24 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

24 Ağustos 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pi ada İsemek eai A 1 Ek pti n AÖ e * ll ç x F ” " Pa h 'a A M K Fo La " * a l l Hâdiseler Karşısında İşte bu fena! Bir çalgılı bahçedeyim, gazetemi aç- tım okudum. " gBirinin adı Safa, ötekinin Hüse - yinmiş, herhalde Safa Hüseyini teşvik etmiş olacak ki, yanlarına bir de kadın alıp safa sürmek üzere Yenikapıda bir gazinoya gitmişler. — Gelsin dolu kadeh.. — Gitsin boş kadeh! Derken, üçü de kafayı tütsülemiş - ler... Tütsülü kafa ile etrafa göz gez - dirirken, bitişik masada oturan Sabri nin yanlarındaki kadına baktığına za hip olmuşlar: — Ne bakıyorsun? Demişler, Sabri şaşırmış: — Bakmıyorum, demiş, hem baksam da ne çıkar? Göze yasak yok ya! Sen misin bunu söyliyen? Her ikisi birden Sabrinin üzerine çullanmışlar, adamcağızı ağır surette yaralamışlar.» Bu haber beni fazla alâkadar etmiş olacak ki, gazeteyi, ağzımdaki sigara - ma değecek kadar yüzüme yaklaştır - mıştım. Burnuma bir kâğıd kokusu geldi. Sigaramın ucundaki ateş gazete- “de ufak bir delik açmıştı. Delikten bak- “tım,, sarışın bir kadın başı gördüm. Ga zeteyi biraz oynattım. Bir erkeğin ak- si aksi bakan gözlerile karşılaştım. Ey- vah!... Gazeteyi katladım, yüzüme ka- padım. Hep de böyle oturacak değil - dim ya.. Ayni erkekle bir kere daha gözgöze gelmekten de korkuyordum. Başımı başka tarafa çevirdim. Gazete- yi burnumun hizasına kadar indirdim. Bir esmer güzelinin kıvırcık siyah saç- larını, siyah kehribar gözlerini gör - düm. Gözlerinin içi ateşli gibiydi. Ga - zeteyi biraz daha indirdim. Meğer o - nun yanında da bir erkek varmış. Bo- yu kısa olduğu için baştan görememiş- tim. Bana bakıyordu. Sandalyemi ters çevirdim, Gazeteyi masanın üzerine at- tım: — Oh! Dedim, Der demez de dediğime piş- man oldum. Tam karşımdaki iki erkek- le iki kadın sesimi duymuş, başlarını benden tarafa çevirmişlerdi. Ödüm pat ladı desem yalan söylemiş olurum. Tir- |tir titriyordum. Benim oh dememi yan- larındaki kadına söz atmak mânasına alırlarsa işim bitkindi. Başımı önüme eğdim. Artık, ne sağa, ne sola, ne arka- ya, ne öne bakabiliyordum. Bir müddet başım önüme eğik dur- dum. Bardağımdaki bira ısınıyordu. Şu düm. Bardağı elime aldım. İki büklüm de bira içmek olmuyordu. — Vaziyetin icabı başımı kaldırdım. Bardağı da kaldırıp ağzıma götüre- cektim ama, karşıya baktim. Oturan - lar hep kadınlı erkekli idiler, Bardağı kaldırsam, erkekler yanlarındaki ka - dınların şerefine içiyorum.. telâkki e - derler, diye çekindim. Sağa baktım ay- hi vaziyet.. sola baktım ayni. Bardağı olduğu gibi masaya bıraktım. Garsonu gçağırıp hesab görecektim. Garson uzakta idi. Bana doğru bakı - yordu. Elimle tâm işaret edip çağıra - cağım zaman garsonun durduğu yer - deki bir masada oturan kadını gördüm. Benden tarafa bakıyordu. Yanında da benim iki mislim büyüklüğünde bir er- kek vardı. İşaret edersem, erkek, ya - nındaki kadına işaret ediyorum, zan - nedecekti. İşaret edemedim, çağırama- dım.. bekledim. Nihayet neden sonra kendi kendine geldi. Paraları verip a- yağa kalktım. Bahçeden — çıkabilmem için bir çok masalar arasından — geç - mem icab ediyordu. Masalarda oturan- lara baka baka yürüsem, başıma bir felâket gelebilirdi. Bakmadan — yürü - mek de daha fenaydı... Kazaen elim bir kadının çıplak koluna değiverdi yahud da önüme bakarken görmez de bir ka- dının üzerine düşüverdim. Bu sefer da yak yemek, yaralanmak değil, ölmek bile hesabda vardı. Gözlerimi kapa - dım, avazım çıktığı kadar bağırdım: — Garson! — Buradayım bayım. — Gözlerim görmez, elimden tut da beni bahçeden dişarı çıkar. İsmet Hulüsi ( Bunları biliyor mu idiniz? | Sözünün dakikası beş yüz dolar eden kadın Amerikan Cumhurreisi Roosevelt'in karısı umumi yerlerde nadir söz Söy - “ Hyen, fakat söylediği zaman da pek çok para alan bir kadındır. Bir müddet ev- vel 6 dakikalık bir konferans vermiş ve bunun için (3000) dolar almıştır. Bir pul koleksiyonunda kaç pul olmalıdır ? Bir pul koleksiyonunun tamam olmasi diçin, örneğine muvafık 58607 pulu ihtiva etmesi lâzımdır. Bu rakam, bir Yunanlı istatistik meraklısının mesaisi muhassa- lasıdır. Hay hay efendim Ü. R. inisiyalini kullanan bir genç kızdan uzunca bir mektub aldım. Ev- velâ bende bir derdi olacak zehabını uyandırdı, sonra baktım ki, merakı İstediği gibi bir koca bulup bulamı- yacağını anlamaktır. " — Niçin olmasın? diye düşün- düm, İsterseniz mektubu birlikte o- kuyalım: | y «Teyzeciğim, 19 yaşındayım, tahsilim ortadır. Orta boylu, kara kaşlı, kara gözlü: yüm, yalnız kilom boyumdan biraz eksik. Kıskanç olmamakla beraber lâ- kayıd da değilim. İnadcı olmadığımı söylerler, fakat lüzumundan fazla uysallık da hoşuma gitmez.. İyi bir ailenin çocuğuyum. Mutar assıb değilim. Fakat asriliğin züppe- Hğe varan fazlalığından da hoşlane - ' mıyorum, Sinema ve tiyatroda iyi bir film ve piyes olursa gitmeyi se- verim. Elbiselerimi kendim dike- rim. El işlerinin hemen hepsini bi- lirim, şimdi de çizgi ve yağlı boya dersi alıyorum, Müziği çok severim, Biraz da âşinayım, Hayat arkadaşı- ma ölünceye kadar sadık kalmayı kadınlığın en büyük vazifesi olarak bilirim. Bilirim ama bana hayat ar“ Tdrs f -.,.:_d_" ı.r * e o * r el F Wi kadaşı olacak gençte bazı mühim va- tıfların bulunmasını isterim, Evvelâ esmer olsun, ahlâkı dürüst, Hüşüncesi makül, maaşı da iyi bir a- ileyi idare edecek derecede olsun. Ketum olsun, saadetin yuvasında ol- duğunu hiç unutmasın, bir mecliste konuşmasını bilsin, beni mahcub et- Mesin. Teyzeciğim, Bıf vasıfları haiz bir genci bulabi- Teceğimi ümid edebilir miyim?» 8 Ben bu genç kızın gerek kendisin- de bulunduğunu söylediği, gerek müstakbel kocasında aradığı vasıfla- rı ben herkeste bulunması icab eden basit ve iptidaf vasıflardan farklı bulmuyorum, binaenaleyh kendisi- ne: — Hay hay efendim, demekle ikti- fa edeceğim. e «Bayan Mütevazı» a: , Adres gelirse size mektubla bildi- receğim, 21 temmuz tarihli gazetemizin bu sütununda Bayan «Mütevazı» a ve- rilmiş bir cevab çıkmıştı, cevab ya- zan zatın, adresini isteyene vermek- te mahzur görmediği takdirde bana yollamasını rica ederim, ş KEYZE A KT A F S SĞ a nuü bitireyim de kalkayım, diye düşün- | BSUN FUSTA Kadın Köşesi Genç kalmanın sırları Kırk sekiz yaşında olduğu halde yirmi beş yaşında bir genç kız gibi taze görü - nen Avrupalı bir kadın genç kalmak için kadınlara şu on nasihati veriyor: 1. Yüzünüz de vücudünüz gibi hare - kete muhtaçtır. Yoksa erkenden sarkar. Sabah akşam beş dakika ya masaj yapı - nız, yahud parmak uçlarınızla hafif ha- fif vura vura bütün yüzünüzü pembeleş- tiriniz. 1 2, En az sekiz saat uyuyunuz. Çünkü her uykusuz gece yüzde yeni bir çizgi çizer. Gözlerin ve cildin parlaklığını a- zaltır. 3. Erken kalkınız, kalkar kalkmaz bir bardak ılık su içiniz. Açık pencerenizin önünde on kere derin nefes alınız. 4 Vücudünüzü işletiniz. Jimnastik yapmıya vaktiniz yoksa ev işi görünüz. Tahtalarınızı siliniz, camlarınızı parla - tınız; mobilyenizi temizleyiniz. Bütün buü istihfaf edilen işlerin vücudü kıvrak sak- lamıya son derece faydası vardır. 5. Her gün önce banyo, arkasından duş yapınız ve bütün vücudünüzü kıl eldi - venle oğuşturunuz. 6. Hiç spor yapmıyorsanız günde bir saat olsun yürüyüş yapınız. Yürüyüş ya- pınız diyorum, ağır ağır yürüyünüz de- miyorum, Tam manasile hızlı hızlı ve sırf yürümek maksadile yürüyünüz, 7. Dimağınızı da vücudünüz gibi işlet- miye çalışınız. Etrafınızdaki şeylerle meşgul olunuz, okuyunuz. 8. Şen olmıya çalışınız. Her şeyi ve herkesi hoş görünüz. Her başliyan gü- nün bir neş'e getireceğine inanınız. U - fak ıztırablara karşı metanetsizlik gös - termeyiniz. Unutmayınız ki yeis gençli- ğin baş düşmanıdır. 9. Her akşam yatmadan çok önce yü- zünüzü. temizleyiniz. Saçlarınızı kuvvetli kuvvetli fırçalayınız. 10. Sinirlerinizi yormayınız. Yorulur yorulmaz dinlenmek fırsatını arayınız. Bu on şey genç kalı_nak için yapılması İzaruri olan şeylerin temelini teşkil eder. Yemek bahsi : Kabak köftesi Kabaklar yıkanır, rendelenir. İçine is- ter beyaz, ister kaşar peyniri - rendelen - dikten sonra - katılır. (İki kabağa.bir yu- murta hesabile) yumurtalar da kırılır. Pek az un, biraz da maydanozla birlikte kabağın içine katıştırılır. Bir tavada yağ kızdırılır. Kabaktan kaşık kaşık bu yağ dökülüp kızartılır. Ustura İle karısının dudaklarını kesen adamın muhakemesine başlandı Maznun kainvalidesinin karısını ötekine berikine peşkeş çekmesi yüzünden bunu yaptığını söyledi Yedikulede cereyan eden bir aile faclası- nın muhakemesine Asliye 4 üncü ceza mah- kemesinde dün başlanılmıştır. Bundan bir müddet evvel yorgancı Ham- di isminde biri, gece uyurken, karısı Fat - manın üstura ile dudaklarını ve dört yerin- den yüzünü parçalamıştı. Suçu sabit olarak, muhakemesi ve tecziyesi talebile Asliye 4 ün cü cezaya verilen Hamdi, dün yapılan mü - hakemesinde vak'ayı şöyle anlatmıştır: — Karım ile 3 senedenberi ayrı yaşıyor - dük, Aramızda geçimsizlik vardı. Fakat, ka- rımı annesinin para mukabilinde, — ötekine berikine peşkeş çektiğini öğrendim. Hâdise günü anasının evinden alarak, dükkânıma getirdim, Gece olunca yattık. Fakat, anası - nın karımı peşkeş çekmesini bir türlü unu - tamıyordum. Düşüne, düşüne kendimi kay- betmişim. Sabaha karşiı, usturayı aldım ve karımı yüzünden yaraladım. Mahkeme, vaka” şahidlerinin celbedilerek, dinlenmeleri için, duruşmayı başka bir güne bırakmıştır. Ünyon Fransezdeki yangın tahkikatı Ünyon Fransezdeki yangının müddelu - mumilikçe yapılmakta olan tahkikatı netice- | lenmiştir. Yangının bacanın tutuşması yü - Poliste : Dün denizde iki cesed bulundu Dün sabah saat 9 da Arabcamli civarında Şarap iskelesi önlerinde denizde bir cesedin suların cereyanına kapılarak dolaşmakta ol duğunu gören sandalcılar zabıtayı haberdar etmişlerdir. Biraz sonra cesed sahile çıkarll- mış ve tahkikata başlanmıştır. Cesedin A - nadolulu bir seyyar satıcıya ald olduğu tah- min edilmektedir. * Dün Floryada Anastasın plâjı önünde Genizderi 'bir cesed çıkarılmıştır. 35 yaşların- da tahmin öolünan cesedin üzerinde hüviye - tini isbata medar olacak hiç bir şey bulun - mamaktadır. Yapılan muayenesi neticesin - âe boğulmak suretile öldüğü tesbit edilmiş, tahkikata başlanmıştır. — ' Dört tayfa vapurun ambarına düşüp yaralandı Arabcamii civarında Kalafatyerinde ta - mir edilmekte olan Kızılırmak vapurunda ça bşan amelelerden dört kişi vapurun amba- mı üzerine kurulan iskelenin iplerinin. kop - rması neticesinde ambara düşmüşlerdir. Bun lardan Mustafanin sağ bacağı, Osmanın sol omuzu kirilmiş, Hüseyin belinden, İsmail de yüzünden yaralanmışlardır. Hâdisedten ha - berdar olan zabıta derhal bir cankurtaran otomobili çağırarak dört yaralıyı Cerrahpa- şa hastanesine kaldırmış, tahkikata başla - miştır. Dünkü otobüs, otomobil ve araba kazaları Şoför Bekirin idaresindeki 3306 numaralı otobüs, Fener caddesindeki odün deposu ö- nünden geçerken Borizar isminde bir çocuğa çarparak vücudunun muhtelif yerlerinden a- ğır sürette yaralamıştır. Yaralı kaldırıldığı Balat Müsevi hastânesinde birkaç saat son- ra ölmüştür. Şoför yakalanmış ve tahkikata başlanmıştır. * Lütfünün idaresindeki 1679 numaralı 0- tomobil, Karaköyde Arakçı sokağından ge- İçerken Necatibey caddesinde kebabcı Se - lümin çıirağı Ahmede çarparak bacağından yaralamıştır. Yaralı tedavi altına — alınmış, suçlu yakalanmıştır. * Kadıköy Çukurçeşme sokağında oturan Hüseyinin 2748 numaralı yük arabası Ka - dıköy rıhtımında duruürken beygirler birbir- lerile oynaşmağa başlamışlar, bu sırada ara- ba ile beraber denize düşmüşlerdir. Araba ve beygirler itfaiye tarafından kurtarılmış - lardır. * Şoför Raifin idaresindeki 2707 numara- l1 otomobil, Vefa caddesinden geçerken yo - lun üzerinde durmakta olan bir yük araba- sına çarparak arabanın tekerleklerini kır - mış, otomobil de ehemmiyetli surette hasa - ra uğramıştır. zünden zühur ettiği ve bir kıvılcımın çatıya düşmesile alevin binayı sardığı anlaşılmış « tır. Cemiyetin idare memurü Hanri Aleksandı ile aşcısı Kosti Dimitri vazifelerini ihmal sü çundan adliyeye verilmişler ve dün Sultan- ahmed 3 üncü sulh cezada sorguya çekilmis« lerdir. Sahte inhisar müfettişi mahküm oldu Beyoğlunda Ambasadör lokantasına gide« rek, kendine inhisar memuru süsü veren v& kadehleri muayene etmeğe, gürültü çıkar « mağa teşebbüs eden Cevdet — isminde biri, adliyeye sevkedilmiştir. Cevdet, Asliye d üncü cezada yapılan du« ruşması sonunda, suçu sabit olarak 1 gün hapse mahküm edilmiştir. Kasabı vuran kasabın sorgusu neticelendi Ankara caddesinde arkadaşı Ganiyi ta« banca ile yaralıyan, kasap İbrahim Şerif adm liyeye teslim edilmiştir. Suçlu hakkında sorgu hâkimliğince açı « lan tahkikat neticelenmiştir. Hâdise, bugün« Şubeye davet Eminönü yabancı askerlik şubesinden: - 1 — Lise ve muadili okullardan mezun olup da daha yüksek bir okula devam etmi- yecek olan taşra şubelerine mensup ve Şu « bemizde muamelesi tamamlanmış bulunan kısa hizmete tabi ve tam ehliyeti halz olan- ların yedek sübay okulu hazırlık kıl'asına 1/Eylül/938 de sevkleri yapılacaktır. 2 — 20/Ağustos/938 pazartesi günü elle- rindeki şahadetname, tasdikname, ve tam şehliyeti ve nüfuslarile şubeye müracaat 'et « meleri, t 3 — Tayin edilen günlerde gelmiyen mMüÜ« || kellefler askerlik kanununun maçddei mah « susası mucibince ceza görecekleri ilân olunur, * Eminönü yabancı askerlik — şubesinden! 1 — Taşra şubelerine mensup 334 doğume luların yoklamaları 1/Eylül/938 de başlayıp 31/1. Teş/938 . de bitecektir. 2 — Şimdiye kadar şubeye başvurarak küw yıdlarını yaptırmış olanlarla henüz kayıdları nı yaptırmıyan ve Eminönü Fatih ve Eyüb kâa zaları mıntakaları dahilinde oturan bu dü- Bğumlu yabancıların yoklamaları — yukarıda yazılı ayların çift günlerinde (Sultanahmed Dikilitaş karşısında) şube binasında yapılas cağından kayıdlarını yaptıranlar yalnız nü- fus cüzdanı, yaptırmıyanlar bir ikametgâh senedi, dört fotograf ve nüfus cüzdanları ile şubeye müracaat etmeleri. 3 — Sıhhi sebebler dolayısile geri kalan ve 334 doğumlularla muameleye tabi bulu « nan diğer doğumluların yoklama ve mua « yeneleri de ayni günlerde yapılacağından İ- kinci maddede yazılı vesaik ile şubeye gel- meleri, t 4 — Şubemizde kayıdlı olup — okullarda tahsilde bulunan mükelleflerin — tecil işleri tahsil başladıktan sonra okulların vereceği fotograflı bir vesika ile yapılacağından bu , mükelleflerin yoklamaları da 10/1. Teş/938 de başlayıp 30/1.Teş/938 de bitecektir. Tahsilde bulunan okurların bu tarihlerde nüfus cüzdanı, mekteb vesikası ve dört fo - tograf ile şubeye müracaat etmeleri. 5 — Yabancı ihtiyatımızda kayıdlı olup ta sıhhi sebeblerden dolayı muayenesini isteyen mükelleflerin de askerlik meclisinde muaye- neleri yapılacağından bu gibi mazereti öolan mükelleflerin de muayeneleri yaptırilmak ü- zere şubeye müracaatları. 6 — Tayin edilen günlerde gelmiyn bu mükellefler askerlik kanununun maddel pmobovsası mucibince ceza görecekleri ilân olunur. Bacaksızın maskaralıkları : Sinek kâğıdı

Bu sayıdan diğer sayfalar: