BON POSTA RoBert Tâjlı;rwv.akile meçhul bir aktördü finda bulunan Jeanne Bir gün Passadena- daki küçük tiyatroda Yeni bir piyese hazır- lanıyorduk. — Piyesin Okunuşu — esnasrnda Robret Taylor da ko- Tuna sımsıkı sarılmış Şok cazibeli, esmer bir genç kızla birlik- te hazır bulunuyoğ, Gu, Çok sade, çok iyi Ubli bir tavrı vardı. * İlk bakışta iyi bir d likanlı gibi görünüyordu. Rolünü alelâde T yazı okur gibi büyük bir sükünetle Okudu, Sesi tatlı ve ahenktardı. Tiyatro müdür ve idarecileri rollerin datı hakkında görüştüler. Dört bü- Yük ve bir küçük rol vardı. Büyük rol- lerden ikisi henüz evlenen bir karı koca Tolü idi. Erkek rolünü Stanbope'a verdi- > Rol çek silikti. Üç hafta oynandı. Fa- kat Stanbope bu silik rolde fevkalâde bir Türette muvaffak oldu. Ondan sonra da Üçük tiyatronun belli başlı aktörlerin- Gden oldu. Fakat hiç te memnun görün- Müyordu. Bir gün bana dedi ki: — Jeaune! Sen nasıl şişmanlıyorsun? nlyın_. hâlbuki ben hergün biraz daha Zayıflıyorum. Bu hep üzüntüden... Hem Artık aktörlükten de bıktım. Ben bu N'atta verimli olamam. Çekileceğim, Ska bir tasavvurum var. Hakikaten dediğini yaptı, tiyatrodan kildi, bir müddet artadan kayboldu ve nra büyük bir yıldız olarak göründü. - Un her şey, doktor, mühendis, avukat ACağını tasavvur ederdim. Fakat bir E"' dünyanın en güzel erkeği sıfatını Zanacağını; kadınların peşinden koşa- Saklarını n 1 onun için birbirlerinin gözle- Tni Oyacaklarını, fotograflarının her ka- u.”v hee kızın odasında —bulunacağını Yvur edemezdim. Robert Taylorun *«Son Posta» için imazaladığı resim Yukarıda resimlerini gördüğünüz bu iki genç kız, önümüzdeki sinema mevsiminde filmlerini seyredeceği- miz iki güzel ve kudretli artistifir. Ann Miller (sağda) Hollywood'da Ginger Rocers'in esmer rakibi sa- yılmaktadır. Fred Aster ile çevir- diği bir filmde kıvrak dansları We bilhassa nazarı dikkati celbetmiştir. Joan Woodbury ise çok — manalı çehresi ise beyaz perdenin en ori- #nal yıldızı olarak parlamağa baş- lamıştır. Sonja Henie'nin meşhur olacağını bir falcı haber vermiş Çîçl bir müddet şında gelir. Yüz gram suya beş gı Yazan: erin Ömrü x Kesilen çiçekleri daha çok yaşatmak ve çabucak solmasının önüne geçmek için bulunmuş birçok çareler vardır. Şeker bu çarelerin ba- nan mahlülde çiçekler daha uzun zaman yaşamışlardır. uzatılabilir am şehker koymak suretile hazırla- Tarımman İnsan oğlunun çiçeğe karşı duyduğu sevgi o kadar eskidir ki, tarihin dlk yap- raklarında bile bu sevginin izlerine rast- lanır. En geri insanlardan, en ileri insan- lara kadar küçük, büyük; fakir zengin herkesin tek bir çiçek karşısında bile içi titrer; daha konuşmasını bilmiyen — bir çocuğa adi bir gelinciği gösteriniz: Göz- lerinin birden parladığını, dudaklarının açıldığını çırpınarak Üüstüne atıldığını görürsünüz! Asırlık bir ihtiyara bir de- met menekşe koklatınız: Yüz buruşuk- larının kıpırdadığını, burun deliklerinin kanadlandığını ve nihayet dahıp gömül- düğü hatıralardan uyanmak istemediğini | görünsünüz. — Çiçeklerdeki bir. bakışlık |renk, bir nefeslik koku bizi bütün haya- tımızca saracak kudrete maliktir. Zengin olsun, fakir olsun yaşıyan her insanda çiçek ideal sevgidir. Önu o kadar severiz ki öldükten sonra da mezarımızın Üstü- ne bir demet bırakılmasında hoşnud o- lurur. Medeniyetin her adımmda, yeryüzü bunca güzelliklere büründüğü halde in- Meşhur patinaj şampiyonu ve sinema (| $80 Oğlu bile kır çiçeğindeki — güzelliği yıldızı İsveçli Sonja Henic bundan on se- ne evvel İsveçte bir gezinti yaptığı sıra- da ihtiyar bir çingene kadınına rastgel- miştir. Kadın falına bakmağı teklif et- miş Sonja da bunu kabul etmiştir. Falcı demiştir ki: — Günün birinde denizlerden ötede bir |hâlâ bulamamıştır. Hâlâ pırıl pırıl yanan saraylarda bile gözlerimiz gene bir çift içek . arar. Osmanlı saltanatındaki (lâle deviri) başlı başma bir çiçek çılgınlığı değil midir? Muhakkak ki yeryüzünün en büyük süsü çiçektir ve insanlar bu süş için yalnız hayatlarında değil, öldük- yerde çok meşhur olacaksın. Herkes sen- | t€N sonra da çırpınıyorlar! den bahsedecek, Sonja o vakit gülüp geçmiştir. Fakat falcının dediği çıkmış ve İsveçli patinaj şampiyonu beyaz perdenin meşhur bir yıldızı olmuştur. Güzel san'atkâr yeni filmindeki rolüne hazırlanırken Ginger Rocers'i İlk tanıdığımız. — gün- denberi onun uçan ayaklarının, göz alan| söyler, şen ve şuh görmeğe alışmıştık. | “Y*â! raksının ve cana yakın güzelliğinin hay-| Halbuki bu yıl bu kudretli rTanı olmuştuk. Biz onu her filmde danseder, şarkı san'atkârı Çiçeğe karşı olan bu düşkünlük, her yerde çiçek yetiştirme hevesini artırımış- tır. İngilterede yalnız çiçek kesmek için İharcanan paranın yılda on beş milyon İn- | giliz Urası olduğunu söylersem şaşmayı- nız! Bu uğurda yüz bin bahçıvan da e- mek sarfetmektedir. Çiçek yetiştirmi- yenler hazır bir demetini gözleri önünde bulundurmak için nelere katlanmaziar? Onu odalarımızın en güzel köşesine ko- yarak yaşaması için sabah, akşam - hes- lenen bir çocuk gibi - üstüne titreriz. Fa- kat ötedenberi yürekleri sızlatan bir hal var ki, o da böyle kesilmiş çiçeklerin pek ömürsüz oluşudur. Bir demet çiçeğe ka- vuşan gönüllerimiz ne kadar ferahlarsa, onların pörsüyüp öldüğünü görünce de o kadar mahzunlaşır. Bir sukutu hayal karşısında herkesin içinde bir susl beli- K. O. radyo kumpanyüsı güzel Gingers'i yeni bir tip olarak ortaya atıyor. Çok sevimli bir jönprömiye olan James Stevart ile çevirdiği (Vivacious Lady — Ateşin kadın) filmi, isminden de anlaşı- lacağı gibi Ginger Rocers'i dinamik bir kadın halinde göstermektedir. Filmde ar- tistin güzel dansları ve şarkıları da ek- sik değildir. Bu pek yeni filmde Ginger Rocers'in muvaffak olduğu söylenmek- tedir. Yukarıdaki Tesimde <Ateşin kadın> filminin bir sahnesinde sarışın yıldızın çok hırçın, çok hareketli ve yorucu ha- lini görüyorsunuz. Ginger Rocers baştan bütün sahnelerde bu kadar kavga- cı, ele avuda sığmaz ve hırçın bir. rol bambaşka bir karakterde bulacağız. R. yapmaktadır. rir; «Acaba çiçeklerin ömrü uzatılamaz mi?r Filhakika bu mesele çok mühimdir, Dalından kesilen çiçekler eski sularıni alamadıklarından az zaman sonra solare lar. Uçurdukları su yerine yeniden su ale ması için onu bir vazoya koymak ta kâfl gelmez. Çünkü çiçeklerin bilhassa yape, raklarındaki bazı mikiroblar — dolayısile sudan istifade edemedikleri anlaşılmıza tır. Bu mikroblar hele sıcak yerlerde dü« ha çabuk üreyerek, çiçeğin sapını tıküe maktadır. Hattâ bunun için bazı merakte hlar çiçeğin sapını daha geniş - yanlae masına - keserler. Bazan da dörde yaras rak su alacağı yüzü büyütürler. Böyle- likle çiçeğin ömrü biraz daha uzamış o- lursa da, bu uzayış pek kısadır. Bu iş Üzerinde çalışan ülimler birçoli tecrübeler yapmışlar ve bir hayli ışe ya« rar neticeler elde etmişlerdir. Çalışmas larda: Suya geçen mikrobların bilhasıs yapraklardan geldiği görülmüş ve suyâ& konulan çiçeklerin yaprakları öncedent tamamen ayıklanmıştır. Aymca — sudaki mikrobları öldürecek veya üremesine mâni olacak tedbirler araştırılmıştır. Mee selâ suya katılacak bir madde ile bunları öldürmek, fakat çiçeklere bir zarar getle rilmemek düşünülmüştür. Bu maksadla kullanılan maddeler arasında şeker, gll- serin, alkol, aspirin, piramidon ve toz 0« dun kömürü vardır. Yüz gram suya beş gram şeker koymak suretile hazırianam mahlülde çiçekler daha uzun zaman ya« şamışlardır, Halis İngiliz tuzu (Sülfat dd manyezi) iyi netlceler vermiştir. Boraksa Natrium klorid, Mağnem klorid ve daha birkaç maddenin karıştırılmasile hazıre lanan tertip te pek iyi gelmiştir. Bu maha, lut Nivelka adile bir zaman ticarete cıkge rılmıştır. Elhasıl çiçeklerin Öömrünü bugün eşe kisinden fazla uzatmak mümkün olmaka tadır, Hergün yeni yeni tedbirler de meye dana çıkmaktadır ve eğer Almanlarım hormon nazariyesini bu vadiye de tatbili imkânı bulunursa mezarlarımızda - bile solmadan duracak çiçekler elde edilebis lecekti. Tarımman Muşta sayım fazlalığı At ve merkeb sayıma tabi iken 937 senesinde vilâyet itibarile sayılan haye vanların yekünu 3935,287 idi., Bu seng Jat ve merkebin sayımdan istisnası ve |hayvanatı ehliye sayım rüsı >unun İne imesi dolayısile Vali Te < Sırri Gür ile defterdar Mehmec -aanın &l « dıkları tedbir ve bütün — mükelli yaptıkları tahrirf tebliğat ve alâkadar memurlara verdikleri temelli direk ler sayesinde bu sene 33,995 baş van fazlasile sayıma tabi hayvan mik« darı 369,282 adede ulaşmıştır. Geçen sene sayıma tabi — bulunan &! ve merkeb sayısı da bu hesaba dahil edilirse bu sene ilimizde elli bine ya - kın fazla hayvan tahakkuk etmiş bulü« nuyor. AlAkadarlar hesabma — önemli muvaffakiyet sayılan bu mühim fazla- bk kaçakçılığın fena bir hareket oldu« ğunu anlamaya başlıyan halkımız na « mına da şayanı iftihardır.