EN NEYİM abah, evimden çıkıyorum. Ya - nımızdaki evin erkeğini görü « yorum. Selâmiryor: — Merhaba kal! Bir kaç adım y n, meslek edinmiş, bir kutu içine Moyduğu kâğıdı sarılı Üç tane şekeri de dilenme yasağına ka per olaraz kullanan bir çocuk karşımda boynunu büküyor — Amca, n: olur bir kuruş versene! Portakalcı küfesini kaldırımm kena « rına koymuş; beni görür görmez bağırı » yor: — Sen erbabsın, anlarsın.. Bu Finike- um, dilenciliği lerden yirmi tane al! Kalabalık tramvaya biniyorum. Ben « den sonra binen biri özür diliyor: — Beyefendi, affediniz; siz! rahatsız ediyorum. Gazetemi Gün doğmadan meşlmel şebden doğmuş, havadislere da- hyorum. Kulağımın dibinde bir ses çın« liyor: — Gazeteli bilet! Tramvaydan iniyorum, Karşıdan kar- şıya geçerken bir otomobilin - sür'atini kesmesine sebeb oluyorum. Otamobilden bir ses yükseliyor: — Bâbalık fki dakika bekliyemedin mi, acelen ne? açıyorum. Bir paket «igara alaca; tan dükkânlardan. yorum. — Ağabey ne istiyarsun? — Bir paket birinci nevi sigara.. raları sayıyor: gm, Sigara sa - n önünde duru- Pa. (— Bunları biliyor mu İdiniz? — Bir kibritle üç sigara yakmak neden uğursuz sayılıyor Bir kibritle üç sigarayı yakmanın neden meş'um ol- duğunu biliyor Mmusunuz? - Bilmi- yorsanız — bildire. lim: İngilizlerle Bo- erler harbeder. lerken açık arazide sigara içen İngiliz askerleri, sigaralarmı yakmak için kib- rit yakarlardı. Bu ışık, karşı tarafın av- cıları için mükemmel Bir hedef teşkil e- derdi. Kibrit yakıldığımı gören askerler, sigaralarını yakmak için kibrit yakılan noktaya toplanır ve böylece düşman kur- İhanet nasıl Anlaşılır ? Bay H. A. ya: Oği Ben senin zevcenden şübhelenmeni yerinde bulamadım. Çünkü, bahsetti- ğin hastalık, senin çocuk sahibi olma- na mâni değildir. Çocuğun izdivaçtan epey sonra dünyaya gelmesi de gayri tabil sayılabilecek bir hâdise sayıl- maz, Bu bence, geçirdiğiniz hastalık. ların yarmuş ve zayıflatmış bulundu- ğu bünyenizin, yaratıcı kudrete biraz geç kavuşmuş, yani biraz geç dinlen- miş olmasından ibarettir. Kaldı ki, hastalık mevzuubahs bu- lunmasa bile, izdivaçlarından birçok seneler sonra çocuk sahibi olmuş bir çok çiftler vardır. Bu, Insan bünyelerinin pek seyrek görülmiyen tabil cilvelerindendir. Bu itibarla, bu çürük temel üzerine koca bir şübhe binası kurmanız mana- sızdır. Hem çocuğunuza, hem zevcenize karşı haksızlık etmiş olursunuz. Üste« lik te, bu haksız, bu yersiz şübhe yü- zünden, aile hayatınızın huzurunu, se- Tâmetini, saadetini, hattâ — istikbalini — Hele parayı tamam verdin mi bir bakayım. Oradan ayrılıyorüm, yaka- cağım.. Kibrit almayı unutmuşum. Bir başka dükkânın önünde tekrar duruyo « Tüm. — Emriniz efendim, — Bir kibrit! — Buyurunuz efendim. Kibriti cebime koyuyorum. — Gene buyurun beyefendi, teşekkir | ederim efendim. Hızlı yürüyen biri koluma şiddetle çar- pıyor; ve çarpmasile çıkışması bir oluyar: — Kör, gözünü aç. Bu sefer de ben, yanımdan geçenin kaza ile koluna çarpmış bulunuyorum. Özür diliyeceğim. O benden evvel dav -| sigaramı — Affedersiniz, kabahat bende oldu. | Şapkasını çıkarıyor ve hürmetle gşelüm- hyor. Z Benim, hemen her gün maruz kaldı - ğim bu tarzdaki muameleler ve hitab« | Tara başkaları da maruz kalıyorlar. On - ların nasıl düşündüklerini bilmem ama, ben şöyle düşünüyorum: Ben; hakaret edilecek bir insan mıyım, yoksa hürmet edilecek bir şahıs mı, ya- hud da ikisi ortası mı? Ben; komşu mruyum, amca mıyım, er- bab mıyım, bay mıyım, bey miyim, beyefendi miyim, gazeteli miyim, baba » | lik mıyım, ağabey miyim, kör müyüm.. | Ben neyim?... İsmet Hulüsi | | Paraşütü açılmıyan bir adam havada ölmez 'Tayyareden atlı- yan ve paraşütü açılmıyan bir tay- yarecinin yerle te- masa gelmeden öldüğü — sanılır, Halbuki büyük biz yükseklikten dü- şen insan, ancak yere çarpınca ezi- Hr ve o sadme ne- ticesinde ölür. Bu- nun kuüvveti, tıpkı Bunları tanıyabilir misin IZ bir lokomotif sadmesinde olduğu gibi 8a | atte (350) kilometredir. şununa hedef olurlardı. Bir kibritten üç sigara yakmanın şeameti anlaşılmıştır. tehlikeye sokarsınız. Çocuğunuzun si- ge benzemiyen taraflarının bulunması da gayet tabildir: Birbirlerine hiç ben- zemiyen birçok kardeşler, analarını, babalarını zerre kadar andırmıyan bir çok çocuklar, ve bir anadan, bir baba- dan doğmadıkları halde, birbirlerine ikiz sayılabilecek derecede benziyen birçok insanlar vardır. Bu da gösterir ki, tabiat ayni cinsten markalı mal çı- karan bir fabrika değildir! Bugün kan tahlili de, irst mensubi- yeti kat'iyetle tayine kâfi gelen bir ölçü sayılmıyor. Hattâ fen bazan bir zenci kanile, bir beyaz kanını bile bire birinden ayıramadığını itiraf ediyor. Bu itibarla, siz, istediğiniz emniyeti, bunlarda değil, zevcenizin gözlerinde işte o zaman | arayınız!.. Zevcenizin hareketlerini, hallerini, sözlerini, iki kelime ile iç ve dış haya- tını kontrol edin ve bunu yaparken kafanıza şübhe değil, mantık ve dik- kat hâkim olsun, ve yüzde yüz kat'i bir kanaate varmadan önce, bu şübhe- nizden #inhaf zevcenize bahsetmeyin. Zira o takdirde, bir manasız şübhe- den kurtulayım derken, masum hayat #arkadaşınızın kalbine, ömrünce geçmi. yecek bir yara açmiş olursunuz! TEYZE Ve nihayet bu kimair? för zabı if ŞO fa nezaretinde iken hırsızlık yaptı Derhal cürmümeşhud mahkemesine sevkedilen suçlu 13 ay hapse mahküm edilerek tevkifhaneye gönderildi Bir meseleden dolayı geceyi İstanbul Emniyet Müdürlüğü nezarethanesinde geçiren Kartalın Soğanlı köyünden renç- İper Maksud oğlu Yusuf sabahleyin kalk- |tığı zaman cebindeki parasının yerinde |yeller estiğini görerek telâş içinde nö- betçi polis memurlarına haber vermiştir. Yapılan araştırma sırasında paralar, ge- | | ne nezarethanede bulunanlardan — şoför | Salma Tomruklu Mustafa Paltıronun ü- zerinde çıkmış ve hemen oracıkta tutu- lan zabıt ile meşhud suçlar mahkemesi- ne sevkedilmiştir. Dün yapılan duruşmada suçlu parayı yerde bulduğunu ve çalmadığını iddia etmişse de şahid polis İbrahim ve Abdul- lah ile nezarethane memurunun ifadesi bunun aksini isbat etmiş ve suçlu üç ay hapse mahküm edilerek tevkifhaneye sevkedilmiştir. Reis paraları saydırıp yirmi altı lira teslim ettirmiştir. Zavallı rençper Yusuf uçup gittiğini sandığı paralarının birkaç saat de gene yerine geldiğini ve bunu çalan nezarethane arkadaşının da üç ay bapse mahküm olarak deliğe tıkıldığını görerek adaletin bu seri tecellisi karşı- sında hayli hayret ve şaşkınlık — geçir- miştir. Mahkeme relisi: — Bak sana polis memurları akşam paranı say da teslim et demişler, dinle- memişsin. Haydi şimdi say da cebine koy ve git Demiş, Yusuf sevinç içinde adliyeden ayrılmışlır. Bedbeaht bir genç bisiklet hırsızlığından mevkuf Sirkeci inzibat karakolunda Ali Şa karakolun penceresi önünde duvara da.- yalı duran bisikletin ortadan yok oldu- ğunu görerek evvelâ arkadaşlarının bin- mek için aldığını sanarak onlara sormuş ve sonra aşırıldığını anlıyarak aramağa koyulmuştur. Fakat bu arama kolay ol- mamış, inzibat Şaban İstanbulda ne ka- dar bisikletçi varsa ayrı ayrı hepsini do- laşmış, binmek için aldığı altmış sekiz li- ralık bisikletin şu şekilde kaybına hayli bayıflanmıştır. Fakat nihayet bir gün Aksarayda bisikletçi Hüseyin kendisine biraz evvel aradığı markada bir bisiklet iskeleti getirildiğini söylemiş ve filhaki- ka biraz sonra da Orhan adında 18 yaşla- rında bir delikanlı bisiklet iskeletile çı- kagelmiştir. , Dün birinci sulh cezada yapılan duruş. mada Orhan: - Duvara dayalı bisikleti gördüm, da- yanamadım, bindim ve bir hayli dolaş- tım. Sonra da söküp parça parça ederek didonunu, selesini, tekerleğini, kornasını ayrı ayrı bisikletçi Artin ve Osman adın- da iki kişiye satarak 250 kuruş kadar da para aldım, demiştir. Mahkeme şahid o- larak bisikletçi Hüseyinin çağırılmasına rereeeeerecenareneRAceLASAREEL AcETELE SA EERAALERERSEEDER san lâtifesi olarak Avrupa devlet a - |damlarının bazılarının resimlerini yu- |karıdaki gördüğümüz kıyafetlerde neş- retmiştir. Bunlar sırasile sabık İngiliz Hariciye Nazırı Eden, Fransız Meb'u - san Meclisi Reisi Heryo, Ağahan, es - ki Fransız Başvekili Şotan ve nihayet eski Belçika Başvekili Van Zeeland'dır. Fransada çıkan Vu gazetesi | Ni - r-—— ee ea — — | Bacaksızın maskaralıkları : a| ve Orhanın mevkufiyetinin devamına karar vermiş ve muühakeme başka bit güne bırakılmıştır. | Mahkemede babasının adresini ve adı« nt söylememekte ısrar eden Orhanın ta yada bulunan babasından her ay otuz ra geldiği ve İstanbulda bir lisenin on t rinci sınıfına kadar okuyup bu sene mek« tebe gitmemekte olduğu ve ebeveyninlii ise oğullarının tahsile devam etmekte ole duğu zannile hâlâ para göndermekte ole. dukları öğrenilmiştir. Otobüs davası Otobüs meselesi etrafındaki neşriyaf sebebile Tan sahibi Ahmed Emin Yale manla Avni Bayer, Sabur Sami, Recaf het Baban arasında çıkan davaya düm asliye birinci cezada devam edilmişti! | Duruşmaya Recai Nüzhet, Sabur Sami ve vekili Sadi Rıza gelmemiş ve Ahmed © |tir. Ahmed Emin ve Avni Bayer gelmişe © lerdi. Duruşma gününden haberdar ol« dukları halde gelmiyen davacı Sabur Sas Zai ve vekilinin huzuruna bakılmaksızıt © âmme namına duruşmanın devamına kas rar verilmiş ve muhakeme 7 nisan pcr' şembe günü saat 14 e talik edilmiştir. Poliste : İki amele kazaya uğradı lmanda şamandırada bağlı Seyyar va S0 a kömür taşımakta” olan Denizyollar! amelesinden Hüsnü vapurun ambarına dü şerek sağ bacağından yaralanmış, Beyoğld haştan e kaldırılmıştır. * Büyükdere kibrit fabrikası işcilerindefi Firdevs çalışmakta oldı kutu makinesini elini kaptırmış, sağ elinin şahadet parmaği kesil Taksim ve Küçükpazar komiserlikleri 'Taksim polis merkezi baş komiseri Kemül Küçükpazar baş kömlserliğine, — ikinci şubi komiserlerinden Midhat da Taksim buş ko * miserliğine neklen tayin edilmişlerdir. Yaralanan amele ağırlaştı Kurtuluşda Arkadaş sokağında oturan 30 yaşlarında Aram oğlu Onnik — Kurtuluştakl Kozmanın demir fabrikasında çalışırken bif İgün evvel sağ elinin parmaklarını makineyd kaptırmak suretile yaralanmıştı. — Vak'adali sonra Beyoğlu çocuk hastanesine kaldiril 4 muş ve ilk tedavk puarak ayrıca tetanofi aşısı da tatbik edilmişse de dün gece vücudü şişmeğe başlamış ve tıbbı adliye hayatınili tehlikeye girmekte olduğu bildirilmiştir. Tali kikata devam edilmektedir. Askerlik işleri: Şubeye davet Sarıyer Askerlik Şubesinden: 1 — 938 nisan celbinde piyade smıfırdani 318 Nâ 3820 dahil fandarma ve deniz simıtmme dan 316 İlâ dahil doğuminlar slimacake Bemdl edilemezse 333 doğumlulara müracaab edilecektir. Harb sanayli sınıfı için 316 İlik 333 ve gümrük sınıfından 316 Wâ 332 ve gaye rilalâm erattan 316 ilâ 329 doğumlular silâli altına çağırılacaktır. 2 — Denliz eratı için şubede toplanma gü< nü 10 nisan 938 saat dokuzdur. 3 — Diğerleri için toplanma günü 21 nisali 938 daat dokuzdadır. 4 — Demniz eratından bedel vereceklerin nisan 838 saat 13 e kadar. Bedelleri malmüs dürlüğüne yatırılmış bulunacaktır. 5 — Diğer sınıfların bedelleri 20 nlaan 988 akşamma kadar yatırılmış bulunacaktır. | Dolaşan ip