24 Ağustos 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| T _E-RA HABERLERİ Ege mıntakasının neş_’el_i ve bereketli senesi 'Bugün şehrimize gelecek olan İktısad Vekili, lerimden memnun olarak avdet ediyorum, gördük- diyor : İzmir, 23 (Hususi) — Şehrimizde bu- lfnan.îkt'—“d Vekili Şakir Kesebir ted- lerine devam etmektedir. Vekil bu Mbafh on birde Türkofis müdürlüğünde b € gelen Filistin ticaret heyetini ka- Ul etmiş, iki memleket arasında ticari Münasebetlerin dahâ ziyade inkişafı Ça- releri aranmıştır. Şakir Kesebir, bundan sonra, Ameri- h. tütün kumpanya müdürlerile temas Etmiştir. Bu temas esnasında her Sene TMemleketimizden 20 milyon Jiralik tü- Vi nıw alan müdürlere isteklerini sormuş, *rilen izahatı dinlemiştir. Sonra üzüm, incir gibi tütünün de her :îne Muayyen tarihte piyasaya arzoluna- Binı beyan etti. j Saat on ikide Ticaret Odasında yapılan İmcüler toplantısında İktısad Vekâle- tinin başlıca Avrupa memleketlerinde TMahsulümüz hakkında açtığı anketin ne- ticeleri tüccara bildirildi. __A_"“P?]î ğhs: cılar kükürtlenmemiş bir üzüm tipi 1 - bitini istiyorlardı. Bu esas kabul edil yafetten sonra İzmir vapurile hareket etmişlerdir. İktısad Vekilinin beyanatı İktısad Vekili vapurda bana şu beya- natta bulunmuştur: en memnuün olarak Fi takasının t ediyorum. Bu yıl Ege mın :ZŞ'ZIİİ bereketli bir sgnesidır. Ekonomğ yaziyetin bu çok faydalar g receği şübhesizdir. İktısadi İşleri yakından _takib eden ga- zetelerimize teşekkür ederim.» Girid fesadcılarından idama ma 4kişi hküm oldu Cezalıııdırıl_anl;ı:ın da be sayısı 42 dir, 25 kişi hakkında beraet kararı verildi : _ ge Ka.ndiye 23 (AA. ı Dwamhm&aki uz fesadı meselesinde %ş?ğı ümiyet kararlarını 5 M:ntakis 1 — Aristid Mitsotakis, Jü; Bikladla ıIîlnı.ı-sıcıs Vuludakis, Emanue 2 —İ.Emanuel Mu;ıtaki_s, Emanı_ıel hâaıl:- takas, Östratyadis, Yorgi Ladakis müebh- Ğ hizmetlere. - i be;iîş lfkı kişi 20 sene ağır hizmete, ' 4 — İki kişi 18 sene ağır hizmete. 5 — İki kişi 15 sene ağır hizmete. & — Üç kişi 15 sene ağır hapis cezasına. 7 — Üç kişi 4 sene ağır hapis cezasına. 8 — Yirmi dört kişi iki sene hapis ce- zasına mahküm edilmiş, yirmi beş kişi hakkında beraet kararı verilmiştir. İlk altı mahküm hakkındaki - kararlar gıyabi olup bir ay zarfında isbatı vücud ettikleri takdirde davaları yeniden rüyet edilecektir, Bu perşembe günü ikinci seriye dahil eşhasın muhakemeleri rüyet edilecektir. —T | Çekoslovakya meselesi Lord Ronsimen hakkında Südetlerle yaptığı müzakereler Cumhurreisi Beneşe izahat verdi — Lord Ransimen 1 .. #at Benq bugün öğleden evvel Cîımhurreısı ü tarafından kabul edilmiştir. Lord Ransi- men, Südet mümessillerile cereyan et- mekte olan müzakereler hakkında devlet reisine izahat vermiştir. 1 İngiliz heyetinin diğer azaları da öğ- leden sonra, hükümet koalisyonuna men- sub mebuslar ile bir görüşmede bulun- müşlardır. İ : İyi haber alan membalardan o_ğreı_nl- diğine göre, Ransimen heyeti, şundîıe kadar gerek hükümet, gerelş .Sudefı AL man partisi tarafından kendisine bildiri- len bütün malümatı telhis ve tanzim e- den ilk raporunu bitirmek üzeredir. Bu birinci raporda ne «<tavsiyeler» ne de emüsbet teklifler» yer almış değildir. Bu ilk raporun istihdaf ettiği gaye, vaziyeti aydınlatmak ve meselenin esaslarını va- zeylemektir. Bu rapor, alâkadar iki tara- fa tevdi olunacaktır. Prag 23 (A.A.) — Marienbad Alman Südet partisi konferansı, dün gece geç vakte kadar devam etmiştir. Neşredilen bir tebliğe göre, Henlain, Südet mıntaka- larında beş gün sürecek bir seyahat ya- pacaktır. Fransada dahili vaziye (Baş tarafı 1 inci sayf_ııdül yeti, tekrar karışmak istidadını mektedir. Başvekilin, kırk saatlik hafta kam_ı- nunda değişiklikler yapılacağına dair nutku ve bu değişikliklere muhalif bıf' lunan iki nazırın istifası, sol canah parti- lerini harekete getirmiştir. Halk cebhesine mensub sosyalistlerle hükümet arasında ciddi bir ihtilâf baş göstermiştir. " Sosyalist (8S. F. İ. O.) partisi parla- mento grupu, 26 ağustosta saat 14 de top- lantıya çağırılmıştır. Blum, sol cenah partileri temsil heyğ- ti sekreteri ile temasa girmiş ve temsil heyetinin de 26 ağustosta saat 17 de top- lantıya çağırılmasını teklif eylemiştir. Diğer taraftan liman ve doklar fede- rasyonu sekreterliğinin bildirdiğine Bö- re, federal büro Marsilya limanındaki anlaşmazlığın hallini istihdaf eden hü- kümet kararnamesi projesini reddetmiş- ti? - Delegeler taleblerinde ısrar etmekte- dirler. Bu talebler şunlardır: 1 — Askert kıt'âların derhal işden geri alınmaları. göster- ”) İ —- Dü elt 2 — Müddetin hitamina kadar bugün- kü köllektif mukavelenin tatbik edilmesi. 3 — Hayat pahalılığı ile ve diğer bü- yük limanlardaki yevmiyelerle mütena- sib bir vaziyette yevmiyelerin fazlalaş- tırılması hususunda müzakerelere devam olunması. Bu vaziyet karşısında Daladiyenin ne gibi bir hattı hareket ittihaz edeceği he- nüz belli değildir. Fransız parlamentosu teşrinievvelde toplanacağına — nazaran, kararlarını tatbik mevkiine koymak isti- yen Daladiye ya emirnameler çıkarma- ğa, veyahud parlamentoyu daha yakın bir tarihte toplantıya davet etmek mec- buriyetinde kalacaktır. Maahaza, siyasi mahfellerde temin e- dildiğine göre Daladiyenin mevkii sağ- lamdır ve başvekil bu yeni kalkınma programını da tatbike muvaffak ola- caktır. : Gazetelerin mütaleası Paris 23 (A.A.) — Gazeteler, bugün yalnız, iki nazırın istifası üzerine kabi- nede yapılan değişiklikle meşgul olmak- tadır. | Maten gazetesi şu manşeti kuymakta- N e F L? SON POSTA _]dpon lar Taarruza Geçtiler Tokyo 23 (AA.) — Domei ajansı bil- diriyor: Japon kıt'aları, Çin ordusunun umumi karargâhı Hankeuyu muhafaza eden Çin müdafaasının birinci hattında esaslı bir mevzi teşkil eden noktalara hü- cuma kalkmışlardır. Bunlar, Yangtse bo- yunca yeni ilerlemenin esaslı hedefleri- dir. Japon kıt'aları Yangtse'nin cenub sa- hilinde Matuçeni almışlar ve bu suretle Çin cebhesinin diğer mühim bir mevziini teşkil eden Juiçangı tehdid etmekte bu- lunmuşlardır. Daha cenubda Puyang gö- lünün garb sahiline varan Japon kolları Yangtse'den Maçang'a giden demiryolla- rına hâkim Çuling istikametinde ilerle- mektedir. Tayyare kazaları Bir tayyare mağaza üzerine düştü, bir diğeri de battı, sekiz kişi öldü Berlin 23 (A.A.) — Bir askeri tayyare- İnin Nöyköln'de bir mağaza üzerine düş- mesi neticesinde beş kişi ölmüş, üç kişi yaralanmıştır. Tayyarenin mürettebatı- na bir şey olmamıştır. Şerburg 23 (A.A.) — Limana inmek üzere bulunan bir askeri deniz tayyaresi su sathına dökunmuş, havaya fırlamış ve bilâhare yeniden denize düşerek bat- mıştır. Üç kişi boğularak ölmüştür. Di- ğer üçü kurtulmuştur. Askeri terfi Listesi Ankara, 23 (Hususi) — Askeri terfi listesi hazırlanmıştır. Liste bugünlerde yüksek tasdike arzedilecektir. General Seyfi tekaüde sevkedildi Ankara, 23 (Hususi) — Orman koruma genel komutanı General Seyfi sıhhi ah- valinden dolayı tekaüde sevkedilmiştir. Sözün kısası: Emine... (Baştarafı 2 inci sayfada) mış.. mavi gözleri sönmüş.. vücudü bir külçe halinde.. Niçin? Belki de bir hesap yanlışlığı, bir yere verilip te unutulmuş, yahud ki başkası tarafından çalınmış hasis bir pa- ra yüzünden, namusuna, şerefine, hay- siyetine sürülmek istenilen lekeyi zaval- h köylü Eminecik kanı ile temizlemiştir. Şimdi, onun köyünde bir ihtiyar renç- ber ile karısı, kızlarının bu elim âkıbeti- ne dövünerek ağlıyorlar.. Yazın, hafmanda, döğenin üzerinde, ö- küzlerini teşci ederken, bülbüller gibi ötmeyi en büyük saadet bilen Emineci- ğin, şehirde, şehrin kirletici ve öldürü- cü muhitinde ne işi vardı? Zavallı Emine! Senin bu serancamın ibret olsun da, köylü kızları, bilhassa Türk izzetinefsini bir paraya sayan mah- lükların bir dilim ekmeğine, köylerinin sinler! ahi leim (0 E. Talu W dır: Daladiye, dün tercih ettiği yolu göster- miş ve bu yola girmiştir. Memleket, ken- disini bu yolda takib edecektir. Ordr gazetesi, başmakalesinde — diyor ki: Daladiye, Fransızların ancak çok ciddi şartlarda işittiği bir lisan kullanmıştır. Fransızlar, kendilerine bu lisanı kulla- nan şefe karşı, daima şefin arzu ettiği fiiliyatla mukabele etmiştir. Popüler gazetesinde Blum diyor ki: Daladiyenin bizzat kendisinin hazırla- dığı güçlükleri Daladiye aleyhine istis- mar etmek arzusunda değiliz. Vaziyet bunu bize yaptırmıyacak kadar vahim- dir. Fakat eğer şimdiye kadar bilmiyor- sa Daladiyeye şunu ihtar etmemiz lâzım- dır ki sosyal kanunlarda gerilemek veya- hud işci sınıfına karşı başka bir politika takib etmek bahsinde, sosyalist partisine güvenmemelidir. fakir, fakat şerefli hayatını feda etme-| Topkapıda kanlı bir lwma İki arabacı ağır surette bıçakla birbirini yaraladılar Dün gece saat 22 de Topkapıda kanlı bir hâdise olmuş bir kadın yüzünden iki arabacı birbirlerini göğüslerinden ağır ve tehlikeli surettte yaralamışlar- dır: Topkapıda oturan arabacı Ali Nuri ile arkadaşı Mennan arasında ikisinin de ayni kadını sevmesi sebebile bir hu- sumet mevcuddur. Dün Topkapı ile Şehremini arasında tramvay yolunda birbirine rastlıyan iki rakip arasında bir ağız kavgası baş- lamış ve biraz sonra da bu bir boğuş - ma halini almıştır. Bir aralık iki arabacı bıçaklarını çe- kerek birbirine hücuma devam etmiş - ler ve her ikisi de bıçağını hasmının göksüne saplamağa muvaffak olmuş- lardır. Bu kanlı boğuşma zabıta tarafından haber alınarak yetişen memurlar, ya- ralarından kanlar akan iki yaralıyı a - yırmışlardır. Bunlardan Nurinin yarası göğsünün sol tarafında, kalbinin üstünde ve de- rin olduğundan tehlikelidir. Her iki yaralı da derhal Guraba hastanesine kaldırılmış ve tahkikata başlanmıştır. Nuri baygin ve bitap bir halde ol - duğundan ifade verememiştir. Cinayetler artıyor mü? (Baş tarafı |1 inci sayfada) ren ana ve babalar, ana ve babalarını bo- gazlıyan evlâdlar gördük! Cinayetler çoğalıyor mu? Bu bahisde konuşmağa en ziyade sahibi salâhiyet adli bir makama müracaat ettik. Muharririmiz şu suali sordu: — Gazetelerde mütemadiyen cinayetlerin çoğaldığından bahsediliyor. Ve bu cinayet- lerin ruhi ve içtimai sebebleri araştırılıyor. Sizce bu son senelerde cinayetler artmış mi- dır?.. —Bu cinayetlerin artması cemiyetteki ruhi bir tereddiye, marazi bir hale — işaret midir. Bu son günlerdeki cinayetler hak - kında ne düşünüyorsunuz? Aldığımız cevab şudur: — Bu mevsimlerde kanlı vak'alar ve kav- galar çoğalır. Bütün adliye — tarihleri bunu kaydederler. Her yerde — bu böyledir. Bizde geçen senelere nisbeten bu sene bu nevi vu- kuat artmamış, bilâkis çok eksilmiştir. Fa - kat maalesef bu gibi hâdiseleri büyültüyor - lar.. gazeteci tabirile söylüyorum, şişiriyor - lar. Ve bir ayda olup biten bir iki vak'a çok mühim görünüyor. Halbuki biz büu işlerle meşgul olan İnsan- larda düne nazaran vaziyette salah görüyo- ruz. Eskiden kaybedecek bir medeni — zevki yoktu. Ha kendi kulübesinde — yaşamış, ha hapishanede.. onu hiç bir şey ürkütmüyor - du. Halbuki gerek ümminin eksilmesi, gerek cahilin azalması yüzünden halkda şuur te - kevvün etmiştir. Bir ceza işlerken başına ne geleceğini daha evvelden düşünüp kendisini koruyor. Meselâ biz onlarla daima temasta - yız. Eskiden bir suçlu karşımıza geldiği va - kit bilâfütur, sanki bir marifet işlemiş gibi âdeta gülerekten «ben bu işi yaptım» derdi. Kanundan perva bile duymazdı. — Halbuki şimdi suç yapan karşımıza çıktığı — zaman perişan bir haldedir. Nedamet alâimi göste- rir. Medeni bir adamdır. İlcaatına, nefsine hiddet veya kinine bir an için mağlüp ol - muş ve bir hata yapmıştır. Ve ayıldığı za »- man berbad bir vaziyete gelmiştir. «Cemi - yetimiz tereddidedir. Ortada kanlı bir has - talık vardır» demek çok büyük bir hatadır. Her cemiyette mütereddi, mariz, malül bulu- nur. Tabii bu gibi vukuatta sıhhi vaziyeller âmildir. Bu muhakkak olan bir şeydir ki bu gün suçu kendisine meslek edinenler pek az- dır. Ceza sistemimizin serbest cezaevlerinin bu hususta çok büyük iyilikleri dokunmuştur. Hem bana öyle geliyor ki, İstanbul hapis- hanesinin ortadan kalkmaslle de İstanbul - daki suçların bir çoğunun önüne geçilecek - tlr. Dışarıya sevkolunacağını bilen ve nereye sevkolunacağını kestiremiyen insanlar suç işlemekten daha çok korkacaklardır. Bürada ajlesi vardır. Kendisine bakar, yiyeceğini, tü tününü getirirler, Gurbete gidince mahpusil- | yeti feci olacaktır. Ve her suçtan evvel daha cok düşünecektir.» Lütfen bir kere görlnüz. S ÂLE © Fransa ve faşist İtalya Yazan: Selim Ragıp Emeç FE) ir müddettenberi bir kısım -- İtalyan matbuatında Fransa- ya karşı çok şiddetli neşriyat yapılmak- tadır. Bazı gazeteler, Fransız olan her şeyin bugün için de, yarın için de düşman telâkki edilmesi lâzım geldiğini söyliye- cek kadar ileri gitmeleri Alplerin öbür tarafında umumi bir asabiyet değilse bi- le kuvvetli bir teessür uyandırdığı mu- hakkaktır. Davaya Fransa cebhesinden bakıldığı takdirde ortada bir mesele yok- tur. Fransa ile İtalya, Avrupada, birbiri- ne benzer hayati menfaatlere sahibdir- ler. Bu menfaatler yekdiğerine karşı de- ğildir. Bir takım kötü tesadüflerin ve bu ara- da ortaya çıkan incir çekirdeği - doldur- mıyacak suitefehhümlerin tesiriledir ki Fransız - İtalyan münasebatı bugürkü haline gelmiştir. Yoksa samimi bit hava içinde ve içten gelen bir istekle iki taraf ricali karşılıklı oturup konuşsalar, bu gergin ve elektrikli hava sükünet bula- caktır. Fransanın pek basit gördüğü bu mesele, İtalya için hiç te böyle değildir. Onun iddiasına göre terakki ve beynel- milel inkişafında açık değilse bile hısso- lunur şekilde Fransayı her zaman karşı- sında bir engel gören İtalya, harb sonu ganaim paylaşmasında haddi asgari ile iktifaya mecbur tutulmak neticesi Habe- şistan seferini ihtiyara mecbur olmiştur. Bu sırada, Milletler Cemiyeti cebhesin- den ve kollektif emniyet misakı bakımın- dan İngiltere ile beraber zecri tedbirleri alan devletlerden biri de Fransa olmuş- tur. O Faransa ki Akdenizin hâkimiyeti noktasından dün olduğu kadar bugün de, yarın da İtalyanın rakibidir. Nitekim, ayni gaye uğurunda Fransız hududu İs- panyol hükümetçilerine, her suretle :açık tutulmuş, asker, cebhane, tayyare, top ve tank yollanarak Akdenizin aksayı garbında bir Marksist devletin teşekkiülü- ne çalışılmıştır. İtalya, bütün bunlardan dolayı Fransadan şikâyetçidir ve bu Şi- kâyetleri, kanaatince, kale alınmadığı n lin - Roma mihverinin vücud bulmasına yardım etmiştir. ya ise, İtalyan milletinin kalbinde ve ka- fasında Fransızlıkla alâkadar her şeyin bir İtalyan düşmanlığı ifade ettiği kana- atini yaratmıya çalışıyor. Faşizmin İtal- yayı Fransaya düşman yapmak husu- sundaki gayreti böyle devam ederse ni- hayet muvaffak olacaktır ve o faşizm ile İtalyan milletini birbirinden ayırd eder görünerek hâlâ sükünetini muhafaza etmeye uğraşan Fransa için ister istemez emri vakii kabul etmek 1â- zım gelecektir. — Selim Ragıp Emeç Tepebaşında bir facianın önüne geçildi Dün akşam Tepebaşında büyük bir facl: anın çıkmasına ramak kalmıştır. Geçen gün yanmış olan Ünyon Fransez binasının üst katından caddenin en kalaba-: hk bulunduğu sırada büyük bir taş kopmuş rı ile telefon kablosüu arasına sıkışarak kal- mıştır. Zabıta derhal itfaiyeyi haberdar et- miş, taş büyük bir müşkülâtla aşağı indiril- miş, bu suretle bir facianın önü alınmıştir,. Ruam mücadelesi Ankara, 23 (Hususi) — Ziraat Vekâleti tarafından geçen sene Trakyada yapıl- mış olan ruam mücadelesine bu sene de Bursa havalisinde devam edilecektir. Bir tashih Dünkü nüshamızda Mısırlı Milyoner Gal - * lini paşa hakkındaki yazı ile birlikte çıkan resim başka bir bayana alddir, Mısırlı mil - yönerin nişanlandığı bayan Belkisle alâkası yoktur. Yanlışlığı tashih eder, özür dileriz. En güzel 'duvar kâğıdlarını DEKORASYON Mağazasından bulabilirsiniz. Beyoğlu İstiklâl caddesi, eli İ -- içindir ki Almanyaya meylederek Ber-' Fra_nsa, İtalyada değişmiş olan derin. haleti ruhiyeye rağmen İtalya ile bir. gün anlaşabileceğine kanidir. Faşist İtal- ve tam aşağı düşeceği sırada binanın duva-> v İT e « » * & a L A YŞ ; üi ha VA

Bu sayıdan diğer sayfalar: