17 Temmuz —e CASUSLUK v ZİNM Tarihi_rı_qggıBiIkaç Yaprak nni Amerika ihtilâlinde üyük rolü Birleşik casusların b Amerika ihtilâli ufak bir mîntcml("lğ Ahtilâfı gibi başladı. Yarattığı cumhuri- yetin, hürriyetine çalıştığı fikirlerin kuv- vetine dayanarak genişledi. Yakın Za- manlara kadar bu büyük mücadelede câ- susluğun mühim bir rolü olmadığı sani- hıyordu. Tarih yalnız Hale adında bırr yüzbaşıdan ehemmiyetle bahsetmekte i- dL O da tecrübesizliğinden İngilizlere pek çabuk yakalanıp asılmıştı. İhtilâlin şefi General Washington müdebbir bir askerdi. Gençliğinde şahid olduğu hâdi- selerden, gizli istihbaratın harbde elzem olduğu kanaatin! edinmişti. Fakat Hale gi- Bi kıymetli ilk organını kaybedince casus buğa bir müdafaa silâhi gözile bakmak- tan caymıştı. K Bunu tarih yakınlara kadar böyle bili- yordu. San zamanlarda meydana çıkır'ı vesikalarsa tamamen aksini gösterdi. Hale asıldı diye General Washingtön ca> sus kullanmaktan yazgeçmemiş, bilâkis daha sistemli bir <askeri casusluk> teş- kilâtı kurmuşta. r Bu teşkilâta ilk girenler (Ha_l.') nin aı_- nıf arkadaşları olmuştu. Çünkü arkadaş- larının İngilizlerden gördüğü ağır mua- mele ve ölüm cezası onlara çok dokun- muştu. Bunlar Halenin tecrübesizce ya- kalanışından büyük bir ibret dersi aldı- lar. Teşkilâta girdikten #onra © kadar güşmanın — eline rih bile karamadı. Bu — süretle ;ııı:e.mgm çı;lı.rlıııı verdiği istiklâl da- vasına ölümile de büyük bir hizmet et- miş oluyordu. Bunun içindir ki - muvaf- fakiyetsizliğine rağmen - nesillerle son- ra hâlâ hangi genç mektebliye sorulsa en kurduğu bu yeni teşkilât taki taraflarile harbin sonuna kadar muntazaman h:ıbe_rhîşebıl- di. Bu cihetten, asrının hiçbir hu:uıvıı(u:l- içbi i kalmadı. Hal- rından, hiçbir şefinden geTi buki elinde, casusluk gibi pek pahalı t_ıır silâha sahib olacak kadar parası da yoktir. İlk gizli istihbarat bürosu Nevyork Ci- varında açıldı ve buna Hale'in sınıf m; kadaşlarından Tallmadgee Taynsheni tayin edildiler. e Nevyork limanı düşman İçİn ideal askeri üstü. Böyle bir can dıma_rbx_nî: haber alıp merkeze ulaştırmak Bi ;M eTi anı ölüm tehlikesile dolü ça Avrupa casus mekteblerinin yetiştir! ı'n teknikçiler becerebilirdi. Wuhmgw:: bu maksadla yetiştirilmiş adam- YOĞUL Buna ihtiyaç ta duymuyordu. Çünkü e- linde Tavnshendle arkadaşları gibi doğuk[ş tan bu işe müstaid, görüşleri kuvwlll.. sadık kahramanlar vardı. Bunların bire attığı — zincirin e kavu- birine kenedlenetek yarı e hiçbir halkası Amerika, istiklâlin şıncıya kadar gevşemiyecekti, gea di de.. Düşmandan dosta 'Tavnshendin kendi gibi genç. zeki, zen- gin ve mevki sahibi bir arkadaşı 'dıhn vardı: Woodhull... O da teşkilâtın eleba- şılarındandı. Tavnshend (O- B) de_xl eVi ni bıraktı. Nevyorka yerleşti. Büyük bir ticarethane açtı. Gelen İngiliz müşter” lerden haber sızdırmaya başladı. Arîu- daşının evi (S.) de L O orada kaldi. Şübheyi çekmemek için kendi h.ılntdE. Sessiz sadasız Yaşıyor göründü. Taı::-r hend, Nevyorktaki müşterilerden hal topladıkça doğru bu arkadaşını yordu. Bu haberleri getirip götüren Çüncü casusun vazifesi tehlike bakımın- dan Tavnshendinkinden aşağı _değıîğlî Çünkü yol boyunca sık sık İngiliz le:r ları arasından geçmiye Mburî:, vi tutulsa, üstündeki vesikalar yüZÜE. * a;mü:e sebeb olurdu. Bü üçüncü CASUS mahir bir binici idi. Haber nur_kğn dlî' ma Washingtonun atlarından birine hıx- nerdi, Zaten düşman elinden kurtulma Washington, sayesinde Nevyori ki Maruf casmıislardan Lavrens için yegâne silâhı, binicilikteki mehare- tinden ibaretti. Nedense ihtilâl sırasında adı dillerde dolaşan bu adamın gizli teş- kilâtla alâkası olabileceği kimsenin ha- fırından geçmiyordu. Halkın gözünde o gadece eşsiz bir süvari idi, Kış, yaz her havada at sırtlında gezmiye meraklıydı. 'Tü Nevyorktan yola çıkıyor, (0. B.) de Tavnshendin evine uğruyor, aoradan (S.) e geçiyor, Woodhullün evinde dinlendik- ten sorira dönüp geri geliyordu. Kimse bu ardı arası kesilmiyen gezintilerden şüb- helenmiyordu. Halbuki her seferinde düşmandan. dosla bir gizli haber ulaşı- İpteki çamaşır Woodhull, atlının Nevyorktan getirdi- ği haberleri ahr almaz doğru deniz kıyi- sına koşar, uzaklarda ipe asılı çamaşır var mi, yok mu diye bakardı. Bu çama- şırlar hiç değişmezdi: Bir kadın etekliği ile birkaç ta mendil... Fakat onların A- merika istiklâli uğurunda çalışan casus- Jarca manası büyüklü. Nerede asılır- larsa casus zincirinin dördüncü halkası arada demekti. Birinci halkası Nevyork- ta başlıyan bu zencirin ikinci halkası Woodhull, üçüncüsü atlı casus, dördün- cüsü de çamaşırların asıldığı yerdeki ka- yıkçı idi. Öbür üçünün düşmanı İngiliz- ler, bu dördüncünün dalgalarla fırtına- lar, Onlar nasıl yılmıyorsa bu da düşma- nından öyle yılmazdı. Woodhulldan aldı- h haberi ne yapar yapar tâ uzaklarda (Tallmadg) a ulaştırırdı. Dönünce kayı- gn rastgele bir kovukta saklar, Wood- hullun gbrebnmzs& için ha kovuğun yanı başına bir ip gerer, üstüne de o mahud - | yordu. çamaşu—ları dizerdi. İşe bir kadın karışıyor General Washington, her casusun ge- len haberi derhal yerine yollaması için gıkı emirler vermişti, Bu emri yerine ge- ek için içlerinden herhangi biri ca- wermiye bazırdı. Yalnız Tallmadge bir kerecik emre itaatsizlik etti. Fakat netice kötü değil, pek iyi oldu. İngilizler (0. B.) yi işgal etmişler, ('l'ıvnshı—nd) in evini karargâh yapmış- lardı. İngiliz kumandanı bir akşam ora- da Andr& adında bir misafiri yemeğe a- lıkoydu. Sofraya (Tavnshend) in kız kar« deşi nezaret ediyordu. Yemek _nrasmdu içeriye bir yabancı girdi. raflardan birine üstünde (Anderson) adı yazılı olan bir zarf bıraktı. Misafir Bu mektubu aldı, nuna soktü. Yemekten sonra da kuman- danla bir köşeye çekildiler, bir «garb müstahkem mevkil» nin zaptından uzun uzun bahsettiler. Bütün bunlar Sarah'nın gözünden kaç- madı, Ertesi sabah erkenden karargâh mülâzimini kandırdı. Kumandanın ziya- fetlerine lâzım olacak şeyleri aldırmak bahanesile Nevyorka bir adam yollama- tirimi nını okudu, koy- LA ya müsaade aldı. Derhal kardeşi (Tavns- hend) e bir mektub yazıp bu adama ver- di. Adam mektubu atlı casusa getirdi. Casus dörtnala yola çıktı. Kâğıdı (Wood- hull) a yetiştirdi. Woodhull kıyıya koştu, ipe asılı çamaşırları araştırdı. Buldu. Ka- yıkçı enginlere açıldı ve nihayet mek- tub (Tallmadge) ye ulaştı. Fakat oradan yola çıkmadı. Tallmadi bu mektubu almadan az önce garb mi tahkem mevki kumandanımdan da mektub almıştı. Kumandan bu meklu- bünda (Andrâ) adında bir arkadaşının Tallmadge'nin bulunduğu kıt'adan geçe- ceğini, bir yolsuzluğa meydan wermemek için yanına bir müfreze katılmasını rica ediyordu. Tavnshend şebekesindeki ketumluğa bakın: Garb müstahkem mevki kuman- danı, ordunun en ileri gelen şı—nennglvn olduğu halde maiyetindeki zabitlerden hangisinin gizli teşkilâta mensub olduk- larını bilemiyordu. Garibdir, Tallmadge bu mektubun he- men arkasından (Tavnshend) e gidecek bir mektub alınca ilk-defa kapalı bir zar- fı açıp okumadan yollamak isten edi. Bu- na neden lüzum görmüştü, sebebi hâlâ bilinemiyor. Ne olursa olsun pek isabet etmişti, Çünkü: Sarah - generalin <arka- daşım» dediği - Andröden garb müstah- kem mevkiinin zaptı hakkında birçok şeyler duyduğunu yazıyordu. Demek bu bir İngiliz casusuydu. Sarah'ın evinde kumandanından garb müstahkem mev- kii hakkında talimat aldıktan sonra bir bir yolunu bulup Amerika hatları arasına girebilmiş, garb müstahkem mevkii ku- Yarınki harb ve kadın . On milyon İngiliz kadınına kumanda - eden Lady Reading kimdir ? İngiliz kadın askeri teşkilâtının reisi müteaddid kâtibelerine rağmen günde 16 saat çalışıyor İngiltete hüküme - ti taralından «Wo - İmen Territorlalsı ka- din alayları teşkiline memur edilen Lady Reading hayatı her |cihetten anlatılma » ğa değer bir kadın « dir, İngilterede bulu « nan bütün — kadın klüplerinin — reislikf leri ya kraliçe Eliza- betin, yahud Lady Reşding'in uhdesin « dedir. (Genç kızlar mil- H klübü) ve (Hıris - tiyan kadınları ce « miyeti) gibi milyon « ca Azaları bulunan çok mühim klübler tesis etmiş olan bu kadın bundan tam Gençlik ismi Stella Charnaud olan bu- günkü Lady Reading Londrada büyük bir lokantada aşcılık eden bir adamın kızı idi. Maamafih adamcağız kızını tam bir tahsil verdirmeğe muvaffak olmuş- tür, Fakat mektebini ikmal eyledikten sonra arzusuna göre iş bulamıyan genç kız terki diyara karar vermiş ve bir vapur mücehhizinin kâtibesi olarak Hindistana gitmiştir. Calcuttada işe başladıktan az sonra patronu iflâs etmiş ise de ingilizceden maada mükemmel surette almanca, fran- sızca, italyancaya vâkıf bulunan .Stella |Charnaud Chandernagor şehrinde bir Fransız tacirinin nezdinde kolayca bir vazife bulabilmiştir. mandanından mevkiin zaptı için icab e-| Bundan sonra Stella Charnaud Lord denleri öğrenmişti. Şimdi de bu kuman- danın himayesi altında İngiliz toprakla- rına geçmeğe çalışıyordu. Fakat geçe- medi, yakayı ele verdi ve tıpkı İngiliz- Readingin yanına patronunun tavsiyesile kâtibe girmiştir. Bu Lord Rufus İsak &- dında bir delikanlı iken âyni Fransız ta- cirinin yanında çalışmış, onun hem arkı- lerin (Hale) e yaptıkları gibi ağır mua-| daşı ve hem de sırdaşı olmuştu. Naama- melelerden sonra asıldı. Hep Tallmad- genin emri dinlemeyip mektubu açması sayesinde... Boksör Şmeling İyileşti, Berlin Sokaklarında geziyor Zenci boksör Joe Louls le yaptığı müsabakada ilk ravundun ikinci daki- kasında pes diyen, ve teknik nakavt dian Alman boksörü Şmeling, zenci- den yediği bir yumrukla amudu fıikari- lerinden birinin zedelenmesi yüzünden üç hafta hastanede yatmış, sedye ile Almahyaya naklolunmuştu. Resmimiz, Alman boksörünü, karısı sinema yıldızı Ani Ondra ile Berlinde dolaşırken gösteriyor, B U F fih bu genç onun yanında çok kalmıye- rak Hindistanda Hugli nehri üzerinde bir seyrisefain servisi kurmuştu. Rufus o kadar büyük bir şevk ve gay- ret ile çalıştı ki otuz sene sonra, yüz mil- yon kadar İngiliz lirası topladıktan son- râa İngiliz parlâmentosuna müracaat e- derek Hindistanın ıslahı hakkında bir proje tevdi eyledi... Bu proje çok beğe- nildi ve ticaretteki derin bilgisi sayesin- de çok mühim işler görmeğe başladı. İn- giltere hükümeti onu mükâfatlandırmak için Lord Reading namı altında ona mar- kilik verdi... Birkaç sene sonra Hindisş- tanda umumi vali ve kral naibi olmuştu. Parlak sıfatına ve mevkiline rağmen, Lord Reading Hindistanda Chanderna- gördaâki eski patronu ile alâkasını kesme- mişti, 1925 genesinde 65 yaşına bastığı sırada eski patronuna müracaat ederek kendisi- ne lâyık bir kâtibe bulmasını rica otti. Emri derhal infaz edildi. Birkaç göün — Beni sahil şehirlerinden birine gönderirsen seni daima hatırlı; ği — Göndermesem de daima sahil şehirlerini hatırlasan daha iyi ;lmmn yirmi sene evvel a -Umumt harbde Amerikada kurulmtuş olan kadın <askeri teşki- lelâde bir daktilo idi..lâtanın» ülk kadın kumandanı: General Evangeline Booth. |kın 1.800.000 'Türk liralık servetini BİR FRANSIZ KARİKATÜRÜ sonra Stella Charnaud tavgiye mektubus' nu hâmilen Delhi şehrine vardı ve Lord, Reading tarafından sarayda kabul e4 dildi. Henüz otuz bir yaşında, zeki bakışlı, atılgan bir genç kadın olan Stella lordun çok hoşuna gitti. Ertesi günü lord oru (hususi kâtibe) si yaptı... ( 1926 senesinde Lord Reading İngiltes reye döndüğü sırada kâtibesini birlikte getirmişti... Artık Stella Lordun başkâ« tibi olmuştu ve ayda 1250 Türk Jlirası maaş alıyordu... Londrada meşhur bir avukat genç kas dına kâtibesi olmak için ayda 2500 lira teklif etti ise de o bu teklifi kabul et- medi. ı.:.m senesinde Lady Reading vefat eye 1932 senesinde Lord Reading kâtibesl — ile evlendi. Stella o vakit 32 yaşında idi. Evlenme merasimi İLondra civarında Princes Row'da yapıldı... Bundan sonra genç karısı ile devriâlem seyahatine çıkan Lord Mısırda Luksorda birdenbire hastalandı. Sekiz gün, sekiz gece kadın kocasının yanından ayrılma» dı. Dokuzuüncu günü kan nakli ameliyatı yapıldı. Kadın güle güle kanını verdi,.. Lord üç sene yaşadı ve öleceğine yae ve irad ve emlâkini karısına terketti. İngilterede mecburi askerlik hızmeti yoktur... Fakat seferberlik kadrosu ha-s zırdır. Chamberlain hükümeti kadınlara dan azami surette istifade eylemeği dü- şündü ve Mmuavin hizmetlerin küftesini kadınlara tahsis eyledi. K İstitraden arzedelim ki: Askerliğe hiç hevesi olmıyan' İngiliz erkeklerine muüs kabil İngiliz kadınları tam manasile ase kerdirler... ( Kadın asker teşkilâtının başına Lady Reading geçirildi... Fevkalâde çalıştı ve! muvaffak ta oldu... i (Devamı 10 ncu sayfada) — | l