24 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

" - - - <" 'e HĞ Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İıfınbuldı darağacı altında biten memuriyet hayatı: 74 VU cavanasccanancaUUAME DU AA AU KU GAO NECENAREE AA KA NARERARARA BN YENNRSRURCENGEACALCEKCE İ Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı veeski meb'us Ebubekir Hâzım '.lıııill ,'ı' | ','*1" » — Bir mecliste konak avlusundan gelen çığlıklar duy- — muştuk. Hasan Fehmi paşa bunun sebebini sordu. — Muhasebeci: “Sözüm yabana, bir Yahudi kızı müslüman olmak istiyor da, anası, babası bağırışıyorlari,, dedi İi Maarif müdürü Emrullah efendi rüne, odun parasile hasır almasından , dolayı kızmış. Bu idarei maslahat me- — gelesini -her zaman her dairede olur - — bir cürüm telâkki etmiş. Vilâyete ma- h — İyetine memur tecrübesiz iki efendinin idare mahkemesinin müstantiklik ve müddeiumumilik mevkiini işgal etme- — İTerinden istifade ile lüzumu muhakeme kararı aldırmış,. Bu muhakemede, idadi müdürünün vekıllıgını o zaman İzmirin en maruf ıavukatı olan Core Pupli yapıyordu. — Mumaileyh, müekkilini pek acıklı bir | surette müdafaa etti. Daha celse niha- 'ıyet bulmadan âzadan bazıları birbir - |lerine: — Beraet, beraet, diye fısıldamağa ba.şlamışlardı Nitekim öyle de oldu. - Hasan Fehmi paşa bir muzafferiyet — tavrı alarak: — Gördünüz mü, dedi, bazı beyin - :ğ! siz, müfekkiresiz kimselerin avukatlık M meslegmı istihfaf etmelerıne rağmen, — İcabını yerine getirmekte onlara acele ettiren asıl mağdur değil, ona vekâlet _eden avukattır! Paşa, bu sözleri söylerken evkaf 'muhasebecısme bakıyordu. Buna naza- - ran, avukatlık mesleği hakkında yakı - 5 /— gıksız lâfların onun tarafından söylen- - diğini tahmin ettim. Çünkü muma - — ileyhin bazı ihtiyatsız hareketleri yok — Geğildi. Bir kere de mecliste müzake - — rede iken konak aylusundan gelen çığı- ,' Jhıklar duymuştuk. Hasan Fehmi paşa — bunların sebebini sordu. Muhasebeci: — — Sözüm yabana, bir Yahudi kızı “Bası bağırışıyorlar, dedi, — © zaman, mecliste hazır bulunan â - — gadan musevi Nesim efendi ayağa kal- — kkarak hitap etti: © s— Paşa efendimiz, bu «sözüm yaba- — Ma> lâfı ne zamana kadar devam ede - —- 40 — ve 13 kişi — 1893 de İzmirde kolera vardı. Vali — Hasan Fehmi paşanın vilâyet dairesi — salonlarında - çoğu Yunanlı - topladığı | yüz elli hekim, her nedense bu hastalı- ğa «şüpheli hastalık» adını vermişlerdi. — maamafih İzmirden harice çıkacaklar - Klazomen adasında on gün karantine- ! — ye tâbi tutulmuşlardı. — Bu sırada en mühlik koleraya bizim : B. — aile tutuldu. Niğdede iki kız kardeşimi, : — Kastamonuda altı yaşındaki oğlum Ke- ğ İ. — mali, İzmire gelir gelmez ansızın, ba- — bami ve yirmi gün sonra Kastamonu- — dan hasta olarak getirdiğim refikamı — da, maalesef, kaybettim. Ben de «şübheli hastalık» dan başka — bir hastalıkla ön gün kadar yatakta he — kaldım. Nekahat halinde iken Edirne — vali muavinliğine tayin- olunduğumu — bildirdiler . ı_' — Bu terfiden tabii memnun oldum. — Fakat her zaman değerimden çok zi- yade ve cidden şefkatli bir baba gibi — iltifat ve emniyetine mazhar olduğum — Hasan Fehmi paşadan ayrılmak bana — zor geldi. Nitekim hasta olduğum on — gün içinde üç defa bizzat evime gel- — Mek suretile taltif edildiğim bir sırada Va Ş İ'ııç ummadığım, beklemediğim, bekle- — meğe haklı olmadığım şu memuriyet |- 1lerakkisine memnuniyetle beraber bir '— -—hüzün acılığı karışıyordu. — Klâzomene gideceğimiz gün liman | reisinin odasında, bizi uğurlamıya ge- lenlerle konuşurken duvar takvimine — baktım. 13 ağustos, 13 sefer rakamları * gözüme ilişmesin mi? Ben yalnız Av- ' Vrupalılaruı teşe'üm ettikleri 13 raka- 5 lıı t ME -'ı V l Fdi ÜğİYEdükü aüi — (maarıf nazırı) idadi mektebi müdü -| raet beraet» dedirten, boylece adaletin | — M#nüslüman olmak istiyor da, anası ba- mının değil, hiçbir şeyin uğursuzluğu- na inanmıyordum, Fakat, 13 ün uğur- suzluğuna pek ziyade itikad eden dos- tum Kenan bey bizimle beraberdi. O- dada bulunanları saydım. Onların da sayısı 13 değil mi idi? Kameri ve mali iki ayın ve odadakilerin 13 olması ga- rib bir tesadüf teşkil ediyordu. Tahir Kenan beye çift 13 ü ve bizim de 13 olduğumuzu parmağımla gösterdim. Kenan hemen yerinden fırladı. Takvi- min yaprağını yırttı, kendisi de odadan çıktı, Klazomene gidecek yolcu adedi faz- la olduğu halde, İzmir körfezinde işle- yen vapur çok küçüktü. Fakat başka vasıta olmadığından ister istemez bin- dik. Vapur İzmirden uzaklaştıktan sonra müzib bir rüzgâr çıktı. Bizim küçük vapur için, büyük bir fırtına sayılacak derecede dalgalanan deniz, bütün yol- culari - iki, üç kişi müstesna - tuttü. (Arkası var) Günün Bulmacası ğ 956789!0 ei UY ai - © ÖO 4Y ÖYÜ b GH OA S & SOLDAN SAĞA: 1 — Çekinmemek. 2 — Halk - İki tarafı kesen bıçak 3 — İlkbaharın son ayı - Yol. * — Abdal adam. 5 — İyi - Yapılması doğru olmıyan, 6 — Pişmemiş - Atın ayağına vurulan, 7 — Aydınlık - Bir nevi palto, 8 — Rabıt edatı - Onun yarısı - Uzağı işa- ret ederken söylenilen hece, 9 — Kadıköye vapur işleten idare « Ye- mek masdarından emrihazır, 10 — Mail olarak - Boöl olmiyan. YUKASDAN AŞAĞI: 1 — Saman konulan yer, 2 — Halk - Üzüm suyu. 3 — Kayık kullanan. 4 — Âz sıcak - Manevl yükseklir. 5 — İlkbaharın ikinci ayı - Yağın bir ku- maşta bıraktığı iz. 6 — Başkalarının fikrini alan, T — Beyaz - Bir nevi palto. 8 — Bir nevi rüçel. © — Gözleri görmiyen - Adi 10 — Fazla gülüş « Nefer. # 23 4 5 6 Ş vŞTİ ) 7 E N AÇ b>İnim »ERi-<|—)1l>la x|mko) lm xibİzizib H WwWM - k 4 blixıx)<AZ |O | v a h4 F l ll F I— M7 |— (2|m PUW -|Xla z he DİLİrİ” 6G G 4 O y Al—|—lmi Bf a| Plolbix ZİRDİZİ> he V) p -* AİDİCM Li Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli Bir çocuk kendisine tecavliz eden adamı öldürdü (Baştarafı 1 inci sayfada) mele Hüseyini ağır surette yaralamıştır. Tahkikata göre Hüseyin İbrahime teca- vüz etmiş, çocuk ta kendisini müdafaa için Hüseyinin cebinden almağa muvaf- fak olduğu bıçakla yaralamıştır. Hüseyin hastaneye kaldırılmış, az sonra ölmüştür. Bugün ağırcezada İbrahimin muhake- mesi yapılmıştır. İbrahimin müdafaa yo- lunda bu cinayeti işlediği kabul edilerek bir sene hapse mahküm edilmiştir, "s Macar güreşcılerı ikinci müsabakalarını bu akşam yapıyorlar Peşte muhteliti bu akşam dokuzda — taksim stadında ikinci müsabakasını yapacaktır. Bu akşamki müsabakaya girecek takım şu şe - kilde seçilmiştir: 56 kilo — Ahmed Çakır (Galatasaray). 6l « — Halil (Güneş). 66 « — Sadık (Ankara) serbest. 72 « — Faik (Galatasaray). 79 « — Adnan (Galatasaray) 8T « — Şevki (Beşiktaş). Ağır siklet— Çoban Mehmed (Galatasaray). İstanbul muhteliti öbürgün İzmire gidiyor T. 8. K. İstanbul Bölgesi Futbol Ajanlı - ğından: Fuar kupası maçlarına iştirak ede- cek olan İstanbul muhtelit takımı 26/8/1938 Cuma günü sabahı saat 8 de Sus vapurile hareket edecektir. Muhtelit takımı teşkil eden aşağıda ad- ları yazılı idmanciların Futbol levazımlarile birlikte hareket saatinden yarım saat evvel Tophane rıhtımında hazır bulunmaları lü - zumu tebliğ olunur. Galatasaraydan: Haşim, Güneşten: Mu - rad, Fenerbahçeden: Esad, Lebib, Beşiktaş- tan: Mehmed Ali, Vefadan: Muhteşem, Mu- vahhid, Süleymaniyeden: Daniş, . İbrahim, Ruhi, Topkapıdan: Haydar. Beykozdan: Ba- hadır, Kemal, Sadettin, Şahab, Turhan. Çekiç atma Avrupa rökoru kırıldı Alman Blask 57 m, 25 çekiç atarak Al - manya ve Avrupa rökorunu kırmıştır. Başvekil, dün akşam Elazığa - gitti (Baştarafı 1 inci sayfnda) de Elazığa müteveccihen hareket etmiş- ler ve istasyonda Riyaseticumhur Umu- mi Kâtibi ve başyaveri, birçok mebuslar, vali, komutanlar, emniyet direktörü, ma- li ve iktisadi müesseseler direktörleri ta- rafından uğurlanmışlardır. Büyük bir halk kütlesi Başvekili hara- retle alkışlamıştır. Celâl Bayar, ordumu- zun şank manevralarında hazır buluna- cak ve bilâhare şehrımıze döneeektır Macarlar Küçük Antantla anlaştılar (Baştarafı 1 inci sayfada) Bugün neşredilen resmi tebliğden an- 'Iaşıldığma göre, bir senedenberi Maca- ristan ile Antant devletleri arasında ya- pılmakta olan müzakereler neticesinde, Macaristanın silâhlanma bahsinde hukuk müsavatı tanınmış ve Küçük Antant dev- letlerile : Macaristan arasında, ayrı ayrı ademi tecavüz paktları imzalanmıştır. Trianon muahedesi mucibince ordusu 35 bin kişiye indirilmiş ve hava ve deniz silâh- larından mahrum edilmiş olan Macaristan, bu suretle eski haklarına kavuşmuş bulunu- yor. Bledde yapılan bu anlaşma, geçenlerde, «eridir, Konseyin tebliği Konsey tarafından neşredilen tebliğ şu İsuretle devam etmektedir: Macaristan ile küçük itilâf devletleri arasındaki iyi kom - şuluk münasebetlerinin inkişafına medar o- lacak surette zemini temizlemek maksadile yapılmakta olan müzakerelerin mevzuunu teşkil eden diğer bazı meseleler, henüz halle- dilmemiş olduğundan itilâfların neşri müm- kün olamamıştır. Konsey yakında tam bir itilâf hasıl olacağını ümid etmektedir. Belgrad 23 (Hususi) — Küçük — Antant daimi konseyinin toplantılarında hazır bu- lunmuş olan Çekoslovakya hariciye nazırı Krofta ve Romanya hariciye nazırı Komnen, bu akşam memleketlerine dönmüşlerdir. Erzurumda bir taş ocağında (8 kiloluk bir altın külçesi bulundu (Baş tarafı 1 inci sayfada) diğer bir amele, Ahmed ustanın altın bulduğunu anlayınca, derhal ortak ol- mıya kalkmış ve bu yüzden de kavga çıkmıştır. Kavganın sebebi anlaşılınca, hâdise derhal Ilıca karakoluna haber dilmiş, altın külçesi ve külçeyi sakla- mak isteyenler ele geçirilmiştir. Yapılan tahkikatta altın külçesinin laşılmıştır. Külçenin çıktığı yerin başkaları ta- rafından aranması ihtimali gözönünde tutularak ,bu kısım derhal muhafaza altına alınmıştır, Festival komitesi tarafından davet edilen | Selânikte Balkan Antanti devletlerile Bul -| garistan arasında yapılan anlaşmanın ben - | verilmiştir. Derhal vak'a mahalline gi-| 13 kilo, 800 gram sıkletinde olduğu an- | llı.lıııuı- — — Sahte seyyahlar (Baştarafı 1 inci savfada) Hâdisenin suçluları Yani ve Topal Halim kaptan namında iki kişidir. Dolandırıldığını iddia eden de, Beyoğlunda Turan barı sahibi Hasandır. Hasanın iddiasına göre, hâdisenin mahi- yeti şudur: Yani ile Topal Halim bir akşam bara ge- ierek, bir müddet oturup, — eğlenmişlerdir. Yani kendine ecnebi süsü vermiş, hareket - leri ve bilhassa şivesile İstanbula gelmiş bir turist tavrı takınmıştır. — Tabiatiyle barda kendilerine edilen muamele ve servis de bir seyyahı tatmin edecek mükemmeliyette ol - muştur. Bir aralık iki arkadaş bar sahibi Ha sana müracaat etmişler, içlerinden Yani bir zarf içinde bir deste Fransız frangı çıkar - miş ve: — Bunları size bırakalım, Bize Türk lirası ver. Çünkü yarın pazar, banka — da kapalı. | Para bozdurmak mümkün olamıyacak. Demiştir. Neticede, bar sahibi ile uyuşa- rak, 1000 frangı 35 Türk lirası üzerinden ödemek suretile, 6500 lira almışlardır. Fran sız paralarını havi zarfı da, — bar sahibine vermişlerdir. Fakat, müşteri gittikten sonra zarfı açan Hasanın, gözleri hayretle açılmış- tır. Çünkü zarfın içerisinde para yerine, bir deste gazete kâğıdı bulmuştur. Dolandırıl - dığını anlıyan bar sahibi derhal — zabıtaya müracaat etmiş, hâdise adliyeye intikal ede- rek, tahkikata başlanmıştır. Müddelumumi- liğe celbedilen suçlular, ifadelerinde: — Filhakika, biz bara gittik. Zaten daima gider, otururuz. Fakat böyle — bir vak'adan haberimiz yok. Hilâfı hakikattir. Demişlerdir. Ancak yapılan tahkikat ve dinlenilen şahidlerin ifadeleriyle suç sübul mertebesinde görülmüştür. Suçlular, teczi - yeleri talebile Asliye 4 üncü ceza mahkeme- sine verilmişlerdir. Muhakemelerine bugün- lerde başlanacaktır. Filistinde vaziyet fenalaşıyor (Baştarafı | inci sayfada) ciler yeni ve mühim bir kuvvet daha ka- zanmış olacaklardır. Fakat, onların kuvvetleri hâlen de küçük değildir. Buraya gelip bir gün kaldıktan son- ra dönen İngiliz müstemlekât nazırı burada bulunduğu müddetce Filistinin işlerinin dü- zelmesi için isyana nihayet — vermekten ve herkesin şulh ve sükün içinde evine dönme- sinden başka çare olmadığına dair bir be - yanname neşretmiştir. Bu beyannameye bun dan dört gün evvel, tedhişciler, «Mücahidler Başkumandanlığı» tarafından neşredilen bir beyanname ile mukabele ettiler. Bu beyan - namede nasyonalistler hülâsaten şunu söy- (lüyorlar: «Filistinde'sulh ve sükünun avdet etmesi için bir tek çare vardır ki o da İn - gilterenin siyasetini değiştirmesinden iba - rettir. İngiltere siyasetini değiştirmedikçe,, taksim projesi de ortadan kalkmadıkça ve Yahudi mühaceretinin önüne geçilmedikçe Filistinde sulh ve sükün avdet etmek şöyle dursun bilâkis mücadele günden güne şid - det kesbedecektir.» Bu beyanname Filistin muhitinde çok bü-| yük bir tesir bıraktı. Beyannamelerden ev- vel tedhiş hareketi zaten büyük bir şiddet kesbetmiş olduğu gibi bugünlerdeki faaliyet te bundan dört beş gün evvelkine nazaran bir misli daha artmış bir haldedir. Şimdi çe- teler, doğrudan doğruya şehirlere giriyor - lar, ileri gelen İngiliz memurlarını vuruyor- lar veyahud kaldırıp — götürüyorlar. Büyük müfrezeler halinde İngiliz askerlerile saat - lerce devam eden vuruşmalar — yapıyorlar. Şimdiye kadarki tecrübelere göre İngilizle - rin şiddetleri arttıkça nasyonalistlerin taar- ruzları da artmaktadır. Bütün Filistinde mü- nakale ve muvasala durmuş olduğu gibi pos- ta, telgraf ve telefon muhabereleri de pek fena bir hale gelmiştir. Sağlam olarak bir dereceye kadar postalar işleyebiliyor. Kudüs yolunda bir tren soyuldu Londra 23 (Hususi) — Filistinin muhtelli mıntakalarında devam etmekte olan tedhiş hâdiselerinden dolayı, bütün — memlekette dünden itibaren tekrar ışık söndürme saati tesis edilmiştir. Kuvvetli bir Arab çetesi, bugün Kudüs - Kahire ekspresini durdurarak bütün yolcu - Jarı soymuş ve trendeki eşyaları kaldırmış - tır. Çeteye karşı koymak istiyen bir yolcu öl dürülmüştür. Haydudlar kaçmağa muvaffak olmuşlardır. Bir İngiliz askeri müfrezesi, çeteleri ta - kibe koyulmuştur. Dün de Tel - Aviv'in cenubunda iki Ya- hudi öomnibüsüne ateş edilmiştir.Neszlona ci- varında iki Yahudi öldürülmüştür. Akresafat yolunda iki Arabın cesedi bulunmuştur. Bri- san civarında polisle haydudlar arasında vu kua gelen bir müsademede dört haydud öl - müştür. r ALMAN WESTFALYA KOKU Kaloriferler ve diğer teshin vasıtaları için en mükemmel ve elverişli koktur. ALMAN | BRIKET KÖMÜRÜ Her sobada zahmetsizce yanan çok temiz ve Yüksek Hararetli Kömürdür. HUGO STIİNNES REDERAY A.G. Galata 6 ncı Vakıf Han 3 üncü kat (13, (5 No. Telefon: 43361 Vakıflar Umum Müdürlüğü Taşdelen ve Defmneli Suları İşletme Müdür lüğünden Taşdelen ve Defneli suları membalarında yapılan asri ve fenni tesisat ikmal edilmiştir. Sular kaynağında otomatik makinelerle doldurulmuş ve kapatılmış olarak hususi şişe, galon ve damacanalarla ve kendi vesal- timizle Üsküdarda Balabanda, İstanbulda Karaköyde Mehmed Ali paşa hanında ve bahçekapıda İş Bankası ittisalindeki depolara indirilecek ve depolarda gerek perakende ve gerekse toptan satışa çıkarılacaktır. Bu sa- tışlara 1/Eylül/938 tarihinde - başlanacak ve ©o günden İitibaren menbada hiçbir kimseye su doldurtulmıyacaktır. Satış (6614) Flatları Küçük şişe Galon Damacana 0,30 S.L. 0,50 S.L. 3 Litre 30 Litre Kuruş Kuruş — Kuruş Kuruş 2,25 9 4 2,50 4,50 Toptan 2 Perakende 3,50 Toptan 2.25 Perakende 4 10 4 35 12,50 Bu fiatlar depolarda teslim fiatl arıdır. ııııııııııı ç a. öi An Ce

Bu sayıdan diğer sayfalar: