İkincikânum “ Millet, vapurundan kurtulanlar geldiler, faciayı anlatıyorlar Eteği Timanındaki büyük fırtına esma- Meda batan Millet vapurundan kurtulan lostromosu Ahmed Aydın ile 2- İyi Sabri Sarı, dün sabah Antalya va- limanımıza gelmişlerör. Çok bitkin ve heyecanlı bi bu- kenan İacia şahidleri kendilerini gör - Mek üzere sandallarla Antalya vapuru: Eder, gazetecilerden büviyetlerini giz- eraişler, hiç bir kimse ile görüşmiyerek iş binmişler, Karaköye çıkmışlar - İki öemici Küraköyde evvelâ Barzilây Yapar cenlasına uğramışlar ve buradan *lerine gitmişlerdir. Güverte lostromosu Ahmed, Küçük - Meta poşadaki evinde kardeşi Sefer, “öya ve diğer akrabaları tarafından s€- Böz yaşları içinde karşılanmıştır. Alime, evinde muharririmizi tekrar karşında görünce dayanamıyarak fa - mali Tazı olmuş ve şumları anlat- > Vapurumuz ayın birinel günü E - İĞ limanında demirledi. Yunan ban - deal Nikolaos Nomikos vapuru da biz - en biraz sonra Ereğliye geldi ve bulun- lğumuz Buzhane mevklinde bizim 40-50 4 arkamızda demir atı Pazar günü SVA iyi idi, Rüzgör poyrazdan esiyordu. Yarısından sünra barometre bir - derbiye düşmeğe başladı ve fırtına yal - dz kürayele çevirdi, Bundan sonra va- ÜYetimiz çek ciddileşti. Her an Yunan ile çarpışmak tehlikesi vardı. Bi- #ncirlerimizden birisi altı, diğeri Parça idi, 4 parçayı altı parça yap - İçin kaloma verdik. Fırtına gemile- büş taraflarını rüzgüra doğru çevir- b İçin Yunan vapurunun burnu, Mü- Yâpürunun Kıç tarafına yakın bir gelmişti. Biz Yunan vapurunun #riye gitmesi için düdük çaldık ve ba - Yunan vapuru bizim işâretimize , Bunun üzerine süvarimiz Be- İn kaptan: Yunanlılar aldırmıyorlar, çarpışa- biz kalkahm, dedi ve hemen de - açılmağa başladık. nda sant 4.30 olmuştu. Birden - tarafımızda bir sarsıntı işittik. sırada baş tarafta demirlerle İdim. Evvelâ vapurun yara aldı - haberimiz olmadı. Demirleri al - sonra süvarinin yânına kapten ne geldim. Besim kaptan bu sırada ört Dak Yin ; ; # ş FF Be, Oğlum, koş kıç tarafa bak! dedi, İN oberlara koştum ve 4 numaralı am a, açılan büyük bir yaradan suların we dolmakta olduğunu gördüm. Ar- Beminin batmak üzere olduğumu an- Hemen süvarinin yanma koş - ve «batıyoruz» dedim. Süvari bana; 5 Gemiyi karaya bindireceğim, sular & » gemi iskeleye dönmüyor! de- Müssdemede geminin dümeni de par- Süvariye sancak tarafına dön- söyledim. Besim kaptan böyle ve-karaya doğru vapuru hareket Bu sırada fırtına da şiddetlen - » Dalgalar güverteyi aşıyor, müdhiş İNE tipisi etrafının. görmemize mâni fi # / li eş / yp nüz 10-15 metre kadar ilerlemiştik ti dört numaralı ambardan sonra e Unaralı ambara da dolmağa başladı İ mumaralı ambarlara da su hü - m Gemi artık batıyordu. Müret - ağ kısmı baş tarafta toplanmıştı. Riyi, kıç tarafı tamamen suya bat - â, * İalgalar kaptan köşkünü vuruyor n kiz km an #7 yüz metre kadar a- Süvari Besim, çarkçıbaşı Şa- Aziz, ateşçi Dursun, kamarot ben kaptan köprüsünde top- 7 — Sular kaplan köşkünü yıkıyordu. Ee oda süvari Besim: Ya, Şocuklar, li kaybetme - sandallarını denize indirmek Tmüdhiş dalgalar sandalları de - bir dalga bir anda kap- İtan köprüsünü denize götürdü. Hepimiz İ birbirimizden ayrıldık. Ben enkazın öl - tında kalmış ve başımdan yaralazımış - «m, Bu sirada süvari Besimle çarkçıbaşi ve iki ateşçinin bir tahta üzerinde kur - İtulmağa çalıştıklarını gördüm, bu onları İson görüşüm oldu. Geminin baş tarafın- da bulunanlar da birer birer denize at- İ hyorlardı, Ben iyi yüzme bildiğim için yüzmeğe başladım. Boynumda bir yelek vardı, de- nizde bir simid de yakaladım. Bunun ü - zerine oturarak bir müddet dinlendim. Sonra biraz ötede olan Şadan vapuruna doğru yüzmeğe başladım. Şedan vapu - runun kıç altına yanaştım, bir ince ip merdiven attılar. Bu Kısa geldi; ucuna bir halat bağladflar, Bunu yakalıyarak tırmandım. ; Fakat tam güverteye yaklaştığım sira- da ip merdiven koptu, ben tekrar denize düştüm. İp merdivenin halkeleri boynuma ve belime dolanmıştı, boğuluyordum. Son bir gayretle boynumdaki ipi çıkandım ve panlalonumla beraber belimdeki ipi de attım. Belime bağlı olan 140 Hira kadar parayı da sulara attım. Yalmız donin kal- mıştım, Sahile doğru yüzmeğe başla - dım, Artık kuvvetim kalmamıştı. Bu es- neda dalgalar beni tekrar geriye sürükle- di ve Şadan vapurunun yanına kadar 90- kuldum. Aklımı kaybetmek üzere idim. Büyük bir dalga beni sahile fırlattı, Ora- da sonradan Mustafa kaplanın oğulları olduğunu anladığım fki kişi beni yaka - layıp kaldırdılar ve evlerine götürdüler. Bir müddet baygın kalmışım, beni te - davi etmişler. Arkadaşlarımın uğradığı felâketten çök müteessirim.> Kurtulanlardan ateşçi Sabri de nasıl kurtulduğunu şöyle anlatmıştır: «— Gemi batmak üzer iken on üç ar- kadaşla beraber başüstünde yelekleri gi- yerek birer b'rer denize atladık. Ben iyi yüzme biliyordum. Ateşçi Dursun kaptan köşkürün altımda kayboldu. Ben yüz - mekte iken biraz ileride Amasralı Ahme- de rastgeldim. bana sarıldı, ikimiz bir den boğuluyorduk. Mecburen onu bırak» tım. Deniz üzerinde bir buçuk saat kal - dım, Sular beni kıyıya attı, ayağa kalk - mak istedim, muvaffak olamadım. Ba - yılmışım. Gözlerimi açtığım zaman İos- tromo Ahmedle kendimi Mustafa kapta- nın kulübesinde gördüm. Sonradan öğ - rendiğime göre, beni Mustafa kaptanm Iki oğlu kurtarmış ve evlerine götür - müşler. Bunlar Amasralı Ahmedi de kurtarmak üzere fken sular zavalkyı a - bp götürmüş, Ben hayatımı Mustafa kap- tanın çoouklarına ve ailesine borçluyum. Ailert bana çok iyi baktı. Bizim felâkete uğramamıza sebeb Yunan vapurudur.» Karaya oturan vapurlar kurtarılıyor Ereğlide karaya oturan vapurların kur- tarılması işine devam olunmaktadır. Şa- dan ve İkbal vapurlarının bugün yüz - dürülmeleri muhtemeldir. Mete vapuru da Geyve tahlisiyesi tarafından kurta riimektadı, Kaplan, Zonguktak ve Galata vapur- larının vaziyetleri muayene edilmiş, ü- çünün de tehlikeli bir şekilde karaya o-! turdukları, tekre, dümen ve bodoslama aksamının çok hasara uğradığı ve şim - diki halde kurtarılmaları mümkün ola - mıyacağı arilaşılmıştır. Vapur navlunları yükseldi Vapurların karaya oturması yüzünden kömür nakliyatı az vesaite inhisar ettiği için vapur navlunları yükselmeğe başla- muştır. Evvelce kömür nakliyatı Ereğti - den buraya tonu 2.5 liraya, yapılırken şimdi 4 Mraya yükselmiştir. Fırtına yü- zlnden bozulan vapur seferleri de intiza- ms girmektedir. Güneysu vapuru iki gün rötarle dün öğleden sonra gelmiştir. An- talva vapuru da Ereğliye uğrıyarak 4 - menımıza gelmiştir. İktısad Vekâleti tedbirler alıyor Dün de yazdığımız gibi İktısad Veki- leti Karadenizde acı felâketlerin teker - rür etmemesi için tedbirler almağa karar vermiştir. Vekâlet vapurların Zongul - dak ve Ereğli limanlarında toplu bir hal- . İdet bulunmıyarak, sıralarını Büyükdere önünde beklemeleri hususunda Deniz Ti- careti müdürlüğü vastesile tetkikler yaptırmaktadır. Bu hususta yakında kat'i karar verilecek ve yeni tedbirler it- tihaz olunacaktır, SON POSTA Devlet mubayaalarında komisyonculuk usulü niçin kaldırıldı? (Baştarafı 1'inci sayfada) — Onu bir mali tedbir değ, bir ahlâki tedbir telâkki ediyorum. Fran- siz vatandaşları bu memlekette alınte- rinden gâyri kazanç imkânları olduğu fikrinden kendilerini kurtarmalıdır » lar, diyordu. Ankarada milyon aşırı bir minaka - sayı mühim bir fark ile kazanan ve fab rikasından doğrudan doğruuya gelen bir Fransız, muvaffakiyetinin sebebini şöyle izah etmişti: «Teklif ettiğim ra - kam içine tercüman ücreti bile koy - madımk Febrikalar ve büyük müesseseler herhangi bir komisyoncuyu seçerken, onda bazı hususi vasıf ve kabiliyetler aramağı âdet edinmişlerdir. Asırdide parlamento mürakabelerinin bile me * pedemediği ve sık sık iskandallara mey dan veren Trafic d'infiuence (nüfuz tüccarlığı) mn başbca vesilesini böyle mubayaa tavascutları ve bu tavassut - ların himayesi teşkil eder. Komisyonculuğun ilgası, I — Sermayeli ve işgüzar vatandaş larımızın kendi para ve emeklerinden memleketi daha semere'i teşebbüsler - de istifade ettirmelerine, 2 — Nüfuz kullandırma zannını ver mekten başla sermaye ve hüneri ol - mıyanların daha iyi bir meslek era - malarına, 3 — Devletle ona mal verecek mü - esseseler arasında daha pürüzsüz, da- İha emniyetli ve ciddi münasebetler te- sis edilmesine hizmet edecektir, Tek partili rejimiz. İçtimai bünyenin derinlerine kadar isliyen . inkılâblar yapmışızdır. Otorltemizin en büyük mesnedi, davamızda samim! ve işleri - mizde tertemiz olmaklığımızdır. Tam ve kat” olduğuna şüphe olmıyan bu sa mimiyet ve temizliği, her yerden daha fazla müdafra etmek, ve onu her tür- lü dedikodulardan uzak tutmamız lâ - zımdır. , On beş küsür senelik tecrübe, iktı- dar ve mürakabe adamlarımıza bu hu- suslarda kâfi karar ve tedbir salâhi- yeti vermiştir. Onları hulüs ile takib edelim. R. ATAY İspanyada Frankocular, hükümetçiler muhtelif istikametlerden ilerliyor (Baştarafı İ inci sayfada) garb'inde kâin Nalseguillo'yu işgal et - tikten sonra mühim bir kasaba olan Gran julla'yı da zaptetmişterdir. Cümhumi - yetçiler Almurchon - Cordoue şimendi - fer hattı iki kere kesmişler ve Bada - jos mıntakasına girmişlerdir. Karabiga iskelesi tehlikeli bir hal aldı Karabiga (Hususi) — Aylardanbe * ri çökmüş bir halde bulunan ahşab ve- “İpur iskelesi, son günlerde bütün bütün harab olmuş; artık O kullanılamıyacak bir şekil ve tehlikeli bir hal almıştır. İskeleye artık vapurlar da yanaşama imakta olduğundan yolcu ve eşya va - vurlara kayıklarla (o sevkedilmekie ve İstanbula gönderilen kasablık hayvan- lar da büyük ve müşkül şerait içinde vapurlara yükletilebilmektedir. Havanın bozuk olduğu zaman ve bil- hassa geceleri inen ve binen yolcula - rın çektikleri zahmet tasavvurun fev- kindedir. Bu bal yolcuları (canından bezdirmekte ve ufak çocukların vapu- ra inip çıkorken duçar oldukları teh - like görenleri merhamete sevketmek» Bu iskele Biga gibi 100 bin nüfuslu bir şehrin yegâne mahreej olduğundan uzun müddet bu halile kalması caiz de ğildir. İskelenin bir an evvel inşası için fl - Matmüdüriüğüne Afyonkarahisar Muhasebe OMüdürü Hamdi Yeğin tayin edilmiş ve işe başlamıştır. Daladye Parise d öndü yüksek harlı konseyi bir toplantı yapacak (Baştarafı 1 inci sayfada) hareket etmiştir. Başvekilin Parise muvasalatını mü - teakıb, yüksek harb konseyi bir top « Jantı yapacaktır. Daladye, bu toplan - tıda Afrika seyahatinin intıbalarını ans Jatacaktır. Konseyin, Fransız müstemlekeleri - nin müdafansına müteallik mühim ka- rarlar vereceği tahmin edilmektedir. Daladye ihtisaslarını Çemberlayn'e bildirecek Paris 7 (Hususi) — İngiliz Başve - kii Çemberlayn fle Hariciye Nazırı Halifaks'n Romaya gitmeden evvel Pariste tevakkuf ederek, Daladye ve Bone ile görüşeceklerine dair verilen hâber, burada büyük bir memnuni » yet uyandırmıştır. İngiliz nazırlarının bu kararı, Fran- sa İle İngiltere arasında mevcud sıkı bağların yeni bir delili sayılmaktadır. Fransız ve İngiliz nazırlarımın Pa » rise yapacakları görüşme esmağnta, Daladye Afrikadaki son seyahatinin ihtisaslarmı Çemberlayn'e bildirecek tir. Çemberlayn'in tavassutu Londra 7 (Hususi) — Romadaki İn- rWiz sefiri Lord Pert, bugün tekrar Hariciye Nazırı Kont Ciano ile görü - şerek, Başvekil Çemberlavn ile Tard Halifaks'ın Roma ziyaretinin son tefer- rüatımı da tesbit etmişlerdir. İtalyan mahfelleri, Cemberlavn ve HaHfaks'ın Pariste Fransız nazırlarile yapacakları mülâkattan memnun gö - rünmektedirler. İtalyanlar, bu mülâkatm Fransız * İtalyan gerginliğinin izelesi hususun da Başveki! Çemberlavn'in tavassutu * na yen; bir vesile teşkil edeceği kana - atindedirler. Daladye'nin telgrafları Paris 7 (A.A.) — Başvekil Dalad - ye, Tunustan hareket ederken Foch kruvazöründen Reisicümhur Lebrön'e bir telgraf çekerek Tunusta son da - kikaya kadar yapılan halk tezahürleri- nin samimiyetini ve halkın Fransaya bağlılığını tebarüz ettirmiş ve «bütün bir halkın hissiyatını size teyid etmek- le bahtiyarım» diyerek telgrafına niha- yet vermiştir. Başvekil, Tunus genel valisine çek - tiği telgrafta da ezcümle şunlar; söy iemdeti «Tunus halkı, tezahürleri dikkati iakib etmekte olan bütün dünyaya, büyük Fransız camiasının bir uzvu 6 « larak yaşamak bahsindeki kırılmaz ap mini isbat etmiştir.» Almanlara göre Berlin 7 (A.A.) — Havas ajansmış mubabiri bildiriyor: Alman malbuali İtalyanın Fransa â | ya karşı daleblerine müzaharet ve Da « ladye'nin seyahati hakkında İtalyas matbuatırın yazılarını iktibas etmeği devam etmektedir. Bazı gazeteler İtal yan taleblerile İspanya meselesi ara «| smda bir münasebet görmekte ve Al denizde kuvvetlerin müvazenesini idim me etmenin lüzumundan bahsetmekişi dirler. Matbuat resmi İngiliz mahfdilerinin Barselon lehinde kanaatlerini ded 4 tirdiklerini kaydetmekte, İtalyanın panyanm «bolşevizmin elinde bir âleta olmasına razı olamıyacağını tebarüz eb tirmekte ve İtalyanın Akdenizde bol * şevikliğin bir şubesinin yerleşmesini istememekte haklı olduğunu ilâve ey Iemektedir. Völkiseher Beobachter gazelesi di « yor ki: «İspanya meselesi Çemberlayn O Mussolini arasında yapılacak görüşme lerin esaslı mevzularından birini teş « kil edecektir. Harbin sun'i bir şekilde devam etmesini intaç edecek olan parti devletlerinin bir cephe alması ihtimas HK Akdeniz meselelerinin müzakeresinğ bir kat daha güçleştirecektir.» Deutsche Allgemeine Zeitung, şöyM le yazıyor: «Almanyanın Akdenizde menfaatles Tİ yoktur. Fakat İspanyada bolşevizmi için bir sahanm hazırlanmaması lâ « zım geldiği noktai nazarına iştirak et 4 mektedir. Mihveri teşkil eden iki dew let İspanyadı çarpışan İki tarafın si yasi kuvvetlerinin yer değiştirmesinin akiğer hasıl edeceği kanaatindedir £ ler. Deladye istifa mı, edecek? İngiliz gazetelerinin yazdıklarına gö re şimdiki Fransa Maliye Nazırı Rey naud'un, pek yakında Başvekâlete ge leceği, Daladye'nin de istifa edeceği söylenmektedir. Filistinin her tarafında otomobil sef erleri durdu (Baştarafı 1 inci sayfada) meğe karar vermiş görünüyorlardı. Hal buki son zamanlarda, bunların araların- da iştirake mütemayil bir cereyan hâsıl olmuştur. Eğer Londradaki Yahudi ko - mitesi buradaki bu cereyanı tasvib ede - cek olursa onlar da iştirak edeceklerdir. Diğer taraftan başmüftünün, taraftar- ları vasıtasile Londra konferansında tem- sili fikrini İngilere nihayet kabul etti. Ancak, başmüftünün bizzat konferangta hazır bulunmasını istiyen mücahidler, henâz bu husustaki kararlarını ilân et - mediler, Bu şekilde bir temsili kâfi görüp görmiyecekleri meçhuldür. İngilizlere gelince, onlâr da Londra konferansına iştirak edecek Filistinlileri arslarında ihtilâfa düşürmek ve bunları konferansta parça parça temsil ettirmek üzere bütün gayretlerini serfetmektedir. ler. Bu hususta Naşaşibi ailesinin muh - telif kollarından istifade etmek üzere sarfettikleri gayretler, dağıtılan paralar Mücadeleye gelince, bazan yumuşa - mış görünmekle beraber, zaman zaman şiddetleniyor. Mücahidter, her darafla bü tün kuvvetlerini muhafaza ediyorlar. Yahudi öldürmek. koloni basmak, İngi- Tiz askerlerine pusular kurmak tarzın - daki taarruzlar son günlerde gene pek çoğaldı. Yeniden iki İngiliz tayyaresi dü- rük. Mücahidlerin memleket içinde tesis ettikleri otoriteye bir delil olmak üzere şu misali de kaydedeyim: Son zamanlarda İngilizler, Filistin da - hilinde şoförlük eden herkesin İngiliz memurlarından tekrar birer siyasi ehli - 3 yet vesikası almalarını emretmişlerdi İngilizler, bu tedbire şoförlerin, sulkast ve istihbarat işlerinde mücahidlere çojl yardımları olduğundan dolayı müracagf eylemiş bulunuyorlardı. Ekseriyetle A 4 rabların şoförlük etmelerinin men'i is neticelenen bu tedbire mücahidler hü « kümeti, mukabil bir katarın ilin sure tile mukabele ettiler Bu tedbirde, mü « cahidler hükümeti teşkilâtından seyrüsü« fer vesikası almaksızın otomobil, otobüs ve kamyon kullanacak olan şoförlerin idam edileceklerinin ilânından ibaretti, Bu kararın ilânmdanberi İngilizlerin veğ- dikleri müsaadenin hükmü kalmadı ve otomobil münakalesi durdu. Konferans toplanmıyor Londra 7 (A.A.) — Press Aşsoclationun. verdiği malümata göre, Filistin konfe « ransının Kânunusani sonunda açılacağı ümid edilmektedir. Korferansa müş « temleke nezırı Malsolm Mzcdonald baş“ kanlık edecektir. Çemberlayn Romadan dönünce Filis- tin meselesile hususi surette meşgul © Yacaktır. Kahire 7 (A.A.) — Yüksek Arab ko « mitesinin kâtibi Fuad Saba Bey beya « natta bulunarak Seyşel adalarından ge- len Pilistin'rüesasmın Fronsadan mü « sande alır almaz Beruta gitmek tasav « verunda (bulunduklarını (söylemiştir. Bunlar, Londraya gidecek olan bütün A- rab memleketleri mümessillerinin işti « takile Kahirede toplanacak olan ilk kon feranstan evvel hattı hareketlerini tayin edebilmek üzere büyük müftü ile görü- şeceklerdir.