14 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

14 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa Şaşırmamak Ve yılmamak Yazan: Muhittin Birges on günlerde, bir Alman generali- nin cihan harbi esnasındaki ha- tıralarını ihtiva eden bir kitabı okudum. Kitab, 916 dan itibaren harbin sonuna kadar Kafkas ve Filistin cephelerinde bir Türk fırkasına kumanda etmiş olan General Guhr tarafından yazılmıştır. İyi bir askeri teknisyen olduğu kadar, ce- miyet, kütle, halk ruhu anlamakta da kuvvetli bir duygu sahibi bulunduğu, eserinden çok iyi anlaşılan zat, Türkiyeyi harb esnasında en sakat, en kuvvetsiz, en yaralı yerlerinde tanımıştır. Gördüğü geyler, hangi taraftan bakılsa acıklıdır. Züppe ruhlu bir Avrupalı olsaydı, bütün ©o gördüğü sefalet, zâf, teşkilâts lık ve perişanlık levhaları arasında Türkiye ve 'Türk milleti hakkında çok fena fikirlere sahib olabilirdi. Halbuki, General Guhr| içindir ki yüksek tahsilin sadece yüksek tahsilde mutlak muvaffakiyet kazanacakları tahmin edilenlere hasrı için ça- lışmaktadır, hiç böyle düşünmemiş, bütün müşahe - delerinin hülâsası olarak Türk milleti hakkında çok iyi fikirler edinmii Eserinin sonlarında bir cümle gördüm; üzerinde derin derin düşündüm, Türki - yenin, mütarekenin ilk günlerindeki pe-| Fişanlığını tasvir ettikten sonra milli mü- gadeleden muzafferane çıkışını birkaç kelime ile anlattıktan sonra diyor ki: «Bu kalkınışı bütün dünya hayretle seyrettil ve bunda «Şarkın bir mucizesini» gördü. Halbuki, bizler gibi, Türk milleti-| nin içinde bulunmuş ve onun askeri kıt'a- larını sevk ve idare etmiş olan ecnehuır.ı bu işten dolayı ne hayret etmişler, ne de| (| bunda bir mucize görmüşlerdir. Vatanı uğrunda ne büyük fedakârlıklara katla- nılabileceğini harb esnasında pek güzel gördüğümüz bu milletin, Atatürk gibi büyük bir insanın idaresi altında bir hamlede kalkınmış olması gayet tabil bir hüdise 1di.> Üç sene kadar bir zaman zarfında Tür- kiyenin en geri ve en zayıf yerlerinde do- laşmış ve yalnız geri, acıklı ve fena şey- ler görmüş, fakat, hilis bir asker yüreği taşımış bulunan bu yabancı kumandanın | bu şahadeti bizim için sade kıymetli de- Bildir. Ayni zamanda bize şevk, kuvvet, istikbale karşı tam emniyel verecek bir| müşahededir. Hakkımızda bu kadar iyi bir fikir sahibi olmuş ve bunu bu tarzda ifade etmiş olan eski silâh arkadaşına evvelâ teşekkür ederiz. * Bu sözleri bugün hatırlayıp buraya kaydedişim sebebsiz değildir. İki hafta - danberi yeni bir safhası inkişaf etmekte olan milli bir davanın bir buçuk senelik seyrini takib ede ede bugüne kadar ge- lecek olursak görürüz ki General Guhr çok doğru ve bir hakikati çok basit ve samimi bir dille ifade etmiştir. Hatay davasının son safhasında Türk milleti sözünün bir kere daha üstün ol - ,duğunu gördü, Bir Türk askeri heyeti Hataya girdi ve onun arkasından bir de Türk kıt'ası Hatay topraklarına gir- mek üzere bulunuyor. Halbuki davanın bu safhasında işler henüz buraya kadar gidecek değildi. Fakat, Martel - Garo politikasının yardımı sayesinde Türkiye bu nevi tedbirlerin zaruri olduğunu gör- dü ve bunların alınmasını kat'i bir dille istedi. Türk milletinin dilinde artık ciste- mek», <almak» demek olmuştur: İstedi ve aldı. Hayır, edebiyat yapmıyorum; bu, ar- tık böyledir ve bunun sebebi de gayet basittir: Türk milleti, Türk hakkı uğ - runda, Türklüğün selâmetinden bahse- dilen her yerde ve her şeyde fedakârlığın €en azami hadlerine kadar gitmeğe hazır- dır. Vatan uğrunda can vermesini değil, hattâ senelerce sefalet çekmesini dahi bilen bir mületin sesi, elbet işitilecek ve dinlenecek bir sestir. İşte, sırf bu sebob- den dolayıdır ki Martel - Garo politikası Hlâs etti ve bunun içindir ki şu daki « kada Hatayda birçok şeyler değişmiş bu- Junuyor ve yarından itibaren daha pek çok şeyler değişecektir. General Guhr'un dediği gibi bunda bir mucize yoktur; bu iş gayet tabil bir şeydir. * Avrupanın en büyük milli kütlesini, €n yüksek kültürünü ve en kuvvetli as- halletmiş değildir. Fakat, Türkiye Ha - tay davasının halli yoluna artık ayak basmış bulunuyor. Acaba, vatandaşla - Fransada hakikt ihtiyaçtan 5 defa fazla avukat, 3 defa fazla doktor, 2 defa fazla sanayli nefise mezunu vardır. Al - manya da ayni fazlalık tehlikesi ile karşılaşmıştır, SON POSTA bunun cuğu, muvaffakiyet Yüksek tahsil — Liseyi bitiren çocuğunu üniversiteye yollamak her ailenin hevesidir. fakat yüksek tahsili bitiren nice gençler vardır ki hayat merdiveninin ilk basamağında kalmışlardır. Bir ço- şartlarını nefsinde toplamış olmadıkça üniversiteye yollamakta ısrar etmektense muvaffak olacağı sahaya sevketmek elbette müreccahtır. 87 yaşında bir âlim Hâlâ çalışıyor | Dünyaca tanınmış meşhur ten â - HEmlerinden Sir Oliyer Lodge 87 ya - şına basmıştır. Daha hâlâ zindeliğini muhafaza eden âlim, yeni bir eser ha - zırlamaktadır. Resimde kendisini kızı ile birlikte görüyorsunuz. 100 el çantası olan kadın Amerikada yeni bir moda baş göster- miştir. Şık kadınlar, el çantalarının çok- kuğu ile övünmekte, gittikleri yerlere On ,ön beş tane çanta götürmektedirler. Tanınmış zenginlerden birinin karısının tam 100 çantası vardır. Ve her çantanın içinde de tek bir tuvalet eşyası bulün - maktadır. . — ——— aa Tım bunun ne demek olduğunu iyi anlı- yorlar mı? Anlıyanlar anlamıyanlara anlatsınlar: Bu işte bir mucize yoktur; çetin ruhlu, sakin, fakat mücadeleci bir milletin ka- zanmak iradesi, muzaffer olmak azmidir ki Türkiyeyi, cihan harbinden sonra kal - kınan ve emuzaffer olan mağlübların» başına geçirmiştir. Evet, bugün Alman- ya da harbden muzaffer çıkmış bulunu- yor, Fakat, Türk mağlübiyeti bir gün da- hi kabul etmeden muzaffer oldu ve ar - kasında bugün on beş senelik bir zaler tarihi vardır. Hatay davasının bugünkü vaziyeti, büyük muzafferiyetin — deva- mandan ve inkişafından başka bir şey değildir. Hayatla ve tarihle pençe pençeye mü- çadele eden bu milletin bütün muvaffa- YÜTT Hergün bir fıkra Yanlış saymışım Üç kişi konuşuyorlardı. İçlerinden bi a Üç at gördüm, dedi, ayaklarını saydı, on bir çıktı. Biri: — Bildim, dedi, dir atın bir ayağı kırık olacak. — Hayır. Öteki atıldı: — Ben bildim, biri bir ayağını kal- dırmıştır. — Hayjır. İkisi birden düşünmeye başladılar. Üç at gördüm düiyen: — Ne düşünüyorsunuz, dedi, o ka- dar mühim değil, ilk defasında yanlış saymışım, bir daha saydım. Ön iki Şikago emniyeti umumiye müdürliüy ğünün müsadere ettiği silâhlar, sahilden beş mil ötede Mişigan gölüne atılıyor. Yanında iki bavul makarna taşıyan tenor Meşhur tenör Benjamino Gigli boğa - zına çok düşkündür. İtalyan yemeklerine bayılır, Her nereye gitse, makarnasını, yanında taşır. Onun için daima, iki bavul stok makarna ile seyahat eder. 26 sene - denberi şarkı söyliyen tenor, 300 defadan kiyetlerinin yegâne sırrı şuradadır: Şa -| fazla Rigoletto'yu okuduğu için, <artık | şırmamak ve yılmamak! Muhittin Birgen gna geldi, başka şarkılar bulmak lâzım> Eski İngiltere hariciye Nazırı Doktor oldu Eski İngiliz hariciye nazırı B. Edene Kembriç Üniversitesi tarafından fahri hurut doktorluğu ünvanı verilmiş, ve bunu bizzat, narırın eski başvekili Lord Baldwin tevcih etmiştir. Sigara kâğıdsız sigara gyapıldı Sigara tiryakisi bir Macar gazetecisi, uzun çalışmalardan sonra, sigara küğı - dına ihtiyaç kalmıyacak bir şekilde «i - gara imali usulünü bulmuştur. Ameri - kan müesseseleri, bu icadın ihtira bera- İtını satın almışlar, ve gazeteci de, icadı- nın ince noktalarını anlatmak üzere A - merikaya gitmiştir. Kara sevdaya tutulan maymun Bundan dört ay evvel, dünyanın en büyük gorili diye maruf kocasını kay- beden maymun Moina, hâlü yeis için - dedir. Bir türlü sevgili Mok'unu unu - tamamaktadır. Şimdi Londra hayvanat bahçesindeki köşesinde, eski neş'esini kaybetmiş, huzursuz bir halde, hiç ko- nuşmadan, kendisine uzatılan oyun - cakları isteksiz isteksiz alıp bir tarafa bırakarak oturmakta, düşünmektedir. İştihadan da kesilmiş olan dişi may - munun hayatından endişe edilmekte - dir. Zira gün geçtikçe kilasundan kay- demektedir. betmektedir. İSTER İSTER İNAN, ” İstanbul gümrüklerinin 937 mali yılı varidatı, yapılan bir kerlik makinesini temsil eden Alman mil-|| istatistik neticesinde 61.436.249 lira olarak tesbit edilmiştir. leti, henüz Südet Almanları meselesini Devletin 938 büdcesinde umum? varidat 250 milyon lira İSTER İ tir. İNAN, NANMA! olduğunu göre bu mikdarın dörtte birine çok yakın bir kıs- manı sadece İstanbul gümrükleri temin ediyor, demek- İSTER İNANMA! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Giresunda bir yangın faciası Giresundan yazılıyor: f Şehrimize bağlı Hamidiye köyünde Alİ Gürelin evinde gece yarısı bir yangıl gıkmış, uykuda bulunan ev halkı, yan * gin epey ilerlediklen sonra uyanabilmiş" lerdir; Ev halllı telâş ve heyecanla keâ* dilerini güç balle dışarıya atabilmişler * dir. Can havliyle iki yavrusunu da di * şarıya çıkaran Ali Gürelin karısı teliş arasında beşikte yatan çocuğunu hatır * lamış: ğ — Çocuğu kurtarm!.. diye haykırmığı tır, bu esnada Ali Gürel çocuğu kurtaf* mağa koşmuş, fakat yüzünü yalayan KIf durmuş alevler karşısında geri dönmeğt mecbur kalmıştır. Alinin eli boş döndü” ğünü gören zavallı ana, büyük bir €€ saretle alevlerin arasına atılmış ve bE* şikteki yavrusunu kaparak pencerecdefi dışarıya attnış ve kurtarmıştır. Fakat BU esnada feci bir talihsizlik olmuş, evifi tavanı müdhiş bir gürültü ile çökerek kahraman anayı ateşler arasında bırak* mıştır. Geride üç küçük yavru bırakâll genç ananın ölümü burada -derin akis * ler bırakmıştır. Hariciye Vekâleti teşkilâtlı kanununa ek kanun ' Ankara 13 (Hususi) — Hükümet Mett lise Hariciye Vekâleti teşkilâtı kanunut$ ek bir kanun lâyihası tevdi etmiştir. Amerika ve Avrupa lşlırî' | Londra 13 (A.A) — Amerika birleşik devletleri büyük elçisi B. Kenedi, çar * şamba günü Vaşingtona bareket edecek” tir. Deyli Ekspres gazetesinin bildirdiğinE göre, B. Kenedi, B. Ruzvelt için Avrupt vaziyeti hakkında bir rapor hazırlamak” tadır. Büyük elçi, Amerikaya hareketin * den evvel başvekil B, Çemberlayn, haTif ciye nazırtı Lord Halifaks, büyük devlet” ler mümessilleri ve ezcümle Fransa manya ve İtalya büyük efçileri ile birtf kere daha görüşecektir. 4 Sovyet Rusyada seçim Moskova 13 (Tas ajansı bildiriyor) & Gürelstan ve Ermenistan sosyalist SOY7 yet cumhuriyetleri ve Gürcistana — tâbİ Acaristan ve Abhazistan muhtar cumhü” riyetleri yüksek meclislerine meb'us 8€ * çimi, dün yeni Stalin kanunu esasisi Mi etbince yapılmıştır. Seçim, meb'uslar nri” sında Stalin, Molotof ve Mikoyanın j bulunduğu Gürcistan ve Ermenistan S” çim dairelerinde hususf bir sevinç ve H& yecan içinde geçmiştir. Geredede Sıcaklar fazlalaşti. — Gerede (Hususi) — Şiddetli şıcaklâf devam etmektedir. Bu sıcaklar ve —KUT raklık devam eder, yağmur düim" yazlık ve güzlük zeriyat yanacaktır. — Havaların fazla sıcaklığından halk Mt sirelere can atmağa başlamıştır. Bu se0t €en fazla rağbet gören mesire xıynıf' dir. Burada yerden sıcak ve soğuk sulâf Gzearessereresenererence e veErENEDALERE snaneseRaAEEÇ ” TAKViM

Bu sayıdan diğer sayfalar: