Füzuli avukatlar «Yeni avukatlık kanunu, avukatların Bir kasmını avukatlık yapmaktan mene- decek.> — Acaba bunlar hangi avukatlar olsa gerek.. Gazetede çıkan haberin serlevhasımı okuyup ta bana bu suali soran dostumun yüzüne baktım. — Herhalde füzuli avukatlardır. Dostum meraklıydı: — Füzuli avukat ta nedir? — Hergün yüzlercesine tesadüf ettik- Jerimiz. — Anlamadım. — Anlarsın hele gel! Dostumu yakaladım. — Biraz beraber yürüyelim! Biraz yürüdük, bir kalabalık gördüm: — Hele sokul şimdi füzuli avukatlara rastlarız. Kalabalığın niçin toplandığın: öğren- dik.. hâdise, hemen hergün birçok ben- zerlerini gördüğümüz sokak kavgaların- dan biriydi Kavga edenleri ortaya alantar konuşu- yorlardı: — Kabahat kısa boyltuda! — Hayır uzun boşyluda, — Ben kabahatın kısa boyluda oldu- ğunu isbat ederim, — Ben de uzun boyluda olduğunu iş- bata muktedirim. [ Dostuma döndüm: t “ — Füzuli avukat nümunelerini gördün mü? . Devam ettim: — Bunların bize zararı yok, fakat bize Acaib bir kurbağa Brezilyada — bir nevi kurbağa var- dır ki yazın müd- biş surette su yu- - tar, vücudü dav- İmmbaz gibi şişer ve yaz mevsimi- nin en sıcak gür- Jerinde, bu şişkinliğin verdiği ağırlığın tesirile mütemadiyen uyur. * Dünyanın en eski müzesi Dünyanın en eski ve acaib müzesi A- merikanın Viyoming eyaletinde kâindir. — Tek katlı bir bina olan bu müzenir, bi tün duvarları Dinozor denlilen vo eski| kemiklerinden yapılmıştır. Bir kadın nasıl Koca bulur? Bana «Fatih» ten «Meçhul kadın» — Aâmzasile mektub yazan akuyucum Bulgaristanda doğmuş, arada büyü - — “müş, tahsilini Bulgar lisesinde yapmış ve nihayet ana vatana yerleşmiş olan — Gkrabasının daveti ile buraya gelmiş - tir. 7 aydanberi İstanbuldadır. Büu genç kadın kendişini çağıran ak- Tabasının yanında rahat edecekti, ken- — disine bir istikbal hazırlıyacaktı. Fa- kat akrabası olan erkeğin zevcesi or - faya bir kıskançlık meselesi çıkarınca okuyucum evi bırakıp gitmek mecbu- riyetinda kaldı. Şimdi bir fabrikada — hayatını kazanmaktadır. Fakât bu ya. şayış sonuna kadar böyle gitmez, son: Ta fabrikada her gün iş te yoktur. 24 yaşında genç, tahsil görmüş, gü zel bir dul kadın için en iyi yol ev - — lenmektir. Fakat kocayı nereden bul « malı? Hele yabancı bir memlekette, — yabancı bir muhitte, dost, akraba, ta- zararı olan füzuli avukatlara da rastla- riz. — Nerede? — Şimdi buluruz. Dostumla beraber bir tramvaya bindix. Dostuma sert sert baktım: — Neye ayağıma bastın? Dostum şaşırdı: — Ben senin ayağına basmadım ki., — Nasıl olur? Sağdan biri atıldı: — Ben gördüm efendim, ayağına bastı. Solda duran, sağdan atılana e“vab dan indim, dostum da arkamdan indi. — Yahu sen şaşırdın mm, dedi, senin ayağına bastım mı? — Basmadın. — Öyle ise neye ayağıma bastın diye bana çattın? — Neye olacak, füzuli avukatları ha- rekete getirmek İçin. Dostum güldü: — İHakikaten, dedi, aramızda füzuli avukat denilen bir sınıf varmış. — Bir de, dedim, bu füzuli avukatların arsıulusal olanları vardır, — Onlar da kimlerdir? — Misal mi istiyorsun? — Evet! — Hatay işinde Fransızların söyledik- lerini, yaptıklarını gözünün önüne getir, kâli! İsmet Hulüsi On altı yaşınılı_ bir profür Meşhur Fransız © Ç feyiesof ve — âlimi Piyec Kassanal daha on altı yaşın- da iken zamanın meşhur — üniversi- telerinden biri o- lan (Diny) de pro- fesörlüğe —yüksrl- mişti, Yılan şeklinde bir çiçek Amerikanın Oh: yo eyaletinde yap- raksız. bir çiçek vardır. Adı Kob- radır. Bu nebata bu ismin verilmiş » olması ayni isim- deki zehirli yılana pek'ziyade benze- mesindendir. Bu , devirlerde yaşamış büyük bir hayvanın || Nebat, yakınından. geçen ufak böcek ve sinekleri kapar ve onlarla beslenir. MÜENRNYSNSSESaNSNENURaNAAS ee Ös do v semnanrRRAReSenAAeReALerARRARAAA DEBEREEAASESAEADARSSESAesa. Ve bu genç kadın bana soruyor: — Ne yapmalı? Müsbet bir yol göstereblimenin güç- lüğü, hattâ imkânsızlığı meydandadır. Evlenecek çağda gençler arasında müstakbel rabıtaları kendi muhitleri hazırlar, kendi aileleri kolaylaştırır, ve bu arada görme ve görünme başlıca rolü oynar. Fakat tesadüfün sevki ile muhitsiz kalmış bir gencin, hele kadın olursa yardımcısı gene tesadüf ola - caktır. Görünmeyi, hiç yoktan muhit hazırlamayı, dost edinmeyi temin et - mek. kendi omuzlarına düğecek — bir yüktür. Bilirim, güçtür. Fakat cesareti kaybetmiyen için dalma mümkündür. * Bir sual münasebetile geçenlerde Şişliden mektub yollıyaa okuyucumun uyandırdığı alâka devam etmektedir. Son günlerde tekrar birkaç sual kar - şısında kaldım. Bir defa daha söyliye- yim: Ben bu okuyucumun adresini bilmiyorum, bilsem dahi söylemekte mazurum, Kondisi bu satırları görür de bana söylemek salâhiyetini verirse © zaman mesele değişir. TEYZE - İngiltere kralı neler yapar ve neler yapamaz ? Kral, kraliçe ve veliahd İngiliz kral ve kraliçesi yakında Pa - risi ziyaret edeceklerdir. Bu münase - betle Fransada büyük hazırlıklar yapıl- maktadır. Fransızların İngiliz kral ve kraliçesine yapmak istedikleri kabul res- mi hakikaten misli ender görünür nevi- den olscaktır. Fransız gazeteleri şimdi- den bu mevzu ile geniş mikyasta meşgul olmakta, İngiliz kral ve kraliçesine dair sütun sütun yazılar - yazmaktadır- lar. —Bundan , ötürüdür. ki ame- Byatta yeri olmamakla beraber İngiliz kralının, kanunen ne büyük haklara sa- hib olduğunu kaydedip okuyucularımı - za bu hususta bir fikir vermeyi fayda - dan hali addetmedik: İngiliz kralı, donanmanın mütlak sa - hibi sayılır. Canı isteyip te bu donanmayı şahsan satılığa çıkarmak istese, mantı « kan ve kanunen hiç kimse buna mâni ©- lamaz ve olamamak lâzıntdır. — Ayrıca Korntay dükalığı İngiliz kralının şahsi malıdir. Bu dükalığı da “izerindeki bü- tün binalarile satmak istese hiç bir mâ- nile karşılaşmaz. Bunun haricinde İngi- liz kralının çu hakları ve salâhiyetleri vardır: 1— Bütün İngiliz hapishanelerinin ka- pısını istediği zaman açıp bütün mah - küm ve mevkufları serbest bırakabilir. 2 — Ordu ve donanma efradına top ye kün mezuniyet verebilir. 3 — İngiliz imparatorluğunda — İncil tab'ı hakkı krala aiddir. Bu hakkını, mu- ayyen bir para mukabitinde bir müesse- saya devretmiştir. 4 — Parlâmentoyu 'stediği zaman fesh ) | ve toplanmasına müsasde etmiyebilir. $ — Yalnız bir mesele için parlâmen- fonun ve hükümetin fikrini almadan Fransaya ilânı harb edebilir: Fransanın takibat yapılıyor Elindeki muayene kâğıdını “ Sağlamdır,, diye doldurduğu için suçlu ağırcezaya gönderildi Müddeinmumtlik, sahtekârlık suçlusu bir talebe hakkında, bir müddettenberi yapmakta olduğu tahkikatı neticelendiz- miştir, İddia edildiğine göre, Hasan ismindeki bir genç, askeri mektebe girmek için, Gü- müşsuyu asker! hastanesine muayeneye Bitmiştir. Elindeki muayene kâğıdının, göz ve kulak için ayrılan kısmını «sağlamdır. şeklinde doldurmuş, daktorun — imzasını da atarak, işi tamamlamıştır. Fakat, bilâhare muayene evrakındaki sahtekârlık ortaya çıkarak, çocuk ta ya- kalanmış ve adliyeye verilmiştir. Suçlu, müddelumumiliktea alınan ifa- desinde: — Bu sahtekârlık benim eserim değil- dir. Hastanede Naci isminde bir hademe önüme düştü, muameleyi tamamladı, sonra da bana iş tamam oldu, dedi, şek- linde, hakkmdaki iddiayı reddetmiştir. Müddelumumilik Naciyi aratmış, fa- kat bu isimde bir adam, bulamamıştır. Fakat, tahkikat neticesinde de, tahri- fatın bir başkası taralından yapıldığı, Hasanın ise, bu sahte vesikayı bildrek kullandığı sabit olmuştur. Suçlu talebe hakkında sorgu hâkim- liğince açılan tahkikat ta neticeye var- mıştır. Hasan, tecziyesi taleb edilerek A- ğirceza mahkemesine gönderilmiştir. Duruşmasına bugünlerde başlanacak- tır. Sahte vesikayı asıl hazırlamış olan ise, müddelumumilikçe arattırılmaktadır. Kantarcılar cinayeti faili idam talebile mahkemeye verildi Kantarcılar cinayeti failinin, tahkikat neticesinde suçu sabit görülerek, müd- deiumumilikçe idamı taleb olunduğunu yazmıştık. Tahkikatı idare eden müddeiumumi muavini Orhan Köni ve 4 üncü sorgu hâ- kimi Küşif, adliye tarihimizde şimdiye kadar görülmemiş bir sür'atle, hâdiseyi bir hafta içinde neticeye vardırmışlardır. Suçlu dün idam talebile Ağırcezaya gönderilmiştir. Şüpheli bir ölüm Müddelumumtlik, şübheli bir ölüm tah- kikatına, el koymuş bulunmaktadır. bir genç kız evinde ölü bulunmuş, ailesi zabıtaya veremden öldüğünü bildirmiş- ' Karagümrükte Hacı Şüküfe isminde| — — N Kadıköyünde — Telefon ikclcre rastlamış, ölüm şübheli bir mâ- |hiyet ârzetmiştir. Adliye tabibi Enver Karan ceesedifi morga kaldırılmasına lüzum görmüştü”. Müddeidumumi muavinlerinden — Nure: din, tahkikata devam etmektedir. Otobüs neşriyati davası Asliye 1 inci ceza mahkemesinde oto' — büs davasına dün de devam edilmiş, Ah- med Emin vekili Nazmi Nuri mücafaanâa- mesini tamamlamış, nelicele müvekkilie nin beraetini istemiştir. j Diğer müdafaalar için dava talik edil- mMiştir, Poliste : Sarhoşluğun sonu Karagümrükte Armudlu enddesinde ter - likçi Hilminin evinde oturup rakı içen Rıst, Arab Mehmed, Halim. Muharrem. Kör Akif ve Salâhaddin isimli altı arkadaş arasında sarhoşluk yüzünden bir kavga çıkmış ve ne- ticede Rıza Arâb Mehmedi biçakla karniın- dan ağırea yaralamıştır. Arabacı kavgası Kerestecilerde Odunkapı iakelesinde ara- bacı kâhyası Lütfü Ile arabacı Hamdi ara « sında iş yüzünden çıkan bir kavgada Lütfü Hamdiyi saçlarından tutup yere çalmak su- retile başından ağırca yaralanmasına zebe - biyet vermiş, yaralı Cerrahpaşa hastanesine Kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. Bir kadın kavgası Beşiktaşda Sivazlı çıkmaz sokağında © - turan Nimet ile ayni evde mukim — Hifziye, Lemâan ve Cavidan arasında geçimsizlik yü- zünden çıkan bir kaygada Nimet yere düşe - rek gol kolu kırılmış, Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. Bir otomobil bir hasta nakliye arabasına çarptı Şoför Lütfünün idaresindeki 2926 numa- ralı otomobil Beyoğlunda İstiklâl eaddesin - den geçerken sürücü Cemalin idaresindeki hasta nakliye arabasına çarpmış, ber Idi a- raba da hasara uğramışlır, Bir adam denize düştü, kurtarıldı Haydarpaşadan Köprüye gelmekte olan Haleb vapuru yoleularından, — Tophanede Defterdar yokuşunda oturan sabik Cide pos- ta müdürü 50 yaşında Zeki vapurun kıç ta- rafında dolaşırken ayağı kayarak — denize düşmüşse de kaptanın çabuk haberdar ol « ması sayesinde vapur durdurularak — sandal indirilmiş, çok su yutan Zeki baygın bir hal- de Nümune hastanesine kaldirilmiştir. Bir otomobil bir kıza çarptı Şoför Cevad tarafından idare edilen 2754 Brotanya eyaletini geri almak için, 6 — Tek bir santim vergi ile mükellef tir. değildir. a Fakat Şüküfenin cesedini muayene e- T — Londrada Sen David katedralinin | den belediye doktoru bir takım siyah le- hatibidir. Senede (40) Jira aylığı vardır. İsterse on iki ayda bir bir vâz verebilir. 8 — Mektubları pulsuz sevkolunur, Buna mukabil: 9 — Kralın umumit bir yerde tek bir sigara dahi içmiye hakkı yoktur. 10 — Şayed Athol dükas. idama mah- küm edilecek olursa, bu zatın idam seh- pasının masrafını kral ödemiye mecbur- dur. Bunun sebebi şudur: Üçüncü Jorj zama- nında kralın yanına kraliçe Şarlot gir - diği zaman, orada hazır bulunan Kinsal dükası şapkasını çıkarmayı unutmuş ve kralın şu hitabına maruz kalmıştır: Aziz lordum! Kralın karşısında şapka- tilmen, hiç bir zâman bir kadın karşı « 11 — Tek bir kişi krajım karşısında şap-| Sında bulunduğunu unutamaz. ka çıkarmaz. Bu adam Kinsal dükasıdır. İngiltere krâlı nızı çıkarmıyabilirsiniz. Fakat bir cen -| caddesinden geçerken © elvarda oturan 5 ya gında Kece isimli kıza çarparak vücudünün muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Otobüslerin maddei muharrikeleri tesbit ediliyor İstanbul Belediyesi şehirde işletilmek üzere Avrupadan satın ualınacak otobüs- lerin şartnamesini hazırlamaktadır. Bun- dan sonra şehirlerde işletilecek otoğüs: lerin benzin, mazot veya havagaz: tazyi- ki ile mi işletilmesi doğru olacağı etra> fında tedkikat yapmak üzere İktisad Ve- kületinde bir komisyon kurulmuştur. Ko- misyon bu husustaki kararım iki ay son- ra vereceğinden İstanbul Belediyesi ta- rafından hazırlanmakta olan şartname- nin tamamlanması tehir edilmiştir. l Bacaksızın maskaralıkları Tedbir l l LAĞAÜ ASE SA öi ağön . v lli e a (a Li b Pi DA tü