3 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

3 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baş tarafı 1 inci sayfada) tir. Zira işaret etmek lâzımdır ki, ni- Zamnamedeki: «Partinin değişmez ) Senel başkanı, onu kuran Kemal A- İatürktür. kaydını ihtiva eden ikinci Maddesinin tnevcudiyeti böyle bir ni- Zammame değişikliğine ihtiya öS- İermektedir. iğ Kizamnameye ilâve edilecek yeni bir hükümle kurultay kendisine Jâ- 2m olan salâhiyeti tesahüb ettikten #onradır ki akdedeceği ikinci celsede Yeni umumi resi seçecektir. Partiyi kuran Ebedi Şef aziz Atatürkün bü- ari nizamnamesi Tevkalâde, Kurultayda tadil edilecek yük adı nizamnamede ve şeref mev- kinde muhafaza edilecektir. Yeni umum! reiş seçimini takiben de bugün dört azası münhal bulunan en altı azalıktan mürekkeb Parti genyünkuruluna ya yeniden dört aza seçilecek veyahud aza seçimi tama» men yenilenecektir. Partinin yeni umumi reisi seçildik- ten sonra Parti Gen Başkuru teşek- kül etmiş bulunacak, ancak o zaman- dır ki münhal bulunan mebuslukla- rın Parti namzedlerini gösterebilecek ve kısmi seçin yapılacaktır. İtalyanın yeni emelleri Pariste fırtına kopardı (Baş tarafı 1 inet sayfada) va İtalyanın (beslemekte olduğu €meller hakkında hiç şüphe bırak- Mamıştır Pransa aleyhinde sarih bir nümayiş eden bu hâdise, alâkadar ma - kumları harekete getirdiği gibi, halk a da büyük bir infial uyandır £ 7 Dün, Hariciye Nazırı Bone bu hâdi- Ye etrafında İtalyan sefirinden izahat İslemiytir. Buzün de Ramadaki Fransız geri Fransua Ponse, ayni mesele hak- n kında Koni Ciano ile görüşmüş ve hâ- Ülseyi siddetle protesto etmiştir. Diğer taraftan Fransanın Londra elçisi Korben de Lord Halifaksı ederek, hâdisenin mahiyeti ve tarafından yapılan diplomatik sebbüsler hakkında kendisine mslü - Yat vermiştir. Fransada nümayişler günü, cenubi Fransanın muh- ee İtalya aleyhinde Yrw- mümayisler tertib edileceği bil - Ürtimektedir. Sinvör Gayda'nm makalesi İtalyan gazetelerinin bugünkü tah-| İZ nesriy vaziyeti büsbütün | hleştirmiştir. T yor Gayda Ciornale d'İtalya ge-| Tetesinde yazdığı bir makale ile bütün! milletinin tek vücud olarak| etin arkasında bulunduğunu, velecek olen her emre itaat edeceğini hatta icabı halinde Fransaya karsı gi imeğe hazır olduğunu söylemekte- Ayni mealde diğer bir yazı neşreden ii i, nas gazetesi de, !881 senesin- Maymun Fransa tarafından işga - teşk Saiye için büyük bir hakaret bati €ttiğini yazmakta ve Tunus, Ci- ağın; Güvey kanalının İtalyaya ter- p sinden bahsetmektedir. Tansız gazetelerinin hücumları Ma 2 (A.A) — Fransız matbuatı, hariciye nazırı Kont Cianonun Kanla iloda söylediği! nutku şiddetli bir | Tem, mevzuu bahsetmektedir. İ Ke Eazelesi diyor kiz | LO lerini kolayca havallere kaptı- Menu Rözlerini açmak için Kont Cia-' ka kâfidir. İtalyan hariciye na- |! Sall nutkunu mebusların «Tunus, Meler diye bağırmak suretile tefsir et- tiz de ağır manalarla doludur, Fran- dak yet bütün bunları tam ve mut- sükünetle kers'ıyabilir. Zi “Kat'i hsyır, Yersa, İftantı: Bazı ecnebiler ne söy- ey, vlesin, Fransada cesaret, enerji ağı, 216 hissi hiç bozulmadan yaşamak Düm orna, Korsika ve Tunus diye ds- Yor, p için kendisinde salâhiyet bulu- Ari? cevab veriyor; «Nereye, durs. Yin i anlara verilecek cevab da Almanla- Yula lemleke talehlerine verilecek ce- Yetiş idir: Kat'i bir «hayır». dim |, Pirisien: İtalyan mebusları, bi- Mng k öleimizin müstehzi nazarları Dağa Sorsika, Tunus ve Savole» diye Bonngt, Tvedün hariciye nazırımız İtalyaya ihtar İtarya büyük elçisini kabul €- arsanın hayretini beyan etti, dı Mrmal: Bonnet, bütün Fransızları N Pik “lçirine yaset âdâbına tamamile mugayir Olan bu tezahür karşısında hayretini beyan etti. Matin: Öyle anlaşılıyor ki, İtalya Fran- sa İle münasebetlerini iyileştirmek iste- miyor. Buna kendimizden ziyade İtalya- nın hesabına müteessifiz. Biz mutlak bir sükünetle yaşiyabiliriz. İtalya, istesin istemesin Fransız bayraği olduğu yer lerde kalacaklır. Ordre: İtalya, açık konuştu. Şimdi Fransa da artık öyle açık bir lisan kul. lanmalıdır. Populaire ve Humühite gazeteleri, İ- talyanın Berlin - Roma mihverine isti- nad ettirdiği zannedilebilecek olan hattı hareketiin protesto maksadile Fransız - Alman deklârasyonunun imzasının tehi- Tini istemektedir. Tefsirler Nevyork, 2 (A.A.) — Times gazetesi İtalyan meclisinde Ciano tarafından söy- lenen nutkun sonlarına doğru duyulan «Tunus» sadalarının Mussalininin 1985 senesinde İmza edlen Fransız - İtalyan İtilâfmı hükümsüz addetliğine delâlet ettiğini yazmaktadır. Bu gazeteye göre Mussolini, derpiş edi- len Fransız - İtalyan itilâfının müzake- ireleri esnasında Fransadan Akdeniz sa- lâhiyetlerinin yeniden taksimini isliye- cektir. Sabiha Gökçen İngiliz lerinin Xi haberlerini tekzib ed yor (Boştarafı 1 inci say,ada) İngiliz gazetesinin İstanbul muhabiri de Sabiha Gökçene çektiği bir telgrafta aldığı cevabla bu şehirde dolaşan bazı şa- yialarna müstenid haber'nin yanlışlığını anlamış bulunmaktadır. Muhabir Bay George Maranzın telgra- fı ile Sabiha Gökçenin cevabını aşağıya £oyuyoruz: Buyun Sabiha Gökçen (Nümune hastanesi, Ankara) Ulu Şefinizin kaybından kalbden gelen teessürlerimi bildirir ve bu acı hâdise i- çin geç kalan tazivetim için affinizi rica ederim Stop. Kahaısızlığınıza şahsen son derece müteessir oldum stop. Bu husus- ia muhabiri bulunduğum ve size karşı büyük sinpatisi olan Londra gazetelerin- den Dafly Express te çok büyük alâka İ göstererek hergün telgrafla sıhhatiniz hakkında malümat istemektedir stop. tayyare kazası neticesi olarak yara- landığımızı etrafta dolaşan haberlerden öğrendim stop. Bu müessif kazanın ağır olmadığını ümid ediyor ve gene eskisi g'vi Türk kadınını havada temsil edece. Binizi zannediyorum stop. Fekiden sizin- le yaptığım mülâkatlara güvenerek sih- hstiniz müsaade ettiği takdirde bu mü- ess'İ kaza ve sıhhat'niz hakkında sizi çok seven kar'leri bir kaç sözle teskin ede- ceğinizi ümid ve rica ediyorum stop. Çok çabuk iyileşmenimizi temenni ederim. Georges Maranz (Daily Express muhabiri ) Sabiha Gökçenin cevabı Taziye suretile gösterdiğiniz lütufkâr- lığa bilhassa teşekkür ederim. Hastane. de bulunuşum tayyare kazasından dolâ- yı değil, zayıf ve istirahate mecbur kal- maklığımdandır. Kendimi iyi halde görür tercüman olarak İtalyan bü- | görmez vazifemin başına koşacağım ta- ihtarda bulundu: Evvelâ si-| biidir. Saygılar. Sabiha Gökçen Edirnekapıda iki milyonluk bir define aranıyor Birkaç gündenberi, Edirnekapı ile Topkapı arasında surlar haricinde ve kalelerin kenarındaki arazi Üzerinde fevkalâde kıymetli ve tarihi bir defi- nenin aranmasına başlanmıştır. Bu definenin arandığı yer, müşir Fuad Paşanın oğlu Bay Âli Funda aid bostanlardır. Vaktile çok zengin bir hiristiyan ta- rafından tehcir ve taktil korkusile bu sahada bir yere 2 milyon aded altın gö- müldüğü hakkında evveldenberi de- vam eden rivayetler üzerine ve bir ai- le tavsiyesini yerine getirerek bu bos- tanları satın alan sahibi, ahiren bu sa- ha üzerinde araştırmalara ve kazılara başlatmıştır. Bay Âli Fuad kazılara başlamadan evvel, Fransadan, toprak altında gizli servetlerin nev'ini ve yerini keşif san'atına vâkıf bir mütehassıs getir - miştir. Rodyesteziye vâkıf olan bu mü- tehassıs İstanbula gelmiş ve âletlerile bu sahada tetkik ve tecrübeler yapmış- tır. İnananların söylediklerine bakılır- sa bu tetkikler, bu sahada toprek al- tında altın bulunduğu hakkındaki şüb- heleri teyid edecek neticeler vermiş - tir, Bu mütehassısın elinde pusulaya benzer bir âlet vardır. Kendi rivayeti- ne göre bu âlet, yer altında bulunan Krom, bakır, gümüş ve altın gibi ma - denleri büyük bir hassasiyetle bul -| makia ve göstermektedir. | Eğer &letin tesbit ettiği yerde ara - nılan madenlerden bir şey yaksa ibre hiçbir hassasiyet göstermiyor. Define- nin bulunduğu sahada yapılan tecrü - belerde ise âlet muntazam bir surette altın işaretini vermiştir. Bunun üferine Radyestezi usulile al- tın bulunması muhtemel sahalar işaret edilmiş ve keyfiyet hükümete de haber verilmiştir. Hükümetten alınan müsa- ade ile alâkadar memurların nezare - ti ve jandermaların muhafazası altın- da birkaç gündenberi kazılara başlan- mış bulunmaktadır. Şimdiye kadar iki yer kazılmış ve iki ağam boyu kadar derinliğe gidilmiştir. Devam eden me- saiye rağmen henüz-defineye benzer birşey bulunamamıştır. Fakat kazı sur- ların dibinde yapıldığı ve bazı tarihi kıymeti haiz taşların kaldırılması za - rureti hâsıl olduğundan dünden itiba- ren hafriyat durdurulmuştur. Bu hu - susta müze gibi alâkadar makamların mütaleası alındıktan sonra kale dibin- deki define arama faaliyetine tekrar başlanacaktır. Cümhurreisi dün Harb Okulunu ziyaret etti (Baş tarafı 1 inci sayfada) Harb okulunu ziyaret buyurmuşlardır. Cümhurreisi okul komutanı ve erkânı tarafından karşılanmıslardır. Sayın İsmet İnönü dersanelere girerek dersleri takib buyurmuş, okulun ber ta- rafırı gezmiştir. Cümhurreisi, mütcakıben, okülün kon- ferans salonunda toplanan talebe ile çok esnli ve değerli bir müsahabede bulun. muşlardır. Talebe «sağ ols diyerek gayın İsmet İnönünü mütdaddiâ defalar selâm- lamışlardır. Cümhürreisi talebenin gıdası, sıhhati, dersleri, yaşayış tarzı ile yakından alâ- kadar olmuşlar, en ince teferrüata kadar tedkiklerde bulunmuşlardır. Cümhurreisi okulda iki saat kadar kalmışlar ve okulden saat yarımda ay- rılmışlardır. Barodan Soruyoruz! (Baş tarafı 1 inci sayfada) | Vatanım yabancı çizmeler altında çiğnen- eni V ali bugün Ankara- g dan hareket ediyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) İstanbul vali muavini Hüdai Karala- banla Mahalli İdareler Umum Müdür Muavini Dlâverin becayişleri ihtimalin- den bahsedilmektedir. Yeni valinin beyanatı Yeni İstanbul Valisi Dr. LüWi Kırdar Ulus refikimize şu beyanatta bulunmuş- tur: «— Henüz işe başlamış değilim, Yal-| niz şu kadar söyliyeyim: Cümhuriyet ka- nunlannın vali ve belediye Teislerine bahşettiği salâhiyetler ve vazifeler ma- lümdur. Bu hizmetleri şeflerimin verdik- leri direktifler dairesinde ifaya bütün kuvvetimle çalışacağım. İstanbul yurdun tabii güzelliklerile maruf bir köşesidir. Bu güzel şehrin tam manasile imarına, kültür, sıhhat ve her türlü sahada yük- selmesine gayret ve faaliyet sariedece- ğim. Gençlik ve memleket işlerile yakın- dan alâkadar olacağım. Henüz İstanbula hareketim günü mu- ayyen değildir. Temaslarıma devam ede- ceğim. Doğruca İstanbula gitmek veya- hud Manisaya uğradıktan sonra geçmek hususunda verilmiş bir karar yoktur.» Yeni valinin Menisada başardığı işler Manisa, | (Hususi muhabirimizden) — Çok sevdikleri valilerinin İstanbula ta- yin edildiği haberini ilk olarak (Son Posta) sütunlarında okuyan Mansalılar sevinçle karışık bir teessüre kapılmışlar. bu haberi okudukları sabah Ankaraya hareket eden valilerini hararetle teşyi etmişlerdir. İstasyon kalabalıktı. Yüksek kaliteli bir idare elemanı olan yeni İstanbul Valisini Manisalıların bu kadar yakın bir alâka ile takdir etmeleri ve sevmeleri çok yerindedir ve güzel bir kadirşinaslık nümunesidir. İki sene önce mebusluktan istifa ede- rek Manisa valiliğini deruhte eden Dr. Lütfi Kırdar Manisaya geldiği zaman bu güzel şehre (duran şehir) adının verildi- ğini öğrenmiş ve bunu şiddetle reddet- miştir. Filhakika o zaman varlık içinde yokluk çeken, suyu, elektriği, munta- İ İl zam bir caddesi bulunmıyan Manisa şel rinin hususi muhasebe bütcesinde 300,000 lira bir fazla varidatı vardı. Belediye meflüc bir halde idi. Bir banka, borcune dan dolayı belediye varidatına haciz köğu muşlu. İ Dr. Lütfi Kırdar işe başlayınca ilk olân rak vilâyet encümeninden bir karar çim kartı, Yakın Kazalara ve köylere yolların şehir içinden başladığını naza itibara alarak yol inşaatını ele aldı ve bi kombinezonla şehir yollarını yeni bags tan meydana getirdi, Hem vali, hem ber lediye reisi gibi candan çalışarak başlı yollarda muntazam tretuarlar, ki meydanlar, parklar, asfalt yollar inşa eğe tirdi. Bir şehir klübü, Halkevi, spor kide bü, dağcılık klübü, şehir sineması mey dana getirdi. Şehirde gençlik hareketleri» ni teşvik ederek Garbi Anadolunun 68 modern sisdyomunu Manisada yaptı. © Bir sene sonra İzmir fuarını ziysretg gelen Cümhurbaşkanımız İsmet İnönünğ Manisâya davet ederek Manisanın yeni çehresini gösterdi ve takdir edildi. Aynj günlerde ihdas ettiği ilk üzüm bavr İni açmağa Başvekilimiz Celâl Bayarı dik vetls Manisa vilâyetinin köylü davası Ge nündeki hassasiyetini ve muvaffak fi lerini eserile izah etti. Dr. Lâtfi Kırdar bir taraftan Manisa şehrine yeni bir hayat ve topluluk haya» t: uzatırken kültür işlerine de ehemmiyejğ verdi. Vilâyet büteesinden bir kz ti, tüsü inşa ettirdi ve Kültür Bakanlığı. dan yalnız muallim kadrosu istedi, Mas nisa vilâyetinde her iki köy bir A teb inşa ettirdi. geniz Çok enerjik bir şahsiyet olan yeni İm tanbul Valisi durmadan çalışıyor ve hağs kt yam başında, kendi çalışmalarına mü zahir buluyordu. m Böyle çalışkan bir idare âmiri olan Da, Tâtfi Kırdarın İstanbulu imar husi da büyük bir faaliyet göstereceğine şüpe he edilemez. Onu İstanbula kaptıran Mas nisahların duydukları teessürü haklı göpe mek bir zarurettir. Manisalılar İstanbul Juları kıskaniyorlar, i N Pangaltıda yeni ya, lan bir apartıman yıkıldı. (Baştarafı T inci sayfada) İki amelenin yaralanmasile netice * lenen çöküntü etrafında yaptığımız tahkikata göre vak'a şu şekilde olmuş- tur: Pangaltıda oturan Madam Minasya - nın kizi Vartehi Karanözyan tarafın - dan yaptırılmakta olan apartıman, in - şaat müteahhidlerinden Kemal ve şe- Tiki Sarafyan ismindeki kimseler tara- fından bir ay evvel inşasına başlanıl - mış bir binadır. Ustabaşı Taşo'nun nezaretinde çalı- şan 20 kadar amele, dünkü gün saat 4 ile 4 buçuk arasında hazır bulunan kalıblara beton dökerlerken birdenbi- re binanın alt kısmında bir çatırtı baş- lamış ve üç kat betonarme inşaat dört saniye içinde büyük bir gürültü ile çökmüştür. Binanın beton aksamı altma konulan direklerin, dökülen beton siklet dola- yısile çatırdıyarak kırılmağa başlama- sı ve bu çatırtının ameleler tarafından duyulması kazanın büyük bir facia şeklini almasının önüne geçmiş ve & - meleler kendilerini dışarı atarak çok feci bir akibetten kurtulmuşlardır. Bu telâşhı kaçışma sırasında yalnız iki a - meleye beton telleri çarpmış, biri ba - şından, diğeri bacağından yaralanmış- tır. Ağırca yarslananlardan amele Aziz Beyoğlu Zükür hastanesine kaldın! - mış, diğer hafif yaralı Kazarın müdâ- vetı yapılmıştır. Vak'a mahalline gelen itfaiyeye, en- kaz altında kimse kalmadığı bildirildi- diğini gören hakiki yurdseverler için için | gi için geri çevrilmiştir. &ğler ve gizli melemler tularken baz &- vukatlar ecnebi konsoloshane mahkeme- lerinde harıl harıl iş takib ettiler, Türk- leri sille, tokat oralara sürüki Vak'aya nöbetçi MMüddelumumile - barosunda mukayyed bulundukları iddia (Kroker oteli), (Arapyan hanı) böyle fa- edilen bu eşhasın bugünkü vaziyetleri- ciaların karanlık sahneleriydi.» dir» demektedirler. Bu yazıyı okuyan bazı meslek mensub-| Bu mesele avukatlarımız arasında gü- ları: «Bizce asıl facia İstanbulda, en deni | nün meselesi olarak müzakere ve münâ- bir vatan ve meslek biyanetile Rum, Er-| kaşa edilmektedir. Şimdi, bu adamlar meni barosu kurmak, Yahudi barosu teş-| tekrar baroda yer alabilecekler midir? kiline teşebbüs etmek değil, elân Türk | Ve hakikaten bu gibiler elyevm baromuz- rinden Orhan Güz el koymuş ve tahki- kat neticesinde bir marangozla bir yoleünun enkaz altında kalmış olması şübhesi meydan almıştır. Bunun üze « rine saat 18 de tekrar itfaiye grupu vak'a mahalline getirtilerek enkaz bük yük fenerlerin ışığı altında kaldırılma ya ve cesedler aranmağa başlanmış » tır. Kazanın alt katlardaki betonlar ku rumadan üst katlardaki beton 7 dökülmesinden ileri geldiği, ustaba « şının da hâdise sırasında vazifesi ba 4 şında bulunmadığı iddia edilmekte, bu itibarla mimarlar ve ustabaşı hakkımı da tahkikat yapılmaktadır. a Yıkılan apartımanın sahibi Vartulf Karagözyan bundan 3 sene kadar önce 'Tokatlıyan otelinde Kasiyer olara çalışmakta en bir arkadaşile bir Ni yare piyango bileti almış ve o keşidi de biletine 20 bir liralık büyük ikra « giye isabet etmiştir. Matmazel Vertohi, derhal işinden çıkmış, piyangodan kazandığı on i lira ile Harbiyede Hisar apartımanmı satın almıştır. ” Bir müddet sonra Hisar apartımanm n: bir başkasına satan Vartohi, nihayef bir ay evvel dün çöken apartımanı yap» tırmağa başlamıştır. n Dün akşanı annesile beraber hâdise mâhalline gelen Vartohi, büyük bir. tcessür içinde baygınlıklar geçirmiş lerdir. X 3 Son dakika Dün dece yarısından sonra itfaiy tarafından enkaz altında yapılan a tırmalar bitmiş ve hiçbir cesed bulum- mamıştır. ç da kâvıdlı mıdirlar?... Biz de avukatlarımızla beraber soruyos roz. Söylenilenler hakikat midir?.. Öyle ise diyoruz ki, avukatlık Jâyik büyük ve şerefli mevkie orları da ber ber sürükliyerek yükselemez. di Tekrar edelim: Baromuzdan bu vâzie yetin tavzihini bekliyoruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: