N iaye BON POSTA Birdenbire 400 metre yakınında sudan birtahtelbahirin çıktığını gören Peykişevketin B baş güverte vardiyası avazı çıktığı kadar haykırmıştı: Düşman tahtelbahiri!,, Neferler, hiçbir emir beklemeden top başına seğirttiler Torpillerin muvaffakiyetli tesiri bu Biri 'eri de batırırsa, tahtelba- n hem kudretini isbat cde- Sek; hem de; ihtira edildiği zamanın ya- tarihinde, bir denizaltısının bu de- Parlak bir muvaffakiyetine rast- Mamış olacaktı. hî]ŞmiL başı ucunda duran Hilin sik K aldığı nefesleri düyüyor; E: 12 nin düşman destroyerine biraz daha sokül- Masını, torpi) ateşinin müessir sahasına esini hekliyordu. Destroyer yanaştı, yanaştı, sokuldu. Bu, Osmanlı donanmasının - birinci Sirhlı fırkası destroyer filotillası sefine üden Peykişevketti. adın süvari bulunduğu *ykişevket, İstanbula dönüyordu. Mar ya girdiği haber verilen gizli düş- tahtelbahiri hakkında da malümat ibi olduğu için müteyakkiz bulunu- Fakat, onun da aldığı bütün tertibat Bgözcü adedini arttırmak, rota ü- :'İıde suyu tarassut ettirmek, bu giz- düşmanın gözü sayılan ve suyun üze- bulunması icab eden periskopu Börmek süretile korunmak çaresinden Peykişevket Çanakkaleden dönüşünde Yedi saatlik yol aldığı halde hiç bir Mll!unsüımamış,hjçbirgmu- Tacak âlamete tesadüf etmemişli. Ve Yedi santtir suyun yüzünü — gözliyen Vardiyacıların tarassudu da yavaş ya- Vat tavsamıştı. bıı*' Ortada görünürde bir şey yok- Boşuna üzüntü çekiliyordu. Destro- Bigados önlerine varmıştı. Artık yakınlaşılıyar demekti. —utmlzkmn hiç bir tarafında, en hüc- köyünde bile tek aile yoktu ki, Ça- Takkale denilen ve itilâf devletleri do- ateş saçan, ölüm kusan, ce- l Meydana getiren toplarının altında bir ——yı dönen bu vatan topraklarım- bir veya bir kaç kişisi bulunmasın! dört ucu o zamanlar buradan lerdi. Denilebilirdi ki Çanak- yurdun gözlerini çevirdiği muharip Osmanlı impara - un istikbalini tayin edecek bir imtihana giriştiği tek cebhe E ğ . F F l;gğf Kanal istikametine çevri- 'k taarruzunu - Tih sahrasının duracak Osmanlı imparatorluğunun tebhelere serpilen, dağıtılan karşısında, harbin ağırlık saydıkları Çanakkaleye saldı- Zamanın en meraklı hâdisesini ediyordu. Herkes cradan bir ha- 'ordu. T Z Müukavemet edecek iktidarı si- ve kafalarında bulacaklar; l f n Kkatlanacaklar, mahrumiyetle - I—L% Berecekler; orası düşmanla, a- tehiğ ölümle çarpıştıkça onlar da müt- kütle halinde, yoksullukla, Basret ve acılarla pençeleşe- £ jı B rsılmaz bir inanç şeklinde her her işde, her harekette kendi- bir keyfiyetti. dayanıyordu., ve daya - Gülleleri adam boyunu geçen her ateşi toprakla göğü birbi - dran itilâf donanmasının yük- kabiliyetine, Marmaraya ka- Mikropu, tahtelbahirlere ve havadan denizden ve her ta- , ateş ve ölüm tehdidlerine Burada çarpışan Türk kuvvet- FF da, f i!g ? FA HFF Ti Tazdı: ün dünyaya şunu haykırıyor- Ve gesilemez! " Böçilemezdi.. Tarç İ Su altından gizlice iç deniz- y ve bir mikrap faaliye - li Ç Börmeğe başlıyan tahtelbah ük faaliyet sonunda elde ettiği Muy; Ş Yaj Vatfakiyet, ve Osmanİr donanmasına Peykiy Hasarm bilânçosu — Barbarosla ", bir destroyerle — bir zırhlinin tahrib edilmesi gibi yüksek bir kâr ne- ticesi gösterince vaziyet değişmişti. Artık, Boğaza, geçilmez zannedilen ve deniz yolları manilerle kapatılan, kara geçidleri de süngülerin sipsivri teh - didkâr uçlarile örlülen Çanakkaleden de geçilmiş bulunuluyordu demek.. İşte Osmanhıların, bilhassa İstanbul- daki payitahtta münevver sayılan halk kısmınm düşünceleri böyle, birdenbire altüst olmuşlu. Demek oradan da geçilebilirdi? tuhafı, garib bir telepati tesi - rile olacak, periskop başında, torpilini düşman destroyerine — salıvermek için müsaid şartı bekliyen, imkâna gem vu- rTup taarruzunu kat'i ve müesser kılığa sokmak istiyen Naşmitin de şu anda düşüncesi bu idi: — İsterlerse beni batırsınlar, imha etsinler.. toplarile parçalasınlar, diyor- du. Fakat birer gün ara ile taarruzu - muzla tahrip edilen, batırıları bu iki barp gemisinin, düşman deniz harbı saflarında açacağı boşluktan — ziyade, halkın kalbine yayacağı korku, gönül- lerine dolduracağı heyecan, damarla - rına işliyeceği dehşet ve nihayet bü- tün şuurlara, sinirlere musallat olacak ürperti Boğaz tazyikını yapan donan - mamızın muvaffakiyetine yol açacak, onu, bodur, paytak, noksan düşman toplarının karşısında böyle hacil ve kü- çük mevkiden kurtaracaktır. Naşmit, müessir endaht sahasına gi - ren Peykişevkete doğru taarruza ha - | zırlandı: — Torpiller hazır mı? — Hazır kaptan! * — Hil, kovan başında bulununuz! — Başüstüne kumandan!. — Çocuklar, top başına! — Suyun üstüne! Haydi! — Torpiller birbiri arkasından atıla- kasırgaları, ahret fırtmaları| caki Kumandanın bu üstüste iş bildiren emirleri sür'atle yerine getirildi; hava pistonlarının işleyişi, depolardaki su - yun boşaltılmasına karışan gürültü araı- sında, yavaş yavaş yükselen tahtelbahir suyun Üzerine çıktı. Kapakların açıl - ması ve Naşmitin üst kulede görünme- sile birlikte kovanından fırlıyan deh - şetli bir mermi, bir torpül suyu yara ya ra bir şimşek sür'atile Peyke doğru iler- lemeğe başladı. Birdenbire 400 metre yakininde su- dan bir tahtelbahirin çıktığını gören başgüverte vardiyası avazı çıktığı ka - dar haykırmıştı: — Düşman tahtelbahiri! Ve neferin nârası kesilmeden bu ya- kın düşmanı gören neferler, hiç bir e - mir beklemeden top başına seğirttiler. Süvari Cevad bey, kamarasında ha- İrita başındaydı. Geminin seyir cedve- ini tedkik ediyor ve takip edilen To- taya göre zaman ve sür'at hesablarını gözden geçiriyordu.. parmağı tam bu- lundukları mevkii gösterdiği sırada bir feryad kulaklarına çarptı. Zalten, bu gizli deniz silâhına dair bir çok malümat aldıktan sonra yola çıkmış bulunan genç süvari bu feryad- la iliklerine kadar işliyen bir soğuğun tesiri altında kaldığını hissetti. 'Tüyle- leri diken diken olmuştu. — Haykıran Besi: — Düşman tahtetbahiri! Demişti... Bu, kaçınılması imkânsız — olan bir tehlikeye düştüklerine işaretti. Çünkü, destroyerin yakınlarında yol kesen ve suyun üstüne çıkan bu denizaltı geıni_- si mutlaka yapacağını yapmış, torpili- ni savurmus; tıpkı bir akrebin zehirli kuyruğunu bir insan Âzasına daldı gibi hain taarruzunu başarmış demek- ti (Arkası var) Tekirdağ lı İsveçli güreşciyi mağlüb etti (Baştarafı 6 nex sayfada) heyeti de bunu kabul ettiğinden Şerman bu işden dalma kârlı çıkıyordu. Nitekim Kara Alihin kazanması icab eden yüzde uzatmasile heba oldu. Müsabaka gene ayakta başladı. Şerman wakit buldukca Kara Aliye kısa kısa fa- kat sert sert kafa ve dirsek vuruşları ya- pıyordu. Nitekim bu yüzden bir ara Kara Alinin kaşı yarıldı. Ve müsabaka bir müddet inkıtaa uğradı. Müsabaka başlayınca Şermanın bu se- iye bekli iliz | yüz bir tuş da Şermanın dirseğini ringin diye bekliyen İng - burası Güyandıkca M"hl"_' fer Kara Alinin çenesine kafa vuruşları yapmağa başladığı görüldü. Ortada tam manasile yüksek bir kuvvetin yüksek bir teknikle çarpıştığı görülüyordu. Ve bir- birini yenemiyen bu iki varlık müsaba- kayı tatsız bir itişme haline sokmuştu. İkinci on beş dakika gene Kara Alinin minder haricinde yaptığı bir tuşla bit- ti. Üçüncü devre başladığı zaman Kara Ali gene hâkim güreşmekte devam etti. Eski Türkiye başpehlivanının geçen haf- tadan daha nefesli olduğu görülüyordu. Gene bir hammle ile Şermanı altına aldı. Gene sırtını yere getirdi. Fakat gene tuş üç saniyeyi bulmadı. Civa gibi vücudlü olan Amerikalı altmdan kaçmağa mu- vaffak oldu. Amerikah Kara Alinin al- tından civanın kaçması gibi kaçıyordu. Kara Ali her defasında tuş yapıyor, fakat bunlar hep minderin dışında oluyordu. Gene böyle bir kovalama — esnasında Kara Ali Şermanın mayosunu kısbetvari | , tutayım derken yırttı. Ara yerde hasıl olan bu fasılalar, esasen çok zevksiz olan maçı büsbütün zevksizleştiriyordu. Maç tekrar Kara Alinin bariz, fakat neticesiz Üstünlüğü ile başladı. Ve böylece bitti. Puvan sayılmadığından maçın berabere bittiği lân edildi. Tekirdağlı Hüseyin - Negrin Göüreşin başlamasile beraber Tekirdağ- Tinın Negrini kapıp sırlını yere yapıştır- ması ve üç saniye de bu şekilde durması- ni temin etmesi bir oldu. Fakat her ne- dense jüri heyeti bu bariz tuşu kabul et- medi. Halk da: — Bir daha yen Tekirdağlı! diye bağı- rıyor, Türkiye başpehlivanını biraz daha seyretmek istiyordu. 'Tekirdağlı halkın bu arzusunu kırmadı. Ve yeniden güreş- meğe rarı oldu. Şimdi İsveçli bütün kuvvetile çabuk yenilmemeğe bakıyor, Tekirdağlı ise ken- disile, kedinin fare ile oynadığı gibi oy- nuyordu, Bir ara kendisine yerde bir a- yak oyunu tatbik ederek Negrin'i fena halde ezdi. İsveçli güç belâ kolmu dışarı çıkara- rak tuştan kurtuldu. İlk devre de bu şe- kilde bitti. İkinci devre başladığı zaman Tekirdağ- lının artık bu tatsız güreşi çabuk bitir- meğe baktığı görüldü. Nitekim İsveçliyi bir hamlede altına aldı. Ve kaçmaması i- çin minderin ortasına çekti. Sonra ayak burgusu oyununu tatbik ederek rakibini başaşağı dikti. İsveçli, Tekirdağlının de- mir kolları arasında burkulan ayağının acısına dayanamıyarak önce bağırdı. Sonra sırtını mindere yapıştırdı. Öylece kaldı. Tekirdağlı ikinci defa olarak üç sani- yelik tuş yapmıştı. Dünkü güreşlerin bıraktığı intıba Neg- rinin bizim başaltı pehlivanları âyarında bir pehlivan olduğu ve ne Kara Ali, ne de Mülâyimle böy ölçüşemiyeceği, üstelik yüksek bir tekniğe de sahib olmadığı şek- Hindedir. Şermana gelince bir pehlivan- dan ziyade bhir cambaza benziyen bu peh- livanın güreşi de ancak kendisi gibi bir cambazla karşılaştığı takdirde alâka ile seyredilebilir. 16 nisan tarihli bilmecemizde kaza - nanları aşağıya yazıyoruz. İstanbulda bulunan talihli küçük okuyucularımı- zın pazartesi, perşembe günleri öğle - den sonra hediyelerini bizzat idareha- nemizden almaları lâzımdır. Taşra o- kuyucularımızın hediyeleri posta ile adreslerine gönderilir. Bir futbol topu Adapazarı M. Kemalpaşa lik okul sınil AA dan 186 Paruk Erdi. BİR MASA BLOKNOTU Kadıköy Bostancı 1 inci mekteb sınıf 4 dan Berap Tanaydı. MUHTIRA DEFTERİ (Son Posta hatıralı) Kuşadası Ikinel okul sınıf £ de 939 numa - ralı İsmali, İstanbul 1i inel ilk okul amıf 2 de 256 numaralı Avni Kale, İstanbul Kasım- paşa orta okulundan 157 Dilelser, Ankara ikinel orta okul sınıf 3-C de 453 Nebahat Coşkun, İstanbul Göztepe 5 inci ilk okul sı- nıf 3-B de 118 Hamide, Eski Foça nüfus me- muru Galib kizı Jale, MÜREKKEBLİ KALEM (Son Posta hatıralı) İstanbul ikinci İlk okul 5-A da 406 İhsan, Balıkesir lise sınıf 5-C talebesinden — 1540 Hüsnü, Beyoğlu Parmakkapı Deniz apartı - manı No, 3 de Muammer, Şehremini Melek- hatun mahallesi No. 13 de Cevdet, Malat- ya Hsesi birinci devre sınıf 3-B de 420 nu - maralı Muzafler Özel, İstanbul Beyoğlu 29 gneu okuldan 164 numaralı Selim. DİŞ FIRÇASI (Son Posta hatıralı) Kayseri ilsesi sınıf 1-C de 856 numaralı Müzeyyen Gökhan, Bergama orta okulu sı- nıf 2-A da 192 numaralı Sabahaddin Sezer, Patih 13 üncü okul sınıf S-A da Nejad Ol - guner, İstanbul kız liseşi smıf 'T de 1443 nü> maralı Türkân, İstanbul Erenköy Altıntarla Hoş sokak 18 numarada Ülya. DİŞ MACUNU Adana Necatibey ilk okulu sınıf 4 de Me- tin, İstanbul erkek ilsesi talebesinden 1735 numaralı Bedri, Bursa birinci erkek ilsesi si- nif 4 - B de 122 numaralı M. Kemal 'Tüzer, İB- tanbul Hayriye lisesi sınıf $ de 795 Orhan |Güler, İstanbul Salkımsöğüd Hüdavendigâr caddesi 10 numarada Hikmet Fırat. ALOMİNYOM BARDAK İ (Son Posta hatıralı) İstanbul birinci Uk okul 1-B de 161 Mu- ammer Uycan, İstanbul Cağaloğlü orta oku- ha 1-F de Doğan, İstanbul 27 nct ilk okul sı- mıf 4-0 de VA Pahri, İstanbul kız Hisesi sınıf 8 de Muzaffer Doğanoğlu, İstanbul ikinci ilk okul gınıf 5-B de Fevzi Dinç. YUVARLAK DÜNYA KALEMTRAŞ (Son Posta hatıralı) İstanbul Beyoğlu 31 inci Hik okul sınif 2 Ge 205 Mustafa Şengüler, İstanbul - Kilyos Kale caddesi 2 numarada tahlisiye M. Hü - seyin kın Lâmla, İstanbul &4 üncü ilk okul| sınıf 1 de 426 Ürker, İstanbul 40 et ilk 0-| kul sınıf 3 de Ti numaralı Fethi Berker, İs- tazbul 14 Üncü ilk okuldan 256 Remziye, BOYA İstanbul ikinci Nik okul sınıf 4-B de 688 İr- fan, Adana birinei orta okul sınıf 2-B de 347 numaralı Falk, İstanbul 44 üneü okul sınıf 4-B de 314 Türkân, İstanbul Cağaloğlu kız orta okulu 2-C de 603 Ülker, Trabson Zi- raat Bankası karşısı çarşı aralık 3 numa - rada Nurdoğan. ALBÜM (Son Posta hatıralı) Eskişehir Milll Zafer okulu sınih 4 de 143 pumaralı Abdullah Şenkaya, İstanbul Gelen- bevli orta okulu sınıf 2 de Halid Şengezer, İs- tanbul — Beyoğlu — Bursa — sokak 4 nü - marada Osman Tekin, İstanbul Sultanah - med Kapıağası Değirmen sokak Aysel Gür - gan, Samsun Park karşısı Buna şeker ma - #azasında' Ahmed oğlu Akif. AYNA (Son Posta hatıralı) İstanbul İstiklâl Hsesi sınıf 4 de İszmali Tan, İstanbul Yüceülkü lisesi sınıf 8 da Meh - med Türkay, İstanbul Akbıyık keresteci Hakkı sokak 48 numarada Bacid Cemal, İs- tanbul Şişli Terakki Hisesl sınıf 3 de 486 Ke- mal Centbay. KİTAB Bucak ilk okulu sımıf 4 de 206 numarah Sabiha, Konya Hsesi orta kısım sınıf 2-A da 906 Üler, Şehremini Melekhatun mahallesi Orta sokak 3 numarada Kadri, Zonguldak gahil sıhhiye merkezi kaptamı kızı Semiha Çırpıcı, Bala lık okul talebesinden Mi nu - maralı Hüsniye, İstanbul erkek lisesi sınıf $-P de Affan Koray, İstanbul & üncü ilk okul S-A da 48 Yaşar, Ankara Doğanbey mahâllesi Taşdöşeme sokak ? mumarada Şükran, Sivrihisar Kımlbel okulu sınıf $ de Akınalp. KART Çanakkale orta okul sınıf 2 şube 2 de 1177 Orhan, Tekirdağ polis memuru İbrahim kı- Nuriye, 389 Zeki Dinç kızı tahrir posta memuru tanbul Davulpaşa 196 Wethiye mıf I-A da maballesi 6 | İ Aysu, Kanya Nakip oğlu numarada Metin, Zile İstiklâl o AA AUA çen bilmecemizde kazananlar dan, Samısun Dumlupinar ilk okulu sımf ğ de 33 numâaralı Süreyya Akpınar, Mardin gümrük muliafaza taburu memurlarından Ali oğlu Erdem Ünal, İstanbul sekizinci ilk okül suuf 9-B de 17I All Kırman, Ankara Dumlıpmar ilk okulu sımıf 5-B de 622 M, Ba n Ali, Çorlü Cumhurilyet iİlk okulu sınıf & de 45 numaralı Muzaffer, Ankara imar mü- dürlüğü yazı işleri şefi Bahri kım Türkân, 'Tokat orta okulu sınıf 9-A da 233 Mustafa Karabay, Kadıköy 11 incl okusla — Metin Düzgören, Kırıkkale Jlk okulu sınıf 2-B de 216 Fahri, Arabkir vakıflar memuru oğlu M. Edib, Kırkağaç Türk birliği okulu sınıt 3 de 56 numaralı Saffet, Bafra orta okülü sınıf 1-B de 142 Osman Kutlu, Kilis orta o« kulu sınıf 3 de 9716 Edip Yazgan, Bandırma Urnut halk okuma odasında Feride Kâzım, Ankara Devrim okuülu gsınıf 3-B de 253 nü« marali Perihan Telemez, Adana 5 Kânunu- sani flk okulu sınıf 4-B de 2083 numaralı Ni« met Güncü, Ankara İnönü ilk okulu sınıf 8 talebesinden Mecdude, Üsküdar 20 incl okul talebasinden 160 Nedret, Zonguldak orta 0« kul sınıf 2-B de 676 numaralı Yusuf, Kozlü Hik ökül sınıf 4 de 58 nümaralı Yünüs, An « kara Yenişehir Kacranfil sokak 29 numarae (da Erol Alagün, Gebze lik okulu sınıf 5 ta « lebesinden ? numaralı Ekrem Özbek, Zon « guldak Namık Kemal ik okulu sınıf 4 de 160 numaralı Mübeccel, Kumkapı orta okulun « dan Mehmed Ali, Elâzığ Taşmağaza sokak 42 numarada F. Şengül, Antalya orta okul sınıf 2-A da 0630 Saime, Tarsus orta okulu 1-B de 11 numaralı Sadık Akçora, Tarsus avukat Baffet Haykır oğlu Muzaffer Haykır, Lâdik helvacı Bahri oğlu Azmi Ertürk, Te « kirdağ polis memurlarından Abdullah oğlu Haydar, Patih Camhuriyet kız llsesi 1-A da 216 Hadiye Gürhan. Bursada böcekcilik kursu açıldı Bursa (Hususl) — Bir zamanlar şehrimil« zin ve civar köy ve kasabalarının belli baştı gelir kaynaklarından biri, hattâ en mühim- xat olan ipekcilik ve kozacılık harbı umuml- den sonra hayli gerilemişti, bu sahanın imki- şafına yeniden ehemmiyet verilmiş, Bursada mercud olan Ipekcilik mektebi, Enstitü halis ne getirllerek bütün memleket böcekelliğinin organize edilmes! ona bırakılmıştı. Bugün, başında Bay Tahir isminde, değer- M bir zatın bulunduğu bu mücssese bir çok işler Daşarmaktadır. Bu cümleden olarak, töm humların fenni surette muhafazasını temin, maksadile kurduğu kışlakda bütün bölrenin tohumları — saklanmıştır. Bu yıl 80 bin kutu tobum, kışlakda muhafaza — edilmiş, 78 bin kutusu, Nisanın ilk yarısında kozacılara dam Çıtılmıştır. Böcekciliği, binnetice bunun — yaratacağı, iküsadi varlığı, müstahsiller için daha ve « rimli bir hale getirmek fennin icabatına tev- fik hareketle kabil olacağı, asrın tekem - mülâtına uygun olarak yürünmesi derpiş © « dilerek ötedenberi ilk ve sonbaharda — birer kürs açılmaktaydı. Bu sene de Nisanın on , Enatitü binasında bu kurs açılmış bulunmaktadır. Bu kursa bir çok alâkadar - larla beraber meraklılar da devam etmek « tedir. Burada tohumculuğu, böcekelliği fen » ni bir surette öğrenenler, — memleketin çok mühim bir varidatını teşkil eden — tpekollik, fennin son terakkiyatına ayük — uydurarak yürüyecek, daha ziyade inkişaf ve taammü- me mazhar olacaktır. Bursada ziraat kongresine — hazırlık Bursa (Hususi) — Yakında Ankarada &- çılacak olan Ziraat kongresine — ikisi çiftel, izisi yetiştirici olmak üzere dört kişi iştirak decektir. Vilâyetce bu husus için tertibat a « hnmağa başlanmıştır. Limon ve portakalcı - lktan maada bütün viral işlerle alâkası bu- kunan, tütün, sebze, meyva, koza gibi iktı « sadi zahada mühim bir mevki kazanan vilâe yetimiz kongrede yapılacak teklifleri hayzır « lamaktadır. Valinin riyasetinde toplanacak komisyon bugünlerde bu husuzları tesbit € « decektilr. Edirnede böcekcilik ve kozacılık kursu — açılıyor Edirne (Hususi) — İpek böceği ve kotaci- bk kursu bu sene mayıs ayında Edirnede sçılacaktır. Kurs sirast ve ipek böcekellil okulunda olacaktır. Bu kurslarda diploma alanlar mıntakalarında ustabaşı olacakları dır. Niksarda tütün satışları durdu Niksar (Hususi) — Bir sene gayretle son usül üzerine yapılan ve her senekl mahsüle den Gaha parlak olân tütünlerimiz maale- sef satılmamaktadır. Kasabamız dahilindeki alıcılar birbiri aralarında uyuşarak tütünleri €en aşağı bir fiala almaktadırlar, Geçen sene kilosu elli kuruş eden bir mal bu sene on beş yirmi kuruşa satılmaktadır. Sındırgıda tütün ekimi Bındırgı (Hususl) — Bındırgıya bağlı köy yollarının tamir ve intizama alınması için kaza kaymakamı Rıdvan Akman ve jandara ma kumandanı Natık Poyraz büyük bir gaya ret sarfetmektedirler. 938 yılı tütün ekimi havaların müsaades sizliğinden — ve fidanların yetişmemesinden « İgeri kalmış ve lk tütün Dedeağaçlı Husam Kulu talebesinden 20 numaralı Turgat Soy- | Şahbaz ve Şevket tarafından Gdikilmiştir. a