KURUÇEŞME Belediye Kurüçeşmedeki kömür de- polarımı kaldıramayınca oradaki — evleri "istimlâk edip, yıklırmak karaı di. Dediler. — Dinleyin size bir hikâ: Dedim, ve şu hikâye «Vaktile bir adamın bir ineği varmış 'Adamım ineği avluda Gdolaşırken küpe yaklaşmış, küpün içindeki berrak suyu içmek istemiş. Başını küpe sokmuş, suyu içmiş, fakat başı küpte kalmış. Ne kadar 'uğraştıysa bir türlü geri ala lrığln sahibi bu hali gi komşularını , Takat ne ya bir mxıı. ineğin b tmamışlar. Adam: — Küpüm de küpüm! Bunu di anlattım: müş. Koşmuş, ş, beraber nafile, küpten çıkara - sa ver - Diye bağırırmış. Düşünmüşler, taşın - muşlar, ineği yatırıp kesmiye karar ver- mişler, Ve bir küp için bir ineği kesmiş- ler» — İşte, dedim, aynen belediyenin yap- -| &ığı. Belediye âe bir kaç kömür deposu için Kuruçeşmeyi olduğu gibi yıkacak. yi eksik anlattın, dahası neğin başı kesilmiş ama, baş gene küpün içinde kalmış!» Gim, Kurüçeşmedeki binalar - yıkılacik ama, kara kömür depoları gene Boğ: © canım yerinde kalacaklar. yıkılmış olması da bir işe y İzmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz ? — Mutlak hava boşlııgu Şimdiye — kadar hiç bir lübora - tuar, en dakik â-. letlerle dahi tam bir hava boşluğu yapamamıştır. Bu hususta ea büyük muvaffakiyeti Al- — man — profesörü Ramsawer göster- miştir. Alman pro- fesörünün husule getirdiği hava knduq a içinde dahi beher santimctre m bir milyar hava habbesi (mnlekul) ü bu- hunmuştur. * 60 günde Avrupadan Asyaya Avrupamın — şi malinden — geçe - Tek Kutub deniz- Terinden — Uzak - şarka vapurla gi- debilmek için bus gün dahi (60) gün- Tük bir zaman lâzımdır. * Toptan dağa kaldırılan hükâmet erkanı Meksikada, Sinlava eyaletinde, on ki- şiden müteşekkil Puerto Canoas bükü - met âzası topu birden dağa kaldırılmıştır. Hükümet erkânını dağa kaldıranlar me- murlar tarafından arkadaşları yakala - nan haydudlardır. Arkadaşlarının intikamını almak için hükümet merkezini basan haydudlar, hü- kümet erkânını birer birer vataklarından çıkararak atlarına bağlamışlar, zavalh- ların karılarını, kızlarını dövmüşler, be- lediye reisi ile bir avukatı asmışlardır. Okuyucularıma Cevablarım Bay H. Ö, ye: Gıyaben nişanlanma, vekâletle ni- kâhlanma geçen asırla birlikte mazi- ye karıştı. İsyan etmekte haklısınız. Fakat madem ki ebeveyninizc bugü- nün icablarını anlatamıyorsunurz, © halde mahrem şekilde kızın ailesine, tereihen bahasına başvurunuz, kar, dan vazgeçmeyi o üzerine alsın. Esa- sen bu gibi vak'alarda nişanı bozmak teşebbüsünü kızın ailesine bırakmak centilmenlik icabıdır. * Bay C. G. ye: Size bir gün meseleyi uzun uzadıya tahlil etmeyi vâdederim, fakat şimdi- Tik şunu söyliyeyim: Muayyen bir ya- şa gelen ve üç dört çocuk sahibi osan bir erkeğin hayatı artık kendisine aid olmaktan çıkmıştır. Münhasıran yu- vasının malıdır. Ö yuvada sevmed!ği, beğenmediği, hakir gördüğü bir zevce mevcud olsa dahi. Size birisi çıkıp da: Ja |si mümkün değ Böceklerin binlerce gözü vardır Erkek — arıların (25) bin, işçi dişi Jarıların 12 ilâ 12 bin gözleri var - dır. Bunları, an - cak mikroskop al- tında — görebilmek mümkündür. Bu gözler hareket e derlerse görürler. Gözü hareket et - miyen bir böceğin yan taraflarını dir. * En iyi sun'i dişler nerede yapılır? Biliyor —musu - nuz ki dünyanı en iyi vi dişleri » Larnaka yapılır, n Kürre ürerinde on ası — vardır. Bunun ikisi Lar - makadadır. Bu iki fabrikanın —ima - Mâtı, bütün İngiltere, İrlânda ve Ameri - kanın ihtiyacını karşılamaktadır. * Londradan Parise yarım saatte gidilecek Londra ile Paris kapı komşusu oluyor. İngiliz tayyarecileri umumiyetle 57 da- kikada katedilen bu mesafeyi yarım saa- te indireceklerini ummaktadırlar, Bu te- şebbüs Hovker Hurricane tipi tay - yaresi ile yapılacaktır. Bu tayyare 1000 beygir kuvvetinde Rolls Royce motörle- ri ile mücehhezdir. Tek kanadlıdır. Ssatte 800 kılum'trr yapmaktadır. — Fena bir seçim yaptığınızı dör! çocuk sahibi olduktan sonra mı anla- dınız, diye sorsa ne cevab verebilirsi- niz? * Konyada <Yaralı kalb> e: Galiba bana ikinci defa olarak ya- zıyorsunuz, birincisine cevab vermiş- tim, görmemiş olacaksınız. Tekrar ede- yim: Aradan çok uzun zaman geçtiği için hüdiseyi tabint tâümir etmiştir. Korkmayınız, yalnız ihtiyatlı bulunu- nuz. * Ankaradan — <Bahtikarı» mektub yazan okuyucuma: Üvey baba bilhassa çocuğu çok kü- Çük yaşta almış ise hakiki bir baha hissi ile mütehassis olabilir. Fakat an- lattığınız vaziyet sizin bu saadeiten mahrum olduğunuzu gösteriyor. Şimdi müteşebbis olarak görünmek size dü- şecektir. Babanızın bakiki bir dostu yok muydu? Onu tavsit etmek müm- kün değil mi? Aksi halde bizzat müra- caat ediniz. ümzasile TEYZE .| raber fi |le, şimdi değil, taril ( Sıhhi Bahisler ) Gençliği nasıl muhafaza edebiliriz ! Daima mevcud olan ve zaman zaman ortayâ atılan bu mesele Ü de dokt. ların fikirlerini şöyle toplıyabiliriz. Ge çekten | nlar vardır ki, olduk- ça yaşı tam ma addederl sile mes'ud ve tatm öyledirler & sı da muhakkaktır ki ihtiyarlamağa baş- lhıyan her insan bu ihtiyarlama halini bü- bir teessür hissetmeden karşılamaz. le bir insan gençlik günlerini büyük | b bir haz ve ezvak içinde geçirdiği için za - man zaman kendini tebrik eder ve tatmin edilmiş sayar. Buraları dağru olmakla be- kman evvelce pekâlâ yapmağı müuktedir olduğ artık yapa- dığ manda büyük bir hüz- n çeker ve h yaline kapılır. Halbuki maalesef bu ayıp ve günah addettiği işleri yapacak kud - t baridane bir şekilde terkedip gitmişlerdir Yaşlılar da gençlik ateşini nasıl tekrar uyandırmalı? maaş alan meydana üddeiumumillik, hâayli karışık b in uhkık.ııı ile meşgul )unaku Alckn. Safyanos, Aleksi, İzzet, Ali Rıza ve daha bazı kimselerin, mevhum şahıslar namına sahte maaş cüzdanları tanzim ederek hazineden para çektikleri iddia edilmektedir. Suç tiyar hey'etleri namına sahte mühür- r kazdırmakla işe başlı ardır. Bu müh sayesinde sahte ilmühaber - er ve istihkakı olmıyan bazı şahıslar namına maaş ve yoklama — cüzdanları doldurmuşlardır. Bundan — sonra da belerine müracaat ederek, bu mevhum şahıslar namına para almiış - lardır. Şimdiye kadar tam manasile bunun çe- resi keşfedilememiştir. Esasen — burada| Bilâhare, bütün bu işler ortaya çık- mış, vaziyet müddeilumumlliğe bildi -| absolan mesele gençlik hissi ve |rilerek, tahkikata geçilmiş teşlerini tekrar uyandırmak İle beraber | ükün Mmertebe uzun bir zaman gem Bir müddettenberi devam eden tah- | jkikat, müsbet netice vermiş ve hâdise | iği muhafaza etmektir. Bu büyük mese- |delillerle sabit olmuştur. n bütün devirlerin- de ayni hararetle mevzuu - bahsedil: durtmuştur. (Hayat eksirini) bulmak için neler yapılmamıştır? Kurunu vustada ve | hattâ daha evvelleri birçok efsancler or- taya atılmıştır. Bazı insanlar bunun sır- rimı bul larımı ilân etmişler, fakat an- laşılan egoistelikleri galebe çalmış ve bu sırlarını mezara götürmüşlerdir. Bunlur arasmda moşhur Kont dö Sen Jermen en büyük misal olarak gösterilir. Burum h. yatı muzalleriyet ve muvaffakiyetler doludur, Kont dö Şen Jermenin bir asır ğı halde bütün hayat im- tam manasile mu - hafaza etliği sabittir. Uzvi, bedeni ve fik- Tİ vaziyeli atuz yaşında bir insan gibi idi ve böyle ölmüştür. Şüphesiz şimdi bu a- darcın bu muvaffakiyet sırrı tibben kolay tidadınca gençli izah edilemez. Yalnız tibben muhakkaktır ki gençliği uzun zaman muhafara etmek kabildir. Bugün bile bu pekâlâ herkes için müm- kündür. Oldukça uzun zamanlardanberi tahak- kuk etmiştir ki insan bedeni her pön Tnuhtelif aksamında sarfiyat yapar. Sar- fiyatı tatmin edecek maddeler de vücud- da mevcuddur. Veyahud sarfiyatı tama- mile tatmin edecek maddeleri gıdaları - mızdan alıp temsil etmek kuüdretini halr- dir. İhtiyarlık, tabiri diğerle ensicenin çökmesi ve bunun neticesi vezaifi fizıyo- l nin azalması nihayet büsbütün kaybolması demektir. Bu vezaili fiziy lojiye fikri, dimaği ve bedenidir. Yen den tamir etmek kudreti kalmayıneca be- denmin ayakta kalması da imkân haricin- de olur. Bu kudreti husule getiren şe, razatı dahiliye guddelerinin hu sullerinin kana karışmasıdır. Üfrazatı dahiliye güddelerinin ka kardıkları hormonlar zaylat ve tazmi müvazene halinde tutmağa yarar, O hülde ifrazatı dahiliye güddelerinin vazifelerinin borulması, ihtiyarlığın esas sebebi ve âmili sayılmak Iâzımdır. Bugün fen bunu kabul etmiştir. Bu guddeler de bir çoktur. Başta husyelerin ifrazatlı ge - lir. Kadınlarda yumurtalıklar ilrazatı da- hilâyesi vardır. Sanra kadın ve erkekte ğda (ipofiz) denilen güdde mev - cuddur. Böbreklerin üzerinde mahlazai Bunun üzerine, bu sahle işlerde a - dı geçenlerin isimleri zabıtaya bildi rilmiş, suçlular aranmağa başlanmış tır. Polisin yaptığı araştırma — netice sinde, bunlardan bir kesmının — şimdi yakın bir devletin hududları dahilin - de bulunduğu, içlerinden Kiryakonun öldüğü tesbit edilmiştir. Diğerleri ise, bütün araştırmalara rağmen buluna - mamıştır. Zabıta suçluları aramakta devam et- mektedir. Adliye de, hududlarımız dı - şında bulunanların celbi için, icab e - den tedbirleri ittihaz etmiştir. Suçlular, müddeiumumiliğe sevke- dildikten sonra tahkikat, tekemmül e - decektir. Bir mahkeme kâtibi hakaret suçundan muhakeme edilip beraet etti Dün, adliyede bir cürmü — meşhud hâdisesi olmuştur. Dilberistan isminde bir kadın, Asliye | inci ceza kalemi kâ tiblerinden Adil tarafından — hakarete uğradığını iddia etmiştir. Hidise derhal — Asliye 4 üncü ceza mahkemesine İntikal etmiş, mahkeme kaleminde bulunan bütün memurlar, şahid olarak dinlenilmişlerdir. Duruşma sonunda suç sabit olmıya- rak, mahkeme Adilin beraetine karar vermiştir. Kambiyo müdürlüğündeki hâdise suçlusu beraet etti Kambiyo müdürlüğünde, bir hâdise olduğunu, müdür Salihin Deniz Tica - reti Müdürlüğü tercümanlarından Ad- nan tarafından makamında tahkire ma iİruz kaldığını iddia ederek, hâdisenin sdliyeye intikal ettiğini yazmıştık. Hâdisenin mahkemesine Asliye 3 ün cü cezada dün de devam edilmiştir. Dünkü celsede mütalcasını serdeden müddelumumi Orhan Köni suçu sabit fevkalkilyelerin ve nihayet guddei dera- kiyenin ifraratı bulunmaktadır. Bu bühse tekrar avdet edecağiz. Dr. İbrahim Zati Ö'ıel ar, mevhum şahıslar ve mahalle ib- |y Mevhum şahıslar namına bir şebeke çıkarıldı soanra karar tefhim Suçlu Adnanın saat 9 dan (1 e ka dar kendisine sıra iği halde, b tercihan gö İki kişiyi yaralıyan İsmail tevkif edildi Bir müddet evvel Samatyada bi dise olmuş, B e met- resi Talha, akrabaları İsmail tarafın - dan bıçakla ağır sürette y Tardı. Bu hâdise etr. milikçe devam edel neticelenmiştir. Suçlu İsmail, dün — Sultanahmed 3 üncü sulh ceza mahkemı rek, sorgüy: lanun tev On iki çocu_k l;ir utâisü aşırarak mehtab gezintisine çıktılar Sirkeci ile Topkapı arasında İşleyen 3288 numaralı otobüsün sahibi Şeytan Ahmed ev- velki gece işini bitirerek otobüsünü 'Topka » pi eivarındaki bir arsaya bırakn xıp evine gitimiştir.. Sabahleyin kalkıp işinin başına gelen Ahmed otobüsün yarinde olmadığını görünce Bayretler Jçinde müdde otobüsü bulmak mümkün olmamışt num Özerine Şeytan Ahmed bir taraftan po- lst diğer taraftan Jandarmayı vak'adan ha- berdar etmek mecburiyetinde kalm disi de otobüsü her tarafta harıl harıl ara * mağa başlamıştır. Hâdiseyi işiten, Ahmedi ve otobüsünü tanıyan hi haberin doğrfi olduğuna İnanma miştir. Çünkü bu otobüs hiç bir hi mağa tenerzül etmiyoceği kadar &: rabtır, Yapılan bir hayli araştırmadan sönra otobüs jandarmü vasıtasile Topkapı civarın- daki Bayrampaşa denilen mahalde bulun - muştur. Yapılan tahkikata göre şu neticeye varılmıştır. 'Topkapıda oturdukları anlaşılan — ön, 06 iki çocuk gecc otobüsün yanında — toplan - mışlar, içlerinden Ali isminde birisi bir müd- det evvel şoför muavinliği yaptığından o « tobüsü idare edebileceğini söylemiş, bunu i- şiton diğer arkadaşları da otobüsle bir meh« tab gezintisine çıkmağa karar vermişler Ve otobüsü işletmek latemişlerdir. Ne marşı nt de tahrik kolu olan otobüsü uzun müddet işletmek mümkün olamamıştır. Esasen Şey- tan Ahmed de her sabah otobüsü ancak bir aaat çalıştıktan sonra işletmektedir. Nihayet 12 çocuk bir çok gayret sarfından sonra oto- büsü iterek Topkapı harticine, asfalt yola çir karmışlardır. Edirnekapıya doğru meyilli o « lan bu yolda otobüsü işlelmek kolay olmu$ ve hepsi birden içine dolarak gezmeğe bağ « Jamışlardır. Fakat Bayrampaşaya varır var” maz benzini biten makine — istop etmiştir. Çocuklar bir hayli zaman uğraşıp makin! aksamından bazılarını da kırdıktan sonra ©' tobüsü orada birakarak savuşup gitmişler * dir. Zabıta bu haylarları yakalamış ve hak * farında lâzım gelen kanun! munmeleye te * vesslil olunmuştur. ] iki ahbab çavuşlar Müdafaa silâh I