26 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

26 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KS P ea Bi * $A csntt K ç L YAMAN e AAA Ü AA N Ğ M es?îî' SON POSTA Te pemaame gT F p Dün, mevsimin heyecanlı ve güzel Mmaçlarından biri daha oynandı. Gala- tasaray Beşiktaşla Taksim stadında karşılaştı. 6© bin kişilik bir seyirci kala-| müdafassı bunu uzaklaştıramadı. To -|cimler fazla paslaşma yüzünden mü - balığı önünde güzel bir futbol seyre -|pu yakalıyan Eşref ileri atıldı. Ekre -|him bir fırsat kaçırdılar. | Hemen akabında yapılan yeni bir Oyuna hakem Adnari Akınin idaresi|alan Şeref sıkı bir şütle ilk golü yap - |hücumda Bülend, boş kaleye topu ata- madı. Üüldi. altında saat tam 14,30 da başlandı. GALATASARAY DÜ 4 üncü dakikada Lütfinin sert bir dı. Favulü Feyzi çekti, Galatasaray min iska geçmesi üzerine Eşreften pas tı. İlk anlarda hemen hücuma geçen Be| Bu gol üzerine Galatasaraylılar a - Ektaşlılar Galatasaray kalesine indi - ler. —l— üçük Şazimend, cılız ayakla- rına büyük gelen muşamba sasmalı takunyalarını tıkırdataraktan koşa koşa gekdi; kapının tokmağını kal darıp, hızh hizli vurdü. İçeriden, ince €Cik bir kadın sesi sardu: — Kim o? — Aç, teyze! Benim, Şazimend! : Gıcırtısı bezginliğini ifade eden bir ipin çekilmesile açılan kapının kanadı ardına kadar dayandı. Çocuk - elinde tuttuğu şerbet surahisini kazaya uğ - Tatmamak için, loş avluya dikkatle a- dim atarken, merdivenin Üstbaşından #şağıya sarkan kadın kafası yeniden Gile geldi: —Ne haber, kiz? — Ablam kurtuldu.. şerbet getirdim. — Kız mı, oğlan mı? z — Kır. Baksanıza, surahinin ağzı kapalı. Merdivendeki kadın hemen aşağıya İndi. Gözlerinin içinde derin bir merak okunuyordu. Şazimendin elinden kır- Muzı gaz boyamasile süslenmiş surahi- Yi aldı. Çocuğu, oturtmağa bile lüzum Börmeden, sorguya çekti: — Anlat bakalım, nasil oldu? Henüz on yaşındaki bu, masum ve cahil olması lâzım gelen, kızcağız, hö- diseyi bütün teferrilatile ve zerre ka - glr utanç duymadan anlatmağa baş - dı: — Dün, akşam ezanile beraber ağrı- &1 tuttu. Ara sıra, kasıklarına doğru Bidip geliyordu. Sıklaşınca, ben koş - tum, enişteme haber vermeğe gittim. İşi varmış. Beni ebe hanımı çağırmağa Bönderdi.. — Esma hanımı mı? — Evet. Hanı ya Hasekide, yokuşun &lt başındaki gözlüklü ebe hanım yok- Mu?, Onu. — İyi ya: Bizim Esma hanım işte. nra? &— Sonrası, ebe hanım yardımcı iste- < Beni çağıraydın a? çıldılar. Eşfak ve Bülend güzel anla-|zin bir cereyan almağa başladı. 14 ün- şıyorlar. . “âh — Ne bileyim ben? Meyzinin Huriye hanıma gittim. — hh, pasaklı, ka- m! Sonra? Ablan, çok ağrı çekti mi? — Hayır. Yatsıya kadar, ilk önce ebe hanım çocük ters geliyor sandı amma, değilmiş, Çok ko * lay doğdu. — Öyle ya. İki sa- at bile sürmemiş. masallah! Şimdi nar sıl? — İyi, — Çocuk topla | mu? — Tombül tom - bul. — Ablanın yanın- da kim var? — Hepsi orada, — Hepsi dediğlin kim? — Raziye teyzem, su yolcunun Şa - hinde hanım, Şaziye hanım, Şeküre hânım, arab İnci nine,, işte, hepsi! — Acık dur. Ben de geliyorum. Şazimend, avluya açılan basık oda- nın kapı eşiğine oturdu. Başörtü: n ucunda düğümlü sakızını çıkarıp ağzı- na attı. Dalgin bir öküzün geviş getir- mesini andıran mihaniki bir çene hare- ketile çiğnemiye koyuldu. Hacer teyzeri acele acele üst kata çıkmış, kılık değiştiriyordu. Basma do- nunu ayağından çıkardı, yükün içine attı. Yıkana yıkana solmuş, mor çiçek- N BEŞİKTAŞLA 2-2 BERABERE KALDI Maç mevsimin en heyecanlı maçı oldu. Galatasaray daha faikti Beşiktaş lig liderliğini muhafaza ediyor, Fener ve Galatasaray puvan itibarile aynı zamanda ikinci 12 nci 18 içine giren sarı-kırmızılı muha - Büu vaziyetten sonra oyun müteva - dakikada Galatasaraylılar hareketini hasem favul ile cezalandır- |sağdan indiler, | maçı 2- İ Başvekil ve Vekillerde Ankara, 25 (Hususi spor muhabirimiz- den) — Günlerdenberi beklenen Anka « kara . Bükreş muhtelit maçı bugün 19 Mayıs stadyomunda 15 bini aşkın seyir- ci önünde oynandı ve maçı Bükreş muh- teliti 2 - 1 gibi az bir farkla kazandı. Seyirciler arasında Başvekil Celâl Ba- yar, Hariciye Vekili Şükrü — Saraçoğlu, Miüli Müdafaa Vekili Kâzım Özalp, İn - hisarlar Vekili Ali Rana Tarhan, Ziraat Veklli P doğlu, Beden Terbiyesi Umum ü General — Cemil Tahir, Hasan Rıza Soyak, Fahreddin Altay ve bir çok spor erkânı hazır bulunuyorlardı. Hava bulutlu, çimenler ıslaktı. Yağmur yağıyordu. Merasim kısa sürdü, Maça sa- at 14.980 da hakem İhsanın — idaresinde başlandığı zaman Ankara muhtelitini gu kadro ile düzülmüş gördük. Necdet, Ali Rıza, Nuri, Nusret, Haşan, Keşfi, Ah, Arıf, Gündüz, Haşim, Hamdi, Misafir takımda sol açık, sol — iç, orta Teuhacim, orta muavin ve kaleci enter - nasyonal oyuncular, Oyun süratle başladı. İlk anlarda ne - İticesiz mütekabil #kınlar görülüyor. Fa- kat Ankaralıların akınları daha mücerir. 10 uncu dakikada Ali bir firsat kaçırdı. Ve top avuta gitti. Tam bu esnada ha - kem düdüğünü öttürdü. Ve Atatürk için bir dakika ihtiram sükütu yapıldı. 15 inci dakikada Rumenlerin kalesi bir Ankarada Rumenlerîllıc | Ankara muhteliti iyi oynamasına rağmen birçok i gol fırsatları kaçırdı. Maçta | kazandılar n bir kısmı bulundular —— önünde Rumenler aleyhine bir penaltı P cezası verildi Ali Rıza penaltıyı çekti ve top Bükreş kalesine girdi, 40 ıncı dakikada Rumenlerin sağiçi bir gol atarak vaziyet 1 - 1 oldu. Ve devre İ böyle bitti. h İkinci devrede Ankara muhtelitinde We fak bir değişiklik oldu. Ali ve Gündüz $ takımdan çıkarak yerlerine Zeki ve Ha p Hd geçtiler, 8 inci dakikoda hücuma ge- çen Rumenler soldan bir akın yapıyor « lar. Bu akin kornerle neticeleniyor. Sol | açığın attığı korner havalanıyor, Necde topa çıkıs yapıyorsa da topu bloke ede « mediği için top Ankara muhtelit kale « | sine giriyor. ki Bükreş muhteliti 2 - 1 galib vaziyetteş D 35 inci dakikada Rumenlerin bir hü « | cumu görüldü. Sol içleri Ankara kalecisi İ le karşı karşıya kalıyor ve boş kaleye tos Şij pu atamıyor, Son dakikalarda Bükreş muhteliti va« â ziyete hâkim. Mutlaka bir gol daha çÇı » 4 karmak istiyor. Fakat vaiyet değişmiyor. | Oyun 2 - 1 Bükreş müuhtelitinin galibi « | yetile bitiyor. | Dünkü maçta bizim takımdan Ali Rı «#i| za, Nusret, Haşim, Hasen, iyi oynadılar, Bij Gündüz, Ali, Arif beklenilen oyunu göR Bi teremediler. Misafir takıma gelmce: Kalecileri ve muhacimlerinden üçü çok iyi.. Heyeti ü« mumiye itibarile Bükreş muhteliti an e 5| tehlike atlattı. Ve bu tehlikeden kurtu » lan Rumenler derhal hücuma On dokuzuncu dakikada Rumı (Devamı 10 uncu sayfada) Merdivenin üstbaşından aşağıya sarkan kadın kafası gene dile geldi. sırtına geçirdi. Üzerinde — tçncere ile yemek kaynıyan mangalın ateşini iyice külledi. Başını örttü ve tekrar aşağıya indi, — Haydi! Telâşından, şerbet surahisini boşalt- | v mayı unutmuştu. Küçük kız, bunu ha- tırlattı: — Teyze! Surahiyi geri istiyorlar. Daha başka yerlere de şerbet gönde - rTecekler.. dedi, — A! Sahi, bak! Haklısın. Orada, o - dada, boş turşu kavanozu var. Oraya boşaltıver, Hacer hanım, son derece heyecanlı idi, kendisine hem iş, hem de eğlence HN yünlü entarisini giydi. Yeldirmesiniçıkmıştı. Bütün o vaktin kadınları gi- 7 3 Fenerbahçe 10 7 2 Galatasaray 10 7 2 Vefa 5 3 , bi büyük bir yekne- ! siklik içerisinde ge- çen hayatına biraz- cik can vermek için böyle hâdiseler bek- ne, Uzak, yakın, hiç bir hısımlık, akra » balık bağile bağlı olmadığı halde, kar- deşten de ileri gö - TÜşüp, seviştiği ha - mMamcının Hamdu - neyi lohusa döşe « ğinde görmek, onun çocuğile meşgul ol - mak, mühim bir eğlence idi. Bahu - sus ki onun anne ol- masında — kendi - nin büyük yardımı olmuştu. Hamamcı Osman efendi, elli ile altmış arasında, fakat hâlâ delikan- Hlara taş çıkaracak zindelikte bir a - damdı. Bundan evvel iki defa evlenmiş, her iki karısı da ona evlâd veremeden öbür dünyaya göçmüşlerdi. Hamdune- zaman, kız, ön Üç yaşını yeni Fakir bir aflenin çocuğu ol- duğu için, büyük babası yerindeki bu kocayı kabulde muztar — kalmıştı. Bu nisbetsiz izdivac kendisine, o güne ka- rmediği, alışmadığı bir refah ge- Beş odalı, yepyeni, ahşab bir evi, iki kap muntazam yiyeceği, senede iki kat da esvabı vardı. Karnı doyuyor, sırlı asınıyordu. Bayramda — kurbanını kesiyor; ramazanda, mahalle mescidin- de mukabelesi okunuyordu. Uzak ak - .| kih kale önünde acemilikleri de yok de | Galibiyet Berabere Hiyordu. — Kendisi -| Taşmış bir takımdır. Bununla beraber ra Selim Tezcan Mağlübiyet —Attıı — Yesiği — Puvan ö 39 13 27 ı 31 7 26 1 31 12 26 2 19 17 23 ndan birinin ö! ü olan Şazı-? mendi yanına almıştı. Bu çocuğun bos ğazını, üstünü başını kocasına tahmil edip de, o da ses çıkarmayımca, artık fi evin içine bir de besleme almayı çolt |görmüştü. Evin ufak tefek hizmetlerinii ıbuı'ııı gördürüyordu. Osman efendinin acayip — tabiatleri vardı. Elâlem onu ciddi, ağır başlı, uğ« lu akıllı biliyordu. Gerçekten de, doğ- ma, büyüme oturduğu bu mahallede, hiç kimse, hamamcıdan, ahlâk ve ter « biyeye mugayir bir fiil ve hareketin sa-, dir olduğunu görmemiş, duymamıştı. Karısına karşı ne müşfik, ne de ha şindi. Okşamaz, fakat terslemer ' Tek rlatın kendisine tahmil eylediği vezalfiğ ifa ile iktifa ederdi. t Bü adamı, Hamdüne sevmişti. Önce fi bit baba, sotira da ciddi, tüâm manasile ği erkek bir koca diye. Onun için, günün Ş birinde onu elden kaçırmak ihtimalini l gözönünde tutarak, ne yapıp yapıp, Oeli na bir evlâd vermek kaygusuna düş eğğğ müştü. İzdivaclarının ilk beş yılı — boşunal |geçti. Hamdunenin annelil İfetek bir türlü tahakkuk *ettirmiyör, bundan sonra da ettirmeyeceğe benzi « yordu. Genç kadın, can ciğer ahbabı Haceeiğ rin Çok bilmişliğine uyarak, onun peşi sıra,, ve kocasından gizli, hekim, hoca dolaştı;. büyüler yaptırdı; muskalarğ yazdırdı, kocekarı ilâçları tatbik ettime dL Ne hamamda beline boynuz çektim | meler, ne buğulara oturmalar, ne göbes İ ğinin etrafını yazdırmalar, hiç biri, higii biri fayda etmiyordu. | Nihayet, Gedikpaşa başında Surpilğji adında ermeni bir ebe, çaresini bulmuş, ğğ bir takım fitillerle gebeliğini temin eti ti. | Ve işte bugün, Hamdune nîhayel muradına ermişti. Hacer hanım, Şazimendi elinden tus tarak, bozuk kaldırımlarda, şıpıtık tene liklerinin müsaadesi nisbetinde koşa « raktan hamamcıların evine vardı. (Arkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: