6 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

6 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A a k Ofaat ihtiraslarında meş'ale | | | - — * pi Posta, nn Ka iköâyesi Canım kardeşim, Bedbahtım.. Bütün derdierim! dökecek, yecek birisini arıyorum. Senden baş- ina da bunları anlatamam. Biki. nereden başlıyayım ama, gül ğini biliyorsun. yene nasl, yorum. Anlatacağım mi?,. Yaşımın otuzu Benim de bir erkek ahbabım oldu. Dik- kat ediyor musun, oldu, diyorum, var, demiyorum. Zira onu ancak ik; defa gör- düm, ve bir daha görüşmek mümkün ol « mıyacak. Her şey bitti, mahvoldu. Ama bütün kabahat bende... Dinle.. Sen buradan ayrıldıktan son - raları devam ettiğim bir klüb vardı. Bir- likte gezecek, tozacak, hakiki candan bir arkadaşım yoktu. O da klübe yen: yazıl. yaiştı, O salı akşamı da ilk defa olarak gel- mişti, İnanır mısın, görür görmez bayıl- dım çocuğa. Öyle taze bir duruşu, canlı gözleri ve pırıl pırıl yanan yüzü vardı ki... Banyodan yeni çıkmış sanırdım. Kumral saçları, mavi gözleri hele bembeyaz inci gibi dişleri beni olduğum yere çiviledi. Ne bir adım ileri, ne bir adım geri atabil - dim. Beni büyülemişti, kâfir. Bir fırsatını bulup onunla tanıştım. Konuştuk, kumrulaştık, o da benden hoş- lanmış olmalı ki yanımdan ayrılamadı. Bütün danslarını benimle etti. Eve dö nerken de, size refakat edebilir miyim di- ye öyle bir soruşu vardı ki güzel başını bağrıma basacağım geldi. Birden, baba - mun o santlerde çakırkeyif eve döndüğü- nü hatırladım, Görse bir şey çıkmazdı hayet yetişkin bir kızdım. Bana çocuk gi- bi muamelede bulunacak değildi , ni ve vs orya olunan s bu dü- ama, giderim, deri züne baktım. Tuluk etmedi, imiş, s sözünde durdu. Be- ni yarı yola kadar getirdi, Elimi A kerikiş sizi tekrar ne , diye sordu. Ne edim, Âdeta bir 1A£ çıkmayın aşmıştır. a, yahud İr yere gideriz, dedi Ba - karar dan ayrılmış bulunuyorum. adar olan insan bu delikanl, idi. Halbuki ben, o ana kadar büt midi kesmiş, kara talihime küsmüşt dhiş hıncım vardı. O kadar| 0» ğe karar vermiştim. Deri çıkmış — > Ah Şu Nefsinin zevk aldığı şeylerden gayri her şeye kayıdsız olan bu nebati mahlüka Cevherin sözleri mühim tesirler yapıyordu. Mü- rir yalnız kaldığı zamanlar uzun dü- şünüp ince muhakemeye kabiliyeti ol- mıyan kavun kafasını sallıyarak: — Sahi be! -diyordu- Arabın hakkı var. Bir daha viraneye düşmemek için | şi — gözünü aç Münir. Göreyim seni! © Ama bu nimeti kaçırmamak için ne yapmak lâzım geldiğini söylemedi ki fellâh!. Artık bunun için kafa yormı- yalım.. elbet yarın danışınız - diye ipekli şal yorganlarına sarılarak rahat Bir uykuya dalıyordu-... Cevher ağa her'ne kadar edolikosfal» ırka mensupsa da bazı beyaz adam o- ğullarına külâhı ters giydirecek müs - tesna bir zekâya malikti, Okumuş, yaz- mış, sarayın haricindeki muhitte de göz gezdirmek kabiliyetinde bir arabtı Fakat bütün zekâsı ona ancak kızıl men- tutardı. o halde mi şımı eğdim, pekâlâ dedim. Ve bu gece işim) dık. Yarım saat evvei de on-) Öyle heyecanlanmıştım ki tarif ede -| mem. Dün gece gözüme bir damla uyku! vaktinde, dakikası dakikasına iye - Hayatımda ilk defa olarak'be » muza gittim. O benden evvel gelmişi 1) Çok şik EE Son Posta'nın edebi romanı: 32 Yazan: Nezihe Muhittin SON POSTA BİR: ARKADAŞA MEKTUB Elimi sıkarken, «sizi tekrar ne zaman görebilirim?. dedi ,devuya çağırmıştı. Fabrikadaki işlerimi nasıl gördüm, bilmiyorum. Deli gibi ol - muştum. Daha doğrusu Mari imdadıma yetişti, Allah razı olsun işimin çoğunu o yaptı. Bir çikolâta fabrikasında çalıştığı» mi biliyorsun, benim işim, karton pake- lere, imalâthaneden gelen çikolâtaları gü- zelce, yaldız kâğıdile ambalâj yapmak. Çikolâta göre göre ve yi gık de « dim. Pâketlere yerleştirirken, sanki ça - murla oynuyormuşum gibi geliyor ba - na. Hep bu akşamki randevu, ne olacak, na- sil olacak diye düşünmekten, me kızıyorlardı. Nihayet paydos çanı ças lınca, kendimi sokağa dar attım. Yolda yürüyor, hem de ker ime ko- rdum: tulsam, şu çi- deni bir “Be zaklaşsam başka bir şey istemem. Bu d vlenmekle olur. Delikanlı enelim dese, hemen kabul edeceğim, Hattâ sonunda kocamın tek bacak, yahud bana, cak olduğunu anlasam bile ehem ti yok, tek buradan çıkayım, bir da- ha çikolât ambalâjı görmiyeyim de, ne olursa olsun diyordüm. k hikâyemin geliyorum. ı tükettim ise darılma e mi ku - zum. Beni biraz daha dinle. Sevgilim beni postahanenin yanında bekliyecekti 'Tam sonuna inmişti. Yanıma yakla rseniz Palacede varyete var, ki ta, e - mi sıktı. İs », | oraya gidelim, dedi. Çoktan canım çeki - İçim titredi ama, belli , dedim. Ve yola koy .İmak tü onuşmadık, bir ara bir şey-| ama, duymadım. Daha doğ - r anlamadım. Derken perdesüsünün cebinden bir ş*y Em mmm ka — m m cimden almama Hayat! Gözlerini misilsiz bir ihtişam ve deb- debe içinde açmıştı. Kendisine is ve saadet tahayyül ettiği zaman en 47- dan oturduğu saray kadar değilse bile ona yakın bir kâşane ve etrafında yüz- lerce kul ve halayık tasavvur ederdi Halbuki içinde oturduğu ve hergün temas ettiği bu güzel, göz kamaşlırıcı ler üZörinde hiç bir temellük hakkı Sie âciz bir kuldu! İşte bu hakikat egoist ve muhteris harem ağasın kudurtuyordu. Şimdi bütün hülyalarna erişmek için ellerinin arasında mükemime! bir vasıta vardı: Devriş Mühir! Onu iste- diği kalıba sokacağına emindi. Fakat bu işin tehlikesi büyüktü, Onu işine yarıyacak bir tarzda kul- lanirken Mazı sırların kilidini açmak lâzımdı. Halbuki erenler diye büyük Nakleden: İbrahim Hoyi bana uzattı. Şöyle bakacak oldum, Ne görsem beğenirsin: Sabahtan akşama ka- dar elimden geçen, kokusundan, rengi den, şeklinden, tadından gına gelen çi - kolâta değil mi?. Ben yüzünü görmek is- temiyordum. O mel'un İse gene karşıma çıkmıştı Ne oldu, nasıl yaptım bilmiyorum. H. balde aklımı kaçırmıştım. Ne söyle: mi hatırlıyamıyorum. Delikanlının bir e Irkildiğini, yüzünün renkler ren ge girdiğini, nı bir karış aça şaşkınlıkla bana baktığını farkettim. Scn- ra, çikolâtanın kâğıdını parçaladım, keti açtım. Çikolâtay ıdları da ok duğu gibi, kanalizasyon çukuruna at - um : Delikanlı da, tek bir kelime söyleme « den arkasını döndü ve uzaklaştı gitti, El bette ki, durup da, ben ettim, sen « bağışla diyecek değildi bir kere al pa n kabahat ben-|$9 beni a ubunu beklerim canım kardı gözlerinden öpar, ak| şim Berta YARINKİ NUSHAMIZDA: Çıkın Yazan: Mih, Zoşçenko © İlarının Nevyork ile Avrupa Ilmanları ara - Bir ayda Galata yolcu yi | geçen yolcular Son bir ay nde Galata yolcu sa - lonundan ei l Metin gürbüz ve kuvvetli olulasını gör- mek için çocukların sihhat ve hayatı ile uğraşan Çocuk Esirgeme Kurumuna âza olunuz, tirmişti Efenc tirasla ye İzerinde çılgın bir ih - rılmamak iste- diği tahtın kuvvetli bir tekme ile yı - kılacak kadar ümüş olduğunu bili - yordu ve bu kanaat onu, bu çürük tah- ti yıkmak için uğraşanlarla çok gizli rabitalarla birleştirmiş bulunuyordu. Sureta onu hamiyet ve efkârı münev- ak ettiren bu gay- mek ve 4 tirdiği insanlara faydalı ola- in padişaha çok yakın bulun- ması lâzımdı. İşte Derviş Münirin vak'a- sı onu istediği vaziyete getirmiş gi - biydi. Derviş Münir bir gece gene padişahın baş ucunda sabahlayıp fena halde hid- detlenmiş bir halde Cevheri tenha bir yerde sıkıştırarak sordu: — Padişah bana durmadan gelecek- ler mi? Gelecekler mi? diye sorup du- rTuyor, Kim gelecek, kuzum Allahaşkı- na söylesene bana şunu? Cevher gözlerini testekerlek açıp in- işüimüştür. e, | im! TT AMİNİ işlerine başladılar Vilâyet ve polis bâdiseyi grev mahiye inde görmedik. yumurta tacirleri İktısad Vekâletine müracaat ettilef Yumurta İişeilerinin sandık başına iste - dikleri 75 kuruştan çıkan ihtilâf dün sabah kwmen halledilmiş ve işefler çalışmağa baş- Inmışlardır. ) Bu 75 kuruşun 6 kuruşu dizme ve 15 ku- ruşu da sandıkları kapama parasıdır. Bu su retle işcilerin yevmiyesi 4 Ilrayı bulmakta - dır. İhracatcılar İtalya ve Yunanistan için tek Hf ettikleri ihracatı yapabilmek için işeilerin taleblerini kabul mecburiyetinde kalmışlar - dır. Bu suretle dün çalışılmış ve mallar san- dıklanarak sevkedilmek Üzere vapurlara yük letilmiştir. İhracateilar, bu yüksek parayı, bu parti malları sevk zaruretinde oldukla - rından kabul etmek mecburiyetinde kaldık » larını, gelecek partiler için bu kadar para veremiyeceklerini söylemektedirler, Binden - &leyh bu anlaşmanın muvakkat olduğu an- Jaşılmaktadır. İktısad Vekâletine müracaat İbracat tacirlerinin, yumurta ihracatının rağbet bulması için istinad ettikleri bir nok- ta daha vardır. İktisad Vekâleti yumurta ih racatının artması ve harle piyasalarda müş - teri temini için ibracatcıların sandık başına 25 kuruş kârin iktifa etmelerini bildirmişti. İhracatcılar son vaziyet üzerine İktısad Ve - ine müracaat ederek işletme için işel - srin fazla para talebinde bulunmaları yü - nden sandık başına yeniden yirmi kuruş masraf da bindiğini ve buna bir çare bulun- istemişlerdir. Vekiletin meseleyi ehem i sürette tedkike başladığı ve buradaki adarlara da emir verdiği duyulmuştur. Nitekim Iş dairesi baş müfettişi (o Halük, dün akşam geç vakit Vali muavini Hüdai Ka | ratabanı ziyaret etmiş ve son vaziyet görü- İstanbul Borsası kapanış| fiatları 5 - 4- 1938 ÇEKLER Açılış Kapanış 028, 628, 0,7000 0,7958 20,676 25,6076 1,0270 15,020 4,6982 4,0225 3.4452 63,695 1,4274 22,67 2.“ 1,9709 4.1800 3.98 m6.21 34,6337 2,7355 13,66 309 Açılıp Kapanış Anadolu gm. © 9 peşin A. Gn. © © vadeli Bomonti - Nektar 28 38 040 sw 25 İşeilerin eğvelki gün çalışmamış olma « ret vilâyet, iş bürosu ve polis ehemmiye- 7 LİLlsaKITi Şark Değirmeni Terkos larin Ne şti imi bir surette bir yere bağlı olmadık! ele grev mahiyetinde görülmemiş - r. Bsasen İş kanunu grevi menetmiştir. İSTİKRAZLAB Yumurtacıların İspanyadan alacakları Türk boreu 1 peşin . » 1 vadeli Yumurta tacirlerinin İspanyadan e i panyadan ala İl * * çi olan paranın diplomatik müzak Terle temi tur. Bunun ire yun arta in tasad Vekâletine bir telgraf çekmişler ve bu» | nun Merkez Bankasında İspanyadan fdhal eşyaya mukabil bloke edilmiş 425 bin an verilmesini istemişlerdir. Yum: İspanyadan alacakları ise 400 TAHVİLAT Açılış Anadalu 1 pe, — » E vadeli » Em ». m Anadolu mü. peşin PARALAR Alış Balkan denizyolları birleştiriliyor Balkan deniz nakliye (hatlarının, “yani! Türk, Yunan, Rumen, Yugoslavya deniz hat| M4 hatlarda Oprogram (| ve tarife UR © ve Balkan devletleri bayrağı du Marsilya istikametinde Yunanlılarla yaş. | >48 Şabşân milesseseler arasında, sâllerini teprlir edebileceklerdir. Yeni başa - | “Pisfnalar skdi cihetine (de gidilecektifi yan İzmir - Pire hattı ile Türk - Yunan hat. | Hükümetimiz, evvelce tesis ektiği İzmir - PİT re - İskenderiye hattı üzerimdeki (o hakkın ları Marsilya istikametinde birleşmiş ol - maktadır. muhafaza edecektir. Bu bat icabına (o görüğ Köstenceye kadar da uzaltılacaktır. 1 'Türk altını sında işleyen hatlarm hareket nokt noktalarli 1 Ba Dü itisaklarını temin etmek cihetleri tedkik e dilmektedir. nan hatlarının Adr» yalik mıntakasında Yugı Me Hitisakı suretle birbirlerine Bu müva « kalınca Cevher Müniri k alarak geleceklerin kimler ö anlattı, Münir kavun kafasını — > n? Bir gecti kânapeye Wi başa zanarak düm ke r. Benim gibi Rumeli ka zaskeri ricali devletten bir zat çöplük” te yatabilir mi? Cevher alayda devam ediyordu: — Canım harabati dervişler için kuş“ tüyile çöpün ne farkı var? Parmaksız Münir de kayık gözbebe" i büsbütün kaydırarak Galata kah” vehanelerinde öğrendiği ağızla Cevhe” dedi - işte rin alayına iştirak etti: asıl düşünecek mesele bul — Kofti yutmuyoruz anam be Mün z - sonra ciddileşerek - şakayı birak eüezi a “ esli me ciddi konuşalım Cevherciğim - dedi * —— sörmüleme'n Kirador — diye kurar düşünelim, taşınalım, başımızın çaresi" ğ ii ne bakalım. lamağa başladı - ya gelirlerse bizim ha- 4 timine since? Cevher birdenbire; Cevher şakaya dökerek derviş Müni- a e rin böyle bir âkıbetten ne dereceye ka- z : in — Con ne demek? Bu da yeni bir ta“ der muztarib olabileceğini ölçmek iste- viii adı çağ i 2 — Yeni bir tarikat zahiri, Con olup — N olacak? - dedi - heğbelerimizi sırtladığımız gibi gün görmez viranesi- Bi ee Bağeaklan beska garemifii ne postları sereriz. Derviş için bir lok- ma, bir hırka, — Korkmakta hakkı varmış padişa- n!, - dedi - tevekkeli uykusu kaçıp urmuyor - biraz daha düşündükten sonra devam etti « eğer öyle bir şey o- lursa biz ne yaparız?! Şeytan Arab karşısındakinin bu uya- rıklığı üzerine ince ve gevrek bir kah- kahadan sonra: — Aferin derviş Münir! - dedi - Münir bir zekâ eseri göstermiş olma$ için atıldı: cecik uzun parmağını kalın dudakları- efendisinin bile hürmet ettiği bu he-İna bastırarak uzun bir süküt işareti rif onun nazarında salak, budala biri yaptı: mahlüktan başka bir şey değildi. Ona açacağı sırlar, onun çarpık ağzından — Suuuusf Şimdi sırası değil. O gece padişah uyuduktan sonra baş- Münir fena halde sinirlendiğini gös-| — Anladım... Anladım! Con, yeni teren bir şiğdetle başını sallayıp yüzün-| bir tarikat, Avrupada onun tekkesi? deki tikler hiç durmadan kıpırdıyarak: | — Çok güzel anladın. mükemmel! Z€" — Allah o mes'vm günleri bu Münir|ki adamsın vesselâm!, kuluna bir daha nasib etmesin! - diye (Arkan ver) |

Bu sayıdan diğer sayfalar: