A A e * darağacı ılhndı bıkıu / Niğdo tahrirat kıleıııiıde başlayıp İıtı:ıbddı meııunyel hayatı 74 ) Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı veeski meb'us Ebubekir Hâzı; Bir mecliste konak avlusundan gelen çığlıklar duy- O Maarit müdürü Bmrullah etendi — (maarif nazırı) idadi mektebi müdü - Tüne, odun parasile hasır almasından dolayı kızmış. Bu idarei maslahat me- | gelesini -her zaman her dâirede olur - bir cürüm telâkki etmiş. Vilâyete ma- — İyeline memur tecrübesiz iki efendinin — İdare mahkemesinin müstantiklik ve müddeiumumilik mevkini işgal etme- “lerinden istifade ile lüzumu muhakeme İ h_ran aldırmış, Bu muhakemede, idadi müdürünün /— wekilliğini o zaman İzmirin en maruf avukatı olan Core Pupli yapıyordu. — Mumaileyh, müekkilini pek acıklı bir — Burette müdafaa etti. Daha celse niha- /— yet bulmadan âzadan bazıları birbir - dlerine: | — Beraet, beraet, diye fısıldamağa - başlamışlardı. — Nitekim öyle de oldu. Hasan Fehmi paşa bir muzafferiyet tavrı alarak: — Gördünüz mü, dedi, bazı beyin - Sİz, müfekkiresiz kimselerin avukatlık sleğini istihfaf etmelerine rağmen, —daha muhakeme bitmeden âzaya «be - Traet, beraet» dedirten, böylece adaletin icabını yerine getirmekte onlara acele “ettiren asıl mağdur değil, ona vekâlet — eden avukattır! Paşa, bu sözleri söylerken evkaf pnuhasebecisine bakıyordu. Buna naza- /— Tan, avukatlık mesleği hakkında yakı - Şıksız lâfların onun tarafından söylen- diğini tahmin ettim. Çünkü muma - ileyhin bazı ihtiyatsız hareketleri yok değildi. Bir kere de mecliste müzake - rede iken konak aylusundan gelen çığı- — Jıklar duymuştuk. Hasan Fehmi paşa — bunların sebebini sordu. Muhasebeci: — Sözüm yabana, ' #hüslüman olmak istiyor da, anası ba- N J | Bi 4 y — Ö zaman, mecliste hazır bulunan â - gadan musevi Nesim efendi ayağa kal- karak hitap etti: — Paşa efendimiz, bu esözüm yaba- — Aâ» lâfi ne zamana kadar devam ede - cek? —0 — — Üzmirden ayrılış - 13 safer, 13 ağuslos k ve 13 kişi — 1893 de İzmirde kolera vardı. Vali ' Hasan Fehmi paşanın vilâyet dairesi — galonlarında - çoğu Yunanlı - topladığı yüz elli hekim, her nedense bu hastalı- a «şüpheli hastalık» adını vermişlerdi. — maamafih İzmirden harice çıkacaklar Klazomen adasında on gün karantine- ye tâbi tutulmuşlardı, Bu sırada en mühlik koleraya bizim &ile tutuldu. Niğdede iki kız kardeşimi, Kastamonuda altı yaşındaki oğlum Ke- mali, İzmire gelir gelmez ansızın, ba- bamı ve yirmi gün sonra Kastamonu- dan hasta olarak getirdiğim refikamm — da, maalesef, kaybettim. Ben de «şübheli hastalıke dan başka ' bir hastalıkla on gün kadar yatakta — kaldım. Nekahat halinde iken Edirne — vali muavinliğine tayin- olunduğumu - bildirdiler . — Bu terfiden tabit memnun oldum. Fakat her zaman değerimden çok zi- /— yade ve cidden şefkatli bir baba gibi (İltifat ve emniyetine mazhar olduğum — Hasan Fehmi paşadan ayrılmak bana — zor geldi. Nitekim hasta olduğum on gün içinde üç defa bizzat evime gel- — mek süretile taltif edildiğim bir sırada hıç ummadığım, beklemediğim, bekle- megp haklı olmadığım şu memuriyet rakkisine memnuniyetle beraber bir büzün acılığı karışıyordu. Klâzomene gideceğimiz bir Yahudi kızı| muştuk. Hasan Fehmi paşa bunun sebebini sordu. Muhasebeci: "“Sözüm yabana, bir Yahudi kızı müslüman olmak istiyor da, anası, babası bağırışıyorlar!,, dedi mının değil, hiçbir şeyin uğursuzluğu- na inanmıyordum, Fakat, 13 ün uğur- suzluğuna pek ziyade itikad eden dos- tum Kenan bey bizimle beraberdi. O- dada bulunanları saydım. Onların da sayısı 13 değil mi idi? Kameri ve mali iki ayın ve odadakilerin 13 olması gâ- rib bir tesadüf teşkil ediyordu. Tahir Kenan beye çift 13 ü ve bizim de 13 olduğumuzu parmağımla gösterdim. Kenan hemen yerinden fırladı. Takvi- min yaprağını yırttı, kendisi de odadan çıktı. Klazomene gidecek yolcu adedi faz- la olduğu halde, İzmir körfezinde işle- yen vapur çok küçüktü. Fakat başka vasıta olmadığından ister istemez bin- dik. 'apur İzmirden uzaklaştıktan sonra müzib bir rüzgâr çıktı. Bizim küçük vapur için, büyük bir fırtına sayılacak derecede dalgalanan deniz, bütün yol- cuları - iki, üç kişi müstesna - tuttü. (Arkam var) Günün Bulmacası SOLDAN SAĞA: 1 — Çekinmemek. 32 — Halk - İki tarafı kesen biçak $ — İlkbaharın son ayı - Yol. 4 — Abdal adam. 5 — İyi - Yapılması doğru olmıyan, 6 — Pişmemiş - Atın ayağına vurulan, 7 — Aydınlık - Bir nevi palto, 8 — Rabıt edali - Onun yarisı - Uzağı işa- Tet ederken söylenilen heos. 9 — Kadıköye vapur işlelen idare - Ye- mek masdarından emrihazır, 10 — Mali olarak - Bol ölmiyan. YUKASDAN AŞAĞI: 1 — Saman konulan yer. 2 — Halk - Üzüm suyu. 3 — Kayık kullanan. 4 — Az sicak - Manert yükseklir. 5 — İlkbaharın ikinci ayı - Yağın bir ku- maşta bıraktığı iz. 6 — Başkalarının fikrini alan. ? — Beyaz - Bir nevi palto. 8 — Bir neri reçel. © — Gözleri görmiyen - Adi 10 — Pazla gülüş - Nefer, Bvvelki bulmacanın Mldılııı' #u erarsesanseeaRAaAaE a seanen Bir çocuk kendisine tecavüz eden adamı öldürdü (Baştarafı 1 inci sayfada) mele Hüseyini ağır surette yaralamıştır. Tahkikata göre Hüseyin İbrahime teca- vüz etmiş, çocuk ta kendisini müdafaa için Hüseyinin cebinden almağa muvaf- gün liman fak olduğu bıçakla yaralamıştır. Hüseyin — reisinin odasında, bizi uğurlamıya ge- | hastaneye kaldırılmış, az sonra ölmüştür. | lenlerle konuşurken duvar takvimine | Bugün ağırcezada İbrahimin muhake- baktım. 13 ağustos, 13 sefer rakamları | Mesi yapılmıştır. İbrahimin müdafaa yo- — gözüme ilişmesin mi? Ben yalnız Av- |lunda bu cinayeti işlediği kabul edilerek — rupalıların teşe'üm ettikleri 13 raka-|bir sene hapse mahküm edilmiştir, AŞT - Macar güreşcileri ikinci müsabakalarını bu akşam yapıyorlar Festival komitesi tarafından davet edilen Peşte muhteliti bu akşam dokuzda — taksim stadında ikinci müsabakasını yapacaktır. Bu akşamki müsabakaya girecek takım şu ge - kilde seçilmiştir: 56 kilo — Ahmed Çakır (Galatasaray). 61 « — Halil (Güneş), 66 « — Sadık (Ankara) aerbest. 72 « — FPFaik (Oalatasaray). 79 « — Adnan (Galatasaray) 87 < — Şevki (Boşiktap), Ağır siklet— Çoban Mehmed (Galatasaray). İstanbul muhteliti öbürgün İzmire gidiyor T. 8. K. İstanbul Bölgesi Futbol Ajanlı - ğandan: Fuar kupası maçlarına iştirak ede- cek olan İstanbul muhtelit takımı 26/8/1038 Cuma günü sabahı saat 8 de Sus vapurile hareket edecektir. Muhtelit takımı teşkil eden aşağıda ad- lari yazılı Idmancıların Futbol levazımlarile birlikte hareket saatinden yarım saat evvel Tophane rıtıtımında hazır bulunmaları tü - zumu tebliğ olunur. Çekiç atma Avrupa rökoru kırıldı Alman Blask 87 m, 25 çekiç atarak Al - manya ve Avrupa rökorunu kirmıştır. Başvekil, dün akşam Elazığa gitti (Baştarafı |1 inci ıly'ad.ı) de Elazığa mütevocecihen hareket etimiş- ler ve istasyonda Riyaseticzumhur Umu- mi Kâtibi ve başyaveri, birçok mebuslar, vali, komutanlar, emniyet direktörü, ma- Ni ve iktısadi müesseseler direktörleri ta- rafından uğurlanmışlardır. Büyük bir halk kütlesi Başvekili hara- retle alkışlamıştır. Celâl Bayar, ordumu- zun şark manevralarında hazır buluna- cak ve bilâhare şehrlmlu Mııecnknr Macarlar Küçük Antantla anlaştılar (Başfarafı 1 inci sayfada) Bugün neşredilen resmi tebliğden an- laşıldığına göre, bir senedenberi Maca- ristan ile Antant devletleri arasında ya- pilmakta olan müzakereler neticesinde, Macaristanın silâhlanma bahsinde hukuk müsavatı tanınmış ve Küçük Antant dev- letlerile Macaristan arasında, ayrı ayrı ademi tecavüz paktları imzalanmıştır. Trianon muahedesi mucibince ordusu 35 bin kişiye indirilmiş ve hava ve deniz silâh- larından mahrum edilmiş olan Macaristan, bu suretle eski baklarına kavuşmuş bulunu- yor. Bledde yapılan bu anlaşma, geçenlerde, Belânikte Balkan Antantı dervletlerle Bul - garistan arasında yapılan anlaşmanın ben - eridir. Konseyin tebliği Konsey tarafından neşredilen tebliğ şu suretle devam etmektedir: - Macaristan ile küçük itilâf devletleri arasındaki Iyi kom - şuluk münasebetlerinin inkişafına medar o- lacak suürette zemini temizlemek makaadile yapılmakta olan müzakerelerin — mevzuunu teşkli eden diğer bazı meseleler, henüz halle- dilmemiş olduğundan itilâfların neşri müm- kün olamamıştır. Konsey yakında tam bir itilâf hasıl olacağını ümid etmektedir. Belgrad 23 (Hususl) — Küçük — Antant dâimi konseyinin toplantılarında hazır bu- lunmuş olan Çekoslovakya hariciye —nazırı Krofta ve Romanya hariciye nazırı Kotanen, bu akşam memleketlerine dönmüşlerdir. Erzurumda bir taş ocağında (8 kiloluk bir altın külçesi bulundu (Baş tarafı 1 inci sayfada) diğer bir âamele, Ahmed ustanın altın bulduğunu anlayınca, derhal ortak ol- mıya kalkmış ve bu yüzden de kavga çıkmıştır. Kavganın sebebi anlaşılınca, hâdise derhal Ilıca karakoluna haber verilmiştir. Derhal vak'a mahalline gi- dilmiş, altın külçesi ve külçeyi sakla- mak isteyenler ele geçirilmiştir. Yapılan tahkikatta altın külçesinin 13 kilo, 8600 gram sıkletinde olduğu an- | laşılmıştır. Külçenin çıktığı yerin başkaları ta- rafından aranması ihtimali gözönünde tutularak ,bu kısım derhal muhafaza altına alınmıştır. (Baştarafı 1 inci savfada) Hâüdisenin suçluları Yani ve Topal Halim Hasandır. Haşanın iddiasına göre, hâdisenin mahi- yetl şudur: Sahte seyyahlar ı Demiştir. Noticede, bar sahibi e uyuşa- rak, 1000 frangı 36 Türk lirası Üzerinden kaptan namında iki kişidir. Dolandırıldığını |Ödemek suretile, 6500 lira almışlardır. Pran lddia eden de, Beyoğlunda Turan barı sahibi |S1z paralarını havi zarfı da, bar sahibine vermişlerdir. Fakat, müşteri gittiklen sonra Zarfı açan Hasanın, gözleri hayretle açılmış- tar. Çünkü zarfın içerisinde para yerine, bir Yani ile Topal Halim bir akşam bara ge- | deste gazele kâğıdı bulmuştur. Dolandırı! - ierek, bir müddet oturup, — eğlenmişlerdir. Yani kendine ecnebi süsü vermiş, hareket - dığını anlıyan bar sahibi derhal — zabılaya müracaat etmiş, hâdise adliyeye intikal ede- leri ve bilhassa şivesile İstanbula gölmiş bir|rek, tahkıkata başlanmıştır. Müddelumuml- turist tavrı takınmıştır. — Tablsliyle barda kendilerine edilen muamele ve servis de bir seyyahı tatmin edecek mükemmeliyette ol - muştur. Bir aralık iki arkadaş bar sahibi Ha sana müracaat etmişler, içlerinden Yani bir zarf içinde bir deste Fransız frangı çıkar - mış ve: — Bunları size bırakalım. Bize Türk Jirası liğe celbedilen suçlular, ifadelerinde: — Filhakika, biz bara gittik. Zaten dalma gider, otururuz. Pakat böyle — bir vak'adan haberimiz yok. Hilâfı hakikattir. Demişlerdir. Ancak yapılan tahkikat ve Ginlenilen şahidlerin ifadeleriyle suç sübut mertebesinde görülmüştür. Suçlular, teczi - yeleri talebile Asliye 4 üncü ceza mahkeme- ver, Çünkü yarın pazar, banka — da kapalı | sino verilmişlerdir. Muhakemelerine bugün. Para bozdurmak mümkün olamıyucak, lerde başlanacaktır. ea —a Filistinde vaziyet fenalaşıyor (Baştarafı | inci sayfada) ciler yeni ve mühim bir kuvvet daha ka- zanmış olacaklardır. Fakat, onların kuvvetleri hâlen de küçük değildir. Buraya gelip bir gün kaldıktan son- İngiliz müstemlekât nazırı burada için herkesin sulh ve sükün içinde evine dönme- _ıınunwnmnlmıdmnıaılrurhe— yanname neşretmiştir. Bu beyannameye bun dan dört gün evvel, tedhişciler, «Mücahidler Başkumandanlığı» tarafından neşredilen bir beyanname ile mukabele ettiler. Bu beyan - namede naayonallatler hülâsaten şunu söy- lüyorlar: «Filistinde'sulh ve sükünun avdet| etmesi için bir tek çare vardır ki o da İn - gilterenin siyasetin! değiştirmesinden iba - rettir. İngiltere siyasetini doğiştirmedikçe,, Filiştinde sulh ve sükün avdet etmek şöyle dursun bilâkis mücadele günden güne şid - det kesbedecektir.» Bu beyanname Filistin muhitinde çok bü- yük bir tesir bıraktı. Beyannamelerden ev- vel tedhiş hareketi zaten büyük bir şiddet kesbetmiş olduğu gibi bugünlerdeki faaliyet te bundan dört beş gün evvelkine nazaran bir misli daha artmış bir haldedir. Şimdi çe- teler, doğrudan doğruya şehirlere giriyor - lar, ileri gelen İngiliz memurlarını yuruyor- lır veyahud kaldırıp — götürüyorlar. Büyük halinde İngiliz askerlerile saat - lemı devam eden vuruşmalar — yaptyorlar, Şimdiye kadarki tecrübelere göre İngilidle - rin şiddetleri arttıkça nasyonalistlerin taar- ruzları da artmaktadır. Bütün Filistinde mü- tena bir bhale gelmiştir. Sağlam olarak bir dereceye kadar postalar işleyebiliyor. Kudüs yolunda bir tren soyuldu Londra 23 (Hususl) — Filistinin muhtelii mıntakalarında devam elmektle olan tedhiş hâdiselerinden dolayı, bütün — memlekette dünden itibaren tekrar işık söndürme saati tesis edilmiştir. Küuvvetli bir Arab çetesi, bugün Kudüs' - Kahire ekspresini durdurarak bütün yoldu - darı goymuş ve trendeki eşyaları kaldırmış - tır. Çeteye karşı koymak istiyen bir yolcu öl dürülmüştür. Haydudlar kaçmağa muvaffak olmuşlardır. Bir İngiliz asketi müfrezesi, çeteleri ta - kibe koyulmuştur. Dün de Tel - Aviv'in cenubunda iki Ya- hudi omnibüsüne ateş edilmiştir. Noszlona ei- varında iki Yahudi öldürülmüştür. Akresafat yolunda iki Arabın cesedi bulunmuştur. Bri- san civarında polisle haydudlar arasında vu kun gelen bir müsademede dört haydad &l - müştür. ALMAN WESTFALYA KOKU Kaloriferler ve diğer teshin vasıtaları için en mükemmel ve elverişli koktur. ALMAN BRIKET KÖMÜRÜ Her sobada zahmetsizce yanan çok temiz ve Yüksek Hararetli Kömürdür. HUGO STINNES REDERAY A.G. Galata 6 ncı Vakıf Han 3 üncü kat (3, 15 No. Telefon: 43361 Vakıflar Umum Müdürlüğü Taşdelen ve Defneli Suları İşletme Müdürlüğünden Taşdelen ve Defneli suları membalarında yapılan asri ve fenni tesisat ikmal edilmiştir. Sular kaynağında otomatik makinelerle doldurulmuş ve kapatılmış olarak hususi şişe, galon ve damacanalarla ve kendi vesal- timizle Üsküdarda Balabanda, İstanbulda Karaköyde Mehmed Ali paşa hanında ve bahçekapıda İş Bankası ittisalindeki depolara indirilecek ve depolarda gerek perakende ve gerekse toptan satışa çıkarılacaktır. Bu sa- tışlara / 1/Eylül/938 — tarihinde menbada hiçbir kimseye başlanacak ve ©o günden itibaren su doldurtulmıyacaktır. G6L4) 030 5.L. 0508.L. 3 Litre Kuruş Toptan 2 Perakende 3,50 'Toptan — 2,25 Perakende 4 Kuruş 2,25 4 2,50 450 10 4 Bu fiatlar depolarda teslim fiatl arıdır.