11 —— CASUSLUK <n SÖON POSTA mun. Tarihinden Birkaç Yaprak AM Büyük harbde Rus Harbiye Nazırı nasıl casuslukla itham ve mahk yüz tutan mı da etti. Bundan sonraki mf aftan — istil ;::;:î::n mahpusları arasında, kurla- rıldı. Ve derhal Almanyaya kaçtı. of“'. dan yazdığı kuvvetli hatıratile kendini müdafaaya koyuldu. Sukhomlinoif nasıl yetişti, ıııdeıı casusluğundan şübhe edilmişti? Sukhamlinoff, maruf bir askerdi. 1909 | da Harbiye Nazırı oluncaya kadar geçen uzun meslek hayatı eşine az rastlanılır muvaffakiyetlerle doludur, 1877 den sonra gerek — kit'a, gerek erkânıhar - biye vazifelerini muvaffakiyetle başara- Tak derece derece yükselmiş, general ol- muştu. Bir zamanlar kendisini Mançuri- deki ordunun erkânıharbiye reisliğine ta- yin etmek istemişlerdi. Sukhomlinotf harekât sahasını iyi tanımadığı için bu vazifeyi istediği gibi yapamıyacağını söy- liyerek, daha iyi kavrıyabileceği daha u- fak bir kumandanlığa verilmesini rica etmişti. Rüşvet yiyecek, casusluk edecek bir adam böyle bir feragate nasıl yana- gırdı? Rus hükümeti, Japon harbi felâketinden sonra, orduyu maddi, manevi bakımdan yükseltmek için üç yıl boşuna uğraşmış, bir fayda alınamamıştı. Çar İkinci Nic- holas, 1908 de grandüklerin ve diğer a- sılzade taktisyenlerin iştirakile bir komi- te topladı. Sukhomlinaffü dâ genel kur- 'may başkanlığına getirdi. Bu tayin, Av. rTupanın askeri mahfellerinde, en fkılâve | bir tedbir sayıldı. Sukkomlinoff ertesi sene; “altınış bir yaşında olduğu hâlde, harbiye nazırlığı- na tayin edildi. Bu mevkie geçer geçmez Rus ordusunu rakibleri olan, Alman, A- vusturya ordularının derecesine yükselt- mok ve asrileştirmek için orduyu yeni baştan kurmak gibi muazzam bir işe gi- rişti. Sukhomlinofi'un-bu son derece — kıy- metli hizmetlerine rağmen nasıl olup ta en ağır şübhe ve ithamlara uğradığını anlamak için onun bir de hususi hayatın- daki yeniliklere göz atmak lâzımdır. General Sukhomlinotf daha — harbiye hazırlığına geçmeden, Kieff'te kumandan iken bir derde tutulmuş, evli bir kadın| ir Yahudi öğretmendi. | sevmişti. Bu, bi Kmdl“;hi bir öğretmen vaktile bu kadı- mi sevip almış, oldukça sıkıntıl: bir ömüre den biraz aydınlığa çıkarmıştı, Sukhomlinoff, bu kadına karşı duydu- Hu romantik aşkın gelip geçici bir şey olmadiğını anladı. Kadının 'da, kayıdsız- hk şöyle dursun, kendisile evlenmeye can attığını sezdi. Bir yolunu bulup ko- casını dışarı gönderdi. Bu fırsattan isti. fade ederek kocasından boşanan kadınla - bir askerin bir Yahudile evlen_m_edmn Muhitte yapacağı nahöş tesiti düşünme. den - evlendi. B G Madam Sukhomlinoff artık silik, ::- Dük karısı olmaktan — çık- Mış, :lnre:::l::u kumandanının bğrk'lk Bevgilisi, gözdesi oluvermişti. Vakıâ Ki- anti-temitik cereyan çok Kuvvet- aa Generalin Yaprlıma Yarşı Göve Mamıştı amma madam Sukhomlinofi'tan için için nefret — ediliyordu. Kieff'te - Zun müddet kalmış olan madam da bünu Pekâlâ biliyordu. Fakat ne olursa olsun © her türlü heves ve nazımı yerine geti- recek bir koca bulmuş, büyük bir mevki sahtbi olmuştu. General Sukhomlinoff'un bu, ikinci evlenişiydi. Bu seferki karıtına o kadar candan bağlanmıştı ki muhitin ne diye- ceğini düşünmeden, onu her hususiyeti- ne karıştırıyar, her gittiği yere götürü- yordu. İşte bu sırada Almanyaya giden yegl- ne tren yolu üstünde miralay Serge Mi- asoyedoff adında bir hudud muhafızı bu- lunuyordu. Bu adam mühim yolculara kargı son derece nazik davranırdı. Hattâ bu nezaketinden ötürü bir defa Kayserin A . . ı? üm edilmişti: homlinoff'un girişmiş olduğu geniş ıslah ve ihya programı çetin bir tecrübe dev- resi idi, Bu tecrübenin harikulâde iyi bir hetice vermesine rağmen harbiye nazırı, 1915 mayısında birdenbire azledildi. Harb hazırlıklarını ihmal etmek tüş- vet yemek, harb başlıyalıber! düşmanla temasta bulunmak gibi son derece ağır isnadlarla tevkif edildi. Sorgu hâkimli- İği, emniyet müdürlüğüne, nazırın aley- hinde kuvvetli bir delil olarak bir mek- tub yollamıştı. Bu mektub Karlsbadda, casusluğundan şübhe edilen bir tacirden madam Sukhomlinoff namına gelmişti. | <Mütemadiyen yağmur — yağdığı — için Karlsbad yollarının berbad bir halde bu- Junduğundan, uzün yürüyüşler yııpıııayıW imkân olmadığından» bahsediyordu. Sor- gu hâkimi, bu sözlerden aleyhte ne gibi| bir mana çıkardığı sorulunca, sinirlendi: | — Ne bileyim ben ne demek istemiş. fecabında en basit cümlelerin bir düşman şifresi olmasından korkulabilir. Müddeilumum! muhakemenin sonuna kadar, ne nazıra hudud dışından en ufak bir para geldiğini, ne de müsrif karısının |bir nazır için rüşvet sayılabilecek kadar Tasbi t para aldığımı, ynlhdılmuwnmıgınıını; ye nazırı gelip geçtikçe memnun |bat edemedi. Maamafih k odi kk:r!sm diye :ndımı edı::nhyı. generalin | ve iftira, general Sukhomlinoff'un o kıy- SARET AĞN ğini bilemiyor-| met biçilmez hizmetlerini kenarâ , attır- du. Madam Suükhaomlinoff yolculukta, e-|maya yetti. İhtiyar nazır idamdan - güç vinden daha fazla nazlanır, durmadan |kurtuldu, ebedi hapse mahküm edildi ve şunu bunu almaya heves ederdi. Miaso-/tâ Lenin zamanındaki umumi affa kadar | yedoif, kadının bütün bu arzularını ye- | hapiste kaldı. rine getirmek için elinden geleni esirge- * ::â::: ş:ıy::'l“ax:hî:;m;;:r :ıîı—k, Llirıh!ıy (Miasoyedoff) a ıclın;e: ı'ı).' yi a y *-|daha bahtsızmış. Daha 1915 — şubatını layın, generalin karısma Paristen kaçak Varşovada ma:ışlpmeye m'kedîlıdı Aley- f Büyük harbde casusların kullandıkları hi- leli pipolardan biri: Piponun iç ve dış sa- tıhfarı arasındaki beyaz beşluğa — gifreler vesakr kâğıdlar saklamırdı. Casus ele geçtiği takdirde piponun — biraz bükülmesile bu gizli yere ateşli kısımdan monlezler açılır ve kâğıdlar yanıp giderdi. kendisini Romintendeki malikânelerinin muhafazasına çağırdığı bile söyleniyordu. | eşya getirttiği söylenmiye başlandı. Har- , J biye nazırını yere vürmak istiyen rakib-| leri de onun işte bu zayıf tarafından is- tifade ettiler, Miasoyedofi, nazırla sıkı bir dbst ol- muştu, Karı koca Potorsburga dönerler. | ken onu da beraber aldılar. Miasoyedoff orada harbiye nezaretino — yerleştirildi. | Karısını memnun etmek uğurunda hiçbir şey görmiyen nazır, miralay hak- kında söylenenlere hiç aldırış etmiyordu. Halbuki dedikodu gittikçe büyümeki idi. Miasoyedoff'un vaktile Kayser tara- fından davet edilmiş olması, üstüne bir çok ta yalan katılarak, adetâ dedikodu olmaktan çıkmış, kat'i bir isnad ve itham halini almıştı. Buna rajjımen nazır onu doğrudan doğruya yaverliğine almaktan çekinmedi. Günün birinde, parti liderle- rinden biri miralayı açıktan açığa vatan hainliği ile itham etti. İki erkek düello Vettiler. Minsoyedoff nişan aldı, fakat İsa- bet ettiremedi. Öbürü, mükemmel bir ni şancı olduğu halde, silâhını havaya sıktı. Niçin böyle yaptı diyo çıkışan arkadaşla- rina da bir-kâhin gibi: — Ben, dedi, alçağı öldürüp (e ipten kurtarmak istemedim. * Bakumandan grandük Nicholas, Rus- |ya ne vakit harbe girse casusluk mesele- sinin iç gallelerinin en büyüğünü teşkil ettiğinden mütemadiyen şikâyet ederdi. General Sukhomlinoff, belki de haklı o- lan bu şikâyeti, bilirdi. Buna rağmen «Almanlara casusluk ettiği iddia edilen» bir adamı maiyetinde tutmakla tedbir- sizliklerin en büyüğünü işlemiş, başına gelen felâketi elile hazırlamış oluyordu. Esasen Miasöyedolf © sıradı siyasetten | uzak bir memlekete nüklini istemiş alsa hiç olmazsa hayatını kurtarabilirdi. yap- Winston Churchill ve diğer büyük salâ- hiyet sahibleri Bizzat gördiler. Bütün otdu en kısa bir zamanda harbe hazır ha- le konuluvermişti. Henüz tamamlanma- maş beş senelik bir plâna göre ıslah edil. miş olan nakliyat ve sevk ve idare işleri eskisinden çok daha iyi bir hale girmiş bulunuyordu. «Koca Rus ordüsunun ne silâh altına alınışında, ne de harb mınta- kalarma sevkinde on ufak arıza görül- memişli, Denebilir ki cihan harbi Suk- | | |Onun da yalan söylediği ihtilâlden sonra İrer aleyhte silâh gibi kullanıldı. Tardına inde üç büyük cürüm ileri sürülüyordu: Şarki Prusya hududunda Almanlara ca- susluk ettiği, metrük bir binadan iki heykel çaldığı (orduda yağmacılık) Iddia ediliyordu. Üçüncü cürüm birincinin biraz daha genişletilmiş bir şekliydi. Mahkeme iki kurmay, bir saf ııbllin-' den teşekkül etmişti. Ne müdafaa şahid. lerine, ne de maznunun avukat tutması. na müsaade edilmemişti. Aleyhteki şa- hidlerin en mühimmi miralayın sade Şarki Prusyadaki Rus küvvetlerini düş- mana haber verdiğini iddia etmekle kaldı. meydana çıktı. Miasoyedoff bir istihba- rat zabiti idi. Fakat bir kere Dembowa- Budaya gidip bazı şeyler sormuş olması bile aleyhine delil sayıldı. Tevkif edildi. ği zaman sorulanlara dalgın cevablar ve- rişi, neye saçma sapan cevab verdiği s0- | rulunca da «Vatanıma hiyanet öyle akıl almaz şey ki ne söyliyeceğimi bilemiyo- rum» diye verdiği makul cevab hep bi- ve idamına karar verildi, Mahküm, son olarak (Çar) a telgrar çekmiye, bir de anneşile- vedalaşmaya izin istedi. İkisi de reddedildi. Bunun üs- tüne gözlüğünden kırdığı cam parçalari- Je boğazını keserek intihara kalkıştı, mu. vaffak olamadı. General Sukhomlinoff bu sırada hâlâ harbiye nazırı idi. Fakat es- ki dostunu değil kurtarmak, hattâ felâ- ketini biraz olsun geciktiremedi. O vakte kadar her meselede daima gevşek, uyu- şuk davranan Rus asketf mehafili, harbi- ye nazırını alaşağı etmek için el attığı adamı cezalandırmakta son derece telâş gösterdi. Miasoyedoff hiçbir kanun ve kaideye uymaz bir şekilde, mahkeme k:ı-f Jrarının üstünden daha iki saat geçmeden | sonra sıra maznun veya caniye gelmek. asıldı. şudı' .îmm tam ©O ara cihan harbi ”'g Çeviren: Neyir ip çattı. | y Sukhomlinoff'ün harbiye nazırlığın- | İ da bulunduğu altı sene içinde nn mun—lg Hendek yoıu"d. İ kım'.n zam işler başardığını, cihan harbinde | mışh Adapazarı (Hüsust) — Dün Hendek yolunda bir kaza olmuş, Titaşa aid iki kamyon çarpışmış ve ikisi de parça - lanmıştır. Kaza iki mukabil — taraftan gelen kamyonların yanlarından — geçen bir otomobilin kaldırdığı toz içinde kal - maları ve birbirlerini farkedememe - leri yüzünden olmuştur. Şoför Meh - med yaralı olarak hastaneye kaldırıl - mastir. İsörü kadar üstadane bir surette film çe- Sinema ve Zabıta Brezilyada cinai vak'alar aktörlere oynatılarak filme alınıyor, bilâhare bu film gösterilirken seyirciler ara- sında hakiki vak'a kahramanı da bulunduruluyor, onun kordelâyı tamamile seyrettiği ayrıca filmle tesbit ediliyor l Zabıta filmterinden bir kaç sahne Cinaf işlerde yapılan tedkikat ve ta-| jektörlerin şusları aksettirilmektedir. harriyatta sinemadan istilade edilmesi ilk | Bununla caninin yüzünde hüsule geleceb defa bundan on üç ay evvel Rio de Ja-|değişikliklar kolayca görülmektedir. neiroda tecrübe olunmuştur. Ön Üüç ay-| Halbuki şimdi sinema bu usulü danberi bu fikir hayli ilerlemiştir. He-|manasile hiçe indirmiştir. men hemen bütün devletler zabıtaları si- * tant jnemadan istifadeye koyulmuşlardır. El-| Sinema zabıtada ötedenberi tatbik e de edilen neticeler ziyadesile ümid veri-|dilmekte olan fotometriye pek büyük eldir. Bundan dolayı bu meseleyi uzun | yardımda bulunmaktadır. Cinayet — ma, boylu tedkik eylemek zamanı gelmiştir.|hallerinde hemen daima en fazla iş gö Brezilya zabıtası sinemadan istifadeyi |renler fotografcılardır. Bunlar her tara- düşünmekle yeni bir icadda bulunma-|fın fotografını almaktadırlar, Fakat iti- mıştır. Zabıta işlerinde sinemadan İsti- raf etmeli ki bu fotografcıların bütün fade edilmesi fikri Avrupada ortaya a-| gayretlerine rağmen daima' eksik kalan tılmış ve bazı tecrübelerde bile bulunul-|taraflar bulunmaktadır. Sonra fotograf- muştur. Brezilya zabıtası sadece bu va-|ların birbirlerine yapıştırılması bazı nok- dide şimdiye kadar yapılmış olan şeyleri |taların görülmemesini mucib olmaktadır pratik sahaya intikal ettirmiştir. ki bu da bazı defa büyük mahzurları mu- Bazı meraklılar yahud profesyonel si-/| cib olmaktadır. nemacılar rastgeklikleri zabıta vak'ala- Halbuki sinemada bu gibi mahzurun rını, iğtişaşları, ihtilâli filme çekmişler-| yeri yoktur. Sinemada travelling siste- dir. Bilâhare zabıta bu çekilen filmlere|mi vardır. Bu sistem cinayet mahallinin den çok büyük yardımlar temin eylemiş. |her tarafının filme çekilmesine yardım tir. Yugoslavya kralı Aleksandr ile Bar- | etmektedir. Ayni zamanda ziyada dahi tunun uğradıkları müdhiş sulkasdi tasvir | tehalüf görülmemektedir, Sinefotometri eden aktüalite filmi olmasaydı zabıta bu | sayesinde tahta üzerinde en ufak iz mü- tarihi facianın telerrüâtını canlandıra-| kemmel bir surette görülebilmektedir. muayacaktı. Objektifin alış zaviyesi yüzünden husu- Hatırlarda olsa gerektir. Bundan bir|le gelen mahzurlar bilâhare lâboratuar- iki sene kadar evvel Fransız başvekili |'larda çok modern ve hassas alât vasıta- (Blum) bir taarruza uğramıştı. Taarruz | sile giderilmektedir, büyük bir Fransız muharririnin cenaze * merasimi sırasında vukua gelmişti, Cena-| —Amerikan zabıtasında dahi sinemadan ze merasimini bir pencereden filme çek-| vâsi mikyasta istifade edilmeğe başlan- mek istiyen bir meraklı olmasaydı başve-| mıştır. Nevyork ve bilhassa (Şikago) da kile karşı yapılan taarruzun failleri bir | her sabıkalının kendine mahsus bir filmi türlü meydana çıkarılamıyacaktı. vardır. Bu film kendi dosyası meyanında Alman itfaiye teşkilâtlarında — sinema | bulunmaktadır. Bir cinayet yahud cerh operatörleri vardır. Bunlar mühim yan«| tahkikatında maznunun sabıkalılardan gınlarda vak'anın mufassal filmini çek-|biri olduğu tezahür eyler ise «onun> fil. mektedirler. Bu film itfaiye kumandanlı- | mi bütün polislere gösterilmektedir. Bu ganda muhafaza edilmektedir. Yangının | filmde maznunun her bir hareketi görül- Vitfası tarzı bilâhare itfaiye monsubini bu- | mektedir. zurunda kritik edilmektedir. * Bay Ribeyro Brezilyanın zabıta âmir- lerinden biridir, Sinemanın zabıta için en büyük yardımcı olduğunu takdir ey- lediğinden bundan lâyıkı veçhile istifa» deye koyulmuştur. Riberyo işlenen bir ginayeti film makinesi önünde tekrarlat- tırmaktadır. Bir dokümanter filmin reji. * Sinema objektifinin şaşmaz şehadeti« ne artık iman edilmiştir. Sinema bugün bütün müterakki memleketler zabıtası- nın en mühim yardımcısı olmuştur... Amer.kada bir film kumpanyası yeni bir. şehir kuruyor Amerikanın en mühim film kumpan- yalarından R. K. O. pek büyük bir film çevirmek üzere hararetle hazırlıklar gör- İmek ile meşgul bulunmaktadır. ğ Bu filmin ismi (Gunga Din). Meşhur muharrir Rudyard Kiplingin eserinden |iktibas edilmiştir. Sırf bu film için Sier« ra Nevadanın sarp kayalıklarının elli ki- Thmetre ötesinde yepyeni bir şehir ku- rulmuştur. Bu şehir Amerikan şehirleri tipinde değildir. Yani gangstersiz ve gü- rültüsüz bir şehir olacaktır. Buna rağ- men bu yeni şehirde asayişin temini için icab eden tedbirler alırımıştır. Gunga Din şehrinin sülüsü san'atkârların ikamet &- decekleri sayfiye evlerinden; iki sülüsü de Bohara ve Muri Hindu mahallelerin- den ibarettir. Filmin baş san'atkârları şunlardır! Cary Grant, Joan Fontaine, Douglas Fairbanks Jr., Victor Mac Laglen. Bu san'atkârlardan maada filmde bin kadar adam; on iki fil; yüz eli at rol ya- pacaklardır. Gunga Din şehrinde iki ay müddetle 2000 adam ikamet eyliyeceklir. Muvak- katen inşa edilen bu şehirde bir postaha- İstitraden arzedelim: Grilling sistemi me bile vücude getirilmiştir. Postuhane- şundan ibarettir; Cani zabıta huzurunda nin damgaları bu çehir namına hazırlan- © istievab edilirken yüzüne kuvvetli prosj ,, ... (Devamı 1£ üncü sayfada) —- virtmektedir. Maznunun her sözünü, her | hareketini zaptettirmektedir. Bu filmler- de hâdiseyi aynen tekrarlattırmak - için hiçbir nokta ihmal edilmemektedir: Bağ- rışmalar, kan fışkırması, revolver endah- tı, cam kırılması, firar, velhasıl her şey aynen tekrarlanmaktadır. Bu film bilâ- hare adliye tahkikatında pek büyük bir rol oynamaktadır. Cinayet safhasının filme çekilmesinden | tedir, Bu film onun önünde perdeye ak- getirilmektedir. Film aydınlıkta gösteril- mektedir. Film gösterildiği müddetçe ca- ninin bütün etvge ve harekâtını zaptey- lemek Üzere iki makine bulundurulmak- tadır. Bu makineler böyuna çalıştırıl. maktadır. Cinayet filmini seyrederken caninin yüzünde hâsıl olan bütün deği- şiklikler bu suretle meydana çıkmakta- dır. Bu çekilen film, sonradan esas filme eklenmektedir. Bu usul Amerikan zabıtasının tatbik edegelmekte olduğu grilling usulünden çok daha faydalıdır. ae aCi