SON POSTA Ağustos ——— ASKERLİK BAHİSLERİ T — —1 Bir Rus-Japon harbi muhtemel midir? harbe girişmek istemezler. Ya Sovyet Rusya? Rusyanın da * . » Yeni idarenin ana hatları on günün içinde kararlaştırılmış, hazırlan- mıştı. Bunun manevi mes'uliyetini kendi üzerine alan hükümet, Japonlar şimdi Ruslarla bir harb vesilesi ara! istifade yoluna düşerek bi hududlarını kendi Yazan: GENERAL H. Emir Erkilet j iBun, Japonlar, kuvvetleri ne oîurs_: îı.uüc yüphesiz şimdi Ruslarla yeni bi Eirişmek İstemezler; $i senedir bütün hesab ve tahminleri :ışzııar: bir genişlikte uzayıp giden ve ne A man, nasıl biteceği belli olmuyan çeti ve pahalı bir hırbemn :'ş î:l:?ı:— rlar, 'Ya Rusya! yanı î'î'“ hava dıvıîıı. devâsa “ordularına bakarak, Japonlarla ıızsıblaşn?k îr manının geldiğine acaba kanaat şe K miş midir? Avrupa ve ÂAsya kum.an. rın son kıyılarında zaten ;'ıînnşalş_ln â. lan iki harb ateşine acaba bir üçünc sü katışacak mıdir? Rüsya ile Japonya iki tarafa bağlı srasında harb olursa, a üttefiklerinin bir-müddet evvel Kore, larının yyr sınırl Sövyet Rusya z dörbir (e ?.km ihtilâfının yendişeli sualler!. Ve mihayet bir Rus- Japon harbinin mevzil kalıp kalâmıi * yacağı ve Avrupa veya, daha . fenası, bir dünya harbini peşinden sürükliye- bileceği kaygusu., Mançuko hükümeti ile Sovyet Rusya arasındaki —hudud bu gibi vak'alar hiç eksik olmaz. Fakat bunlar, şimdiye kadar, bir RusJapon harbini eklerinden Sovyet mareşali Blüher dığına ihtimal ve birçok noktal remeyiz, fakat Uzakşarkta şimdiki vaziyetten ları henüz tesbit edilmemiş bulunan Mançuko lehinde çizdirmek için harekete geçmiş olabilir Şerek, bir çok nok - taları henüz tesbit edilmemiş olan, Mançuko hududla - rını kendi İlehin - de çizdirmek — için * |harekete geçmiş o - fabilir. Gerçi Kvan- tung yarım adasi | ile Mançukoda 200,000-250 bin kuv “Mançu ordusu var- dır ve şimali Kore- do İInşa halinde bu- lunan Raschin Hi - manı Mançuri hu - dudlarına yakın ol - makla beraber Ja -« pon sahillerinden yalnız 450 km. uzak: tır. Fakat Japonya bugün Çinde Han- kov harekâtile meşguldür, bu sebeble o, nun üzerinde herhangi bir tâzyik şim- di müessir olur ve maksadı — istihsale yardım edebilir. Fakat ne olursa olsun bu gibi oyunlr briş için dima - tehli - kelidir. Sovyet Rusya Uzakşark — siyasetini Çarlık Rusyadan tevarüs etti: - Büyük Petro Rusyaya Baltık denizinde bir sahil kazandırmış ve Karadenizin, şi- mal kıyılarını Osmanlı devletinden 45 imuıştı. Fakat bu her iki deniz kapâlı » dır. O Rusyayı açık ve sıcak dış de - nizlere, Hind ve Pasifik Okyanusları - na ula.şlu'mak istiyordu. Bunun için Rusların Ural dağlarını aşarak Baykala yürüdüklerini ve cenuba döğrü yöl söktüremedikleri için doğuya ilerle - diklerini ve nihayet XVTİ çağın sonun- Ha Büyük Okyanus kıyılarına indikle- lardı. Bunun da sebebi, Mançuko -| pj görürüz. Fakat Nipon adaları sa - Sovyet Rusya hudüd vak'aları şimdiye | gerinin yenileşip kuvvetlenmesi ile, kadar hemen daima, leri ile olur ve hemen h Japon teşebbüs- Uzak Doğuda Rüsya için bir icbar dev- epsi Sövyet| C Yo cladı. Japonlar 1904-1905 har - Rusya tarafından barış yolları ile kar-| 0 O el onları Port Artur limanın- Hlanırken VI temmuüz UFi da ve Kvantung yarım adasından çı - Vak'asının bilâkis Sovyet Rusya ';“_ kardılar; Mançurideki nüfuzlarını kır- kerleri tarafından tahrik lunması ve andan sonra da gene Sov- Yet Rus askerlerinin teşebbüs ettikleri bir kaç hudud vak'a veyaâ müsıdeı'ne; sinin tevali etmesidir. Fakat bu yeni d hâdiselerinin hakiki SiY askeri hedef ve mahiyetleri n€ Olsun, uzak doğuda yeni ve ç€ hakikatin belirdiğini görüyoruz: Yet Rusya Japonyaya karşı Dervasız bir faaliyöte geçmfi olursa tin bir Sov- bulunu - — Rusyanın bir harb vesilesi aradığına ihtimal veremeyiz. Fakat Uzakşarkla eyiz. a $imdiki vazivetten istifade yoluna dü- ve| açık vE « Ondan sanra, büyük harbde, (Rusyadaki ihtilâllerden ve iç harble- İrinden istifade ederek, Mançuriyi ve [ıâ Baykalın batısındaki İrkutok şeh - yine kadar bütün uzak doğu ve doğu Rus eyaletlerini işgal etliler, Japonlar buralardan ancak Sovyet Rusyanın ku- yulması ve Vaşington terki teslihat konferansındaki taahhüdleri üzerine çekildiler. Bu suretle, komünist Rusya 1922 de, Pasifik Okyanusunun yahla- yında tekrar görünmüş ve Japonların, senelerce bir işgalden sonra, temelin- den yıktıkları Viadivostok kale hara - SövyetRusya Hedudu Bt 2efocuALEmdeK gç |belirinin enkazı üzerine kızıl bayrak İclkilmiş idi. Sovyet Rusya kendi malı olan Man- jguri demiryollarına daha bir kaç sene bekçilik etti ve bu esnada, 1929 da, Çinlilerin bu demiryollarını zapt için yaptıkları bir taarruzu defedebildi; fakat 18 eylüâl 1931 de, Mukdende çı- kan bir hâdise bahanesile Mançuriye giren ve 1932 ilkbaharına kadar bu hattayı tamamile işgal eden Japonlarâ karşı mukayvemete cesaret — edemedi. Bunun üzerine gözü açılan Ruslar Do- ğu Asya eyaletletini birer hirer kay - betmemek için ciddi tedbir almıya baş- ladılar. 1927 de Çin milli ordusunu kurmuş olan mareşal Bülher — Sovyet Rusya Uzak Doğu orduları başkuman- danlığına tayin ve buradaki — kat'alar hayli takviye edildi. 1935 bidayetinde Sovyet Rusya, Mançuri demiryollarını Japonyaya satmıya karar verdiği za- man, bunu onun zâfına bir işaret sayan müfrit Japonlar Rus arazisine tecavü- zü teklif etmişlerdi. Fakat hakikatte Rusya, Uzak Doğu topraklarını koruma tedbirlerinde epey ilerlemiş ve bu böl- gede Rus ric'ati arlık durmuş idi. Eski Baykal - Amur Siberya demir- yolu çiftleştirildi. Ancak — bu hattm Rukhlovodan Vladivostok'a giden son iki bin küsur km. lik kısmı Amura ve hududa müvazi ve pek yakın - (20: 50 km.) geçtiği için bir muharebe de Ja- ponlar tarafından kolayca — kesilebilir. Bunun için 1932 de, yüz binlerce cezalı çalıştırılarak, Baykalın ve eski Siber- ya hattının daha şimalinden geçen ve Pasifik Okyanusu sahilinde yeni Sov- yet limanı Sovyeskaya'ya giden yeni bir muazzam demiryolu inşasına baş- ladılar. Bundan başka bir çok şube demiryollarile otamobil yolları yapıl ( Devamı 12 inci sayfada ) L N Patrik Miron Kristea ile kiliseye, Geçen mart iptidasında, bir gün ansı- zın Bükreşin vesair bütün Rumen şehir ve kasabalarının duvarları beyaz afiş - lerle kaplanıvermişti. Bu afişler, kralın yeni bür beyannamesini - dördüncüsünü -1 ihtiva ediyordu. Üç ay evvel ilân edilen birinci beyan- namede, müstafi başvekil Bay Tatares- konun, yeni intihabatı icra etmek Üzere kabineyi yeniden kuracağı bildiriliyordu. Hükümetin bu intihabat neticesindeki hezimetini müteakib peşrolunan ikinci beyanname, reylerin yüzde onunu bile kazanamamış bir partinin başkanı bulu- nan Bay Goganın iktidar mevkline çağı- rıldığını, üçüncü beyannamede gene Bay Goganın işten uzaklaştırıldığını haber veriyordu. Bu seferki dördüncü beyannama ise, memlekete yeni bir idare şekli verildiği- ni ilân etmekte idi. Bu beyannamede, kralın ağzından deniyordu ki: «Memloekete karşı takib edeceğime söz wermiş bulunduğum yolda, tek bir dü - şünce: Milletime olan sonsuz aşkım, ve tek bir emel: Ramanyanın itilâsı, adım- larımı tereddüdsüz sevketmektedir. Bu endişe verici manevi buhran anlarında yegâne rehberim yurdumun selâmetidir. Bu sebebledir ki, devletimize daha uygun ve daha sağlam esaslar teminine matuf o- lan yeni idare rejimini bugün milletime i- lâm etmekteyim. Bu yeni rejim umumi hayatı daha emin, daha hür ve daha müs- takim bir yola sevkedecektir.» Yeni idarenin ana hatları on günün içinde kararlaştırılmış, — hazırlanmıştı. Bunun manevi mes'uliyetini kendi üze- ile kiliseye, General Antönesko ile or - duya dayanıyor, ve sabık başvekil Goga ile, ezeli mubalif eski başvekil Maniudan gayri bütün geçen kabine relsleri ona müzaheret ve iştirak ediyorlardı. Patrik hükümetinin idarede derin bir Takilâb yapacağı beklenmiyor - değildi. Fakat bunun bu kadar çabuk ve kolay i;omanya Başvekili Patrik Miron Kristea yanıyor... Şimdi idare münhasıran Kral Karol'ün elinde bulunuyor.. General Antonesko ile orduya da- Romanya Kralı Majeste Karol 11 tin reisi, hem de ordunun şefidir. Sulli akdi, harb ilâm, yabancı devletlerle sis yasi ve askeri muahedeler vücüude ge « tirmek onun mutlak hakları cümlesin « dendir. Vükelâyı istediği gibi azl ve nasb ve bunlar vasıtasile hükümet işlerini tedvir eder. Vekillerin mes'uliyeti de an< cak krala karşıdır. 'Teşril kuvvete gelince, kral gerçi bu- nu millet meclisi ile müştereken temsil eder. Ancak, bu meclis, muhtelif meslele erbabının âzasını kendi aralarından seçe tikleri bir nevi lonca mahiyetindedir. « yan meclisi ise yarı yarıya kral tarafın- dan mansub âzadan teşekkül eder. Ve bu teşril meclisleri içtimaa çağıran ve dağı« tan da geno kraldır. N Bu yeni idare şekli 24 şubat 938 tari « hinde reyiâma arzolunarak milletin ek « seriyetince de kabul edilmiştir. Muhalif vaziyotte kalan Bay Mantu ile radikal köylü partisinin başkanı Bax Grigore Yunlanın bu muhalefetleri de halk arasında pek öyle taraftar bulamanı Bütün bu esaslı değişikliklerin bu de rece kolay, sızıltısız olabilmesi, yeni var ziyete sade ordunun tamamile taraftaf bulunmasından dolayı değildir. Altı yedi senedenberidir, Kodreanonun yeşil gönn Jekli «Demir muhafız» ları memleketâ kesip almış her tarafia cinayetler, zülümler işlenmiş, bilhassa kendilerine, reylerin yüzde 18 ine yakın bir mikdarını temin eden 20 kânunuevvel lntihıbıılınuw verdiği cesaretle bu «Demir muhafızlara yurdun her tarafında, herkesi tirtir tita| Tetmişlerdi. Bu vaziyet biraz daha devamı etmiş olsaydı, Romanyada ikinci bir İs « panya manzarasına şahid olmak korkusu vardı. Bunun içindir ki bütün Romanya hak kı hakikatte bir diktatörlükten başka bit şey olmıyan bu rejimi bir kurtuluş ve noej fes alış devresinin mukaddemesi olaralik, alkışlarla karşılamıştır. olacağını da hiç kimse - doğ ahti Hâlâ, memleketin her tarafından hex mıştı. Bu hâdiseyi bu derece tacil eden ve böyle bir değişikliği kanunu esast ah - kâmını kale almadan yaptırtmağa saik olan bir takım nahoş vukuat silsilesi, Mi- ron kabinesini tarih huzurunda şüphesiz ki tebrie edecektir, Çok değerli bir şahsiyet olan esbak başvekil Dukanın Sinaya şimendifer is- Kodreano tarafından memleketin selâ - metini tehlikeye koyan terörü bertaraf etmek, Rumen milletini huzura ve em- niyete kavuşturmak için büyle zecri ve cezri bir tedbirin alınmasına zaruret hâ- sıl olmuştu. Şimdi idare münhasıran kral Karolur elinde bulunuyor. Kendisi hem devle - gün, kral Karola teşekkür ve minnef telgrafları yağmaktadır ki bunların sae mimiyetinden şüphe etmek için Roman e yayı son zamanlarda görmemiş, Rumen e leri yakından tanımamış ve onlarla ko e nuşmamış olmalıdır. Ercümend Ekrem Talu vereesarseneme enenen, Bir yaralama suçlusu suçunu inkâr etti Beyazıdda Celâl isminde birini yaraladığl! idala edilen Ahmedin muhakemesine Asliyâ 3 üncü cezada dün bakılmıştır. Buüçlü yapılan sorgusunda: — Bu adamı tanımazdım bile, Durup du « rürken bana kafa tuttu. İki tokat attı. Sone Ta ben, iş büyümesin diye kaçtım. Yaralame madan haberim yok, demiştir. Şahidlerin celbi fçin, duruşma talik edilk miştir.