Hergün Ziraat kongresi Açılırken Yazan: Muhittin Birgen nkarada Zrast kongresi yarın açılıyor. Köy işlerimizde e - sashı bir ıslahat devri açmak Üzere Ziraat Vekâleti tarafından Kazırlanan plânın hayata geçirilmesinin arifesinde İçtimaa davet edilen bu kongrenin hususi bir &- hemmiyeti vardır. Köngrenin bududu geniş, Tüznamesi daha geniş tutulmuş çiması belki bir ku surdur; çünkü bu gibi ahvelde bir kon » gre, ne kadar mahdud bir daire içinde toplanır ve mesas'ni ne kadar hududu dar çizilmiş bir mevzu sahasında teksif ederse o kadar müsbet neticeler alınabi- Wir. Meselâ, bir kongre, büti selelerin! - teknik, iktisadi ve içtima! şü- mulleri ile birlikte . kep birden tetkik ve mütalesya davet ediidiği zaman, zaruri olarak mesaisini dağıtır ve umumiyat Ü- zerinde sathi hir göz gezdirmekten bir iş yapamaz. Bunun için, meselâ, «Zi. İı» meselesinin tetkiki gibi muayyen me- seleler etrafında tam alökalı, tem salâ - hiyet ve ihtsaslı unsurları bir araya top- ayan kongreler, ıyi mahsul verme ba - kımından, çok müreceah olmak icab eder. Halbuki bu defaki kongrenin mevzuu da, bundan evvelki birine” kongrede ol duğu gibi, bütün ziraat ve köy sahaları - nın bütün meselelerin bududunu şâ - mil bulunuyor. Bundan evvelki ile bu defaki arasında bır fark varsa, o da yalnız bu defski kongrenin, Ziraat Vekâleti tara fından bazıtlanmış büyük bir ıslahat programının kat #rifesinde içtimaa davet edilmiş bulunmasdı , Kongrede bu programa dair be'ki de enteresan bir mü- bahase cereyan edecektir. * Gönül isterdi ki hiç olmazsa bu defaki kongrede tarla ve köy, kendisini rastgele bir takım «şabısı Jerla değil, muayyen bir takım teşiclâtlerla temsil ettirebil - sin. Bir kongrenin b'r takım şahıslardan Makale: SON POSTA mal eder. İnsan ruhu hatıra ve ümid ile gıdslen:r, bu itöbarla en Ziyade maziye ve istikbale ehemmiyet verir, yusadığı günün t tekniğinin ıslahı», yahud «Zirai kre- hâdiseleri avunmıya müsaid olmadığı için hali daima ik- > : Kuvvetli bünye, zira mazinin bir t6 ın kepçesidir. sıpa mukabil hal bu ıki hazineden servet çıksracak vasıla- mütevazin muhakeme İnsanın maziyi ve istikbali olduğu gibi hali de ihmal etmiyaninde bulunur, crübe, istikbalin bir ümid hazinesi olma- Diri diri ayı Avlıyan elçi Mısırın Londra Sefiri o Basan Neş'et veyahud bir takım teşkilâtlardan mü -!Paşa müthiş bir av meraklısıdır. Geçen rakkeb olması arasında ne kadar büyük | haftalarda gene av meraklısı olan Mare- İŞ ee mr mermi şal Göring ile de müteadüid kereler av- Tenor Şmit Almanca farklar bulunduğunu söylemeğe lüzum yoktur. Her faaliyet ve istihsal sahasın.| da olduğu gibi toprak istihsali sahasında da teşkilâtsız söylenen her söz, nihayet yüzde yetmiş beş şahsi görüşleri ve şahst menfaatleri Hade eder. Geyri şahsi, mes ek! fikirleri ancak teşkilâtlar temsil e - debilirler. Maalesef bizde bu teşkilâ! yoktur. Tür- kiyemizin en büyük 25f) buradadır. Derd- lerimizin çoğu da buradan gelir. Belki bu defaki kongrede, geçen defa benim tem - sil ettiğim satış Ycoperatiflerinin veyahud © kongrede kımsenin temsil etmediği zi - ral kredi kooperatiflerinin mümessilleri bulunacaklarsa da bunlardan birinciler kısmen devletin ve ikinciler de hemen kâmilen Ziraat Bankasının müesseseleri haline gelmiş olduklarından bu teşkilât içindeki kütle fikirlerin!n kongrede toplu ve samimi bir şekilde Wade edildiğini gö- receğimizi zannetmiyoruz. Az veya çok, bu fikirler de bir dereceye kadar resmi bürekrasinin süzgecinden goçmiş buluna- caktır. Böyle bile olmasa, Türkiyede toprak mahsulâtı ile alâkadar olan işler o kadar geniş ve mütenevvi, tetkik edilmesi 1A « zım gelen meseleler o kadar bakir bir hal de bulunuyor Ki ne bir iki. nede beşon teşkkülün kongrede temsil! bu içtima is takib edilen esaslı gayenin teminine kâf| gelemez. Fakat, ne yapalım, memle - ketimizin bilhassa bu sehesı çok teşkilât. sızdır ve daha uzun zaman, bu gibi kon- greler, teşkilâtlar tarafından toplanmış ve süzülmüş fikirleri değil kongreye toplanacak olan şahısların kendi görüş « lerini temsil edeceklerdir. Ümid ve te « menni edelim Xi bu memlekette de toplu ve teşkilâtı söz sövliyebilme zamanı da- ba çok uzun müddet gecikmiyecektir. * Bununla beraber, kongrede bir çok söz“ Jer söylenecek ve bir takım meseleler ü- zerine dikkat celbedilecektir. Belki de Zi- rant Vekâletinin hazırladığı program Ü- zerinde Konuşmalar yapılacak ve bu ko. nuşmalardan umumi temayülleri göste - ren bir takım fikirler çıkacaktır. Her ne glursa olsun umumi surette ziraat denilen #stihsal sahasının meseleleri üzerinde u- mumi fikirler ifade edilmesi (faydalı - dır. Kongrenin kırakacağı tortu, söyle » lanmıştır. Finlandiyada bir svda diri dir ayı ye- kalayan Hasan Psta, bu ayının iki yav- EN i OHergünbirfıkra | Hiç vermedim ki i Hasis bir adam karısından şikâyet ediyordu: nm böyle kadın görmedim, de- İ di, sabah para ister, akşam para is - $ ter, evlendiğimiz günden bugüne kö- | dar para istemediği dakikey görme- dir. i Hasiş adamı dinliyenlerden biri sor- Zi — Peki amma bu kadar paray ne yepiyor? İ . — Bilmem. şimdiye kadar hiç ver- İ medim ki, ne yaptığımı bilebileyim. Şarkı söylemekten Menedildi rusunu da ele geçirmiş, bunlardan biri-| Brükselde toplanan ecnebi matbuat sini Kahire hayvanat bahçesine, diğeri -İ cemiyeti balosunda, İstanbulda «Dün- ni de Mareşal Göring'e, « da, Berlin bay | YAY! Dolaşan Şarki» vanat bahçesine hediye etmiştir. filmile kendisini tanadığımız Romanya Yahudilerinden tenor Şmit almanca şarkı söylemekten Hasan Neş'et Pasa ayni zamanda MÜ | menedilmiştir. kemmel bir eskrinicidir. Resimde, Paşayı meşhur ayı yavrusu Leylâ ile görüyersunuz. m — ——ğğ nen sözlere nisbetle küçük bir şey de ol #a hiç yoktan iyidir. Bir zaman için, bu tarzda da olsa, bu gibi toplantılardan bir hayli fayda beklenebilir. Ziraat sahasım bir taraftan teşkilâtlandıracak mesaiye ehemmiyet vererek bir an evvel muh - telif zirant meselelerinde ma'şeri fikir - ler teşekkülünü mümkün kılmak, zanne- dersem, Ziraat Vekâletinin en mühim işlerinden biri olsa gerektir. Genç Ziraat Vekilimizin pek güzel snlvacağı bu ih - tiyseı tatmin için elinden geleni sarfe - deceği de şüphesizdir. Şu halde, gelecekte daha iyi şartlar içinde toplanacak ziraat kongrelerine in- tizaren şimdilik bu ikinci toplantıya mu- vaffakiyet dılemekle iktifa edelim. Kon- gre içtimalarına tahsis edilen dört gün az değildir. Bu müddet esnasında kongre, memlekette mevcud bir takım temayül » leri ve ihtiyaçları fade edebilecek olursa gene hayli mühim bir iş yapmış sayılır. Muhittin Birgen Baloda hazır bulunan Alman sefiri, İŞmit'in bir Yahudi olması dolayısile falmanca şarkı okumasına tahammül & İdemiyeceğini, aksi takdirde diğer 4 Al- İmanla birlikte baloyu terkedeceğini bildirmesi üzerine cemiyet reisi, te - hora, almanca şarkı söylememesini ih- tar ve tavsiye etmiştir. Cenazesinin provasını yaptıran adam... Vak'anın kahramanı İlya Sbokteha- »ieh adımda ihtiyar bir lavyalı » dır. Tsarna Barna köylü ir. 'Bu adamın dünyada kimsesi oyek - rmış. Ölümünde kendisine mükellef bir cenaze alayı yapılmasını o vasiyet eylemiş, Fakat bir defa da cenazesinin listediği şekilde yapılıp yapılmadığını «diri» iken anlamak istemiş. Tesbit e - dilen gün ve saatte cidden çok muhte - şem bir cenaze alayı provası yapılmış, kendisi papazların arasında mevki al - mış ve onlarla birlikte icab eden dun - ları okumuş: İhtiyar neticeden mem - nun olmuş olacak ki hâzırura mükel - le? bir ziyafet çekmiştir. | İngilterenin Sokakbaşı hatibleri Bu zat, iLondranm tanınmış sokak ha- tiblerindendir. Son günlerde müthiş s0- ğuklara rağmen, huy ve iptilâsından bir türlü vazgeçemiyerek, elleri (eldivenli, paltosunun yakası kalkık olduğu halde, Londranın meşhur köşebaşılarından bi « rini tutarak İngilterenin gütmekte ol - duğu siyaset hakkında uzun uzun ten » kidlerle dolu bir konferans vermiştir. Vicdan azabı Bundan 18 sene evvel birisi Su - tanmpton'da bir deste banknot kay - betmiş, başka birisi de bu parayı bul - muştu. Şimdi, polise gelen bir mektub- ta, bu kaybolan para İle faizinin tutarı olan para da gönderilmiştir. Mektuba imzasını atmıyan meçhul zat, hâdiseyi naklettikten sonra: — Vicdanım bir türlü rahat etmedi. Şimdi kâfi derecede zenginim. Lütfen gazetelere #lân veriniz, o tarihte bu pa- rayi kaybeden (zatı buldurumuz. Aksi takdirde, parayı, polis sandığına yatı - rınız! demektedir. Nasıl yemek yemeli? «Boğarna düşkünler cemiyeti Fran sataki azamına şu mealde bir tavsiye mektubu göndermiştir. I — Yemek yerken sigara içmeyi - niz, dans etmeyiniz. Bu, mesleğimizin en büyük günahı sayıhır. 2 — Kahve içerken dans edebilirsi - İZ. 3 — Yemek esnasında, davet sahib - İerile misafirleri, muhakkak #urette yemeklerden, iştiha açacak şeylerden bahsetmelidirler. 4 — Muhakkak ve muhik surette meyvadan evvel peynir yeyiniz. İSTER müracaati üzerinde de duruldu. Tabif rinde karar verilecektir. Yalnız bu mür-asebetle müsaba - kaya yabancı mimarların iştiraki aleyhinde bulunan bir meslekdaşımızın yazısını okuduk: — Plâstik san'atlarda Türkiye en ileri milletler arasında- J İSTER INAN, Atatürkün kabrini en mönasib yerde, en güzel şekilde yapmak işini tetkik için bir komisyon kuruldu, muhtelif projeler üzerinde etüğler yapıldı. Bu arıda beynelmilel bir müsabaka açılmasını istiyen Türk mimarlar birliğinin bir İSTER «cn doğru ve en ye hoşumuza gitmekle ,NAN, ISTER INANMA! dır. MilM eser hususunda kimseniz yardımına lüzum yok » tur, diyor. Iddia, samimiyetle söylyelim, hoşumuza gitti. Fakat henüz 'Ik tiyatro binamızı yupmadığımızı, heykeli yeni gördüğümümüzü düşündük, daha ileri gidelim, Güzel San'atlar Akademisinde canlı model kullanılıp Kullanılma- ması meselesi Üzerinde münakaşalar yapıldığı üzerinden çök fazla seneler geçmiş olmaddırı batırladık, beraber iddianın doğruluğuna inanma - dık, fakat ey okuyucu sen: INANMA! Sözün Kısası N Amerikan 2-5 Futbolü E; Talu j emcinslerine karşı pek te © veccüh beslemiyer bilmem gi İcenk mütefekkir: «İnsan di mahlüku ayıcık kazıyacsk olsanız. dan mutlaka vahşi bir hayvan çıker!» yurmuş. Böyle hükümlerin iptalire çalışmak şeriyetin onuru iktzasından iken, SÜR den seneye o garb filozofuna hak ver recek vâkıâlarla karşılaşmaktayız. Dün, hasta yatağımda, son gelen Ni rupa gazetelerini karıştırıyordum. tanesinin spor süturlarında bir toteğii gözüme ilişti. Kafaları kulaklarına dar, meşin bir tayyareci külâhı İ 9 sırtları büyük annelerimizin «pa hırka» Tarımı andıran, kalın birer cer bürünmüş, baldırları kat kat dola sarih bir takım adamlar üstüste yep kılmışlar, irlerini hırpahyorlar Bu «Bedevi topür nun remene bif olduğunu merak ettim.. fotoğrafın ye daki metni okudum: Meğer bu. Amerikan futbolü değil mi imiş?! Metinde deniyor ki: .Bu çetin edi oynıyabilmek Için sade büyük hüzsalara malik olmek kâfi değil, Li dayanıklı ve maddi ızfırablara yacak kadar pişkin olmalıdır» Rumelilinin dediği gibi: — Abe gözüm! Ne oluyorsunuz? ge birinizi yemek, kafa, göz patlatmak vi #neltmek, bacak kırmak aesba si? gibi bir zevk temin ediyor? Nerefi ee Sporu icad edenler, onun vücudü i tahrib değil, ıslah etmesini istibdaf lemişler. Sizin enladığınız şekildeki Tun muhassenatını, giin de, seki? * danberidir alçı içerisinde kmde yatan benim oğlumdan sorun. w İnsanlık tekâmül ediyor, teke diyor, iyiliğe doğru, o umumi pi doğru gidiyor diyoruz Boş ay dı! ONereds ise spor omumına, “ Roma giadyatörlerinın kanlı oyu! adi m ihya edeceğiz. Ve belki bir g* sonra, stadlardaki gai'biyetler gol “e van hesabile değil, şu suretle in cek: yg — Dün, ...stadında cereyon mer maçında Ayvansaray takımı XY: . takımını üç kafaya karşı beş kafâ " latmak ve Iki göz çıkarmak suretil8 Tip etmiştir! Zaten futbol maçlarımız, ilâm: » oman mürettib arkadaş bu imes . hı, eli maşalı dizme, kurtan or evet, futbol maçlarımız yedi zl nam verdi. Bir de bu Amerikan memlekete sokürsak, vay bi 27 630 frank yerine 630b* frank dolandırmı$ g Brüksel 25 (A.A) — Bir Frans” gf Belçika bankasına keşide edilnif franklık bir çeki mahirme bir “lg tahrif ederek bankadan 630,000 zi miya muvaffak olmuştur. Zabıts Pİ gi landırıcılığın faslini aramış ise d tırmaları boşa çıkmıştır. # TAKVİM