& Bayfa | L_ Hâüdiseler Karşısında ' İZDE KA opkapı otobüsündeyim, Temiz bir kadın ayakta duruyor; ve bana: — Nereye gideceksiniz? Diyor, şaşıyorum. Fakat elindeki bi- Jetlerden anun otobüs kondüktörü ol - duğuünu anlıyorum. — Öyle ya, kadın kafes arkasından çıkalı çok oluyor! diyorum. * Bir şehirdeyiz, Şehrin büyüklerinin bizim için verdikleri ziyafete aileleri - mizle beraber çağırıldığımız için hep IN! birlikte iştirak ediyoruz. Şehrin bü - yükleri orada ve hepsi tek — başlarına gelmişler, yanlarında alleleri yok, — Bunların hepsi de bekâr mı? Diya düşündüm.. nihayet birin - denbiri olsun evlidir. — Bir ecnebi bu manzarayı görse, kadın el'an kafes arkasında hükmünü verecek, diyorum. Ve bu iki leyha arasındaki tefsir için düşünüyorum... Düş rum, hâlâ da düşünmekte olduğum için yazıyı kesiyorum. tezadı İsmet Hulüsi (— Bunları biliyor mu idiniz? — | Transilvanyada garib bir evlenme merasimi 'Transilvanyanın Gena kasabasında evlenecek — kızlar, her temmuzun on yedisinde beraber- lerine drahoma eş- yalarını ve alle büyüklerini alarak kasabanın — mey- danlığında — topla- nır ve kendilerini müstakbel namzedlere arzederler, Evlenecek delikanlılar da sıra teşkil eden kızların önünden geçerek gü- neş batıncıya kadar müstakbel eşlerini #eçerler, Ertesi gün, seçimlerin neticesi, muazzam bir nişan ziyafeti ile tes'id &- dilir. * “Kibar bir bayan,, olmanın dokuz şartı 1 — Yapmacıkla uğraşmayınız. Çayını- m içerken, bardağınızı tutan parmakla- rınız hele küçük parmağınız alelâcaib gekiller almasın. £ — Gösterişten uzaklaşınız. Sade ve tabif olmaya bakınız. 8 — Geçici ahbablık ettiğiniz büyük gahsiyetlerle sıkı fikı arkadaşlık — iddia- sında bulunmayınız. 4 — Lüzumsuz ve can sıkıcı pozlar al- mayınız. B — Başka bir kadından pek öyle ha- taretle bahsetmeyiniz, 6 — Daima heyecanlanmadan, temkin- H ve bağırmadan konuşunuz. 7 — İyi dinlemesini biliniz. 8 — Kendinize olan itimadınızı arttı- rınız. Zira başkalarının, ilk bırakacağı- nız tesire fazla ehemmiyet atfettiklerini tnutmayınız. 9 — İyi yürümesini, oturmsanı ve - yükta durmasını öğreniniz. İki mektub Birisi M, Yalkut imzasile İzmirden, diğeri Yasemin Çiçeği rümuzile Te « kirdağından iki mektub aldım. İki mektub da birer genç kız tara « findan yazılıyor. İkisinin derdi de bir. İkisinin mek - tubları da, aşağı yukarı çu mealde: «— 18 yaşımdayım. Bir genci sevi - yorum, Fakat bu sevgiyi, sevdiğim a- dama itiraf etmeme gururum müni o- kuyor. İtiraf edememek te, beni eritip yapratıyor. Bugüne kadar, sevginin sa. /Ge ismini biliyordum. Bu gencin göz. leri bana sevginin manasını da öğretti. Şimdi sorarım size: Sevgimi nasıl itiraf edeyim? Ne ya- payım? Beni bu müşkül mevkiden kur- tarabilecek bir çare göstermez misi » nİz? * Hemen her gün elime geçen mek » tubların çoğunda, ayni sualle karşıla « #yorum. Ve bu suale muhatab olmak, bana daima derin bir hayret veriyor. Daha bir kaç gün evvel, benden ayni #uali soran bir okuyucuma verdiğim gevabları hatırhyorum. Ona da söyle- diğim gibi, sevgiyi itiraf etmenin, iz - Yelpaze ne suretle icad edildi? Bugünün kadın- ları tarafından terkedilen yelpa- zenin ne suretle medeni hayata gir- miş olduğunu bili- yör musunuz? Bil- miyorsanız haber verelim: Yelpaze, ilk defa Çinde icad edilmiştir. Kansi adlı güzel bir Çin kızı, sıcak havalarda serinlemek için maske- sini yüzüne doğru sallar ve rüzgârlanır- dı, Yelpaze yapmak fikri onun bu hare- ketinden mülhem olmuştur. * Glaskov sergisinde teşhir edilen küre ve robot Glaskovda açılan imparatorluk - sergi- sinde teşhir edilen eşya arasında cam ve Ççelikten yapılma, 15 ton ağırlığında ve 20 kadem kutrunda bir küre ile tabil bü- yüklükten dört misli büyüklükte bir ma- kine adam vardır. Küre, havada asılıdır. Yıldızlarla süs- Tü bir fezada uçar gibi görünmektedir. İçinden verilen bir ziyâ tertibatile, üze- rinde gösterdiği bütün ülkeler, muhtelif devirlerle gece ve gündüz hallerinde gö- rünmektedirler. Makine arada, her çeyrek saatte bir kı- sa kısa hitabelerde bulunmaktadır, * Büyük bir balık tutunca kalb sektesinden öldü Balık meraklısı bir zat, bir gün gayet büyük bir balık avlamış fakat mahare- tinin azemetine bayılan zavallı, sevin- cinden kalb sektesine uğramış ve ora- cıkta balığın yanına düşüp ölmüştür. har etmenin bir değil, bir çok yolları vardır. Manalı bir göz, bir an süren bir ba« kışla, sahibinin bütün iç yüzünü ifşa edebilir. Bir duruş, bir bakış, bir gülüş, biş sokuluş veya bir kaçış, bir söz, bir sü« küt, hattâ bazan mamnalı bir infial, biş hiddet bile, sevgiyi ifade ve itiraf ede« bilir. Vükia benden sual soran okuyucu « larım henüz çocuk sayılabilecek yaş tadırlar, Fakat bundan ne çıkar? Sevmek ka» biliyeti, sevmek İstidadı, sevmek İnsie yakı her'genç kızın manevi mayasında bol bol mevcuddur. Bu itibarla, seven bir genç kız, sevgi münasebetlerini ida« Te etmek için, uzun tecrübelerin yar - dımına muhtaç değildir. Eğer okuyucularım, itirafın mutlaka sevdikleri erkeklerden gelmesini isti. yor, bekliyorlarsa, onun çaresi de var: O takdirde, sevdiği erkeklere bol bol ümid ve cesaret versinler. Sevdik. lerinin yüreklerine serpecekleri ümid ve cesaret tohumları, onları bekledik« leri netlceye kavuşturacaktır. TEYZE SÖON POSTA İKADIN| Emprime kumaşlarda nelere dikkat etmelidir ? Bilhassa kıştan çıkar çıkmaz bu gen kumaşa kavuşmak için insan adetâ sabır- sızlanır. Birkaç senedir babarlık ve yaz- lhık kumaşların başında geliyordu. Bu yıl da ehemmiyetini hiç kaybetmedi. Gene emprime kumaşların en şık modellere tahsis edildiğini görüyoruz. Büyük terzi- ler onu öyle mahirane kullanıyorlar ki başlı başına bir moda âlemi yaratıyor. Esasen emprime düz kumaşlardan çok daha gösterişli ve gençtir. Buna mukabil çok ta dikkatle seçilmeye ihtiyaç gös- terir. a. Bir kere modeline uymalıdır. b. İkincisi giyenin siluetine aykırı ol- mamalıdır. Emprimeden rob, rob - man- to, ceket - etek hülâsa birçok tarz elbi- seler yapılabilir. Fakat hepsine ayrılan çeşidler başka başkadır. Şık görünmek için modelin tarzına uyan emprimeyi bulmak esastır. Bu kumaşlar umumiyetle üçe ayrılır: 1. Küçük, hendesi desenliler. 2. Büyük çiçekliler, 3. Küçük çiçekliler. ik hendesi şekilliler ne güzel, ne de modadır. Acaba birincilerden hangi tarz elbise- ler yapılır? Bunlardan yapılan plili atek- ler... Bolerolar, rob - bolerolar pek güzel olur. Etek plili olunca ne korsaja, ne de boleroya fazla süs yapılmamalıdır. Ya- kaya takılı bir çiçek, ufak bir fiyonga bütün boleroyu veya robun yukarı kıs- munı süslemeye yeter, İkinciler yani iri çiçekli emprimeler büsbütün başka bir tarz içindir. Pli bun- ların bütün güzelliğini bozar. Bolero da kısacık olduğu için hemen birkaç çiçek- ten ibaret gösterişsiz bir şey olur. Ona da heves etmemeli. Ancak bir volan, bir kup veya bir bandla roba sanki bolerolu imiş tesiri verilebilir. Bu türlü emprimeler - bütün eşleri gibi, hattâ daha da ziya- de - kendi kendilerinin süsüdür. Garnitür konulmamalıdır. ve birlikte — kullanılan çanta, şapka, ayakkabı, eldiven gibi bü- tün teferrüat düz renk olmalıdır. Üçüncü emprimeler (sık ve ufak çi- çekli) bu sene pek moda olan çizgili ku- maşların hemen tıpkısı sayılabilir. On-« lara uyan modeller bilhassa tayyörler bunlara da pek uyar. Tıpkı çizgili ku- maşlar gibi bu emprimelerde çiçeklerin teşkil ettiği sıralar birbirlerine nd isti- kametlerde konularak - süslenmelidirler. (Siluet) & uymasına gelince: İkinci emprimeler ince, uzunlarındır. Başka hiç bir vücudde hoşa gitmezler. Ağır başlı modellere uydukları için - rengi göz al- marmak şartile - iri yarı yaşlılara da pek iyi gider. Gençlere de yaraşırlar, Bacaksızın m. .E-.ğ:ıa' Karışık bir emlâk işi Bir Yugoslavyalı bir emlâk komisyoncusunu dava ve aldatılarak dolandırıldığını iddia ediyor Asliye 1 inci ceza mahkemesi dün hayli karışık bir $ddlayı tedkik etmiştir. Hâdise şudur: Mana ismtinde bir Yugos- lavyahı bundan bir müddet evvel ölmüştür. Mananın Beyoğlunda evleri, dükkânları, ol - dukça mühim bir serveti vardır. Bunlar karısı Elizabetle, oğlu — Patrik'e kalmış, Patrik icab eden muamcoleyi yaptır- mak Üzere Yugoslavyadan İstanbula gel « miştir. Bu sırada Salih isminde bir iş takib- cisiyle tanışmıştır. Patriğin iddia ettiğine göre, hâdise bun- dan sonra, göyle cereyan — etmiştir: — Salih Patriğe Yugoslavya tebaasından olması do - layıslle yapılacak müameleyi kolaylaştırmak için, emlâkini muvakkaten ve zahiren ken- distne satımış şeklinde bir mukavele yapma- larmı teklif etmiştir. Sonra da bir noter da- iresine giderek, 10 bin liralık hit mukavele - name yapmışlardır. Fakat, Salih üstüne geçirilen bu malları kabullenmiş ve Patriğe iade etmemiştir. Patrik böyle Jddla ödiyordu. Balih ise, bu Yddlayı tamamlle reddederek, bu emlâki sa- tın aldığını söylüyordu. Dünkü celsede şahld olarak dinlenen sa- bik noterlik veznedarı Mustafa ve kâtib Celâl Me, vazifeleri icabı dairedeki muamelelerin yapılışında hazır bulunmadıklarını — ve bu hâdiseyi hatırlıyamadıklarını — söylemişler - dir, Duruşma, bazı tedkikat derası için talik edilmiştir. Kızılcahamam Ziraat Bankası memuru ile veznedarı berast ettiler Kızılcahamamı (Husust) — Geçen sene Ki- alcahamam Ziraat Bankası teftiş edilirken bazı yolsuz muamelelere rastlanmış ve me- mür Necib ile veznedar Mehmed Kocak'a İş- den elçektirildiği gibi muavin Osman da Es- kişehire tahvil edilmişti. Ağırcezada yapı- lan muhakemelerinde memur Nectb ile vez- nedar Mehmed beraot etmişlerdir. Muavin Osmanın ise üç ay on beş gün bhapsine, ayni müddet memuriyetten —mahrumiyetine — ve gayri kanun! köylüden harcirah diye aldığı paraları ödemeğe mahküm olmuştur. Cami hırsızları tevkif edildiler Bamatya, Yedikule, Topkapt ve Cibali ci- yarında muhtelif cami, düzkân ve evlerden gece ve gündüz sirkatler yapan — iki hırsız yakalanarak, dün adliyeye verilmişlerdir. Hulüsi ve İzmall isimlerindeki bu iki saç- dunun çaldıkları arasında halh, seceade, ev oçyası, elbise, tütün v, &. vardır. Müddelumumllik suçluları 1 inci — sorgu hâkimi Rahminin hururuna çıkartmış, sor - guları sonunda terkif edilmişlerdir. lera mütehassısının tedkikleri İcera mütehassısı Hans Leyman dün ad- Üyeye giderek, icra reksi Hamdi ile birlikte tedkiklerde bulunmuştur. Mütehassış fora dalrelerimizdeki teşkilâtı ve muameleleri çok takdir etmiştir. Ordu vapuru kaptanının muhakemesi Bir müddet evvel Hamidiyeye — çarparak Hmanımızda batan Ordu vapurunun kapta- ni Mahmud vefata sebebiyet suçundan A - ğircezada mahakeme altına alınmıştı. İki kişinin ölümüyle netlcelenen bu da - yvanın duruşmasına dün devam edilmiştir. Dünkü celsede ehlihibre Deniz Ticaret fen hey'etinden Hayri ve ve Bandırma liman pe- Wi Hayrettinin müddelumumiliğe verdikleri rapor okunmuştur. Bunu müteakib ehlihibre Hayri, tedkik - leri neticelerini mahkemede şifahen şu şe - kilde izah etmiştir. — Hüdisenin ferdamı günü Hamidiye ge - misinde hâdise üzerinde yapılan tedkikatta bazır bulundum. Kazanın vukua geldiği gece akıntının emsâli nadir derecede fazla oldu - #u, Hamidiye süvarisi tarafından — bildiril - miştir. Tedkikatımıza göre vapur zincirini a- Jarak, hareket ettikten sonra Tinastepe tor- pidosu ile bir gilep arasında akıntıya gir - miştir. Bonra Hamidiyeyi 1 dakika, 40 katetmiş, Handidiyeyi geçtiğini sanarak Kız * külesi istikametine rota almış, fakat akin * tının şiddeti tesirile Hamidiyeye bindirmii bu suretle kaza vukua gelmiştir. Bu zamüfi zarfında ise akıntının şiddetin! tayin im * kânazdı. Sür'atin 6 mü olması da kazayı if* taç ettiren sebeblerdendir. : Mahmud kaptan eskiden yaptığı muhtü” lf seferlerde daha müşkül vasiyetler Xxargit — u kurtarmıştk — mek mümkün * Fakat, burada ictihad hatasi ktile Titanik faclasında da, kap * © tan geminin düdüğünü çaldıkça hasıl olsü Aksisadayı duymadı diye 2 sene hapse malif küm olmuş, fakat sonra berset etmişti. Duruşma bazı şahidlerin celbi için talilk eğllmiştir. ğ;olisle 1 İki otomobil çarpıştı Şoför Alinin idaresindeki 2916 numarâl etomobil ile şoför Karakin tarafından kul lanılan 2875 numaralı otomobil arasında Şif lide bir çarpışma olmuş, ikisi de hasara W ramıştır, Bir adam bir deniz motörün altında kaldı 4 Fenerde deniz motörlerine mahsus tamil rat atölyesinde çalışan amele Haydar — Oğlü İzzet tamir odiülmekte olan bir motörün İ * tında dolaşırken takazların kayması netici & motörün altında kalarak başında ağır Sü' rette yaralanmış, Balat Musevi hastanesilii kaldırılmıştır. Çalman piyango biletine ikramiye isabet etmiş Beyoğlunda Alyon çıkmazında oturan G” C1 Ovakim zabıtaya müracaatla çırağı Lüzü* v taratından ceketinin cebinden Çalınan Pİ* yango biletine 200 lira isabet ettiğini ve Lâ * zarinin parayı gidip aldığını iddla — etmiğ suçlu yakalanmış, tahkikata başlanmıştır. Toplantılar : Halkevi konferansları Bu akgam, saât 21 de Kadıköy - Halküfi salonunda, Edebiyat Fakültesi Doçentlerili” den Babri Esad tarafından «Bdebiyatta Folk* lora dayanan kütle ruhiyati» — mevzulu bll konferans verilecektir. Konferanstan - sonfül da, Leman Dura bir piyango konseri vere * cektir. 'Yarın akşam saat 21 de de Şopenin hayali ve eserleri hakkında bir konferans verile * cek, Halkevi örkestrası da Şopanin eserleri” ni çalacaktır. Bu toplantılarda her isteytil vatandaş bulunacaktır. Yarın akşam saât 20,380 da Beyoğlu Hâl” Xxevi tarafından bir toplantı tertib edilmi * tir. Bu toplantıda, Muallim Reşad Kaynâf tarafından çocuk terbiyesite ald bir konft” rans verilecek, bundan sonra da bir piytl temsll edilecektir. Toplantıda — her isteyeli bulunabilecektir. Çocuk kütüphanesinde toplantı Çocuk Esirgeme Kurumunun Divanyoa * dundaki kütüphanesine yeniden bir camekâfi daha ilâve edilecektir. Hem bu münmsebet * le, hem de kütüphanenin senel devriyi tes'id için yarın saat on beş buçukta KütÜP” hanede bir toplantı yapılacaktır. Mercanlılar Cemiyet kuruyorlar Eski Mercan okulu mezunları — araşınd dalmi bir tesanüd tesisi için kurulan Mer “ ganlılar Cemiyeti Ük umumi içtimamnı 30 Ni san Cumaârtesi günü yapmağa karar vermif* tir. İçtima Süleymaniyo kütüphanesinde Sü* At 2 de yapılacaktır. Uçak modelcilik kursu bitti İki buçuk aydanberi faaliyette bulu * nan ilkokul uçak ve modelcilik kursü devresini bitirmiştir. Bu kursa yirmi btf ilk öğretmen okulu iştirak etmiştir. Kuf su kız muallim mektebi resim iş öğretmü” ni Celâl Kocora idare etmiştir. Evve gün yapılan uçak modelleri Sultanah * med meydanında uçurulmak suretile te€” rübeler yapılmıştır. j Ortaköy istikametine de