Ber 0 e A 10 Bayfa < keşidesinde Banka 1939 senesi için ikramiye yekünunu 32.000 liraya ve keşide adedini beşe çıkardı Ankarada Banka Umumi Merke 'Türkiye İş Bankasının kumbaralı ve kumbarasız küçük carf hesablar arasın- da tertib eylediği ikramiye plânının bi- rincikânun keşidesi banka umumi mer- kezinde ve noter huzurunda yapılmıştır. Bu keşide ile 1938 ikramiye plânının tatbikatı tamamlanmış olduğundan mü- essese 1909 yılı için daha geniş bir plân tatbikine hazırlarimıştır. Yeni plânın hu- susiyeti tamamı tevzi edilecek olan ikra- miye yekünunun atuz iki bin iraya yük- seltilmiş olması ve kur'aların yılda dört yerine beş defada çekilmesidir. 1930 yılı dan biri Türkiye İş Bankası- nin on beşinci yıldönümüne tesadüf e- den 26 Ağustos tarihinde çekilecektir. Ancak mezkür günde banka umum! mer- kez ve şubeleri kapalı bulunacağından keşide bir gün evvel, yani 25 Ağustosta yapılacaktır. 1639 yılırın diğer kur'aları, şubat, mayıs, eylü! ve ikinciteşrin ayla- rının başında çekilecektir. Bugünkü keşidede kazanan talililerin isimlerini, hesab numaralarını ve bulun- dukları şehirleri sıra ile yazıyoruz: Bin lira kazanan Atiye 69671 (İstanbul). Beş yüz lira kazanan Osman oğlu Sabit 4643 (Ankara), İki yüz ellişer lira kazananlar Ali Akkan 8383 (Mersin)., Remai 27118 (Ankara), Emine 149369 - (İzmir), Hüsniye 21620 (İstanbul), Nazım 74602 Çİstanbul), Hilmi Peser 3514 (Kayseri), Yüz lira kazananlar Ankarada: Hikoiçi 20586. İstanbulda: Kemal 57065, İsmail 67725, Halid 32493, Nilüfer T71145, Zehra 36429. İzmirde;: Mehmed 11891, Mehmed 15567. Diğer şubelerde: Ahmed 768 (Adapa- zarı), Salih Mehmed 1080 (Ayvalık), Nu- reddin 1112 (Bergama), Lütfi 1195 (Ed- arı İş Bankası kumbara kazananlar zinde keşide yapılırken Ankarada tkramiye kazananlardan Bay Ali H), Hatice 1140 (Uşak), Sodad Balmum- cular 600 (Yenişehir), Ellişer lira kazananlak Ali 22417 (Ankara), Pakize 20476 (An- kara), İsmall 65406 (İstanbul), Tahsin 599 (Üsküdar), Mehmed 8114 (Kadıköy), Mükerrem 16083 (İstanbul), Yani 34183 (İstanbul), Halife 72731 (İstambul), Kir- kor 82544 (İstanbul), Hüseyin 53643 (İs- tanbul), Eleni 73245 (İstanbul), Rober 77159 (Çİstanbul), Şekibe 12437 (İzmir), Naili 17101 Çİzmir). Hilmi 989 (Adana), Dündar 2565 (Bursa), Neriman 355 (Er- zurum), Kâmil Soykan 474 (Milâs), Mus- tafa 1124 (Ordu), Hayriye 682 (Ödemiş), Mehmed 1819 (Trabzon), M. K. 'Tümer 478 (Zonguldak). Yirmi beşer lira kazananlar Bedia 12113 (Ankara), Mehmed 30492 (Ankara), Nimet 32712 (Ankara), Nefise 20297 (İzmir), Emine 4717 (İzmir), Şerife 15179 (İzmir), Mazalto 14885 (İzmir), Ne- jad 4836 (İzmir), Hayriye 7207 (Adana), Fatma 5430 (Bursa), Rifat 3909 (Konya), remid), Nedime Yağcı 305 (İnebolu), Sü- | Meliha Ahmed 2195 (Samsun), Mukad- leyman 195 Çİsparta), Halil 1094 (Nazil-|des Ali 577 (Mersin). Malatya Meb'usu Doktor Hilminin mektubu (Bastaralı 2 inci sayfada, tevdi ettik. Mezkür makam, tashihleri yaparak varakayı bize iade etti. Biz de neşrediyoruz. «Sayın Bay, Atatürkün eski hatıralarımı 1926 sene- Sinde toplıyan Slird mebusu Mahmud ile Falih Rıfkı Atayın yazılarının beni alâka- Gar eden kısmını, 17 ikinciteşrin 1938 per—ı gembe günkü nüshanızın ikinci sayfasında | fotograflarımızla cirlikte neşrettiğiniz hi- | kâyeyi okuyan arkadaşlardan biri dün Bana gösterdi. Vaktile © 1926 tarihlerinde İntişar eden hatıralarda bu hikâyeyi oku- Muştum. (Bunda bir zühul) olduğunu, bu hikâyenin hakiki mahiyetini uzun bir ya- £: ile o tarihte gazetelere yazmıştım ve hattâ bu yazımı neşretmeden evvel de bizzaf Atatürkün kendisine okumuştum. Bu min bazı kism tay| we tadil e ıdan sonra nı—şredıl-l Mesini Fa F ya emir buyur- muşlardı. Sonunda da o hatıratta yazı- lan daf cümlelerin beni istih- lenmemiş olduğunu da ayrıca istırdad kabilinden beyan buyur- icab eden | muşlardı. Genç muharrirlerin 6 zaman o yazıla- rı hatırlayamıyacak yaşta bulunmadarı kendilerini mazur gösterebilirse de, bu neşriyatın halen zemin ve zamana uygun bulunmadığını görmekteyim. Keyfiyetin tashihen neşrini rica ederim. Malatya mebusu Dr. Hilmi Oytaç Başsız insanı tanımak mümkündür? ( 8 inci sayfadaki suallerin cevabları ) İngiliz ba; Mae Vest. Eski İngiliz hariciye nazırı Eden, ngiltere validel kraliçesi Mari. Fransa Cümhurreisi. — Jozef Kayyoa. ekili Çemberlaya. SÖON POSTA Lig maçlarının ikinci devresi yarın başlıyor İstanbul lig maçlarının ikinci devre- si oyunları yarın Kadıköy, Taksim ve Şeref stadlarında yapılacak — maçlarla başlıyacaktır. Ebedi Şef Atatürkün ve- fatı dolayısile muvakkat bir zaman için tehir edilen birinci delvrenin son üç Maçı, malüm olduğu Üüzere, ikinci devrenin nihayetinde ayni sıra ile ya- pılacaktır. Birinci lige dahil olan Gü - neş klübünün faaliyetini tatil etmesi lüıemıe her hafta bir takımın oyunu noksan kalacağından birinci lig maçları sekiz klüb arasında yapılacaktır. Birinci devre maçlarında şu veya bu sebebie puvan kaybetmiş olan takım - lar ikinci devrede son şanslarını dene- yecekleri için, bu kısımda yapılacak oyunların, birinci dev nazaran dü- ha cazib olacağına hiç şübhe yoktur. Fenerbahçe stadında: Vefa - Hilâl Lig maçlarında geçen senelere naza- ran mâhsüs bir terakki gösteren Vefa takımı kazandığı puvan vaziyetini mü- hafaza edebilmek için, kazanması ko - lay oyunlara fazlaca ehemmiyet ver - mek zaruretindedir Puvan vaziyetini yükseltecek bu ka- bil maçlarda ufak bir ihmal büyük ta- kımlarla arasındaki farkın açılmasını icab ettirecektir. Bugünkü Wle Vefa takımının bu maçı kazanma - sı ihtimali kuvvetlidir. Hilâl takımının zaman zaman güzel oynadığı da hatır- danacak olursa, Vefanın işi sıkı tut - ması lâzım gelecektir. Süleymaniye - Topkapı Kuvvetleri müsavi denecek kadar birbirine yakın olan her iki takımın maçı, her karşılaşmada muhtelif neti - celerle sona ermektedir. Süleymaniyenin nisbeten ince oyu - nuna mukabii, biraz sertçe davranan 'Topkapı uzun vuruşlu oyunile hem- Ayar takımlar karşısında ekseriya mu- _vamıkîyet göstermektedir. Taksim stodında: Galatasaray - İstanbulspor İki dost klübün her karşılaşması dün olduğu gibi, bugün de kendine mah - sus olan heyecanını muhafaza etmek- tedir. Bu mevsim lig maçının en genç takımı olan İstanbulspor talihsiz oyun- lar yapmakla beraber mevsim başın * danberi nazarı dikkati celbeden bir te- rakki göstermektedir. Bu mevsim çok dribling yüzünden oldukça tutuk ve durgun oynayan Galatasaray, kolay kazanabileceği oyumlarda büyük zarj Tuk çektiğinden takı bu maçta da ayni hataya düşmemesi Yâzımdır. Galatasaray takımı bu maça olduk- ça değişik bir şekilde çıkacaktır. Oyu- nun merkez sikleti Galatasaray hü - cum hattının üzerinde toplanacaktır. Şeref stadı: Fenerbahçe - Beşiktaş Lig maçlarının bütün bir mevsimlik heyecanını Üzerine çeken bu maç mevsimsiz bir zamana rasgeldiği için kat'i bir mütaleadan aldukça uzak-- tır. İlk devrede Fenerbahçe stadında be- rabere biten bu Iki takımın maçı, ikin- ci devrenin bir ay süren zaruri bir dü- raklayışa rasgelmemesi çok şayanı ar- zu idi. Ligde en kuvvetli iki takım, bugün için büyük bir ehemmiyeti olan bir ma- ça bir ay süren bir dinlenmeden sonra kuvvet ve formlarını ölçmeden girmiş olacaklardır. Her iki takımın oyuncu'arı belki de teker teker idmanlı bir haldedirler. Bu- nunla beraber maç kabiliyeflerinden bir hayli de kaybetmiş olmaları su gö- türmez bir hakikattir. Birinci devre maçlarının yarısından fazlasını oynamış oyuncuların formdan | düştü baştan forma girme ri gözönünde tutulacak olursa mevsimin en mühim maçı için zuhüra- ta tâbi bir oyun olacak deyivermek en yoldur, sanırım... Bu mevsimde sor. defa F. Bahçe ile kar - şılaşacak olan Beşiktaşın en kuvvetli avantajı bu maçın kendi sahasında ©- luşudur!, Ömner Besim uygun ha -| KAT AT A Z B Ş Mısır Ordusu Birincikânun (Baştarafı T inci sayfada) lacak ve burasının kabiliyet ve müdafa- asını arttıracak genişlemelerle icab eden tesisler yapılacak, Mısır ordusunun ten- sik, teslih ve talim ve terbiyesi işlerinde Naısır harbiye nezaretine müşavirlik ede cek bir İngiliz askeri — heyeti gelecek; Misir ordusunun muhtaç olduğu silâh - lar ve her türlü harb malzemesi İngilte- reden tedarik olunacak ilh, ilh... Bu maddelere dikkat edilirse, hakiki istiklâl mefhumuna — uygansuz dü - üncelerden sarfınazar, — çok su kaldırır ve söz götürür bir takım şartlardan iba- et oldukları görülür. Bu sşebeble de, onların tatbikine ge - çilmekle, bir çok güçlükler ve anlaşama- mazlıklar türemiştir. İngiliz askeri heyeti, muahedenin ak- dinden hemen birkaç ay sonra, — Nlhsıra geldiği zaman millt yerli basım tarafın - dan bir takım kayıd ve şartlar ileri sü”- rülerek selâmlanmıştı: Heyetin başkanı İngilir tuğgenerali İ. Ha. Marschall Car- nuvall'ın salâhiyetleri ile heyetin — vazi- feleri en ufak teferrünlinâ kadar tesbit ve tahdid olunmalıdır. Bunların hiç biri- sine Misir ordusunda herhangi bir ku - manda, karar veya sevk ve idare salâ - hiyeti verilmemelidir. ilh.. Halbuki, bir geker' ıslah heyetinin müşavirlik — salâ- biyet ve rolünün hududlarım — çizmek, bizim de tecrübelerim'ze göre, pek güç - tür. Bu sebeble ilk günlerde — meseleler gıkmış ve münakaşa ve muhalefetler u- zayıp gitmişlir. Vefd partisi de, — esasen İngilizlerin Misırda — bulunmalarına a - leyhtar olduğundan, milli hissiyatı İngi- lizler aleyhine tahrik için İngiliz askeri hey'etinin enine, boyuna çekiştirilmeye müssid olan vazife, salâhiyet ve aded - leri meselelerini mütemadiyen körükle- yip durdu. General Carnuvall'ın Mısır — yüksek milli müdafaa cemiyetine (ki bizim yük sek askeri şürasına tekabül eder) mu - fassal bir rapor vererek Mısır için bida. yette küçük fakat modern 20.000 kişilik. 8 sene hizmetli bir ordu teşkilini teklif etti. Bu ordu gerçi, her sene 170.000-180.000 yeni er verebilen 16 milyonluk nüfuslu, zengin Mısır için çok mütevazı bir eser olacaktır. Fakat, kâfi vasıf ve sayıda ve bilhassa sübay, erbaş — ve malzeme elde edilmeden müteaddid birlikler teşkil et - mek faydasızdı. Mısırın topu (3 liva yani hakikatte 3 alay halinde bulunan 11 piyade taburu İ- le 2 süvari bölüğü, Gört top bataryası ve birer kale topçusu, otomobilli makineli tüfek (2 takım) ve stihkâm bölüklerin - den mürekkeb eski Mısır ordusu modern harb malzemesi ve modern asker! vasıf- lar cihetile o kadar geri kalmış veya bı- rakılmış idi ki bu nüve üzerinde seri ve gok bir şey yapmak esasen mümkün de- ğildi. Ba duruma — göre bir taraftan az zamanda çok sayı ve iyi vasıflarda sü - bay ve erbaş yetiştirmek ve diğer cihet- ten bunlarla yeni kıt'alar teşkil etmek ve yetiştirmek icab eder. Bu işin en güç tarafı şübhesiz sübay yetiştirmektir ki sivil liseyi ikmal etmiş bir sivil talebeden en kolay yetişen bir piyade teğmeni bile elde etmek için 2 se- ne lâzımdır. Süvari, topçu, —muhabere, istihkâm teğmenleri için bu müddet 3-5 seneye çıkar. Sivil liseleri — ikmal etmiş gönüllü talebe bulunmadığı takdirde, o zaman askeri lise ve askerf — orta mek - teblerde ordu hesabına talebe yetiştir - mek icab eder ki bu suretle sübay yetiş- tirme müddeti üç veya 5 sene artar ve her sübay devlete ayrıca epey bahalıya mal edilmiş olur. Yeni Mısır ordusu pek geniş bir ölçü- de tutulmadığı için müracaat eden sivil Nsşe ve hattâ yüksek tahsılli talebenin sa- yısının şimdilik maksada kâfi geldiği an- laşılmakta ve hattâ Mısır üniversitelile- rinin teknik fokültelerinden yetişen .tür lü ihtisaslı genç mühendislerin, bir aske- *i kurstan geçirildikten sonra, yeni Mı - sır. istihkâm ve fen kıtalarına sübay ©- larak verilmeleri bile tecrübe edilmekte- dir. Az zamanda topçu sübayı yetiştir - mok için de buna benzer tedbirler alım - maktadır. Manmafih, asker! lise ve orta mekteb ta B seri de iki misine çıkarıl - miş bulunmaktadır. Esk Mısır erdusunun makineli tüfeği vesair ik mülzemesi olmadığı gibi ceman yalnız — 16 topu bulunduğundan 20/000 kişilik yeni ve modern hazerfi oar - du (takriben 3 fırkalı bir kolordu) için bilhassa bir çok hafif ve orta top ile tay” yare defedici topa, ağır ve hafif mi 4 li tüfoğe, hafif ve orta bomba havanlâ rına, tank, zırhlı ötomobil — ve aravi telli ve telsiz muhabere * tayyareyo ve hülâsa her şeye ihtiy†duğu müuhakkaktır. Halbuki lnz"*: evvelâ kendi müdafaasına lâzım olafi yin Hhatı Ikmal kaygusuna düştüğünde sırın modern ordusunun muhtaç GH$ yukarıda saydığımız türlü silâh vE b makine ve âletlerinin tedarik ve ir'l”’ şi yakın zamanlara kadar gecikmiş VE el da gerek sücl ve gerek — münevvef * mahfellerinde hayli münakaşa, #tiraZ İngilizler aleyhinde türlü hücumlara V, sile olmuştu: İngilizler, mahsus, silâh malzeme vermiyorlar veya pçıydt'f: lar; hattâ verdikleri silâh ve malzem€ yeni ve en mütekâmil — harb malzemeti ve makineleri bile değildir. ilh... bit Bugün bu silâh — ve malzemedefi kısmı gelmek ve yeni ordunun M işi biraz yoluna girmekle ihtilâf ve müi” kaşalar sükünet bulmuş ise de üç Seft denberi fazla boş vakit grdrih“ım: ancak pek az şeyler yapılabildiği de hakikattir. Bundan başka Mısırdaki İngiliz KY vetlerinin Kahire ve İskenderun garRi | zonlarile Helyopolis ve Abukır hâvü hükümetinin kanal mıntakasında dan hududunda icab eden — ordugkhla işi de bugüne kadar sürüklenegelmiş " bu hususta henüz bir şey yapılamamli tır. Çünkü muahede akdolumurken © manki Mesir hükümeti İngiliz işgal vetlerir — Mhsır şehrinden ve göz den çekilmeserine, dahil ve harict ":: Misirin kazanacağı prestij cihetile, " | yük bir ehemmiyet vermiş ve mucib ? labilecekleri masarif iyice hesab OlUR madan, bu ordugühların inşasımı, rızasile deruhte etmiş idi. $ Bilâhare bunların masarifinin 14 milyon İngiliz Hirasına — beliğ olacaliü anlamakla bu işten caydı ve nihayet zun müzakereler neticesi Büyük ya bu paranın yarısını ödemeği kabi tiğinden Mışır hükümeti de diğer |vermeğe muvafakat etti; bu suretle iş yoluna girmiş oldu. İngilizler kanalın *ki kıyısı şerid şekiinde, geniş bir hava mıntakası ilân ettiler. (Krokiye Bu sebeble beynelmilel sivil kanalı, arzani olarak #ncak Kantarai geçebileceklerdir. Bundan başka M ler, kara ve hava kuvvetlerinin ordü. İgühları ve mütenddid uçuş mdnl': sair tesisat için bir ordu bölgesi İl€ de manevra bölgesi ayırmışlar ve BU retle, Kahire - İsmailiye demir yoluAüR cenubunda, kanaldan Nilin yı kadar büyük bir arazi mıntakasınl, di yüksek askeri hüküm ve himayesl tında bulundurmakla mp.nıorl“": kısa Hind yolu üzerinde tesirli bİF mevzii temin ve todarik eylemiş! » M Kanal bölgesinde yeni İngiliz “:d' gühları ile uçuş meydanları, plân Yerir bince, Masker ve Geneffa fellâh KÖY eei ri dolaylarında — yapılacaklardır. ye ç  B K g & x Ü SÜ * * bu köyler Acıgölden uzak değildir gölün kıyıları insana çölde ferahlik ren hurmalıklarla donanmıştır. y Bu sebeble, buraların manzara ".' » limi iyidir. Fakat, bütün bunlar kaPy. le Mısırı buralarda Gaha en az 20 yil V, lemek azminde olan İngiliz askeri k“", vetlerine yetişmez. Buralarda, hîw', hibi bir adamın muhtaç olduğu hef Tp for ve eğlence temin oolunmalı, 1dâf? çh naları, mektebleri, hastaneleri, '“:J' sinemaları, bir tiyatroyu, modern ları, erbaş evlerini, sübay - villellğ spor saraylarını, yüzme havuzlarını (4 koşu yerini, elektrik — ve su istiht , tevzi müesseselerini, park tesisatıfil kahathanelerini, İngiliz hava ku' için her türlü tesisatı hangar. tamirhaneleri, esnaf, san'atkâr VE c mahallelerini ilh, ber şeyi camli darn askeri şehirler vücude - getiri H, hülâsa çölde bir cennet k“’“::»“ Ayrıca, kanal — bölgesinde 16 Süveyş. Kahire, İskenderun ve Libf;, . duduna en mükemmel ıevkı"ılcc)?’wly deler de yapılmak icab eder — *i aat kuvvetleri, kanal Te Misirin müd'!,,, için ieabında her tarafa yıı-(ıîl*b"!ml yrupanın Hind ve Uzak Üa Okyantisl: nemde, Mısırda si İdedir.