Daladye Fraâsızlâh fedakârlığa çağırıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) natı tasvib etmişlerdir. Nazırlar, son seferberlik dolayısile ya- pılan masrafları karşilamak üzere, par- Tümentodan fevkalâde salâ! istenil - tesine de ittifakla karar vermişlerdir. Seferberlik kaça maloldu ? Bazı tahminlere göre 13 ile 55 milyon İngiliz lirası arasında tahavvüll eden bu masrafları karşılamak için, yeni vergi - lerin ihdası muhtemeldir. Hükümet tarafından istenilen fevkalâ- | Ge salâhiyetin verileceği muhakkak sa - yılmaktadır. Daladyenin nutku Başvekil Daladye, öğleden sonra top - Tanmış olan meb'usan meclisinde, son haf talar zarfında cereyan eden &iyasi hâdi - seler ve hükümetin ittihaz ettiği hattı hareket hakkında beyanatta bulunmuş- tur. Kalabalık bir dinleyici kütlesi tarafın- dan şiddetle alkışlanan başvekil, demiş- tir ki: Faica başlamıştı Son haftalar zarfında, dünya bir har- be doğru gitmekte olap olmadığını en dişe ile merak ediyordu. Bugün size Je- Taatımız hakkında hesab verirken, bu buhrandan barışı kurtardığımızı söyliye- bilitim, Hükümetim, teşekkül ettiği zaman, Sü det meselesi ortaya çıkmış, facla başla - Mıştı. O zaman şu iki histen mülhem o - larak hükümetin vaziyetini tesbit etmiş- tim; Askeri bir harekete mecbur kalma - Mak, sözümüzü hiç bir zaman inkâr et - memek kararı. Nisan sonunda, Londrada, Bone ve ben, İngiliz hükümetinin bu meselelerin heyeti umumiyesine asla lâkayd olmadı- ğını görerek memnun olduk. Bu suret - ledir ki, 21,5 tarihinde buhran esnasın- da derhal müşterek bir surette hâreket edebildik. Bu buhranın bütün alâkadar devletlerin muslihane arzuları sayesinde izale edilmiş olduğunu kayde lüzum gö- Türüm, Alman metalibatı karşısında Eylül bidayetinde, vaziyet ilk defa o- larak çaresiz bir şekilde vahim göründü. Alman metalibatı şiddetle ortaya kon - Muştu. Harb kuvvetleri barışı mağlüb edecek mi idi? Hiç bir zaman ne kendi - mi, ne de memleketimi hâdiselerin sey- rini insanların iradesinden alacak olan kör bir faaliyete kaptırmayı aklıma ge - tirmedim. İlk teşebbüs 13/14 eylül gecesi Çemberlaynle te - Masa geçerek kendisine demarşların ve Notaların yerine mes'ul adamlar arasın - da doğrudan doğruya mülükatlar yapıl- Masında fayda olacağını bildirdim. Ayni #üretle düşünen Çemberlayn Berchtes - Radene gitti. Çemberlayn bu cesaretli te- #ebbüsile barışa çok hizmet etti. Açık bir | Surette ve milletlerin kontrolü altında eket ettik ve burada bütün milletle- Tin barış istediğini teyid edebilirim. Londra içtina Çemberlayn - Hitler görüşmelerinden sonra, Londrada toplandık. Orada hükü- Met bize Lard Rancimanın fikrini tebliğ etti. Bizim gayzetlerimiz, Çekoslovakyayı toprak bütünlüğünü temin edecek bir fe derasyona doğru istihale ettirilmiye ma- tuf olduğu halde, Rüncimanın Çeklerle in artık uzun müddet bir arada İkametlerine imkân olmadığını bildiren Taporundan heyecanla malümat aldık. Fransızlarla İngilizlerin karşısında şu Füreti hal vardı: *— Ya Pragı itilâtgirizliğe sevkederek akyayı tahrib edecok olan si - Mhh bir ihtilâfa-sebob olmak ve yahud Ga bir kompromi bulmak. Biz bunlardan barışı tercih ettik.> Buhran şiddetlenince Düladye Londradan sonra - buhranın ği kaydetmiş ve 240 daki anlatarak devam etmiştir: — Buna binaen, Alman hazırlıklarının önünde bir kuvvet darbesile em- Fİ vaki kalmamak için, bir Devi tahrik maksadile değil, fakat mem- eti her türlü hâdiseleri karşılıyabile- sek hale koymak maksadile, bazı askeri irler almıya karar verdik. ye Münih —mülâkatının — na- yal — hazırlandığını — anlattıktan — son- ra — kendisinin — Hitler — tarafından yapılan — içtimaa — davetini — kabul ettiğini ve artık mevzuu bahsolan şeyin usul değil, barışı kurtarmak olduğunu |bildirmiş ve demiştir ki: | <Bütün alâkadar devletlerin bu top - |lantıda hazır bulunmasını tercih eder - |dim, fakat çok çabuk hareket etmek icab ediyordu. Zira en küçük bir gecikme meş'um olabilecekti. Daladye, buhran günleri zarfında Fransanın hattı hareketini tazimle an - miş ve bu hattı hareketin kamşu mil - letlerin mücadele ettiği veya müttefik bulunduğu komşu milletlerin takdir ve hürmetine lâyik olduğunu kaydettikten sonra demiştir ki: «Keza bizim de eski muhasımımız olan ve kendisile devamlı barış tesisini te - İmenni ettiğimiz büyük komşu millet için ayni suretle hürmet ve takdir hissi taşı- | mak vazifemindir. Hiç şübhesiz hayat hakkındaki telâkkilerimiz bugünkü Al - manya ve İtalyanın telâkkilerinden çok farklıdır. Fakat telâkkileri ayni suretle farklı olan diğer memleketler de bizimle i münasebetler içinde — yaşamaktadır. | Milletler, kabul ettikleri rejim şekilleri ne olursa olsun, barışı ayni derecede sev mektedirler.» Barışı idame için Daladye Fransız enerjilerinin birliğini İistiyerek ezcümle demişlir ki: «— Şimdi hepsi Fransanın selâmetini istiyen bütün Fransgıların kendilerini barış ve yurd hizmeti için dalma sefer - ber halde telfikki etmeleri lâzımdır.» Fedakârlığa davet — Fransa, ancak sağlam bir maliyesi ve tevzin edilmiş bir büdcesi olduğu za - man barışı İdame edebilir. Nihayet umu- mi bir tarzı tesyiyenin temellerini hazır- larsak, Avrupayı ve dünyayı yeni pren- | sipler üzerine organize edersek ve, Av - rupanın ortasında harbe mâni olduktan sonra, onu baş gösterdiği her yenden de- federsek barış idame edilbilir. Bu mem- lekete moral bir tahavvül lâzımdır. Bu |büyük kalkınma vazifesi muvatfakiyetle | neticelendirmek için, hükümetin hareke- | te geçebilecek vaziyette olması lâzımdır. | Bu icraat için icab eden vasıtaları ıl»donı* istemiye karar verdik. Bunları bize ver- | mek veya reddetmek size aid bir iştir. Fa | kat biliniz ki, yurdun menfaati ve hattâ hayatı mevzuubahstir.» Kabineye itimad Başvekilin bu tzahatı şiddetle alkışlan- mıştır. Müteakiben| hükümet meclisten itamad istemiştir. Bu taleb reye konmuş ve 75 muhalif ve 3 müstenkif reye karşı 532 reyle kabineye itimad beyan edil - miştir. Hükümetin, malt fevkalâde salâhiyet talebi de maliye komisyonuna havale e - Ayân meclisinde hükümetin beyanna- mesi, eski başvekil! Şotan tarafından o - kunmuştur. Hatiblerin sözleri Paris 4 (A.A.) — Hükümetin beyanna- mesi okunduktan sonra, B. Daladye, is - tizah takrirlerinin müzakeresinin tehi - rini istemiş ve itimad mesalesini ortaya koymuştur. Bunun üzerine meclis reisi Heryo, bu şerait altında yalnız grup şeflerinin par- tilerinin verecekleri kararlar hakkında izahatı verebileceklerini tasrih etmiş - tir. O zaman sırasile söz alan Valter Alsas ve Lorenlerin Daladyaye münnattarlık- larını bildirmiş, komünist peri «Münih | dikta» sını tenkid eylemiş, w“l federasyonundan B. Louis Marin lehde | rey vereşeğini söylemiş ve söz sırası | Leon Bluma gelmiştir. Sosyalist şefi, partisinin barış arzusu - nun hürriyet ve mukavelelerini mer'iye- ti için mücadele arzusunu iptal edemiye- ceğini söylemiştir. Almanya sual soracak Paris 4 — Figaro gazetesi, yazıyor: Şimdi Almanya seksen milyona ya - kın yani bizim nüfusumuzun iki misli - ne baliğ, nüfusa malik bulunmaktadır. Almanya, ötedenberi berri Avrupanın en büyük sanayici devleti idi. Almanya, pratik bakımdan merkezi Avrupanın bü- tün münakalât yollarına hâkimdir. Al - BON POSTA - . Siyasi buhran geçince ticari hayatve ihracat da yeniden canlandı Dünya siyasetindeki gerginliğin tama- men zail olması, bir aralık bundan mü - teessir olan iktısadi münasebatta da hali tabiinin avdetini icab ettirmiştir. Daha buhranın başlangıcında tabif bir çekin - genlikle durmuş olan ticart hayat, bir - denberi canlanmış ve dış ticarotte ba - raretli muameleler başlamıştır. Bu me - Çemberlayn bugün itimad isteyecek (Baştarafı 1 inci sayfada) Çemberlayn ise bu tehlikeli yola gir « Çekoslovakyaya indirilmiş olan darbeye | mekten imtina etti. Bir harbe mâni oldu teessüf etmiş ve çu sözleri ilâve eyle -| ve bütün İngiliz milleti onun bu harekee miştir: tini tasvib etti.> «— Şuna kat'iyyen eminim ki eğer da-| Berliner Tageblati gazetesi de göyle yae ha ileri gitmiş olsaydık şimdi bir cihan | zıyor: , harbine dalmış bulunacaktık. Biz, itti -| <İngillere krali ve milletinin Çember- hazı mümkün olan yegâne hattı hareke-| layne gösterdikleti itimadın bir eşine İn« ti kabul ettik. Bu hattı hareketin ittiha- zı, gerek cihan sulhü ve gerek Çekoslovak Bgiliz tarihinde tesadüf edilemez.» İşçi muhalefet partisi bile başvekilin cumhuriyeti için elzem idi. Bizim bulsulhe yaptığı hizmeti alkışladı ve bazt yanda hükümetin siyasi münasebatın en | hattı hareketimiz, Çekoslovak cumhu - hâd devirlerinde 'Türk dış ticaretinin sar- / riyetinin berhayat kalmasına medar ol - sılmaması için aklığı tedbirler piyasada | muştur.» K Pi ibd çok müsald akisler bırakmış ve bilhassa Tedbiddar dreemi diş piyasalara sevkedilecek emtianın harb sigorta Rizikoları üzerinde göste -| Hatib, netice olarak, hükümetin asla rilen hassasiyet ve alınan âcil tedbirler , Milli ıındıhı' sahasında ittihaz edilmiş büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. İlolın tedbirlerin ahengini bozup gevşet- Filhakika devlet neşrettiği kararname İmek niyetinde olmadığını beyan etmiş -1 ile harb rizikosuna karşı mallarımızın si- | ti , gortasız kalmaması için sigorta şirketle- , - Bundan sonra, Sir Can Saymon ile Mak rine yalnız yüzde 20 bir mali m“'uııyqıdonıld. bııv:şjl namına meclise bir tak- bırakarak yüzde 80 riziko priminin hükü. ( Fİr tevdi etmişlerdir. Bu takrirde şöyle met tarafından ödenmesini kabul etmiş- denilmektedir: «Avam kamarası, hükü - ti. meti kraliyenin geçen buhran esnasında Bu arada Millt Reasüransın da hükü -| Harbin patlak vermesine mâni olmuş o - metten aldığı talimat üzerine derhal fan-| 8 siyasetini tasvib ve devamlı bir sul- Alman düşmanlarının ileri — sürdüğü «Hitlerin hâkimiyetine boyun ağmek» id- dlasını reddetti.» İngiliz hava kuvvetleri artırılıyor. Londra 4 (A A.) — Dally Matl ve Daily Exprea» gazeteleri İngiliz hava kuvvets lerinin azim derecede arttırılacağını yazıa yorlur, Bundan başka en son sistem ol « mıyan tayyârelerin yerine saatte 400 mdl sür'atle giden yeni tayyareler ikame edi- lecektir, Şamda hava değişti,'. ürk dostluğu başladı (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) liyete geçerek sigorta şirketlerini bir bir- lik halinde toplaması ve harb tahakkuk ettiği takdirde dahi icab eden tedbirleri almış bulunması Türk sigortacılığına kar şı mevcud olan itimadı büsbütün arttır - maştır. Bu sebeble Milli Reasürans, dün- yayı harbin kenarına getirenm buhrandan mütevellid imtihanı cidden parlak — bir şekilde vermiştir. Filistinde Çarpışmalar Kudüs 4 (A.A.) — Bugün da kıtaat polis ve âsiler arasında müsademeler |olmuştur. Resmt bir tebliğde Arabla - rın sekiz ölü ve yaralı verdikleri bil - lirilmektedir. İhracat nizamnamelerine aykırı hareket edenler cezalandırıldı İktsad Vekâleti, ihrac maddeleri - mizin dünya piyasalarında — tam bir emniyetle muamele görmesi ve ihracat eşyasının millf menfaatini haleldar ede cek şekilde tağşişine meydan veril - memesini temin için, ihracı standardi- zasyon nizammamelerile kontrol altına alınmış olan ihrae maddelerini, yur - dun her tarafındaki kontrol — teşkilâtı vasıtasile çok sıkı bir kontrole tabi tut maktadır. Vekâlet bu hususta çok titiz davranmakta ve dürüst hareket etmi- yen ihracatcılar hakkında derhal ka -« nun! takibat yapılmaktadır. Bu cümleden olarak standardizas - yon nizamnamelerine aykırı hareket - leri müteaddid defalar tekerrür eden İzmir ve Samsundaki Iki ihracat — şir - keti ile Fethiye, Mersin ve Giresunda- ki üç firmanın ellerindeki ihracat ruh- satnameleri geri alınmış ve bir daha ihracatla meşgul olmaları menedilmiş- tir. Şehrimizdeki kontrol — teşkilâtı da son zamanlarda aykırı hareketlerin « den dolayı 10 w mütecaviz fındık ve yu murta taciri hakkında zabıt varakası tutmuştur. Bunlardan haklarındaki ka nunf muameleler ikmal olunarak ad - liyeye verilen Üç ihracat taciri mah - keme kararile para cezasina mahküm edilmişlerdir. Diğerleri hakkındaki mu ameleler de yakında tekemmül ettiri - Jecek ve bunlar da adliyeye verilecek- lerdir. Bu tacirler içinde Iki defa para ce- zasına mahküm olanlar da vardır. Sön üç yıl içinde üç defa para ceza- sına mahküm olan fhracatcılar para ve hapis cezalarına çarptırılmakla bera - ber ellerindeki !hracat ruhsatnameleri de alınacak ve bir daha fhracat yapma- ları menedilecektir. Avrupanın büyük bir kısmında teşki - Tât vücude getireceğine asla şübhe edi - lemez. Az çok kısa bir zaman sanra Al - lhün temini maksadile hükümete müza - heretini bahşeder.» Bu takrir, çarşamba günü reye konu - lacaktır. Bilâhare meclisin fevkalâde iç - timama nihayet verilmesi muhtemeldir. Lordlar Kamarasında Diğer taraftan Lordlar kamarasındaki bugünkü müzakerelerde söz alan eski başvekil Lord Baldvin, hükümetin siya - setini tasvib ederek, gerek başvekile, ge- rek hariciye nazırına itimadını bildir - miştir. Lord Baldvin demiştir ki: değildir. Hattâ, Abdülhamid devrinde sarayda — Suriye — büyüklerinin mü « kim mevkileri bulunduğu zamanda bile Şam Türklere karşı bugünkü kadaes dostluk göstermemişti. Son iki hafta içinde Türk sıfatile, Şamın neresine git « Beniz ve sizin Türk olduğunuz anlaşılşa oruda size yalnız geniş bir güleryüz, büyük bir ikram gösterilirdi. Şam gaze« telerinde artık Hatay meselesinden balim sedildiği görülmez bir hâdise oldu. Şa « zmın fırıldağına benziyen bir kısım poli« tikacıları bile şimdi hep Türk tarafma döner oldular. «— Çamberlaynin yerinde başka kim| —Avrupada bir harb zuhur etmesi ihti » olsaydı, onun yaptığım yapamazdı. Çem-| mallerinin çok yükseldiği, Fransa tara - berlayn realist, durendiş ve kiyasetli bir| fından ittihaz edilen askeri tedbirlerin tâ diplomat olduğunu isbat etti. Ve ancak Suriyeye kadar gelmesi sıralarmda bura bu sayede harbin önüne geçmiş bulunu - gazeteleri Türkiyenin de cenub hudud « yoruz.. |larında manevralar yaptığını gösteren Balâvin bilhassa silâhlanma işine kuv-| bir takım haberler neşrediyorlardı. Bu vet verilmesinde ısrar etmiş ve milli bü- haberler burada çok derin tesirler yaptı tün vasılaların teşkilâtlandırılması lü - ve Hatay meselesinde Türkiye tezine kare zumunu ileri sürmüştür. “Başka yerde randevum var!, İşçi partisine mensub Lord Siroboji, hükümeti tenkid ederek demiştir ki: «— Çemberlaynin yerinde ben olsay - dım, Hitlere şöyle derdim: «Burada fazla kalmağa vaktim yoktur. Başka yerde ran devum vardır>, Ve doğru Moskovaya gi - derek Stalinle görüşürdüm.>» Gazeteler ne diyorlar ? Londra 4 (A.A.) — Bugünkü İngiliz ga- zeteleri Avam kamarasının dünkü toplan- tısından bahsederek muhalefetin ciddi bir mukavemetini beklememektedir. 'Times diyor ki: «Münih anlaşmasının neticelerini ka - bul etmek lâzımdır. Müzakerelerin dün- kü flk günü bazı münekkidlerin hücum ettiği davanın selfibetini göstermiştir, Daily Telegraph şöyle yazıyor: «Avam kamarasının dünkü müzake - releri enternasyonal vaziyetin ve hükü - |met tarafından takib edilen siyasatin ay- dınlanması yolunda ilk adım olmuştur.> Daily Herald, Münih anlaşmasının bir tarihi dönüm noktası olduğunu ve şim - dilik yeni intihabat yapılmasının beklen- miyeceğini yazıyor. Yeni temas - hazırlıkları Daily Mnil gazetesi de bugünkü şart - lar içinde yeni intihabştın mevzuu bah - solmuyacağını ve Çemberlaynin her şey- den evvel sulh siyasetine yeni bir hız ver- mek için Hitler ve Muasolini ile yeni te- maslar araştırdığını kaydetmektedir. Almanlar memnun Berlin 4 (A.A.) — Bu sabah gazeteleri- nin büyük bir kısmı dünkü Avam kama- ragında Çemberlaynin söylediği nutku ve Völkiseher Beobavhter diyor ki: «Çemberlayn nutku ile tam mana - manya bize kendisi ile olan münasebet -| *l0 realist bir adam olduğunu göster - lerimiz hakkında sual soracaktır. Strazburgda geçit resmi miştir. Avam kamarasının havasını bi - lenler bu kamaradan Hitlerin niyet ve ha- reketlerini anlamasını istemenir ve Hit- Strazburg 4 (A.A.) — Gamelin, Kehl | terin sulhe hizmet ettiğini anlatmanın no kstihkâmlarını toftiş ottikten sonra Straz | kadar güç olduğunu takdir ederler. İn - burgda 38 bin askerin geçid resminde ha-| giliz başvekilinin muac'ızları İngiliz mil- mek için kendi hududları dahilinde ve | raretli bir surette alkışlanmıştır. ZUĞ eeei manyanım kuvvet ve menfaat tamin et- | zır bulunmuş ve halk tarafından çok ha-| letini tahaffuzt bir harbe sürüklemek için hiç bir gayreti esirgemezler. ($t lüzumundan fazla muhalefet etmiş o< lanların yüzlerinde derin nedamet alâ « metleri peyda oldu. Buna mukabil hâfte 'Türk dostlarının yüzleri gülüyor ve bu çehrelerde bir takım üzidler parlıyor « du. Eğer burada bulunsaydınız. bütün. bunları gayet vazih ve sarih olarak görek bilirdiniz! Avrupa hâdişeleninin burada yaptığı akislerden biri de herkesin kendi gemi « sini kurtarmak için rastgele bir tarafa el |uzatması idi. Bu esnada en ziyade &l u « zatılan şey Osmanlı altını oldu. Buhran- dan evvel altın burada 1260 kuruşa satı- hrken son günlerde 1495 kuruşa kadat çıktı. Şamlı bir dostüum bana sordu: — Türkiyode de böyle heyecan var rm? Kendisine anlattım ki Türkiyede bara Bsa millet kadar, millet te borsa kadar e kindir. Adamcağız içini çekti ve: «Çekam lovaklarla Almanlar arasındaki kavga ile bizim ne alâkamız var?» dedi. Bir mü « Tai Türk dostu ile ayni meseleyi, yani pa- Tra meselesini konuşurken bana Osmanlı altınına «Osmanlı» değil, «Türk> demek lâzım geldiğini söylemeği bile unutm Ö, Hülüsa, Şum son iki hafta içinde çok Wilöe kate lâyık, çok ibret gözile görülecek bi ruh haleti yaşadı. Çek kabinesi dün istifa etti (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) Yeni kabineyi tekrar General Sirowd kuracaktır. Kabine umumf hey'etinin istifasıne dan evvel, sabah, son defa hüki alınmış olan Slovak nazırı - istifa -'. mişti. Bu nazır, Slovaklara verilocefi muhtariyetin ölçüsünü kâfi M) tir, F&ki Südet meb'usları Pragda Prag 4 (Husust) — Kund ve N; . gert de dahil olmak üzere üç eski 1 det meb'usu hâlen Pragda bulun: lar. Bu mebh'uslar, Alman hükümetli ğ 4 H Vi Çekoslovakya arasında irtibatı temiti — edeceklerdir: BERU NĞ Dr.. HAFIZ. CEMA (Lokman Hekim) Dahiliye mütehassım: Pazardan maada —ıu(ı-ıığı-:wııııuımıııı