21 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

21 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İngiltere Kralının Paris seyahati Yoran: Muhittin Birgen ngiltere kralı Majeste altıncı George, ne zamandanberi beklenilen ziyareti yapmak üzere Fransaya g Fransa sa- hillerinden Parise kadar bütün — geçtiği yerlerde Fransız halkı tarafından heye - canla selâmlanaçak Pariste en geniş en sıcak ifadesini bulan def._ılu'ı ve se- vinç terahürlerile karşılandı. İngilterenin büyük varlığını t & kra- büyük hazırlanmış olan resmi ve gayri resmi Fransa bugün şenlik yapıyor ve iki ma- jeste de; bu suretle, dünyada İngiltereye karşı gösterilen alâkanın ne kadar büyük olabileceğini kendi gözlerile görerek Baa- det ve baht lık duyuyorlar. İngiltereyi Avam kamarası idate et - mekle beraber, İngiliz an'anesine göre, orada kral her şeydir. Sanki bütün İngi- liz nülfusunu bir suda eritip bütün İngil- terenin toprağını bu su ile bir çamur haline getirmişler ve bu çamurdan bir kral yapılmış gibi! Bunun için, kralın Fransaya yaptığı bu ziyaret, bizzat İn - gilterenin, toprağile, havasile, suyile ve insanlarile Manşın beri tarafina geçmesi we Fransayı ziyaret etmesi kadâr mühim bir şeydir. * Bu ziyaretin manasını kısaca şöyle ila- de edebiliriz: Fransa ile İngiltere ara - sında tam manasile bir siyaset birliğinin teessüsü. Tıpkı cihan harbinden evvel olduğu gibi, bu dala da Framsa ile İngil - tere dünyanın umumi siyaseti içinde, kat'i olarak birbirlerine el veriyorlar. Ci- han harbinden evvel <«Entente Cordiales kelimesile fade edilen İngiltere - Fransa yaklaşması bugün, cihan harbinden yir- mi sene sonra, daha sıkı bir samimiyet we daha sıkı bir birleşme havası içinde bir kere daha teyid ediliyor. Cihan harbinin neticeleri dünyaya sa - bit bir sulh veremedi; siyasi mücadele, her dakika bir harb tehlikesi içinde bu- güne kadar devam etti. Fransanın bütün giyasi bağları çözüldü; İngilterenin bü - tün istinad noktalarını tehdid eden tehli- ke alâmetleri belirdi. Bundan dolayı, bu- günkü dünya işleri içinde, Fransa İngil - tere için bir «ileri mevzi>, İngiltere de Fransa için en müstahkem bir «iç kale- Si> halini aldı. Dünyanın bugünkü işleri arasında, Fransa için de, İngiltere için de ber şey şüphe altındadır: Bütün dost - huklar, bütün ittifaklar, hülâsa her şey. Japonya, başlı başına hareket eder biz kuvvet oldu; bugünkü Tejimile Rusya dostluğunun Fransada da, İngilterede de taraftarları kadar aleyhdarları da var. Almanya, cihan harbinden evvelki Al - manyadan daha büyük ve daha kuvvetli, İtalya ise kuvvet ve nüfuzunu bir kaç misli arttırmış bulunuyor. Bütün bu şart- lar içinde, Fransa için müsbet yegâne bir istinad noktası var: İngiltere. Aynt su - retle İngiltere için yegâne kara gün ar- kadaşı Fransadır. Birinin orduları, öteki- nin donanmaları var. Bu kuvvetlerin bir- birlerine sıkı sıkıya el vermeleri bu iki memleketin selâmeti bakımından — artık bir zâruret olmuştur. İşte, İngiliz kralı, İngilterenin kudretli elini Fransanın kuvvetli eline uzatmak üzeredir ki bu ziyareti yapıyor. İngiltere ile Fransa bugünkü dünyada sulhun muhafazası işile birinci derecede alâkadar iki memlekettir. Yeni bir harb- den her iki tarafın da istiyecekleri yeni bir şey yoktur; şu halde majeste altıncı George'in yaptığı ziyaretin hedefi de sulhun takviyesi olmak lâzım gelir. Esa- sen, bilhassa Chamberlain hükümetinin iş başına geldiği zamandanberi İngiliz siya setinin bütün gayreti sulhun muhafazası gayesi oldu. İngiltere, bu hususta, kondi siyasi anlayışlarında fedakârlıklar yap - mayı bile kabul etti. Hem kendisi feda- kârlık yapmasını bildi, hem de başkaları- na fedakârlık yapmak zaruretlerini öğ - retti. Bu bakımdan, diyebiliriz ki, son za- manlarda içinde yaşadığımız sulh, bir İn- giliz sulhudur. Temenni, ümid edelim ki İngiliz kral- nın bu ziyareti, dünya milletlerini bir - birine düşman yapan bir takım husumet unsurlarının ortadan birer birer berta- raf edilmesi yolile milletler için devamlı | ve müstakar bir sulh temin edecek daha iyi bir devrin mukaddemesi olsun. Muhüttin Birgen veide Eski Yunanistanıs bir bilginler meclisinde bir insanın ce- miyet hesabına en büyük vazifesi ne olabileceği konuşulu- yordu. Herkes ayrı bir fikir söyledi, hiç kimse fikri üzerinde Ittifak temin edemedi, büyük Teofrastı hakem yaptılar. O: — Dünyaya bir çocuk getirmektir, cevabımı verdi. ——— — - SOZ İngiliz kadınları Arasında yeni bir Moda: Yılan taşımak zararsız cinsindendir. Bay boy, renk tenk olarak 40 santimden baş- hıyarak bir buçuk metreye kadar çıkan bu yılanların alıcısı pek çoktur. Fiatları * Hradan 60 liraya kadar değişmektedir. 'Tanınmış sösyete kadımlarımndan biri bu modaya ön ayak olmuştur. Farelerle arkadaşlık eden kadın İngilterede Çilterns civarında bir ka - saba vardır. Bu kasabada esrarengiz bir kadın oturmaktadır. Bu esravlı kadın 77 yaşında olmasına rağmen, insanlardan hoşlanmamakta, sansarlar, fareler ve kuş- Yarla arkadaşlık etmektedir. 4 sene evvel bu kasabaya gelen kadın 800 senelik tarihi bir evi satın almış, o- dalarını muhtelif şekillerde tadil ettire- rek, bunların içine kafesler yaptırmış, hunlara da sansarları, fareleri, ve kuş - Kasabanın bakkalı, kadına sattığı ek- mek, peynir ve reçelden dükkânını ge - nişletmiş, kendisine küçük bir ev de yap- tırmıştır. Kadın hayvan arkadaşlarının erzakını hep bu bakkaldan almaktadır. Kalbi büyük adamlarınki kadar büyük olan çocuk İngilterede Eşerde 2 buçuk yaşlarında bulunan bir çocuk ölmüş, cesedi muaye- ne eden doktorlar, kalbinin orta yaşlı bir adam kalbi kâdar büyük olduğunu hay - retle görmüşlerdir. İSTER re ahırlarından çıktıkları zaman daima lerdi, gürültü yaparak giderlerdi, alaca karanlıkta halkım uyanmasına sebeb olurlardı. İSTER Gelecek nesillere eğer bıir çocük sah kündür, hayat bir den devam etmesi ber insana imüyesse din'zi kesmeymiz, sizin yapamadığınızı onun yapması müm- — Hayat meş'alesi... — intikal edecek bir eser vücude getirmek &v olamaz, milyonda birin nasibidir. Fakat ibi iseniz ömrünüzün sonunda dahi ümi- meş'aledir, babadan oğula geçer, sönme- Tâzımdır. ARASI Hergün bir fıkra Mana çıkaramadım Şiir meraklılarından — biri - yazdığı bir şilri merhum Süleyman Nazije öndermişti, birkaç gün sonra da kendisi üstadı görmiye N trimi okudunuz mu? — Okudum, hem bir defa değil, bel- ki yirmi defa okudum ve gene oku- 3 yacağım. — Demek o kadar hoşunuza git — Bu hususta bir şey söyliyemem. Çünkü henüz şürinizden dir mana çı- İ karamadırm. Na erererencenenareererenecA sEMALeLErARALEREADELAR. Valantinonun filmi uğur getirmedi Meşhur patinaj ve sinema yıldızı Sonya — Henmi'nin arkadaşı — İngilia Jack Dunn gayet ender görülen ve tavşanlardan Bi - rayet eden Tula - remila — hastalığın. dan — ölmüştür. Hollywood- da, (Valântinonun hayatı) isimli fil - minde — Valântino rolünü yapacak O- lan genç artist, böyle genç yaşında ölü- mile bu emeline nall olamamıştır. Nevyork caddelerine para yağdı Geçenlerde Nevyorkta çok işlek bir caddeden geçen halk birdenbire başları üstünde yüzlerce doların uçuşluğunu gör müş ve herkes bu paraları eline geçirmek hırsile birbirine girmiştir. Uzun müddet devam eden bu kâğıd para yağmuru mü- nakalâtı durdurmuş, caddeyi bir harb meydanına çevirmiştir. Bu sırada para- ların atıldığı apartımandan elleri kelep- çeli bir sürü gangster çıkınca, polisler halkın elindeki paraları almak istemiş - ler, bu yüzden yeni bir panik başlamış, halk paraları alarak şehrin sokaklarına dağılmıştır. Bilâhare anlaşıldığına göre aparlımanın en Üst katında toplanan gangsterler polis tarafından baskına uğ- NDA Elektrikcilikte ' İnanılmıyacak Bir keşif İki İngiliz maliyecisi ile bir Fransız mü- bendisi yeni bir keşifte bulunduklarını, bu elektrik sanaylinde mühim bir inkılâb vücude getireceklerini iddia etmektedirler. Vücude getirdikleri âletin ismi Helio-elektrik makinesidir. Bir cep| saati büyüklüğünde olan bu âletin bir ka- çile, bir evi aydınlatmak veya bir oto - mobili yürütmek mümkün olacaktır. Bu âlet, ışıktan kuvvet almaktadır. Lindberg yeniden tehdid mektubları almıya başladı Meşhur Amerikalı tayyareci Lindberg | ile dastu profesör Karrel Amerikadan tekrar tehdid mektubları almağa başla - mnuşlardır. Bu mektublar tayyarecinin kü- çük çocuğunun kaçırılıp öldürülmesin - de Hauptmanın hiç bir alâka ve müna - sebeti olmadığına inanan ve bunun için | ısrar eden bazı insanlar tarafından gön- | derilmektedir. Bu adamlar Hauptmanın | mahkümiyetinden Lindbergi mes'ul tut- | makta ve intikamlarını yalnız tayyareci |ve ailesinden değil dostlarından bile ala- | caklarını bildirmektedirler. Norveçte kadınlar piskopos dahi olabilecekler Norveç meb'usan meclisinin son gün - lerde verdiği bir karar bütün Norveç ki- liselerinde gürültü koparmıştır. Bu ka« rar kadınların istisnasız her yerde devlet işlerinde çalışabileceğine dairdir. Bu ara- da kadınların papazlık ve - piskoposluk |dahi yapabilecekleri mevzuu bahsolduğu Sözün_ Kısası ——— Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Hatayda seçim (Baştarafı 1 inci sayfada) ce seçim muamelâtına devama karar ver- miş olduk lan, aralarında anlaşarak ve İskenderun Sancağı teşkilâu e kanununun Sancağın muhtelif cem: lerinin hakkaniyet üzerine temi teallik 15 inci maddesinden mi rak, Sancakta ilk seçimin koutro! mur bir komisyon teşkiline karar ver « mişlerdir. Bu komisyon, Fransız hükümeti messilinden, Türk hükümeti müm linden, Sancak mutasarrıfından ve eemaatinin bir mümessilinden terekküb edecek ve seçim iç: yıt muamelâtı yapılacak dairelerde temsil edile maatlerin her birinden bir müt bu komisyona İltihak eyliyecektir. Bu komisyonun riyasdti, münavebe ile iki hükümet mümessilleri tarafından temin olunacaktır. Milletler Cemiyeti konseyi komitesi ta« rafından takarrür ettirilmiş olan seçim nizamnamesi ruhuna riayeti ayni dere « cede arzı etmekte bulunan iki dast deve let mümessilleri, yukarıda ismi geçen ko- misyon tarafından başlanan seçim mua « melâtına devam esnasında, Sancakta illkk seçim nizamnamesini yeni vaziyetin icatB ettirdiği tadilâtla tatbik eylemeği de ka- rarlaştırmışlardır. Beyannamenin metni şudur İskenderun Sancağı ilk seçim Millet- ler Cemiyeti komisyonunun kayıt mua - melâtımı talik etmek ve Sancak arazısın! terkeylemek hakkında 26 haziran 1983 ta- rihli kararı üzerine, Sancağın enternas « yonal rejiminin zâmini olanı vo almış bu- lundukları taahhütlerden münbais işbire Hiği zihniyeti ile hareket etmekte bulu « nan Fransız ve Türk hükümetleri, sta « tünün ve teşkilâtı esasiye kanununun tat- bikini temin zımnında, Sancakta ilk ste çim muamelâtının köntrolünü birlikto derüuhte etmeğe karar İşlerdir. Bunun için, Fransız cumhuriyeti hü « kümeti Fransız cümhüriyeti yüksek ko « miserinin Sancaktaki delege muavini âle bay Collet'ye lâzım gelen salâhiyeti vere miştir. Türkiye cumhuriyeti hükümeti de, fevkalâde murahhas olarak hususi vazife ile Antakyaya gelmiş bulunan orta elçi ekselâns Cevad Açıkalına lâz:ım gelen sa« lâhiyeti vermiştir. İki hükümet mümessilleri, hükümetle- rinin kararı ve kendiler.ne verilen salâ« hiyet mucibince, 22 temmuz 1938 tari « hinden itibaren kayıt muamelâtına de « vama karar vermişlerdir. İki dost devlet mümessilleri, hangi ırk veya cemaate mensub olurlarsa olsun e lar Sancak vatandaşları arasındaki mü« nasebatın osasını teşkil etmesi lâzım ge- len birlik ve kardeşlik zihniyetine da « yanabileceklerinden emindirler ve se « çimin bu safhasının memleketin yakında ayrı bir politik antiteye inkılâbının icab ettirdiği vakarlı mahiyeti iktizab eyliyer ceğinden şüphe etmemektedir. Bu suretle başlanacak muamelâla za rar verecek mahiyetle bulunan en ufali kanunşiken hareket iki zâmin devlet tge rafından deruhde edilen vazifeyi müşkülk leştirebileceğinden, Fransız ve Türk hü« kümetleri mümessilleri, her türlü karga« şalığı men ve tenkil eylemek ve vaziyeti şahst menfaatler lehine veyahud Sanca« ğın hakiki politik menfaatlerine muğayis ideolojiler lehine istismara kalkışacağ herkesi kanun huzurunda takib etmek içirf en şiddetli tedbirleri almakta teroddüd etmiyeceklerdir. : İmza: Albay Collet, Cevad Açıkalıri Bu suretle 22 temmuz cuma günü büşe lıyacak olan kayıt muamelâtının on gün kadar devam edeceği tahmin edilmekto. ce « sil zayınca, ellerindeki çalınmış paraları pen- ' için kilise mahfelleri mümanaat göster- | gi Şimdiye kadar kayıd muamelesi hiğ cereden sokağa atmak — mocburiyelinde İNAN, İstanbul şehrinin çöp arabaları sabahları vazife almak üze- kalmışlardır. İSTER Vaziyet şikâyeti bundan sonra savat olmasını tem bütün sokakların hi İSTER bir sokaktan geçer- İNAN, İNANMA! yrı ayrı sokaklardan geçeceklerdir, yani mü- mişler ve meclise müracaat etmişlerdir. Meclis bu müracaatları reddetmiştir. celbetti, şimdi öğreniyoruz ki arabalar in için yalnız bir sokağın halkı yerine alkını uyandıracaklardır. İNANMA! yapılmamış veya başlayıp du ikmal e « dilmemiş olan sekiz yerde büro açılacakle tır. Bolediye ve itfaiye şoförleri muayene edilecek Belediye ve itfaiye gotörleri de, diğer $0 förler gibi vaztfaye alınırken bir sıhhi heyot önünde muayene olunacaktır. BSakatlanad belediye ve itfatye goförleri gene sıhhi heâ yetin vereceği rapordan sonra vazifeleriaden çıkarılacaktır. ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: