pa A A YA A AN Mg em eg ŞA 8 Sayfa RL Benim de, bir çoklarının olduğu gibi Gününün sıkıldığı günler olur. İşte bugün de, tanımın sıkıldığı günlerden biri idi.| mermiru musun, nesin?, Neye öyle dik-| ve şehirin içinde biraz dolaşayım de- a Ostrovdan yürüyordum. sağıma soluma bakınırken gözüme kü- çük bir ev ilişti. Dediğim gibi, ev, küçük çaplaki evler- den biri idi, İki katlı, minnacik bir evin damı, damının üzerinde bir de bâcası yardı, İşte benim gördüğüm ev bundan ibaretti. Size bu ev hakkında bir fikir verebil- mek için şunu da ilâve edeyim: İnsan «ev kumandanının sırtına çıksa, ferah İerah evin ikinci katına kadar erişebilir- di. Ben bu eve belki de hiç dikkat etmi- yeceklim. Fakat tem bu evin önünden ge- çerken, nereden geldiği belli olmıyan, ve mahiyeti meşkük olan sulu bir nesne beni çirkele buladı. Sulu nesnenin isti - kametine Hazaran, bu küçük evin ikinci katından alılmışa benziyordu.. eve doğru kaldırdım. Bunu atana okkalı bir küfür savurmak niyetinde idim. e kat, maalesef, pencerelerde kimsecikler ui: — Saklandı, diye düşündüm, muhak - kak şimdi beni perdelerin arkasından gö-. zetliyordur. Gözlerimle pencereleri (o araştırmağa başladım. Ben, üstümü başımı çirkefe bulayanlarım kim olduğunu araştırırken gözüme, evin ikinci katına mıhlanmış bir tabelâ ilişti. Tabelâda şunlar yazılı idi: «1924 senesi eylülünde su seviyesi bu- rada idi; Bunu görünce kendi kendime: — Vay canına, diye söylendim, demek ki Neva nehri taştığı zaman bu yüksek- liğe kadar çıkmış!, Peki, ba vaziyet kar- şısında evde oturanlar ne yapsın?. Öyle ya, su birinci katı örter de hattâ damı kadar yükselirse tabii evin içindekileri de evle berâber örtmüştür. Acaba irisan- ET İİ Posta, nin Hikâyesi gm SULARA GÖMÜLEN EV KAALE. Çeviren : SON POSTA ih | H. Alaz İ — Bana bak, dedi, sen buralarda ne #-|olur, suyun hakiki seviyesini —— rıyorsun?, Vergici misin, yoksa sigorta |(lerdi. Ben sersem sersem yaşlı erkeğin yü * katli dikkatli bizim eyi gözden geçiriyor-İ züne baktım.. suyun hakiki seviyesini de sun?. — Meraklanma nine, dedim, ben we Giştirmenin nasıl mümkün olabileceğini bir türlü anlıyamamıştım. Muhatabım ve memuruyum, ne de sigorta gel a « gözüme evinizin üzerindeki tabelâ!ti: iliş Suyun nerelere kadar çıktığını dü- şünerek dehşet içinde kaldım. kimbilir insancıklar ne zahmet çekmişlerdir?. Kimbilir, nine, belki şeni iple bacaya fa- lan bağlamışlardır?.. Kocakarı dp», «bağlama lâ. gibi — Canım, dedi, maksadım külhanbey- lerin, suyun seviyesini gösteren levhanın yerini değiştirdiklerini söylemektir. Fa- kat son zamanlarda ittihaz ettiğimiz bir tedbir sayesinde ne bu levhayı, ne de o- damızdaki lâmbayı elleyemez oldular. | 1 Mâfları işidince terli terli yözüme baktı. | çünkü evimizi yükselttik. Eskiden evi - kildi. İ pencereden içeri bakabilirdi.. sonra evi- Adeta aralarında bir rabıta varmış gi-| mizin üstüne bir kat daha çıktık. bu su- bi pencerenin Kapanmasile beraber sokak | retle külbanbeylerinin taarruzundar. kur- kâpısı açıldı. kapının eşiğinde yaşlı ve | tulduk. şimdi, artık levhaye el süremez şişman bir erkek göründü. erkek çeket-| oldular. sizdi., üzerinde, sadece bir yelek vardı..! Bu sözleri işidince birdenbire canım "ürkek gözlerle bana baktıktan sonra sor-| sikıldı.. demek ki zihnimden geçirdiğim Ve hemen pencereyi kapıyarak içeri çe-İmiz tek katlı idi. Tavuklar, horozlar bile! Başımı | du: — Vatandaş, siz bi şey mi isüyorsunuz? | Yoksa birini mi arıyorsunuz” Artık ben de işerlemeğe başlamıştım: | — Yahu, dedim, benden ne istiyorsu - nuz? Ne demiye bana musallat oluyorsu- İwuz? Eve bakmak yasak mı?. Buradan geçerken gözüme evin üzerindeki levha ilişti.. taştığı zaman Neva nehrinin yük- seldiği seviye dikkatimi çek, bunu seyrediyor, insanların © zamanki balini düşünüyorum. Benim bu sözlerimi işidine* şişman erkek gülmeğe başladı: — Yok canım, dedi, bu levhanm bir kıymeti yok.. bizim semtin külhanbeyleri yaşlı ve yamandır. Allâhın günü evimize musallat | 0 fecaat levhalarından hiç birisi olma - mıştır. Herife dönerek: — Yahu, dedim, siz evinizi yükseltece- Yinize su seviyesini gösteren levhayı ba- canıza mıhlayabilirdiniz!, — Şayed şimdi de elliyecek olurlarsa onu da yapacağım. — Sizin de, evinizin de, Allah belâsın versin!. diyerek yürüdüm. ya e YARINKİ NÜSHAMIZDA: Ev kadını «Nat Savage» dan Çeviren: Leman B. Bir atamdan 12 kiloluk bir ur çıkarıldı Tokaddân yazılıyor: Erbaanın Hoday köyünden 60 yaşlarında Küşif ameli - Jar kurtuldu mu?, Kurtuldularsa dama,| yat olmak üzere Tokad memleket bas- hattâ bacaya çıkmak suretile mi kurtul-| tanesine yatırılmış, hastane operatörü |, dular?. Sedad Erman tarafndan yapılan mu- Ben bü tabelâyı seyrederken, gözü -|vaffakiyetli bir mmeliyat neticesinde mün önünde bin bir feci manzara can -İkarnından 12 kilo ağırlığında bir ur çr Jandı. Suların birinci kata hücumunu, 0-| karılmıştır. Kâşit 12 günde iyi olmuş Tasını örttüğünü, sonra ikinci kata yük- ve köyüne dönmüştür. seldiğini, teker teker düşündüm.. boğul- makia olan insanların halini, tüylerim diken diken olarak hatırladım. Kimbilir,| | Bir adam Eski karısını zavallı insancıklar, bacaya nası) tızman- İdürmek istedi mışlardı?, Sonra, rüzgârdan, fırtınadan öldürmek isted > korunmak için kimbilir kendilerini ipler.! Tokaddan yazılıyor: Turhalın Camii Je bacaya nasıl bağlamışlardı?. kebir mahallesinden Ahmed oğlu Dur- Kendi halimi, çirkefli salârın üzerimeİsun, karısı Kudretle beraber akşam ü- Si asmalmn unutacak kadar hayalâta!zoni tarladan evlerine dönerlerken sne birdi bii; sl dde le” - Kudretin eski kocası Kadir yollarına tindeki kapalı pencerelerden biri açıldı. çıkmış, elindeki tabancayla iki el ateş mezar kaçkını bir koca karı, ihtiyatla ba-İetmiş, Kudretin bacağından yaralamış- şını uzattı. Tepeden tırnağa kadar beniltır. Kadir tabancasile beraber yakala- süzdükten sonra: nıp adliyeye teslim edilmiştir. SE «Son Fostas bin edeli romanı; 37 ÇINARALTI Bürhan Cahid mmm Benim de sevdiğim zeybek asil bujgenç kadın daha canlı hareketlerle ©- eski efelerin oyunu olan zeybekti. yuna başlarken yanımdan ayrılmıyan Bayrâkdaroğlu da kıyafeti, silâhları, | Nazlının müdhiş bir çimdiği kolumu hali ve tavrı ile bu havayı canlandırı -İkoparırcasına sıktı. Acısı içime çöktü. yordu. O bir iki jesti yapar yapmaz| Belli etmemek için olduğum yerde kıv- Jâleye seslendi: randım. Fakat canım sıkılmıştı. Biraz — Haydii!. evvel pek beğenip alkışladığı zeybek Ben doğrusu onun da bunu bildiğini |dansını artık seyretmek istemiyen tahmin etmiyordum. Nazlı masadaki plâklarla meşgul olu- Bilhassa elinden tutup rica ettim; yordu. Jâlenin bu oyumu süsliyen diz — Bizi mahrum etmeyiniz! ve bel hareketlerini doya doya sey - İsrar etmeden kalktı. Boynundaki|retmek için bir koltuğa yerleştim. nar çiçeği rengindeki sargısını sağ eli-| Bu kadında bir erkeği bağlıyacak ne aldı. Karşılıklı oynamağa başladı -| ve kudurtacak bütün dişilik var. lar. Dans biter bitmez ikinci bir alkış| Hepimiz hayretleve zevkle seyredi -| koptu. Ayağa kalktım. Hâlâ meyan yoruz. Jâle de, Bayrakdaroğlu da doğ-|kolumu Jâleye uzattım: Tüsu mükemmel oynuyorlar. Gramofo-| .— Yoruldunuz hanımefendi. Büfeye hun yanında duran Feridun plâk biter |kadar gidelim. Bir şey içersiniz, bitmez tekrar yerine aldı. Fakat Jâle| Jale teşekkür ederek bana sokulur- artık Kadınlardan topladığı alkışlarılken Feridun da Bayrakdaroğluna dol kâfi görmüş gibi oynamak istemiyordu. | durduğu kadehi uzatıyordu. Bu defa hep birden rica ettik: Gramolonun başında duran Nazlı or- — Bir daha, Bir daha! talığı birbirine katan bu plâğı Kaldır- Yerinden kalkarken üzerimde bir an |mış, oynak bir fokstrot koymuştu. duran bakışlarile bunu benim için ka-| Hepsi: bul ettiğini anlatmaktan oçekinmiyen| — Dansedelimi Manisada 937 yılı bağ vergileri terkin ediliyor Manisa (Hususi) — Geçen sene ni « sanda büyük soğuklar yüzünden meh- sülleri yüzde 70-80 nisbetinde ziyan kâletinden bildirtimişlir. Bu iş için 604 mükellef mürâcaatle bulunmuşlar- â:. Yalnız arazi vergisi kanunu hü - kümlerine göre hasar vukuunda alâ - kadarların müracaati lâzımgeldiği için evvelce müracfatte bulunmamış olan» ların vergilerinin terkinine imkânı ka- uni görülememiştir. 7 inci sayfamızda sorulan sualin cevabı Bütün dünyanm hâdiseden haber- dar olması için 7 saate ihtiyaç vardır. erkini muvafık görüldüğü Maliye Ve- Diyoriardı. Bu fırsatı kaçırmamak için yanımda bütün mezelere tirpan 2 tan Bayrakdaroğluna döndüm. — Hanımelendi ile dansetmeme mü- saade eder misiniz? Pek neş'eliydi: — “Tabii, tabii, dedi. Biz de sizi sey- redelim bakalım. Jale de keyiflenmişti. Doğrusu onun- la dansetmek, bir kere ev sahibi sıfati- le vazifemdi. Sonra da bize güzel bir zeybek seyrettirmişti. Biz Jale ile dönmeğe başlar başlamaz Sezal ile Nermin, Suna ile Feridun da bize karıştılar. Yalnız kalan Nazlının hırstan dudaklarını ısırdığı gözümden ti, Şimdi tam bir Aydın efesi gibi koltu- ğa gömülüp bizi seyreden Bayrakdar oğlunun önünde dansediyoruz. Jale yavaş sesle soruyor: — Misafirler çok kalacaklar mı? Başka tarafa bakarak cevab veriyo- buradalar. — Ben bir şey düşündüm, — Ne gibi? — Bizi davet etmene karşı biz de |sedecektik! misafirlerini (Filiboz) a yarın akşam Mk m davet edelim.. fakat bir şartla? — Nani? yalnız kaçmadı. Fakat o bu cezayı hak etmiş- Nazlının bizi gözlediğinin farkında İ-İdedim. Lütfen köşke teşrif eder Mİ” Haziran 10 İstanbul Vakıflar Direktörlüğü ilânları Balıklı Çiftliği satış ilânı, 1 — Bursa Vakıflar idaresine ald Karacabey kazasındaki Balıklı çiftliği sanli maruf çiftliğin tapu kaydı mucibince tahminen (13,000) dönüm 3 ebniyesinin mülkiyeti peşin para ile satılmak üzere 20/5/938 gününü 20/6/988 gününe kadar bir ay müddetle ve kapalı zarf usulü ile arttır ya konmuştur. 2 — Muhammen kiymet (50,000) elli bin liradır. 3 — Arttırma 20/6/938 pazartesi günü saat 15 de Karacabey belediye dairesi de toplanacak komisyonu mahsusu tarafından yapılacaktır. 4 — Arttırma şartnamesi Ankarada Vakıflar Umum Müdürlüğü, Orman se) müdürlüğile, İstanbul, Bursa Vakıflar Müdürlüğü ve M. hema vakıflar memurluğuna müracaat suretile görülür. Parasız olarak alına * bilir, — Artırmaya girmek için isteklilerin (3750) liralık muvakkat teminat « meleri lâzımdır. — İsteklerin ieklif mektublarmı üçüne maddede yanlı matten bir Gİ evveline kadar komisyon reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri İÂ$ zımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. o (3101) ; MI MEYVA TUZU En hoş ve taze meyvaların usarelerinden istihsal edilmiş tabii: bir meyva tuzudur. ği AN İL 4 “e li Emsalsiz bir fen harika X N N olduğundan tamamen taklid edile- iŞ bilmesi mümkün değildir. Haa iz > sızlığı, mide yanmalarını, ekşilikler 2 2Ü 3 pi rini ve muannid inkıbazları giderir. ir Ağız kokusunu izale eder. Umumi EN hayatın intizamsızlıklarını en emin fi li canlılık bahşeder. N İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ İğü->öi BEYOĞLU - İSTANBUL 1939 Newyork Sergisi Dekorasaği Müsabakası : 4 1 — 1939 New York Dünya Sergisinde inşa edilmiş olan Türkiye Pavyonu ©” hili dekorasyonu için bir müsabaka açılmıştır. j 2 — Müsagakaya girecek resimler İktisad Vekâletinin tayin edeceği bir a heyetince tedkik edilecektir, # 3 — Müsabakaya girecek resimlerin nihayet 15/7/938 tarihine kadar Anka İktısad Vekâletinde New York Dünya Sergisi Türkiye (Komisetli makbuz mukabilinde tevdi edilmiş olması şarttır. . 4 — Müsabakayı kazanan san'atkâra 1000 lira mükâfat verilecektir. “ 5 — Müsabakaya girip te kazanmıyan san'atkârlara ald eserlerden istifa len kısımlar için verilecek bedel jüri beyetince ayrıca takdir edilece” 6 — Müsabakaya gönderilecek resimlerin evsafı, mevzuu vesaire h şartname, 'Türk Pavyonu plâniyle maktaları ve bu hususta Mzm izahat Ankara'da İktısad Vekâleti dahilinde sergi komiserliğinden alın#” ir. d70 834 y — Sen o davet akşamı, yani yarınllandığı yerden göbeğini hop gece bizde hastalanacaksın. haykırdı: ij 1 J ğ v p a mind e i dei inmek mi — Niçin? — Ovoh! Yaheyt., — Öyle yapmak icab ediyor. Hasta-| “Tam bu sırada Hasan dayı lanacak ve kalacaksın. Onlar tabil dön-| yaklaştı: gi meğe mecbur olacaklar, — Bfendi kızları geldiler; Jslenin bu fikri gittikce tehlikeli bir e ç vaziyet alan Nazlıdan»kurtulmak için Şa g fena bir çare değildi. fakat bu aktör.) — Buyursunlar! , lüğü yapabilmek de bir mesele. ilerisi-| Dedim. Feridun kadınlara müjde ni daha fazla düşünmeden cevab ver-| — Haydi efendim, elbiseleri, dim: leri tecrübe edin bakalım. — Peki Jalet Köy kızların baloya davetli ol” Avucumdaki parmaklarile teşekkür|larım hatırlayınca vaziyeti kavrt etti, Hanımlara dönüp: 9 Gramofonun başında — Onları içeride giydirmek kalan m, Aramızda gizli bir mükâlemenin|niz ve Hasan dayıya da gelenleri © gi gazli ieeolal işle dağa İzi game yla z yalnız kalmasına tahammül edememiş Dündenberi bu kır balosunun b iğ gibi plâk bitmeden iğneyi kaldırıver* | teresan numarası üzerinde zeki di, işleten hanımlar bugün hiç i — Ne yazık, bozuk plâk getirmişiz. İrünmediler, , bu defa âdi bir piyasa şarkısını çaldır- plâklarını , r ba egale e le ri ayrılmadığı Sezai beyle fi dırmak için: », Suna Feriduna bardağın? “© ediyor, — Vah, vah, dedim. Sizinle de dam doldurmasını emrediyordü. — Rica ederim hanımefendi, piyasa şarkısının tem İdim, Bu kızları devet eden ben gg Bereket oynak posile keyiflenen Bayrakdaroğlu yas- e os “m m mm Ğİ gi e e e eki <a