Romanyanın Atlattığı tehlike A, $Ş. ESMER ükreşten gelen haberler, Roman- yanın son günlerde bir tehlike atlattığını bildirmektedir. Malümdur ki bugün Romanyadaki Miron hükümeti, ge- çenlerde kabul edilip kral diktatörlüğüne dayanan anayasadan sonra kurulmuş - tur. Anayasa, parli sistemini kabul et - mediğinden Ramanyanın bütün siyasi partileri ilga edilmiştir. Anayasanm tat- bikatına geçildiği sıralarda yeni re karçılaşacağı en büyük zorluğun, siyüdk partilerle mücadı Şti Bununla berabı jim karyısında hayret edile leri dağı Babn 5 nüdhişi olan eHer şe atan için» veya- hud «Demir muhafı: partisi lideri Kodreanu da taraftarlarına bir beyanna- i dağıttı gmı hu 3 a $ | * Slyısl parti lide rkn taı ı! ndıın Bösterilen bu uysallık, yeni Rumen reji- minin karşılaşması muhtemel olan zor - luklar hakkındaki tahminlerde mübalâğa olduğuna delil olarak gösterilmişti. Me - ğer bu manzara sahte imiş. Gerçi taman zaman Romanyada parti faaliyetinin de- vam etmekte olduğunta delâlet edecek ha- berler geliyordu. İkinci Miron hükümeti teşkil edildikten sonra, mülga milli çift- çi partisi Hderi Maniu bu hükümette va- zife kabul eden çiftçi partisi mensubları- nn partiden ihraç edildiklerini bildir - mişti. Bu beyanat, milli çiftçi partisinin faaliyette bulunduğuna — delildi. Geçen hafta da eski başvekillerden Tataresco - nun yeni bir liberal partisi kurmıya ça - hıştığı bildiriliyordu. Fakat siyasi parti - lerden Kodreanu'nun - liderliği altında bulunan faşistlerin faaliyeti, yeni rejime karşı darbe teşebbüsüne kadar varmıştır. Böyle bir darbenin indirilmesine mâni ©- lan vazi hükümetin — teyakkuzudur. Bükreşten bildirildiğine göre, birçok si- lâh toplanmış ve yüzlerle adam - tevkif edilmiştir. Gerçi örli idare ilân edilme - miştir. Çünkü yeni Rumen rejimi haddi zatında bir nevi örfi idaredir. Fakat kif edilenleri mu üzere, | Mareşal Avaresco'nun — reisliğinde — bir harb divanı kurulmuştur. Dün gelen| Bükreş haberleri, bu harb divanının & - hemmiyetli bir kara: r> eve keme etmek ga'ya yaptığı hak hapse mahküm ed tedir. | hemdir. Mareşal Avaresco' şiddetli hareket ı—ı-mwım tavsi Kodreanu da bı hitaben disine hakaret etmiş. Anlaş varesco, faşist lideri hakkında verirken Yorga'nın Mmektubdaki tavsiyesile faşist liderini mahi de Kodreanu alt Miş Ve rejim için tehlikeli olmakta Mmiş oluyor, Bu lüse iki bakımdan üzerinde du - Tâyıktır: 1 — Önce hükümetin teyakkuzunu gös- | terir. Müteyakkız davranılmasaydı, faşist darbenin Romanya'yı ve bu arada Bal - kan sulhunu nereye sürükliyeceği malüm değildi. Romanyadaki rejim mücadelesi, yalmız Ramanyanın dahili politikası me- selesi değil, ayni zamanda harici politi - kayı alâkadar eden ehemmiyetli bir me- seledir. Kodreanu'nun geçen seçim arife- sinde söylediği sözler hatırlardadır. Fa- şist Nderi demişti ki: — İktidara geçtikten sonra yirmi dört saat içinde Romanyanın bütün ittifakla- Tıni feshederek Almanya ile bir iltifak imzalarım. Romanya dış politikasında böyle bir eriyantasiyon Balkanların ve orta Av- rupanın müvazenesini temelinden sarsar. Gerçi Ramanyada faşist part n kem- di kuvvetile iktidarı ele almasına imkân yoktur. Fakat bir defa ihtilâl hareketi başladıktan sonra İspanyanın misali gös- termiştir ki, memleket «gönüllü» etiketi altında gelen yabancı askerlerin muha- rebe sahası halini alır. Bir İspanya harbi- nân Balkanlara nakledilmesi, yalnız Bal- kanların değil, bütün Avrupanın sulhu için en büyük tehlike teşkil eder. 2 — Dikkate Myık olan ikinci nokta da hükümetin tehlikeyli derhal önliyebil « kararımı de — yazılan 1 olmuş — ve r. Her hal- tıkan- a çik- | Resimli Makale: Dünya gazeteleri bize ayni şerait altında vukua gelen iki vapur kazasından bahsettiler, İkisinde de tekne delinmişti, su içeriye hücum ediyordu. Fakat birinci vapurun kaptan ve makinistleri yolcuları kurtarmak için kendi hayatlarını feda ederek son dakikaya kadar vazife başında kaldılar, vapurun kaptan ve makinistleri ise her şeyden evvel kendi- lerini kurtarmayı düşündüler. Tarih bu iki cins insandan bi- rincisine kahraman, ikincisine alçak dedi. soN POSTA ikinci W Vazife hissi. Ve Bir millet kendisini terkib eden bütün ferdlere vazife his- sini, vazifeye merbutiyet hissini ne kadar kuvvetle telkin e- derse o derece yükselir, o derece kuvvetlenir, O nisbette bü- yür, Bu sahada ilk vazife annelere düşer, ilk tohumu ©o ata- cak, sonra yetişen fidanı mektebde hoca, hayatta cemiyet büyütecektir. Vazife başında ölenin tarihte ebedi bir hayata mazhar olduklarını hiçbir zaman hatırdan çıkarmıyalım. SÖZ ARASINDA İngiliz kralı evini Kiraya İngütere kralı, Pikadellideki eski evi- ni kiraya vermek niyetindedir. Arzu e- derseniz, 1975 yılına kadar bir konturat “| yapıp haftada, vergiler hariç olmak üzere 45 İngiliz lirasına burasını pe bilirsiniz. Gene istarseniz, bu evi bir klüp gibi kullanabilir, kat kat kiraya verobi- Hirsiniz, fakat bir şirkete devredemez ve içinde ticaret yapamazsınız. Bu evi çevirebilmek için 30 uşağa ihti- yaç vardır. İçinde 12 mutfak bulunmak- tadır. Manzarası harikulâde, bahçesi ge- niş, ve havası mükemmeldir. 10 yatak ve ? de banyo odası vardır. mesidir. <Her şey vatan için» — teşkilâtı senelerdenberi Romanyaca bir tedliş si- yaseti takib etmiş ve geçmiş hükümetler bu parti ile mücadelelerinde üdeta âciz göstermişlerdi. Façist teşebbüsü ile mü - cadele yeni rejim için bir imtihan vesi- lesi olmuştur. Yeni rejimin bu meseleyi ele alışı ve halledişi ile eski rejimde bu nevi meselelerle karşılaşıldığı zaman gösterilen 2zâf ve tereddüd arasında bir tezad vardır. Bu da yeni rejimin ken- di kuyvetine güvendiğine delâlet ediyor ki, Romanya hükümetini böyle kuvvetli ve uyanık vaziyette görmek yalnız Ro - manya halkının huzur ve rahatı namına değil, ayni zamanda Balkanların sulhu namına da biz Türkleri sevindirmiştir. A. $. ESMER r İSTER İ HERGÜN BİR FIKRA İSTER İNAN, Beyoğlunun en büyük mağazalarından birine uğramıştık. Tezgühtar sualimize bozuk bir türkçe ile cevab verdi. Ayni yerde ikinci bir tezgühtarın ayni şekilde şivesi ile kulağımız tırmalanınca merakımız uyandı, tedkik ettik. Bu müecssese Şairle babasının mektubları «Baba, ben meşhur bir şair oldum.. Herkesin beğendiği şirlerimden bi - TİRİ sana gönderiyorum.» «Oğlum; şürini okudum. Meşhur bir'şair olmasaydın, oraya kadar ge- lir seni döver ve şiir yazmaktan var- geçirirdim. Fakat ne yapayım ki meş- hur bir şairsin, bu yüzden seni döve- miyor, kendi dizimi dövüyorum.» #—-— ——— — —* Valideler mektebinden Mezun delikanlılar Nevyorkun valideler mektebinden dip- Toma alan 40 genç, ciddi bir imtihana tâ- bi olarak diplomalarını aldıklarından do- aayı iftihar etmektedirler. Bu kırk gen ten en küçüğü 2M, en büyüğü de 31 ya- şındadır. Öğrendikleri şey de küçük ço- cukların büyütülmesidir. Bu hususta tod- Tis edilen dersler, beş kısma ayrılmak- tadır: Birincisi, yeni doğan çocuğu beş yaşı- na kadar nasıl giydirmek ve gözetmek bu yaşlarda çocuk- ceği; 3 üÜncül ders, ço- len bir yere nasıl nakle- dilebilecekleri; dördüncü ders, nasıl mu- hafaza edilebilecekleri ve #onuncusu da küçüğün bir hastalığa tutulduğunu ve bu hastalığın neden ibaret bulunduğunu ha- reketile anlıyabilmek dersidir. Bu haberi veren İngiliz gözetesi diplo- ma alan gençlerin hepsinin de bekâr ol- duklarını hatırlatarak bunların pek ça- buk evlenebileceklerine işaret etmekte- dir, mcisi, Hem tayyare, hem otomobil! hem de tahtelbahir Ontaryolu Gurli isminde bir zat, hem havada uçan, hem karada giden ve hem de denize dalan bir geminin ihtira bera- tını almıştır. Bu ihtiram motörcülükte yeni bir inkılâb yaratacağı söylenmek- todir. İSTER İ «| İngiliz dihktatörü Kromvel neler Yapmıştı? Bundan 285 sene evvel İngilterede dik- tatörlük ilân olunmuştu. Kromvel, par- lâmentoyu feshederek İngiltere cumhur-' luğunun ilk reisi olmuştu. 40 yaşına kadar inzivada yaşıyan bu devlet adamı, idareyi eline alır almaz: 1 — Bütün umumt evleri kapattı. 2 — Gizli polis teşkilâtını kurdu. 8 — Papazlara karşı hücuma göçti. On- ları takib ettirdi. 4 — Bir küçük dikatörler grupu kur- du. 5 — Hükümeti aleyhine söz söyliyen- leri vatan hiyaneti suçile cezalandırdı 6 — Muarız ve muhaliflerini temerküz kamplarına yolladı. 7 — Gazeteleri kapattı. 350 senedenberi işîeyen saat durdu İngilterede Falkstonda bulunan 350 se- nelik bir saat elli senedenberi bozulmuş- tu. Köyün en usta saatçisi, büyük bir iş severlikle: — Ben bu saati işletirim, amma öldük- ten sönra karışmam, dermiştir ve filhaki- ka saat, ihtiyar saatçinin Ihtimamı ve hergün 10 dakika süren çalışması, kur- masile mükemmel surette işlemiştir. Saatçi 90 yaşında olduğu hâlde geçen- lerde ölmüş, saat te tekrar bozulmuştur. NANMA! bir 'Türk müessesidir. İçinde çalışan memurların hepsi de 'Türk vatandaşıdır, fakat bu vatandaşlar aramında Türk 1r- kından tek kimse yoktur. Buna mukabil ticarethanenin müş- terilerinin yüzde doksanını Türk ırkından olanlar teşkil eder. İNAN, İSTER İNANMA! Nisati - 22 — Sözün Kısası Pazarlık ve Bahşiş E. Talu arblı bir dostum, sık sik mem- leketimize yaptığı seyahatlere den birinde, bana demişti ki: —Bizim vatandaşları, pek çok arzü ettikleri halde, Türkiyeye gelmekten yıl> dıran iki şey vardır: Biri pazarlık, öteki de bahşiş.. İstanbula gelip te bir müddet oturmak istiyen yabancılar muayyen bİf büdce ile hareket edemiyorlar. Buradâ «gayri melhüz» a çok pay ayırmak lâzım en adam haklı idi. Z- r tarafta bahşiş ver- meden iş gö emniyetle alı tahsil etmek mübahtı. Müzeler, hazime, eamiler gezildiği zaman, içeride kaç ta0€ müstahdem v , kapının önüne arsıfi arsız dizilir, ecaize» koparmağa — bakar” lardı. Yeni devir, bütün gayri meşru intifâ kapılarını kapadı. Bahşiş usulü, muhte* Nf gıfatlarile birlikte maziye gömüldü. Buğün, sade, her memlekette kimlere VE ne kadar bahşiş verilmek müteğmil ise, © veriliyor. Fakat buna mukabil, pazarlık hâlâ â* yak sürümekte idi. Alıcı ile satıcı arasım- da karşılıklı itimad ve emniyetin cari ol* masına engel teşkil eden bu kötü an'ane” yi de nihayet bir kanunla ortadan kaldi" Tıyoruz. Artık bundan sonra maktu fiatın hd kim olacağı iç piyasamızda, bu tedbirdefi €en çok istifade edecek olan gene satıci* larımızdır. İtimad eden müşteri, şübhe* siz ki daha çok alışveriş eder, Seçtiği bir mala, aldanmak korkusile el uzatamıyan insan şimdi, kesesine gÜ* veniyorsa, o malı almadan dükkândaf Çıkmıyacaktır. Milli ekonomimize harikulâde hizmel lerde bulunan Celâl Bayar kabinesimiif en güzel icrastından biri, bence budur. Prenses Elizabetin Yıldönümü Londra 21 (A.A.) — Prenses Elizabeti bugün doğumunun on ikinci yıldi mü tes'id etmektedir. Londradaki umumi binalar, bu münase” betle bayraklarla donanmıştır. Üç gündenberi Vindsor şatosuna — bi çok hediyeler gelmiştir. Bu hediyelefi husust bir salona konulmuş olup. gizli fakat sıkı bir nezaret altında bulundü * rulmaktadır. İngiliz Harbiye Nazırı - Mtlta adasındaki Vülletta 21 ÇA A.) - düğ teftişine devam eden Hor Belişo, manevralarda bulunmuştur. Mumnileyh, cuma günü Maltadan &9* rılacaktır. Bebek - İstınye asfalt yolu Bebek ile İstinye arasındaki asfalt Vö dört senede tamamlanacaktır. Nafıa VE kâleti her sete yapılacak inşaat için bit proje hazırlamış, İstanbul nafıa müdüt” lüğüne göndermiştir. 1938 mali yılı içif de Hisarla Bebek arasındaki kırmızı yalt ya kadar olan yol asfaltlanacak, |el£3ı sene inşaata devam olunacaktı