylece içeriye gelen Seni sokularak: Ve o gene, elm ağlıyorsın? Unut artık Bak İ rım da saz Ça Sen de gel de birr feri iyor, sm Yabancıl K var? Buradan Olm Yab nası vok — Ben sam da, bu İ Mü ters bir adamdır «İçeride kim #vledim.. Çünkü her he karıştı, Rânâyı, bu sesler, oturduğu # Ötede çul /